Ilac kullanma talimatı Ana menüyü aç

KLAMOKS 156.25 MG PEDİATRİK ORAL SÜSPANSİYON HAZIRLAMAK İÇİN KURU TOZ - kisa ürün bi̇lgi̇si̇

Etken madde içeren ilaçlar:

Dostupné balení:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ - KLAMOKS 156.25 MG PEDİATRİK ORAL SÜSPANSİYON HAZIRLAMAK İÇİN KURU TOZ

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi

KLAMOKS 156.25 mg pediatrik oral süspansiyon hazırlamak için kuru toz

2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m

Etkin madde:

Her 5 mL’de;

Amoksisilin (Amoksisilin trihidrat olarak)............ 125 mg

Klavulanik asit (Potasyum klavulanat olarak)......­...31.25 mg

Yardımcı maddeler:

Her 5 mL’de;

Sodyum sitrat dihidrat.....­.............­.............­.............­..........8.35 mg

Sodyum benzoat (E211).......­.............­.............­.............­.....2.1 mg

Mikrokristalin selüloz + Sodyum karboksimetil selüloz............ 25 mg

Granül pudra şekeri (sukroz).....­.............­.............­.............­..... k.m. *Miktan etkin maddelerin potenslerine bağlı olarak değişir.

Yardımcı maddelerin tam listesi için 6.1.’ e bakınız.

3. farmasöti̇k form

Süspansiyon hazırlamak için kuru toz.

Krem-beyaz renkli ahududu kokulu homojen toz karışım (sulandırılma­dan önce)

Krem-beyaz renkli ahududu kokulu homojen süspansiyon (sulandırıldıktan s­onra)

4. kli̇ni̇k özelli̇kler

4.1. terapötik endikasyonlar

KLAMOKS, lokal resmi antibiyotik reçeteleme kılavuzları ve duyarlılık verilerine uygun olarak kullanılmalıdır.

KLAMOKS 156.25 mg Pediatrik Oral Süspansiyon, aşağıdaki sistemlerde amoksisiline dirençli beta laktamaz üreten suşlarm neden olduğundan şüphelenilen bakteriyel enfeksiyonların kısa süreli tedavisinde endikedir. Diğer durumlarda sadece amoksisilin düşünülmelidir.

KLAMOKS’a duyarlılık, coğrafya ve zamana göre değişecektir. Mevcut ise lokal duyarlılık verilerine danışılmalı ve gerektiğinde mikrobiyolojik örnekleme ve duyarlılık testleri yapılmalıdır.

Duyarlı organizmaların listesi Farmakolojik Özellikleri/Mi­krobiyoloji bölümünde verilmiştir (bkz. Bölüm 5.1).

Amoksisiline duyarlı organizmaların KLAMOKS’a duyarlı beta-laktamaz üreten organizmalar ile birlikte, neden olduğu karma enfeksiyonlar KLAMOKS 156.25 mg Pediatrik Oral Süspansiyon ile tedavi edilebilir. Bu enfeksiyonlar beta laktamazlara dirençli başka bir antibiyotiğin ilave edilmesini gerektirmez.

4.2. pozoloji ve uygulama şekli40 kg’ın altındaki çocuklarda klamoks 156.25 mg pediatrik oral süspansiyon hazırlamak için kuru toz aşağıda önerilen şekilde uygulandığında maksimum 2400 mg amoksisilin/ 600 mg klavulanik asit sağlar.

Tavsiye edilen genel günlük doz:

Hafif ve orta şiddetli enfeksiyonlarda (tekrarlayan tonsilit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, alt solunum yolu enfeksiyonları, deri ve yumuşak doku enfeksiyonları) 20/5 mg/kg/gün, günde üç doza bölünmüş halde kullanılır. Daha ciddi enfeksiyonların tedavisi için (otitis media ve sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, bronkopnömoni gibi alt solunum yolu enfeksiyonları ve idrar yolu enfeksiyonları) 40/10 mg/kg/gün, günde üç doza bölünmüş halde kullanılır. Bazı enfeksiyonlarda (otitis media, sinüzit ve alt solunum yolu enfeksiyonları gibi) 2 yaşın üzerindeki çocuklar için (KLAMOKS’un 4:1 formülasyonu) 60/15 mg/kg/gün, günde üç doza bölünmüş halde kullanılması değerlendirile­bilir.

2 yas üzeri çocuklar:

20/5 mg/kg/gün

2–6yaş (13–21 kg)

Günde 3 kez 5.0 mL KLAMOKS 156.25 mg oral süspansiyon

7–12 yaş (22–40 kg)

Günde 3 kez 10.0 mL KLAMOKS 156.25 mg oral süspansiyon

40/10 mg/kg/gün

2–6yaş (13–21 kg)

Günde 3 kez 10.0 mL KLAMOKS 156.25 mg oral süspansiyon

2 avdan 2 yaşına kadar olan çocuklar:

2 yaşından küçük çocuklarda doz vücut ağırlığına göre ayarlanmalıdır.

Vücut ağırlığı (kg)

Hafif / Orta şiddette enfeksiyonda 8 saatte bir uygulanacak doz (mL olarak)

Şiddetli enfeksiyonda 8 saatte bir uygulanacak doz (mL olarak)

2

0.3

0.5

3

0.4

0.8

4

0.5

1.1

5

0.7

1.3

6

0.8

1.6

7

0.9

1.9

8

1.1

2.1

9

1.2

2.4

10

1.3

2.7

11

1.5

2.9

12

1.6

3.2

13

1.7

3.5

14

1.9

3.7

15

2.0

4.0

îki aylıktan küçük çocuklarda KLAMOKS kullanımı ile ilgili doz önerisinde bulunmak için yeterli deneyim yoktur.

Uygulama sıklığı ve süresi:

Toplam günlük doz 3 eşit doza bölünerek verilir. Tedavi süresi, endikasyona uygun olmalı ve tedavi gözden geçirilmeden 14 günü aşmamalıdır.

Uygulama şekli:

Oral kullanım içindir. Gastrointestinal intolerans potansiyelini en aza indirmek için yemek başlangıcında alınmalıdır. KLAMOKS’un absorpsiyonu yemek başlangıcında alındığında optimum seviyededir.

KLAMOKS 156.25 mg Pediatrik Oral Süspansiyon hazırlamak için önce şişe üzerindeki işaret çizgisinin yansına kadar kaynatılmış, soğutulmuş içme suyu koyarak iyice çalkalanmalıdır. Homojen dağılım için 5 dakika beklenmelidir. Daha sonra şişe üzerindeki işaret çizgisine kadar kaynatılmış, soğutulmuş içme suyu ekleyerek tekrar çalkalanmalıdır.

Hekimin her uygulama için önerdiği miktarda ilaç, şişe ile birlikte bulunan 5 mL’lik ölçü kaşığı kullanılarak hastaya verilir.

Sulandınlmamış toz 25°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklanmalıdır. Sulandmlan süspansiyon buzdolabı içinde (2–8°C) saklanmalı ve 7 gün içinde kullanılmalıdır.

Buzluğa koyulmamalıdır.

özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Glomerüler filtrasyon hızı 30 mL/dak. üzerinde olan çocuklarda doz ayarlamasına gerek yoktur.

Glomerüler filtrasyon hızı 30 mL/dak. altında olan çocuklarda KLAMOKS 156.25 mg Pediatrik Oral Süspansiyon kullanımı tavsiye edilmemektedir.

Böbrek fonksiyonu gelişmemiş olan bebeklerde KLAMOKS 156.25 mg Pediatrik Oral Süspansiyon kullanımı tavsiye edilmemektedir.

Karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması dikkatli yapılmalı ve düzenli aralıklarla karaciğer fonksiyonları izlenmelidir. Henüz doz ayarlamasına temel teşkil edecek yeterli veri bulunmamaktadır.

4.3. kontrendikasyonlar

KLAMOKS penisilinler ve sefalosporinler gibi beta-laktamlara karşı aşın duyarlılık hikayesi olanlarda kontrendikedir.

Geçmişinde KLAMOKS’a bağlı sanhk/karaciğer fonksiyon bozukluğu hikayesi olan hastalarda kontrendikedir.

4.4. özel kullanım uyanları ve önlemleri

KLAMOKS ile tedaviye başlamadan önce geçmişinde penisilin, sefalosporin ve diğer aleıjenlere karşı aşın duyarlılık hikayesi varlığı dikkatlice sorgulanmalıdır.

Penisilin tedavisi alan hastalarda ciddi ve bazen öldürücü aşın duyarlılık (anafîlaktoid) reaksiyonları bildirilmiştir. Bu reaksiyonlann geçmişinde penisiline karşı aşın duyarlılık hikayesi olan bireylerde görülmesi daha olasıdır (bkz. Kontrendikasy­onlar).

Amoksisilin kullanımını takiben görülen kızamık benzeri döküntü enfeksiyöz mononükleoz ile ilişkili olabileceğinden eğer enfeksiyöz mononükleoza ilişkin bir şüphe var ise KLAMOKS tedavisinden kaçınılmalıdır.

Uzun süreli kullanım zamanla duyarlı olmayan organizmaların aşın çoğalmasına neden olabilir.

KLAMOKS ve oral antikoagülan kullanan bazı hastalarda seyrek olarak protrombin zamanında uzama (INR değerinde yükselme) bildirilmiştir. Antikoagülanlar ile birlikte reçete edildiğinde uygun şekilde izlenmesi gereklidir. İstenilen antikoagülasyon düzeyim sürdürebilmek için oral antikoagülan dozunda ayarlama yapılması gerekebilir.

KLAMOKS kullanan bazı hastalarda karaciğer fonksiyon testlerinde değişiklikler gözlenmiştir. Bu değişikliklerin klinik önemi bilinmemektedir; ancak karaciğer fonksiyon bozukluğu bulgusu olan hastalarda KLAMOKS dikkatli kullanılmalıdır.

Seyrek olarak bildirilmiş kolestatik sanlık şiddetli olmakla birlikte genellikle geri dönüşümlüdür.

Tedavinin kesilmesinden sonra 6 haftaya kadar bulgu ve belirtiler kaybolabilir.

Böbrek bozukluğu olan hastalarda KLAMOKS 156.25 mg Pediatrik Oral Süspansiyon kullanımı tavsiye edilmemektedir.

Azalmış idrar çıkışı olan hastalarda, özellikle parenteral tedavide çok seyrek olarak kristalüri görülmüştür. Yüksek doz amoksisilin tedavisi sırasında, amoksisilin kristalüri olasılığım azaltmak için uygun miktarda sıvı alınması ve idrar miktarının düzenlenmesi tavsiye edilebilir (bkz. Doz Aşımı).

KLAMOKS’un her dozu 1 mmol (23 mg)’den daha az sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.

Bu tıbbi ürün granül pudra şekeri (sukroz) içerdiğinden, nadir kalıtımsal früktoz intoleransı, glikoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sükraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Probenesid:

Probenesid ile birlikte kullanımı önerilmemektedir. Probenesid amoksisilinin renal tübüler sekresyonunu azaltır. Probenesidin KLAMOKS ile birlikte kullanımı amoksisilinin kan seviyelerinin artışına ve kanda bulunma süresinin uzamasına neden olabilirken, klavulanatı etkilemez.

Allopurinol :

Amoksisilin tedavisi sırasında allopurinol kullanımı aleıjik cilt reaksiyonları olasılığım artırabilir. Allopurinol ve KLAMOKS’un birlikte kullanımına ait veri yoktur.

Oral kontraseptifler :

Diğer antibiyotiklerde de olduğu gibi KLAMOKS, barsak florasını etkileyebilir, östrojen reabsorbsiyonunun azalmasına yol açar ve kombine oral kontraseptiflerin etkinliğini azaltır.

Oral antikoagülanlar :

Literatürde, asenokumarol veya varfarin kullanan ve amoksisilin tedavisi verilen bazı hastaların INR değerinde seyrek olarak yükselme görüldüğü bildirilmiştir. Eğer bu birlikte kullanım gerekli ise, KLAMOKS kullanımı veya bırakılması sürecinde protrombin zamanı veya INR değeri dikkatle izlenmelidir.

Metotreksat :

Penisilinler metotreksatın atılımım azaltabilir ve bu da toksisitede potansiyel bir artışa neden olur.

Özel popfilasyonlara ilişkin ek bilgiler

Veri bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon

Yukarıda verilen bilgiler pediyatrik popülasyon için geçerlidir.

4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: b

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadmlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Diğer antibiyotiklerde de olduğu gibi KLAMOKS, barsak florasını etkileyebilir, östrojen reabsarpsiyonunun azalmasına yol açar ve kombine oral kontraseptiflerin etkililiğini azaltır.

Bu nedenle tedavi süresince alternatif, etkili ve güvenilir bir doğum kontrol yöntemi uygulanmalıdır.

Gebelik dönemi

Gebe kadınlara verilirken dikkatli olunmalıdır.

Sınırlı sayıda gebelikte maruz kalma olgularına ilişkin veriler, KLAMOKS’un gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu göstermemektedir. Bugüne kadar herhangi önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal /fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. Bölüm 53).

Preterm, fetal membran yırtılması (pPROM) olan kadınlarda yapılan bir çalışmada, KLAMOKS’un profilaktik kullanımının yeni doğanlarda nekroze enterokolit riskinin artması ile ilişkili olabileceği bildirilmiştir. Tüm ilaçlarda olduğu gibi, doktor tarafından gerekli görülmedikçe gebelik esnasında özellikle gebeliğin ilk üç ayında kullanılmamalıdır.

Laktasyon dönemi

KLAMOKS’un iki etkin maddesi de anne sütüne geçer (klavulanik asitin anne sütü alan sütçocuklan üzerindeki etkisi ile ilgili herhangi bir bilgi yoktur). Dolayısıyla anne sütüyle beslenen sütçocuklannda ishal ve mukoz membranlarda mantar enfeksiyonu olasılığı vardır, bu nedenle emzirmenin kesilmesi gerekebilir. Emzirme döneminde amoksisilin/kla­vulanik asit sadece tedaviyi uygulayan hekimin fayda/risk değerlendirmesinden sonra kullanılmalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite

Oral ve parenteral yolla verildiği hayvanlar (fare ve sıçanlar) üzerinde yapılan reprodüktif çalışmalarda, amoksisilin/kla­vulanik asit teratojenik etki göstermemiştir.

4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

KLAMOKS’un araç ve makine kullanımı üzerindeki etkileriyle ilgili bir çalışma gerçekleştiril­memiştir. Ancak, hastalar araç ve makine kullanımım etkileyebilecek istenmeyen etkiler (örn. aleıjik reaksiyonlar, sersemlik hali, konvülziyonlar) oluşabileceği ile ilgili bilgilendiril­melidir (bkz. Bölüm 4.8).

4.8. i̇stenmeyen etkiler

Çok yaygın görülenlerden seyrek görülenlere kadar, istenmeyen etkilerin görülme sıklığım saptamak için geniş çaplı klinik çalışmaların verileri kullanılmıştır. Diğer istenmeyen etkilere (1/10.000’den az görülenler) ait sıklıklar pazarlama sonrası verilere göre saptanmıştır ve gerçek bir sıklıktan çok raporlama oranına dayanmaktadır.

Sıklık sınıflandırması aşağıdaki gibidir:

Çok yaygın >1/10

Yaygm >1/100 ila <1/10

Yaygın olmayan >1.000 ila <1/100

Seyrek >1/10.000 ila <1/1.000

Çok seyrek <1/10.000

Bilinmiyor (mevcut verilerden tahmin edilemiyor)

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Yaygın: Mukokutanöz kandidiyazis

Bilinmiyor: Duyarlı olmayan organizmaların aşın çoğalması

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Seyrek: Geri dönüşümlü lökopeni (nötropeni dahil) ve trombositopeni.

Çok seyrek: Geri dönüşümlü agranülositoz ve hemolitik anemi. Kanama ve protrombin

zamanında uzama.

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Çok seyrek: Anjiyonörotik ödem, anafîlaksi, serum hastalığı benzeri sendrom, aşın

duyarlılık vasküliti.

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Baş dönmesi, baş ağnsı

Çok seyrek: Geri dönüşümlü hiperaktivite ve konvülziyonlar. Konvülziyonlar re­nal

fonksiyon bozukluğu olanlarda veya yüksek doz alanlarda görülebilir. (Bölüm 4.4.’e bakınız)

Gastrointestinal hastalıklar:

Yaygın: Diyare, bulantı, kusma

Bulantı sıklıkla yüksek oral dozlar ile ilişkilidir. Eğer gastrointestinal reaksiyonlar görülür ise, KLAMOKS yemek başlangıcında alınarak bunlar azaltılabilir.

Yaygın olmayan: Sindirim güçlüğü.

Çok seyrek: Antibiyotiğe bağh kolit (psödomembranöz kolit ve hemorajik kolit dahil).

Dildeki papillalann belirginleşip siyah renk alması.

Çocuklarda çok seyrek olarak yüzeysel diş rengi değişikliği bildirilmiştir. Genellikle fırçalama ile giderildiğinden, iyi bir ağız hijyeni ile diş rengi değişimi engellenebilir.

Hepato-bilier bozukluklar:

Yaygın olmayan: Beta-laktam sımfı antibiyotiklerle tedavi edilen hastalarda AST ve/veya ALT değerlerinde orta derecede artış görülmüştür; ancak bu bulguların önemi bilinmemektedir.

Çok seyrek: Hepatit ve kolestatik sanlık. Bu olaylar diğer penisilin ve sefalosporinlerle

bildirilmiştir.

Hepatik olaylar çoğunlukla erkeklerde ve yaşlılarda bildirilmiştir ve uzun süreli tedavi ile ilişkili olabilir. Bu olaylar çocuklarda çok seyrek olarak bildirilmiştir.

Bulgu ve belirtiler genellikle tedavi sırasında veya tedavi kesildikten kısa bir süre sonra görülür, ancak bazı durumlarda tedavi kesildikten birkaç hafta sonrasına kadar fark edilmeyebilir. Bunlar genellikle geri dönüşümlüdür. Hepatik olaylar şiddetli olabilir ve son derece seyrek olmakla birlikte bu duruma bağlı ölüm bildirilmiştir. Bunlar hemen hemen her zaman altta yatan ciddi bir hastalığı olan ya da hepatik etki potansiyeline sahip ilaçlan aynı anda alan hastalarda görülmüştür.

Deri ve deri altı doku bozukluktan:

Yaygın olmayan: Deride döküntü, kaşıntı, ürtiker.

Seyrek: Eritema multiforme.

Çok seyrek: Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekrolizis, bülloz döküntülü

dermatit ve akut generalize ekzantemöz püstüller (AGEP).

Eğer herhangi bir aşın duyarlılık dermatiti görülürse tedavi kesilmelidir.

Böbrek ve idrarla ilgili bozukluklar:

Seyrek: Hematüri

Çok seyrek: İnterstisyel nefrit, kristalüri (bkz. Doz aşımı).

4.9. doz aşımı ve tedavisi

Gastrointestinal semptomlar ve sıvı ile elektrolit dengesinin bozulması açıkça görülebilir. Gastrointestinal semptomlar semptomatik olarak ve su ile elektrolit dengesine dikkat edilerek tedavi edilebilir.

Bazı olgularda, böbrek yetmezliğine yol açan amoksisilin kristalürisi görülmüştür (bkz. Bölüm 4.4.).

KLAMOKS dolaşımdan hemodiyaliz ile uzaklaştınlabilir.

Zehir kontrol merkezinde yapılan 51 pediatrik hastanın katıldığı prospektif bir çalışma amoksisilinin 250 mg/kg’dan daha düşük aşın dozlarının anlamlı klinik belirtilerle ilişkili olmadığım ve midenin yıkanmasını gerektirmediğini göstermiştir.

5. farmakoloji̇k özelli̇kler

5.1. farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Beta-laktamaz inhibitörlerini de içeren penisilin kombinasyonlan ATC kodu: J01C R02

Etki mekanizması :

Amoksisilin, geniş spektrumlu yansentetik, Gram-pozitif ve Gram-negatif mikroorganizmalara karşı antibakteriyel aktiviteye sahip bir antibiyotiktir. Ancak, amoksisilin beta-laktamazlar tarafından parçalanmaya duyarlı olduğundan tek başma kullanıldığında etki spektrumu beta-laktamaz üreten organizmaları kapsamaz.

Klavulanik asit, penisilinlere yapısal olarak benzer bir beta-laktam olup, penisilin ve sefalosporinlere dirençli mikroorganizmalarda sıklıkla karşılaşılan geniş yelpazedeki beta-laktamaz enzimlerini inaktive etme yeteneğine sahiptir. Özellikle direnç gelişiminde etkili olan plazmid aracılı beta-laktamazlara karşı iyi bir aktiviteye sahiptir. Genel olarak kromozomal aracılı tip 1 beta-laktamazlara karşı etkililiği daha düşüktür. Klavulanik asitin KLAMOKS formülasyonlanndaki varlığı, amoksisilini beta-laktamaz enzimlerince parçalanmaktan korur ve amoksisilinin etki spektrumunu amoksisilin, penisilin ve sefalosporinlere normalde dirençli olan çok sayıda bakteriyi de içine alacak şekilde genişletir. Böylece KLAMOKS geniş spektrumlu bir antibiyotik ve beta-laktamaz inhibitörünün özelliklerine sahip olur. KLAMOKS geniş bir yelpazedeki organizmalara karşı bakterisid etkilidir.

Birçok antibiyotiğe direncin nedeni olan bakteriyel enzimler, antibiyotiği, patojen üzerinde herhangi bir etki gösteremeden harap ederler. KLAMOKS’un içindeki klavulanat, beta-laktam enzimlerini bloke ederek savunma mekanizması oluşturur; bu da vücutta hali hazırda elde edilmiş olan konsantrasyonlarda, organizmaların, amoksisilinin hızlı bakterisid etkisine duyarlı olmasım mümkün kılar.

Klavulanatın kendisi düşük bir antibakteriyel etkiye sahiptir. Bununla birlikte KLAMOKS’da olduğu gibi amoksisilin ile birlikte kullanıldığında genel kullanımda ve hastanede geniş kullanım bulan, geniş spektrumlu bir antibiyotik oluşturur.

Farmakodinamik etkiler :

Organizmalar, amoksisilin/kla­vulanata karşı in vitro duyarlılıklarına göre aşağıda kategorize edilmektedir.

Klinik çalışmalarda amoksisilin-klavulanatm klinik etkililiği kanıtlanmışsa, bu durum bir yıldız işareti () ile gösterilmektedir.

Beta-laktamaz üretmeyen organizmalar (t) işareti ile tanımlanmıştır. Bir izolatın amoksisiline karşı duyarlı olması durumunda, amoksisilin/kla­vulanata karşı da duyarlı olduğu düşünülebilir.

Genellikle duvarlı türler

Aerobik Gram-pozitif mikroorganizmalar

Bacillus anthracis

Enterococcus faecalis

Listeria monocytogenes

Nocardia asteroides

Staphylococcus aureus (metisiline duyarlı)

Streptococcus agalactiae*^

Streptococcus pyogenes** ve diğer beta hemolitik streptokoklar*^

Streptococcus viridans grubu

Staphylococcus saprophyticus (metisiline duyarlı)

Koagülaz negatif stafîlokoklar (metisiline duyarlı)

Aerobik Gram-negatif mikroorganizmalar

Bordetella perlussis

Haemophilus influenzae1

Haemophilus parainfluenzae

Helicobacter pylori

Moraxella catarrhalis*

Neisseria gonorrhoeae

Pasteurella multocida

Vibrio cholera

Diğer

Borrelia burgdorferi

Leptospira icterohaemorrha­giae

Treponema pallidum

Anaerobik Gram-pozitif mikroorganizmalar

Clostridium türleri

Peptococcus niger

Peptostreptococcus magnus

Peptostreptococcus micros

Peptostreptococ­cus türleri

Anaerobik Gram-negatif mikroorganizmalar

Bacteroides fragilis

Bacteroides türleri

Capnocytophaga türleri

Eikenella corrodens

Fusobacterium nucleatum

Fusobacterium türleri

Porphyromonas türleri

Prevotella türleri

Edinilmiş direncin bir sorun oluşturabileceği türler

Aerobik Gram-negatif mikroorganizmalar Escherichia coli*

Klebsiella oxytoca

Klebsiella pneumoniae*

Klebsiella türleri

Proteus mirabilis

Proteus vulgaris

Proteus türleri

Salmonella türleri

Shigella türleri

Aerobik Gram-pozitif mikroorganizmalar

Corynebacterium türleri

Enterococcus faeciumA

Streptococcus pneumoniae*^2

Viridans grup streptococcus' _____________­>________

Doğası gereği direneli mikroorganizmalar

Aerobik Gram-negatif mikroorganizmalar Acinetobacter türleri

Citrobacter freundii

Enterobacter türleri

Hajnia alvei

Legionella pneumophila

Morganella morganii

Providencia türleri

Pseudomonas türleri

Serratia türleri

Stenotrophomonas maltophilia

Yersinia enterolitica

Diğer mikroorganizmalar

Chlamydophila pneumoniae

Chlamydophila psittaci

Chlamydia türleri

Coxiella burnetii

Mycoplasma pneumoniae

Mycoplasma türleri _____________­________________________­________________________­________

 Edinilmiş direnç mekanizmasının yokluğunda orta düzeyde doğal duyarlılık

B Metisiline dirençli tüm stafîlokoklar amoksisilin/kla­vulanik asite dirençlidir.

1 Bazı AB ülkelerinde duyarlılığı azalmış suşlar, %10’dan daha yüksek bir sıklıkta bildirilmiştir.

2 Penisiline dirençli olan Streptococcus pneumoniae amoksisilin/kla­vulanik asitin bu sunumu ile tedavi edilmemelidir (bkz Bölüm 4.2. ve 4.4.)

5.2. farmakokinetik özellikleri:emilim:

KLAMOKS’un her iki bileşeni, hem amoksisilin hem de klavulanik asit, fizyolojik pH’da sulu çözeltilerde tamamen dissosiye olurlar. İki bileşik de oral uygulama sonrası hızla ve iyi absorbe olur.

KLAMOKS’un iki bileşeninin farmakokinetikleri birbirine benzer. Oral uygulamadan 1 saat sonra serum doruk seviyelerine ulaşırlar.

KLAMOKS’un dozu ikiye katlandığında ulaşılan serum seviyeleri de iki katma çıkar. Klavulanat ve amoksisilinin serum proteinlerine bağlanma oranlan düşüktür. Her ikisi de %70 oranında serumda serbest halde bulunur.

Yapılan bir çalışmanın sonuçlanna göre, sağlıklı erişkinlerde aç kanuna amoksisilin/kla­vulanik asit 875/125 mg tabletin günde iki kere uygulanması sonucunda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.

Ortalama (±SS) farmakokinetik parametreler

Uygulanan etkin madde(ler)

Doz

Cmaks

Tmaks*

EAA(0–24sa)

Tl/2

(mg)

(jıg/mL)

(sa)

(pg.sa/mL)

(sa)

Amoksisilin

AMK/KA 875 mg/125 mg

875

11.64 ±2.78

1.50(1.0–2.5)

53.52 ±12.31

1.19 ±0.21

Klavulanik asit

AMK/KA 875 mg/125 mg

125

2.18 ±0.99

1.25 (1.0–2.0)

10.16 ±3.04

0.96 ±0.12

AMK: Amoksisilin, KA: Klavulanik asit ♦:Ortanca

Amoksisilin/kla­vulanik asit ile elde edilen amoksisilin ve klavulanik asit serum konsantrasyonları, amoksisilin ve klavulanik asitin tek başlarına oral yolla verilişi ile elde edilen konsantrasyonlarla benzerlik göstermektedir.

Dağılım

Toplam plazma klavulanik asitinin %25 ve toplam plazma amoksisilinin %18 kadarı proteine bağlanır. Görünürdeki dağılım hacmi amoksisilinde 03–0,4 L/kg ve klavulanik asitte 0.2/L/kg dolayındadır.

İntravenöz uygulamadan sonra safra kesesinde; abdominal dokularda; deri, yağ, kas dokularında; sinoviyal ve peritoneal sıvılarda; safra ve iltihapta hem amoksisilin hem de klavulanik asit bulunmuştur. Amoksisilinin beyin omurilik sıvısına dağılımı yeterli değildir.

Hayvan çalışmalarında, bileşenlerden herhangi biri için ilaçtan kaynaklanan materyallerle önemli doku tutulumuna ilişkin kanıt yoktur. Penisilinlerin çoğu gibi amoksisilin de anne sütünde saptanabilir. Anne sütünde eser miktarda klavulanik asit de saptanabilmektedir (bkz. Bölüm 4.6). Hem amoksisilin hem de klavulanik asitin plasenta bariyerim geçtiği gösterilmiştir (bkz. Bölüm 4.6).

Bivotransformas­von:

Amoksisilin kısmen idrarla, başlangıç dozunun yaklaşık %10–25’i oranında inaktif penisiloik asit şeklinde atılır. Klavulanik asit insanda geniş oranda 2,5-dihidro-4-(2-hidroksietil)-5-okso-lH-pirol-3-karboksilik asit ve l-amino-4-hidroksi-bütan-2-ona metabolize olarak, idrar ve feçes içinde ve karbondioksit şeklinde hava ile atıhr.

Eliminasvon:

Amoksisilinin başlıca eliminasyon yolu böbreklerdir, buna karşılık klavulanik asit hem renal hem de renal olmayan mekanizmalarla atılır.

Amoksisilin/kla­vulanik asitin ortalama eliminasyon yanlanma ömrü yaklaşık bir saattir ve ortalama total klerens sağlıklı kişilerde yaklaşık 25 L/saattir. 250 mg/125 mg ya da 500mg/125mg’lık tek bir amoksisilin/kla­vulanik asit tabletinin uygulanmasından sonraki ilk 6 saatte amoksisilinin yaklaşık %60–70’i ve klavulanik asitin yaklaşık %40–65’i idrarla değişikliğe uğramadan atılır. Çeşitli çalışmalarda, 24 saatlik bir dönemde amoksisilinin idrarla atılım miktarının %50–85 ve klavulanik asitin %27–60 arasında olduğu bulunmuştur. Klavulanik asitte, ilacın en büyük miktarı uygulamadan sonraki ilk 2 saatte atılmaktadır.

Eşzamanlı probenesid kullanılması, amoksisilin atılmasını geciktirmekle birlikte klavulanik asitin böbreklerden atılmasını geciktirmez (bkz. Bölüm 4.5).

Hastalardaki karakteristik özellikler

Böbrek yetmezliği :

Böbrek işlevinin azalmasıyla doğru orantılı olarak amoksisilin/kla­vulanik asitin total serum klerensi de azalır. İlaç kleresindeki azalma, amoksisilinin daha büyük bir bölümünün böbrek yoluyla atılması nedeniyle, amoksisilinde klavulanik asitten daha belirgindir. Bu yüzden, böbrek yetmezliğinde dozlar, amoksisilinin fazla birikmesini önlerken, yeterli klavulanik asit düzeylerinin sürdürülmesini sağlamalıdır (bkz. Bölüm 4.2).

Karaciğer yetmezliği :

Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz dikkatle belirlenmeli ve karaciğer işlevleri düzenli aralıklarla izlenmelidir.

Amoksisilinin eliminasyon yanlanma ömrü 3 aylıktan 2 yaşma kadar olan çocuklarda ve daha büyük çocuklarda aynıdır. Yaşlı hastalarda böbrek işlevlerinde azalma olasılığı daha fazla olduğundan, doz seçiminde dikkatli olunmalıdır ve böbrek işlevinin izlenmesi yararlı olabilir.

Cinsiyet :

Sağlıklı erkek ve kadınlara oral yoldan amoksisilin/kla­vulanik asit uygulanmasından sonra cinsiyetin amoksisilin ya da klavulanik asitin farmakokinetikleri üzerinde önemli bir etkisi görülmemiştir.

5.3. Klinik öncesi guvenlilik verileri

Klinik öncesi veriler, farmakoloji genotoksisite ve üreme toksisitesi güvenliliğine yönelik çalışmalar temelinde insanlar açısından özel bir tehlike ortaya koymamıştır.

Köpeklerde amoksisilin/kla­vulanik asitle yapılan tekrarlanan doz toksisitesi çalışmalarında, gastrik tahriş, kusma ve dilde renk bozukluğu görülmüştür.

Amoksisilin/kla­vulanik asit ya da bileşenleriyle karsinojenisite çalışmaları yapılmamıştır.

6. farmasöti̇k özelli̇kler

6.1. yardımcı maddelerin listesi

Susuz sitrik asit (pH ayarlayıcı)

Sodyum sitrat dihidrat (pH ayarlayıcı)

Sodyum benzoat (E211)

Mikrokristalin selüloz + Sodyum karboksimetil selüloz

Ksantan zamkı

Kolloidal susuz silika

Silikon dioksit

Ahududu esansı

Granül pudra şekeri (Sukroz)

6.2. geçimsizlikler

Bilinen bir geçimsizliği bulunmamaktadır.

6.3. raf ömrü

36 ay

6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler

Sulandırılmadan önce 25°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklayınız.

Süspansiyon hazırlandıktan sonra buzdolabında (2–8°C) 7 gün saklanabilir. Dondurulmamalıdır.

Nem çekeceğinden, şişelerin ağzı kapalı tutulmalıdır.

6.5. ambalajın niteliği ve içeriği

Karton kutuda, HDPE kapak ile kapatılmış, üzerinde 100 mL seviye çizgisi bulunan amber renkli Tip III cam şişede, 2,5 ve 5 mL işaretli kaşık ölçek ve kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır.

6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

KLAMOKS süspansiyonun hazırlanması :

KLAMOKS toz halindedir, bu yüzden ilk önce sulandırmak gerekir.

KLAMOKS’u sulan­dırmak için aşağıdaki talimatları takip ediniz:

Tüm toz serbestçe akana kadar şişeye hafifçe vurunuz.

1. KLAMOKS 156.25 mg Pediatrik Oral süspansiyonu hazırlamak için önce şişe üzerindeki işaret çizgisinin yansına kadar su ekleyiniz ve tozu süspansiyon haline getirmek için şişeyi iyice çalkalayınız (Süspansiyon hazırlamak için önceden kaynatılmış ve soğutulmuş su tercih edilmelidir.)

2. İlk sulandınlışta tam bir dağılma sağlamak için 5 dakika dinlendiriniz.

3. Kalan suyu (1/2) şişe üzerindeki işaretli çizgiye kadar doldurunuz ve şişeyi yemden çalkalayınız.

4. Süspansiyon 5 mL’lik ölçü kaşığı ile uygulanabilir.

Her dozdan önce şişeyi iyice çalkalayınız.

Kullanım sonrası şişeyi hemen ve sıkıca kapatınız.

7. ruhsat sahi̇bi̇

BİLİM İLAÇ SAN. ve TİC. A.Ş.

34440 Beyoğlu-İSTANBUL

8. ruhsat numarasi

164/17

9. RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ

İlk ruhsat tarihi: 21.04.1993

Ruhsat yenileme tarihi: 15.01.2004