KISA ÜRÜN BİLGİSİ - ZIZOLID 400MG FILM TABLET
ZÎZOLÎD 400 mg film tablet
2. KALITATIF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Linezolid 400.0 mg
Sodyum nişasta glikolat 77.33 mg
Laktoz monohidrat 11.328 mg
“Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.”
3. farmasöti̇k form
Film tablet.
Beyaz renkli, oblong, film kaplı tablet.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
ZİZOLÎD, Staphylococcus aureus (yalnız metisiline duyarlı suşlar) veya Streptococcus pyogenes ’in neden olduğu komplikasyonsuz deri ve deri yapısı enfeksiyonlarının tedavisinde endikedir.
4.2. pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinler:
Enfeksiyonların tedavisi için, ZİZOLÎD formûlasyonlannın önerilen dozajları aşağıdaki tabloda verilmiştir. ZİZOLÎD* dozları 12 saatte bir uygulanır. Metisiline dirençli Staphylococcus aureus enfeksiyonu olan erişkin hastalar 12 saatte bir ZÎZOLÎD* 600 mg ile tedavi edilmelidir.
böbrek yetmezliği olan hastalarda diyaliz sonrasında bu metabolitlerin plazma konsantrasyonları, normal böbrek fonksiyonu veya orta dereceye kadar böbrek yetmezliği olan hastalara oranla çok daha yüksektir.
Sonuç olarak, diyaliz tedavisi gören ileri derece böbrek yetmezliği olan hastalarda, ZİZOLİD* sadece potansiyel yarar teorik riskin üzerindeyse dikkatle kullanılmalıdır.
Bugüne kadar, böbrek yetmezliği için sürekli ayakta peritonal diyaliz (CAPD) ya da alternatif tedavi gören hastalarda linezolid kullanımına dair bir bilgi yoktur.
Karaciğer yetmezliği: Doz ayarlamasına gerek yoktur. Ancak, sınırlı klinik veri bulunmaktadır ve sadece potansiyel yarar teorik riskin üzerindeyse ZİZOLİD* kullanılması önerilmektedir (bkz. 5.2. Fannakokinetik özellikleri; 4.4. özel kullanım uyanları ve önlemleri).
Pediyatrik popülasyon:
ZİZOLİD* dozu pediyatrik hastalarda yaş ve vücut ağırlığına göre belirlenir (bkz bölüm 4.2. Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi, ZİZOLİD* için dozaj şeması)
Geriyatrik popülasyon:
Doz ayarlamasına gerek yoktur (bkz. 5.2. Fannakokinetik özellikleri; 4.4. özel kullanım uyanlan ve önlemleri).
Diğer:
Cinsiyete göre doz ayarlaması gerekli görülmemektedir.
4.3. kontrendikasyonlar
ZİZOLlD formülasyonlan, linezolide veya bileşiminde içerdiği maddelerden birine karşı aşın duyarlılığı olan kişilerde kontrendikedir.
Monoamin Oksidaz İnhibitörleri:
ZİZOLİD*, halen monoamin oksidaz A veya B’yi inhibe eden ilaçlarla (ör fenelzin, izokarboksazid, selegilin, moklobemid) tedavi gören veya iki hafta öncesine kadar kullanmış olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Yüksek Kan Basıncı Oluşturabilen Potansiyel Etkileşimler
Hastanın kan basıncı takip edilmediği takdirde, kontrol altına alınmamış hipertansiyonda, feokromasitomada, tirotoksikozisde ve/veya belirtilen ilaçlan kullanan hastalarda ZİZOLİD* kullanılmamalıdır: Direkt veya indirekt sempatomimetik etki gösteren ajanlar (ör: adrenerjik bronkodilatörler psödoefedrin, fenilpropanolamin), vasopressör ajanlar (ör: epinefrin, norepinefrin), dopaminerjik ajanlar (ör: dopamin, dobutamin) (bakınız 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
Potansiyel Serotoneriik Etkileşimler:
Seratonin sistemi üzerinde etki eden ilaç kullananlarda ZİZOLÎD* kullanımı seratonin sendromuna sebep olabilir. Bu nedenle serotonin geri-alım inhibitörleri, trisiklik antidepresanlar, serotonin 5HT-1 reseptör agonistleri (triptanlar), meperidin veya buspiron (bakınız 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri) gibi ilaçlar kullananlarda, karsinoid sendromu olanlarda veya seratonin sendromunun belirti ve bulgularının yakından takip edilemeyeceği durumlarda kullanımından kaçınılmalıdır.
Serotonin sistemi üzerinden etki eden ilaç kullananlarda hayatı tehdit edici enfeksiyon varlığında ZİZOLÎD tedavisi başlanararak ilaç kesimi takip eden uzman tarafından değerlendirilmelidir.
Bipolar depresyon, şizoaffektif bozukluk ve akut konfuzyonel durumlara sahip olan hastalarda ZİZOLÎD kullanılmamalıdır.
Yapılan hayvan çalışmalarına göre linezolid ve metabolitleri anne sütüne geçebilir. Bu yüzden ZİZOLÎD kullanımı öncesi ve sırasında emzirme durdurulmalıdır.
4.4. özel kullanım uyarılan ve önlemleri
Linezolid alan hastalarda geri dönüşümlü miyelosüpresyon (anemi, lökopeni, pansitopeni ve trombositopeni dahil) rapor edilmiştir. Takip edilmiş vakalarda, etkilenen hematolojik parametreler, linezolid tedavisi bırakıldığında tedavi öncesi değerlere doğru yükselmiştir. Bu etkilerin riskinin tedavi süresi ile ilgili olduğu görülmektedir. Tam kan sayımı, ZİZOLÎD alan hastalarda, özellikle iki haftadan daha uzun süreyle kullananlarda, daha önceden miyelosüpresyonu olanlarda, birlikte miyelosüpresyon yapan başka ilaç alanlarda, kronik enfeksiyon için daha önce veya birlikte antibiyotik tedavisi alanlarda, haftada bir izlenmelidir. Miyelosüpresyon gelişen veya şiddeti artan hastalarda ZÎZOLİD tedavisinin kesilmesi düşünülmelidir.
Linezolid ile tedavi edilen yaşh hastalar, kan diskrazileri oluşumu açısından genç hastalara göre daha yüksek risk altında olabilir. Diyaliz alıp almamalarından bağımsız şekilde, ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda trombositopeni daha sık meydana gelebilir. Bu nedenle, aşağıdaki hastalarda kan sayımının yakından izlenmesi önerilmektedir: mevcut anemisi, granülositopeni veya trombositopenisi olan; hemoglobin düzeylerini düşürmesi, kan sayımım azaltması veya trombosit sayısını ya da fonksiyonunu istenmeyen şekilde etkilemesi olası ilaçlan eş zamanlı kullanan; ağır böbrek yetmezliği olan; 10–14 günden fazla tedavi alan hastalar. Linezolid bu tip hastalarda yalnızca, hemoglobin düzeylerinin, kan sayımının ve trombosit sayısının yalandan izlenmesi mümkün olduğunda uygulanmalıdır.
Linezolid tedavisi sırasında önemli düzeyde miyelosüpresyon meydana gelirse tedavi sonlandınhnalıdır; tedaviye mutlaka devam edilmesinin gerektiği durumlarda, kan sayımı dikkatli şekilde izlenmeli ve uygun tedavi stratejileri kullanılmalıdır.
Buna ek olarak, linezolid alan hastalarda başlangıçtaki kan sayımından bağımsız şekilde, haftada bir kez tam kan sayımının (hemoglobin düzeyleri, trombosit sayısı ve toplam ile farklılaşmış lökosit sayılan) izlenmesi önerilmektedir.
İnsani amaçlı ilaca erken erişim çalışmalarında, önerilen maksimum 28 günlük tedaviden daha uzun süre linezolid alan hastalarda ciddi anemi insidansı daha yüksek bildirilmiştir. Bu hastalarda daha sık olarak kan transfuzyonu gerekmiştir. 28 günden daha uzun linezolid tedavisi alan hastalarda daha fazla olgu meydana gelmesiyle birlikte, kan transfuzyonu gerektiren anemi olgulan pazarlama sonrası dönemde de bildirilmiştir.
Pazarlama sonrası dönemde sideroblastik anemi olgulan bildirilmiştir. Başlangıç zamanı bilmen durumlarda, hastaların çoğu 28 günden fazla linezolid tedavisi almıştır. Hastaların büyük bölümü, anemileri için tedavi uygulansın veya uygulanmasın, linezolidin sonlandınlmasınm ardından tamamen veya kısmen iyileşmiştir.
tntravasküler kateterle ilişkili ciddi enfeksiyonu olan hastalarda yapılan; linezolidi vankomisin/ dikloksasilin / oksasilin ile karşılaştıran açık etiketli çalışmada, linezolid ile tedavi edilen hastalarda daha fazla mortalite görülmüştür [ 78/363 (%21.5)’e oranla 58/363 (%16.0)]. Mortalite oranım etkileyen başlıca faktör, başlangıçtaki Gram pozitif enfeksiyon durumuydu. Mortalite oranlan, sadece Gram pozitif organizmaların (Odds oram 0.96; % 95 güven aralığı: 0.58–1.59) neden olduğu enfeksiyonlu hastalarda benzer olmuştur, ancak başlangıçta Gram pozitif dışmda herhangi bir patojeni olan veya hiç patojen saptanmamış olan (Odds oram 2.48; % 95 güven aralığı: 1.38–4.46) linezolid tedavi grubundaki hastalarda belirgin ölçüde (p=0.0162) daha fazla bildirilmiştir. En büyük dengesizlik tedavi sırasında ve ilacın kesilmesini takiben 7 gün içinde olmuştur. Çalışma sırasında Gram negatif patojenlerin edinilmesi ve Gram negatif patojenler ve polimikrobiyal enfeksiyonların neden olduğu ölüm, linezolid grubundaki hastalarda daha fazla görülmüştür. Bundan dolayı, komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarında, ZlZOLÎD Gram negatif organizmalara bağlı enfeksiyonların eşlik ettiği biliniyor veya şüpheleniliyor ise, sadece başka bir alternatif tedavi seçeneğinin olmadığı durumda kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.1 Terapötik endikasyonlar). Bu durumda, Gram negatif organizmalara karşı tedavi eşzamanlı olarak başlatılmalıdır.
ZİZOLÎD’in Gram negatif patojenlere karşı klinik etkililiği yoktur ve Gram negatif enfeksiyon tedavisinde endike değildir. Eş zamanlı bir Gram negatif patojen saptanırsa ya da şüphelenilirse spesifik bir Gram negatif etkili antibakteriyel tedavi gerekir (bkz. Bölüm 4.1 Terapötik endikasyonlar).
Antibakteriyel ajanların (linezolid dahil) hemen hepsiyle, ciddiyeti hafiften, yaşamı tehdit eden dereceye kadar değişebilen psödomembranöz kolit rapor edilmiştir. Bu nedenle, herhangi bir antibakteriyel ajanın uygulamasını takiben diyare ortaya çıkan hastalarda, bu tam göz önünde bulundurulmalıdır. Antibiyotik ile ilişkili kolit varlığında veya şüphesinde linezolid kullanımının durdurulması gerekli olabilir. Uygun yaklaşımlar değerlendirilmelidir. Bu durumda, peristaltizmi inhibe eden ilaçlar kontrendikedir.
Clostridium difficile ile ilişkili diyare (CDAD), linezolid dahil çoğu antibakteriyel ajanların kullanımıyla rapor edilmiştir ve hafif dereceli diyareden fatal kolite kadar değişkenlik gösterebilir. Antibakteriyel ajanlar ile tedavi, C. Difficile' nin aşın çoğalınasım sağlayacak şekilde kolonun normal florasını değiştirmektedir.
C.difficile, CDAD’ya neden olan A ve B toksinleri üretir. Cffifficile'va aşın toksin üreten suşlan, artmış morbidite ve mortaliteye sebep olur; bu enfeksiyonlar antimikrobiyal terapiye refrakter olabilirler ve hastalar kolektomiye gereksinim duyabilirler. Antibiyotik kullanımı sonrası diyare gelişen tüm hastalarda CDAD olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır.
CDAD’mn antibakteriyel ajanların verilişinden 2 ay sonra ortaya çıktığı rapor edildiği için medikal hikayeye dikkat edilmelidir.
Antibiyotik ilişkili diyare veya antibiyotik ilişkili kolitten şüphelenildiğinde veya tespit edildiğinde antibiyotik tedavisi kesilmelidir.
CDAD teşhisi konduktan sonra, uygun tedavi yöntemlerine başlanmalıdır. CDAD hafif vakaları genellikle sadece ilacın kesilmesine cevap verir. Ortadan ciddi dereceye kadar olan vakalarda sıvı ve elektrolit tedavisi, protein takviyesi ve Clostridium difficile'ye karşı klinik olarak etkili antibakteriyel ajan ile tedavi dikkate alınmalıdır.
Linezolid (geri dönüşümlü non selektif MAO inhibitörü) tedavisi ile birlikte insülin veya oral hipoglisemik ajan alan diabetes mellitusu olan hastalarda pazarlama sonrası semptomatik hipoglisemi rapor edilmiştir. Bazı MAO inhibitörleri insülin veya hipoglisemik ajan kullanan diyabet hastalarında hipoglisemik epizod ile ilişkilendirihniştir. Linezolid ve hipoglisemi arasında ilişki belirlenmemiş olsa da diyabet hastalan linezolid kullanırken potansiyel hipoglisemik reaksiyon riskine karşı dikkatli olmalıdır. Hipoglisemi ortaya çıkarsa insülin veya oral hipoglisemik ajan dozunun düşürülmesi ya da insülin, oral hipoglisemik ajan veya linezolid tedavisinin durdurulması gerekebilir.
Linezolid, mitokondriyel protein sentezini inhibe eder. Bu inhibisyonun sonucunda laktik asidoz, anemi ve nöropati (optik ve periferik) gibi advers olaylar meydana gelebilir; ilaç 28 günden uzun süre kullanıldığında bu olaylar daha yaygm görülür.
Linezolid ile tedavi edilen hastalarda periferik nöropati, optik nöropati ve bazen görme görme kaybına kadar ilerleme gösteren optik nörit rapor edilmiştir. Bu hastaların çoğu önerilen en uzun tedavi süresi olan 28 günden daha fazla süreyle tedavi gören hastalardır, özellikle 28 günden uzun süre linezolid kullanan hastalarda, periferik ve optik nöropati vakaları bildirilmiştir.
Periferik ya da optik nöropati geliştiği durumlarda, potansiyel riskler göz önünde bulundurularak ZÎZOLİD kullanımına devam edilip edilmeyeceğine karar verilmelidir.
Görüş keskinliğinde değişiklikler, görüşte renk değişiklikleri, bulanık görme veya görme alanı bozukluğu gibi görüş bozukluğu belirtileri ortaya çıkarsa, derhal bir oftalmik inceleme yapılması önerilir. Uzun süreyle (3 ay veya daha fazla) ZÎZOLİD alan tüm hastalarda ve ZÎZOLÎD tedavisinin uzunluğuna bakmaksızın görmede yeni bozukluk belirtileri rapor edilen tüm hastalarda görme fonksiyonu izlenmelidir.
Güncel olarak veya yakın zamanda tüberküloz tedavisi için antimikrobiyal ilaçlar alan hastalarda linezolid kullanıldığında nöropatilerin riski artabilir.
Linezolid kullanımı ile laktik asidoz rapor edilmiştir. ZÎZOLÎD alan hastalarda rekürren bulantı veya kusma, karın ağrısı, düşük bikarbonat düzeyi veya hiperventilasyon dahil belirti ve semptomlar gelişen hastalara acil tıbbi müdahale uygulanmalıdır. Laktik asidoz oluşması durumunda, linezolid tedavisine devam edilmesinin yararlan, potansiyel risklere karşı değerlendirilmelidir.
Linezolid ile tedavi edilen hastalarda nadiren konvülsiyonlar rapor edilmiştir. Bunların çoğunda, nöbet hikayesi veya nöbet oluşturacak risk faktörleri olduğu bildirilmiştir. Hastalar herhangi bir nöbet hikayeleri olması durumunda doktoruna bu konuda bilgi verilmelidir.
Linezolid, monoamin oksidazm (MAOI) geri döndürülebilir seçici olmayan bir inhibitörüdür; bununla birlikte, bakteriyel tedavi için kullanılan dozlarda herhangi bir anti-depresif etki göstermez. MAO inhibisyonu açısından risk oluşturabilen altta yatan hastalığı ve/veya eş zamanlı ilaç kullanımı olan hastalara uygulandığında linezolidin güvenliliği konusunda ve ilaç etkileşim çalışmalarından elde edilen veriler çok sınırlıdır. Bu nedenle, ilacı kullanan kişinin yakından gözlenmesi ve takibi mümkün olmadıkça, bu koşullar altında linezolid kullanımı önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar ve 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
Selektif serotonin geri alım inhitörleri (SSRI) gibi antidepresanlar dahil serotoneıjik ajanların linezolid ile birlikte alınmasıyla ilişkili olarak serotonin sendromu rapor edilmiştir. Bu yüzden çok gerekli olmadıkça linezolid ve serotoneıjik ajanların birlikte kullanımı kontrendikedir. ZÎZOLÎD ve serotoneıjik ajanların birlikte alınması klinik olarak uygun olduğu durumda, hastalar, kognitif fonksiyon bozukluğu, hiperpireksi, hiperrefleksi ve koordinasyon bozukluğu gibi serotonin sendromu bulgu ve belirtileri bakımından yakinen izlenmelidir. Bulgu ve belirtilerin ortaya çıktığı durumlarda, ilaçlardan birinin veya her ikisinin de kesilmesi düşünülmelidir. Serotoneıjik ajanın birlikte alımına son verildiyse, kesilme belirtileri gözlenebilir.
Sağlıklı gönüllülerde, linezolidin rifampinle beraber verilmesi sonucu linezolidin değerinde %21 azalma ve EAA değerinde %32 azalma gözlenmiştir. Bu etkileşimin klinik önemi bilinmemektedir.
Hastalar, tiramin açısından zengin gıdalardan bol miktarda tüketmemeleri konusunda uyarılmalıdır (bkz. bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Linezolid tedavisinin normal floraya olan etkisi klinik çalışmalarda değerlendirilmemiştir.
Antibiyotik kullanımı zaman zaman şüpheli olmayan organizmaların aşın çoğalmasına neden olur. Örneğin klinik çalışmalar sırasında, önerilen linezolid dozunu alan hastaların yaklaşık %3’ünde ilaçla ilişkili kandidiyazis meydana gelmiştir. Tedavi sırasında süperenfeksiyon oluşması durumunda uygun önlemler alınmalıdır.
ZİZOLİD, kontrol edilmemiş hipertansiyonu, feokromositoması, karsinoid sendromu veya tedavi edilmemiş hipertiroidizmi olan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3.).
Özel popülasyonlar
Linezolid, ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli şekilde kullanılmalı ve yalnızca, beklenen yararın teorik riskten fazla kabul edilmesi durumunda verilmelidir (bkz. bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli ve 5.2. Farmakokinetik Özellikler)
Linezolidin, ağır karaciğer yetmezliği olan hastalara yalnızca, beklenen yararın teorik riskten fazla olması durumunda verilmesi önerilmektedir (bkz. bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli ve 5.2. Farmakokinetik Özellikler).
Fertilite bozukluğu
Linezolid, insanlarda beklenene yaklaşık olarak eşit düzeyde maruz kalan yetişkin erkek sıçanlarda geri döndürülebilir şekilde fertiliteyi azaltmış ve anormal sperm morfolojisine neden olmuştur, linezolidin erkek bireylerde üreme sistemi üzerindeki olası etkileri bilinmemektedir (bkz. bölüm 5.3. Klinik öncesi gövenlilik verileri).
Klinik çalışmalar
Güvenlilik ve etkililik 28 günden uzun periyotlarda uygulandığı durumlarda belirlenmemiştir. Kontrollü klinik çalışmalar; dekübitus veya iskemik lezyonlan, ağır yanıklan veya gangreni olan hastalan içermemiştir. Bu nedenle, bu durumların tedavisinde linezolidin kullanımıyla ilgili deneyimler sınırlıdır.
Bu tıbbi ürün her dozunda 23 mg’dan daha az sodyum ihtiva eder. Yani esasında “sodyum içermez”.
ZİZOLİD laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastalann bu ilacı kullanmamalan gerekir.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Normal kan basıncına sahip sağlıklı gönüllülerde linezolid, psödoefedrin ve fenilpropanolamin hidroklorürün sebep olduğu kan basıncındaki yükselmeyi arttırmıştır.
Linezolidin psödoefedrin veya fenilpropanolamin ile beraber uygulanması sonucunda, sistolik kan basmcmda ortalama 30–40 mmHg artış gözlemlenmiştir (karşılaştırma için, bu değer tek başına linezolid kullanımında 11–15 mmHg, psödoefedrin veya fenilpropanolamin tek başına kullanıldığında 14–18 mmHg ve plasebo ile 8–11 mmHg olmuştur). Benzeri çalışmalar hipertansif hastalarda yürütülmemiştir. Dopaminerjik ajanlar dahil vazokonstrüktif etkisi olan ajanların başlangıç dozları düşük tutulmalı ve istenen cevap elde edilene kadar dikkatle titre edilmelidir.
Olası serotoneıjik etkileşimler
Sağlıklı gönüllülerde dekstromethorfan ile ilaç-ilaç etkileşim çalışması yapılmıştır. Gönüllülere linezolid ile beraber veya tek başına dekstromethorfan (4 saat aralıklarla 2 kez 20 mg doz) verilmiştir. Linezolid ve dekstromethorfan alan normal gönüllülerin serotonin sendromu etkileri (konfüzyon, deliryum, huzursuzluk, tremor, kızarma, terleme, hiperpireksi) görülmemiştir.
Pazarlama sonrası deneyimler: Linezolid ve dekstromethorfan alırken serotonin sendromuna benzer etkiler deneyimleyen bir hastaya ait tek bir rapor mevcuttur. İlaçların her ikisinin de kesilmesi ile çözülmüştür.
Linezolidin, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) gibi antidepresanlar dahil serotoneıjik ajanlarla birlikte klinik kullanımı sırasında, serotonin sendromu olguları bildirilmiştir. Bu nedenle, eş zamanlı uygulama kontrendike olduğunda (bkz. bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar), linezolid ve serotoneıjik ajanlarla tedavinin yaşamsal önem taşıdığı hastalara yönelik tedavi bölüm 4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri’nde açıklanmaktadır.
Sitokrom P450 ile metabolize olan ilaçlar
ZİZOLÎD* insan sitokrom P450 sistemi ile saptanabilecek miktarda metabolize olmamakta ve klinik olarak önemli CYP izoformlannm (1A2, 2C9, 2C19, 2D6, 2E1, 3A4) aktivitelerini inhibe etmemektedir. Bu nedenle ZİZOLİD’in CYP450 ile indüklenen ilaçlarla etkileşimi beklenmemektedir. Eş zamanlı linezolid uygulaması, CYP2C9 ile büyük ölçüde metabolize olan S-varfarinin farmakokinetik özelliklerini önemli ölçüde değiştirmez. CYP2C9 substratlan olan varfarin ve fenitoin gibi ilaçlar ZÎZOLÎD ile birlikte dozaj rejimi değiştirilmeden kullanılabilir.
Antibiyotikler
Rifampisin: Rifampisinin linezolid fannakokinetiği üzerindeki etkisi, 16 sağlıklı gönüllü erkekte 2.5 gün süreyle, günde iki kez 600 mg linezolid; 8 gün süreyle, günde bir kez 600 mg rifampin verilerek çalışılmıştır. Rifampin, linezolidin değerini ortalama % 21 (%90 CI, 15,27), EAA değerini ortalama %32 (%90 CI, 27,37) düşürmüştür. Bu etkileşimin mekanizması ve klinik önemi bilinmemektedir.
Aztreonam
ZİZOLÎD ve aztreonam birlikte uygulandıklarında farmakokinetikleri değişmez.
Gentamisin
ZÎZOLÎD ve gentamisin birlikte uygulandıklarında farmakokinetikleri değişmez.
Monoamin oksidaz inhibisyonu
ZİZOLÎD monoamin oksidazın geri dönüşümlü, seçici olmayan inhibitörüdür. Bu nedenle adreneıjik ve serotoneıjik ajanlarla etkileşme potansiyeli vardır. MAO inhibisyonu açısından risk oluşturabilen altta yatan hastalığı ve/veya eş zamanlı ilaç kullanımı olan hastalara uygulandığında linezolidin güvenliliği konusunda ve ilaç etkileşim çalışmalarından elde edilen veriler çok sınırlıdır. Bu nedenle, ilacı kullanan kişinin yakından gözlenmesi ve takibi mümkün olmadıkça, bu koşullar altında linezolid kullanımı önerilmemektedir.
Adrenerjik ajanlar
ZİZOLÎD kullanan bazı bireylerde, indirekt etkili sempatomimetik ajanlara, vazopressör veya dopamineıjik ajanlara verilen cevaplarda geri dönüşümlü bir artış oluşabilir. Dopamin veya adrenalin gibi adreneıjik ajanların başlangıç dozları düşük tutulmalı ve istenen cevap elde edene kadar titre edilmelidir.
Tiramin açısından zengin gıdalarla kullanım
Linezolid ve 100 mg’den düşük tiramin alan olgularda önemli düzeyde bir pressör yanıt gözlenmemiştir. Bu durum, tiramin içeriği yüksek yiyecek ve içeceklerin (örn. eski peynir, maya ekstraktlan, distile edilmemiş alkollü içecekler ve soya sosu gibi fermente soya fasülyesi ürünlerinin) aşın miktarda tüketiminden kaçınılması gerektiğini göstermektedir.
Varfarin
Kararlı durumda linezolid tedavisine varfarin eklendiğinde, eş zamanlı uygulamayla ortalama maksimum INR’de %10’luk azalmayla birlikte EAA INR’de %5’lik azalma meydana gelmiştir. Varfarin ve linezolid alan hastalara ait veriler, bu bulguların, varsa klinik anlamlılığım değerlendirmek için yetersizdir.
ZÎZOLİD ile birlikte tramadol kullanıldığında nöbet riski artar.
Miyolosüpresan diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında miyolosüpresyon oluşturma riski artar.
îlaç-laboratuvar testi etkileşimleri
Bugüne kadar bildirilmiş ilaç-laboratuvar testi etkileşimi yoktur.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.
Herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.
4.6. gebelik ve laktasyon genel tavsiye
Gebelik kategorisi C’dir.
Tedavi sırasında etkin bir doğum kontrol yöntemi kullanılmalıdır.
Gebe kadınlarda yeterli ve iyi kontrollü çalışma yoktur. ZÎZOLÎD gebelik sırasında, ancak, olası yararın, olası risklerden daha fazla olması durumunda uygulanmalıdır.
Linezolid ile tedavi edilen fare ve sıçanlarda üreme yeteneği üzerine yapılmış çalışmalarda teratojenik etkiler kanıtlanmamıştır. Farelerde sadece matemal toksik doz seviyelerinde hafif fetal toksisite gözlenmiştir. Sıçanlarda, fetal toksisite fetal vücut ağırlığında ve stemebranm kemikleşmesinde (genellikle vücut ağırlığının azalması ile beraber görülür) azalma olduğunda belirgindir. Bu durum, sıçanların yavrularının hayatta kalma sanşını azaltır ve yavruların olgunlaşmasını biraz geciktirir. Çiftleşme olduğunda aynı yavrularda preimplantasyon kayıpların doza bağlı ve geri dönüşümlü olarak arttığı görülmüştür.
Linezolidin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (bkz bölüm 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri). İnsanlara yönelik potansiyel risk bulunmaktadır.
Hayvanlar üzerinde yapılmış olan çalışmalar linezolid ve metabolitlerinin süte geçtiğim göstermektedir. Buna göre uygulama öncesi ve sırasında emzirme durdurulmalıdır.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Linezolid erkek sıçanlarda fertiliteyi azaltır. Erkek bireylerde üreme sistemi üzerindeki olası etkileri bilinmemektedir.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Linezolidin araç ve makine kullanımına etkisi değerlendirilmemiştir. ZÎZOLÎD alan hastalarda baş dönmesi veya görsel bozukluk belirtileri (bölüm 4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri ile 4.8. İstenmeyen etkiler’de tarif edildiği gibi) muhtemel olduğundan, bu belirtiler ortaya çıktığında araç ve makine kullanmamaları gerektiği hususunda uyarılmalıdırlar.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
İstenmeyen etkiler aşağıdaki kategorilere göre listelenmiştir:
Çok yaygm (> 1/10); yaygm (> 1/100 ila <1/10); yaygm olmayan (> 1/1.000 ila <1/100); seyrek (> 1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor: eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Temin edilmiş olan bilgiler, 2000’den fazla erişkin hastanın 28 güne kadar tavsiye edilen linezolid dozlarım kullanması halinde elde edilen klinik çalışma verilerine dayanmaktadır.
Yaklaşık hastaların %22’sinde gözlenen istenmeyen etkiler rapor edilmiş; bunlardan çok yaygm olarak kaydedilmiş olanlar, baş ağrısı (%2.1), diyare (% 4.2), bulantı (%3.3) ve kandidiyaz (özellikle oral [%0.8] ve vajinal [%1.1] kandidiyaz, (bakınız aşağıdaki tablo) olmuştur.
Tedavinin durdurulmasını gerektirecek ilaç ile ilgili çok yaygm olarak kaydedilmiş istenmeyen etkiler; baş ağnsı, diyare, bulantı ve kusmadır. Yaklaşık % 3 hastada ilaç ile ilgili istenmeyen bu etkiler oluştuğundan tedavi durdurulmuştur.
Enfeksiyon ve enfestasyonlar
Yaygm | : Kandidiyaz (özellikle oral ve vajinal kandidiyaz) veya mantar enfeksiyonları, monilyaz |
Yaygm olmayan Bilinmiyor | : Vajinit : Antibiyotik ile ilişkili kolit (pseudomembranöz kolit dahil) |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygm olmayan | : (klinisyenler tarafından rapor edilmiş sıklık): Eozinofili, lökopeni, nötropeni, trombositopeni |
Bilinmiyor | : Miyelosüpresyon, pansitopeni, anemi*, sideroblastik anemi |
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor | : Anaflaksi |
Metabolizma ve beslenme hastalıktan
Bilinmiyor | : Laktik asidoz, hiponatremi |
Psikiyatrik hastalıklar
Yaygm olmayan | : Uykusuzluk |
Sinir sistemi hastalıktan
Yaygm Yaygm olmayan Bilinmiyor Göz hastalıktan Yaygm olmayan Bilinmiyor | : Baş ağnsı, tat almada değişiklik (metalik tat) : Sersemlik, hipoestezi, paraestezi : Serotonin sendorumu, konvülsiyon, periferal nöropati : Bulanık görme : Optik nöropati, optik nörit, görüş kaybı, görüş keskinliğinde azalma, görüşte renk değişiklikleri, görme alanı bozukluğu |
Kulak ve iç kulak hastalıktan
Yaygm olmayan | : Kulak çınlaması |
Kardiyak hastalıklar
Seyrek | : Aritmi (taşikardi) |
Yaygın olmayan : Hipertansiyon, flebit/tromboflebit.
Seyrek : Geçici iskemik atak
Yaygın : Karın ağrısı/ kramplar/ karın gerginliği, diyare, bulantı, kusma.
Yaygın olmayan : Lokal veya genel karın ağrısı, konstipasyon, ağız kuruluğu, dispepsi, gastrit, glosit, yumuşak gaita, pankreatit, stomatit, dilde renk değişikliği veya bozukluğu
Bilinmiyor : Dişte yüzeysel renk değişikliği
Hepato-bilier hastalıklar
Yaygın : Anormal karaciğer fonksiyon testleri AST, ALT ve alkalin fosfataz
artışı
Yaygın olmayan : Toplam bilirubinde artış
Yaygın olmayan : Dermatit, terleme, kaşmtı, döküntü, ürtiker
Bilinmiyor : Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroz olarak
tanımlananlar gibi büllöz bozukluklar, anjiyoödem, alopesi
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın : BUN artışı
Yaygın olmayan : Poliüri kreatinin artışı
Seyrek : Böbrek yetmezliği
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Yaygın olmayan :Vulvovajinal bozuklukları
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
Yaygın olmayan :Titreme, yorgunluk, ateş, enjeksiyon bölgesinde ağn, artmış susuzluk, lokalize ağn.
+28 güne kadar ZÎZOLlD’in kullanıldığı kontrollü klinik çalışmalarda, hastalann % 0. Tinden daha azmda anemi rapor edilmiştir. Yaşamı tehdit eden enfeksiyon ve beraberinde diğer morbiditelerin bulunduğu hastalann dahil edildiği insani amaçlı ilaca erken erişim programında, 28 gün veya daha az bir süre linezolid kullanan hastalarda anemi gelişen vakalar %2.5 (33/1326) olmuştur; karşılaştırmalı olarak 28 günden fazla linezolid kullanan hastalarda bu değer %12.3 (53/430)’dur. Kan transfüzyonu gerektiren ilaç kaynaklı ciddi anemi vakalarının oram 28 günden daha az bir süre linezolid kullanan hastalarda %9 (3/33) ve 28 günden günden fazla linezolid kullanan hastalarda %15 (8/53) olmuştur.
Araştırmalar
Biyokimya Yaygın | : LDH, BUN, kreatin kinaz, lipaz, amilaz veya tokluk glukozunda artış. Total protein, albumin, sodyum veya kalsiyumda azalma. Potasyum veya bikarbonat artması veya azalması. |
Yaygın olmayan | : Sodyum veya kalsiyumda artma. Tokluk glukozunun azalması. Klorür artması veya azalması. |
Hematoloji Yaygın | : Nötrofîl veya eozinofilde artma. Hemoglobin, hematokrit veya kırmızı kan hücresi sayısında azalma. Trombosit veya beyaz kan hücre sayısının artması veya azalması |
Yaygın olmayan | : Retikülosit sayısında artma. Nötrofillerde azalma. |
ZlZOLÎD ile aşağıdaki istenmeyen etkilerin izole durumlarda ciddi olabileceği düşünülmüştür: lokalize karın ağrısı, geçici iskemik atak, hipertansiyon, pankreatit ve böbrek bozukluğu
Klinik çalışmalarda, ilaç ile ilişkili (taşikardi) gelişen tek bir vaka rapor edilmiştir.
Pediyatrik Popülasyon
500’den fazla pediyatrik hasta (doğumdan 17 yaşa kadar) baz alınarak elde edilen güvenlilik verileri linezolidin pediyatrik hastalarda yetişkin hastalardan farklı bir güvenlilik profilinin olduğunu göstermemektedir.
Pazarlama sonrası deneyim
Kan ve lenf sistemi hastalıkları: Anemi, lökopeni, nötropeni, trombositopeni, pansitopeni, miyelosüpresyon, sideroblastik anemi (bkz bölüm 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri). Aneminin rapor edildiği durumlarda, kan transfüzyonu gereken hasta sayısı, önerilen maksimum 28 günlük tedaviden daha uzun süre linezolid tedavisi gören grupta daha fazla olmuştur.
Bağışıklık sistemi hastalıkları: Anafîlaksi.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları: Hipoglisemi, laktik asidoz (bkz. 4.4. özel kullanım uyarılan ve önlemleri).
Sinir sistemi hastalıkları: Periferik nöropati, konvülsiyonlar, serotonin sendromu (bkz. 4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri). Linezolid ile tedavi edilen hastalarda periferik nötropati rapor edilmiştir. En çok maksimum kullanım süresi olan 28 günden daha uzun süre kullanıldığında bu durum rapor edilmiştir.
Linezolid ile tedavi edilen hastalarda konvûlsiyonlar rapor edilmiştir. Bu vakaların bir çoğunda geçmişinde konvülsiyon hikayesi veya nöbet veya nöbet geçirmek için risk faktörleri rapor edilmiştir.
Serotonin sendrom vakaları rapor edilmiştir.
Göz hastalıkları: Linezolid ile tedavi edilen hastalarda bazen görme kaybına neden olan optik nöropati rapor edilmiştir. Bu raporların çoğu tavsiye edilen en uzun süre (28 gün)’den daha fazla süreyle tedavi edilen hastalara aittir (bkz. 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri).
Deri ve deri altı doku hastalıkları: Stevens Johnson sendromu gibi tarif edilen büllöz deri hastalıkları, toksik epidermal nekroliz, anjiyoödem, alopesi.
Gastrointestinal rahatsızlıklar: Dilde renk değişikliği. Linezolid kullanımı sonucu çok seyrek de olsa dişte yüzeysel renk değişikliği rapor edilmiştir. Bu renk değişikliği, profesyonel diş temizliği (manuel kazıma) sonucu giderilebilmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir ( : e-posta: : tel: O 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Bilinen spesifik bir antidotu yoktur.
Doz aşımı durumunda, glomerüler filtrasyonun idamesi ile destekleyici tedavi önerilir. Hemodiyaliz linezolidin hızlı eliminasyonunu kolaylaştırabilir. Bir Faz 1 klinik çalışmada, linezolid verildikten 3 saat sonra başlayan ve 3 saat süren bir hemodiyaliz sonunda linezolidin dozunun yaklaşık %30’u vücuttan uzaklaştırmıştı^ Linezolidin periton diyalizi veya hemoperfüzyonla vücuttan atılmasına dair veri yoktur. Linezolidin 2 ana metaboliti de bir dereceye kadar hemodiyaliz ile vücuttan uzaklaştırılır.
Toksisite belirtileri günlük 3000 mg/ kg olan linezolid dozlarında sıçanlarda harekette yavaşlama ve ataksi, günlük 2000 mg/ kg ile tedavi edilen köpeklerde kusma ve sarsıntı (tremor) olarak deneyimlendi.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: Diğer antibakteriyeller
ATC kodu : J 01 XX 08
Etki mekanizması
Linezolid, yeni bir antibiyotik sınıfı olan oksazolidinonlara dahil, aerobik gram-pozitif bakteri enfeksiyonlarının tedavisinde klinik olarak faydalı sentetik bir antibakteriyel ajandır. Linezolidin in vitro aktivite spektrumu bazı anaerobik bakterileri de içerir. Linezolid bakteriyel protein sentezini diğer antibakteriyel ajanlardan farklı bir etki mekanizmasıyla inhibe eder; bu nedenle linezolid ile diğer sınıflardan antibiyotiklerle çapraz direnç beklenmez. Linezolid bakteri ribozomu üzerinde 50S altünitesinin 23 S altbirimine bağlanarak, bakteriyel translasyon işlevi için mutlaka gerekli bir komponent olan fonksiyonel 70S başlangıç kompleksinin oluşmasını önler.
Linezolidin Staphylococcus aureus için postantibiyotik etkisi (PAE) yaklaşık olarak 2 saattir. Hayvan modellerinde Staphylococcus aureus ve Streptococcus pneumoniae için ölçüldüğünde in vivo PAE sırasıyla 3.6 ve 3.9 saattir. Hayvan çalışmalarında etkililik için anahtar farmakodinamik parametre enfeksiyona sebep olan organizma için minimum inhibisyon konsantasyonunu (MIK) aştığı linezolid plazma seviyesine ulaşma zamanıdır.
Duyarlılık
Zaman/Öldürme eğrisi çalışmalarının sonuçlan linezolidin enterokoklara ve stafilokoklara karşı bakteriyostatik etkili olduğunu göstermiştir. Linezolid streptokoklar için suşlann çoğunluğunda bakterisid etkili bulunmuştur.
Linezolid aşağıdaki mikroorganizmaların çoğuna karşı hem in vitro koşullarda hem de klinik enfeksiyonlarda etkin bulunmuştur:
Duyarlı Aerobik Gram-pozitif Bakteriler:
Enterococcus faecium*
Enterococcus faecalis
Staphylococcus aureus*
Koagülaz negatif Stafilokoklar
Streptococcus agalactiae*
Streptococcus pneumoniae*
Streptococcus pyogenes*
Grup C Streptokoklar
Grup G Streptokoklar
Duyarlı Anaerobik Gram Pozitif Bakteriler:
Clostridium perfringens
Peptostreptococcus anaerobius
Peptostreptococcus suşlan
Haemophilus influenzae
Moraxella catarrhalis
Neisseria suşları
Enterobactericeae
Pseudomonas suşları
*Onaylı endikasyonlarda bu izolatlar üzerinde klinik etkinlik gösterilmiştir.
Linezolid Legionella, Chlamydia pneumoniae ve Mycoplasma pneumoniae' ya karşı bazı in vitro aktiviteler göstermesine rağmen klinik etkililiğini gösteren veriler yetersizdir.
Çapraz direnç
Linezolidin etki mekanizması diğer antibiyotik sınıflarından farklıdır. Klinik izolatlarla (metisilin-dirençli stafilokok, vankomisin-dirençli enterekok ve penisilin ve eritromisin dirençli streptokok dahil) yapılan klinik çalışmalar linezolidin genellikle bir veya birden çok diğer sınıf antimikrobiyal ajanlara dirençli olan organizmalara karşı aktif olduğunu gösterir. Linezolid direnci 23S rRNA’de olan nokta mutasyonu ile ilişkilidir.
Diğer antibiyotiklerde bildirildiği gibi enfeksiyon tedavisinin zor ve/veya uzun olduğu hastalarda linezolid ile duyarlılıkta aciliyetin azaldığı görülmüştür. Linezolide direnç enterokok, Staphylococcus aureus ve koagülaz negatif stafilakokta rapor edilmiştir. Bu genellikle uzayan tedavilerle ve protez malzeme veya kurumamış apseler varlığı ile ilişkilendirilmiştir. Antibiyotik dirençli organizmalar ile hastanede karşılaşıldığı zaman enfeksiyon kontrol politikalarının vurgulanması önemlidir.
Pediyatrik popülasyonda yapılan klinik çalışmalar
Açık bir çalışmada şüpheli veya ispatlanmış gram-pozitif patojenlerin (nozokomial pnömoni, komplike deri ve deri yapılan enfeksiyonlan, kateter ile ilişkili bakteriyemi, kaynağı bilinmeyen bakteriyemi, ve diğer enfeksiyonlar) neden olduğu enfeksiyonların tedavisi için yeni doğmuş ile 11 yaşma kadar olan çocuklarda linezolid (10 mg/kg her 8 saatte bir) ve vankomisin (10–15 mg/kg her 6–24 saatte bir) etkililiği karşılaştınlmıştu*. Klinik olarak değerlendirilebilir bir popülasyondaki klinik iyileşme oranlan linezolid ve vankomisin için sırasıyla % 89.3 (134/150) ve % 84.5 (60/71)’dir (% 95 CI: –4.9,14.6).
5.2. farmakokinetik özellikler
ZİZOLÎD temel olarak biyolojik olarak aktif olan (s)-linezolid içerir ve inaktif ara ürünler oluşturmak için metabolize edilir.
Emilim
Linezolid, oral uygulamayı takiben hızla ve yüksek oranda emilir. Maksimum plazma konsantrasyonlarına dozu takiben 1–2 saat içinde ulaşılır ve mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %100’dür. Bu nedenle, linezolid doz ayarlaması gerektirmeden oral veya intravenöz yolla verilebilir. Emilim yemeklerden anlamlı şekilde etkilenmez. Oral süspansiyondan emilim film tablette gerçekleşen emilime benzerdir.
Günde 2 kere 600 mg’lık intravenöz doz uygulamasını takiben kararlı haldeki plazma linezolidin Cmaks ve Cmm değerleri (ortalama ve [SD]) sırasıyla 15.1 [2.5] mg/1 ve 3.68 [2.68] mg/1 olarak belirlenmiştir.
Diğer bir çalışmada günde 2 kere 600 mg’lık oral doz uygulamasını takiben Cmaks ve Cmindeğerleri sırasıyla 21.2 [5.8] mg/1 ve 6.15 [2.94] mg/1 olarak belirlenmiştir. Kararlı durum dozlamanın ikinci gününde elde edilmiştir.
Linezolid yemek yeme zamanına bağlı olmaksızın uygulanabilir. Linezolid ile birlikte yüksek yağ içeren yemek verildiği zaman, maksimum plazma konsantrasyonuna erişmek için geçen süre 1.5 saatten 2.2 saate uzar ve Cmaks yaklaşık %17 azalır. Ancak, her iki durumda da total maruz kalma ölçütü olan EAAo^oo) benzerdir.
Dağılım
Sağlıklı yetişkinlerde, kararlı durum plazma düzeyindeki dağılım hacmi yaklaşık 40–50 litredir. Plazma proteinlerine bağlanma oram yaklaşık %31’dir ve konsantrasyondan bağımsızdır.
Linezolid konsantrasyonu çoklu dozu takiben gönüllü çalışmalarda sınırlı sayıdaki hastadan alınan çeşitli sıvılarda belirlenmiştir. Tükürük ve terdeki linezolid oram plazmaya göre sırasıyla 1.2:1.0 ve 0.55:1.0’dır. Kararlı durum Cmaks’da ölçülmüş epitelyum sıvı ve akciğer alveol hücrelerindeki oran ise 4.5:1.0 ve 0.15:1.0’dır. Ventriküler peritoneal şantlı ve inflame olmayan meninksleri olan deneklerin bulunduğu küçük bir çalışmada plazmaya göre serebrosipinal sıvıdaki Cmaks değerindeki linezolid oram çoklu dozlamadan sonra 0.7:1.0’dır. İnsan ve hayvan farmakokinetik çalışmaları, linezolidin iyi-perfuze olan dokulara rahatça dağıldığım göstermektedir.
Bivotransfonnasvon
Linezolid primer olarak morfolin halkasının oksidasyonu yoluyla metabolize olur ve esas olarak iki inaktif açık halkalı karboksilik asit metabolitleri oluşur; aminoetoksiasetik asit metaboliti (PNU-142300) ve hidroksietil glisin metaboliti (PNU-142586). Hidroksietil glisin metaboliti (PNU-142586) en etkili insan metaboliti olup enzimatik işlemle oluştuğuna inanılmaktadır. Aminoetoksiasetik asit metaboliti (PNU-142300) daha azdır. Başka minör inaktif metabolitler de karakterize edilmiştir.
Eliminasyon
Linezolidin böbrek dışı klerensi, total klerensin yaklaşık %65’ini oluşturur.
Linezolidin artan dozu ile klerenste düşük derecede lineer olmama hali gözlenmiştir. Bunun gözükme nedeni yüksek linezolid konsantrasyonlarında böbrek ve böbrek dışı klerensin düşük olmasıdır. Fakat klerens farkı küçük ve görünen eliminasyon yanlanma ömrüne yansımamaktadır.
Kararlı plazma düzeylerinde dozun yaklaşık %30’u linezolid, %40’ı PNU-142586, %10’u PNU-142300 olarak idrarda atılır. Linezolidin böbrek klerensi düşüktür (ortalama 40 mL/dk) ve net tübüler reabsorbsiyonu düşündürür. Dışkıda hiç linezolid bulunmazken, dozun yaklaşık %6’sı PNU-142586 ve %3’ü PNU-142300 şeklinde dışkıda bulunur. Linezolidin ortalama yanlanma ömrü yaklaşık 5–7 saattir.
Doğrusallık/ doğrusal olmayan durum
Linezolid dozu yükseldikçe, klerenste düşük düzeyde doğrusal olmayan bir durum gözlenir. Bu durumun, yüksek linezolid dozlarında böbrek ve böbrek dışı klerens düzeylerinin daha düşük olmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. Bununla beraber klerensteki fark düşüktür ve eliminasyon yan-ömrüne yansımamaktadır.
Linezolidin tek veya çoklu oral ve intravenöz dozlarından sonra ortalama farmakokinetik parametreleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Yetişkinlerde Linezolidin Farmakokinetik Parametrelerinin Ortalaması (Standart Deviasyon)
Linezolid dozlan | Cmakı pg/mL | Cmin jıg/mL | Tmaks saat | E AA* |ig.saat/mL | 11/2 saat | CL mL/dk |
400 mg tablet | ||||||
tek doz | 8.10 (1.83) | — | 1.52 (i.oi) | 55.10 (25.00) | 5.20 (1.50) | 146 (67) |
12 saatte bir | 11.00 (4.37) | 3.08 (2.25) | 1.12 (0–47) | 73.40 (33.50) | 4.69 (1.70) | 110 (49) |
600 mg tablet | ||||||
tek doz | 12.70 (3.96) | — | 1.28 (0.66) | 91.40 (39.30) | 4.26 (1.65) | 127 (48) |
12 saatte bir | 21.20 (5.78) | 6.15 (2–94) | 1.03 (0.62) | 138.00 (42.10) | 5.40 (2.06) | 80 (29) |
600 mg IV infnzyon çözeltisi: | ||||||
tek doz | 12.90 (1.60) | — | 0.50 (0.10) | 80.20 (33.30) | 4.40 (2–40) | 138 (39) |
12 saatte bir | 15.10 (2.52) | 3.68 (2.36) | 0.51 (0.03) | 89.70 (31.00) | 4.80 (1.70) | 123 (40) |
600 mg oral süspansiyon | ||||||
tek doz | 11.00 (2–76) | — | 0.97 (0.88) | 80.80 (35.10) | 4.60 (1–71) | 141 (45) |
* Tek doz için EAA = EAA^oo); çoklu doz için = EAAo.[tgr] | ||||||
{Veri dozu 625 mg’a göre normalize edilmiştir, IV doz 0.5 saat’lik enfuzyonla verilmiştir. | ||||||
Cmaks= maksimum plazma konsantrasyonu; Cmjn= minimum plazma konsantrasyonu; 7^= Cmaks’a ulaşma süresi; EAA= konsantrasyon zaman eğrisi altmda kalan alan; tA= eliminasyon yanlanma ömrü; CL= sistemik klerens |
Gerivatrik hastalar:
Linezolidin farmakokinetiği yaşlı hastalarda (65 yaş ve üstü) belirgin olarak etkilenmez. Bu nedenle yaşlı hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Pediyatrik hastalar:
Çocuklarda ve adölesanlarda (< 18 yaş) linezolid kullanımının güvenliliği ve etkililiği ile ilgili yeterli veri yoktur. Bu yüzden bu yaş grubunda kullanılması önerilmez. Güvenli ve etkili dozaj önerilerini belirlemek için başka çalışmalar yapılmalıdır. Farmakokinetik çalışmalara göre çocuklarda (1 hafta-12 yaş) tek doz veya çoklu dozdan sonra linezolid klerensi (kg vücut ağırlığı temelinde) pediyatrik hastalarda yetişkinlere nazaran daha büyüktür. Fakat yaş ilerledikçe azalır.
1 haftalık ila 12 yaşındaki çocuklarda günlük olarak 8 saatte bir 10 mg/kg uygulama, erişkinlerde günde iki kez 600 mg ile sağlanana yakın maruziyet oluşturmuştur.
1 haftalığa kadar yenidoğanlarda, linezolidin sistemik klirensi (kg vücut ağırlığı temelinde) yaşamın ilk haftasında hızlı şekilde artar. Bu nedenle, günlük olarak 8 saatte bir 10 mg/kg verilen yenidoğanlarda sistemik maruziyet, doğumdan sonraki ilk gün en fazla olacaktır. Bununla birlikte, söz konusu zamanda kürensin de hızlı şekilde artması nedeniyle, yaşamın ilk haftasında bu doz rejimiyle aşın birikim olması beklenmez.
Adölesanlarda (12 ila 17 yaş) linezolidin farmakokinetik özellikleri, 600 mg ardından erişkinlerdekine benzerdir. Bu nedenle, günlük olarak 12 saatte bir 600 mg uygulanan adölesanlarda aynı dozajı alan erişkinlerde gözlenene benzer maruziyet oluşacaktır.
12 saatte bir veya 8 saatte bir 10 mg/kg linezolid uygulanan ventriküloperitoneal şantlan olan pediatrik hastalarda, linezolidin tekli veya çoklu doz uygulaması ardından beyin omurilik sıvısında (BOS) değişken linezolid konsantrasyonları gözlenmiştir. Terapötik konsantrasyonlar BOS’ta tutarlı şekilde elde edilmemiş veya korunmamıştır. Bu nedenle, santral sinir sistemi enfeksiyonları olan pediyatrik hastaların ampirik tedavisinde linezolid kullanılması önerilmemektedir.
Kadın hastalar:
Kadınlarda dağılım hacmi, erkeklere göre biraz daha düşüktür ve ortalama klirens, vücut ağırlığı için düzeltme yapıldığında yaklaşık %20 azalır. Plazma konsantrasyonları kadınlarda daha yüksektir ve bu durum kısmen vücut ağırlığındaki farklılıklara bağlı olabilir. Bununla birlikte, linezolidin ortalama yanlanma ömrü erkeklerde ve kadınlarda anlamlı ölçüde farklı olmadığından, kadınlardaki plazma konsantrasyonlarının iyi tolere edildiği bilinen düzeylerin üzerine belirgin artış göstermesi beklenmemektedir ve bu nedenle doz ayarlaması gerekli değildir.
Böbrek yetmezliği:
600 mg’lık tek dozdan sonra ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <30 ml/dak) hastalarının plazmalarındaki linezolidin 2 ana metabolitine maruz kalmada 7–8 birimlik artış olmuştur. Bununla birlikte ana ilacın EAA değerinde bir artış olmamıştır. Linezolidin ana metabolitlerinin hemodiyaliz ile vücuttan bir miktar uzaklaştırılma durumu olsa da normal böbrek fonksiyonu olan veya hafif-orta şiddette böbrek yetmezliği olan hastalarda gözlemlenen ile karşılaştırıldığında 600 mg’lık tek dozdan sonra diyalizi takiben bile metabolitlerin plazma seviyesi hala yüksek olarak değerlendirilmiştir.
Ciddi böbrek yetmezliği olan 24 hastada (21 tanesi düzenli hemodiyalize girmekte) birkaç günlük dozlamadan sonra 2 ana metabolitin pik plazma konsantrasyonları normal böbrek fonksiyonu olan hastada görünenin 10 katıdır. Linezolidin pik plazma seviyeleri etkilenmemiştir.
Bu gözlemlerin klinik anlamlılığı sınırlı güvenlilik verilerinin varlığından dolayı saptanmamıştır.
Karaciğer yetmezliği:
Linezolidin PNU-142300 ve PNU-142586’mn farmakokinetiği, hafif-orta şiddette karaciğer yetmezliği olan (Child-Pugh Sınıf A veya B) hastalarda (n=7) değişmez. Linezolidin ciddi karaciğer yetmezliği (Child-Pugh Sımf C) olan hastalardaki farmakokinetiği değerlendirilmemiştir. Bununla birlikte linezolidin enzimatik olmayan işlemler ile metabolize olmasından dolayı hepatik yetmezliğin metabolizasyonunu anlamlı bir şekilde değiştirmesi beklenmez.
Mevcut verilere göre, hafif-orta karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlanması önerilmemektedir.
53. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Linezolid, insanlarda beklenene neredeyse eşit maruziyet düzeylerinde erkek sıçanların fertilitesini ve üreme performansım azaltmıştır. Cinsel olgunluğa ulaşmış hayvanlarda bu etkiler geri döndürülebilir olmuştur. Ancak cinsel olgunlaşma döneminin neredeyse tamamınd a linezolid uygulanan jüvenil hayvanlarda bu etkiler geri döndürülememiştir.
Erişkin erkek sıçanların testisinde anormal sperm morfolojisi ve epididimiste epitel hücre hipertrofîsi ve hiperplazisi saptanmıştır. Linezolidin, sıçan spermatozoonlarmın olgunlaşmasını etkilediği düşünülmektedir. Testosteron takviyesi, linezolid aracılı fertilite etkileri üzerinde etki göstermemiştir. 1 ay boyunca uygulama yapılan köpeklerde epididimal hipertrofı gözlenmemiştir ancak prostat, testis ve epididimis ağırlıklarındaki değişimler belirgin olmuştur.
Farelerde ve sıçanlarda yapılan üreme toksisitesi çalışmaları, insanlarda sırasıyla beklenenin 4 katı veya beklenen maruziyet düzeylerinde teratojenik etkiye ilişkin kanıt göstermemiştir. Aynı linezolid konsantrasyonları farelerde matemal toksisiteye yol açmış ve tüm yavruların ölümü dahil embriyo ölümlerinin artması, fetüs vücut ağırlığında azalma ve fare neslinde stemal varyasyonlara normal genetik yatkınlığın artması ile ilişkili olmuştur. Sıçanlarda, beklenen klinik maruziyetlerden düşük maruziyetlerde hafif matemal toksisite saptanmıştır. Fetüs vücut ağırlığında azalma, stemebra kemikleşmesinde azalma, yavru sağkalımmda azalma ve hafif matürasyon gecikmeleri şeklinde görülen hafif fetal toksisiteler belirlenmiştir. Çiftleştiklerinde bu yavrular, fertilitede karşılık gelen bir azalmayla birlikte, implantasyon öncesi kayıplarda dozla ilişkili geri döndürülebilir bir artış kanıtı göstermiştir. Tavşanlarda, fetüs vücut ağırlığında azalma yalnızca, EAA’lar temelinde beklenen insan maruziyetinden 0.06 kat düşük maruziyet düzeylerinde matemal toksisite (klinik bulgular, vücut ağırlığı artışında ve yiyecek tüketiminde azalma) varlığında meydana gelmiştir. Bu türün, antibiyotiğin etkilerine duyarlı olduğu bilinmektedir.
Linezolid ve metabolitleri, emziren sıçanların sütüne geçmektedir ve gözlenen konsantrasyonlar matemal plazmada gözlenenden yüksek olmuştur.
Linezolid, sıçanlarda ve köpeklerde geri döndürülebilir miyelosupresyona yol açmıştır.
6 ay boyunca oral yolla linezolid uygulanan sıçanlarda, 80 mg/kg/gün dozda siyatik sinirlerinin minimum ila hafif, geri döndürülemez aksonal dejenerasyonu gözlenmiştir; siyatik sinirinin minimum dejenerasyonu ayrıca, 3 aylık ara nekropside 1 erkekte bu doz düzeyinde gözlenmiştir. Optik sinir dejenerasyonuna ilişkin kanıtların incelenmesi için perfÜzyonla sabitlenmiş dokuların hassas morfolojik değerlendirmesi yapılmıştır. 6 ay doz uygulaması ardından 3 erkek sıçanın 2’sinde minimum ila orta düzeyde optik sinir dejenerasyonu belirlenmiştir ancak bulgunun akut yapısı ve asimetrik dağılımı nedeniyle ilaçla doğrudan bir ilişki olması şüphelidir. Gözlenen optik sinir dejenerasyonu, yaşlanan sıçanlarda bildirilen spontane unilateral optik sinir dejenerasyonuna mikroskobik olarak benzer bulunmuştur ve yaygm arka plan değişiminin alevlenmesi olabilir.
Tekrarlı doz toksisitesi ve genotoksisite konusunda konvansiyonel çalışmalara dayalı klinik öncesi veriler, bu Kısa Ürün Bilgisinin diğer bölümlerinde ele alınanlar dışında, insanlar açısından özel bir tehlike ortaya koymamıştır. Standart çalışma serilerinde kısa süreli doz uygulaması ve genotoksisitenin bulunmaması ışığında, karsinojenisite/onkojenisite çalışmaları yapılmamıştır.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Prejelatinize nişasta
Sodyum nişasta glikolat
Povidon K30
Kolloidal silikon dioksit(E551)
Magnezyum stearat (E572)
Laktoz monohidrat
Hidroksipropil metil selüloz (E464)
Titanyum dioksit (E171)
Triasetin
6.2. geçimsizlikler
Mevcut değildir.
6.3. raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel uyanlar
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
2 ve 10 film tablet içeren Alüminyum folyo – PVC/PE/PVDC blister ve karton kutu ambalaj.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri’ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Ad :Biofarma İlaç San.ve Tic. A.Ş.
Adres :Akpmar Mah. Osmangazi Cad. No: 156
Sancaktepe/îstanbul
Telefon :(0216) 398 10 63 – 4 hat
Faks :(0216) 419 27 80
8. ruhsat numarasi(lari)
218/40