KISA ÜRÜN BİLGİSİ - GRANOCYTE 34 MU ENJEKSİYONLUK/İNFÜZYONLUK LIYOFILIZE TOZ İÇEREN FLAKON
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
GRANOCYTE 34 MU enjeksiyonluk/infüzyonluk liyofilize toz içeren flakon
Steril
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Her liyofilize toz içeren flakonda, 33,6 milyon Uluslararası Ünite (263 mikrogram) lenograstim* (rekombinant insan koloni stimulan faktör, rHuG-CSF) mevcuttur.
Sulandırıldıktan sonra, her ml’de 33,6 milyon Uluslararası Ünite (263 mikrograma eşdeğer) lenograstim içerir.
* Memeli hücre kültüründe (Çin hamster over [CHO] hücrelerinde), rekombinant DNA teknolojisi ile üretilmiştir.
Fenilalanin 10 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Enjeksiyon/infüzyonluk solüsyon için toz ve çözücü
Toz beyaz renklidir.
Çözücü berrak, renksizdir.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1 terapötik endikasyonlar
GRANOCYTE, yetişkinler, adölesanlar ve 2 yaşından büyük çocuklarda, aşağıdaki durumlarda endikedir:
Miyeloablatif tedavi sonrası kemik iliği nakli uygulanan, uzun süreli ağır nötropeni yönünden yüksek riskte kabul edilen hastalarda (non-miyeloid maligniteli) nötropeni süresinin kısaltılması Febril nötropeni riskinde belirgin artışa neden olduğu bilinen sitotoksik kemoterapi gören hastalarda ağır nötropeni süresinin ve bu durumun neden olabileceği komplikasyonların azaltılması Hem hastalar hem de sağlıklı donörler için, Periferik Kan Progenitör Hücrelerinin (PBPC) mobilize edilmesi4.2 pozoloji ve uygulama şeklitedavi, yalnızca deneyimli onkoloji ve/veya hematoloji uzmanlarının denetiminde uygulanmalıdır.
Aşağıdaki durumlar için önerilen dozu, günde 150 mikrogram/m2’dir (19,2 milyon Uluslararası Ünite/m2), terapötik olarak günde 5 mikrogram/kg’a (0,64 milyon Uluslararası Ünite/kg) eştir:
Periferik kök hücre veya kemik iliği transplantasyonu, Sitotoksik kemoterapi sonrası, Kemoterapiden sonra Periferik Kan Progenitör Hücrelerinin (PBPC) mobilizasyonu.1 flakon GRANOCYTE, vücut alanı 1,8 m2’ye kadar olan hastalara uygulanabilir. Vücut yüzey alanının her bir 1,8 m2’si için 1 flakon GRANOCYTE kullanılabilir.
Tek başına GRANOCYTE ile PBPC mobilizasyonu için önerilen doz günde 10 mikrogram/kg’dır (1,28 milyon Uluslararası Ünite/kg).
Erişkinler
Periferik kök hücre veya kemik iliği transplantasyonuGRANOCYTE, transplantasyondan sonraki gün başlanmak üzere, izotonik sodyum klorür çözeltisinde seyreltilerek 30 dakikalık infüzyon ya da subkutan enjeksiyon şeklinde, günde 150 mikrogram/m2 (19,2 milyon Uluslararası Ünite/m2) dozunda uygulanmalıdır. İlk doz kemik iliği infüzyonundan sonraki 24 saat içinde verilmemelidir. Tedavi, nötrofil sayısında beklenen düşme geçene ve nötrofil sayısı tedavinin kesilmesine izin verebilecek düzeye gelinceye kadar sürdürülmelidir. Maksimum tedavi süresi ardışık olarak 28 gündür.
Kemik iliği transplantasyonundan sonraki 14. günde, hastaların %50’sinde nötrofil sayısında düzelme görüleceği tahmin edilmektedir.
Sitotoksik kemoterapi sonrasıGRANOCYTE, kemoterapinin tamamlanmasından sonraki gün başlanarak, subkutan enjeksiyon şeklinde günde 150 mikrogram/m2 (19,2 milyon Uluslararası Ünite/m2) dozunda uygulanmalıdır. İlk doz, sitotoksik kemoterapi uygulanmasından sonraki 24 saat içinde verilmemelidir (Bölüm 4.4 “Özel kullanım uyarıları ve önlemleri” ile Bölüm 4.5 “Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri”ne bakınız). Günlük GRANOCYTE uygulamalarına, nötrofillerde beklenen düşme geçene ve nötrofil sayısı tedavinin kesilmesine izin verecek düzeye gelinceye kadar devam edilmelidir. Gereken durumlarda, uygulanabilecek maksimum tedavi süresi ardışık olarak 28 gündür.
Tedavinin ilk iki gününde nötrofil sayısında geçici bir yükselme görülebilir. Tedaviye devam edilmesi halinde, nötrofil sayısında beklenen azalmanın daha erken görülmesi ve daha hızlı düzelmesi nedeniyle GRANOCYTE tedavisi kesilmemelidir.
Periferik Kan Progenitör Hücrelerinin (PBPC) mobilizasyonuGRANOCYTE, mobilizasyon için uygulanan kemoterapi rejimine bağlı olarak,
kemoterapinin tamamlanmasından sonraki 1 ila 5 gün içinde başlanarak, subkutan enjeksiyon şeklinde günde 150 mikrogram/m2 (19,2 milyon Uluslararası Ünite/m2) dozunda uygulanmalıdır.
GRANOCYTE tedavisi son lökoferez işlemine kadar devam edilmelidir.
Beklenen düşmeden sonra nötrofil sayısı yükselmeye başladığında ya da geçerliliği kanıtlanmış bir yöntemle kandaki CD34+ hücreler değerlendirildikten sonra lökoferez yapılmalıdır. Yoğun kemoterapi uygulanmamış olan hastalarda, kabul edilebilir minimum hücre sayısına (>2,0 x 106 CD34+ hücre/kg) ulaşmak için bir lökoferez genellikle yeterlidir.
GRANOCYTE tek başına periferik kan progenitör hücre mobilizasyonu amacıyla kullanılıyorsa, 4 ila 6 gün süreyle subkutan enjeksiyon şeklinde günde 10 mikrogram/kg (1,28 milyon Uluslararası Ünite/kg) dozunda uygulanmalıdır. Lökoferez, 5 ve 7.inci günler arasında yapılmalıdır.
Yoğun kemoterapi uygulanmamış olan hastalarda, kabul edilebilir minimum hücre sayısına (>2,0 × 106 CD34+ hücre/kg) ulaşmak için bir lökoferez genellikle yeterlidir.
Sağlıklı donörlerde, 5–6 gün süreyle subkutan yoldan günde 10 mikrogram/kg dozunda uygulandığında, tek lökoferez ile donörlerin %83’ünde, iki lökoferez ile %97’sinde vücut ağırlığının her kilogramı için >3 × 106 CD34+ hücre elde etmek mümkün olmaktadır.
GRANOCYTE subkutan enjeksiyon veya intravenöz infüzyon yoluyla uygulanabilir.
Ürünün kullanımı veya hazırlanmasına ilişkin ayrıntılı bilgi için Bölüm 6.6 “Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler”e bakınız.
Ağır karaciğer ya da böbrek fonksiyon bozukluğu olanlarda, GRANOCYTE’ın etkililiği ve güvenliliği araştırılmamıştır. Bu nedenle özel bir uyarı bulunmamaktadır.
2 yaşın üzerindeki çocuklarda ve adölesanlarda kullanılan doz, sitotoksik kemoterapi veya kemik iliği transplantasyonunu takiben yapılan miyeloablatif tedaviye bağlı olarak oluşabilen nötropeni süresini azaltmak için, yetişkinlerdeki kullanım dozuyla aynıdır.
Erişkin dozlarında periferik kök hücre mobilizasyonuyla ilgili çok sınırlı bilgi bulunmaktadır. 2 yaşın altındaki çocuklarda GRANOCYTE’ın etkililiği ve güvenliliği kanıtlanmamıştır. GRANOCYTE vücut yüzey alanı 1,8 m2 ‘ye kadar olan hastalarda kullanılabilir.
GRANOCYTE ile yapılan klinik çalışmalara 70 yaşına kadar olan az sayıda hasta dahil edilmiş, ancak yaşlı hastalara özel çalışma yapılmamıştır. Bu nedenle, yaşlı hastalara özel bir doz önerisi yapılamamaktadır.
4.3. kontrendikasyonlar
GRANOCYTE, lenograstim veya içindeki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalarda kullanılmamalıdır. (Bkz. Bölüm 6.1)
GRANOCYTE, sitotoksik ilaçların miyelotoksik etkilerini azaltabilir ancak genel toksisitelerini azaltmaz. Bu nedenle, sitotoksik kemoterapiden daha fazla etki elde etmek için, sitotoksik kemoterapinin belirlenen dozlarının üstündeki dozlarda ya da dozaj protokollerinde uygulanabilmesini sağlayabilmek amacıyla GRANOCYTE kullanılmamalıdır.
GRANOCYTE, sitotoksik kemoterapi ile eş zamanlı olarak uygulanmamalıdır.
GRANOCYTE aşağıda belirtilen durumlarda kullanılmamalıdır:
De novo akut miyeloid lösemi dışında miyeloid malign hastalıklar 55 yaşın altında hastalardaki de novo akut miyeloid lösemi Ve/veya iyi sitogenetiğe sahip, t(8;21), t(15;17) ve inv(16) gibi de novo akut miyeloid lösemiler4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Malign hücre çoğalması
Granülosit koloni stimulan faktör, in vitro koşullarda miyeloid hücrelerin çoğalmasını sağlayabilir ve in vitro koşullarda bazı non-miyeloid hücrelerde de benzer etkiler görülebilir.
GRANOCYTE’ın miyelodisplazi, sekonder akut miyeloid lösemi veya kronik miyelojen lösemili hastalardaki etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir. Bu nedenle, GRANOCYTE bu endikasyonlarda kullanılmamalıdır. Kronik miyeloid löseminin blast transformasyonu ile akut miyeloid lösemi tanısının ayırt edilmesine özellikle dikkat edilmelidir.
Klinik çalışmalarda, GRANOCYTE’ın miyelodisplastik sendromun akut miyeloid lösemiye dönüşümünü etkileyip etkilemediği gösterilmemiştir. GRANOCYTE, herhangi bir pre-malign miyeloid hastalıkta kullanılırken dikkatli olunmalıdır. Non-spesifik özellikteki bazı tümörlerde nadiren G-CSF reseptörü bulunabildiğinden, rHuG-CSF tedavisinde sırasında, beklenmeyen şekilde tümörün tekrar büyümesine dikkat edilmelidir.
Akut lenfoblastik lösemi (ALL) hastası çocuklarda
ALL hastası çocuklarda koloni stimulan faktörler (CSF) ile ilişkili artmış sekonder miyeloid lösemi veya miyelodisplastik sendrom riski raporlanmıştır. Solid tümörlü veya lenfomalı 12804 yetişkin hastada yürütülen 25 randomize kontrollü çalışmanın sistematik değerlendirmesinde; incelenen yetişkinlerin uzun dönemli değerlendirmelerine olumsuz etkisi olmayan, benzer bir risk belirlenmiştir. Bu sebeple, GRANOCYTE 34 milyon IU/ml çocuklarda sadece kısa süreli faydalarının uzun süreli riskleri ile dikkatlice karşılaştırıldıktan sonra, özellikle uzun süreli olumlu prognoz durumunda kullanılmalıdır.
Lökositoz
Kemik iliği transplantasyonu sonrası günde 5 mikrogram/kg (0,64 milyon Uluslararası Ünite/kg) uygulanan 174 klinik çalışma hastasının hiçbirinde 50 × 109/L’den yüksek lökosit sayısı gözlenmemiştir. Sitotoksik kemoterapiden sonra günde 5 mikrogram/kg (0,64 milyon Uluslararası Ünite/kg) dozunda GRANOCYTE ile tedavi edilen hastaların %5’inden azında lökosit sayısının 70 × 109/L ya da daha yüksek değerlere ulaştığı gözlenmiştir. Bu düzeydeki lökositozla doğrudan bağlantılı hiçbir advers etki bildirilmemiştir. Bununla birlikte, ciddi lökositoza bağlı olası riskler nedeniyle, GRANOCYTE tedavisi sırasında düzenli aralıklarla lökosit sayımı yapılmalıdır.
Beklenen düşmeden sonra lökosit sayısı 50 × 109/L’nin üstüne çıkarsa, GRANOCYTE tedavisi derhal kesilmelidir.
Periferik kan progenitör hücrelerinin mobilizasyonu sırasında lökosit sayısı 70 × 109/L’nin üstüne çıkarsa GRANOCYTE tedavisi kesilmelidir.
Pulmoner advers etkiler
G-CSF uygulamasının ardından başta interstisiyel pnömoni olmak üzere seyrek (>%0,01 ve < %0,1) pulmoner yan etkiler bildirilmiştir.
Yakın zamana kadar pnömoni veya pulmoner infiltrasyon hikayesi mevcut olan hastalar daha yüksek risk altında olabilir.
Akciğer fonksiyonlarının kötüleşmesi ve pulmoner infiltrasyonun radyolojik bulgularıyla birlikte öksürük, ateş ve dispne gibi akciğer belirtilerinin ortaya çıkması, akut respiratuvar distres sendromunun (ARDS) ön belirtileri olabilir.
Bu durumda, GRANOCYTE tedavisi derhal kesilerek uygun tedaviye geçilmelidir.
Pazarlama sonrası deneyimde donörlerde ve hastalarda, pulmoner advers etkiler (hemoptizi, pulmoner hemoraji, akciğer infiltratları, dispne, ve hipoksi) bildirilmiştir. Şüphe edilen ya da teyit edilmiş pulmoner advers olaylar durumunda GRANOCYTE tedavisinin kesilmesi değerlendirilmeli ve uygun tıbbi bakım uygulanmalıdır.
Venöz ve arteriyal tromboembolik olaylar
Lenograstim ile tedavi edilen donörlerde, venöz tromboemboli (derin ven trombozu ve pulmoner emboli gibi) ve arteriyal tromboemboli (miyokard enfarktüsü ve serebrovasküler olay gibi) vakaları bildirilmiştir. Donörlerde ve tromboz riski olduğu bilinen hastalarda yakın takip tavsiye edilmektedir. (Bkz. Bölüm 4.8).
Periferik Kök Hücre veya Kemik İliği Transplantasyonunda
Çift-kör plasebo kontrollü çalışmalarda GRANOCYTE tedavisi gören hastaların trombosit sayılarının, plasebo grubuna kıyasla daha düşük bulunması sebebiyle trombosit sayımlarına dikkat edilmesi gerekmektedir.
GRANOCYTE’ın, akut ve kronik greft-versus-host hastalığının insidansını ve şiddetini nasıl etkilediği tam olarak bilinmemektedir.
Sitotoksik kemoterapi sonrasında
Kemoterapiden önceki 24 saat ve kemoterapinin tamamlanmasından sonraki 24 saat içinde GRANOCYTE kullanımı önerilmemektedir (Bölüm 4.5 “Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri”ne bakınız).
GRANOCYTE’ın, özellikle trombositer seri üzerinde kümülatif veya baskın olarak miyelotoksik etkileri bulunan antineoplastik ilaçlarla (nitrozüre, mitomisin) birlikte kullanılmasının güvenliliği bilinmemektedir. GRANOCYTE’ın uygulanması, bu ilaçların özellikle trombositler üzerindeki toksisitesini artırabilir.
Artırılmış Kemoterapi Dozlarına Bağlı Riskler
Yoğun kemoterapi alanında GRANOCYTE’ın güvenliliği ve etkililiği henüz gösterilmemiştir. GRANOCYTE, kemoterapi kürleri arasındaki sürenin belirlenen limitlerin altına indirilmesi ve/veya kemoterapi dozlarının yükseltilmesi amacıyla kullanılmamalıdır. GRANOCYTE ile yapılan bir faz II kemoterapi yoğunlaştırma çalışmasında, non-miyeloid toksisiteler sınırlayıcı faktör olmuştur.
Periferik Kan Progenitör Hücre Mobilizasyonunda Özel Önlemler
Mobilizasyon yönteminin seçimi
Aynı hasta popülasyonunda yapılan klinik çalışmalarda, GRANOCYTE’ın kemoterapi sonrasında kullanılmasının, tek başına kullanılmasına oranla, yine aynı laboratuvarda değerlendirilen periferik kan progenitör hücre (PBPC) mobilizasyonunu daha fazla artırdığı görülmüştür. Bununla birlikte, iki mobilizasyon yöntemi arasında seçim yapılırken, her hasta için tedavinin genel hedefleri ile ilişkili olarak değerlendirme yapılmalıdır.
Daha önce radyoterapi ve/veya sitotoksik tedavinin uygulanmış olması
Daha önce yoğun miyelosupresif tedavi ve/veya radyoterapi uygulanmış olan hastalarda, periferik kan progenitör hücre mobilizasyonu kabul edilebilir minimum düzeye (>2 × 106 CD34+/kg) ulaşmayabilir ve bu nedenle kan hücreleri istenilen düzeye çıkamayabilir.
Periferik kan progenitör hücre transplantasyon programı, hastanın tedavisinin erken dönemlerinde planlanmalı ve yüksek doz kemoterapi uygulanmadan önce mobilize olmuş periferik kan progenitör hücre sayısına özellikle dikkat edilmelidir. Hücre sayısı düşükse, periferik kan progenitör hücre transplantasyon programı, diğer tedavi şekilleriyle değiştirilmelidir.
Progenitör hücre sayılarının değerlendirilmesi
Laboratuvarlar arasında CD34+ hücre sayısının sitometrik analiz sonuçları değişkenlik gösterebildiğinden, progenitör hücre miktarının saptanma yöntemine dikkat edilmelidir.
Elde edilecek minimum CD34+ hücre sayısı çok iyi tanımlanmamıştır. Yeterli hematolojik rekonstitüsyon elde edebilmek için minimum değer olarak önerilen >2,0 × 106 CD34+ hücre/kg, yayımlanmış deneyimlere dayanmaktadır. Elde edilen daha yüksek değerler (>2,0 × 106 CD34+ hücre/kg) trombositler dahil, daha hızlı bir düzelme sağlarken, daha düşük değerlerdeki düzelme daha yavaş olmaktadır.
Sağlıklı donörlerde
Sağlıklı insanlar için doğrudan yararı bulunmayan bir prosedür olan periferik kan progenitör hücre mobilizasyonu, sadece kemik iliği bağışı gibi yasal sınırlar içinde uygulanmalıdır.
GRANOCYTE’ın 60 yaşın üstündeki donörlerdeki etkililiği ve güvenliliği araştırılmadığından, bu kişilerde bu amaçla kullanılması önerilmemektedir. Bazı lokal düzenlemeler olması ve çalışma olmaması nedeniyle minör donörler değerlendirilmemelidir.
Periferik kan progenitör hücre mobilizasyonu prosedürü, kemik iliği bağışı için bilinen klinik ve laboratuvar uygunluk kriterlerine, özellikle normal hematolojik değerlere sahip olan donörlerde uygulanmalıdır.
Çalışılan deneklerin %24’ünde belirgin lökositoz (lökosit sayısı > 50 × 109/L) gözlenmiştir.
Çalışılan deneklerin %42’sinde afereze bağlı trombositopeni (trombosit sayısı < 100 × 109/L) gözlenmiştir. Lökoferezi takiben nadiren 50 × 109/L’nin altına düşen değerler gözlenmiş olsa da, istenmeyen klinik etki meydana gelmemiş ve tüm vakalarda düzelme görülmüştür.
Lökoferez, bu nedenle, antikoagülan kullanan ya da hemostaz bozukluğu olduğu bilinen kişilerde uygulanmamalıdır. Birden fazla lökoferez yapılması gerekiyorsa, trombosit sayısı aferezden önce 100 × 109/L’nin altında olan donörlere özel dikkat gösterilmelidir. Genel bir kural olarak, trombosit sayısı 75 × 109/L’nin altında olanlara aferez uygulanmamalıdır.
Donörlerin seçiminde, venöz damar yolu gerekebileceği düşünülerek, mümkünse santral venöz kateter takılmasından kaçınılmalıdır.
Normal donörlere G-CSF uygulanması sonrasında, geçici sitogenetik modifikasyonlar gözlenmiştir. Bu değişikliklerin önemi bilinmemektedir.
Donörlerin uzun süreli güvenlilik takibi devam etmektedir. Ancak malign miyeloid bir klona dönüşme riski göz ardı edilemez ve aferez merkezlerinin, uzun dönem güvenliliğinin izlenmesini sağlamak amacıyla en az 10 yıl boyunca kök hücre donörlerinin sistematik bir kaydını tutması ve takip etmesi tavsiye edilmektedir.
GRANOCYTE ile mobilize edilmiş allojenik periferik kök hücre alıcısı hastalarda
GRANOCYTE ile mobilize edilmiş allojenik periferik kök hücre alıcısı hastalarda allojenik kök hücre grefti artmış kronik GVH (Greft Versus Host) hastalığı riski ile ilişkili olabilir ve greftin fonksiyonelliğine dair uzun süreli veriler sınırlıdır.
Diğer özel önlemler
Ağır karaciğer ya da böbrek fonksiyon bozukluğu olanlarda, GRANOCYTE’ın etkililiği ve güvenliliği kanıtlanmamıştır.
Daha önce uygulanmış bulunan yoğun radyoterapi veya kemoterapi gibi nedenlere bağlı olarak miyeloid progenitör hücreleri ileri derecede azalmış bulunan hastalarda, nötrofil yanıtı bazen azalır. GRANOCYTE’ün bu durumlardaki güvenliliği kanıtlanmamıştır.
Granülosit kolonisi stimüle edici faktörlerin (G-CSF) uygulamasının ardından sağlıklı donörlerde veya hastalarda yaygın olarak ancak genellikle asemptomatik splenomegali vakaları ve çok seyrek olarak dalak ruptürü vakaları bildirilmiştir. Bu nedenle, fiziksel muayene ve ultrason gibi yöntemlerle dalak boyutları dikkatle izlenmelidir. Batın sol üst kadran veya omuz ucu ağrısı bildirildiğinde, dalak ruptürü olasılığı değerlendirilmelidir.
Granülosit koloni-stimüle edici faktör kullanımı sonrası Kapiler Kaçış Sendromu (Capillary Leak Syndrome) rapor edilmiştir. Kapiler Kaçış Sendromu; hipotansiyon, hipoalbüminemi, ödem ve hemokonsantrasyon ile karakterize bir sendromdur. Hastada, kapiler kaçış sendromunun semptomları görülürse lenograstim tedavisi bırakılmalıdır ve aralarında yoğun bakım ihtiyacının da bulunabileceği standart semptomatik tedavi uygulanmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8).
Orak hücre hastalığı veya orak hücre taşıyıcısı olan hastalarda, orak hücre krizi, potansiyel olarak lenograstim kullanımıyla ilgili olabilir. Bu nedenle, doktorlar orak hücre taşıyıcısı veya orak hücre hastalığı olanlarda GRANOCYTE’ı reçete ederken dikkatli olmalıdır.
Lenograstim alan hastalarda ve donörlerde glomerulonefrit vakaları bildirilmiştir. Glomerulonefrit olayının doz azaltılmasıyla veya ilacın durdurulmasıyla çoğunlukla ortadan kalkmıştır. İdrar tahlili yapılarak izlenmesi önerilir.
Sağlıklı donörler ve kanser hastalarında G-CSF uygulanmasından sonra aortit bildirilmiştir. Yaşanan semptomlar ateş, karın ağrısı, halsizlik, sırt ağrısı ve artmış enflamatuvar belirteçleri (örneğin: C-reaktif protein ve lökosit sayısı) içerir. Çoğu vakada aortit, Bilgisayarlı Tomografi ile teşhis edilmiş ve genellikle G-CSF’in kesilmesi ile düzelmiştir (Bkz. Bölüm 4.8).
GRANOCYTE 34 fenilalanin içermektedir. Fenilketonürisi olan hastalarda zararlı olabilir.
Biyoteknolojik ürünlerin takip edilebilirliğinin sağlanması için uygulanan ürünün ticari ismi ve seri numarası mutlaka hasta dosyasına kaydedilmelidir.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Hızlı bölünen miyeloid hücrelerin sitotoksik kemoterapiye duyarlılıkları nedeniyle, kemoterapi öncesi 24 saat ile kemoterapi bitiminden sonra da 24 saat içerisinde GRANOCYTE uygulanmamalıdır (Bölüm 4.4 “Özel kullanım uyarıları ve önlemleri”ne bakınız).
Diğer hematopoetik büyüme faktörleri ve sitokinler ile olası etkileşimleri klinik çalışmalarda henüz araştırılmamıştır.
Böbrek ve karaciğer yetmezlikli hastalarda etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Çocuklarda etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: c
Bilgi bulunmamaktadır.
Lenograstimin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılmış araştırmalar üreme toksistesinin bulunduğunu göstermiştir (Bölüm 5.3 “Klinik öncesi güvenlilik verileri”ne bakınız). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
GRANOCYTE kesin olarak gerekli olmadıkça gebelikte kullanılmamalıdır.
Lenograstimin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Hayvanlarda lenograstimin süte geçip geçmediğini gösteren çalışma yapılmamıştır. GRANOCYTE tedavisi sırasında emzirme kesilmelidir.
Üreme yeteneği ve fertilite üzerine etkisi bilinmemektedir.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkilere ilişkin bir çalışma yapılmamıştır.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Güvenlilik profili çocuklarda, adölesanlarda ve yetişkinlerde benzerdir.
Periferik Kök Hücre veya Kemik İliği Transplantasyonunda
Çift-kör, plasebo kontrollü çalışmalarda, plasebo uygulananlara kıyasla GRANOCYTE uygulananlarda ortalama trombosit sayısı daha düşük bulunmuş, ancak bu durum kan kaybına bağlı istenmeyen etki insidansında artışa yol açmamış ve kemik iliği transplantasyonundan sonra son trombosit infüzyonunun yapıldığı güne kadar geçen gün sayısı, medyan değer açısından her iki grupta da benzer olmuştur (Bölüm 4.4 “Özel kullanım uyarıları ve önlemleri”ne bakınız).
Periferik Kök Hücre veya Kemik İliği Transplantasyonunda ve kemoterapinin neden olduğu nötropenilerde
Klinik çalışmalarda, GRANOCYTE veya plasebo kullanan hastalarda en sık rapor edilen (%15) advers olayların benzer olduğu gözlenmiştir. Bu advers olaylar genelde, hazırlık rejiminde ve kemoterapi alan kanser hastalarında görülenlerdi. En sık bildirilen advers olaylar sepsis, enfeksiyon, alopesi, karın ağrısı, diyare, bulantı, kusma, ateş, başağrısı, ürtiker ve ağız boşluğunun enfeksiyöz/enflamatuvar hastalıklarıdır.
Sağlıklı donörlerde periferik kan progenitör hücre mobilizasyonunda
Hafif ve orta şiddette geçici nitelikte en yaygın istenmeyen etkiler: ağrı, kemik ağrısı, sırt ağrısı, asteni, ateş, başağrısı ve bulantı, artmış AST, ALT, kan alkalen fosfataz ve LDH.
Aferesiz ilişkili trombositopeni ve lökositoz çalışmaya dahil edilenlerin sırasıyla % 42 ve % 24’ünde görülmüştür.
Yaygın ama genel olarak asemptomatik splenomegali ve çok nadir olarak splenik ruptür bildirilmiştir.
Lenograstim ilk subkütanöz uygulaması sonrasında çok nadiren anafilaksi de dahil olmak üzere alerjik reaksiyonlar bildirilmiştir.
* Pazarlama sonrası yaşamı tehdit eden advers ilaç reaksiyonları:
Tedavi gecikirse hayati tehlikesi olan Kapiler Kaçış Sendromu, granülosit koloni-stimüle edici faktörlerin uygulanmasından sonra; en çok kemoterapi alan kanser hastalarında olmak üzere yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100) sıklıkta bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4)
Klinik araştırmalar ve pazarlama sonrası izlem verilerinden elde edilmiş advers etki sıklıkları: Çok yaygın (>1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Çok yaygın: Lökositoz, trombositopeni
Yaygın: Dalak büyümesi
Çok seyrek: Dalak rüptürü
G-CSF uygulanan sağlıklı donörler ve hastalarda dalak rüptürü bildirilmiştir (Bölüm 4.4 “Özel kullanım uyarıları önlemleri”ne bakınız).
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Çok seyrek: Alerjik reaksiyon, anafilaktik şok
Çok yaygın: Baş ağrısı, asteni
Yaygın olmayan: Kapiler kaçış sendromu*
Seyrek: Aortit
Bilinmiyor: Venöz tromboembolizm, Arteriyal tromboembolizm
* Yaşamı tehdit edici kapiler kaçış sendromu pazarlama sonrası raporlanmıştır (Bkz. Bölüm 4.4).
Yaygın olmayan: Hemoptizi
Seyrek: Pulmoner ödem, interstisyel pnömoni*, pulmoner infiltratlar, pulmoner fibroz, pulmoner hemoraji
* Solunum sistemiyle ilgili bazı vakalarda fatal olabilen solunum yetmezliği veya akut respiratuvar distres sendromu (ARDS) gelişmiştir.
* * Çok nadir görülen akut respiratuvar distres sendromu (ARDS) dahil olmak üzere dispne, hipoksi veya hemoptizi gibi pulmoner advers reaksiyonlar bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
Yaygın: Karın ağrısı
Çok yaygın: AST/ALT yükselmesi*, Alkalen fosfataz yükselmesi
* AST ve/veya ALT düzeyinde geçici yükselmeler bildirilmiştir. Vakaların çoğunda, lenograstim tedavisi kesildikten sonra karaciğer fonksiyon bozukluklarında düzelme görülmüştür.
Çok seyrek: Kutanöz vaskülit, Sweet sendromu*, eritema nodosum, piyoderma gangrenosum, Lyell sendromu
* Sweet sendromu, eritema nodosum ve piyoderma gangrenosum genellikle nötrofilik dermatozlara yol açtığı bilinen hematolojik maligniteli hastalarda bildirilmiş olmakla birlikte, maligniteye bağlı olmayan nötropenili hastalarda da görülmüştür.
Çok yaygın: Kas iskelet ağrısı*
Yaygın: Ağrı**
* Kemik ağrısı, sırt ağrısı, artralji, miyalji ve ekstramitelerde ağrı dahil.
* * Ağrının ortaya çıkma riski lökosit sayısı yüksek olanlarda, özellikle lökosit sayısı > 50 x 109/L olanlarda artmaktadır.
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Bilinmiyor: Glomerulonefrit
Yaygın: Enjeksiyon alanı reaksiyonları
Çok yaygın: LDH yükselmesi
Bilinmiyor: C-reaktif protein artışı
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir ; e-posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. doz aşımı ve tedavisi
GRANOCYTE doz aşımının etkileri tam olarak bilinmemektedir (Bkz. Bölüm 5.3). GRANOCYTE tedavisinin kesilmesi, genellikle kan dolaşımındaki nötrofillerin 1–2 gün içinde % 50 oranında azalmasını, 1 ila 7 gün içinde normal sınırlara dönmesi ile sonuçlanır. GRANOCYTE için en yüksek doz olan günde 40 mikrogram/kg (5,12 milyon Uluslararası Ünite/kg/gün) ile tedavi edilen üç hastanın birinde, tedavinin beşinci gününde lökosit sayısının 50 × 109/L’ye ulaştığı görülmüştür. İnsanlarda, günde 40 mikrogram/kg’a kadar olan dozların kas – kemik ağrıları dışında toksik yan etkileri gözlenmemiştir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1 farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu: İmmünostimülan ilaçlar/Koloni stimüle edici faktörler ATC kodu: L03AA10
Lenograstim (rHuG-CSF) hücre farklılaşması ve büyümesini düzenleyen sitokinlerin biyolojik olarak aktif proteinler alt grubuna aittir.
Etki mekanizması ve farmakodinamik etkiler
rHuG-CSF’nin nötrofil öncül hücrelerini stimüle ettiği, periferik kanda CFU-S ve CFU-GM hücre sayısının artışıyla gösterilmiştir.
GRANOCYTE, uygulandıktan sonra 24 saat içinde periferik kandaki nötrofil sayısında belirgin bir artışa neden olur.
Nötrofil sayısındaki artış, 1–10 mikrogram/kg/gün doz aralığında kullanılan doza bağlıdır. Önerilen dozlarda, tekrarlanan uygulamalar nötrofil yanıtının artmasına yol açar. GRANOCYTE 'ün etkisiyle üretilen nötrofiller, normal kemotaktik ve fagositik fonksiyona sahiptirler.
Diğer hematopoetik büyüme faktörleri gibi, in vitro koşullarda G-CSF de insan endotel hücrelerini uyarıcı etki gösterir.
Klinik etkililik ve güvenlilik
Kemik iliği transplantasyonu yapılan ya da sitotoksik kemoterapi gören hastalarda lenograstim kullanılması, nötropeninin ve buna bağlı komplikasyonların süresini önemli ölçüde kısaltır.
GRANOCYTE'ın tek başına ya da kemoterapiden sonra kullanılması, hematopoetik öncü hücrelerin periferik kan dolaşımına geçmelerini sağlar. Bu otolog periferik kan progenitör hücreleri (PBPC) toplanarak, yüksek doz sitotoksik kemoterapi sonrasında kemik iliği transplantasyonuna ek olarak ya da onun yerine, infüzyon şeklinde hastaya uygulanabilir.
GRANOCYTE ile sağlanan mobilizasyonla elde edilerek hastaya infüzyonla verilen periferik kan progenitör hücrelerinin hematopoezi tekrar başlattığı, otolog kemik iliği transplantasyonuna kıyasla, greftleme zamanını kısaltarak trombositlerin serbestleşmesi süresinde belirgin bir azalmaya yol açtığı gösterilmiştir.
861 hasta (n=411 > 55 yaş) ile yapılan çift kör, plasebo kontrollü 3 çalışmadan elde edilen verilerin birleştirilmiş analizi; iyi sitogenetik sergileyen, yani t (8 ;21), t (15 ;17) ve inv (16) olan AML (akut miyeloid lösemi) haricinde, 55 yaş üstü ve de novo AML tanısı ile konvansiyonel kemoterapi alan hastalarda lenograstim uygulamasının yarar/risk profilinin olumlu olduğunu göstermiştir. Lenograstim uygulaması ile 55 yaş üstü hastalarda görülen yararlar, nötrofil sayısındaki düzelmenin hızlanması, enfeksiyon geçirmeyen hasta oranının artması, enfeksiyon süresinin kısalması, hastanede yatış süresinin kısalması ve intravenöz antibiyotik tedavi süresinin kısalmasıdır. Bununla birlikte, bu yararlı etkiler ağır ya da hayatı tehdit eden enfeksiyonların insidansında azalma ya da enfeksiyona bağlı mortalitede azalma sağlamamıştır.
De novo akut miyeloid lösemili 446 hastada yapılan çift-kör, plasebo kontrollü bir çalışmada, iyi sitogenetiğe sahip 99 hastalık alt grupta, sorunsuz geçen sağkalım süresinin lenograstim kullanan hastalarda plasebo kullanan hastalara oranla anlamlı olarak daha az olduğu ve iyi sitogenetiğe sahip olmayan alt grubun verileriyle karşılaştırıldığında lenograstim kolunda genel sağkalım süresinin kısalma eğiliminde olduğu gösterilmiştir.
5.2 farmakokinetik özellikler
GRANOCYTE’ın farmakokinetiği doz ve zaman bağımlıdır.
Emilim:
İlaç intravenöz infüzyon veya subkutan enjeksiyon yoluyla uygulanmaktadır. GRANOCYTE'ın önerilen dozlarda mutlak biyoyararlanımı %30’dur.
Dağılım:
İntravenöz veya subkutan yoldan tekrarlanan doz uygulamalarında zirve serum konsantrasyonu dozla orantılıdır. Tekrarlanan uygulamalarda, her iki uygulama yolunda da ilaç birikimi olduğuna dair hiçbir bulgu elde edilememiştir. Önerilen dozlardaki çoklu subkutan uygulamalarda, zirve serum konsantrasyonu yaklaşık 100 pikogram/mL/kg’dır. Subkutan yoldan uygulandığında, dağılım hacmi yaklaşık 1 L/kg ve serumdaki ortalama kalış süresi yaklaşık 7 saattir.
Biyotransformasyon:
Kararlı denge durumunda, tekrarlanan subkutan uygulamalarda serum yarılanma süresi yaklaşık 3–4 saat, tekrarlanan intravenöz uygulamalarda ise 1–1,5 saattir.
Eliminasyon:
rHuG-CSF'in plazma klirensi, tekrarlanan subkutan uygulamalarda 3 kat (50’den 150 ml/dakikaya) artar. %1’den azı idrarla değişmeden atılır. Metabolizasyon sonucunda peptidlere dönüştüğü düşünülmektedir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
GRANOCYTE’ın farmakokinetiği doza ve zamana bağlıdır. Uygulanan doz ile serum konsantrasyonu ve nötrofil yanıtı ile serumda saptanan toplam lenograstim miktarı arasında doğrusal bir orantı vardır.
5.3 Klinik öncesi güvenlik verileri
Deney hayvanları üzerinde yapılan akut toksisite çalışmalarında (farelerde günde 1000 Lig/kgkı varan dozlarda) ve subakut toksisite çalışmalarında (maymunlarda günde 100 ııg/kg’a varan dozlarda), doz aşımı belirtilerinin şiddetli farmakolojik etkiler ile sınırlı olduğu ve geçici oldukları görülmüştür.
Tavşanlar ve fareler üzerinde yapılan çalışmalarda GRANOCYTE’ın teratojenik etkisine dair bir kanıta rastlanmamıştır. Tavşanlarda embriyo kaybı insidansında artış gözlenmiş, ancak malformasyon görülmemiştir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Toz:
Arjinin
Fenilalanin
Metiyonin
Mannitol (E421)
Polisorbat 20
Seyreltilmiş hidroklorik asit (pH ayarlaması için)
Çözücü:
Enjeksiyonluk su
6.2. geçimsizlikler
Bu tıbbi ürün Bölüm 6.6’da belirtilenler dışında diğer tıbbi ürünlerde karıştırılmamalıdır.
6.3. raf ömrü
30 ay
Sulandırılmış/seyreltilmiş tıbbi ürün 24 saat süreyle 2°C – 8°C’de (buzdolabında) saklanabilir. Ancak sulandırma veya seyreltmenin ardından hemen kullanılması önerilmektedir.
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C’nin üstündeki sıcaklıklarda saklamayınız.
Dondurmayınız.
Sulandırılmış/seyreltilmiş tıbbi ürünün saklama koşulları için Bölüm 6.3’e bakınız.
Kullanılmayan solüsyon atılmalıdır.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
Kauçuk (tip I butil kauçuk) tıpalı 263 mikrogram toz içeren flakon (tip I cam) + kullanıma hazır dolu enjektörde 1 mL çözücü (tip I cam) + 2 iğne ucu (19 G ve 26 G); tekli ambalajlarda.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller ‘Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği’ ve ‘Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmelikleri’ne uygun olarak imha edilmelidir.
Muhtemel bir mikrobiyal kontaminasyonu riskine karşı, çözücü suyla önceden doldurulmuş enjektör tek kullanımlıktır.
GRANOCYTE flakonları tek kullanımlıktır.
GRANOCYTE subkutan veya intravenöz uygulamadan hemen önce sulandırılmalıdır.
Sulandırılmış GRANOCYTE çözeltisinin hazırlanması
Ambalajın içindeki 19G iğneyi ve kullanıma hazır GRANOCYTE çözücüsünü içeren önceden doldurulmuş tek kullanımlık enjektörü kullanarak, kullanıma hazır dolu GRANOCYTE çözücü enjektörünün içeriğini GRANOCYTE flakonuna aseptik koşullarda aktarınız.
Toz tamamen çözünene kadar hafifçe sallayınız. Sert şekilde çalkalamayınız.
Sulandırılmış parenteral çözelti şeffaf ve partikül içermeyen bir görünüme sahiptir.
Sulandırılmış çözelti tercihen hazırlandıktan hemen sonra kullanılmalıdır. Sulandırılmış/seyreltilmiş tıbbi ürünün saklama koşulları için Bölüm 6.3. “Raf ömrü”ne bakınız.
Subkutan enjeksiyon için hazırlanması
Yukarıda açıklandığı şekilde sulandırılmış GRANOCYTE çözeltisini hazırlayınız.
19G iğneyi ve enjektörü flakona saplanmış halde bırakarak flakonun içinden gerekli miktarda sulandırılmış çözeltiyi enjektöre çekiniz.
Sulandırma için kullandığınız iğneyi değiştiriniz ve yerine subkutan enjeksiyon için verilmiş olan 26G iğneyi takınız.
İlacı subkutan enjeksiyon ile derhal uygulayınız (Bölüm 4.2. “Pozoloji ve uygulama şekli”ne bakınız).
İntravenöz infüzyon için infüzyon çözeltisinin hazırlanması
İntravenöz kullanım için GRANOCYTE’ın sulandırıldıktan sonra seyreltilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklandığı şekilde sulandırılmış GRANOCYTE çözeltisini hazırlayınız.
İğneyi ve enjektörü flakona saplanmış halde bırakarak flakonun içinden gerekli miktarda sulandırılmış çözeltiyi enjektöre çekiniz.
Sulandırılmış GRANOCYTE çözeltisini gerekli hacmi % 0,9 sodyum klorür veya % 5 dekstroz içine enjekte ederek istenen konsantrasyona gelecek şekilde seyreltiniz.
IV yoldan uygulayınız (Bölüm 4.2. “Pozoloji ve uygulama şekli”ne bakınız).
GRANOCYTE % 0,9 serum fizyolojik çözeltisi (polivinil klorür poşet veya cam şişe içinde) veya % 0,5 dekstroz çözeltisi (cam şişe içinde) içinde seyreltildiğinde sıklıkla kullanılan enjeksiyon uygulama setleri ile uyumludur.
GRANOCYTE 34 milyon Uluslararası Ünite/mL’nin 0,32 milyon Uluslararası Ünite/mL’den (2,5 mikrogram/mL) daha düşük konsantrasyon değerlerine ulaşacak şekilde seyreltilmesi önerilmemektedir. 1 flakon sulandırılmış GRANOCYTE 34 milyon Uluslararası Ünite/mL, 100 mL’den fazla hacimde seyreltilmemelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
EİP Eczacıbaşı İlaç Pazarlama A.Ş.
Büyükdere Caddesi Ali Kaya Sokak, No:5
34394 Levent – İstanbul
Tel: (0 212) 350 80 00
Faks: (0 212) 350 83 21
8. ruhsat numarasi
Ruhsat no: 129/93
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 02.04.2010
Ruhsat yenileme tarihi: