KISA ÜRÜN BİLGİSİ - MODİOGEN 200 MG TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
MODİOGEN 200 mg Tablet
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Etkin madde:
Her tablet; 200 mg modafınil içerir.
Laktoz monohidrat 130 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Tablet
Beyaz renkli, bikonveks, oblong tabletler
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1 terapötik endikasyonlar
MODİOGEN, narkolepsiye bağlı aşırı uyku eğiliminin tedavisinde endikedir.
4.2 pozoloji ve uygulama şekliönerilen günlük doz 200-400 mg’dır. hastanın yanıtına göre 200 mg ile başlanmalı ve klinik yanıta göre günde bir kez veya ikiye bölünmüş olarak sabah ve öğlen verilebilir.
Oral uygulama içindir. Tabletler bütün olarak yutulmalıdır.
Şiddetli hepatik veya renal yetmezliği olan hastalarda doz yarıya indirilmelidir (Günde 100 veya 200 mg).
Çocuklarda etkinlik ve güvenilirliği henüz kanıtlanmamış olduğundan ötürü çocuklarda kullanımı önerilmez (bkz bölüm 4.4).
Modafınilin yaşlılarda kullanımı ile ilgili sınırlı veri bulunmaktadır. Yaşlılarda azalmış hepatik ve renal fonksiyonlar nedeniyle, 65 yaş üzerindeki hastalarda günde 100 mg ile tedaviye başlanması önerilmektedir. Maksimum doz olan 400 mg sadece renal veya hepatik bozukluk olmadığı durumlarda kullanılmalıdır.
Tedaviye uyku bozuklukları konusunda deneyimli bir hekimin önerisiyle veya kontrolünde başlanmalıdır.
4.3 kontrendikasyonlar
MODİOGEN orta ağır hipertansiyon, aritmide, hamilelik ve laktasyonda kontrendikedir.
Modafınil veya formülasyonda kullanılan yardımcı maddelerden herhangi birine aşırı duyarlığı olduğu bilinen hastalarda kullanılmamalıdır.
4.4 özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Her ne kadar modafınilin fonksiyonlarda bozulma yaratabilecek bir etkisi görülmemiş olsa da; santral sinir sistemini etkileyen her ilaç muhakeme, düşünme veya motor becerilerde değişikliğe neden olabilir. Hastalara, MODİOGEN tedavisi sırasında araç veya makine kullanım kabiliyetlerinin etkilenmediğinden emin olana kadar dikkatli olmaları önerilmelidir.
Sol ventrikül hipertrofısi olan hastalar ve SSS uyarıcıları ile bağlantılı iskemik EKG değişiklikleri, göğüs ağrısı, aritmi veya mitral kapak prolapsinin diğer belirgin klinik tablolarını geliştirmiş hastalarda modafınil kullanılması önerilmez. Modafınil yakın zamanda miyokard enfarktüs geçiren veya stabil olmayan angina şikayeti olan hastalarda değerlendirilmemiştir. Bu kişilerde tedavi dikkatle takip edilmelidir. Modafınil hipertansiyonlu hastalarda sistemik olarak değerlendirilmemiştir. Bu hastalar da periyodik olarak takip edilmelidir.
Sağlıklı bir gönüllüde 600 mg modafınil kullanımı sırasında referans sanrılar, paranoid sanrılar ve duyusal halüsinasyonlar ile uyku yoksunluğu gelişmiştir. İlacın kesilmesinden 36 saat sonra psikoz ile ilgili hiçbir delil kalmamıştır. Psikoz hikâyesi olan hastalarda MODİOGEN kullanımında dikkatli olunmalıdır.
Ciddi böbrek bozukluğu olan hastalarda tek doz 200 mg modafınil farmakokinetiği etkilememekte ancak modafmilin inaktif metaboliti olan modafınil asidin açığa çıkışı normal böbrek fonksiyonu olan kişilere göre çok daha fazla olmaktadır.
Siroz ile birlikte olan veya olmayan ciddi karaciğer yetmezliği durumunda modafınil dozu azaltılmalıdır (Bakınız doz ve uygulama).
Yaşlı hastalarda karaciğer ve/veya böbrek fonksiyonlarında azalma olabileceğinden doz azaltılması düşünülmelidir (Bakınız doz ve uygulama).
Modafınil ile birlikte kullanıldıklarında steroid kontraseptiflerin etkileri tedavi sırasında ve tedaviden sonraki bir ay içinde azalabilir. Bu süre içinde alternatif veya eşlik eden kontrasepsiyon metodları önerilmelidir.
Deride döküntü, ürtiker veya ilgili alerjik bir durumda hasta doktorunu bilgilendirmelidir.
12 yaş altı çocuklarda etkinlik ve güvenirliliği bilinmediğinden kullanılmamalıdır.
65 yaş üzerindeki kullanımın etkinlik ve güvenirliliği bilinmemektedir. 65 yaş üzeri 15 hastada gözlemlenen advers etki insidansi diğer yaş gruplarındakilere benzemektedir.
MODÎOGEN 130 mg laktoz monohidrat içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastalar bu ilacı kullanmamalıdır.
4.5 diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Modafınil kendi metabolizasyonunu CYP3A4/5 aktivitesini uyararak artırabilirse de etkisi düşüktür ve ciddi klinik sonuçlan olmamaktadır.
Antikonvülzanlar: Karbamazepin veya fenobarbital gibi CYP aktivitesini uyaran ilaçlar ile birlikte alındığında modafmilin plazma düzeyi azalabilmektedir. CYP2C19’un olası inhibisyonuna ve CYP2C9’un supresyonuna bağlı olarak, fenitoinin klerensi modafınil ile birlikte kullanıldığında azalabilir. Hastalar fenitoin toksisitesi açısından izlenmeli ve fenitoin plazma düzeyleri tekrarlayarak ölçülmeli gerekirse modafınil tedavisi kesilmelidir.
Steroid Kontraseptifler: Steroid kontraseptiflerin etkinlikleri, modafmilin CYP3A4/5 enzimi uyarılmasına bağlı olarak bozulabilir. Alternatif kontraseptif yöntemlerin alınması önerilmektedir. Modafınil tedavisi kesildikten iki ay sonra kontraseptiflerin yeterli etkinliği gösterecektir.
Antidepresanlar: Bazı trisiklik ve SSRI antidepresanlar büyük ölçüde CYP2D6 tarafından metabolize edilirler. CYP2D6 enzimi eksikliği olanlarda (beyaz ırkın yaklaşık %10’u) CYP2C19 daha önem kazanır. Modafınil CYP2C19’u inhibe ettiği için daha düşük antidepresan kullanılmalıdır.
Anlikoagülanlar :CN?2C9'un modafınil tarafından olası supresyonu nedeniyle birlikte kullanıldıklarında Varfarinin klerensi azalabilir. Modafınil tedavisi başladıktan sonraki 2 ay süresince ve doz değiştirildikçe protrombin zamanları izlenmelidir.
Diğer ilaçlar: CYP2C19 tarafından metabolize olan ilaçlar (diazepam, propranolol ve omeprazol) modafınil ile birlikte kullanıldıklarında klirensleri azalabilir. Buna ek olarak, in vitro olarak CYP1A2, CYP2B6 ve CYP3A4/5 aktivitelerinin uyarılması sonucunda bu enzimler tarafından metabolize olan ilaçların kan düzeylerinin azaldığı görülmüştür ki, bu in vivo olarak da ortaya çıkabilir. Klinik çalışma sonuçlan, özellikle gastrointestinal kanalda CYP3A4 enzimi ile presistemik eliminasyona giren CYP3A4 enzim substratlannda en büyük etkinin olabileceği öngörülmektedir. Bunlar arasında örnekler: siklosporin, HIV proteaz inhibitörleri, buspirone, triazolam, midazolam, kalsiyum kanal blokerlerinin çoğu ve statinlerdir.
4.6 gebelik ve laktasyongebelik kategorisi c'dir.
MODİOGEN ’in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Modafınilin hamilelerde kullanımı ile ilgili yeterli veri bulunmamaktadır.
Modafınil maksimum klinik dozdan yüksek dozlarda sıçan ve tavşanlarda teratojenik etki göstermemiştir. Ancak, preklinik çalışmalarda plazma düzeyleri metabolik otoindüksiyona bağlı olarak hastalarda beklenen düzeyde veya altındadır. Hamilelikte modafınilin kullanımı kontrendikedir.
Modafınil ve asit ve sulfon metabolitleri sıçanlarda anne sütüne geçmektedir. İnsanlarda ise anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.
Laktasyonda modafınilin kullanımı kontrendikedir.
Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da MODİOGEN tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve MODİOGEN tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Veri yoktur.
4.7 araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Modafınilin araç ve makine kullanımı üzerine etkisi değerlendirilmemiştir. Bu nedenle dikkatli olunmalıdır. Ortaya çıkabilecek görme bulanıklığı veya sersemlik hali araç kullanma yeteneğini bozabilir.
4.8 i̇stenmeyen etkiler
Aşağıdaki yan etkilerin çoğu, modafınil tabletler ile yapılan klinik çalışmalar ya da rutin kullanım sırasında bildirilmiştir. Bu yan etkilerin çoğunun modafınil tablet tedavisi ile bağlantısı kanıtlanmamıştır.
Yan etkilerin görülme sıklığı şu şekilde tanımlanmıştır ve gözlenen istenmeyen etkilerin sınıfı ve sıklık dereceleri, çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (< 1/10.000) olarak aşağıda listelenmiştir.
En sık karşılaşılan yan etki hastaların yaklaşık %21’ini etkileyen baş ağrısıdır. Genellikle hafif ve orta şiddette olup doza bağımlıdır ve birkaç gün içinde geçer.
Enfeksiyon ve infestasyon
Seyrek: Farinjit, sinüzit
Seyrek: Eozinofıli, lökopeni
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Seyrek: Minör alerjik reaksiyonlar (örneğin saman nezlesi belirtileri)
Bilinmeyen sıklıkta: Anjioödem, ürtiker, aşırı duyarlılık reaksiyonları (ateş, döküntü, lenfadenopati ve diğer etkilenen organ belirtileri ile birlikte)
Yaygın: İştah azalması
Seyrek: Hiperkolesterolemi, hiperglisemi, diabetes mellitus, iştah
artması
Psikiyatrik bozukluklar
Yaygın: Sinirlilik, insomnia, anksiyete, anormal düşünceler, konfüzyon
Seyrek: Uyku bozuklukları, duygusal labilite, azalmış libido, düşman tavırlar, depersonalizasyon, kişilik bozuklukları, ajitasyon, anormal rüyalar, agresyon
Bilinmeyen sıklıkta: Psikoz, mani, delüzyon, halüsinasyon, intihara meyil
Çok yaygın: Baş ağrısı
Yaygın: Sersemlik, somnolans, parestezi
Seyrek: Diskinezi, hipertoni, hiperkinezi, amnezi, migren, tremor, vertigo, MS S uyarılması, hipoestezi, koordinasyon bozuklukları, hareket bozuklukları, konuşma bozuklukları, tat duyu kaybı
Yaygın: Görme bulanıklığı
Seyrek: Anormal görme, kuru göz
Kardiyak bozukluklar
Yaygın: Taşikardi, palpitasyon
Seyrek: Ekstrasistol, aritmi, bradikardi
Yaygın: Vazodilatasyon
Seyrek: Hipertansiyon, hipotansiyon
Seyrek: Dispne, öksürükte artış, astım, epistaksis, rinit
Yaygın: Karın ağrısı, bulantı, kuru ağız, diare, dispepsi, konstipasyon
Seyrek: Gaz, reflü, kusma, disfaji, glossit, ağız ülserleri
Seyrek: Terleme, döküntü, akne, pruritus
Bilinmeyen sıklıkta: Ciddi deri reaksiyonları (eritema multiforme, Stevens Johnson Sendromu, toksik epidermal nekrolizis, eozinofıli ve sistemik semptomlar ile ilaç döküntüsü (DRESS))
Seyrek: Sırt ağrısı, boyun ağrısı, myalji, myasteni, bacak krampları, artralji
Seyrek: Anormal idrar, idrar sıklığında artış
Üreme sistemi ve meme bozuklukları
Seyrek: Menstrüel bozukluklar
Yaygın: Asteni, göğüs ağrısı
Seyrek: Periferik ödem, susama hissi
Araştırmalar
Yaygın: Anormal karaciğer fonksiyon testleri, doz bağımlı alkalin fosfataz ve gama glutamil transferaz değerlerinde artış gözlenebilir.
Seyrek: Anormal AKG bulgulan, kilo artışı, kilo verme
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlann raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir e-posta: tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9 doz aşımı ve tedavisi
Belirtiler: Tek başına veya diğer ilaçlar ile birlikte modafınil aşın dozajında; insomnia, dinlenememe, dezoryantasyon, konfüzyon, eksitasyon gibi santral sinir sistemi bozuklukları, halüsinasyon, bulantı, diare gibi sindirim sistemi bozuklukları, taşikardi, bradikardi, hipertansiyon göğüs ağrısı gibi kardiyovasküler sistem bozukluklan
Tedavi: Kusma uyanlması veya gastrik lavaj düşünülmelidir. Psikomotor ve kardiyovasküler belirtilerin izlenmesi amacıyla hospitalizasyon yapılabilir. Hastadaki belirtiler ortadan kalkıncaya dek gözlem altında tutulması önerilir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1 farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Santral etkili sempatomimetik ATC Kodu: N06BA07 Modafınil insan dâhil birçok canlıda uyanıklılığı uyarır. Uyanıklılığı sağlamadaki kesin etki mekanizması bilinmemektedir.
Klinik öncesi çalışmalar: Modafınil, doğrudan veya dolaylı olarak, alfaı adrenoseptör veya dopamin reseptör antagonisti olarak etki göstermemektedir. Amfetamin ile uyarılan uyanıklılık, dopamin reseptör antagonisti haloperidol ile antagonize edilirken, modafınil ile uyarılanda aynı etki antagonize edilmez. Metilfenidat ve amfetamin ile tüm beyinde nöronal aktivasyon görülürken, modafınil ile seçici olarak, özellikle hipotalamusda olmak üzere beynin belli bölgelerinde uyarı sağlanmaktadır.
İnsanlarda, modafınil, gündüz canlılığını ve uyanıklılığı sağlar veya iyileştirir. Modafınil uygulaması, uyanıklılığın sürdürülebilmesini sağlar ve bu uyanıklık elektrofızyolojik değişiklikler gibi objektif olarak gösterilebilir. Modafınil uyku yoksunluğuna bağlı bilişsel, psikomotor ve nörosensoriyel performanstaki bozukluklara karşı etki eder. Bu değişiklikler, davranış ve iştahta herhangi bir olumsuz değişikliğe neden olmadan gerçekleşir.
Narkolepsili hastalarda sabahları 400 mg veya sabah ve öğle 200’er mg modafınil uygulanmalıdır. Bu şekilde uygulandığında gece uykusu olumsuz yönde etkilenmemektedir.
Aşırı uyku, uyanıklığın sürdürülmesinde zorluk ve uygun olmayan koşullarda uykuya dalma olarak tanımlanmaktadır. Aşırı uyku, Epworth uyku skalasına göre 11 veya daha fazla değer ile görülmektedir.
Orta uyku, gün boyunca görülen uyku dönemleri ile belirlidir ve hafif fiziksel aktivitede veya orta derecede konsantrasyon gerektiren durumlarda ortaya çıkar. Uykuya dalma konser, tiyatro, sinema, araba kullanma, toplantılarda ortaya çıkar. Bu derecede uyku bozukluğu, çoklu fazlı uyku testi ile birliktedir ve ortalama uyku gizliliği 5–10 dakikadır.
5.2 farmakokinetik özellikler genel özellikler
Modafınil rasemik bir karışımdır. Enantiomerleri farklı farmakokinetik özelliklere sahiptir. Modafınilin yarılanma ömrü d enanti om erinden üç kat daha fazladır. Toplam maruziyet süresi AUC, bu süre olarak değerlendirilir. Görünen kararlı durum doza başlandıktan sonra 2–4 günde oluşur.
Emilim
Modafınil kolaylıkla emilir ve 2–4 saat içinde doruk konsantrasyona ulaşır. Yemeğin modafınilin emilimi üzerine herhangi bir etkisi yoktur. Ancak, yemekle birlikte alındığında tmax yaklaşık 1 saat süreyle gecikir.
Dağılım
Modafınil vücut dokularında iyi dağılım gösterir. Dağılım hacmi toplam vücut sıvısından daha fazladır. İnsan plazmasında, plazma proteinlerine (%60 oranında albümine) bağlanır. Proteine bağlanma derecesi, diğer proteine bağlanan ilaçlar ile etkileşim riski düşüktür.
Biyotransformasyon
Modafınil karaciğerde esteraz ve CYP3A4/5 enzimleri ile metabolize olur ve iki temel metabolit modafınil asit ve modafınil sülfon ortaya çıkar. Preklinik modellerde metabolitlerin modafınilin canlandırıcı etkisine neden olmadığı görülmüştür. İn vitro çalışmalar, insan hepatositlerinde modafınilin konsantrasyon bağımlı bir şekilde: CYP1A2, CYP2B6 ve CYP3A4’ü uyardığını göstermiştir. Buna ek olarak CYP2C9 enzimi baskılanmaktadır. İnsan karaciğer mikrozomlarında modafınil ve modafınil sulphone parsiyel kompetitetif geri dönüşlü CYP2C19 enzimini inhibe etmektedir (bkz. 4.5).
Eliminasyon
Modafınil ve metabolitlerinin atılımı genellikle renal yoldan olur ve küçük bir bölümü, değişime uğramadan atılır (< %10). Eliminasyon yarı ömrü, çoklu doz sonrası 15 saattir ve tedavi rejimi günde 1 –2 kezdir.
Doğrusal/ doğrusal olmayan durum
Modafınil farmakokinetiği lineerdir ve bu linearite uygulanan 200–600 mg günde bir kez doz uygulamadan bağımsızdır. Sistemik maruziyet uygulanan doz ile doğru orantılıdır.
Böbrek/Karaciğer yetmezliği
Ciddi kronik renal yetmezlikte modafınilin farmakokinetiği değişmez ancak, modafınilin aside maruziyeti 9 kat artar. Metabolitin bu düzeyi ile maruziyeti sonucundaki güvenlik hakkında bilgi yoktur. Ciddi hepatik yetmezliği olan hastalarda modafınil klerensi %60 oranında azalır ve kararlı düzey iki katma çıkar. Modafınil dozu ciddi hepatik veya renal yetmezliği olan hastalarda yarıya azaltılmalıdır.
Yaşlılar
Yaşlılarda hepatik ve renal fonksiyonlarda azalma olabileceğinden ötürü, doz azaltılması düşünülmelidir.
5.3 klinik öncesi güvenlilik verileri
Tek ve tekrarlayan toksikolojik çalışmalar, hayvanlarda özel bir toksisiteye neden olmadığını göstermiştir.
Üreme fonksiyon çalışmaları fertilite üzerine bir etkisi olmadığını ve teratojenik bir etki göstermediğini göstermiştir. Ayrıca fetus üzerine canlılığı, gelişimi büyümeyi etkileyen bir etki olmadığını göstermiştir.
Modafınil mutajenik veya karsinojenik değildir.
Hayvanlarda toksikolojik, üreme ve karsinoj eni site çalışmaları, insanlara göre daha az veya aynıdır. Bu durumun, preklinik çalışmalarda, metabolik oto indüksiyona bağlı olduğunu düşündürmektedir. Sıçanlarda, peri – post natal çalışmalarda, sütteki konsantrasyonun plazmadakinden 11,5 kez daha fazla olduğu görülmüştür.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1 yardımcı maddelerin listesi
Prejelatinize Nişasta
Kolloidon CL Krospovidon
Povidon
Mikrokristalin Selüloz
Magnezyum Stearat
Laktoz Monohidrat
6.2 geçimsizlikler
Geçerli değil.
6.3 raf ömrü
24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5 ambalajın niteliği ve içeriği
PVC/PVDC – Alüminyum blisterlerde 30 tablet, kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda bulunur.
6.6 beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Özel bir gereksinim yoktur.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
GEN İLAÇ VE SAĞLIK ÜRÜNLERİ SAN. ve TİC. A.Ş.,
Mustafa Kemal Mah., 2119.Sok. No:3 D:2–3 06520,
Çankaya/ANKARA.
Tel : 0312 219 62 19 (pbx)
Faks: 0312 219 60 10
e-posta:
8. ruhsat numarasi(lari)
2015/625
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇ / ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 17.08.2015
Ruhsat yenileme tarihi :