KISA ÜRÜN BİLGİSİ - RONAP 40MG FİLM TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
RONAP 40 mg film tablet
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Her bir tablet; 40 mg rosuvastatine eşdeğer miktarda 41.60 mg rosuvastatin kalsiyurr içerir.
Laktoz monohidrat 155.00 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Film kaplı tablet
Yuvarlak, pembe renkli film tablet.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlardiyet ve diğer farmakolojik olmayan tedavilere (örn. egzersiz, kilo verme) cevabın yetersiz olduğu durumlarda, diyete ilave olarak, primer hiperkolesterolemili (tip ila dahil hîterozigot ailesel hiperkolesterolemi) veya karma dislipidemili (tip ilb) yetişkinler, adölesanlar ve 10 yaş ve üstü çocuklarda kullanılır.
Diyete ve diğer lipid düşürücü tedavilere (örneğin; LDL aferez) ilave olarak ya da bu tür tedavilerin uygun olmadığı durumlarda homozigot ailesel hiperkolesterolemide kulknılır.
Diğer risk faktörlerinin düzeltilmesine ilave olarak, kardiyovasküler olay riskin n yüksek olduğu düşünülen hastalarda majör kardiyovasküler olaylardan korunmada kullanılıı.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklironap ile tedaviye başlamadan önce hastaya, tedavi süresince de devam etmesi gereken standart kolesterol düşürücü diyet uygulanır. ronap dozu, mevcut kılavuzlar esa» alınarak, tedavinin amacına ve hastanın yanıtına göre ayarlanmalıdır.
Rosuvastatinin tavsiye edilen başlangıç dozu statine yeni başlayan hastalarda oral olarak, günde tek doz 5 mg'dır. Başka bir HMG KoA redüktaz inhibitöründen RONAP tedavisiı te geçilen hastalarda tavsiye edilen başlangıç dozu 5 veya 10 mg'dır. Gerekirse 4 hafta soma doz bir sonraki doz seviyesine ayarlanabilir (Bkz. Bölüm 5.1. Farmakodinamik özellikler). 20 mg'lık dozun üstündeki dozlarda uzman (kardiyolog veya endokrinolog) kontrolü gereklidir. Daha düşük dozlara kıyasla 40 mg doz ile advers etkilerin bildirilme sıklığında artış nedeniyle, dozun, maksimum doz olan 40 mg'a final titrasyonu sadece, 20 mg doz ile yel erli yanıt alınamayan, kardiyovasküler hastalık riski yüksek olan ağır hiperkolesterolemili lastalarda (özellikle homozigot, heterozigot ailesel hiperlipidemili, ailesel kombine hiperkolesterolemili hastalar) düşünülmelidir. Bu hastalar düzenli olarak izlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri). 40 mg dozun, uzman (kardiyolog veya ende krinolog) gözetiminde kullanılmaya başlanması önerilmektedir.
Kardiyovasküler olay riskini azaltma çalışmasında kullanılan doz günde 20 mg'dır (B1 z. Bölüm 5.1. Farmakodinamik özellikler).
RONAP , günün herhangi bir saatinde, aç veya tok kanuna alınabilir.
Hafif ve orta derecede böbrek yetmezliği olanlarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Aj ;ır böbrek yetmezliği olan hastalarda RONAP’ın tüm dozları kontrendikedir. Orta derecece böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi <60 mL/dk) başlangıç dozu olarak 5 m j önerilir. 40 mg doz, orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (Bkz. B51üm 4.3. Kontrendikasyonlar ve Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler).
Child-Pugh puanı 7 ve altındaki hastalarda rosuvastatinin sistemik yararlanımınd; bir artış olmamıştır. Ancak, Child-Pugh puanı 8 ve 9 olanlarda sistemik yararlanını n arttığı gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler). Bu hastalann böbrek fonksiyonlan değerlendirilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri). Child-P ıgh puanı 9 ve daha fazla olan hastalarla ilgili deneyim yoktur. RONAP, aktif karaciğer hastalığı olanlarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).
Pediyatrik popülasyonda kullanım sadece uzman hekimler tarafından yürütülmelidir.
Çocuklar ve 10 ila 17 yaş arası ergenler (Tanner Evre II ve üzerindeki erkek çocuk arı ve ilk adetten en az 1 yıl sonraki kız çocukları):
Heterozigot ailesel hiperkolesterolemili çocuklar ve ergenlerde normal başlangıç doz ı günde 5 mg'dır. Normal doz aralığı günde bir kez oral olarak 5–20 mg'dır. Pediyatrik hastalarda doz titrasyonu, tedavi önerilerinde tavsiye edildiği üzere, bireysel yanıta ve tolerabili :eye göre yürütülmelidir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri). Rosuvzstatin ile tedaviye başlamadan önce çocuklara ve ergenlere, tedavi süresince de devam etme s i gereken standart kolesterol düşürücü diyet uygulanır. 20 mg üzeri dozlann etkinliği ve güve nliliği bu popülasyonda çalışılmamıştır.
Pediyatrik hastalarda 40 mg tabletin kullanılması uygun değildir.
10 yaşın altındaki küçük çocuklar:
10 yaşın altındaki çocuklarda deneyim, az sayıda homozigot ailesel hiperkolesi erolemili çocuklar (8 yaş ve üzeri) ile sınırlıdır. Bu sebeple, RONAP’ın 10 yaşın altındaki çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.
70 yaşın üzerindeki hastalarda 5 mg başlangıç dozu olarak önerilir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri). Yaşa göre başka bir doz ayarlamasına gerek yoktur.
Asya kökenli (Japon, Çinli, Filipinli, Vietnamlı ve Koreli) hastalarda sistemik yarırlanımın arttığı gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri ve Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler). Asya kökenli hastalarda başlangıç dozu olarak 5 mg önerilir. 40 mg doz Asya kökenli hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar 'e Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler).
Miyopatiye karşı hastayı duyarlı hale getirebilecek faktörleri olan hastalarda başlangıç dozu olarak 5 mg önerilir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). 40 mg coz, bu tip hastalann bazılannda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).
4.3. kontrendikasyonlar
RONAP, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
– Rosuvastatin ya da ilacın içerdiği herhangi bir maddeye karşı aşın duyarlılığı olanlırda
– Serum transaminaz düzeylerinde açıklanamayan inatçı yükselmeler ve herhangi )ir serum transaminaz düzeyinde normal düzeyin üst sınınnın 3 katı oranında (3×ULN) yükselir e görülen aktif karaciğer hastalığı olanlarda
– Ağır böbrek yetmezliği olan hastalarda ( kreatinin klerensi < 30 mL/dk)
– Miyopatisi olan hastalarda
– Siklosporin kullanan hastalarda
– Gebelik ve laktasyon döneminde ve doğurganlık çağında olup uygun doğum kontrcl yöntemi uygulamayan kadınlarda.
RONAP 40 mg, miyopati/rabdomiyolize karşı hastayı duyarlı hale getirebilecek 1 aktörlerin bulunduğu hastalarda kontrendikedir. Bu faktörler:
Orta derecede böbrek yetmezliği (kreatinin klerens <60 mL/dk)
– Hipotirodizm
– Kişisel ya da ailesel herediter kas bozukluğu hikayesi
– Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ya da fıbrat (gemfıbrozil ve fmofibrat) kullanımına bağlı kas toksisitesi hikayesi
– Vücuda zarar verecek ölçüde devamlı alkol kullanımı
– Plazma düzeylerinin artmasına neden olabilecek durumlar
– Asya kökenli hastalar
– Fİbrat (gemfıbrozil ve fenofıbrat) kullanan hastalarda
(Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri, Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünlerle
etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri ve Bölüm 5.2. Farmakokinetik Özellikler)
4.4. özel kullanım uyanları ve önlemlerironap’ın yüksek dozları ile, özellikle 40 mg ile tedavi edilen hastalarda, daldırma testi (dipstick testing) ile tespit edilen, genellikle tübüler kaynaklı ve birçok vakada geçici ve aralıklarla görülen proteinüri gözlenmiştin bu durum akut ya da ilerleyen renal hastalığın belirtisi değildir (bkz. bölüm 4.8. i̇stenmeyen etkiler). pazarlama sonrası kullanımda ciddi renal olayların raporlarıma oranı 40 mg'lık dozda daha fazladır. ronap’ın 40 m£ dozu ile tedavi edilen hastaların rutin takibi sırasında böbrek fonksiyonlarının değerlendirilme: i gerekir.
RONAP ile tedavi edilen hastalarda, tüm dozlarla ve özellikle 20 mg’ın üzerindeki dozlarda miyalji, miyopati ve nadiren rabdomiyoliz gibi iskelet kası üzerine etkiler bildirilmiştir. HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ile ezetimibin birlikte kullanımı sonucu çak nadir rabdomiyoliz vakası bildirilmiştir. Buna karşılık farmakodinamik bir etkileşin, gözardı edilemez (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şek illeri ) ve birlikte kullanımları sırasında dikkatli olunmalıdır. Diğer HMG-KoA redüktaz inhibi öderinde olduğu gibi, pazarlama sonrası kullanımda raporlanan rosuvastatin kalsiyum rabdomiyoliz oranı, 40 mg'lık dozda daha fazladır.
ile ilgili
Kreatinin kinaz (CK), sonucun yanlış yorumlanmasına neden olabilecek ağır egzersiz den sonra ya da kreatinin kinaz artışına neden olabilecek bir durumun varlığında ölçülmemelidir. Kreatinin kinazın başlangıç değerleri belirgin ölçüde yüksek ise (>5×ULN) bunu dc ğrulamak için 5–7 gün içinde tekrar test yapılmalıdır. Tekrarlanan test, başlangıç delerlerinin CK>5×ULN olduğunu doğrular ise tedaviye başlanmamalıdır.
Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, RONAP , mıyopati/rabd jmıyolize
karşı hastayı duyarlı hale getirebilecek faktörlerin bulunduğu hastalarda kullanılmalıdır. Bu faktörler:
dikkatli
Böbrek yetmezliği Hipotiroidizm Kişisel ya da ailesel herediter kas bozukluğu hikayesi Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ya da fıbrat (gemfibrozil ve fsnofıbrat) kullanımına bağlı kas toksisitesi hikayesi Vücuda zarar verecek ölçüde devamlı alkol kullanımı Yaşın 70'in üzerinde olması Plazma düzeylerinin artmasına neden olabilecek durumlar (Bkz. Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler) Birlikte fibrat (gemfibrozil ve fenofibrat) kullanımıBöyle hastalarda, RONAP tedavisinin riski, sağlanacak faydaya göre değerlendi -ilmeli ve hasta klinik olarak izlenmelidir. Kreatinin kinaz düzeylerinin başlangıç değerleri belirgin ölçüde yüksek ise (CK>5×ULN) tedaviye başlanmamalıdır.
Hastalar, tuhaf kas ağrıları, zayıflığı veya ani kramplar, özellikle ateş veya halsizlik le birlikte görüldüğünde derhal hekime bildirmeleri konusunda uyarılmalıdır. Bu hastaların CK düzeyleri ölçülmelidir. CK düzeyleri önemli ölçüde yükselirse (>5×ULN) veya musküler semptomlar ağır ise ve günlük hayatta rahatsızlığa neden oluyor ise (CK <5×ULN olsa bih) tedavi kesilmelidir. Semptomlar kaybolur ve CK düzeyleri normal düzeye ulaşır ise, hasta y ıkın olarak izlenmek ve etkili en düşük dozun kullanılması koşulu ile RONAP tedavisiniı ı yeniden başlatılması ya da başka bir HMG-KoA redüktaz inhibitörü kullanılması düşünülebilı r.
Semptomsuz hastalarda CK düzeylerinin rutin olarak izlenmesi gerekli değildir.
Klinik çalışmalarda, RONAP ile birlikte eş zamanlı tedavi kullanılan küçük bir hasta grubunda RONAP’ın iskelet kası üzerine etkisinin arttığına ilişkin bir veri yoktur. Bununla birlikte, diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerini, fıbrik asit türevleri (gemfibrozil ve fenofıbrat), siklosporin, nikotinik asit, azol grubu antifungaller, proteaz inhibil örleri ve makrolid antibiyotiklerle birlikte kullanan hastalarda miyozit ve miyopati insidansıı un arttığı gözlenmiştir. Gemfibrozil, bazı HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında miyopati riskini artırır. Bu nedenle RONAP ve gemfibrozilin birlikte kullanılması c nerilmez. RONAP’ın fibratlar (gemfibrozil ve fenofıbrat) ve niasin ile birlikte kullanılarak lipid düzeylerinde daha fazla değişiklik sağlamanın yararlan, bu kombinasyonların olası risklerine karşı dikkatlice değerlendirilmelidir. RONAP’in 40 mg dozunun fîbratlarla (gemf brozil ve fenofıbrat) birlikte kullanılması kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri ve Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler).
RONAP, miyopati ya da rabdomiyolize sekonder olarak böbrek yetmezliği gelişme eğilimini düşündürecek ciddi akut durumdaki (örneğin sepsis, hipotansiyon, majör cerraha girişim, travma, ağır metabolik, endokrin ve elektrolit bozukluklan veya kontrol ec ilemeyen konvülsiyonlan olan hastalar) hiçbir hastada kullanılmamalıdır.
Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, RONAP, fazla miktarda alkol kullanan ve/veya karaciğer hastalığı hikayesi olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. RONAP tedavisine başlanmadan önce ve tedaviye başlandıktan 3 ay sonra karaciğer fonksiy m testleri yapılmalıdır. Serum transaminaz düzeyleri normal düzeyin üst sınırının 3 katmdar fazla ise RONAP tedavisi kesilmeli veya doz azaltılmalıdır. Pazarlama sonrası kullanımda k; ırşılaşılan ciddi hepatik olaylara (özellikle artan hepatik transaminazlar) ilişkin raporlarıma oranı 40 mg'lık dozda daha yüksektir.
Hipotiroidizm veya nefrotik sendromun neden olduğu sekonder hiperkoles terolemili hastalarda, RONAP tedavisine başlanmadan önce altta yatan hastalık tedavi edilme idir.
Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda HbAlc ve serum glukoz düzeylerinde artışlar gözlenmiştir. Diyabet açış ndan risk faktörleri taşıyan hastalarda, rosuvastatin ile diyabet sıklığında artış bildirilmiştir (B1 z. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler ve Bölüm 5.1. Farmakodinamik özellikler).
Açhk kan şekeri 100–125 mg/dl olan hastalarda, rosuvastatin tedavisi artan diabct riski ile ilişkilidir (Bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler).
Farmakokinetik çalışmalar, Asya kökenli (Japon, Çinli, Filipinli, Vietnamh ve Koreli) hastalarda, beyaz ırktan olanlara göre sistemik yararlanımın arttığını göstermektedir (Bkz. Bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli ve Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler).
RONAPTn proteaz inhibitörleri ile birlikte kullanımı önerilmemektedir (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
İnterstisyel akciğer hastalığı
Özellikle uzun dönem tedavide bazı statinler ile istisnai vakalarda interstisyel akciğe hastalığı raporlanmıştır (Bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler). Dispne, prodüktif olmayan (balgamsız) öksürük ve genel sağlığın kötüye gitmesi (yorgunluk, kilo kaybı ve ateş) gibi durımlar söz konusu olabilir. Eğer hastada interstisyel akciğer hastalığının geliştiğinden şüphelf niliyorsa, statin tedavisi kesilmelidir.Rosuvastatin kullanan 10 ila 17 yaş arası pediyatrik hastalarda, doğrusal büyüme (boy), kilo, VKİ (Vücut Kitle İndeksi) ve Tanner derecelendirmesi ile cinsel olgunlaşmanın sekonder özelliklerinin değerlendirilmesi 1 yıllık bir periyod ile sınırlıdır. 52 haftalık çalışma tedavisinden sonra büyüme, ağırlık, VKİ veya cinsel olgunlaşmada herhangi bir etki saptanmamıştır (Bkz. Bölüm 5.1. Farmakodinamik özellikler). Çocuklar ve ergen hastalarda klinik araştırma deneyimleri sınırlıdır ve rosuvastatinin puberte üzerine uzun dönem (>1 yıl) etkileri bilinmemektedir.
Çocuklarda ve ergenlerde yapılan 52 haftalık klinik bir çalışmada, egzersiz veya artır ış fiziksel aktiviteyi takiben izlenen >10 x ULN CK yükselişi ve kas semptomları, yetişkinlerde yapılan klinik araştırma gözlemlerine kıyasla daha sık gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler).
Bu tıbbi ürün her bir tablette laktoz monohidrat içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
RONAP ve siklosporin birlikte kullanıldığında, rosuvastatinin eğri altı alan (EAA) değerleri, sağlıklı gönüllülere göre 7 kat daha yüksek bulunmuştur (Bkz. Bö üm 4.3. Kontrendikasy onlar).
RONAP ve siklosporinin birlikte kullanılması, siklosporinin plazma konsantrasyc nunda bir değişikliğe neden olmamıştır.
Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, vitamin K antagonistler (örneğin varfarin veya bir diğer kumarin antikoagülanı) kullanan hastalarda RONAP.edavisine başlandığında veya RONAP dozu yükseltilirken INR (International Normalised Ratio) düzeyi yükselebilir. Tedavinin kesilmesi veya dozun azaltılması INR düzeyini düşürür. Bu durumlarda, INR'nin izlenmesi önerilir.
RONAP ve gemfibrozilin birlikte kullanılması, rosuvastatinin maksimum plazma konsantrasyonu (Cmax) ve EAA değerlerinin 2 kat artması ile sonuçlanmıştır (Bkz. E ölüm 4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri).
Özel etkileşim çalışmalarından elde edilen verilere göre, fenofibrat ile farmakokineti < yönden bir etkileşim beklenmez, ancak farmakodinamik etkileşim olabilir. Gemfibrozil, fenofibrat, diğer fıbratlar ve niasinin (nikotinik asit) lipid düşürücü dozları (1 g/gün veya daha yüksek dozlar), HMG-KoA redüktaz inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında miyopati riskini artırırlar, bunun nedeni, muhtemelen bu ilaçların tek başına kullanıldığında da miyopative neden olmalarıdır. RONAP’ın 40 mg dozunun bir fıbrat (gemfibrozil ve fenofibrat) il: birlikte kullanılması kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendİkasyonlar ve Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Bu tip hastalarda 5 mg dozla başlanmalıdır.
RONAP ve ezetimibin birlikte kullanımı sonucu EAA veya Cmax değerlerinde bir ı leğişiklik meydana gelmez. Bununla birlikte, RONAP ve ezetimib arasında advers etki ıçısından farmakodinamik bir etkileşim vardır (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlsmleri).
Esas mekanizması tam olarak bilinmemekle beraber, birlikte proteaz inhibitörlerinin 1 ullanımı, maruz kalınan rosuvastatin miktarını önemli ölçüde arttırabilir. Bir farma kokinetik çalışmasında, 20 mg rosuvastatinin ve iki proteaz inhibitörünün (400 mg liponavir/100 mg ritonavir) kombinasyonu olan bir ilacın sağlıklı gönüllülerde birlikte kul anılması, rosuvastatine ait EAA<o-24) ve Cmax değerlerinde yaklaşık olarak sırası ile 2 kat ve 5 cat artışla sonuçlanmıştır. Bu nedenle proteaz inhibitörleri kullanan HIV hastalannda birlikte rosuvastatin kullanılması tavsiye edilmemektedir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyanlan ve önlemleri).
RONAP’ın, alüminyum ve magnezyum hidroksit içeren bir antasid süspansiyon ile aynı anda kullanılması, rosuvastatinin plazma konsantrasyonunu yaklaşık %50 azaltmıştı]. Ancak, antasid RONAP verilmesinden 2 saat sonra verildiğinde bu etki azalmaktadır. Bu e kileşİmin klinik etkisine ilişkin çalışma yoktur.
RONAP ve eritromisinin birlikte kullanılması, rosuvastatinin EAA(o-t) değerinde %20, Cmax değerinde ise %30 azalmasına neden olmuştur. Bu etkileşim, eritromisin'in barsak ır otilitesinİ arttırmasına bağlı olabilir.
RONAP ve oral kontraseptiflerin birlikte kullanılması, etinil östradiol ve norges relin eğri altında kalan alanınında, sırasıyla %26 ve %34 oranında yükselmeye neden olmuştur. Oral kontraseptif dozları belirlenirken, bu durum dikkate alınmalıdır. RONAP ve hormon replasman tedavisinin birlikte uygulandığı hastalara ilişkin farmakokinetik veri j oktur, bu nedenle benzer bir etki dışlanamaz. Ancak bu kombinasyon, klinik çalışmalarda, kadınlarda yaygın olarak kullanılmış ve iyi tolere edilmiştir.
Özel etkileşim çalışmalarından elde edilen verilere göre digoksin ile klinik etki ile bağlantılı bir etkileşim beklenmez.
İn vitro ve in vivo çalışmaların sonuçlan, rosuvastatinin sitokrom P450 izoenzimkri üzerine inhibitör ya da indükleyici bir etkisinin olmadığım göstermektedir. Aynca, rosuvı statin, bu izoenzimler için zayıf bir substrattır. Rosuvastatinin, flukonazol (CYP2C9 ve CYP3A4 inhibitörü) ya da ketokonazol (CYP2A6 ve C YP3 A4 inhibitörü) ile klinik açıdan bir c tkileşimi gözlenmemiştir. Rosuvastatin ve itrakonazol (CYP3A4 inhibitörü) birlikte kullan: Idığında, rosuvastatinin EAA değeri %28 artmıştır. Bu küçük artış klinik açıdan anlamlı değildir. Bu nedenle, sitokrom P450 enzimleri ile metabolizmaya bağlı ilaç etkileşimi beklenmez.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: x
Kolesterol ve kolesterol biyosentezine ait diğer maddeler fötüs gelişimi için gerekli olduğundan, HMG-KoA redüktaz enziminin inhibisyonuna bağlı ortaya çıkabilecek riskler, RONAP tedavisinin gebelik döneminde sağlayacağı yararın önüne geçer. Hayvan çalışmalarında, üreme toksisitesine yönelik bilgiler sınırlıdır (Bkz. Bölüm 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri). RONAP kullanan, gebe kalma potansiyeli olan kadınlar, uygun t ir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır. Eğer hasta bu ilacı kullandığı sırada gebe kalırsa tedavi acilen sonlandınlmahdır.
RONAP gebelik döneminde kontrendikedir.
RONAP laktasyon döneminde kontrendikedir.
Rosuvastatin, sıçanların sütüne geçmektedir. İnsanlarda anne sütüne geçip geçmediği konusunda bilgi yoktur (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar).
Hayvan çalışmalarında, üreme toksisitesine yönelik bilgiler sınırlıdır (Bkz. Bölüm 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri).
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Rosuvastatinin araç ve makine kullanmaya etkisini belirlemek üzere çalışma yapılmamıştır. Ancak, RONAP’in farmakodinamik etkilerine dayanarak araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemesi beklenmez. Araç ve makine kullanırken, tedavi sırasında sersemlik görülebileceği akılda tutulmalıdır.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
İstenmeyen etkiler genellikle hafif ve geçicidir. Kontrollü klinik çalışmalarda, rosuv astatin ile tedavi edilen hastaların % 4rten daha az bir kısmı istenmeyen etkiler nedeni ile çalışmadan çıkarılmıştır.
İstenmeyen etkilerin görülme sıklığı aşağıdaki gibi derecelendirilmiştir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/10 J); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Seyrek: Anjiyoödem dahil hipersensitivite reaksiyonları
Yaygın: Diyabet1
Yaygın : Baş ağrısı, sersemlik
Yaygın : Kabızlık, bulantı, karın ağrısı
Seyrek: Pankreatit
Yaygın olmayan : Pruritus, döküntü, ürtiker
Yaygın: Miyalji
Seyrek: Miyopati (miyozit dahil) ve rabdomiyoliz
Yaygın: Asteni
1 JÜPİTER çalışmasında (bildirilen genel sıklık rosuvastatinde %2.8, plaseboda %2.3’tür) çoğunlukla açlık glukozu düzeyi 100–125 mg/dl arasında olan hastalarda gözlenmişti.Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, dozun arttırılması ile yan e ki sıklığı artar.
Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda, genellikle tübüler kaynaklı ve daldırma testi ile belirlenen proteinüri gözlenmiştir. Rosuvastatin 10 mg ve 20 mg ile tedaviden bir süre sonra idrar protein düzeyinde sıfır veya eser miktardan ++ veya daha yüksek seviyelere ge;iş < %1, 40 mg ile yaklaşık %3 olmuştur. 20 mg doz ile sıfır veya eser miktardan + düzeye geçişte küçük bir artış gözlenmiştir. Vakaların çoğunda, tedaviye devam edildiğinde, proteinüri kene iliğinden azalır veya kaybolur, akut ya da ilerleyen renal hastalık işareti değildir.
Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda hematini gözlenmiştir ve klinik çalışmı verileri hematüri oluşumunun düşük olduğunu göstermektedir.
Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda, tüm dozlarla ve özellikle 20 mg’ın üzerindeki dozlarda miyalji, miyopati ve nadiren, akut böbrek yetmezliği ile veya değil, rabdomiyoliz gibi iskelet kası üzerine etkiler bildirilmiştir.
Rosuvastatin kullanan hastalarda doza bağlı olarak CK düzeylerinde artış gözlenmiştir; bu durum vakaların çoğunda hafif, semptomsuz ve geçici olmuştur. Eğer CK düzeyleri yükselirse (> 5× ULN), tedavi kesilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri).
Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, rosuvastatin kullanan hastaknn az bir kısmında doza bağlı olarak transaminaz düzeylerinde artış gözlenmiştir. Bu durum, vakalann çoğunda, hafif, semptomsuz ve geçici olmuştur.
Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalarda HbAlc düzeylerinde de artışlar gözlenmi >tir (Bkz.
Bölüm 5.1. Farmakodinamik özellikler).
Yukarıdaki advers etkilere ilaveten Rosuvastatin ile edinilen pazarlama sonrası deneyimlerde aşağıdaki advers etkiler görülmüştür:
Çok seyrek: Polinöropati, hafıza kaybı
Bilinmiyor: Öksürük, dispne
Bilinmiyor: Di yare
Çok seyrek: Sarılık, hepatit
Seyrek: Hepatik transaminazlarda artış
Bilinmiyor: Stevens-Johnson sendromu
Çok seyrek: Artralji
Çok seyrek: Hematüri
Bilinmiyor: Ödem
Bazı statinler ile aşağıdaki yan etkiler raporlanmıştır:
Uykusuzluk ve kabus görme gibi uyku bozuklukları Seksüel bozukluk Depresyon Özellikle uzun dönem tedavide istisnai vakalarda interstisyel akciğer hastalığı (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri) Hafıza kaybıRabdomiyolizin, ciddi böbrek olaylarının ve ciddi hepatik olayların (özellikb hepatik transaminazlarda artış) görülme sıklığı 40 mg’lık dozda daha fazladır.
Çocuklarda ve ergenlerde yapılan 52 haftalık bir klinik çalışmada, egzersiz veya artan fiziksel
aktiviteyi takiben izlenen >10 x ULN CK yükselişi ve kas semptomları, yetişkinlere kıyasla daha sık gözlenmiştir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri). Diğer açılardan, RONAP’ın güvenlik profili çocuklar veya ergen hastalarda ve yetişkinlerde benzerdir.
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımının spesifik bir tedavisi yoktur. Doz aşımı durumunda semptomatik tedavi uygulanmalı, gerekli destekleyici önlemler alınmalıdır.
Karaciğer fonksiyon testleri ve CK düzeyleri izlenmelidir. Hemodiyaliz etkili değildi'.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farm akod inam ik özellikler
Farmakoterapötik grup: HMG-KoA redüktaz inhibitörleri
ATC kodu:C10A A07
Rosuvastatin, 3-hidroksi-3-metilglutaril koenzim A'nm kolesterol prekürsörü olan m:valonata dönüşmesini sağlayan hız-kısıtlayıcı enzim olan HMG-KoA redüktazın, selektif ve k ımpeletif bir inhibitörüdür. Rosuvastatinin temel olarak etki gösterdiği yer, kolesterolün düşürülmesinde hedef organ olan karaciğerdir.
Rosuvastatin, LDL’nin karaciğere girişi ve katabolizmasını artırmak suretiyle hücre yüzeyindeki hepatik LDL reseptörlerinin sayısını artırır ve VLDL’nin hepatik sentezini inhibe ederek VLDL ve LDL partiküllerinin sayısını azaltır.
RONAP, yükselmiş LDL-kolesterol, total kolesterol ve trigliseritleri düşürür, HDL-kolesterolü yükseltir. RONAP aynca, ApoB, nonHDL-K, VLDL-K, VLDL ve TG'leri düşürür, ApoA-I'i yükseltir (Bkz. Tablo).
RONAP, LDL-K/HDL-K, total kolesterol/HDL-K, nonHDL-K/HDL-K ve ApoB/ApoA-I oranlarını da düşürür.
Tablo 1 : Primer hiperkolesterolemi (tip Ha ve Ilb) hastalarının doz-yanıt verileri (başlangıç değerlerinden ortalama % değişiklik)
Doz | N | LDL-K | Total-K | HDL-K | TG | NonHDL-K | ApoB | ApoA- |
Plasebo | 13 | –7 | –5 | 3 | –3 | –7 | –3 | 0 |
5 | 17 | –45 | –33 | 13 | –35 | –44 | –38 | 4 |
10 | 17 | –52 | –36 | 14 | –10 | –48 | –42 | 4 |
20 | 17 | –55 | –40 | 8 | –23 | –51 | –46 | 5 |
40 | 18 | –63 | –46 | 10 | –28 | –60 | –54 | 0 |
RONAP ile tedaviye başlandıktan sonra bir hafta içinde terapötik yanıt alınmaya başlanır, genellikle 2 hafta içinde maksimum terapötik yanıtın %90’ma ulaşılır. Tam etki genellikle 4 haftada görülür ve devam eder.
RONAP, ırk, cinsiyet veya yaşlarına bakılmaksızın hipertrigliseridemili veya hipertrigliseridemisi olmayan hiperkolesterolemili yetişkin hasta gruplarında vî diyabet hastalan veya ailesel hiperkolesterolemili hastalar gibi özel hasta gruplannda etkilid: r.
Faz III çalışmalarından elde edilen havuzlanmış veriler, rosuvastatinin tip Ha vs tip Ilb hiperkolesterolemi (ortalama taban LDL-K yaklaşık 185.6 mg/dL (4.8 mmol/L) hastalarının büyük bir kısmında, European Atherosclerosis S ociety-Avrupa Ateroskleroz Demeği -(EAS;1998) kılavuzu tedavi hedeflerine ulaşmada etkili olduğunu göstermiştir; rosuvastatin 10 mg ile tedavi edilen hastaların % 80’inde EAS'nin hedeflediği LDL-K düzeylerine (<116 mg/dL) (< 3 mmol/L) ulaşılmıştır.
Heterozigot ailesel hiperkolesterolemili hastaları içeren geniş bir çalışmada, 435 hastaya zorunlu doz titrasyonu yapılarak 20–80 mg rosuvastatin verilmiştir. Rosuvastatinin tü n dozları lipid parametreleri üzerinde ve tedavi hedefine ulaşmada yararlı etki göstermiştir. Dozun 40 mg'a titre edilmesini (12 haftalık tedavi) takiben, LDL-K % 53 oranında düşmüştür. Hastaların % 33’ünde EAS kılavuzunda belirlenen LDL-K düzeylerine (<116 mg/dL) (< 3 mmol/L) ulaşılmıştır.
Zorunlu titrasyon yapılan açık bir çalışmada, homozigot ailesel hiperkolesterolemili 42 hastanın, rosuvastatin 20–40 mg'a verdiği yanıtlar değerlendirilmiştir. Toplam hasta grubunda, LDL-K, ortalama % 22 oranında düşmüştür.
Sınırlı sayıda hasta üzerinde yapılan klinik araştırmalarda, RONAP’ın fenofibrat i e birlikte kullanıldığında triglişeritlerin düşürülmesinde, niasin ile birlikte kullanıldığında ise H DL-K'nin yükseltilmesinde aditif etkisinin olduğu gösterilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanın ı uyarılan ve önlemleri).
METEOR adı verilen çok merkezli, çift-kör, plasebo kontrollü bir klinik çalışmada, ortalama LDK-K değeri 154.5 mg/dL (4.0 mmol/L) olan subklinik aterosklerozlu (Karotis intina media kalınlığına (KIMK) göre belirlenen) ve koroner arter hastalığında düşük riske sahip (10 yıllık Framingham riski < % 10), yaşlan 45–70 arasında olan 984 hasta, günde tek doz rosuvastatin 40 mg veya plasebo ile 2 yıl boyunca tedavi edilmek üzere randomize edilmişlerdir. Ro »uvastatin KIMK artışını plaseboya kıyasla anlamlı ölçüde yavaşlatmaktadır. Rosuvastatin ile tedavi edilen hastalar ve plasebo verilen hastalar arasında, 12 karotid arter bölgesine ait n.aksimum KIMK değerindeki değişiklik oranındaki fark –0.0145 mm/yıl'dır (% 95 güven aralığı –0.0196, –0.0093; p< 0.0001). Plasebo ile görülen +0.0313 mm/yıflık ( % 1.12/yıl (p<0.0001)) ilerlemeye kıyasla rosuvastatin ile başlangıca göre kaydedilen değişim – 0.0014 mm/yıl'dır (% –0.12/yıl (anlamlı olmayan)). KIMK düşüşü ve kardiyovasküler olaylar riskinde azalma arasında direkt bir korelasyon olduğu henüz gösterilmemiştir. METEOR çalışmasınd ı çalışılan popülasyon düşük koroner kalp hastalığı riskine sahiptir ve rosuvastatin 40 ıng hedef popülasyonunu temsil etmemektedir. 40 mg’hk doz sadece yüksek kardiyovasküler ri sk taşıyan ciddi hiperkolesterolemili hastalarda reçete edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli).
Primer korunmada statinlerin kullanımının doğrulanması: Rosuvastatini değerlendiren bir girişim çalışmasında (JÜPİTER), rosuvastatinin majör aterosklerotik kardiyovasküler hastalık olaylarının ortaya çıkması üzerindeki etkisi 17,802 erkekte (>50 yaş) ve kadında (>60 yaş) değerlendirilmiştir.
Çalışmanın katılımcıları günde bir kez plasebo (n=8901) veya 20 mg rosuvastatin (n_8901) gruplarına rastgele ayrılmış ve ortalama 2 yıllık bir süre boyunca takip edilmiştir.
Rosuvastatin grubunda, plasebo grubuna kıyasla LDL-kolesterol konsantrasyonu %45 (p<0.001) azalmıştır.
JUPITER’de araştırıcılar tarafından bildirilen diyabet sıklığında istatistiksel olarak anlamlı bir artış meydana gelmiştir; rosuvastatin grubundaki hastaların %2.8’i ve plasebo grubundaki hastaların %2.3'ü (HR: 1.27, %95 CI: 1.05–1.53, p=0.015).
JÜPİTER çalışmasında, başlangıca göre ortalama HbAlc açısından tedavi gruplan arasındaki fark (plaseboya rosuvastatin) yaklaşık %0.1 ’dir.
Başlangıçtaki Framingham risk skoru >%20 olan yüksek riskli kişilerden oluşan (1558) bir alt grubun post-hoc analizinde, rosuvastatin tedavisiyle plaseboya kıyasla kardiyovasküler ölüm, inme ve miyokard infarktüsün bileşik sonlanım noktasında anlamlı bir azalma gözlenmiştir (p=0.028). Olay oranındaki mutlak risk azalması 1000 hasta yılı başına 8.8'dir. Bu yıksek risk grubunda toplam mortalİte değişmemiştir (p=0.193). Başlangıçtaki SKOR riski >%5 olan (65 yaş üzeri hastalann dahil edilmesini sağlayacak şekilde ekstrapolasyon uygulanmıştı r) yüksek riskli hastalardan oluşan bir alt grubun (toplam 9302 kişi) post-hoc analizinde, rosuvastatin tedavisinde plaseboya kıyasla kardiyovasküler ölüm, inme ve miyokard infarktüsin bileşik sonlanım noktasında anlamlı bir azalma gözlenmiştir (p=0.0003). Olay oranındaki mutlak risk azalması 1000 hasta yılı başına 5.1’dir. Bu yüksek risk grubunda toplam mortalite değişmemiştir (p-0.076).
JÜPİTER çalışmasında, rosuvastatin kullanan hastalann %6.6'sı, plasebo kullanan lastalann ise %6.2'si advers olay nedeniyle çalışma ilacını bırakmıştır. Tedavinin kesilmesine n xlen olan en yaygın advers olaylar şunlardır: Miyalji (%0.3 rosuvastatin, %0.2 plasebo), karın ağnsı (%0.03 rosuvastatin, %0.02 plasebo) ve döküntü (%0.02 rosuvastatin, %0.03 plasebo). Plaseboya eşit veya plasebodan yüksek oranda görülen en yaygın advers olaylar şunla dır: İdrar yolu enfeksiyonu (%8.7 rosuvastatin, %8.6 plasebo), nazofarenjit (%7.6 rosuvasta :in, %7.2 plasebo), sırt ağrısı (%7.6 rosuvastatin, %6.9 plasebo) ve miyaljidir (%7.6 rosuvastatin, %6.6 plasebo).
Çift kör, randomize, çok merkezli, plasebo-kontrollü, 12 haftalık bir çalışmada (n=: 176, 97 erkek ve 79 kadın) takiben 40 haftalık (n=173,96 erkek ve 77 kadın), açık etiketli, ros uvastatin doz-titrasyon fazı ile devam edildiğinde, heterozigot ailesel hiperkolesterolemili 10–17 yaş arası hastalarda (Tanner evre II-V, kızlarda ilk adetten en az 1 yıl sonra) günde 1 doz i, 10 veya 20 mg rosuvastatin veya plasebo 12 hafta uygulanmış ve daha sonra hepsi 40 hafta süresince günde 1 doz rosuvastatin almıştır. Çalışma başlangıcında, hastalann yaklaşık %30'u 10–13 yaş arasındadır ve sırasıyla %17'si, %18'i, %40’ı ve %25'i Tanner II, III, IV ve V. evredeydi.
Plasebo için %0.7 olan değerle karşılaştınIdığmda, 5, 10 ve 20 mg rosuvastatin ile LDL-K’de sırasıyla %38.3, %44.6 ve %50.0 azalma meydana gelmiştir.
40 haftalık, açık etiketli, hedefe doğru titrasyon yapıldığı dönemin sonunda, günde bir kere maksimum 20 mg'a kadar yapılan doz uygulaması ile 173 hastanın 70'inde (%40.5) değerin 2.8 mmol/l'nin altındaki LDL-K hedefine ulaşılmıştır.
52 haftalık çalışma tedavisinden sonra büyüme, ağırlık, VKÎ veya cinsel olgunlaşmada herhangi bir etki saptanmamıştır (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarılan ve ö demleri). Çocuklarda ve ergen hastalarda klinik çalışma deneyimi sınırlıdır ve rosuvastatiniı ergenlik üzerindeki uzun süreli etkileri (>1 yıl) bilinmemektedir. Bu çalışma (n=176) seyrek aivers ilaç olaylannın karşılaştınlması için uygun değildir.
5.2. farmakokinetik özellikler
Oral uygulamadan yaklaşık 5 saat sonra doruk plazma konsantrasyonuna ulaşılıı. Mutlak biyoyararlanımı yaklaşık %20 dir.
Dağılım:
Rosuvastatin, kolesterol sentezi ve LDL-K klerensinin temel olarak yer aldığı karaciğı ‘re büyük oranda geçer. Rosuvastatinin dağılım hacmi yaklaşık 134 L'dir. Rosuvastatin, ten el olarak albümin olmak üzere plazma proteinlerine % 90 oranında bağlanır.
Biyotransformasyon:
Rosuvastatinin metabolizması sınırlıdır (yaklaşık % 10). İnsan hepatositleri kullanılarak yapılan in vitro metabolizma çalışmaları, rosuvastatinin, sitokrom P450‘ye bağlı mei abolizma için zayıf bir substrat olduğunu göstermektedir. Temel olarak yer alan izoenzim CYP !C9 olup, 2C19, 3A4 ve 2D6'nın daha az yeri vardır. Belirlenen temel metabolitler, N-desmetil ve lakton metabolitleridir. N-desmetil metaboliti, rosuvastatinden % 50 oranında daha az aktif iken lakton formu klinik olarak inaktiftir. HMG-KoA redüktaz inhibitör aktivitenin % 90'ından fazlası rosuvastatin tarafından gerçekleştirilir.
Eliminasyon:
Rosuvastatinin yaklaşık %90'ı değişmemiş ilaç olarak feçes ile (absorbe edilmiş ve e dilmemiş maddeden oluşur), geri kalanı idrar ile atılır. Yaklaşık %5'i idrarla değişmemiş olsrak atılır. Plazma eliminasyon yan ömrü yaklaşık 19 saattir. Eliminasyon yan ömrü, yüksek dozlar ile artmaz. Ortalama geometrik plazma klerensi yaklaşık 50 litre/saattir (varyasyon katsayısı %21.7). Diğer HMG-KoA redüktaz inhibitörlerinde olduğu gibi, rosuvastatinin karaciğer tarafından ahmı membran taşıyıcısı OATP-C ile olur. Bu taşıyıcı, rosuvastatinin kar aciğerden eliminasyonunda önemli bir yer tutar.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum :
Rosuvastatinin sistemik yararlanımı doz ile orantılı olarak artar. Günlük multipl dozlardan sonra farmakokinetik parametrelerde değişiklik yoktur.
Yaş ve cinsiyet:
Yaş ve cinsiyetin rosuvastatinin farmakokinetiği üzerine klinik açıdan yetişkinlerde bir etkisi yoktur. Rosuvastatinin heterozigot ailesel hiperkolesterolemili çocuklar ve ergenlerde farmakokinetiği, yetişkin gönüllülerdekine benzerdir (bakınız aşağıdaki " ?ediyatrik popülasyon”).
Irk:
Farmakokinetik çalışmalar, Asya kökenli (Japon, Çinli, Filipinli, Vietnamh ve Koreli) hastaların ortalama EAA ve Cmax değerlerinin, beyaz ırktan olanlarla kıyaslandığınd ı yaklaşık 2 kat yükseldiğini göstermiştir. Genetik ve çevresel faktörlerin bu farklılıklara katiusı henüz belirlenmemiştir. Popülasyon farmakokinetik analizinde, beyaz ırktan olanlar ve siy ıh gruplar arasında klinik açıdan anlamlı farmakokinetik değişiklik ortaya çıkmamıştır.
Böbrek yetmezliği:
Çeşitli derecelerde böbrek yetmezliği olan hastalarla yapılan bir çalışmada, haf f ve orta derecede böbrek yetmezliğinin, rosuvastatin ya da N-desmetil metabolitini ı plazma konsantrasyonları üzerine etkisi olmadığı görülmüştür. Ancak, ağır böbrek yetnuzliği olan hastalarda (KrKl <30 mL/dk) rosuvastatin plazma konsantrasyonu sağlıklı gönüllülere göre 3 kat, N-desmetil metabolitinin plazma konsantrasyonu ise 9 kat artmıştır. Hemodiya ize giren hastalarda rosuvastatinin sabit durum plazma konsantrasyonu, sağlıklı gönüllülere göre yaklaşık %50 daha fazladır.
Karaciğer yetmezliği:
Çeşitli derecelerde karaciğer yetmezliği olan hastalarla yapılan bir çalışmada, Child-Pugh puanı 7 ve altında olan hastalarda rosuvastatinin sistemik yararlanımının arttığına ilişkin bir kanıt yoktur. Ancak Child-Pugh puanı 8 ve 9 olan 2 hastada rosuvastatinin sistemik yararlanımının Child-Pugh puanlan daha düşük olan hastalara göre en az 2 kat arttığı gözlenmiştir. Child-Pugh puanları 9'dan fazla olan hastalarla ilgili deneyim yoktur.
Pediyatrik popülasyon:
10 ila 17 yaş arası heterozigot ailesel hiperkolesterolemili pediatrik hastalarda, farma cokinetik parametreler tamamen tanımlanmamıştır. 18 pediyatrik hastada, rosuvastatin (tablet olarak uygulanan) ile yapılan küçük bir farmakokinetik çalışma, rosuvastatinin yetişkin Pastalarda maruziyetinin pediatrik hastalarda maruziyet ile birbirine yakın olduğunu göstermiştir. Buna ek olarak, sonuçlar, doz oransal lığından büyük bir sapmanın beklenmediğine işaret etme ktedir.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Güvenliliğe ilişkin farmakolojik çalışmalar, tekrarlanan doz toksisitesi, gene toksisite, karsinojenik potansiyel ile ilgili konvansİyonel çalışmalar, İnsanlar üzerinde özel bir zararlı etkisinin olmadığını göstermiştir. hERG geni üzerine etkileri spesifik testlerle değerlendirilmemiştir. Klinik çalışmalarda gözlenmeyen, ancak hayvanlarda klinik maruziyet seviyesine benzer maruziyet seviyelerinde gözlenen advers reaksiyonlar şunlardır Fare ve sıçanlarla yapılan tekrarlanan doz toksisite çalışmalarında rosuvastatinin farmakoloji < etkisine bağlı olarak histopatolojik karaciğer değişimleri gözlenmiştir. Bu değişimler, köpeklerle yapılan çalışmalarda safra kesesi üzerine etkilerle birlikte daha az önemli seviyede gözlenmiştir; maymunlarla yapılan çalışmalarda gözlenmemiştir. Ayrıca, maymunlarda ve daha yüksek dozlarda köpeklerde testiküler toksisite gözlenmiştir. Üreme üzerine loksisitesi farelerde, terapötik düzeyin çok üstünde olan matemal dozlarda, yavruların büytklüğü ve ağırlıklarının azalması ve gebe hayvanın yaşam süresinin azalması ile kanıtlanmıştır.
6. farmasöti̇k özelli̇kleri̇
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristalin selüloz (Avicel PH 112)
Laktoz monohidrat-tabletoz
Krospovidon
Susuz dibazik kalsiyum fosfat
Magnezyum stearat
Hidroksipropil metilselüloz
Kopovidon
Polidekstroz
Hidroksipropil selüloz
Orta zincirli triglişeritler
Titanyum dioksit (E171)
FD&C San No.5 alüminyum lake
Karmozin lake
6.2. Geçimsizlik
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. raf ömrü
24 aydır.
6.4. Saklamaya yönelik özel uyanlar
30° C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
Al/Al blister ambalajda 28 ve 84 tablet olarak piyasaya sunulmaktadır.
6.6. Beşeri tıbbi ürünlerden arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemle Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller "Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönet] "Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik"lerine uygun olarak imha edilmelidir.
tetiği" ve
7. ruhsat sahi̇bi̇
Ali Raif İlaç San. A.Ş.
Yeşilce Mahallesi Doğa Sokak No:4
Kağıthane/İstanbul
Tel: 0212 316 78 00
Faks: 0212 316 78 78
8. ruhsat numarasi
254/31
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇ ve ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 15.11.2013
Ruhsat yenileme tarihi: