KISA ÜRÜN BİLGİSİ - INDAPEN FILM TABLET 2.5 MG 30 TB
ÎNDAPEN 2.5 mg film tablet
2. KALIT ATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Etkin madde: 2.5 mg îndapamid
Laktoz.
Şeker…
57.000 mg
..4.500 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1 ’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Film tablet
Beyaz, küçük, film kaplı tablet.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Esansiyel hipertansiyon.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklitercihen sabah olmak üzere günde bir tablet.
Tablet bir bardak su ile bütün olarak çiğnenmeden yutulmalıdır.
Yüksek dozlar, indapamidin antihipertansif etkisini artırmaz ancak, saldiüretik etkilerde artış görülür.
Oral yoldan alınır.
Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30ml/dak altında ise) tedavi kontrendikedir.
Ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda tedavi kontrendikedir.
Bu popülasyon ile ilgili güvenlilik ve etkililik verileri olmadığından indapamidin çocuklar ve ergenler tarafından kullanılması tavsiye edilmemektedir.
Yaşlı hastalarda plazma kreatinin yaş, kilo ve cinsiyete göre ayarlanmalıdır. Eğer böbrek fonksiyonları normal veya çok az derecede bozuk ise yaşh hastalar ÎNDAPEN ile tedavi edilebilir.
4.3. kontrendikasyonlar
– İndapamid, ilacın içerdiği yardımcı maddelere veya sülfonamid türevi ilaçlara aşın duyarlılık – Ciddi böbrek yetmezliği- Ciddi karaciğer yetmezliği veya hepatik ensefalopati
– Hipokalemi
4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri
Uyanlar:
Hepatik bozukluklar:
Karaciğer fonksiyonu bozuk olduğu zaman, tiyazid ve bu gruptan diüretikler hepatik ensefalopati’ye (özellikle elektrolit dengesizliği durumlannda) sebebiyet verebilirler. Bu gibi durumlarda, diûretik tatbiki derhal kesilmelidir.
Fotosensitivite:
Tiyazid ve tiyazid benzeri diüretiklerle fotosensitivite reaksiyonlan bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8). Tedavi sırasında fotosensitivite reaksiyonu oluşursa tedavinin durdurulması tavsiye edilir. Eğer diûretik tedavisi tekrar başlatılacaksa güneşe veya suni UVA ışınlarına maruz kalan bölgeler korunmalıdır.
ÎNDAPEN laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastalann bu ilacı kullanmamalan gerekir.
ÎNDAPEN şeker içermektedir. Nadir kalıtımsal fhıktoz intolerans problemi (örneğin glukoz-galaktoz malabsorpsiyonu) olan hastalann bu ilacı kullanmamalan gerekir.
Önlemler:
Su ve elektrolit dengesi:
– Plasma sodyumu:
Tedaviye başlamadan önce ve daha sonra belirli aralıklarla ölçülmelidir. Herhangi bir diüretik tedavisi bazen çok ciddi sonuçlara sebebiyet veren hiponatremiye neden olabilir. Kanda sodyum seviyesindeki düşüş asemptomatik olabilir ve bundan ötürü özellikle yaşlı, sirozlu hastalarda daha sık muntazam kontrol gerektirmektedir (bkz. Bölüm 4.8 ve 4.9).
– Plasma potasyumu:
Hipokalemiye bağlı olan potasyum kaybı tiyazid ve benzeri olan diüretiklerin en büyük riskidir. Hipokaleminin başlama riski (<3.4 mmol/1) belli yüksek risk popülasyonunda önlenmelidir; (yaşlı, kötü beslenmiş veya çok ilaç tedavisi gören ödemli ve asidozu olan sirozlu hastalar, koroner damar hastalığı ve kalp yetmezliği olan hastalarda). Bu durumda, hipokalemi dijitalis preperatlann kardiyak toksisitesini ve aritmi riskini arttırır.
Uzun QT aralığı olan hastalar, kaynağı ister konjenital, ister iyatrojenik olsun risk altındadırlar. Hipokalemi, bradikardide de olduğu gibi, ileri derece ritm bozukluklarını, özellikle fatal bir durum olabilen “torsades de pointes”i ortaya çıkaran bir faktör olabilir.
Yukarıda belirtilen her durumda da daha sık plasma potasyum ölçümü gerekir. Plasma potasyumun ilk ölçümü tedavinin başlangıcım takip eden ilk hafta içinde olmalıdır. Hipokalemi saptandığında düzeltilmelidir.
– Plasma kalsiyumu:
Tiyazid ve benzeri diüretikleri, üriner sistemden kalsiyum atılımmm azalmasına sebebiyet verebilir ve kandaki kalsiyum değerlerinde az ve geçici artış görülebilir. Daha önceden belirlenememiş hiperparatiroidizme bağlı aşikar hiperkalsemi olabilir.
Tedavi, paratiroid fonksiyonunun araştırılmasından önce sona erdirihnelidir.
Kan glikozu:
Diyabetiklerde ve özellikle de hipokalemi varlığında buna bağlı olarak hipokalemi olduğunda, kanda glikoz seviyesinin ölçümü önemlidir.
Ürik asit:
Hiperürisemik hastalarda gut ataklan artabileceğinden, kanda ürik asit seviyesine bağlı olarak doz ayarlanmalıdır.
Böbrek ve diüretik fonksiyonlar:
Tiyazid ve benzeri diüretikler sadece renal fonksiyonlann normal olduğu veya minimal düzeyde bozulduğu durumlarda tamamen etkilidir (Plasma kreatinin seviyesinin erişkinlerde 25 mg/lt veya 220 pmol/lt altında olduğu durumlarda). Yaşlılarda, plasma kreatinin, yaşa, kiloya ve cinsiyete bağlı olarak ayarlanmalıdır.
Tedavinin başlangıcında, diürez ve natriüreze bağlı olarak gelişen hipovolemi sekonder olarak glomerüler filtrasyonda azalmaya yol açabilir. Bu da plasma kreatinin ve üre düzeylerinde artışa neden olabilir. Bu geçici fonksiyonel renal yetersizlik, normal renal fonksiyonu olan kişiler için söz konusu olamaz fakat daha önceden renal yetmezliği olan kişilerde durumu bozabilir.
Sporcularda:
Bu ilacın aktif maddesi antidoping testleri sırasında pozitif reaksiyon verebilir. Sporcularda dikkatli olunması gerekir.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Tavsiye edilmeyen kombinasyonlar:
Lityum:
Sodyumsuz diyet sırasında, doz aşımı belirtileri ile kanda lityum konsantrasyonu artar (lityumun idrarla atılımı azalır). Buna rağmen, diüretik tavsiye ediliyorsa, kanda lityum seviyesi ölçülmeli ve doz buna göre ayarlanmalıdır.
Dikkat gerektiren kombinasyonlar:
– Torsades de Pointes’e neden olan ilaçlar:
Sımf la antiaritmikler (kinidin, hidrokinidin, disopiramid) Sımf III antiaritmikler (amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid) Bazı antipsikotikler:– Fenotiazinler (klorpromazin, sayamemazin, levomepromazin, tioridazin, trifluoperazin),
– Benzamidler (amisülprid, sülpirid, tültoprid, tiaprid),
– Butirofenonlar (droperidol, haloperidol),
– Diğer (bepridil, cisaprid, difemanil, eritromisin IV, halofantrin, mizolastin, pentamidin, sparfloksasin, moksifloksasin, vinsamin IV).
Ventriküler aritmi riskinin artması, özellikle torsades de pointes (hipokalemi bir risk faktörüdür).
Kombinasyon başlamadan önce hipokalemi gerekirse izlenip düzeltilmelidir. Klinik bulgular, plazma elektrolitleri ve EKG izlenmelidir.
Hipokalemi durumunda, torsades de pointes dezavantajım taşımayan maddeler kullanılmalıdır.
NSAI (sistemik), selektif COX-2 ihibitörleri ve yüksek doz salisilatlar (>3g/gün): îndapamidin antihipertansif etkisinin olası azalışı.
Dehidrate olan hastalarda (azalmış glomerüler filtrasyon) akut renal yetmezlik görülür.
Hasta hidrate edilir ve tedavinin başmda renal fonksiyon kontrol edilir.
Anjiotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri
Daha önceden tuz (sodyum) eksikliği olan (renal arter stenozlu) hastalarda, dönüştürücü enzim inhibitörleri ile tedavi başlandığında, ani hipotansiyon veya akut renal yetersizlik riski olur.
Esansiyel hipertansiyonda, daha önceki diüretik tedavisi sodyum eksikliğine sebep olmuş ise;
– ya ADE inhibitörü ile tedaviye başlamadan 3 gün önce diüretik kesilir ve gerekirse hipokalemik diüretik’e tekrar başlanır,
-ya da ADE inhibitörü başlangıçta küçük dozda verilir ve sonra yavaş yavaş arttırılır.ÂTonjestı/ kalp yetmezliğinde, mümkünse hipokalemik diüretiğin dozunda azaltma yaparak, çok düşük dozda ACE inhibitörü ile başlayınız.2?ütön durumlarda, renal fonksiyon (plasma kreatinin) ACE inhibitörü ile tedavinin ilk haftalarında kontrol altına alınır.
Hipokalemiye neden olan diğer hipokalemik maddeler: amphotericin B (IV), ghıko ve minerelakortikoitler (oral), tetracosactide, stimülan laksatifler)
Hipokalemi riski artar (aditif etki).
Dijitalis tedavisi ile birlikte uygulandığında kanda potasyum ölçümü, gerekli ise düzeltilmesi ve her zaman özellikle hatırlanmalıdır. Non-Stimülan laksatifler kullanınız. – Baklofen Antihipertansif etkiyi arttırır.
Hasta hidrate edilmelidir. Tedavi başlangıcında renal fonksiyon kontrol edilmelidir.
– Dijitalis preperatlan
Hipokalemi, dijitallerin toksik etkilerim predispose eder.
Kanda potasyum ölçümü ve EKG gerekir. Gerekirse tedavi tekrar gözden geçirilir.
Dikkate alınacak kombinasyonlar:
– Potasyum tutucu diüretikler (amilorid, spironolakton, triamteren)
Bazı hastalarda faydalı olan böyle rasyonel kombinasyonların kullanılması durumunda hipokalemi ve (özellikle kısmi böbrek yetmezliği ve diyabetik hastalarda) hiperkalemi olasılığı göz ardı edilmemelidir.
Plasma potasyumu ve EKG izlenerek, gerekirse tedavi tekrar gözden geçirilir.- Metformin:
Diüretikler ve özellikle loop diüretikler ile ilişkilendirilmiş fonksiyonel renal yetmezlik olasılığı nedeniyle oluşan metfonnine bağlı laktik asidozis riskinde artış.
Plasma kreatinin seviyesi; 15 mg/lt (135 mikromol/lt) erkeklerde ve 12 mg/lt (110 mikromol / İt) kadınlarda geçtiği zaman metformin kullanmayınız.- İyot içeren kontrast madde: Diiiretiklerden dolayı oluşan dehidratasyonda, özellikle de yüksek dozda iyot içeren kontrast madde kullanıldığı zamanlarda akut renal yetersizlik riski artar.
İyotlu bileşiğin tatbikinden önce rehidratasyon önerilir.
– İmipramin antidepresanlar (trisiklik), nöroleptikler:
Antihipertansif etkiyi arttırırlar ve ortostatik hipotansiyon (ilave etki) riskini arttırırlar.
– Kalsiyum (tuzlan):
Üriner kalsiyum eliminasyonundaki azalmadan dolayı hiperkalsemi riski- Siklosparin, Takrolimus:
Plazma kreatininde, su/sodyum deplesyon yokluğunda bile sirküle siklosparin düzeylerinde herhangi bir değişiklik olmadan, artma riski
– Kortikosteroidler, tetrakosaktid (oral yoldan):
Antihipertansif etkide azalma (kortikosteroidere bağh su/sodyum tutulması)
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: c
Uygulanmamaktadır.
Genel bir kural olarak hamile kadınlarda tiyazid ve benzeri diüretikler kullanmaktan kaçınılmalıdır ve gebelikteki fizyolojik ödemi tedavi etmek için asla diûretik kullanılmamalıdır. Diüretikler fetal hipotrofi riski taşıyan fetoplasental iskemiye yol açabilirler.
indapamid anne sütüne geçtiğinden ÎNDAPEN emzirme sırasında önerilmemektedir.
4.7. Araç ve makine kullanımı Özerindeki etkiler
INDAPEN’in dikkat üzerine bir etkisi yoktur, fakat, bazı hastalarda, özellikle tedavinin başlangıcında veya diğer bir antihipertansif ile kombine kullanımda, kan basıncının düşmesine bağlı olarak bireysel tepkiler görülebilir. Sonuç olarak araç ve makine kullanma yeteneği zayıflayabilir.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Klinik veya laboratuvar parametreleri ile ilgili, istenmeyen etkilerin çoğu doza bağımlıdır, îndapamid dahil olmak üzere tiyazid ve benzeri diüretikler, aşağıdaki arzu edilmeyen etkilere yol açabilirler: advers olaylar belirtilen skala doğrultusunda sıralanmıştır: çok yaygm (>1/10); yaygın (>1/100, <1/10); yaygm olmayan (>1/1000, <1/100); seyrek (>1/10000, <1/1000); çok seyrek (<l/10000), bilinmeyen sıklıkta (mevcut verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Çok seyrek: Trombositopeni, lökopeni, agranülositoz, aplastik anemi, hemolitik anemi
o Hipokalemi ile eşzamanlı potasyum kaybı, bazı yüksek risk popülasyonlarda ciddi olabilir.
o Hipovoleminin eşlik ettiği, dehidratasyona ve ortostatik hipotansiyona yol açan hiponatremi.
o Eşzamanlı klorid kaybı, sekonder olarak kompensatuar metabolik alkaloza yol açabilir.
Bu etki hafiftir ve ender görülür.
Seyrek: Baş dönmesi, asteni, baş ağrısı ve parestezi
Bilinmeyen sıklıkta: Senkop
Çok seyrek: Aritmi, hipotansiyon
Bilinmeyen sıklıkta: Torsade de pointes (potansiyel olarak ölümcül) (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5)
Yaygın olmayan: Kusma
Seyrek: Bulantı, konstipasyon, ağız kuruluğu
Çok seyrek: Pankreatit
Hepato-bilier hastalıkları:
Çok seyrek: Karaciğer işlev bozuklukları
Bilinmeyen sıklıkta: Karaciğer yetmezliğine bağlı olarak hepatik ensefalopati başlangıcı
(bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4), hepatit.
Çok seyrek: Böbrek yetmezliği
Alerjik ve astım semptomlarına yatkın olan kişilerde genellikle dermatolojik olan aşın hassas reaksiyonlar:
Yaygın: Makulo-papular döküntü
Yaygın olmayan: Purpura
Çok seyrek: Anjiyonörotik ödem ve/veya utriküler, toksik epidermik nakrolisis,
Steven Johnson sendromu.
Bilinmeyen sıklıkta: Önceden var olan akut lupus erithematosusda kötüleşme
Fotosensitivite reaksiyonlan için (bkz. Bölüm 4.4)
Araştırmalar:
Bilinmeyen sıklıkta:
QT uzaması.
Tedavi sırasında plasma ürik asit ve kan glukoz konsantrasyonlarında yükselme.
Bu tür diüretiklerin kullanılmasının uygunluğu, gut ve diyabetli hastalarda dikkatle
değerlendirilmelidir.
Karaciğer enzim seviyelerinde yükselme.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir ( ; e-posta: ; tel: O 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).
4.9. doz aşımı ve tedavisi
40 mg.’a kadar, yani terapötik dozun 27 katma kadar indapamidin herhangi bir toksisitesi olduğu saptanmamıştır.
Bunların dışında, akut zehirlenme belirtileri, su ve elektrolit bozuklukları (hiponatremi ve hipokalemi) biçimini almaktadır. Bu belirtiler sırasında klinik olarak bulantı, kusma, hipotansiyon, kramplar, baş dönmesi, sersemlik, konfuzyonel durumlar poliüri ya da anüri düzeyine varabilen oligüri yer almaktadır.
Alman ilk önlemler, gastrik lavaj ve/veya aktif kömür uygulamasıyla, alman ürünün / ürünlerin hızla elimine edilmesinden ve ardından uzmanlaşmış bir merkezde sıvı ve elektrolit dengesinin normale döndürülmesinden oluşmaktadır.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Kortikal Dilüsyon Segmentinde Etkili Diüretik.
ATC kodu: C03BA11 (C: kardiyovasküler sistem)
İndapamid farmakolojik olarak tiyazid diüretiklerle ilişkili sülfonamid bir diüretiktir. İndapamid korteksteki dilüsyonu sağlayan segmentte sodyum reabsorpsiyonunu inhibe ederek etki gösterir.
İdrarda sodyum ve klorür atılımım ve bir ölçüye kadar potasyum ve magnezyum atılunım arttırarak idrar çıkışım arttırır ve bu sayede antihipertansif etki gösterir.
Monoterapide kullanılan faz II ve III çalışmaları antihipertansif etkisinin 24 saat sürdüğünü göstermektedir. Bu etkiler diüretik özelliklerinin zayıf olduğu dozlarda belirgindir.
İndapamidin antihipertansif etkinliği, arteryel kompliyansta gelişme, arteriyoler ve total periferal rezistansta düşüş ile ilişkilidir.
İndapamid sol ventrikül hipertrofisini azaltır.
Belirli bir dozun ötesinde, istenmeyen reaksiyonlar artmaya devam ederken, tiyazid ve benzeri diüretiklerin terapötik etkisi bir platoya ulaşır. Tedavi etkisiz olduğunda, doz arttınlmaya çalışılmamahdır.
Ayrıca hipertansif hastalarda kısa, orta ve uzun dönemde indapamidin:
– Lipid metabolizmasını, yani trigliseridleri, LDL kolesterolü ve HDL kolesterolü etkilemediği,
– Diyabetik hipertansif hastalarda bile karbonhidrat metabolizmasını etkilemediği gösterilmiştir.
5.2. farmakokinetik özellikler
Emilim:
İndapamid oral uygulamadan sonra hızla ve tamamen emilir. Pik kan düzeyine 1 ila 2 saat içerisinde ulaşılır.
Dağılım:
İndapamid ertirositlerde konsantre olur ve %79 oranında plasma proteinleri ve eritrositlere bağlanır. Yüksek lipid çözünürlüğü sonucu vasküler düz kasta vasküler duvar tarafından tutulur.
Biyotransformasyon:
İndapamid büyük ölçüde metabolize olur; uygulamadan 48 saat sonra idrarda değişmeden bulunan ilaç miktan %7’dir.
Eliminasvon:
Oral tek dozun %70’i böbreklerden, %23’ü gastrointestinal kanaldan elimine edilir.
İndapamidin eliminasyon yan ömrü (0 fazı) yaklaşık 15 ila 18 saattir
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda farmakokinetik parametreler değişmemiştir.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
İndapamidin diüretik etkisi, farklı hayvan türlerinde, oral yoldan, en yüksek dozda (terapötik dozun 40–8000 katı) uygulandığında artmaktadır.
İntravenöz ve intraperitonel uygulanan indapamidin, akut toksisite çalışmalarının ana semptomlan, indapamidin farmakolojik aktivitesi ile ilgilidir (Bradipne ve periferal vazodilatasyon).
İndapamid ile ilgili mutajenite ve karsinojenite testleri negatifdir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Laktoz
Şeker
P.V.P
Nişasta
Talk (E553b)
Magnezyum stearat (E572)
Metanol
Metilen klorür
Opadry beyaz
6.2. geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3. raf ömrü
24 ay
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C’nin altındaki oda sıcaklığında, ışıktan ve nemden koruyarak saklanmalıdır.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
30 tablet içeren Alüminyum folyo/PVC blister ambalajlarda.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller „Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği“ ve "A mbalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği "ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Ad : Biofarma İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Adres : Akpınar Mah. Osmangazi Cad. No: 156
Sancaktepe / İstanbul
Telefon : (0216) 398 10 63 – 4 hat
Faks : (0216) 419 27 80
8. RUHSAT NUMARASI
180/61
9. İLK RUHSAT TARİHİ/ RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 10.12.1996
Ruhsat yenileme tarihi: