KISA ÜRÜN BİLGİSİ - OVIPLA 200 MG FILM KAPLı TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
OVİPLA 200 mg film kaplı tablet
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Her bir film kaplı tablet 200 mg hidroksiklorokin sülfat içermektedir.
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı) 34 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Film kaplı tablet
Yuvarlak, bikonveks, beyaz renkli tek tarafı “HCO” baskılı, bir tarafı 200 baskılı film kaplı tablet.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1 terapötik endikasyonlar
Yetişkinler
– Romatoid artrit
– Diskoid ve sistemik lupus eritematozus
– Güneş ışığına bağlı oluşan veya güneşle şiddetlenen dermatolojik rahatsızlıklar
Pediyatrik popülasyon
– Juvenil idiyopatik artrit (diğer tedavilerle kombine halinde)
– Diskoid ve sistemik lupus eritematozus
4.2 pozoloji ve uygulama şekliyemeklerle veya bir bardak süt ile ağızdan alınmalıdır.
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Belge Doğrulama Kodu: 1RG83Z1AxQ3NRYnUyQ3NRS3k0ZW56 Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/…k-titck-ebys
Yetişkinler (yaşlılar dahil)
En düşük etkili doz uygulanmalıdır. Doz 6,5 mg/kg/günü aşmamalıdır (mevcut vücut ağırlığına göre değil, ideal vücut ağırlığına göre hesaplanır) ve günlük 200 mg veya 400 mg olarak uygulanır.
Günde 400 mg alabilen hastalar
Başlangıçta bölünmüş dozlar halinde günlük 400 mg uygulanır. Belirgin bir iyileşme gözlenmezse doz 200 mg’a düşürülebilir. Verilen yanıtın azalması durumunda idame dozu 400 mg’a yükseltilmelidir.
Pediyatrik popülasyon
En düşük etkili doz uygulanmalı ve doz ideal vücut ağırlığına göre 6,5 mg/kg/günü aşmamalıdır. Dolayısıyla ideal vücut ağırlığı 31 kg’dan düşük çocuklarda 200 mg tablet uygun değildir.
Hidroksiklorokin etkisi kümülatiftir ve terapötik etkinin görülebilmesi için birkaç hafta geçmesi gerekir. Öte yandan hafif yan etkiler göreceli olarak erken oluşabilir. Romatizmal hastalıkların tedavisinde eğer 6 ay içinde belirgin iyileşme gözlenmezse ilaç kesilmelidir. Işığa duyarlı rahatsızlıklarda, tedavi yalnızca ışığa maruziyetin en yüksek olduğu dönemlerde uygulanmalıdır.
Oral uygulanır. Yiyecek veya bardak süt ile alınmalıdır.
Hepatik ya da renal bozukluğu olan ya da bu organları etkilediği bilinen ilaç kullanan hastalar yakından izlenmelidir ve gerektiğinde doz azaltılmalıdır.
İdeal vücut ağırlığı 31 kg’dan düşük olan çocuklarda kullanılmamalıdır.
4.3 kontrendikasyonlar
– 4-aminokinolin bileşiklerine veya formülasyonda yer alan diğer maddelere karşı bilinen
, … Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Belge DoğralamaıKOdUu1RG83zfAxQ3NRYnUyQ3NRS3k0ZW56 Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/…k-titck-ebys
– Gözde makulopati
– Hamile olma (madde 4.6’ya bakınız)
–
4.4 özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Genel:
Önerilen günlük doz aşılmadığı takdirde retinopati oluşumu yaygın değildir. Önerilen maksimum dozun üzerinde dozlar uygulanması retinopati riskini artırabilir ve retinopati gelişmesini hızlandırabilir. OVİPLA ile tedaviye başlamadan önce tüm hastalara oftalmolojik muayene yapılmalıdır. Oftalmolojik kontrol görme keskinliği, merkezi görme alanı ve renkli görme açısından oftalmoskop ve fundoskopi ile dikkatli biçimde muayeneyi içermelidir.Aşağıdaki koşullarda bu muayene daha sık ve hastaya spesifik olarak yapılmalıdır:
– günlük dozun 6,5 mg/kg üzerinde olması (Bu doz hesaplanırken ideal vücut ağırlığı dikkate alınır. Aksi halde obez hastalarda doz aşımına neden olabilir);
– renal yetmezlik
– 200 g üzerinde kümülatif doz
– 65 yaş üzeri hastalar
– görme keskinliği 6/8 altında olan kişilerde.
Pigmentli anormallikler, görme alanı bozukluğu veya göz merceği uyumunda zorlukla açıklanamayan herhangi bir başka anormallik veya korneal opaklıkların oluşumu görülen hastalarda ilaç hemen kesilmelidir ve hasta olası ilerlemeler için yakından izlenmelidir.
Hastanın normal olmayan renkli görme de dahil olmak üzere herhangi bir görme bozukluğu fark etmesi durumunda, ilacı hemen kesmesi ve doktoru ile iletişime geçmesi tavsiye edilmelidir.
Hidroksiklorokinin antidiyabetik ilaçlarla tedavi edilen/edilmeyen hastalarda yaşamı tehdit edebilen bilinç kaybı dahil olmak üzere şiddetli hipoglisemiye neden olduğu gösterilmiştir (Bkz. Bölüm 4.5 ve 4.8). Hidroksiklorokin ile tedavi edilen hastalar hipoglisemi riski ve ilgili klinik belirti ve semptomlar konusunda uyarılmalıdır. Hidroksiklorokin tedavisi sırasında hipoglisemi düşündüren klinik semptomları olan hastalarda kan glukoz düzeyi kontrol edilmeli ve gerektiğinde tedavi gözden geçirilmelidir.
Hidroksiklorokinin sülfat ile tedavi edilen hastalarda bazı olgularda ölüm ile sonlanan kardiyak yetmezliğe neden olan kardiyomiyopati olguları bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8 ve.Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır. ..
Belge DoBölümKod4:.9)G8iK.ArQiyRm(yop<S3k0zWirti ve bujgularkip AçresıjhdanwwWlt1niike.gOvıJr/PglikVeCk-ebğer kardiyomiyopati gelişirse hidroksiklorokinin sülfat tedavisinin kesilmesi önerilir. Kardiyak iletim bozuklukları (dal bloku/atriyoventriküler kalp bloku) ve aynı zamanda biventriküler hipertrofi saptanırsa kronik toksisiste düşünülmelidir (Bkz. Bölüm 4.8)
Advers oküler veya deri reaksiyonlarına sebep olabilecek ilaçlar alan hastalarda hidroksiklorokinin sülfat dikkatli kullanılmalıdır. Aşağıdaki durumlarda kullanımında da dikkatli olunmalıdır:
Hepatik ya da renal bozukluğu olan hastalar ve bu organları etkilediği bilinen ilaç kullanan hastalar. Renal veya hepatik fonksiyonları ciddi risk altında olan hastalarda plazma hidroksiklorokin seviyeleri için bir tahmin yürütülmeli ve bu doğrultuda doz ayarlaması yapılmalıdır. Gastrointestinal, nörolojik ya da hematolojik bozukluğu olan hastalar.Kemik iliği depresyonu riski düşük olsa da, anemi, aplastik anemi, agranülositoz, beyaz kan hücrelerinde düşüş, ve trombositopeni bildirilmiş olduğu için, periyodik kan sayımı yapılması tavsiye edilmektedir. Anormallikler gelişmesi halinde OVİPLA tedavisi kesilmelidir.
Ayrıca, kinine duyarlılığı olan, glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksiliği olan, hidroksiklorokin ile alevlenebilen porfiria kutena tarda rahtasızlığı olan ve deri reaksiyonları riskini artırabileceği göründüğünden psöriazisi olan hastalarda dikkatli olunması tavsiye edilmektedir.
Özellikle küçük çocuklar 4-aminokinolinlerin toksik etkilerine çok duyarlıdır. Bu nedenle hastalar, OVİPLA’yı çocukların ulaşamayacağı yerde saklamaları konusunda uyarılmalıdır.
