KISA ÜRÜN BİLGİSİ - DOPADREN 200 MG/5 ML IV İNFÜZYON İÇİN KONSANTRE ÇÖZELTİ İÇEREN AMPUL
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
DOPADREN 200 mg/5 ml İ.V. infüzyon için konsantre çözelti içeren ampul
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Her 1 ml’lik çözelti, 40 mg dopamin hidroklorür içerir.
5 ml’lik bir ampul 200 mg dopamin hidroklorür içerir.
Sodyum metabisülfit (E 223)............ 10 mg/ml
Sodyum hidroksit..................................y.m.
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
İnfüzyon için konsantre çözelti içeren ampul
Berrak, renksiz veya açık sarı çözelti
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
DOPADREN, aşağıdaki durumlarda görülen hemodinamik bozuklukların düzeltilmesinde endikedir:
1) Miyokard infarktüsü, endotoksik septisemi, travma ve böbrek yetmezliğinin eşlik ettiği akut hipotansiyon veya şok.
2) Açık kalp cerrahisinden sonra hipovoleminin düzeltilmesi sonrasında süreklilik gösteren hipotansiyon durumunda yardımcı tedavi olarak.
3) Konjestif yetersizlikte olduğu gibi kronik kardiyak dekompensasyonda.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklierişkinler:
Uygun olan durumlarda, dopamin hidroklorür uygulanmadan önce dolaşan kan volümünün tam kanla veya bir plazma genişleticisi ile yenilenmesi gerekir.
Kalp gücü ve böbrek perfüzyonunun en küçük artışına cevap verme olasılığı olan hastalarda, dopamin hidroklorür çözeltisinin başlangıç dozu 2,5 mikrogram (mcg)/kg/dakikadır.
Daha ciddi durumlarda, uygulamaya 5 mikrogram/kg/dakika oranında başlanabilir ve ihtiyaç duyuldukça, 5–10 mikrogram/kg/dakikalık aşamalı artışlarla 20–50 mikrogram/kg/dakikaya kadar doz arttırılabilir. Eğer 50 mikrogram/kg/dakikadan daha fazla doza gereksinim olursa, idrar çıkışının sıklıkla kontrol edilmesi önerilmektedir.
Hipotansiyon olmaksızın idrar çıkışı azalıyorsa, dopamin dozunun azaltılması düşünülmelidir. Hastaların %50’sinde, 20 mcg/kg/dakikanın altındaki dozlarla yeterli sonuçlar alındığı gösterilmiştir.
Bu dozlara cevap vermeyen hastalarda yeterli kan basıncı, idrar akışı ve perfüzyon sağlanması için dopamin dozunda ilave artışlar yapılabilir.
Tüm hastaların tedavileri süresince kan hacmi, kardiyak kontraktilite, periferal perfüzyon dağılımı ve idrar akışının sürekli olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dopamin dozu hastanın vereceği yanıta göre ayarlanmalıdır. Dozun azaltılması veya geçici olarak doza ara verilmesine işaret eden idrar akış hızındaki azalma, taşikardinin artması ve yeni ritim bozuklukları oluşumuna özellikle dikkat edilmelidir.
Sadece uygun seyrelticilerle seyreltildikten sonra intravenöz yoldan infüzyon uygulanır.
Dopaminin böbrek ve karaciğer yetmezliğinde etkisi bilinmediği için hastaların yakından izlenmesi önerilir.
Dopaminin çocuklardaki güvenliği ve etkinliği bilinmemektedir.
Yaşlı hastalarda doz ayarlaması önerilmemektedir. Bununla beraber, kan basıncı, idrar akışı ve periferal doku perfüzyonu açısından hastanın yakından takip edilmesi önerilmektedir.
4.3. kontrendikasyonlar
Dopamin veya sülfitlere karşı alerjisi olan hastalarda; feokromasitoma ve hipertiroidi, düzeltilmemiş atriyal veya ventriküler taşiaritmi veya ventriküler fibrilasyonu olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Arteriyel aritmojenik potansiyel nedeniyle siklopropan ve halojenli hidrokarbon anestetik uygulanmış hastalarda kullanılmamalıdır.
4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Dopamin tedavisinden önce MAO inhibitörleri ile tedavi edilen hastalara, azaltılmış doz verilmelidir; başlangıç dozu, normal dozun onda biri (1/10) olmalıdır.
Potasyum içermeyen çözeltilerin aşırı miktarda verilmesi hipokalemiye sebep olabilir.
Bu çözeltilerin intravenöz olarak uygulanması, serum elektrolit konsantrasyonlarının dilüsyonu, aşırı hidratasyon, konjesyon ve pulmoner ödemle sonuçlanan aşırı sıvı ve/veya çözünen madde yüklemesine yol açabilir.
Önlemler
DOPADREN infüzyonundan önce, eğer gerekiyorsa hastanın hipovolemi ve elektrolitleri kan veya plazma takviyesi ile düzeltilmelidir. Akut miyokard enfarktüsüne bağlı şoklarda düşük dozlar kullanılmalıdır.
Diastolik basınçta ani bir değişiklik (nabızda belirgin bir düşüş) gözlemlenirse, infüzyon hızı azaltılmalı veya geçici olarak kesilmeli ve hasta yakın takibe alınmalıdır. Hastalarda vazokonstriktör etkinlikle ilgili böyle bir etki istenmiyorsa hasta vazokonstriksiyon oluşma olasılığı göz önüne alınarak dikkatle izlenmelidir.
Periferik damar hastalığı hikayesi olan hastalar kol ve bacak derilerinde renk ve ısı değişimi açısından yakından izlenmelidir. Derinin rengi veya ısısında bir değişiklik oluşursa bunun dolaşımının bozukluğu sonucu olduğu düşünülmelidir. Dopamin infüzyonuna devam etmenin yararı olası nekroz riskine karşı değerlendirilir. Bu değişiklikler infüzyon hızı azaltılarak veya infüzyon kesilerek geri döndürülebilir. 5–10 mg fentolamin mesilat IV uygulaması iskemiyi düzeltebilir.
%5 Dekstroz içindeki dopamin hidroklorür, infüzyon yerine bitişik perivasküler dokuya olası infiltrasyonu önlemek için mümkün olduğunca büyük bir ven içine infüzyon şeklinde uygulanmalıdır. Ekstravazasyon, etraftaki dokunun nekrozuna veya soyulmasına neden olabilir. 5–10 mg fentolamin mesilat içeren 10–15 ml serum füzyolojik infiltrasyonu bu bölgedeki iskemiyi düzeltebilir. Ekstravazasyon belirlenir belirlenmez iskemik alana infiltrasyon için, ince hipodermik bir iğneli şırınga kullanılmalıdır.
Dekstroz çözeltileri, subklinik veya açık diabetus mellitusu olduğu bilinen hastalarda tedbirle kullanılmalıdır.
Bozulmuş renal ve hepatik fonksiyon üzerindeki dopamin etkisi bilinmediği için hastaların yakından izlenmesi önerilir.
Hipotansiyondan sakınmak için, dopamin infüzyonuna dereceli olarak son verilmelidir.
Bu tıbbi ürün bir antioksidan olan sodyum metabisülfit içerir. Bu nedenle, nadir olarak şiddetli aşırı duyarlılık reaksiyonları ve bronkospazma neden olabilir.
Bu tıbbi ürün her ampulde 1mmol’den (23 mg) daha az sodyum ihtiva eder, yani esasında “sodyum içermez”.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
i) Anestetikler:
Miyokard, dopamin, siklopropan ve halojenli hidrokarbon anestetiklerin etkilerine duyarlıdır ve bunların beraber kullanılmalarından kaçınılmalıdır. Bu etkileşim hem pressör aktivite hem de kardiyak beta adrenerjik uyarılma nedeniyle olur.
ii) Alfa ve beta bloke ediciler:
Dopaminin kardiyak etkileri, propranolol ve metoprolol gibi beta-adrenerjik bloker ajanlar tarafından antagonize olur ve yüksek doz dopaminin neden olduğu periferik vazokonstriksiyon, alfa-adrenerjik blokaj yapan ilaçlarla antagonize edilir. Dopamin ile indüklenen renal ve mezenterik vazodilatasyon alfa veya beta adrenerjik bloker ajanlarla antagonize olmaz.
iii) Monoamin Oksidaz (MAO) İnhibitörleri:
MAO inhibitörleri dopaminin etkisini kuvvetlendirir ve etki süresini arttırabilir.
Dopamin tedavisi öncesinde MAO inhibitörü tedavisi olmuş hastalarda, dozun azaltılması önerilir. Bu nedenle önemli derecede azaltılmış dozlar uygulanmalıdır (Başlangıç dozu normal dozun en az 1/10’e kadar azaltılmalıdır).
iv) Fenitoin:
Dopamin alan hastalarda İ.V. fenitoin uygulandığında hipotansiyon ve bradikardi görülmüştür; bazı dopamin uygulanmakta olan hastalara mutlaka fenitoin verilecekse, çok dikkatli olunmalıdır.
Dopamin diüretik ilaçların etkisini arttırabilir.
Aşırı vazokonstriksiyon olabileceği için ergot alkoloidlerinden sakınılmalıdır. Trisiklik antideprasantlar ve guanetidin dopamine karşın presör yanıtı arttırabilir.
Dopaminin çocuk hastalardaki güvenilirliği ve yararı kanıtlanmamıştır.
Geriyatrik hastalarda dozun ayarlanması gerekmez ancak kan basıncı, idrar çıkışı ve periferik doku perfüzyonu yakından izlenmelidir.
4.6 gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: c
DOPADREN’in çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ve-veya/embriyonal/fetal gelişim/ve-veya/doğum/ve-veya/doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
DOPADREN gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Dopaminin anne sütüne geçip geçmediği ve yeni doğan üzerindeki etkileri bilinmemektedir. Dolayısıyla emziren annelerde kullanılmamalıdır.
Geçerli değildir.
4.7 Araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkisi ile ilgili veri yoktur.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Dopaminin yan etkileri, onun farmakolojik etkisi ile ilişkilidir.
Yan etkiler genellikle doza bağlıdır ve hastaların yaklaşık %10’unda gözlenir.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000), çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her sıklık grubunda istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sıralaması ile sunulmaktadır.
Çok yaygın: Baş ağrısı
Yaygın olmayan: Piloereksiyon
Çok yaygın: Midriyasiz
Çok yaygın: Ektopik kalp atışı, taşikardi, angina ağrısı, palpitasyon, hipotansiyon, vazokonstriksiyon.
Yaygın olmayan: Aberran ileti, bradikardi, QRS kompleksi, hipertansiyon, kangren, fatal ventriküler aritmi.
Yaygın olmayan: Ayak kangreni daha önceden vasküler hastalığı olan birkaç hastada 10–14 mikrogram/kg/dakika ve üstü dozlarda görülmüştür.
Çok yaygın: Dispne
Çok yaygın: Bulantı, kusma
Yaygın olmayan: Azotemi
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir e-posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Özellikle oklusif damar hastalığı hikayesi olan hastalarda, dopaminin alfa adrenerjik etkisine bağlı olarak kan basıncının aşırı yükselmesi ve vazokonstriksiyon olabilir. Dozun azaltılmasıyla veya infüzyonun kesilmesiyle bu durum düzeltilebilir, çünkü dopaminin vücutta 2 dakikadan daha az yarı-ömrü vardır.
Bu önlemler yeterli olmazsa, bir alfa adrenerjik bloker infüzyonu (örn; fentolamin mesilat) infüzyonu düşünülebilir.
Dopamin, infüzyon yerinde lokal vazokonstriksiyona neden olabilir. Bu nedenle infüzyon için büyük bir ven seçilmelidir. 5–10 mg fentolamin mesilat içeren 10–15 ml serum fizyolojik ile infiltrasyon bu bölgedeki iskemiyi düzeltebilir. Ekstravazasyon gözlendiği anda ince hipodermik iğnesi olan enjektör kullanarak iskemik alan infiltre edilmelidir.
Aşırı kan basıncı yükselmesiyle kazara doz aşımı fark edilirse doz azaltılması ya da infüzyona ara verilmelidir, çünkü dopaminin etki süresi çok kısadır.
Bu önlemler yeterli olmazsa, fentolamin mesilat infüzyonu düşünülmelidir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Kardiyak uyarıcılar (Kardiyak glikozidler hariç) – Adrenerjik ve dopaminerjik ajanlar
ATC kodu: C01CA04
Dopamin sempatik sinir sisteminin adrenerjik reseptörlerini uyarır. İlacın beta1– adrenerjik reseptörler üzerine doğrudan etkisi vardır ayrıca norepinefrin salınmasını sağlayarak dolaylı etki de gösterir. Dopamin ayrıca renal, mezenterik, koroner ve intraserebral damar yataklarındaki spesifik dopaminerjik reseptörleri de etkileyerek vazodilatasyon sağlar. İlacın beta2-adrenerjik reseptörler üzerindeki etkisi yok denecek kadar azdır.
Dakikada 0,5–2 mikrogram/kg’lık İ.V. dozlarında, ilaç dopaminerjik reseptörler üzerinde etki yapar; dakikada 2–10 mikrogram/kg’lık dozlarda, ilaç aynı zamanda beta1-adrenerjik reseptörleri de uyarır. Daha yüksek tedavi dozlarında ise alfa- adrenerjik reseptörler de uyarılır ve ilacın net etkisi alfa-adrenerjik, beta1-adrenerjik ve dopaminerjik stimülasyon sonucu görülür. Dopaminin asıl etkisi uygulanan doza bağlıdır. Düşük dozlarda, kardiyak stimülasyon ve renal vasküler dilatasyon oluşur ve daha yüksek dozlarda, vazokonstriksiyon oluşur. Alfa-adrenerjik etkilerin, adenilat siklaz enziminin inhibisyonu ile siklik adenozin –31, 51– monofosfatın (cAMP) üretiminin inhibisyonu sonucu oluştuğu, beta- adrenerjik etkilerin ise adenilat siklaz aktivitesinin stimülasyonu sonucu oluştuğuna inanılmaktadır.
5.2. farmakokinetik özellikleremilim:
Oral yoldan uygulanan dopamin, gastrointestinal sistemde hızla metabolize olur. İ.V. uygulamayı takiben, 5 dakika içinde dopaminin etkisi başlar, ilacın etki süresi 10 dakikadan azdır.
Dağılım:
İlaç, tamamen vücuda dağılır ancak büyük bir kısmı kan beyin bariyerini geçemez.
Dopaminin plasentaya geçip geçmediği bilinmemektedir.
Biyotransformasyon:
Dopaminin plazma yarı-ömrü yaklaşık 2 dakikadır. Dopamin karaciğer, böbrekler ve plazmada monoaminooksidaz (MAO) ve katekol-0-metiltransferaz ile homovanilik asit (HVA) ve 3,4-dihidroksifenilasetik asit inaktif bileşiklere metabolize olur. MAO inhibitörleri alan hastalarda dopamin etki süresi 1 saate kadar uzayabilir. Dopamin dozunun yaklaşık %25’i adrenerjik sinir terminallerinde norepinefrine metabolize olur.
Eliminasyon:
Dopamin temel olarak idrarla, HVA ve onun sülfatı ve glukronid konjugatları ve 3,4-dihidrofenilasetik asit olarak atılır. Dozun çok küçük bir kısmı değişmeden atılır. Radyoaktif işaretli dopamin uygulanmasını takiben, radyoaktivitenin yaklaşık % 80’i 24 saatte idrarla atılmaktadır.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Veri yoktur.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Kısa ürün bilgilerinin diğer bölümlerinde bahsedilenler dışında preklinik veri yoktur.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Sodyum metabisülfit (E 223)
Sodyum hidroksit ve/veya hidroklorik asit
Enjeksiyonluk su
6.2. geçimsizlikler
DOPADREN, sodyum bikarbonat gibi herhangi bir alkali intravenöz çözeltiye eklenmemelidir. Renk değişimi veya çökelek şeklinde fiziksel veya kimyasal geçimsizlik gösteren çözeltiler uygulanmamalıdır.
Başka alternatif olmadıkça, gentamisin sülfat, sefalotin sodyum, sefalotin sodyum nötral veya okzalisin sodyum içeren karışımlardan sakınılması önerilmektedir. %5’lik glukoz çözeltisindeki ampisilin ve dopamin karışımı alkali ve geçimsizdir ve durum iki ilacın da bozulmasına yol açar. Dolayısıyla iki ilaç karıştırılmamalıdır. %5’lik glukoz çözeltisindeki dopamin ve amfoterisin B karışımı geçimsizdir, ilaçların karıştırılmasından hemen sonra çökelek oluşur.
6.3. raf ömrü
Ambalajında saklandığında, 36 aydır.
Önerilen çözücüler kullanıldığında (Bkz. Bölüm 6.6), kullanım sırasındaki kimyasal ve fiziksel stabilitesi 25oC’nin altındaki sıcaklıkta 48 saattir.
Ancak, mikrobiyolojik olarak ilaç derhal kullanılmalıdır. Derhal kullanılmazsa, kullanım sırasındaki saklama süresi ve şartları kullanıcının sorumluluğundadır ve normal olarak hazırlanan çözelti kontrol edilmedikçe ve aseptik şartlarda validasyonu yapılmadıkça, stabilite 2–8oC’de 24 saatten fazla değildir.
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında, ışıktan koruyarak karton kutusunda saklanmalıdır.
Kullanım sırasındaki saklama koşulları için bkz. Bölüm 6.3.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
5 ml çözelti içeren, 5 ml kapasiteli amber renkli tip I cam ampullerde kullanıma sunulmaktadır.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Tek kullanım içindir. Çözeltinin rengi değişmişse kullanmayınız.
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
Aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi aseptik olarak DOPADREN’i İ.V. çözeltisi içine aktarınız:
Konsantrat içeriği | Konsantrat hacmi ml | İ.V. çözelti hacmi ml | Son konsantrasyon mikrogram/ml |
200 mg/5ml | 5 | 500 | 400 |
200 mg/5ml | 5 | 250 | 800 |
200 mg/5ml | 10 | 250 | 1600 |
200 mg/5ml | 20 | 500 | 1600 |
800 mg/5ml | 5 | 500 | 1600 |
800 mg/5ml | 5 | 250 | 3200 |
Dopamin hidroklorür aşağıdaki çözeltilerle seyreltilebilir:
(%0,9) Sodyum klorür intravenöz infüzyon
(%5) Dekstroz, (%0,45) sodyum klorür çözeltisi
Sodyum laktat intravenöz infüzyon, bileşik (Hartmann’s Solution for Injection)
7. ruhsat sahi̇bi̇
VEM İLAÇ San. ve Tic. A.Ş
Söğütözü Mahallesi 2177. Cadde
No:10B/49 Çankaya/ANKARA
8. ruhsat numarasi
210/23
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 19.12.2006
Ruhsat yenileme tarihi: