KISA ÜRÜN BİLGİSİ - METOPRAX 10 MG/2 ML IM/IV ENJEKSIYONLUK ÇÖZELTI İÇEREN AMPUL
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
METOPRAX 10 mg/2 mL IM/IV Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Ampul
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Her bir ampul (2 mL); 10 mg Metoklopramid Hidroklorür içerir.
Sodyum metabisülfıt (E223) 3.0 mg
Sodyum klorür 14.0 mg
Yardımcı maddeler için 6.1 ’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Enjeksiyonluk çözelti
Şeffaf cam ampul içerisinde steril, apirojen, berrak ve renksiz çözelti
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1 terapötik endikasyonlar
METOPRAX,
Yetişkin popülasyonda:
METOPRAX yetişkinlerde aşağıdaki durumlarda endikedir:
Cerrahi sonrası bulantı ve kusmanın önlenmesinde, Bulantı ve kusmanın (akut migrenin indüklediği bulantı ve kusma dahil) semptomatik tedavisinde, Radyoterapinin indüklediği bulantı ve kusmanın önlenmesinde.Pediyatrik popülasyonda:
METOPRAX, çocuklarda (1–18 yaş) aşağıdaki durumlarda endikedir:
Kemoterapinin indüklediği bulantı ve kusmanın önlenmesinde, ikincil seçenek olarak, Cerrahi sonrası bulantı ve kusmanın tedavisinde, ikincil seçenek olarak4.2 Pozoloji ve uygulama Yöntemi
İntravenöz veya intramüsküler uygulanabilir.
İntravenöz doz yavaş bolus infuzyon şeklinde uygulanmalıdır (en az 3 dakika boyunca).
Cerrahi sonrası bulantı ve kusmanın önlenmesinde tek doz 10 mg önerilmektedir.
Akut migrenin indüklediği bulantı ve kusmanın ve radyoterapinin indüklediği bulantı ve kusmanın önlenmesi dahil olmak üzere bulantı ve kusmanın semptomatik tedavisi için önerilen tek doz 10 mg’dır, günde en fazla 3 kere tekrarlanabilir.
Maksimum önerilen günlük doz 30 mg veya 0.5 mg/kg vücut ağırlığıdır.
Enjektabl tedavi süresi mümkün olduğunca kısa olmalı ve mümkün olan en kısa sürede oral tedaviye geçiş yapılmalıdır.
Önerilen doz 0.1 ila 0.15 mg/kg vücut ağırlığı arasındadır. Bu doz i.v olarak günde 3 defaya kadar tekrarlanabilir.
24 saat içinde uygulanabilir maksimum günlük doz 0.5 mg/kg vücut ağırlığını geçmemelidir.
Doz tablosu:
Yaş | Vücut ağırlığı | Doz | Sıklık |
1–3 yaş | 10–14 kg | 1 mg | Günde 3 defaya kadar |
3–5 yaş | 15–19 kg | 2 mg | Günde 3 defaya kadar |
5–9 yaş | 20–29 kg | 2.5 mg | Günde 3 defaya kadar |
9–18 yaş | 30–60 kg | 5 mg | Günde 3 defaya kadar |
15–18 yaş | 60 kg üstü | 10 mg | Günde 3 defaya kadar |
Kemoterapinin indüklediği bulantı ve kusmanın önlenmesinde ikincil seçenek olarak, maksimum uygulama süresi 5 gündür.
Cerrahi sonrası oluşan bulantı ve kusmanın tedavisinde ikincil seçenek olarak, maksimum uygulama süresi 48 saattir.
METOPRAX ampul intravenöz ya da intramüsküler olarak uygulanabilir.
Intravenöz dozlar yavaş infuzyon enjeksiyon şekilde uygulanmalıdır (en az 3 dakika süreyle).
İki uygulama dozu arasında, kusma ve kullanılan dozun çıkartıldığı durumlar da dahil olmak üzere, en az 6 saat ara verilmelidir.
Son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi <15 ml/dak) günlük doz %75 oranında azaltılmalıdır.
Orta ve şiddetli böbrek yetmezliği olanlarda (kreatinin klerensi 15–60 ml/dak) günlük doz %50 oranında azaltılmalıdır.
Hafif böbrek yetmezliğinde doz ayarlaması gerekmez (bkz. Bölüm 5.2).
Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda, doz %50 oranında azaltılmalıdır (bkz. Bölüm 5.2).
Metoklopramid 1 yaşın altındaki çocuklarda kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3).
Yaşlılarda karaciğer ve böbrek işlevleri ile hastanın genel durumu değerlendirilerek, doz azaltılması göz önünde bulundurulmalıdır.
4.3 kontrendikasyonlar
Bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine ya da etkin maddeye karşı hipersensitivite, Gastrointestinal kanamalar, mekanik tıkanma veya gastrointestinal perforasyon gibi, gastrointestinal motilitenin stimule olmasının riskli olduğu hallerde, Şidddetli hipertansiyon epizot riskine sebep olabileceğinden dolayı onaylanmış veya şüpheli feokromositoması olan hastalarda, Nöroleptik veya metoklopramid ile indüklenmiş tardif diskinezi öyküsü olanlarda, Epilepsi (sıklığın ve şiddetin arttığı krizler) varlığında, Parkinson hastalığı olanlarda, Levodopa veya dopaminerjik agonistlerle kombinasyon (bkz. Bölüm 4.5) Metoklopramid ya da NADH sitokrom-b5 yetmezliği ile görülen bilinen methemoglobinemi öyküsü olanlarda, Ekstrapramidal bozukluk riskindeki artışa sebep olabileceğinden 1 yaşından küçük çocuklarda (bkz. Bölüm 4.4). Gastro-intestinal sistem cerrahisinden sonraki 3–4 gün içinde kullanılmamalıdır.
4.4 özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Atopi (astım dahil) veya porfiri öyküsü olan hastalarda Metoklopramid kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
Nörolojik Bozukluklar
Özellikle çocuklarda ve genç yetişkinlerde kullanımı ile ekstrapiramidal bozukluklar meydana gelebilir. Bu reaksiyonlar genellikle tek bir dozdan sonra ve tedavinin başında oluşabilir. Ekstrapiramidal semptomların olması durumunda metoklopramid derhal kesilmelidir. Bu etkiler genellikle ilaç tedavisinin kesilmesinden sonra tamamen geri dönüşümlüdür fakat semptomatik bir tedaviye ihtiyaç duyulabilir (çocuklarda benzodiazepin ve/veya yetişkinlerde antikolinerjik antiparkinson ürünler).
Doz aşımından kaçınmak için, kusma ve dozun reddi olsa bile her bir metoklopramid uygulaması arasında Bölüm 4.2’de belirtilen en az 6 saatlik zaman aralığına riayet edilmelidir.
Metoklopramid ile uzatılmış tedavi, özellikle de yaşlılarda, potansiyel olarak geri dönüşümsüz tardif diskineziye neden olabilir. Tardif diskinezi riski nedeniyle tedavi üç ayı geçmemelidir (bkz. Bölüm 4.8). Tardif diskineziye ait klinik belirtiler görülürse tedavi kesilmelidir.
Metoklopramidin monoterapisinin yanı sıra nöroleptikler ile kombinasyonlarında nöroleptik malign sendromu bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Nöroleptik malign sendrom semptomları görüldüğünde acilen metoklopramid kesilmeli ve uygun tedaviye başlanmalıdır.
Altta yatan nörolojik durumları olan hastalara ve diğer merkezi etkili ilaçlarla tedavi edilen hastalara özel dikkat gösterilmelidir (bkz. Bölüm 4.3).
Parkinson hastalığının belirtileri metoklopramid ile şiddetlenebilir.
Metoklopramid gastro-intestinal motiliteyi arttırabileceğinden, gastro-intestinal anastomoz veya gastro-intestinal kapatılmanın ardından ameliyat bölgelerinde dikiş çizgisinde teorik olarak basınç artışına sebep olabilir.
Methemoglobinemi
NADH sitokrom b5 redüktaz eksikliğine bağlı olabilen methemoglobinemi bildirilmiştir. Bu gibi durumda, metoklopramid hemen ve sürekli kesilmeli ve uygun önlemler (ör. metilen mavisi ile tedavi gibi) başlatılmalıdır.
Kalp hastalıkları:
Özellikle I.V. yolla metoklopramid enjeksiyon uygulamasından sonra dolaşım bozukluğu, ciddi bradikardi, kardiyak arrest ve QT uzaması gibi ciddi kardiyovasküler istenmeyen etkiler raporlanmıştır. (bkz. Bölüm 4.8)
Yaşlı hasta popülasyonuna, kardiyak iletim bozuklukları olan hastalara (QT uzaması dahil), düzeltilmemiş elektrolit dengesizliği olan hastalara ve QT aralığını uzattığı bilinen diğer ilaçları kullanan hastalara özellikle intravenöz yoldan metoklopramid uygulaması sırasında çok dikkat edilmelidir.
Advers etki (ör. hipotansiyon, akatizi) riskini azaltmak için intravenöz dozlar, yavaşça bolus şeklinde (en az 3 dakika boyunca) uygulanmalıdır.
Böbrek/Karaciğcr Yetmezliği:
Böbrek yetmezliği veya şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda, dozun azaltılması önerilir (bkz. Bölüm 4.2).
Alkol ile birlikte kullanılmamalıdır.
Metoklopramid, serum prolaktin düzeylerinin yükselmesine neden olabilir.
METOPRAX ampul her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermediği kabul edilebilir”.
4.5 diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Kontrendike kombinasyon:
Levodopa veya dopaminerjik agonistler ile metoklopramid, antagonistik etkileşme göstermektedir (bkz. Bölüm 4.3).
Kaçınılması gereken kombinasyon:
Alkol, metoklopramidin sedatif etkisini güçlendirir.
Dikkate alınacak kombinasyon:
Metoklopramid prokinetik etkisi nedeniyle, bazı ilaçların emilimi değişebilir.
Antikolineıjikler ve morfin türevleri:
Antikolinerjikler ve morfin türevlerinin metoklopramid ile sindirim sistemi motilitesi üzerinde karşılıklı antagonizması olabilir.
Merkezi sinir sistemi depresanları (morfin türevleri, anksiyolitikler, sedatif H1 antihistaminikler, sedatif antidepresanlar, barbitüratlar, klonidin ve ilgili ilaçlar)
Merkezi sinir sistemi depresanlar ve metoklopramid sedatif etkiyi artırılabilir.
Nöroleptikler
Metoklopramid diğer nöroleptikler ile birlikte ekstrapiramidal bozuklukların oluşma riskini arttırabilir.
Serotonetjik ilaçlar:
SSRI’lar gibi serotonerjik ilaçlarla birlikte metoklopramid kullanılması serotonin sendromu riskini artırabilir.
Digoksin:
Metoklopramid digoksinin biyoyararlanımım azaltabilir. Digoksin plazma konsantrasyonların dikkatle izlenmesi gereklidir.
Siklosporin:
Metoklopramid, siklosporinin biyoyararlanımım (Cmaks’ı %46’a kadar ve maruz kalmayı %22’ye kadar) artırır. Siklosporinin plazma konsantrasyonunun dikkatle izlenmesi gereklidir.
Mivakuryum ve suksametonyum:
Metoklopramid enjeksiyonu (plazma kolinesteraz inhibisyonu yoluyla) nöromüsküler bloğunun süresini uzatabilir.
Güçlü CYP2D6 inhibitörleri:
Fluoksetin ve paroksetin gibi kuvvetli CYP2D6 inhibitörleri ile birlikte uygulandığı zaman metoklopramid maruziyet seviyeleri artmıştır. Klinik önemi belli olmamakla birlikte, hastalar advers reaksiyonlar için izlenmelidir.
Aspirin, parasetamol:
Metoklopramidin gastrik motilite üzerine etkisi eş zamanlı kullanılan diğer oral uygulanan ilaçların emilimini, gastrointestinal kanaldan emilimde azalma veya ince bağırsaktan emilimde artış şeklinde değiştirebilir (örn. Parasetamol ve aspirin etkilerinde artış meydana gelir.)
Atovakuon:
Metoklopramid, atovakunun plazma konsantrasyonunu azaltabilir.
Apomorfın:
Apomorfınden önce metoklopramid uygulaması, apomorfıne verilen emetik yanıtı azaltabilir; ayrıca, eşzamanlı kullanım, apomorfınin veya metoklopramidin SSS depresan etkilerini güçlendirebilir.
Bromokriptin:
Metoklopramid, serum prolaktin konsantrasyonlarını arttırabilir ve bromokriptin etkileri ile etkileşime girebilir, bu da bromokriptin için dozaj ayarlaması gerektirmektedir.
Meksiletin:
Metoklopramid ile eşzamanlı kullanım, meksiletin emilimini hızlandırabilir.
Teşhis yöntemleri:
Gonadorelin testinde metoklopramidin birlikte kullanılması gonadoreline yanıtı serum prolaktin seviyelerini yükselterek körleştirebilir.
Metoklopramidin eş zamanlı kullanılması aldosteron ve serum prolaktin seviyelerinin yükselmesine neden olabilir.
4.6 gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: b
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan ve kontraseptif kullanan kadınlarda metoklopramid kullanımıyla ilgili herhangi bir veri yoktur.
Gebe kadınlardan elde edilen kapsamlı veriler (ilaca maruz kalan 1000’den fazla hasta), metoklopramidin gebe kadınların çocuklarında malformasyona yol açan toksisite veya fetotoksisite olmadığını göstermektedir. Klinik olarak gerekli durumlarda metoklopramid gebelik sırasında kullanılabilir. Farmakolojik özellikleri nedeniyle (diğer nöroleptik ilaçlar gibi), gebeliğin son safhasından kullanıldığında yenidoğanda ekstrapiramidal sendrom göz ardı edilemez.
Metoklopramid, gebeliğin son döneminde kullanılmamalıdır. Kullanımı durumunda yenidoğan dikkatle izlenmelidir.
Metoklopramid anne sütünde düşük miktarda atılmaktadır. Anne sütüyle beslenen bebeklerde advers reaksiyonlar göz ardı edilemez. Bu nedenle metoklopramid emzirme döneminde önerilmemektedir. Emziren kadınlarda metoklopramidin kesilmesi göz önünde bulundurulmalıdır.
Üreme yeteneği üzerine etkisi bildirilmemiştir.
4.7 araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Metoklopramid, sersemlik, baş dönmesi, diskinezi ve distonilere neden olabilir. Bu durum görme yeteneğini ve ayrıca araç ve makine kullanım yeteneğini etkileyebilir.
4.8 i̇stenmeyen etkiler
4.9 Doz aşımı
Semptomlar
Esktrapiramidal semptomlar, sersemlik, bilinç düzeyinde azalma, konfüzyon, halüsinasyon ve kardiyo-respiratuar arrest oluşabilir.
Tedavi
Yüksek dozda kullanım ile ilgili/ilgisiz ekstrapiramidal semptom meydana geldiğinde tedavi sadece semptomatiktir (çocuklarda benzodiazepinler, yetişkinlerde benzodiazepinler ve/veya antikolinerjik anti-parkinson ilaçlar).
Semptomatik tedavi uygulanmalı ve hastanın klinik durumuna göre kardiyovasküler ve solunum fonksiyonları düzenli olarak izlenmelidir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1 farmakodinamik özellikler
Metoklopramid, apomorfin’in santral ve periferik etkilerini inhibe eden santral etkili bir antiemetiktir. Dokuları asetilkolinin etkisine karşı duyarlı hale getirerek, üst sindirim sisteminin hareketlerini arttırır. Gastrik kontraksiyonların (özellikle antral) tonus ve şiddetini, duodenum ve jejunum hareketlerini arttırırken, pilor sfînkterini ve duodenal bulbusu gevşetir. Böylece midenin boşalmasını ve yiyeceklerden barsaklara geçişini hızlandırır. Kolon ve safra kesesinin hareketlerini mide, safra ve pankreas salgılarını etkilemez.
5.2. farmakokinetik özellikler
Emilim :
Farmakolojik etki başlangıcı I.V. uygulamadan 1–3 dakika, I.M. uygulamadan 10–15 dakika sonra görülmeye başlar ve bu etkiler 1–2 saat sürer.
Dağılım :
Metoklopramid vücutta geniş dağılım gösterir. Metoklopramid dağılım hacmi Vd: 3,5 1/kg’dır.
Biyotransfbrmasyon :
Karaciğerde metabolize edilir.
Eliminasyon :
Eliminasyonu bifaziktir. Terminal eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 4 – 6 saat olmakla birlikte böbrek yetmezliği durumunda plazma konsantrasyonlarındaki artış sonucunda bu süre uzamaktadır. İdrar ile atılım gerçekleşir. Dozun yaklaşık %85’i 72 saat içinde atılır. Metoklopramidin %20 ila %30’u değişmeden, geri kalanı ise sülfat ya da glukronid konjugatları ya da metabolitler şeklinde vücuttan uzaklaştırılır. Dozun yaklaşık %5’i feçesle atılır.
Doğrıısallık/doğrusal olmayan durum :
Veri bulunmamaktadır.
Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda metoklopramid klerensi %70’e kadar azalmakta, plazma eliminasyon yarı ömrü ise artış göstermektedir (kreatinin klirensinin 10–50 ml/dakika olduğu durumlarda ortalama 10 saat; <10 ml/dakika olduğu durumlarda ortalama 15 saat).
Karaciğer sirozu olan hastalarda plazma klerensinin %50 azalması ile ilişkili metoklopramid birikimi gözlenmiştir.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Geçerli değildir.
6. farmasöti̇k özelli̇kleri̇
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Sodyum metabisülfıt (E223)
Sodyum klorür
% 10’luk sodyum hidroksit ya da hidroklorik asit çözeltisi (pH ayarlayıcısı olarak) Enjeksiyonluk su
6.2. geçimsizlikler
Herhangi bir şekilde dilüe edilmesi durumunda bu dilüsyon infüzyon süresince ışıktan korunmalıdır. Rengin sarıya dönüşmesi bozunmaya işaret eder. Bu durumda çözelti kullanılmamalıdır.
6.3. raf ömrü
24 ay
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C nin altındaki oda sıcaklığında, ışıktan koruyarak saklayınız.
Bu ürün ve/veya ambalajı herhangi bir bozukluk içeriyorsa kullanılmamalıdır.
6.5 ambalajın niteliği ve içeriği
Renksiz Tip I cam ampullere doldurulmuş ürün, 2 ml’lik 5 ve 5 0 adet ampul içeren plastik blister ile birlikte karton kutu içinde ambalajlıdır.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Avicenna Farına Dış Tic. ve Paz. A.Ş.
Şerifali Mahallesi Bayraktar Bulvarı Söyleşi Sok. No:6 (34775) Ümraniye-İSTANBUL
Tel : 0 216 528 60 00
Faks : 0 216 528 60 98
e-posta:
8. ruhsat numarasi
228/16
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇ / ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi : 29.12.2010
Ruhsat yenileme tarihi :