Ilac kullanma talimatı Ana menüyü aç

LUMIGAN 0.3MG/ML GÖZ DAMLASI - kisa ürün bi̇lgi̇si̇

Etken madde içeren ilaçlar:

Dostupné balení:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ - LUMIGAN 0.3MG/ML GÖZ DAMLASI

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi

LUMİGAN 0.3 mg/ml göz damlası

2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m

Etkin madde:

1 ml çözelti etkin madde olarak 0.3 mg bimatoprost içerir.

Yardımcı maddeler:

1 ml çözelti 0.05 mg benzalkonyum klorür içerir.

Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

3. farmasöti̇k form

Göz damlası, çözelti.

Renksiz ve berrak çözeltidir.

4. kli̇ni̇k özelli̇kler

4.1. terapötik endikasyonlar

LUMİGAN, kronik açık açılı glokom ve oküler hipertansiyon hastalarında yüksek göziçi basıncının (GİB) düşürülmesi amacıyla monoterapi ajanı olarak ya da topikal beta-blokörler ile yeterince kontrol altına alınamayan hastalarda beta-blokörlere ek tedavi ajanı olarak endikedir.

4.2. pozoloji ve uygulama şeklimonoterapide veya adjuvant tedavide kullanıldığında tavsiye edilen doz, etkilenen göze/gözlere günde bir kez akşamları bir damladır. doz, günde bir kez uygulamayı aşmamalıdır, zira daha sık uygulama, göziçi basıncını düşürücü etkiyi azaltabilir.

Uygulama şekli:

Birden fazla topikal oftalmik ilaç kullanıldığı takdirde, ilaçların en az 5 dakika ara ile uygulanması gerekir.

Damlalık ucunun ve çözeltinin kontamine olmasını önlemek için, şişenin damlalık ucunun göz kapaklarına, çevresine veya başka yüzeylere temas etmemesine dikkat edilmelidir. Kullanılmadığı sürece şişe sıkı bir şekilde kapalı tutulmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

LUMİGAN, renal veya orta ile şiddetli hepatik bozukluğu olan hastalarda çalışılmamıştır. Bu nedenle, bu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. LUMİGAN’ın hafif karaciğer hastalığı veya anormal alanin aminotransferaz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST) ve/veya bilirubin geçmişi olan hastalarda, 24 ay boyunca karaciğer fonksiyonu üzerinde istenmeyen etkisi olmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

LUMİGAN’ın etkililik ve güvenlilik verilerinin yetersiz olması nedeniyle 18 yaşın altındaki çocuklarda kullanılması tavsiye edilmemektedir.

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlı hastalarda herhangi bir dozaj ayarlamasına gerek yoktur.

4.3. kontrendikasyonlar

Etkin madde bimatoprosta veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık durumlarında kontrendikedir.

LUMİGAN, benzalkonyum klorüre karşı ilacın bırakılmasına sebep olan eski bir şüpheli istenmeyen reaksiyonu olan hastalarda kontrendikedir.

4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Oküler

LUMİGAN ile tedaviye başlanmadan önce hastalar kirpik uzaması, göz kapağı renginin koyulaşması ve artan iris pigmentasyonu olasılığı hakkında bilgilendiril­melidir, çünkü bu olaylar LUMİGAN tedavisi sırasında gözlemlenmiştir. Bu değişikliklerin bazıları kalıcı olabilir ve sadece bir gözün tedavi edildiği olgularda, iki göz arasında görünüm açısından farklılığa yol açabilir. İristeki pigmentasyonun kalıcı olması muhtemeldir. Pigmentasyon değişikliğinin nedeni, melanosit sayısındaki artıştan ziyade, melanositlerdeki melanin içeriğinde oluşan artıştır. Pigmentasyon artışının uzun süreli etkileri bilinmemektedir. Oftalmik bimatoprost uygulamasıyla görülen iristeki renk değişikliği, aylar veya yıllar boyunca fark edilmeyebilir. Tipik olarak, göz bebeği etrafında oluşan kahverengi pigmentasyon eş merkezli olarak iris çevresine doğru yayılır ve irisin tamamı veya bir kısmı daha kahverengimsi renk alır. İristeki renkli noktalar veya lekelerinin tedaviden etkilenmediği görülmüştür. LUMİGAN ile 12. aydaki iris pigmentasyonu insidansı %1.5’tir ve 3 yıllık tedavi takibinde artmamıştır (bkz. Bölüm 4.8). Bazı hastalarda periorbital doku pigmentasyonunun geri dönüşümlü olduğu bildirilmiştir. LUMİGAN tedavisini takiben yaygın olmayan sıklıkta (>1/1.000 ila <1/100) kistoid maküler ödem bildirilmiştir. Bu nedenle maküler ödem riski olduğu bilinen hastalarda

(örn: afakik hastalar, yırtık posteriör lens kapsülü olan psödofakik hastalar) LUMİGAN dikkatli kullanılmalıdır.

LUMİGAN ile seyrek olarak önceki kornea infiltratlarında ya da oküler enfeksiyonda reaktivasyon ile ilgili ani bildirimler olmuştur. Ciddi oküler viral enfeksiyon (örn: herpes simplex) ya da üveit/iritit geçmişi olan hastalarda LUMİGAN dikkatli kullanılmalıdır.

LUMİGAN, inflamatuvar oküler durumları olan, neovasküler, inflamatuvar, kapalı açılı glokom, konjenital glokom ya da dar açı glokomu olan hastalarda çalışılmamıştır.

Deri

LUMİGAN’ın cilt yüzeyiyle tekrarlanan şekilde temas ettiği alanlarda tüylenme potansiyeli bulunmaktadır. Bu nedenle LUMİGAN’ın tavsiye edildiği şekilde uygulanması ve yanak veya diğer cilt alanlarına akmasını önlemek önemlidir.

Solunum

LUMİGAN, kısıtlanmış solunum fonksiyonu olan hastalarda çalışılmamışır. Astım veya KOAH geçmişi olan hastalarla ilgili sınırlı bilgi mevcuttur, ancak pazarlama sonrası deneyimlerde astım, dispne ve KOAH’ın şiddetlenmesi ile astım bildirilmiştir. Bu semptomların sıklığı bilinmemektedir. Başka nedenlerden dolayı KOAH’lı, astımlı ya da kısıtlanmış solunum fonksiyonu olan hastalar, dikkatle tedavi edilmelidir.

Kardiyovasküler

LUMİGAN, birinci dereceden daha ciddi kalp bloğu ya da kontrol edilemeyen konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda çalışılmamıştır. LUMİGAN ile sınırlı sayıda spontan bradikardi veya hipotansiyon bildirimleri olmuştur. LUMİGAN, düşük kalp atışı veya düşük tansiyona meyilli hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Diğer bilgiler

Glokom veya oküler hipertansiyonu olan hastalarda LUMİGAN ile yapılan çalışmalarda gözün günde bir dozun üzerinde bimatoprosta maruz kalmasının intraoküler basınç düşürücü etkiyi azaltabileceği gösterilmiştir (bkz. 4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri). Diğer prostaglandin analogları ile birlikte LUMİGAN kullanan hastalar intraoküler basınçlarındaki değişiklikler açısından izlenmelidir.

LUMİGAN, koruyucu olarak yumuşak kontakt lensler tarafından absorbe edilebilen benzalkonyum klorür içermektedir. Gözde iritasyon ve yumuşak kontakt lensin renginde bozukluk oluşabilir. Göze uygulanmadan önce kontakt lensler çıkarılmalı ve uygulamadan 15 dakika sonra yeniden takılmalıdır.

Oftalmik ürünlerde yaygın olarak koruyucu olarak kullanılan benzalkonyum klorürün noktalı keratopati ve/veya toksik ülseratif keratopatiye neden olduğu bildirilmiştir. LUMİGAN benzalkonyum klorür içerdiğinden kuru göz hastalarında ya da hasarlı korneada sık veya uzun kullanımı gözlem altında tutulmalıdır.

Çok dozlu topikal oftalmik ürün kullanımıyla ilişkili olarak bakteriyel keratit bildirimleri bulunmaktadır. Bu ürünler çoğunlukla aynı zamanda oküler bir hastalığı olan hastalar tarafından kazara kontamine edilmiştir. Oküler epitel yüzeyinde bozulma olan hastalar bakteriyel keratit gelişimi açısından daha büyük risk altındadır.

4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

LUMİGAN’ın oküler uygulamasından sonra bimatoprostun sistemik konsantrasyonları son derece düşük olduğundan (0.2 ng/ml’nin altında) insanlarda etkileşim beklenmez. Bimatoprost birden fazla enzim ve yolak aracılığı ile biyotransformasyona uğramaktadır ve preklinik deneylerde karaciğerde ilaç metabolize eden enzimlerinden herhangi birine etkisi gözlemlenmemiştir.

Klinik deneylerde LUMİGAN, çeşitli farklı oftalmik beta-blokörlerle birlikte kullanılmış ve herhangi bir ilaç etkileşimi tespit edilmemiştir.

LUMİGAN’ın topikal beta-blokörler dışındaki antiglokom ajanlar ile birlikte kullanımı, adjuvant glokom tedavisinde değerlendiril­memiştir.

Diğer prostaglandin analogları ile birlikte kullanıldığında, glokomu veya oküler hipertansiyonu olan hastalarda, prostaglandin analoglarının (örn. LUMIGAN) göz içi basınç düşürücü etkisinin azalma ihtimali vardır (bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: c

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar, tedavi sırasında uygun bir kontraseptif yöntem uygulamalıdır.

Gebelik dönemi

LUMİGAN, gebelik döneminde gerekmedikçe kullanılmamalıdır.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonel/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Laktasyon dönemi

Bimatoprostun insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, bimatoprostun süte geçtiğini göstermektedir. Emen bebeğe risk gözardı edilemez. Laktasyona devam edilip edilmemesine veya LUMİGAN tedavisine devam edilip edilmemesine, emzirmenin çocuğa yararı ve LUMİGAN tedavisinin anneye yararı değerlendirilerek karar verilir.

Üreme yeteneği/Fertilite

Topikal oftalmik kullanım ile ilgili olarak insanda üreme yeteneği/ferti­liteye etkisi bildirilmemiştir. Ancak, hayvan çalışmalarında yüksek maternotoksik dozlarda üreme toksisitesi gösterilmiştir.

4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

LUMİGAN’ın araç ve makine kullanma yeteneği üzerinde ihmal edilebilir bir etkisi vardır. Herhangi bir oküler tedaviyle olduğu gibi ilaç verildiğinde geçici bir görme bulanıklığı söz konusu olursa, hastanın araç veya makine kullanmaya başlamadan önce görmesi tekrar netleşene kadar beklemesi gerekir.

4.8. i̇stenmeyen etkiler

Klinik çalışmalarda 1800’den fazla hasta LUMİGAN ile tedavi edilmiştir. Faz III LUMİGAN monoterapi ve adjuvant tedavi verilerinin birleştirilmesinden elde edilen verilere dayanarak, bildirilen tedaviye bağlı en yaygın istenmeyen etkiler: 2. yılda %7 ve 3. yılda %2 yeni raporlar insidansıyla ilk yılda %45’e kadar kirpik uzaması, 2. yılda %13 ve 3. yılda %12 yeni raporlar insidansıyla ilk yılda %44’e kadar konjunktival hiperemi (genelde eser miktar ila hafif ve non-inflamatuar cinsi olduğu düşünülmüştür) ve 2. yılda %3 ve 3. yılda %0 yeni raporlar insidansıyla ilk yılda hastaların %14’üne kadar oküler kaşıntı. İlk yılda hastaların %9’undan azı istenmeyen etkilere bağlı olarak tedaviyi bırakmıştır. Daha fazla hastanın tedaviyi bırakma insidansı 2. ve 3. yılda %3’tür.

Aşağıdaki istenmeyen etkiler, LUMİGAN ile klinik çalışmalar sırasında bildirilmiştir. Çoğu oküler, hafif ila orta şiddettedir ve hiç biri ciddi değildir.

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Bilinmiyor:

Göz alerjisi ve alerjik dermatitin işaret ve semptomlarını içeren aşırı duyarlılık reaksiyonu

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın:

Başağrısı

Yaygın olmayan:

Baş dönmesi

Göz hastalıkları

Çok yaygın:

Konjunktival hiperemi, kirpiklerde uzama ve oküler kaşıntı

Yaygın:

Alerjik konjunktivit, astenopi, blefarit, konjunktival ödem, kornea erozyonu, kirpiklerde koyulaşma, gözde ağrı, gözde yabancı cisim hissi, iris pigmentasyonunda artış, oküler yanma, oküler kuruluk, oküler iritasyon, fotofobi, yüzeyel noktalı keratit, göz yaşarması, görme bozukluğu ve görme keskinliğinin kötüleşmesi, göz akıntısı, göz kapağında eritem, göz kapağında kaşıntı

Yaygın olmayan:

Blefarospazm, kistoid maküler ödem, göz kapağı retraksiyonu, iritis, üveit ve retinal hemoraji, periorbital eritem, göz kapağı ödemi

Bilinmiyor: Göz kapağı sulkusunun derinleşmesi de dahil periorbital ve

göz kapağındaki değişiklikler

Vasküler hastalıkları

Yaygın: Hipertansiyon

Solunum, göğüs ve mediyastinal hastalıklar

Bilinmiyor: Astım, astımın şiddetlenmesi, KOAH’ın şiddetlenmesi, dis­pne

Gastrointestinal hastalıkları

Yaygın olmayan: Bulantı

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın: Perioküler deri pigmentasyonu

Yaygın olmayan: Hirsutizm

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın olmayan: Asteni

Araştırmalar

Yaygın: Anormal karaciğer fonksiyon testi

Fosfat içeren göz damlaları için bildirilen istenmeyen etkiler:

Ciddi kornea hasarı olan hastalarda, fosfat içeren göz damlaları kullanımıyla ilgili olarak çok seyrek olarak kornea kalsifikasyonu vakaları bildirilmiştir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (; e-posta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9. doz aşımı ve tedavisi

Herhangi bir doz aşımı vakası bildirilmemiştir ve oküler uygulamadan sonra doz aşımı olması muhtemel değildir.

Doz aşımı söz konusu olursa, semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır. LUMİGAN yanlışlıkla yutulmuşsa, aşağıdaki bilgiler yararlı olabilir:

Ratlar ve farelerle yapılan iki haftalık bir çalışmada, 100mg/kg/gün’e kadar olan dozların toksik etkisi olmamıştır. mg/m2 olarak ifade edildiğinde bu doz, LUMİGAN’ın bütün şişesinin 10 kg’lık bir çocuk tarafından yutulmasından 70 kat daha yüksektir.

5. farmakoloji̇k özelli̇kler

5.1. farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik Grup: Oftalmik ilaçlar, prostaglandin analogları

ATC Kodu: S01EE03

İnsanda bimatoprostun göziçi basıncını düşürmesinin mekanizması, hümör aközün trabeküler ağdan dışa akımını ve uveoskleral dışa akımını artırmaktır. Göziçi basıncındaki azalma ilk uygulamadan yaklaşık 4 saat sonra başlar ve maksimal etkiye yaklaşık 8 ila 12 saat içinde ulaşılır. Etki süresi en az 24 saattir.

Bimatoprost, kuvvetli oküler hipotansif bir ajandır. Sentetik bir prostamiddir ve yapısal olarak prostaglandin F 2a (PGF 2a) ile ilişkilidir ve bilinen prostaglandin reseptörlerinden herhangi biri ile etkileşmez. Bimatoprost selektif bir şekilde prostamidler adı verilen yeni keşfedilmiş biyosentez maddelerinin etkilerini taklit eder. Ancak prostamid reseptörü yapısal olarak henüz tanımlanmamıştır.

Erişkinlerde LUMİGAN’ın timolol ile karşılaştırmalı 12 aylık monoterapisi sırasında, göziçi basıncında sabahleyin (08.00) başlangıca göre ortalama değişiklik –7.9 ila –8.8 mm Hg olmuştur. Herhangi bir vizitte, 12 ay boyunca ölçülen diürnal ortalama göziçi basıncı değerleri gün boyunca 1.3 mm Hg’den daha farklı olmamıştır ve hiçbir zaman 18.0 mm Hg’den yüksek değildir.

LUMİGAN’ın latanoprost ile karşılaştırıldığı 6 aylık bir çalışmada, çalışma boyunca sabah ortalama göziçi basıncında bütün vizitlerde istatistiksel olarak daha üstün azalma gözlenmiştir (bimatoprost için –7.6 ila –8.2 mm Hg arasında, buna karşılık latanoprost için –6.0 ila –7.2 mm Hg). Konjunktivada kızarıklık, kirpik uzaması, gözde kaşıntı, latanoprosta kıyasla bimatoprost ile istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksektir, ancak advers olaylara bağlı olarak ilaç bırakma oranları düşüktür ve anlamlı olarak farklı değildir.

Tek başına beta-blokör tedavi ile kıyaslandığında, kombine beta-blokör ve LUMİGAN tedavisi ortalama sabah (08.00) göziçi basıncını –6.5 ila –8.1 mmHg düşürmüştür.

Psödoeksfoliyatif ve pigmenter glokomu olan açık açılı glokom hastalarında ve patent iridotomili kronik kapalı açılı glokom hastalarındaki kullanımına ait veriler sınırlıdır.

Klinik çalışmalarda, kalp atış hızı ve kan basıncı üzerinde klinik açıdan önemli bir etkisi görülmemiştir.

5.2. farmakokinetik özellikler

Emilim:

Bimatoprost, insan kornea ve sklerasına in vitro olarak iyi penetre olur. Oküler uygulamadan sonra, bimatoprostun sistemik etkisi çok düşüktür ve zamanla herhangi bir birikim olmaz. Toplam iki hafta süreyle her iki göze günde bir kez bir damla % 0.03 bimatoprostun oküler uygulanmasından sonra, kan konsantrasyonları dozlamadan sonra 10 dakika içinde pik seviyesine ulaşmış ve dozlamadan sonra 1.5 saat içinde alt tespit sınırının (0.025 ng/ml) altına düşmüştür. Ortalama Cmax ve EEA0–24saat değerleri, 7. ve 14. günlerde sırasıyla yaklaşık 0.08 ng/ml ve 0.09 ng^saat/ml’dir. Bu da, oküler dozlamanın ilk haftası içinde kararlı bir bimatoprost konsantrasyonuna ulaşıldığını göstermektedir.

Dağılım:

Bimatoprost, vücut dokularına orta düzeyde dağılmaktadır ve kararlı durumda insanlarda sistemik dağılım hacmi 0.67 l/kg’dır. İnsan kanında, bimatoprost esas olarak plazmada bulunur. Bimatoprostun plazma proteinlerine bağlanma oranı yaklaşık %88’dir.

Biyotransforma­syon:

Bimatoprost oküler uygulamadan sonra, kanda dolaşıma giren esas maddedir. Daha sonra bimatoprost oksidasyon, N-deetilasyon ve glukuronidasyona uğrayarak çeşitli metabolitlerini oluşturmaktadır.

Eliminasyon:

Bimatoprost, esas olarak renal yolla atılır. Sağlıklı gönüllülere verilen intravenöz bir dozun %67’si idrarla ve %25’i feçesle atılmıştır. İntravenöz uygulamadan sonra tespit edilen eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 45 dakikadır ve toplam kan klerensi 1.5 litre/saat/kg’dır.

Hastalardaki karakteristik özellikler:

LUMİGAN’ ın günde iki defa uygulanmasından sonra, yaşlılarda (65 yaş veya üstü gönüllüler) ulaşılan 0.0634 ng^saat/ml ortalama EEA0–24saat değeri, genç sağlıklı yetişkinlerde ulaşılan 0.0218 ng^saat/ml’den önemli ölçüde yüksektir. Ancak bu bulgu, klinik olarak anlamlı değildir, çünkü oküler uygulama nedeniyle hem yaşlılarda hem de genç yetişkinlerde sistemik maruziyet çok düşük kalmıştır.

Bimatoprost zaman içinde kanda birikmez ve genç ve yaşlı hastalarda güvenlilik profili benzerdir.

5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri

Klinik olmayan çalışmalardaki etkiler yalnızca insandaki maksimal maruz kalınan dozdan yeterince yüksek maruziyetlerde gözlenmiştir ve klinik kullanım ile ilişkisi azdır.

Maymunlarda 1 yıl süreyle günde >0.3 mg/ml konsantrasyon­larında oküler bimatoprost uygulaması, iris pigmentasyonunda artışa ve üst ve/veya alt sulkus belirginleşmesi ve palpebral fissürün genişlemesi ile karakterize olan dozla bağlantılı reversibl perioküler etkilere sebep olmuştur. İris pigmentasyonundaki artışın, melanosit sayısındaki artıştan ziyade, melanositlerde melanin üretimi uyarımının artmasından kaynaklandığı görülmektedir. Perioküler etkiler ile ilişkili olarak fonksiyonel veya mikroskopik değişiklikler gözlenmemiştir ve perioküler değişikliklerin mekanizması bilinmemektedir.

Bimatoprost, bir dizi in vitro ve in vivo deneyde mutajenik veya sitojenik değildi.

Bimatoprost, 0.6 mg/kg/gün dozlarına (amaçlanan insan dozunun yaklaşık 103 katı) kadar, ratlarda fertiliteyi bozmamıştır. Embriyo/fetal gelişme çalışmalarında, fare ve ratlarda insanlardaki dozdan 860 ile 1700 kat daha yüksek dozlarda düşük olmuş, gelişme üzerinde herhangi bir etki görülmemiştir. Bu dozlar, amaçlanan insan dozunun sırasıyla en az 33 ile 97 katı olan sistemik maruziyetle sonuçlanmıştır. Ratlarda yapılan peri/postnatal çalışmalarda, maternal toksisite > 0.3 mg/kg/gün (amaçlanan insan maruziyetinin en az 41 katı) doz verilen dişilerde gebelik süresinde azalma, fetus ölümü ve yavru vücut ağırlığında azalmaya neden olmuştur. Yavrunun nöro davranışsal işlevleri etkilenmemiştir.

6. farmasöti̇k özelli̇kler

6.1. yardımcı maddelerin listesi

Benzalkonyum klorür

Sodyum klorür

Sodyum fosfat dibazik heptahidrat

Sitrik asit monohidrat

Hidroklorik asit veya sodyum hidroksit (pH ayarı için)

Saf su

6.2. geçimsizlikler

Geçerli değildir.

6.3. raf ömrü

24 ay

6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

İlk açılıştan sonra 4 hafta içinde kullanılmalıdır.

6.5. ambalajın niteliği ve içeriği

Renkli baskılı karton kutuda, 3 ml’lik LDPE (düşük yoğunluklu polietilen) şişede

6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. ruhsat sahi̇bi̇

Allergan İlaçları Ticaret A.Ş.

Bilim Sokak, No: 5

Sun Plaza, Kat: 21–22–23

Maslak, Sarıyer

34398 İstanbul

Tel : 0212 365 50 00

Faks : 0212 290 72 11

8. RUHSAT NUMARASI

130/41

9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 20.12.2010

Ruhsat yenileme tarihi: