Ilac kullanma talimatı Ana menüyü aç

SOLİRON 10 MG FİLM TABLET - kisa ürün bi̇lgi̇si̇

Etken madde içeren ilaçlar :

Dostupné balení:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ - SOLİRON 10 MG FİLM TABLET

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi

SOLİRON 10 mg film tablet

2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m

Etkin madde:

Solifenasin süksinat: lOmg

Yardımcı madde(ler):

Laktoz monohidrat: 120.25 mg

Yardımcı maddeler için 6.1 'e bakınız.

İçeriğinde bulunan yardımcı maddeler ile ilgili ayrıntılı bilgi için (bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

3. farmasöti̇k form

Film tablet.

Açık pembe, yuvarlak, bikonveks tablet.

4. kli̇ni̇k özelli̇kler

4.1. terapötik endikasyoıılar

Aşırı aktif mesane sendromu olan hastalarda görülebilen artmış sıklıkta idrara çıkma ve şiddetli idrar yapma hissi ve/veya sıkışma tipi inkontinansın semptomatik tedavisinde endikedir.

4.2. pozoloji ve uygulama şeklierişkinler (yaşlı hastalar dahil)

Önerilen solifenasin süksinat dozu günde bir kez 5 mg' dır. Gerekli görüldüğünde solifenasin süksinat dozu günde bir kez 10 nıg'a arttırılabilir.

Uygulama sıklığı ve süresi:

Günde bir kez uygulanır. SOLİRON uzun süreli kullanıma uygundur.

Uygulama şekli:

SOLİRON oral yolla alınmalı ve sıvı yardımıyla bütün olarak yutulmalıdır. Yemekler ile birlikte ya da yemeklerden ayrı olarak alınabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Hafif-orta dereceli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi > 30 ml/dakika) olan hastalar için herhangi bir doz ayarlaması gerekli değildir. Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalar (kreatinin klerensi < 30 ml/dakika) dikkatle tedavi edilmeli ve bu hastalara günde bir kez 5mg' dan daha yüksek dozlar uygulanmamalıdır (bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler).

Karaciğer yetmezliği:

Hafif karaciğer yetmezliği olan hastalar için herhangi bir doz ayarlaması gerekli değildir. Orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalar (Child-Pugh skoru 7–9) dikkatle tedavi edilmeli ve bu hastalara günde bir kez 5 ıng' dan daha yüksek dozlar uygulanmamalıdır (bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler).

Pediyatrik popülasyon

Çocuklardaki güvenliği ve etkinliği henüz tam olarak belirlenmemiştir. Bu nedenle, SOLİRON çocuklarda kullanılmamalıdır.

Geriyatrik popülasyon:

Önerilen solifenasin süksinat dozu günde bir kez 5 mg'dır. Gerekli görüldüğünde solifenasin süksinat dozu günde bir kez 10 mg' a arttırılabilir.

Diğer:

Güçlü sitokrom P450 3A4 inhibitörleri:

Ketokonazol ile ya da ritonavir, nelfinavir ve itrakonazol gibi diğer güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin terapötik dozları kullanılarak eşzamanlı tedavi uygulandığında, maksimum SOLÎRON dozu 5 mg ile sınırlandırılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

4.3. kontrendikasyonlar

– Solifenasin; idrar retansiyonu, şiddetli gastrointestinal hastalık (toksik megakolon dahil), myastenia gravis ya da dar açılı glokom bulunan ve bu hastalıklar açısından risk taşıyan hastalar,

– Etkin maddeye ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalar (bkz. Bölüm 6.1 Yardımcı maddelerin listesi),

– Hemodiyaliz uygulanmakta olan hastalar (bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler),

– Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalar (bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler),

– Ciddi böbrek yetmezliği ya da orta dereceli karaciğer yetmezliği bulunan ve ketokonazol gibi güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ile tedavi edilmekte olan (bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri) hastalarda kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri

Uzun QT sendromu /Torsades de Pointes'e neden olabilen ilaçlar ile birlikte kullanıldığında uzun QT sendromu veya Torsades de Pointes oluşma riskini artırabilir. Bu nedenle bu tür ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.

Önceden var olan uzun QT sendromu ve hipokalemi gibi risk faktörü olan hastalarda QT uzaması ve Torsades de pointes gözlemlenmiştir.

SOLİRON tedavisinden önce, sık idrar yapmanın diğer nedenleri (kalp yetmezliği ya da böbrek hastalığı) değerlendiril­melidir. İdrar yolu enfeksiyonu varsa, uygun bir antibakteriyel tedavi başlatılmalıdır.

SOLİRON, aşağıdaki durumların bulunduğu hastalarda dikkatle kullanılmalıdır:

– Klinik açıdan önemli, mesane dışa akış obstrüksiyonuna bağlı üriner retansiyon riski,

– Gastro-intestinal obstrüktif bozukluklar,

– Gastro-intestinal motilitede azalma riski,

– Ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 30 ml/dakika; bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler ve Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli) (bu hastalar için doz 5 mg' ı aşmamalıdır),

– Orta dereceli karaciğer yetmezliği (Child-Pugh skoru 7–9; bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler ve Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli) (bu hastalar için doz 5 mg' ı aşmamalıdır), – Ketokonazol gibi güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ile eşzamanlı kullanımı (bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler ve Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli),

– Hiatus hernisi/gastro-özefagal reflü ve/veya birlikte özofajite neden olabilen ya da özofajiti alevlendirebilen ilaçların (bifosfonatlar gibi) eş zamanlı kullanımı,

– Otonom nöropati.

Aşırı detrusor aktivitesi için nörojenik bir sebep bulunan hastalardaki güvenliği ve etkinliği henüz belirlenmemiştir.

Solifenasin süksinat kullanan bazı hastalarda, havayolu obstrüksiyonu ile birlikte anjiyoödem bildirilmiştir. Anjiyoödem görülmesi durumunda solifenasin süksinat tedavisi kesilmeli uygun tedavi ve/veya gerekli önlemler alınmalıdır.

Solifenasin süksinat kullanan bazı hastalarda anafilaktik reaksiyon bildirilmiştir. Anafılaktik reaksiyon geliştiren hastalarda, solifenasin süksinat bıraktın İmalı, uygun tedavi ve/veya ölçümler yapılmalıdır.

Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

SOLİRON'un maksimum etkisi en erken 4 hafta sonra saptanabilir.

4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Farmakolojik etkileşmeler:

Antikolinerjik özellikleri olan diğer tıbbi ürünlerle birlikte uygulanması, daha belirgin terapötik etkilere ve istenmeyen etkilere yol açabilir. SOLİRON tedavisinin tamamlanmasının ardından, bir başka antikolineıjik tedaviye başlamadan önce, yaklaşık bir haftalık bir ara verilmesi sağlanmalıdır. Kolinerjik reseptör agonistlerinin birlikte uygulanması, solifenasinin terapötik etkisini azaltabilir.

Solifenasin, metoklopramid ve sisaprid gibi gastro-intestinal sistem motilitesini uyaran tıbbi ürünlerin etkisini azaltabilir.

Farmakokinetik etkileşmeler:

İn vitro araştırmalarda, terapötik konsantrasyonlarda uygulanan solifenasinin insan karaciğer mikrozomları kaynaklı CYP1A1/2, 2C9, 209, 2D6 ya da 3A4' ü inhibe etmediği gösterilmiştir. Bu nedenle, solifenasinin bu CYP enzimleri tarafından metabolize edilen ilaçların klerensini değiştirme olasılığı bulunmamaktadır.

Diğer tıbbi ünlerin.soli­fenasinin farmakokinetiği üzerindeki etkisi:

Solifenasin, CYP3A4 tarafından metabolize edilir. Güçlü bir CYP3A4 inhibitörü olan ketokonazol (200 mg/gün) ile eşzamanlı uygulanması, solifenasinin EEA değerinde iki kat artışa yol açarken, 400 mg/gün dozundaki ketokonazol ile eşzamanlı uygulama solifenasinin EAA değerinde 3 kat artışla sonuçlanmıştır. Bu nedenle, ketokonazol ya da diğer güçlü CYP3A4 inhibitörlerinin (örneğin; ritonavir, nelfinavir, itrakonazol) terapötik dozları ile eşzamanlı olarak kullanıldığında, maksimum SOLİRON dozu 5mg olarak sınırlandırılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).

Ciddi böbrek yetmezliği ya da orta dereceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda, solifenasin ve güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ile eş zamanlı tedavi uygulanması kontrendikedir.

Enzim indüksiyonunun solifenasin ve metabolitlerinin farmakokinetiği üzerindeki etkisi daha yüksek afiniteli CYP3A4 substratlarının solifenasin uygulamasına etkisi kadar iyi incelenmemiştir. Solifenasin CYP3A4 tarafından metabolize edildiğinden, daha yüksek afiniteli diğer CYP3A4 substratları (örneğin; verapamil, diltiazem) ve CYP3A4 indükleyicileri (örneğin; rifampisin, fenitoin, karbamazepin) ile farmakokinetik etkileşimlerin olması mümkündür.

Solifenasinin diğer tıbbi ürünlerin farmakokinetiği üzerindeki etkisi:

Oral Kontraseptifler:

Solifenasin alımı ile solifenasin ve kombine oral kontraseptifler (etinil östradiol/levo­norgestrel) arasında herhangi bir farmakokinetik etkileşim görülmemiştir.

Varfarin:

Solifenasin kullanımının 7?-varfarin ya da S-varfarinin farmakokinetiğini veya bunların protrombin zamanı üzerindeki etkisini değiştirmediği saptanmıştır.

Digoksin:

Solifenasin kullanımının digoksin farmakokinetiği üzerinde hiçbir etki göstermediği saptanmıştır.

4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: c

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Kontrasepsiyonla ilgili veri mevcut değildir.

Gebelik dönemi

Solifenasin kullanırken gebe kalan kadınlardan elde edilen herhangi bir klinik veri mevcut değildir. Hayvanlarda yapılan araştırmalarda solifenasinin fertilite, embriyona!/ fetal gelişim ya da doğurma üzerinde direkt zararlı etkileri olmadığı gösterilmiştir (bkz. Bölüm 5. 3 Klinik öncesi güvenIiIik verileri). İnsanlar için potansiyel risk bilinmemektedir. Gebe kadınlara reçete edildiğinde dikkatli davramlmalıdır.

Laktasyon dönemi

Solifenasinin insan sütüne geçmesine ilişkin herhangi bir veri mevcut değildir. Farelerde, solifenasin ve/veya metabolitleri süte geçmiş ve yenidoğan farelerde doza bağımlı bir gelişme bozukluğuna neden olmuştur (bkz. Bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri). Bu nedenle, emzirme dönemi boyunca SOLİRON kullanımından kaçınılmalıdır.

Üreme yeteneği / Fertilite

Gebelik dönemi başlığı altında verilen bilgiler dışında, fertilite ve üreme hakkında başka bilgi bulunmamaktadır.

4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Diğer antikolinerjiklerde olduğu gibi solifenasin de, bulanık görmeye ve sık olmayan bir biçimde somnolans ve yorgunluğa (bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler) neden olabildiğinden, araç ve makine kullanma yeteneği olumsuz etkilenebilmek­tedir.

4.8. i̇stenmeyen etkiler

Solifenasinin farmakolojik etkisine bağlı olarak, SOLİRON şiddeti (genellikle) hafif ya da orta dereceli olan istenmeyen antikol ineıjik etkilere neden olabilir. İstenmeyen antikolinerjik etkilerin sıklığı dozla ilişkilidir.

Solifenasin ile en sık bildirilen advers reaksiyon, ağız kuruluğu olmuştur. Bu reaksiyon günde bir kez 5 mg'lık doz ile tedavi edilen hastaların %11' inde, günde bir kez 10 mg' lık doz ile tedavi edilen hastaların %22' sinde ve plasebo ile tedavi edilen hastaların %4 ‚ünde ortaya çıkmıştır. Ağız kuruluğunun şiddeti, genellikle hafif olmuş ve yalnızca nadir durumlarda tedavinin kesilmesine yo! açmıştır. Genel olarak, bu tıbbi ürüne uyum çok yüksek olmuş (yaklaşık %99) ve solifenasin ile tedavi edilen hastaların yaklaşık %90‘ ı 12 haftalık tedaviden oluşan tüm araştırma dönemini tamamlamıştır.

Klinik çalışmalarda solifenasin ile elde edilmiş veriler aşağıdadır:

Çok yaygın (>1/10)

Yaygın(>l/100 ila< 1/10)

Yaygın olmayan(>l/l.000 i­la< 1/100)

Seyrek (> 1110.000 ila< 1/1.000)

Çok seyrek (< 1/10.000)

Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:

Yaygın olmayan: İdrar yolu enfeksiyonu, sistit

Bağışıklık sistemi hastalıkları:

Bilinmeyen: anafilaktik reaksiyon*

Metabolizma ve beslenme bozuklukları:

Bilinmeyen: iştah azalması*, hiperkalemi*

Psikiyatrik hastalıklar:

Çok seyrek: Halüsinasyon*, konfüzyon*

Bilinmeyen: deliryum*

Sinir sistemi hastalıkları:

Yaygın olmayan: Somnolons, tat alma bozukluğu

Çok seyrek: Baş dönmesi*, baş ağrısı*

Göz hastalıkları:

Yaygın: Bulanık görme

Yaygın olmayan: Göz kuruluğu

Bilinmeyen: glokom*

Kardiyak hastalıklar:

Bilinmeyen: torsades de pointes, elektrokardiyogram QT uzaması*, atrial fıbrilsayon*, taşikardi*

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları:

Yaygın olmayan: nazal kuruluk

Bilinmeyen: disfoni*

Gastrointestinal hastalıklar:

Çok yaygın: Ağız kuruluğu

Yaygın: Konstipasyon, bulantı, dispepsi, abdominal ağrı

Yaygın olmayan: Gastroözefagal reflü hastalıkları, boğaz kuruluğu

Seyrek: Kolon obstrüksiyonu, peklik

Çok seyrek: Kusma kusma*

Bilinmeyen: ileus*, abdominal rahatsızlık*

Hepatobiliyer hastalıklar:

Bilinmeyen: karaciğer hastalığı, karaciğer fonksiyon test anormalliği*

Deri ve derialtı doku hastalıkları:

Yaygın olmayan: Cilt kuruluğu

Seyrek: pruritis*, döküntü*

Çok seyrek: eritema multiforma*, ürtiker*, anjiyoödem*

Bilinmeyen: eksfoliyatif dermatit*

Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları:

Bilinmeyen: kas zayıflığı*

Böbrek ve idrar hastalıkları:

Yaygın olmayan: İdrar yapma güçlüğü

Seyrek: : üriner retansiyon

Bilinmeyen: böbrek yetmezliği*

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:

Yaygın olmayan: Yorgunluk, periferik ödem

) *pazarlama sonrası gözlemlenmiştir.

Şüpheli advers reaksiyon kırın raporlanması;

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers rcaksiyolanlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir, (; e-posta: ; tel: O 800 314 00 08; fax: 0312 218 35 99).

4.9. doz aşımı ve tedavisi

Semptomlar

Solifenasin süksinatın doz aşımı şiddetli antikolinerjik etki ile sonuçlanabilir ve uygun şekilde tedavi edilmelidir. En yüksek doz olarak bir hastaya yanlışlıkla 5 saat süre ile 280 mg solifenasin süksinat verilmiştir. Hastaneye yatış gerektirmeyen mental durum değişikliği gözlenmiştir.

Tedavi

Solifenasin süksinat ile doz aşımı durumunda, hasta aktif kömür ile tedavi edilmelidir. Gastrik lavaj 1 saat içinde uygulandığı taktirde yararlıdır, ancak hasta kusturulmamalıdır.

Diğer antikolinerjiklerde olduğu gibi, semptomlar aşağıda belirtildiği biçimde tedavi edilebilir: – Halüsinasyonlar ya da belirgin eksitasyon gibi ciddi merkezi antikolinerjik etkiler: Fizostigmin ya da karbakol ile tedavi edilir.

– Konvülzyonlar ya da belirgin eksitasyon: Benzodiazepinlerle tedavi edilir.

– Solunum yetersizliği: Suni solunum uygulanarak tedavi edilir.

– Taşikardi: Beta-blokörlerle tedavi edilir.

– Üriner retansiyon: Kateterizasyon uygulanarak tedavi edilir.

– Midriyazis: Pilokarpin göz damlası uygulanarak ve/veya hasta karanlık bir odada tutularak tedavi edilir.

Diğer antimııskarini­klerde olduğu gibi, doz aşımı durumunda QT-uzaması açısından risk taşıdığı (yani; hipokalemi, bradikardi ve halen QT-arahğını uzattığı bilinen tıbbi ürünlerin kullanılması) ve daha önceden mevcut kardiyak hastalıkları olduğu (yani; miyokard iskemisi, aritmi, konjestif kalp yetmezliği) bilinen hastalara özgün bir dikkat gösterilmelidir.

5. farmakoloji̇k özelli̇kleri̇

5.1. farmakodinamik özellikleri

Farmakoterapötik grup: Üriner antispazmodik

ATC Kodu: G04B D08

Etki mekanizması:

Solifenasin yarışmacı, spesifik bir kolinerjik-reseptör antagonistidir. Mesane, parasempatik kolinerjik sinirlerle uyarılır. Asetilkolin, başta M3 alt-tipi olmak üzere muskarinik reseptörler aracılığıyla detrusor düz kasını kasar. İn vitro ve in vivo farmakolojik araştırmalarda, solifenasinin muskarinik M3 alt-tip reseptörünün yarışmacı bir inhibitörü olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, solifenasinin test edilen iyon kanalları ve çeşitli diğer reseptörler için düşük afınite göstermesi ya da hiç afınite göstermemesi yoluyla muskarinik reseptörler için spesifik bir antagonist olduğu gösterilmiştir.

Farmakodinamik etkiler: Günde 5 mg ve 10 mg dozlarındaki solifenasin tedavisi, mesanesi aşırı aktif olan erkek ve kadın hastalarda yürütülen çeşitli çift-kör, randomize, kontrollü klinik çalışmalarda araştırılmıştır.

Çalışmaya alınma kriterleri; hastaların 3 ay veya daha uzun bir süredir aşırı aktivite gösteren mesane semptomları olmasıdır. Bu çalışmalara 3027 hasta dahil olmuştur (1811 solifenasin tablet ve 1216 plasebo) ve hastaların yaklaşık %90’ı 12 haftalık çalışmayı tamamlamıştır. 12 haftalık çalışmayı tamamlayan hastaların tümü, uzun süreli, açık etiketli, genişletilmiş çalışmaya dahil olmaya uygun görülmüş ve katılan hastaların % 81 ’i ek 40 haftalık tedavi periyodunu tamamlamıştır. Hastaların büyük çoğunluğu beyaz ırka mensup (%93) ve kadındır (%80), yaş ortalaması 58’dir. Her dört çalışmanın da primer sonlanım noktası, başlangıçtan 12 haftaya kadar 24 saatlik mikturasyonda görülen ortalama değişimlerin sayısıdır. İkincil sonlamın noktaları, başlangıçtan 12 haftaya kadar olan 24 saatlik inkontinens aralıklarındaki ortalama değişim sayısı ve her bir mikturasyon için ortalama boşaltım hacmidir.

Aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi, 5 mg ve 10 mg’lık solifenasin dozlarının her ikisi de, primer ve sekonder son noktalarda plaseboya kıyasla, istatistiksel olarak anlamlı iyileşme sağlamıştır. Etkinlik, tedavinin başlatılmasından itibaren bir hafta içinde gözlenmiştir ve 12 haftalık bir dönem boyunca stabil kalmıştır. Uzun süreli, açık nitelikli bir araştırmada, etkinliğin en az 12 ay boyunca devam ettiği gösterilmiştir. 12 haftalık tedaviden sonra, tedaviden önce inkontinans (idrar tutamama) şikayeti olan hastaların, yaklaşık %50’ si inkontinans olayları yaşamamış ve buna ek olarak, hastaların %35’ inde günde 8 defadan daha düşük olan bir idrara çıkma sıklığı elde edilmiştir. Aşırı aktif mesane semptomlarının tedavisi; aynı zamanda genel sağlık algılaması, inkontinansın etkisi, rol kısıtlamaları, fiziksel kısıtlılıklar, sosyal kısıtlılıklar, duygular, semptom şiddeti, şiddet ölçümleri ve uyku/enerji gibi bazı yaşam kalitesi ölçütleri üzerinde yararlı etkilerle sonuçlanmaktadır.

Tedavi süresi 12 hafta olan dört kontrollü Faz 3 araştırmanın sonuçları (havuzlanmış veriler)

Plasebo

Solifenasin

Günde 1 kez 5 mg

Solifenasin

Günde 1 kez

10 mg

Tolterodin

Günde 2 kez 2 mg

Miktürisyoıı sayısı/24 saat

Başlangıçtaki ortalama

Başlangıca göre ortalama azalma Başlangıca göre % değişiklik n

p-değeri*

11.9

1.4 (%12) 1138

12.1

2.3 (%19)

552

<0.001

11.9

2.7 (%23) 1158

<0.001

12.1

1.9 (%16) 250 0.004

İdrar sıkıştırması olaylarının sayısı/24 saat

Başlangıçtaki ortalama

Başlangıca göre ortalama azalma

Başlangıca göre % değişiklik n

p-değeri*

6.3

2.0 (%32) 1124

5.9

2.9 (%49)

548

<0.001

6.2

3.4 (%55)

1151

<0.001

5.4

2.1 (%39) 250 0.031

İnkontinans olaylarının sayısı/24 saat

Başlangıçtaki ortalama

Başlangıca göre ortalama azalma

Başlangıca göre % değişiklik

n

p-değeri*

2.9

1.1

(%38)

781

2.6

1.5 (%58) 314

<0.001

2.9

1.8 (%62) 778

<0.001

2.3

1.1 (%48) 157 0.009

Noktüri olaylarının sayısı/24 saat

Başlangıçtaki ortalama

Başlangıca göre ortalama azalma

Başlangıca göre % değişiklik

n

p-değeri*

1.8

0.4 (%22) 1005

2.0

0.6 (%30) 494 0.025

1.8

0.6 (%33) 1035

<0.001

1.9

0.5 (%26) 232 0.199

Boşalan hacim/idrar

Başlangıçtaki ortalama

Başlangıca göre ortalama azalma

Başlangıca göre % değişiklik

n

p-değeri*

166 mİ

9 mİ (%5) 1135

146 mİ

32 mİ (%21)

552

<0,001

163 mİ 43 mİ (%26) 1156 <0,001

147 mİ

24 mİ (%16) 250

<0.001

Ped sayısı/24 saat

Başlangıçtaki ortalama

Başlangıca göre ortalama azalma

Başlangıca göre % değişiklik

n

p-değeri*

3.0

0.8 (%27) 238

2,8

1,3 (%46) 236

<0,001

2,7

1,3 (%48) 242

<0.001

2.7

1.0 (%37) 250 0.010

Not: Pivotal araştırmaların 4’ünde solifenasin 10 mg ve plasebo kullanılmıştır. Bu 4 araştırmanın 2 tanesinde ayrıca solifenasin 5 mg da kullanılmış ve araştırmalardan birine günde iki kez uygulanan tolterodin 2 mg dahil edilmiştir. Farklı araştırmaların her birinde tüm parametreler ve tedavi grupları değerlendiril­memiştir. Bu nedenle, listelenmiş olan hasta sayıları her bir parametre ve tedavi grubu için farklılık gösterebilir.

* Plasebo ile eşleştirilmiş karşılaştırma için p-değeri.

5.2. farmakokinetik özellikleriemilim:

Solifenasin tabletlerinin alınmasının ardından, 3 ile 8 saat sonra solifenasin maksimum plazma konsantrasyonuna (CmakS) ulaşmaktadır. Tmaks doza bağımlı değildir. Cmaks ve eğrinin altında kalan alan (EAA), 5 ile 40 mg arasında dozla orantılı olarak artar. Mutlak biyoyararlamm, yaklaşık %90’dır. Besin alımı, solifenasinin Cmaks’ını ya da EAA’sını etkilemez.

Dağılım:

Intravenöz uygulamayı takiben solifenasinin görünen dağılım hacmi, yaklaşık 600 L’ dir. Esas olarak n.|-asit glikoprotein olmak üzere, solifenasinin plazma proteinlerine bağlanma oranı yüksektir (yaklaşık %98).

Biyotraiı formasyon:

Solifenasin büyük ölçüde karaciğer tarafından, esas olarak sitokrom P450 3A4 (CYP3A4) yoluyla metabolize edilir. Bununla birlikte, solifenasinin metabolizmasına katkıda bulunabilen alternatif metabolik yollar mevcuttur. Solifenasinin sistemik klerensi, yaklaşık 9,5 L/saat’tir ve solifenasinin terminal yarılanma ömrü, 45–68 saattir. Oral doz uygulamasından sonra plazmada solifenasine ek olarak, farmakolojik yönden aktif olan bir (47?-hidroksi solifenasin) ve inaktif olan üç metabolit (vV-glııkuronid, //-oksit ve 4A-hidroksi-A-oksit) tanımlanmıştır.

Elimina svon:

10 mg’lık bir tek [l4C-işaretli]-solifenasin dozunun uygulanmasından sonra, 26 gün boyunca radyoaktivitenin yaklaşık %70’i idrarda ve %23’ü feçeste saptanmıştır. İdrarda, radyoaktivitenin yaklaşık %11’i değişmemiş etkin madde olarak; yaklaşık %18’i 7V-oksit metaboliti olarak, %9’u 4/?-hidroksi-7V-oksit metaboliti olarak ve %8’i 4.R-hidroksi metaboliti (aktif metabolit) olarak tespit edilmiştir. Feçeste, 4Â-hidroksi metaboliti tespit edilmiştir.

Doğrusa llık/d oûrusal olmayan durum:

Terapölik doz aralığında farmakokinetiği doğrusaldır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Böbrek yetmezliği:

Solifenasinin hafif ve orta dereceli böbrek yetmezliği olan hastalardaki EAA ve Cmaks değerlerinin sağlıklı gönüllülerde saptanan değerlerden anlamlı bir farklılık göstermediği belirlenmiştir. Ciddi böbrek yetmezliği bulunan hastalarda (kreatinin klerensi < 30 ml/dakika), Cmaks' Haki yaklaşık %30 artış, EAA'de %100'den fazla artış ve tl/2'de %60'dan fazla artış ile birlikte, solifenasin etkilenimi kontrollere kıyasla anlamlı ölçüde daha büyük olmuştur. Kreatini'i klerensi ile solifenasin klerensi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu gözlenmiştir.

Hemodı aliz uygulanmakta olan hastalardaki farmakokinetiği araştırılmamıştır.

KaracİL r.yetmezliği:

Orta d< eceli karaciğer yetmezliği olan hastalarda ( Child-Pugh skoru 7 ila 9 ) Cmaks etkilenmemiş, EAA %60 oranında artmış ve tı/2 iki katına çıkmıştır. Solifenasinin ciddi karaciğı : yetmezliği olan hastalardaki farmakokinetiği araştırılmamıştır.

Yaş:

Hastaıv yaşına göre herhangi bir dozaj ayarlaması gerekli değildir. Tmaks olarak ifade edilen ortalama cmilim hızı yaşlılarda hafifçe daha yavaştır. Cmaks, EAA ve terminal yarılanma ömrü \ Çı bireylerde % 20–25 daha yüksek bulunmuştur. Bu hafif farklılıklar, klinik açıdan anlaml: -larak kabul edilmemiştir. Solifenasinin çocuklar ve adolesanlardaki farmakokinetiği saptanı mı ıştır.

Cinsiye

Solifem inin farmakokinetiği cinsiyetten etkilenmez.

Irk:

Solifen.i inin farmakokinetiği ırktan etkilenmez.

5.3. Kli ’ik öncesi güvenlilik verileri

Konvan iyonel güvenilirlik farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi, fertilite, embriyofotal gelişme, genotoksisite ve karsinojenik potansiyel araştırmalarına dayanan klinik öncesi veriler insanlaı için özel bir tehlike olmadığını göstermektedir. Farelerde yapılan bir pre ve postnatal gelişim araştırmasında, laktasyon sırasında anneye uygulanan solifenasin tedavisi doza bağımlı olarak daha düşük bir postpartum hayatta kalma oranına, yavru ağırlığında azalmaya ve klinik açıdan anlamlı düzeylerde daha yavaş fiziksel gelişime neden olmuştur.. Doğumlarından 10 gün sonra tedavi edilen jüvenil fareler, yetişkin fareler göre daha yüksek maruziyet ve daha ciddi to’ i site göstermişlerdir.

6. FAR ’ASÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Ya 'imci maddelerin listesi

Laktoz i i ınohidrat

Mısır n asta

Hiprom ioz

Propil l Hat

Magnez snı stcarat

Instacot1 universal red

6.2. Ge ısizlikler

Geçerli ' ğil.

6.3. Ra iınrü

24 aydı

6.4. Sal amaya yönelik özel tedbirler

25°C'ni altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

6.5. Aı dajın niteliği ve içeriği

Kutuda ’VC-Alu. blisterde, 30 tablet.

6.6. Be ' i tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Özel bh "ereklilik yoktur.

Kullanı ıamış olan üıünler ya da atık materyaller „Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği“ ve "Ambal i Atıkların Kontrolü Yönetmelik” lerine uygun olarak imha edilmelidir.