Uzun süreli tedavi gören tüm hastalara iskelet kası ve tendon refleksleri açısından periyodik muayene yapılmalıdır. Güçsüzlük ortaya çıktığında, ilaç kesilmelidir.
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorbsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
OVİPLA ile ekstrapiramidal bozukluklar meydana gelebilir (Bkz. Bölüm 4.8).
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
Hidroksiklorokin sülfatın serum digoksin düzeylerini arttırdığı bildirilmiştir; eş zamanlı tedavi gören hastalarda digoksin düzeyleri yakından izlenmelidir.
Hidroksiklorokin sülfat, buna ilişkin raporlar bulunmamakla birlikte, klorokinin bazı bilinen etkileşimleri ile de ilişkilendirilebilir. Bunlar aşağıdakileri içermektedir:
. b..... … … … Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.. 1 1 1 1Belge DoArmamaogdUkOR<Gd3Z<1AXQ3iyOnkyQ3NRSnöroW56üsküler kaveşgakakipdQreîudtan//WWoJkaiy(egk.sringîik-artmbys ı; simetidin metabolizmasının inhibisyonu bu durum antimalaryal ilacın plazma konsantrasyonunu arttırabilir; neostigmin ve piridostigmin etkisini antagonize etme; insan diploid hücre intradermal kuduz aşısı ile primer bağışıklamada antijen yanıtında azalma.
Klorokinde olduğu gibi, antasitler hidroksiklorokinin absorbsiyonunu azaltabilir, bu yüzden OVİPLA ve antasit alımı arasında 4 saatlik bir zamanın öngörülmesi tavsiye edilmektedir.
Hidroksiklorokin hipoglisemik tedavinin etkilerini artırabildiğinden, insulin ya da antidiyabetik ilaç dozunun azaltılması gerekebilir.
Halofantrin QT aralığını uzatır ve hidroksiklorokin gibi kardiyak aritmi indükleyebilme potansiyeli olan diğer ilaçlarla birlikte uygulanmamalıdır. Ayrıca hidroksiklorokin, amiodaron ve moksifloksasin gibi diğer antiaritmojenik ilaçlarla eş zamanlı kullanılırsa ventriküler aritmi indükleme riskinde artış olabilir.
Hidroksiklorokin ve siklosporin eşzamanlı uygulandığında plazma siklosporin düzeyinin arttığı bildirilmiştir.
Hidroksiklorokin konvülsiyon eşiğini düşürebilir. Hidroksiklorokinin konvülsiyon eşiğini düşürdüğü bilinen diğer antimalaryal ilaçlarla (örn. meflokin) birlikte uygulanması konvülsiyonkonvülsiyon riskinde artışa neden olabilir.
Ayrıca hidroksiklorokin ile birlikte uygulandığında antiepileptik ilaçların aktiviteleri bozulabilir.
Klorokinin praziquantel biyoyararlanımını azalttığı, bir tek doz etkileşim çalışmasında saptanmıştır. Hidroksiklorokin ile praziquantel birlikte uygulandığında benzer bir etki olup olmadığı bilinmemektedir. Hidroksiklorokin ile klorokinin yapısal ve farmakokinetik benzerliklerine dayanarak hidroksiklorokinle de benzer bir etki gözlenebilir.
Hidroksiklorokin agalsidaz ile birlikte uygulandığında teorik olarak intrasellüler a-galaktozidaz aktivitesinin inhibisyonu riski vardır.
4.6 gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: d
Gebelik durumunda hidroksiklorokin ancak hekim tarafından yararları risklerinden fazla olarak değerlendirilirse kullanılmalıdır. Aksi. takdirde..gebelikte hidroksiklorokin kullanımından b Bubelge, güvenli elektronik imza ilMmzalaıımıŞtır.
Belge DoğrulamaKodu:^1RG83Z1AxQ3NRYnUyQ3NRS3k0ZW56 Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/…k-titck-ebys
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Hidroksiklorokinin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Hidroksiklorokin için klinik öncesi veriler sınırlıdır, bu yüzden iki ürün arasındaki yapı ve farmakolojik özelliklerin benzerliğinden dolayı klorokin verileri değerlendirilmiştir. Klorokin ile ilgili hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, çok yüksek supraterapötik dozlarda (250 ila 1500 mg/kg vücut ağırlığı) embriyo-fetal gelişim toksisitesi gösterilmiştir. Klorokine ait klinik öncesi veriler, bazı test sistemlerinde potansiyel bir genotoksisite riskini ortaya koymaktadır.
Çalışmalar, hidroksiklorokin için otoimmün hastalıklar nedeniyle yüksek dozlarda uzun dönem tedavide kullanıldığında konjenital malformasyon veya olumsuz gebelik sonuçları riskinde istatistiksel olarak anlamlı bir artış göstermemiştir.
OVİPLA, doktorun kararına göre, potansiyel faydaları olası tehlikelere ağır basmadığı sürece gebelikte kullanılmamalıdır. Eğer tedavi eden doktor, anne ve fetüs için yararın fetüse yönelik riske ağır bastığını değerlendirirse, bu ilacın sıtma tedavisinde ya da yüksek riskli durumlarda sıtmanın baskılanmasında kullanımı haklı görülebilir.
Hidroksiklorokin anne sütüne geçer (vücut ağırlığı düzeltmesinden sonra maternal dozun %2’sinden azı).
Sıtmanın iyileştirici tedavisi durumunda emzirme mümkündür. Hidroksiklorokinin anne sütüne geçmesine rağmen, bu miktar bebekte sıtmaya karşı herhangi bir koruma sağlamak için yetersizdir. Bebek için ayrı bir kemoprofilaksi gereklidir.
Hidroksiklorokinin uzun süreli tedavisi sırasında anne sütüyle beslenen bebekte güvenlilik konusunda çok sınırlı veriler vardır. Reçete eden hekim, endikasyona ve tedavi süresine göre emzirme döneminde kullanımın olası risklerini ve yararlarını değerlendirmelidir.
İnsanlar üzerinde fertilite çalışması gerçekleştirilmemiştir.
Hidroksiklorokinin fertilite üzerine etkisi hakkında hayvan çalışması verisi bulunmamaktadır.
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Belge DErrkmk Kodu^nRG83Z1;Aü(Qi3NRYnjyQ3NçılşmWSa, 30 gün bBeyunakip Adresg.hgvsnvyrftl'k'ki.yrcgovtTSedkı-v.i'iki-t-T'den6 / 12
sonra testosteron seviyelerinde, testis, epididimis, sperma keseleri ve prostat ağırlıklarında, azalma görülmüştür. Sıçanlarda yürütülen başka bir çalışmada da 14 gün boyunca 10 mg/kg/gün dozunda intraperitoneal tedavi sonrasında fertilite oranı azalmıştır.
4.7 araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Hidroksiklorokin akomodasyonu bozabildiği ve bulanık görmeye neden olduğu için hastalar araç ve makine kullanma konusunda uyarılmalıdır. Durum kendini sınırlamadığı koşulda, geçici olarak dozun azaltılması gerekebilir.
4.8 i̇stenmeyen etkiler
Advers ilaç reaksiyonları aşağıdaki sıklık derecesine göre belirtilmiştir:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10000 ila < 1/1000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Bilinmeyen: Kemik iliği depresyonu, anemi, aplastik anemi, agranulositoz, beyaz kan hücrelerinde azalma ve trombositopeni
Bilinmeyen: Ürtiker, anjiyoödem ve bronkospazm
Yaygın: Anoreksi.
Bilinmeyen: Hipoglisemi (Bkz. Bölüm 4.4)
Hidroksiklorokin porfiriyi alevlendirebilir veya tetikleyebilir.
Yaygın: Duygusal hareketlilik,
Yaygın olmayan: Sinirlilik
Bilinmeyen: psikoz
Yaygın: Baş ağrısı
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Belge DoY'aygıfK<olmRlGy3n1 AxQrSemnUkQ3NRS3k0ZW56 Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/…k-titck-ebys
Bilinmeyen: Bu sınıf ilaçlar ile konvülziyonlar bildirilmiştir.
Distoni, diskinezi, tremor gibi ekstraprimidal bozukluklar (Bkz. Bölüm 4.4)
Yaygın: Akomodasyon bozukluğuna bağlı bulanık görme doza bağlıdır ve geri dönüşlü olabilir.
Yaygın olmayan: Pigmentasyon değişiklikleri ve görme alanı defekti ile birlikte retinopati gelişebilir fakat önerilen günlük doz aşıladığında yaygın olmadığı görülmektedir. İlk evrelerde hidroksiklorokin tedavisinin kesilmesi ile geri dönüşümlüdür. Fakat durumun ilerlemesine izin verilirse, tedavi kesilmesinden sonra da ilerlemeye devam etme riski olabilir. Retinal değişikliği olan hastalar başlangıçta asemptomatik olabilirler ya da parasantral, perisantral halka tipleri, temporal skotomlara ve anormal renkli görme semptomları olabilir.
Ödem ve opasiteyi içeren korneal değişiklikler bildirilmiştir. Asemptomatik olabilirler ya da halo, bulanık görme ya da fotofobi gibi bozukluklara yol açabilirler. Bu etkiler geçici olabilir ya da tedavi kesilince geçebilir.
Bilinmeyen: Makulopati ve maküler dejenerasyon bildirilmiştir (başlangıcı hidroksiklorokin maruziyetinden 3 ay ila birkaç yıl sonrası arasında değişmektedir) ve bunun geri dönüşü olmayabilir.
Yaygın olmayan: Vertigo, kulak çınlaması,
Bilinmeyen: İşitme kaybı.
Bilinmeyen: Bazı olgularda ölüm ile sonlanan kardiyak yetmezlikle sonuçlanabilecek kardiyomiyopati (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.9)
Kardiyomiyopati iletim bozuklukları (dal bloğu, AV kalp bloğu) ve aynı zamanda biventriküler hipertrofi saptandığında kronik toksisite düşünülmelidir. İlacın kesilmesi düzelme sağlayabilir.
Çok yaygın: Bulantı, karın ağrısı
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Belge DoYaygı noclDİlyGreZİ<'UQmNR,YııUyQ3NRS3k0Z.W56 Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/…k-titck-ebys
Bu semptomlar genellikle doz azaltılması ya da ilacın kesilmesi ardından hemen düzelir.
Yaygın olmayan: Karaciğer fonksiyon testlerinde bozulma
Bilinmeyen: Fulminan hepatik yetmezlik
Yaygın: Deri döküntüleri; kaşıntı,
Yaygın olmayan: Deri ve mukoz membranlarda renk değişiklikleri, saçlarda beyazlama, alopesi.
Genellikle tedavi kesildiğinde bu etkiler kolayca düzelir.
Bilinmeyen: Eritema multiformeyi de içeren büllöz erupsiyon, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, eozinofili ve sistemik semptomlarla birlike ilaç döküntüsü (DRESS Sendromu), fotosensitivite, eksfoliyatif dermatit.
Akut jeneralize ekzantematöz püstülozun (AGEP)
Hidroksiklorokin psöriazis ataklarını tetikleyebilmekle birlikte, AGEP’in apsöriazisten ayırıcı tanısı yapılmalıdır. Bu vakalarda ateş ve hiperlökositoz görülebilir. Genellikle ilacın kesilmesi ardından sonlanım iyidir.
Yaygın olmayan: Duyusal motor bozukluklar
Bilinmeyen: Proksimal kas gruplarında ilerleyen güçsüzlük ve atrofiye yol açan iskelet kaslarında miyopati ya da nöromiyopati.
Miyopati ilaç kesildikten sonra düzelebilmekle birlikte, düzelmesi aylar sürebilir.
Tendon reflekslerinde baskılanma ve anormal sinir iletimi.
Bilinmeyen: Hipoglisemi
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Belge DogamaikowijRG83zMXerİNeZnUTQÜN}AsM)’wîe6bildirilmeBege Tekmeleti:ıdips(wwwwirtiyc-koV5trVagliîk-titcpk‘<eıSsta:
; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9 doz aşımı ve tedavisi
4-aminokinolinlerin doz aşımı özellikle yenidoğanlarda tehlikelidir ve 1–2 g ölümcül olabilir. Doz aşımı semptomları baş ağrısı, görme bozuklukları, kardiyovasküler kollaps, konvülziyonlar, hipokalemi, QT uzaması, torsade de pointe, ventriküler taşikardi ve ventriküler fibrilasyonu içeren ritim ve iletim bozuklukları ve ardından ani, potansiyel olarak ölümcül olan solunum ve kalp durmasıdır. Bu etkiler aşırı dozun alınmasından hemen sonra ortaya çıkabildiğinden, acil tıbbi müdahale gereklidir. Kusturma ya da lavaj ile mide boşaltılmalıdır. Emilimi baskılamak için alınan dozun en az beş katı aktif karbon verilmelidir. Bu işlem lavaj sonrası tüp ile mideye bırakılarak ve ilacın alınmasından sonraki 30 dakika içinde yapılmalıdır.
Çalışmalarla klorokin kardiyotoksisitesinin düzeltilmesinde yararlı etkilerini gösterdiğinden parentaral diazepam verilmesi düşünülmelidir.
Gerektiğinde solunum desteği ve şok tedavisi yapılmalıdır.
5. farmakoloji̇k özelli̇kleri̇
5.1 farmakodinamik özellikleri
Farmakoterapötik grup: Aminokinolonlar
ATC kodu: P01BA02
Klorokin ve hidroksiklorokin gibi antimalaryal ajanların romatoid hastalıkların tedavisinde terapötik etkililiğini sağlayan birçok farmakolojik mekanizması olmasına rağmen herbirinin rolü bilinmemektedir. Etkilerinin bağlı olduğu mekanizmalar, sülfidril grupları ile etkileşim, enzim aktiviteleri ile etkileşim (fosfolipaz, NADH-sitokrom C redüktaz, kolinesteraz, proteaz ve hidrolaz), DNA bağlama, lizozomal membranların stabilizasyonu, prostaglandin oluşumunun baskılanması, PMNL kemotaksis ve fagositozunun baskılanması, monositlerden interlökin-1 salımının engellenmesi ve nötrofil superoksit salımının baskılanmasını içermektedir.
5.2. farmakokinetik özellikler
Emilim
Oral yoldan alındıktan sonra gastrointestinal sistemde hızla ve tamamına yakını emilir.
Dağılım
Sağlıklı gönüllülerde 400 mg alındıktan sonra elde edilen doruk plazma konsantrasyonu ortalaması 105 ng/ml’dir ve 53–2018 ng/ml aralığında değişmektedir. Doruk plazma konsantrasyonuna ortalama 1,83 saatte ulaşılmıştır.
Biyotransformasyon
Alkilasyon ve konjugasyon yoluyla metabolize olur.
Eliminasyon
Ortalama plazma eliminasyon yarı ömrü uygulama sonrası periyoda bağlı olarak değişmektedir: 5,9 saat Cmax- 10 saat), 26,1 saat (10–48 saate ve 299 saatte (48–504 saatte). Ana bileşim ve metabolitleri geniş ölçüde vücuda yayılırlar ve eliminasyon esas olarak üre yoluyla gerçekleşir, bir çalışmada uygulanan dozun %3’ü 24 saatte geri alınmıştır.
5.3 klinik öncesi güvenlilik verileri
Geçerli değildir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Laktoz monohidrat (inek sütü kaynaklı)
Mısır nişastası
Povidon
Magnezyum stearat
Opardry White 03F180011 (HPMC 2910, makrogol, titanyum dioksit)
6.2 geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3 raf ömrü
12 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5 ambalajın niteliği ve içeriği
Karton kutu içerisinde PVC-Alu blister ambalajda 30 adet film kaplı tablet, kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır.
6.6 beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmelikleri’ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
World Medicine İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Bağcılar / İstanbul
8. ruhsat numarasi
2021/114
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 20.04.2021 Ruhsat yenileme tarihi: