Ilac kullanma talimatı Ana menüyü aç

GASTRODEX 30 MG MİKROPELLET KAPSÜL - kisa ürün bi̇lgi̇si̇

Etken madde içeren ilaçlar :

Dostupné balení:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ - GASTRODEX 30 MG MİKROPELLET KAPSÜL

KISA ÜRÜN BİLGİSİ
LBEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

GASTRODEX 30 mg mikropellet kapsül

2.kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m

Etkin madde:

Lansoprazol 30.00 mg

Yardımcı madde(ler):

Şeker 50.10 mg

Yardımcı maddeler için bkz. 6.1

3.farmasöti̇k form

Mikropellet kapsül

Gövde ve kapak beyaz opak renktedir, kapsüller beyaz veya hemen hemen beyaz yuvarlak pelletler içerir.

4.kli̇ni̇k özelli̇kler

4.1.terapötik endikasyonlar

– Aktif duodenal ülser,

- Helicobacter pylori enfeksiyonu ile seyreden duodenal ülser,

– Aktif benin gastrik ülser,

– NSAİ ilaçlarla ilişkili gastrik ülser,

– Gastroözofageal reflü hastalığı ve eroziv özafajit,

– Zollinger-Ellison sendromunun da dahil olduğu patolojik hipersekresyon durumları,

4.2.Pozoloji ve Kullanım Şekli

Pozoloji:

Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde lansoprazolün mutad dozları aşağıdadır:

Duodenal ülser: Önerilen oral doz 2 hafta süreyle günde 1 kez 30 mg'dır. Yeterli tedavi olmaması durumunda bu dozda 2 hafta daha kullanılır. İdame tedavisi ise günde 1 kez 15 mg'dır.

Duodenal ülser rekürrensi riskini azaltmak için H.Pylori eradikasyonu: Üçlü tedavi rejiminde; 7 gün süreyle günde 2 kez (12 saat arayla) 30 mg lansoprazol, 1 g amoksisilin ve 500 mg klaritromisin birlikte uygulanır. İkili tedavi rejiminde ise; 14 gün süreyle günde 3 kez (8 saat arayla) 30 mg lansoprazol ile 1 g amoksisilin birlikte uygulanır.

Gastrik ülser: Önerilen oral doz 4 haftaya kadar günde 1 kez 30 mg'dır. Bu süre içinde tedavi olmazsa aynı dozda 4 hafta daha kullanılabilir.

NSAİ ilaçlarla ilişkili gastrik ülser: Önerilen oral doz 4 hafta günde 1 kez 30mg'dır. Yeterli tedavi olmaması durumunda 4 hafta daha kullanılır. Risk altındaki hastalarda veya iyileşmeyen ülserlerde daha uzun süre kullanılabilir.

Gastroözofageal reflü hastalığı ve eroziv özofajitin kısa süreli tedavileri: Önerilen oral doz günde 1 kez 15 mg ya da 30 mg'dır. Lansoprazol etkisini kısa sürede gösterir. Önerilen günde 1 kez 30 mg oral uygulama 4 hafta içinde etkisini göstermez ise başka tetkikler önerilir.

Erozif özofajitte önerilen oral doz 8 haftaya kadar, günde 1 kez 30 mg'dır. 8 haftalık tedaviye cevap vermeyen hastalarda (%5-l 0) 8 haftalık ek bir tedavi daha uygulanabilir. İdame tedavisi ise günde 1 kez 15 mg'dır.

Zollinger-Ellison sendronıunun da dahil olduğu patolojik hipersekresyon durumları: önerilen oral başlangıç dozu günde 1 kez 60 mg'dır. Doz ve tedavi süresi hastanın ihtiyacına göre belirlenmelidir. Günde 2 kez 90 mg'a kadar uygulama yapılan hastalar vardır. 120 mg'dan daha yüksek olan günlük dozlar bölünerek uygulanmalıdır. Aralık vermeden dört yıl süre ile lansoprazol kullanan hastalar bildirilmiştir.

Uygulama Şekli:

Lansoprazol yemeklerden önce oral olarak alınmalıdır. Kahvaltıdan önce alınması idealdir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlanması gerekmez.

Karaciğer yetmezliği:

Ağır karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz düşürülmeli veya doz aralığı açılmalıdır.

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlılarda klerensin azalması nedeniyle doz ayarlaması gerekebilir. Klinik zorunluluk yoksa günlük 30 mg dozun aşılmaması gerekir.

4.3 Kontrendikasyonlan

GASTRODEX Mikropellet Kapsül, içeriğindeki etkin maddeye (lansoprazol) veya diğer bileşenlerinden herhangi bir maddeye karşı hassasiyeti olanlarda kontrendikedir.

4.4 Özel Uyarılar ve Özel Kullanım Tedbirleri

Lansoprazol tedavisi gastrik malignite belirtileri maskeleyebilir. Bu nedenle hastalar tedaviye başlamadan önce gastrik malignite olasılığı açısından değerlendiril­melidir.

Lansoprazole bağh azalan gastrik asitligin gastrointestinal sistemde normalde yer alan bakterilerin gastrik miktarını arttırması beklenir.

Lansoprazol tedavisi, Salmonella ve campylobacter gibi gastrointestinal enfeksiyonların riskinin kısmen artmasına neden olabilir.

Uzun dönem omeprazol tedavisi ile atrofîk gastrit görülmüştür. Bu lansoprazol ile de görülebilir.

Peptik ülser tedavisinde, mütemadiyen NSAID tedavisi alma ihtiyacı olan yüksek riskli hastalarda kontrollü davranılmalıdır.

Geriyatrik hastalar: Ülser iyileşme hızı, yan etki insidansı ve laboratuar testi anormallikleri bakımından yaşlı ve genç hastalar benzer özellikler sergilemektedirler. Bu nedenle yaşlı hastalarda doz ayarlaması ve uygulamada değişiklik yapmak gerekmez.

Pediyatrik hastalar: Lansoprazolün pediyatrik hastalarda kullanılması önerilmez.

Karaciğer yetmezliği: Orta ve ciddi karaciğer yetmezliğinde dikkatli kullanılmalıdır. Şiddetli hepatik yetmezliği olan hastalarda ortalama plazma yanlanma ömrü uzar ve eğri altında kalan alan (EAA) değeri artar. Bu nedenle ağır hepatik yetmezliği olan hastalarda 30 mg’lık günlük doz aşılmamalıdır.

Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glikoz-galaktoz malabsorpsiyon veya sükraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamalan gerekir.

4.5 Diğer İlaçlarla Etkileşim ve Diğer Etkileşim Türleri

Lansoprazol esas olarak sitokrom P450 CYP3A4 ve CYP2C19 enzim sistemi ile metabolize olur. Klinik çalışmalarda antiprin, indometazin, ibuprofen, fenitoin, propranolol, prednizolon, diazem, klaritromisin ve terfenadin gibi sitokrom P450 enzimiyle metabolize olan diğer ilaçlann sağlıklı gönüllülere uygulanması ile klinik olarak anlamlı ilaç etkileşimleri bildirilmemiştir. Bu bileşikler CYP1A2, CYP2C9, CYP2C19, CYP206 ve CYP3A gibi farklı sitokrom izozimleri ile metabolize edilmektedir.

Lansoprazol ile teofılin (CYP1A, CYP3A) eşzamanlı alındığında, teofilin klerensinde küçük bir artış (%10) gözlenmektedir. Teofılin klerensindeki bu ufak değişimin klinik anlamı bilinmemektedir. Klinik olarak etkin teofılin kan düzeylerini elde etmek için, lansoprazol tedavisine başlarken veya keserken, bazı hastaların teofılin dozunda ayarlama gerekebilir. Lansoprazolün amoksisilin ile klinik anlamı olan bir etkileşimi bildirilmemiştir.

Takrolimusun plazma konsantrasyon­larında artışa yol açtığından dolayı birlikte kullanımlarında dikkatli olunmalıdır.

Tek doz 30 mg lansoprazol ile 20 mg omeprazolün tek başlarına ve 1 g sukralfat ile uygulandıkları çapraz tasarımlı bir çalışmada; proton pompası inhibitörlerinin emilimi azalmış ve biyoyararlammları sırasıyla % 17 ve % 16 oranlarında azalmıştır. Bu nedenle, lansoprazol sukralfattan en az 30 dakika önce alınmalıdır. Lansoprazolün antiasitlerle eş zamanlı uygulanması bu tür bir etkiye yol açmaktadır.

Lansoprazol gastrik asit sekresyonunu uzun süreyle ve güçlü bir biçimde engeller. Bu nedenle teorik olarak, biyoyararlammında mide pH'ının etkili olduğu bilinen ilaçlann (ketokonazol, itrakonazol, ampisilin esterleri, demir tuzlan ve digoksin) emilimini etkileyebileceğin­den, lansoprazol ile bu ilaçlann eş zamanlı uygulanmasında dikkatli olmak gerekir.

Gastrik mukozal iritasyona sebep olabileceğinden etanol ile alınmamalıdır.

Flovoksamin, lansoprazolün plazma konsantrasyonlarını yükselteceğinden birlikte kullanım durumlannda doz azaltma durumu söz konusu olabilir.

Lansoprazol ve diğer proton pompası inhibitörleri, emilimi gastrik asit varlığına bağımlı olan HIV proteaz inhibitörü atazanavirin sistemik konsantrasyonlarını büyük ölçüde azaltır ve atazanavirin terapötik etkisinin kaybına ve HIV direnci gelişmesine neden olabilir. Bu nedenle, lansoprazol ve diğer proton pompası inhibitörleri, atazanavir ile birlikte uygulanmamalıdır.

Sağlıklı kişilerde yapılan bir çalışmada, varfarin ve tek veya çoklu doz şeklinde 60 mg lansoprazolün birlikte uygulanması, varfarin farmakokinetiği ve protrombin zamanında herhangi bir değişikliğe neden olmamıştır. Ancak proton pompası inhibitörü ve varfarini birlikte kullanan bazı hastalarda, INR ve protrombin zamanındaki artışlar anormal kanamalara hatta ölüme yol açabilir. Proton pompası inhibitörü ve varfarinin beraber kullanıldığı hastaların, INR ve protrombin zamanında olabilecek artışlar yönünden izlenmesi gerekebilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Hiç bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

Hiç bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.

4.6 gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: B

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Lansoprazol için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ embriyonal/fetal gelişim/ doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda etkin doğum kontrolü uygulanmasına gerek yoktur.

Gebelik dönemi

Hamile kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır. Lansoprazolün hayvan çalışmalarında fetusa teratojenik etkisi gösterilmemiştir. Hayvan üreme çalışmaları her zaman insandaki cevabı yansıtmayacağından, lansoprazol gebelikte ancak açıkça gerekirse uygulanmalıdır.

Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Laktasyon dönemi

Lansoprazol ve metabolitlerinin deney hayvanlarında anne sütüne geçtiği saptanmıştır ancak insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok ilacın anne sütüne geçtiği bilindiğinden, anne sütü alan bebeklerde ciddi yan etkiye yol açma potansiyeli ve hayvan çalışmalarında karsinojenite potansiyeline sahip olduğu saptandığından, ilacın anne için önemi de düşünülerek; emziren annelerde emzirmenin mi, yoksa tedavinin mi kesileceğine karar verilmelidir.

Üreme yeteneği/Fertilite

Lansoprazolün, 150 mg/kg/gün oral dozlarda (vücut yüzey alanına göre önerilen insan dozunun 40 katı) uygulandığı dişi ve erkek sıçanlarda fertilite ve üreme performansı üzerine bir etkisi görülmemiştir.

Hamile sıçanlara maksimum 150 mg/kg/gün (vücut yüzey alanına göre önerilen insan dozunun 40 katı) ve hamile tavşanlarda 30mg/kg/gün (vücut yüzey alanına göre önerilen insan dozunun 16 katı) oral dozlarda uygulandığı teratojenite çalışmalarında fertilitenin bozulması veya fetus hasarlarını gösteren herhangi bir veri saptanmamıştır.

4.3. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Lansoprazolün araç ve makine kullanımı gibi dikkat isteyen eylemlere bilinen bir etkisi yoktur.

4.4. i̇stenmeyen etkiler

Klinik çalışmalarda GASTRODEX ile ilgili en sık bildirilen yan etkiler ve ilaçla ilişkisi daha belirgin olan istenmeyen reaksiyonlar aşağıda vücüt sistemlerine göre sıklık derecesine göre listelerimiştir. [Her bir sistem organ sınıfı içinde advers etkiler, aşağıdaki tanımlamalara uygun olarak sımflandınlmıştır­.Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Trombositopeni, eozinofili, lökopeni

Seyrek: Anemi,

Çok seyrek: Agranülositoz, pansitopeni

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Alerjik reaksiyon, anafılaktoid reaksiyon

Endokrin hastalıkları

Yaygın olmayan:Gluko­kortikoid artışı, hiperglisemi

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın olmayan: Depresyon

Seyrek: İnsomniya, halüsinasyon, sersemlik

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi

Seyrek: Uykusuzluk, vertigo, parestezi, şuur bulanıklığı, tremor

Göz bozuklukları

Seyrek: Görme bozuklukları

Kulak ve iç kulak hastalıkları

Yaygın olmayan: Kulak çınlaması

Kardiyak hastalıklar

Yaygın olmayan: Anjina, aritmi, göğüs ağrısı

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın: Bulantı, diyare, karın ağrısı, kabızlık, kusma, şişkinlik, ağız ve boğaz kuruluğu Seyrek:Glosit, yemek borusu kandidiyazı, pankreas iritasyonu, tat alma bozukluğu Çok seyrek: Kolit, stomatit

Hepato-bilier hastalıklar

Yaygın: Karaciğer enzimlerinde artış Seyrek: Hepatotoksisi­te, sanlık

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın: Üritiker, kaşıntı, döküntü

Seyrek: Peteşi, purpura, fotosensitivite, eritrema multiforme

Çok Seyrek: Stevens- Johnson Sendromu, toksik epidermal nekroliz

Kas ve iskelet sistemi hastalıkları

Yaygın olmayan: Eklem romatizması, miyalji

Üriner sistem hastalıkları

Seyrek: İnterstisyel ferfıt

Tüm dünyada yapılan Faz 2 ve 3 çalışmalarda 6100'den fazla hastaya farkh doz ve sürelerde lansoprazol uygulanmıştır. Hem kısa dönemli, hem de uzun dönemli çalışmalarda tedavi genellikle iyi tolere edilmiştir.

Bu çalışmalarda olasılıkla lansoprazol kullanımı ile ilişkili, %1'den daha sık ve plasebo grubundan fazla gözlenen yan etkiler; karın ağrısı (%1.8), bulantı (%1.4) ve diyare (%3.6)dir.

Baş ağrısı %1'den yüksek oranda görülmekle birlikte, plasebo grubunda daha sıktır. Plasebo grubunda ve lansoprazolün 15 ve 30 mg uygulandığı hastalarda diyare sıklığı benzer olmakla birlikte, lansoprazalün 60 mg uygulandığı grupta daha sıktır (sırasıyla %2.9, %1.4, %4.2 ve %7.4) İdame tedavisinde olasılıkla tedaviyle ilişkili olarak en sık gözlenen yan etki diyaredir.

Yerel ve çok uluslu çalışmalarda hasta veya deneklerde (>1/1,000 ila <1/100) aralığında gözlenen diğer yan etkiler aşağıda belirtilmektedir.

Genel: Anafılaktoid benzeri reaksiyon, asteni, kandidiyazis, göğüs ağrısı (hiçbir şekilde açıklanamayan), malez, karında şişlik, alerjik reaksiyonlar, sırt ağrısı, karsinom, titreme, ödem, ateş, grip benzeri semptomlar, halitozis, enfeksiyon (hiçbir şekilde açıklanamayan), boyun ağrısı, boyunda sertlik, ağrı, pelvik ağrı.

Kardiyovasküler sistem: Anjina, serebrovasküler olaylar/serebral enfarktüs, aritmi, bradikardi, hipertansiyon/hi­potansiyon, miyokard enfarktüsü, palpitasyon, şok (dolaşım bozukluğu), senkop, taşikardi, vazodilatasyon, migren.

Sindirim sistemi: Anormal dışkılama, melena, anoreksi, bezoar, konstipasyon, ağız kuruluğu, susama, dispepsi, disfaji, geğirme, özofagus stenozu, özofagus ülseri, özofajit, feçeste renk değişiklikleri, flatulans, gastrik nodüller/fiındus salgı bezlerinde polipler, kardiyospazm, kolelitiyazis, enterit, gastrit, gastroenterit, kolit, gastrointestinal anomali, gastrointestinal bozukluk, gastrointestinal kanama, hematemez, iştah artışı, barsak kanaması, rektal bozukluk, rektal kanama, tenesmus, stomatit, ülseratif kolit, kusma ve bulantı ve ishal, bulantı ve kusma, ülseratif stomatit, dilde değişiklikler, ağız ülserasyonu, artmış salivasyon, glossit, dişeti kanaması, oral moniliazis.

Endokrin sistem: Diabetes mellitus, hiperglisemi/hi­poglisemi, guatr, hipotiroid

Hematolojik ve lenfatik sistem: Agranülositoz, anemi, aplastik anemi, hemoliz, hemolitik anemi, lokopeni, nötropeni, pansitopeni, trombositopeni, trombotik trombositopenik purpura, lenfadenopati.

Metabolitik bozuluklar ve beslenme: Gut, kilo alma/kilo kaybı, dehidratasyon, periferal ödem, hiperglisemi/hi­poglisemi

Kas-iskelet sistemi: Artrit, artralji, muskuloskeletal ağn, miyalji, kemik bozukluğu, eklem bozukluğu, bacak krampları, miyasteni, sinovit

Sinir sistemi: Ajitasyon, amnezi, anksiyete, apati, konfuzyon, depresyon, sersemlik, bayılma, halusinasyon, hemipleji, sardırganhkta artma, libido azalması/artması, sinirlilik, parestezi, düşünce bozuklukları, uyku bozukluğu, uykusuzluk, anormal rüyalar, somnolans, konvülziyon, depresonalizasyon, diplopi, emosyonel labilite, nevroz, tremor, vertigo, hiperkinezi, hipertoni, hipestezi

Solunum sistemi: Astım, bronşit, öksürükte artma, dispne, epistaksis, hemoptizi, hıçkırık, pnömoni, üst solunum yolu enflamasyonu/en­feksiyonu, larenkste neoplazi, farenjit, plevral bozukluk, solunum bozukluğu, rinit, sinüzit, stridor

Deri ve ekleri: Akne, alopesi, prutirus, döküntü, ürtiker, kontakt dermatit, kuru cilt, saç bozukluğu, deri bozukluğu, tırnak bozukluğu, makülopapüler döküntü, fıks erüpsiyon, terleme, deri kanseri

Özel duyurular: Bulanık görme, anormal görme, konjoktivit, kuru göz, fotofobi, retinal dejenerasyon, sağırlık, göz ağrısı, görme alanı kusuru, duymada bozukluk, otitis media, konuşmada bozukluk, tat alma duyusunda bozukluk, tat duygusu kaybı, kulak çınlaması, parosmi

Ürogenital sistem: Adet düzensizlikleri, anormal adet, dismenore, menoraji, lökore, albüminüri, memede büyüme/jinekomasti, meme ağrısı, memede hassasiyet, glukozüri, hematüri, impotans, böbrek taşı, üriner sistem taşlan, böbrek ağrısı, dizüri, poliüri, üretal ağrı, üriner sistem enfeksiyonu, sık idrara çıkma, sıkışma, işeme sorunu, peniste sorun, testislerde bozukluk, vajinit

Pazarlama Sonrası İstenmeyen Etkiler

Lansoprazolün pazarlanmasından sonra ek bazı istenmeyen etkiler bildirilmiştir. Bunlann büyük bir kısmı yabancı kaynaklıdır ve lansoprazol ile ilişkileri kurulmamıştır. Bu reaksiyonlar, büyüklüğü bilinmeyen bir grup tarafından gönüllü olarak bildirildiğinden, sıklık derecesi tahmini yapılamamıştır. Bu istenmeyen etkiler aşağıda sıralanmıştır.

Genel: Anafılaktik/a­nafılaktoid reaksiyonlar

Sindirim sistemi: Hepatotoksisite, pankreatit, kusma

Hematolojik ve lenfatik sistem: angranülositoz, aplastik anemi, hemolitik anemi, lökopeni, nötropeni, pansitopeni, trombositopeni, trombotik trombositopenik purpura

Kas-iskelet sistemi: Miyozit

Deri ve ekleri: Eritema multiform, Steven-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroz (bazen hayatı tehdit edici) gibi ciddi dermatolojik reaksiyonlar

Özel duyurular: Konuşmada bozukluk

Ürogenital sistem: întertisyel nefrit, idrar retansiyonu

Laboratuar testlerindeki değişmeler; Karaciğer fonksiyon testlerindeki bozukluk, SGOT (AST) artışı, SGPT (ALT) artışı, kreatinin artışı, alkalen fosfataz artışı, globulinlerde artış, GGPT artışı, lökosit değerlerinde artma/azalma/değişi­klik, eritrositlerde anormallik, bilirubinemi, eozinofili, hiperlipidemi, elektrolitlerde artma/azalma, trombositlerde artma/azalma/değişi­klik ve gastrin değerlerinde artma, albumin globulin oranında değişiklik, kan potasyum seviyesinde artış, kan üre düzeyinde artış, hemoglobinde düşüş, kolestrolde artma/azalma, glukokoidlerde artma, LDH artışı, gaitada gizli kan pozitifliği, idrarda kristal varlığı görülebilir. Ek bazı izole laboratuar değişiklikleri bildirilmiştir.

SGOT ve SGPT değerlerinin takip edildiği plasebo kontrollü çalışmalarda, son kontroldeki enzim artışlarının plasebo grubunda %0.4 (4/978) ve lansoprazol grubunda %0.4 (11/2677) oranında normalin üst sınırlarının üç katına çıktığı saptanmıştır. Çalışmalar boyunca, lansoprazol grubundaki hiçbir hastada sanlık bildirilmemiştir.

Lansoprazolün amoksisilin veya amoksisilin/kla­ritromisin ile kombine kullanıldığı araştırmalarda; bu kombinasyonlar ile ilişkili laboratuar bulgusu anormallikleri gözlenmemiştir.

4.9.Doz aşımı ve tedavisi

Lansoprazolün fare (vücut yüzey alanına göre insanlara önerilen maksimum dozun 1300 katı) ve sıçanlara (vücut yüzey alanına göre insanlara önerilen maksimum dozun 675.7 katı) 5000 mg/kg'a kadar uygulanması ile ölüm veya herhangi bir klinik bulguya rastlanmamıştır.

Lansoprazol, hemodiyaliz ile dolaşımdan uzaklaştınlama­maktadır. 600 mg lansoprazol kullandığı bildirilen bir vakada semptomatik ve destekleyicidir.

5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. farmakodinamik özellikler

*(p<0.05) lansoprazol 30 mg qd'ye göre

+(p<0.05) lansoprazol 30 mg qd. 15 mg bid.30 mg bid.

Enterokromafin-benzeri hücreler üzerindeki etki:

Sıçanlar yaşam boyu 150mg/kg/gün dozlarda lansoprazol uygulanması ile, özellikle dişi sıçanlarda, belirgin hipergastrineminin ardından enterokromofin benzeri hücre poliferasyonu ve karsinoid tümör oluşumu gözlenmiştir.

En az bir yıl süreyle aralıksız lansoprazol tedavisi alan yaklaşık 150 hastanın mide korpusundan alman biyopsi örnekleri ile sıçan çalışmalarına benzer sonuçlar göstermemiştir. Uzun süreli lansoprazol tedavisi uygulanan hastalarda gastrik tümör gelişme riskinde artış olup olmadığını değerlendirebilmek için uzun dönem verilerine gereksinim duyulmaktadır.

İnsanlardaki diğer gastrik etkiler:

Lansoprazol mide fiındusundaki mukoza/kan akımını anlamlı olarak etkilememiştir. Gastrik asit inhibisyonuna bağlı normal fizyolojik etkilerden dolayı, antrum, pilor ve duodenal bulbus kanlanmasında %17'ye varan azalma gözlenmiştir. Lansoprazol sindirilebilen katı maddelerin mideden boşalmasını geciktirmektedir. Basal durumdaki ve besin veya insülin ile uyarılmış pepsinojen salgısını arttırmakta, pepsin aktivitesini ise azaltmaktadır. întragastrik pH'ı arttıran diğer ilaçlarda olduğu gibi, gastrik pH artışları, mide ülseri olan hastalarda mide sıvılarındaki nitrat-indirgeyen bakteri sayısı ve nitrit konsantrasyonundaki artışla ilişkili bulunmuştur. Nitrosamin konsantrasyon­larında anlamlı bir artış gözlenmemiştir.

Serum Gastrin Düzeylerine Etkisi 2100'den fazla hastaya oral yoldan 15–60 mg doz aralığında lansoprazol uygulanmasının ardından ortalama açlık serum gastrin düzeyleri bazal değerlere göre %5O-51OO oranında artmış, ancak tedavi sonrasında normal seviyelere dönmüştür. Bu artışlar tedavinin ilk iki ayında plato değerlere ulaşmış, ilacın kesilmesinden sonraki dört hafta içerisinde tedavi öncesi düzeylere düşmüştür.

Endokrin Etkileri

Bir yıla kadar süren çalışmalarda endokrin sistem üzerinde anlamlı bir etki gözlenmemiştir. Bu araştırmalarda testosteron, luteinizing hormon (LH), foliküluyancı hormon (FSH), seks hormonu bağlayıcı globulin (SHBG), dihidroepiandros­teron sülfat (DHEA-S), prolaktin, kortizol, östradiol, insülin, aldosteron, parathormon, glukagon, troid uyarıcı hormon (TSH), triiyodotironin (t 3), troksin (T 4), somatotropik hormon üzerinde çalışılmıştır. Lansoprazolün 15–60 mg doz aralığında bir yıla kadar varan sürelerle uygulanması seksüel fonksiyon üzerinde anlamlı bir etkiye yol açmamıştır. Ayrıca, ikİ-sekiz hafta boyunca oral yoldan uygulanması ile tiroid fonksiyonu üzerinde anlamlı bir etki saptanmıştır.

Diğer etkiler:

Lansoprazolün merkezi sinir sistemi, lenfoid, hematopoietik, renal, hepatik, kardiyovasküler veya solunum sistemi üzerinde sistemik bir etkisinin oluşmadığı saptanmıştır. Tedavi öncesi geniş çaplı bazal göz muayenelerinin yapıldığı 56 hastaya maksimum 180 mg/gün dozda lansoprazol uygulanmış ve bu hastalar 58 aya kadar varan sürelerle izlenmiştir. Hiçbir hastada vizükel toksisite gözlenmemiştir.

5.2. farmakokinetik özellikler

Genel özellikler

Emilim:

Lansoprazol, aside dayanıksız bir kimyasal yapıya sahip olması nedeniyle midede kimyasal değişime uğramasının önlenmesi ve sistemik biyoyararlanımınm artırılması amacıyla barsaktan emilimini sağlayan enterik kaplı formülasyon şeklinde uygulanır.

Enterik-kaplı formülasyon şeklinde oral yoldan uygulanan lansoprazolün absorpsiyonu hızlıdır ve maksimum serum konsantrasyonuna yaklaşık 1.7 saatte ulaşılır. 15–60 mg aralığında oral yoldan tek doz uygulanması ile elde edilen maksimum serum konsantrasyonları (Cmaks) ve eğri altında kalan (EAA) değerleri doz ile doğru orantılıdır. Lansoprazol tekrarlayan dozlarda uygulandığında vücutta birikmez ve farmakokinetik özellikleri değişmez. Lansoprazol hızlıca emilir, oral uygulamadan 1.7 saat sonra Cmaks değerlerine ulaşılır ve biyoyararlanımı %80'dir. Midede besin maddelerinin bulunması halinde lansoprazolün absorpsiyonu azalır. İlacın aç karnına değil de yemekten sonraki 30 dakika içinde verilmesi Cmaks ve EAA değerlerinde yaklaşık %50 oranında azalmaya yol açmıştır. Sağlıklı kişilerde ortalama plazma yan ömrü 1.5 (± 1.0) saattir.

Dağılım:

Lansoprazol %97 oranında proteine bağlanır. O.O5–5;O mcg/ml konsantrasyon aralığında plazma proteinlerine bağlanma oranı değişmez.

Biyotransforma­syon:

Lansoprazol yüksek oranda karaciğerde metabolize olur; plazmada ölçülebilir miktarlarda iki metaboliti (hidroksillenmiş sülfınil ve sulfon) saptanmıştır. Bu metabolitlerin hiç veya çok düşük antisekretuar aktiviteleri vardır. Lansoprazolün pariyetal hücre kanalcıklannda (H+,K+) ATPaz yolu ile asit üretimini engelleyen iki aktif metabolite dönüştüğü düşünülmekle birlikte, bu metabolitler kanda gösterilememiştir.

Eliminasyon:

Lansoprazolün eliminasyon yan-ömrü onun gastrik asit sekresyonunu ne kadar süre inhibe ettiğini yansıtmamaktadır. Plazma eliminasyon yarı- ömrü 2 saatten kısa iken, asit inhibitör etkisi 24 saatten uzun sürer. Yaşlılarda eliminasyon yan ömrü 2–3 saattir.

Lansoprazolün oral yoldan tek doz uygulanmasının ardından, idrarda değişmemiş ilaç saptanmamıştır. Bİr çalışmada; Cl4'ün oral yoldan tek doz uygulanmasının ardından, uygulanan radyasyonun yaklaşık 1/3'ü idrarda, 2/3'ü feçeste saptanmıştır. Bu durum lansoprazolün metabolitlcrinin anlamlı olarak safra ile atıldığını göstermektedir.

Doğrusallık/Doğ rusal olmayan durum:

Bu konu hakkında herhangi bir veri bulunmamaktadır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Cinsiyet

12 erkek ve 6 kadın sağlıklı deneği içeren bir çalışmada; farmakokinetik özellikler ve intragastrik ph sonuçları bakımından cinsiyetler arasında bir farklılık saptanmamıştır.

Irk

A.B.D.'de yapılan 12 araştırmadan (n=513) elde edilen ortalama farmakokinetik verilerle Asya'da yapılan iki çalışmadan (n-20) elde edilen veriler karşılaştırıl­dığında Asya'h deneklerdeki ortalama EAA değerlerinin Amerika'daki deneklerdeki değerlerin iki katı olduğu saptanmıştır. Ancak bireysel farklılıkların yaygın olduğu gözlenmiştir.Cmaks değerleri ise karşılaştırılabilir özelliktedir.

Böbrek yetmezliği

Şiddetli renal yetmezliği olan hastalarda, 60 mg lansoprazolün uygulanmasının ardından plazma proteinlerine bağlanma oranı %l-1.5 oranında azalmaktadır. Böbrek yetmezliği olanlarda eliminasyon yarı ömrü kısalmış, toplam EAA (serbest ve proteinlere bağlı) değeri azalmıştır. Ancak plazmadaki serbest lansoprazolün EAA değeri böbrek yetmezliği derecesi ile ilişkili değildir. Cmaks ve Tmaks değerleri sağlıklı insanlardakine benzerdir.

Karaciğer yetmezliği

Değişik derecelerde karaciğer yetmezliği olan hastalarda ortalama plazma yarılanma ömrü 1.5 saatten 3.2–7.2 saate kadar uzamıştır. Karaciğer yetmezliği olan hastaların kararlı durumdaki ortalama EAA değerleri %500'e kadar yükselmiştir. Ağır hepatik yetmezliği olan hastalarda lansoprazolün dozu azaltılmalıdır.

Geriyatrik popülasyon

Yaşlı hastalarda lansoprazolün klerensi azalır ve eliminasyon yan ömrü %50–100 oranında artar. Yaşlı hastalarda ortalama yan ömrü 1.9–2.9 saat olduğundan, tekrarlayan dozlarda günde 1 kez uygularını ısı ile akümüle olmadığı saptanmıştır. Yaşlılarda doruk plazma düzeyleri değişmez.

5. 3 Klinik öncesi güvenlik verileri

24 ay süreli iki karsinogenez çalışmasında; Sprague-Davriey sıçanlarına oral yoldan 5–150 mg/gün aralığında [önerilen insan dozu olan 30 mg/gün (22.2 mg/m2) değeri baz alınarak, orta boylu 50 kg ağırlığın 1 bir kişinin vücut yüzeyine göre (1.46 m2) maruz kalman ilaç miktarının 1–40 katı] lansopr' d uygulanmıştır. İlaç her iki cinsiyette de doza bağlı enterokromafın-benzeri hücre hiperplazisi ve karsinoide yol açmıştır. Ayrıca her iki cinsiyette de gastrik epitelin intestinal metaplazisi insidansında artma gözlenmiştir. Erkek sıçanlarda testiküler interstisyel hücre adenomu insidansında doza bağlı artışlar olduğu saptanmıştır. 15–150 mg/kg/gün aralığında (vücut yüzey alanına göre önerilen insan dozunun 4–40 katı) ilaç uygulanan sıçanlardaki adenom insidansı bu sıçan türü için normal insidansın (%1.4–10 aralığı) Üzerindedir. Bir yıl süren bir toksisite çalışmacında 50 mg/kg/gün dozda (vücut yüzey alanına göre önerilen insan dozunun 13 katı) ilaç uygula; n 30 sıçanın l'inde testiste interstiye hücre adenomu gözlenmiştir.

24 ay sii.eli bir karsinojenite çalışmasında lansoprazol CD-I farelerine 15–600 mg/kg/gün doz aralığındı, ( vücut yüzey alanına göre önerilen insan dozunun 2–80 katı) oral yoldan uygulanmıştır. Lansopra ol gatrik enterokromafin benzeri hücre hiperplazisinde doza bağlı bir artışa yol açmıştır. Ayrıca L -patoselüler adenom ve karsinom insidansında da bir artış gözlenmiştir. 300–600 mg/kg/gii;ı dozda (vücut yüzey alanına göre önerilen insan dozunun 40–80 katı) ilaç uygulanan erkek far< ler ile 150–600 mg/kg/gün dozda (vücut yüzey alanına göre önerilen insan dozunun 1080 katı) lansoprazol uygulanan dişi farelerde tümör insidansı, bu sıçan türü için normal insidansın üzerindedir.

Lansoprazol, Ames testi, sıçan hepatositlerde yapılan ex vivo DNA sentezi testi, farelere uygulanan in vivo n ikronukleus testi ve sıçan kemik iliği hücresinde yapılan kromozom aberasyon testinde genotoksi': bulunmamıştır.

Lansopra ölün Sprague Dawley sıçanlarına 150/mg/kg/gün dozlarda uygulandığı 24 aylık karsijenio çalışmalarında testisin Leydig hücrelerinde selim neoplazmalar da dahil olmak üzere çeşitli pr I i feratif değişikliklerde kontrol grubuna göre artış olduğu gözlenmiştir.

Lansopra ölün yaşam boyu uygulandığı sıçanlarda görülen diğer bulgular; fokal pankreas atrofîsi, timusta dilüs lenfoid hiperplazi ve spontan retina atrofisidir.

6.FARN SÖTİK ÖZELLİKLER

6.1. Yarı mcı maddelerin listesi:

Nötral p ot

Ağır maı ozyum karbonat Şeker

Düşük s litüeli hidroksipropil­selüloz (LH-31)

Hidroksı ropilselüloz

Deiyoni ıı

Hidroksi opilmetilselüloz (E5)

Metakril sit – etil akrilat kopolimeri (1:1) %30' luk dispersiyonu

Polietilc. likol 6000 Polisorbat 80

Mikron i laik

6.2. Geçi izlikler

Dosyam ÖLÜM II, F.l ve F.2 bölümünde verilen stabilite verilerine dayalı olarak etkin madde-yardımc addeler-primer ambalaj üçgeninde, izlenen süre içinde herhangi bir geçimsizlik gözlemi ştir.

İlacın oı kullanımı sonrası meydana gelebilecek tıbbi geçimsizlikler KÜB'ün „Diğer İlaçlarla Etkileşil ■ Diğer Etkileşim Türleri“ bölümünde detaylı olarak açıklanmaktadır.

6.3. Raf    ü

24 aydı

6.4.Sak     ya yönelik özel tedbirler

6.5.Aınl: ıi:ıj

6.6.B1"

Özel bir ereklilik yoktur. Gerekli olduğu taktirde kullanılmamış olan ürünler ya da atık materv „Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği“ ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü

Yönet:: T leri"nc uygun olarak imha edilmelidir.

7.RUTISAT SAHİBİ

Bİocokİ x İlaç San. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti.

FSM ı\1 lı Poligon Cad. No: 8C, Buyaka 2 Sitesi Kule-3

No: 15-i 6 17–18,34771 Ümraniye / İSTANBUL

Tel.: 0 ''«0 41 41

Faks : t 21() 640 41 30

8.RUI! -A NUMARASI 247/93