KISA ÜRÜN BİLGİSİ - GLIBOMET 400/2,5 MG FILM TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
GLIBOMET 400 /2.5 mg Film Tablet
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Metformin hidroklorür 400 mg
Glibenklamid 2.5 mg
Gliserol 17.5 mg
Yardımcı maddeler için 6.1 ’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Film kaplı tablet
Beyaz, yuvarlak, bikonveks ve çentikli kaplı tabletler
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Yalnızca diyetle veya diyet ve sülfonilüre veya biguanitlerle kontrol altına alınamayan Tip 2 Diabetes Mellitus (insüline bağımlı olmayan diabetes mellitus, NIDDM).
4.2. pozoloji ve uygulama şekli
Tedavinin günlük dozu, kullanımı ve süresi hastanın metabolik durumuna göre doktor tarafından belirlenmelidir. Genel olarak, başlangıç dozu ana öğünlerle alınan günde 2 tablettir. Ancak doz asla günde 6 tableti aşmamalıdır. Ardından, günlük doz glikometabolik kontrolü sağlamak için gerekli olan minimum doza ulaşılana kadar kademeli olarak azaltılmalıdır.
GLIBOMET ana öğünler ile birlikte alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Bu ilaç böbreklerden atıldığı için böbrek fonksiyonları tedaviye başlamadan önce ve tedavi süresince düzenli olarak kontrol edilmelidir (Bkz. 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Serum kreatinin düzeyi erkeklerde > 1.5 mg/dl, kadınlarda > 1.4 mg/dl üzerinde olan böbrek yetmezliğine sahip kişilerde ve karaciğer yetmezliği olan kişilerde kontrendikedir (Bkz. 4.3 Kontrendikasyonlar).
Kinik verinin yetersizliği nedeniyle ürünün bu popülasyonda kullanımı önerilmemektedir.
Geriyatrik hastalarda özel bir doz ayarlamasına gerek görülmemektedir. Ancak bu popülasyonun fizyolojik gerilemeye yatkınlığı nedeniyle düzenli olarak böbrek fonksiyonları kontrol edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4).
4.3 kontrendikasyonlar
Her iki etkin maddeden (glibenklamid, metformin) birine veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşın duyarlılık Gestasyonal diyabet, tip 1 diyabet (insüline bağımlı) Diyabetik koma ve koma öncesi Erkeklerde > 1.5 mg/dl, kadınlarda > 1.4 mg/dl’nin üzerinde serum keratinin seviyesi Önceden laktik asidoz devreleri görülmüş diyabet Karaciğer fonksiyon bozukluğu İntravenöz ürografı sırasında veya renal fonksiyonda değişiklikleri provoke edebilme olasılığı olan anti-hipertansif ajanlar veya diüretiklerle devam eden tedavi Şiddetli kardiyovasküler bozukluklar (kalp yetmezliği, kardiojenik veya toksinfektif şok, periferal arteriyal dolaşım bozuklukları) Şiddetli solunum bozuklukları Adrenal yetmezlik Kronik alkolizm, çok düşük kalorili diyetler ve özellikle açlık Şiddetli distropik hastalıklar Şiddetli akut hemoraji Şok Gangren Hamilelik ve laktasyon, Ameliyattan iki gün öncesi veya iki gün sonrası.
4.4 özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Her tedavinin, özellikle de diğer hipoglisemiklere veya diğer hipoglisemiklerden geçişin doktor tarafından uygun görülüp tavsiye edilmesi gerekir. Hasta dozaj ve kullanım şekliyle ilgili tıbbi reçeteyi ve aynı zamanda tedaviyle birlikte yapılacak diyet ve egzersiz rejimlerini sıkı bir şekilde takip etmelidir.
Sülfonilüre türevinin varlığı nedeniyle, bu ilacın kullanımı yalnızca diyetle kontrol altına alınamayan Diabetes Mellitus Tip 2 hastalarıyla sınırlı olmalıdır.
Hipoglisemik semptomların görülmesi halinde (4.8 İstenmeyen etkiler bölümüne bkz.) karbonhidrat (şeker) verilirken; ender olarak bilinç kaybına sebep olan daha ciddi vakalara glukoz çözeltisinin IV yavaş infüzyonu uygulanır.
Travma, ameliyat, enfektif ve febril hastalıklarda ardarda kullanımı halinde, yeterli metabolik kontrolü sağlamak için geçici insülin tedavisi uygulamak gerekebilir.
Alkollü içeceklerin alınmasının ardından antabus benzeri reaksiyonların ortaya çıkma olasılığının dikkate alınması uygun olur.
Tedavi anjiografi veya ürografiden 48 saat önce askıya alınmalı ve gerekirse testten 48 saat sonra yeniden başlatılmalıdır.
Tedavi gören hastalar selüler hipoksi durumunu destekleyebilecek ve şiddetiendirebilecek ve dolayısıyla laktik asidoz görülme riskini artırabilecek olası faktörleri veya durumları teşhis etmek için sık sık izlenmelidir. Bu uyumsuzluk riskinin hepatik ve/veya renal yetmezlik, kalp ve solunum yetmezliği, alkol intoksikasyonu, uzun süreli açlık, diüretik tedavisi ve gastrointestinal bozukluk halinde daha sık görüldüğü dikkate alınmalıdır. Her durumda, hastalar laktik asidoz (iştah kaybı, mide bulantısı, ateş, kusma, kas krampları, solunum derinliği ve sıklığının artması, kırgınlık, abdominal ağn, diyare, olası zihin bulanıklığı ve bilinç kaybı) ve hipoglisemi semptomları (baş ağrısı, irritabilite, uyku bozukluğu, depresyon, tremor, aşın terleme) konusunda bilgilendirilmelidir. Böylece hastalar devam eden febril hastalıklar veya sindirim bozuklukları hakkında durumlarını doktorlarına derhal bildirebilirler. Böyle bir durumda, doktor derhal vakayı incelemelidir (serum elektrotlarının, arteryal kan pH’sı, laktat, piruvat, glisemi ve ketonemi tayini). Hafif bir renal fonksiyon bozukluğu laktik asidoz riskini önemli oranda artırabilir, bu yüzden tedaviye başlamadan önce ve ardından tedavinin ilk altı ayı boyunca en az her 8 haftada bir ve daha sonra altı ayda bir renal fonksiyon değerlendirilmelidir.
Laktik asidoz öldürücü olduğu için, tedavi bu hastalıktan şüphelenildiği anda kesilmeli ve hasta acilen hastaneye yatırılmalıdır. Belirli bir eksojen intoksikasyonu (salisilik ajanlar, alkol, vb.) görülmeyen diyabetik bir vakada keto-asidoz varlığı ile birlikte metabolik asidoz bulguları şüphelenilmesi gereken unsurlar olarak kabul edilmelidir.
Glukoz 6-fosfat dehidrogenaz (G6PD) eksikliği olan hastaların sülfonilüre ilaçlan ile tedavisi hemolitik anemi ile sonuçlanabilir.
GLIBOMET sülfonilüre grubu ilaçlara dahil olduğundan, G6PD eksikliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır ve non-sülfonilüre bir alternatif düşünülmelidir.
Pazarlama sonrası raporlarda, hemolitik anemi G6PD eksikliği olmadığı bilinen hastalarda da rapor edilmiştir.
4.5 diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Sülfonilürenin hipoglisemik etkisi, dikumarol ve türevleriyle, monoaminoksidaz inhibitörleriyle, sülfa ilaçlarla; fenilbutazon ve fenilbutazon türevleri, kloramfenikol, siklofosfamid, probenesid, feniramidol ve salisilatlar, oral mikonazol, sülfınpirazon, perheksilinle ve çok miktarda alkol tüketimi sonucu artabilir. Tam tersi, adrenalin, kortikosteroidler, oral kontraseptifler, tiazid diüretikler ve barbitüratlarla azalabilir.
İlaç beta blokeörlerle aynı zamanda alınacaksa dikkatli olunmalıdır. Bigüanitlerin, antikoagülanların etkisini artırabileceği dikkate alınmalıdır.
4.6 gebelik ve laktasyon
Gebelik kategorisi: Gebelik kategorisi C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar bu ilaçla tedavi edilirken etkili bir korunma yöntemi kullanmalıdırlar.
GLIBOMET gebelik döneminde kullanılmamalıdır (Bkz. 4.3 “Kontrendikasyonlar”)
GLIBOMET laktasyon döneminde kullanılmamalıdır (Bkz. 4.3 “Kontrendikasyonlar”).
Üreme yeteneği ve fertilite üzerine klinik çalışma bulunmamaktadır. Hayvan çalışmaları metformin ve glibenklamidin fertilite ve üreme üzerinde bir yan etkisinin olduğunu göstermemektedir.
4.7 araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Hasta hipoglisemi ve dolayısıyla konsantrasyon ve reaksiyon yetisinde azalma riskine karşı uyarılmalı ve araç ve makine kullanmadan önce bu durum dikkate alınmalıdır.
4.8 i̇stenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1,000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10,000 ila < 1/1,000); çok seyrek (< 1/10,000); bilinmiyor ( eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Çok seyrek
Hematopoetik sistem değişiklikleri, genellikle geri döndürülebilir
Yaygın
Anoreksi
Seyrek
Hipoglisemi
Olağan dışı fiziksel stres, düzensiz yeme alışkanlığı veya alkollü içecek kullanımı, zarar görmüş böbrek ve/veya hepatik fonksiyon durumunda, özellikle de kuvvetten düşmüş, yaşh hastalarda ender de olsa hipoglisemik olaylar meydana gelebilir. (Bkz. 4.4 Özel Kullanım Uyarılan ve Önlemleri).
Çok seyrek
Laktik asidoz
Literatürde çok ender olarak tanımlanmasına rağmen, metforminle tedavi sırasında, Özellikle de böbrek yetmezliği ve kardiyovasküler şok gibi koşullara yatkın olan hastalarda laktik asidoz görülebilir. Tedaviye derhal son verilmemesi ve yeterli önlemlerin alınmaması halinde hastalık ciddi safhalara hızla ilerleyebilir. Aslında, hiç istenmeyen bir şekilde gelişen; kanda laktik asit seviyesinin çok yüksek olması, yüksek laktat/piruvat oranı, azalan kan pH’sı ve hiperazotemi vakalan bildirilmiştir.
Aynı anda alkol alınması laktik asidozu şiddetlendirebilir.
Yaygın: Başağnsı, tat bozuklukları
Yaygın: Tedavinin başlangıcında glisemi düzeylerindeki azalmaya bağlı olarak geçici görme bozuklukları oluşabilir.
Yaygın: Bulantı, kusma, ishal, kann ağrısı, metalik tat
Seyrek: Alerjik dermatit, kaşıntı, ürtiker, makülopapüler döküntüler
Çok seyrek: Karaciğer fonksiyon testlerinde anormalikler veya hepatit
4.9 doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımı halinde, davranış bozuklukları ve komayla sonuçlanan hipoglisemi meydana gelebilir. Hipogliseminin şiddetine göre, hastaya oral veya intravenöz yoldan glukoz (hipertonik glukoz çözeltisi) verilir ve hastaneye yatırılır.
Gastrointestinal bozukluklar ve hiperlaktasidemi görülebilir. Bu durumda hastanın laktik asidoz için tedavi edilmesi ve hastaneye yatırılması gerekir.
5.1 farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Oral kan şekeri düşürücü ilaç kombinasyonları
ATC kodu: A10BD02
GLIBOMET, glibenklamid ve metformin içerir. Glibenklamid, düşük dozlarda etkili olan ve aşırı uzun olmayan süreler ve her kullanımdan sonra insülin salgılama kinetikleri üzerinde etkili olabilen ikinci kuşak bir sülfonilüredir, Metformin periferal doku hassasiyetini indükleyerek insülin hareketini, glukozun enterik absorpsiyonun kontrolünü ve glikoneojenezin inhibisyonunu sağlar. Lipit metabolizmasını yeniden dengeleme, obez diyabet hastalarında aşırı kiloyu azaltma, trombosit anti-adhezyon hareketini ve fıbrinolitik hareketi azaltma kapasitesine sahip bir bigüanittir. Bütün bu etkiler, diğer bigüanitlerle karşılaştırıldığında, metforminin daha düşük hiperlaktasidemi riski taşımasını ve daha iyi tolere edilebilmesini sağlar.
Bu iki etkin madde sineıjistik etkiye sahiptir. Sulfonilürenin endojen insülin salmımı üzerine uyarıcı etkisi (pankreatik hedef) ve biguanid’in kas dokusuna doğrudan etkisi birleşince glukoz alımında anlamlı bir artış oluşur.(ekstra pankreatik hedef). Ve hepatik doku üzerindeki etki glukoneogenezde azalmaya neden olur. Bu iki etkin maddenin sinerjik etkiye sahip olması belli bir doz oranında tekli kullanıma göre azalma sağlar, böylece pankreatik 6-hücrelerinin aşırı uyarılması engellenir. Sonuç olarak pankreasın fonkiyonel yetmezliği riski azalır, emniyetli kulllanım ve daha az yan etki sağlanır.
5.2 farmakokinetik özellikler
Emilim:
Glibenklamid’in %84’ü gastrointestinal sistemden emilir.
Dağılım :
Glibenklamid %97 oranında plazma proteinlerine non-iyonik bağlanır.
Metformin plazma proteinlerine bağlanmaz.
Biyotransformasyon:
Glibenklamid karaciğerde inaktif metabolitlerine yıkıldıktan sonra feçesle ve idrarla itrah edilir. Metformin organizmada metabolize olmaz.
Eliminasyon:
Glibenklamid’in eliminasyon yanlanma ömrü 5 saattir.
Metformin hızla feçes ve idrar ile itrah edilir. Plazma proteinlerine bağlanmadığı ve metabolize olmadığı için yanlanma ömrü yaklaşık 2 saattir.
Terapötik dozlarda, metformin kinetiği doğrusal olmayıp, glibenklamid doğrusaldın
5.3 klinik öncesi güvenlilik verileri
Fare ve sıçanlar üzerinde yapılan akut toksisite araştırmalarının sonuçlan iki etkin maddenin toksik açıdan sineıjestik etki göstermediğini kanıtlamıştır.
26 hafta süreyle sıçan ve köpeklere uygulanan oral tedavi mortaliteye, sağlık durumunda değişikliklere, su ve gıda tüketiminin azalmasına sebep olmamıştır. Tedavi; büyüme eğrisi, kanın normal yapı ve kıvamını, karaciğer fonksiyonu, biyokimyasal kan testleri, idrar testleri, ağırlık ve organların ve apareylerin makro-mikroskopik görüntülenmesini etkilememiştir. Teratojenik araştırmalar hamilelik ve fetus üzerinde herhangi bir toksik etkiye işaret etmemişlerdir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1 yardımcı maddelerin listesi
Çekirdek:
Mikrokristal selüloz
Mısır nişastası
Susuz kolloidal silika
Jelatin
Gliserol (17.5 mg)
Talk
Magnezyum stearat
Kaplama:
Selüloz asetat ftalat
Dietil ftalat
6.2 geçimsizlikler
Hiç bir geçimsizlik rapor edilmemiştir.
6.3 raf ömrü
36 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C’nin altında oda sıcaklığında, kuru bir yerde saklayınız.
6.5 ambalajın niteliği ve içeriği
Al/PVC/PVDC opak blisterler.
6.6 beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler yada atık materyaller „Tıbbi ürünlerin kontrolü yönetmeliği“ ve „Ambalaj atıklarının Kontrolü yönetmeliklerine“ uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
ULAGAYLAR İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş.
Davutpaşa Cad. No: 12 (34010)
Topkapı-İSTANBUL
Tel.: (212) 467 11 11
Fax: (212)467 12 12
8. ruhsat numarasi
127/29
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 17.04.2009
Ruhsat yenileme tarihi: