KISA ÜRÜN BİLGİSİ - XORLAC ŞURUP
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
XORLAC şurup
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Etkin madde: Her 5 mL şurup; 1,5 mg terbütalin sülfat içerir.
Yardımcı madde(ler):
Sorbitol (E420) 3000 mg
Metil paraben (E218) 3,5 mg
Propil paraben (E216) 1,5 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Özel kokulu, pembe renkli şurup.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1 terapötik endikasyonlar
Astımda bronkokonstriksiyonu azaltarak semptom giderici olarak kullanılan rahatlatıcı ilaçlardır. Kontrol edici ilaç olarak kullanılmamalıdırlar.
KOAH’ta semptomları azaltmak için ve kurtarıcı ilaç olarak kullanılırlar. Düzenli tedavide tercih edilmezler.
4.2 pozoloji ve uygulama şeklixorlac, astımın ve bronkospazm ve sekresyonun komplikasyon olarak ortaya çıktığı diğer akciğer hastalıklarının idame tedavisinde kullanılır. i̇dame tedavisi olarak kullanıldığında, hasta aynı zamanda inhale kortikosteroidler, lökotrien reseptör antagonistleri gibi optimal anti inflamatuvar tedavi de almalıdır.
Xorlac Şurup 7–8 saatlik bir etki süresine sahiptir, bu nedenle önerilen minimum dozaj aralığı 7 saattir.
Yetişkinler ve 12 yaş ve üzeri çocuklar:
Başlangıç dozu günde 3 kez 2×5 mL, gerekli ise günde 3 kez 3×5 mL’ye arttırılabilir
Çocuklarda kullanımı (6 yaş ve 12 yaş arası):
Günde üç kez 0,075 mg (0,25 mL)/kg vücut ağırlığı; günde üç kez 15 mL’lik doz aşılmamalıdır.
XORLAC 6 yaş altında kullanılmamalıdır.
Uygulama şekli:
Oral olarak alınır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Veri yoktur.
Pediyatrik popülasyon:
6–12 yaş arası çocuklarda günde üç kez 0,075 mg (0,25 mL)/kg vücut ağırlığı; günde üç kez 15 mL’lik doz aşılmamalıdır.
6 yaş altında kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Erişkinler ile aynı doz verilir.
4.3 kontrendikasyonlar
Bileşiminde bulunan maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.
4.4 özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Tüm B2-agonistlerinde olduğu gibi, tirotoksikozlu hastalarda dikkatli olunmalıdır.
XORLAC’da dahil, sempatomimetik ilaçlarla kardiyovasküler etkiler görülebilir. Pazarlama sonrası deneyim ve yayınlanmış literatürde, nadir olarak beta agonistlerle ilişkili bazı
miyokardiyal iskemi vakaları mevcuttur.
B2-agonistlerin pozitif inotropik etkisine bağlı olarak, bu ilaçlar hipertrofik kardiyomiyopatili hastalarda kullanılmamalıdır.
XORLAC alan ve ağır kalp yetmezliği mevcut olan hastalar (örn. iskemik kalp hastalığı, aritmi veya ağır kalp yetmezliği) göğüs ağrısı veya kalp hastalığının kötüleşmesine ilişkin başka belirtiler yaşarlarsa, tıbbi yardım almaları gerektiği konusunda uyarılmalıdırlar.
Dispne ve göğüste ağrı gibi belirtiler gerek solunum sistemi gerekse kardiyovasküler sistem kaynaklı olabileceğinden dikkatli şekilde değerlendirilmelidir.
B2-agonistlerinin hiperglisemik etkileri nedeniyle, diyabetli hastalarda başlangıç döneminde kan şekeri daha sık aralıklarla kontrol edilmelidir.
B2-agonist tedavisi, potansiyel ağır hipokalemiye yol açabilir. Hipoksi bu riski arttırabileceğinden, özellikle ağır akut astım nöbetlerinde dikkatli olunmalıdır. Uygulanan ek tedaviler hipokalemik etkiyi güçlendirebilir (Bkz. Bölüm 4.5). Bu tür durumlarda, serum potasyum düzeyinin izlenmesi önerilir.
P2-agonistlerle idame tedavisi gerektiren inatçı astımı olan hastalara, aynı zamanda inhale kortikosteroidler, lökotrien reseptör antagonistleri gibi optimal anti-inflamatuvar tedaviler de uygulanmalıdır. Bu hastalara, semptomlar azalsa dahi, XORLAC tedavisine başlandıktan sonra anti-inflamatuvar tedaviye devam etmeleri söylenmelidir. Semptomların devam etmesi veya P2-agonist tedavisinin artırılmasının gerekmesi altta yatan hastalığın kötüleştiğini gösterir ve bu durumda tedavi yeniden değerlendirilmelidir. Astımın şiddetli alevlenmeleri acil olarak tedavi edilmelidir.
Tokoliz
Oral kısa etkili p- agonistler, preterm eylemin akut tokolizinde ve uterus kaslarının gevşemesinde kalıcı etkinliğin devamını sağlamamasına karşılık kullanım sürecinde artan, annede miyokardial infarktüs, pulmoner ödem ve bebekte kardiyomegali gibi ölümcül kardiyovasküler olaylar ile ilişkili bulunmuştur. Bu nedenle oral formülasyonların bu endikasyonlarda yararları riskleri karşılayamadığı için oral kısa etkili p- agonistler hiçbir obstetrik endikasyonda kullanılmamalıdır.
XORLAC sorbitol içermektedir. Nadir kalıtımsal fruktoz intolerans problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
XORLAC metil paraben ve propil paraben içerdiğinden dolayı alerjik reaksiyonlara (muhtemelen gecikmiş) neden olabilir.
4.5 diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Beta-reseptör blokerler (göz damlaları dahil), özellikle selektif olmayanlar (propranolol gibi), beta-agonistlerin etkisini kısmen ya da tamamen ortadan kaldırabilir. Bu nedenle XORLAC formülasyonları ve non-selektif beta-blokerler beraber verilmemelidir. XORLAC, diğer sempatomimetikleri kullanan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Halojenli anestezikler
Kardiyak aritmi riskini artırdığından p2-agonistleri ile tedavi sırasında halotan anestezisi uygulanmamalıdır. Diğer halojene anestezikler, p2-agonistlerle birlikte dikkatli şekilde kullanılmalıdır.
Potasyum kaybına neden olan ajanlar ve hipokalemi
Beta-agonistlerin hipokalemik etkisinden dolayı, XORLAC ile diüretikler, metil ksantin ve kortikosteroidler gibi hipokalemi riskini yükselttiği bilinen serum potasyum kaybına neden olan ajanların eşzamanlı kullanımında dikkatli olunmalı ve özellikle hipokalemiden kaynaklanan kardiyak aritmi riski artışı göz önüne alınarak dikkatli bir risk-yarar değerlendirmesinden sonra uygulanmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4). Hipokalemi ayrıca digoksin toksisitesi için predispozan bir faktördür.
4.6 gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: b
Veri yoktur.
Hayvanlarda ve insanlarda herhangi bir teratojenik etki saptanmamışsa da, gebeliğin ilk üç ayında dikkatli olunması önerilir.
Astım ve diğer pulmoner hastalıklar için oral beta2-agonistleri ile gerçekleştirilen idame tedavisi, potansiyel tokolitik etkisi nedeniyle hamileliğin sonrasında dikkatle kullanılmalıdır.
Terbütalin süte geçer, ancak terapötik dozlarda bebek üzerinde herhangi bir etki göstermesi beklenmez.
B2-agonist tedavisi uygulanan annelerin prematür yenidoğan bebeklerinde geçici hipoglisemi görüldüğü bildirilmiştir.
Veri yoktur.
4.7 araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
XORLAC, araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemez.
4.8 i̇stenmeyen etkileryan etkilerin şiddeti alınan doza ve uygulama yoluna bağlıdır. yan etkilerin çoğu sempatomimetik aminlere özgü etkilerdir. bu etkilerin çoğunluğu, tedavinin ilk 1-2 haftası içinde kendiliğinden kaybolur.
Önerilen dozlarda kullanıldığında yan etkilerin görülme sıklığı düşüktür.
Listelenen advers etkiler organ sistemlerine ve sıklıklarına göredir.
Sıklık şöyle tanımlanabilir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Bağışıklık sistemi hastalıkları
BilinmiyorA: Anjiyoödem, bronkospazm, hipotansiyon ve kolaps dahil aşırı duyarlılık reaksiyonları
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Y aygın: Hipokalemi (Bkz. Bölüm 4.4)
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Uyku bozuklukları ve ajitasyon, hiperaktivite, sinirlilik ve huzursuzluk gibi davranış bozuklukları
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Tremor, baş ağrısı
Kardiyak hastalıklar
Yaygın: Taşikardi, palpitasyonlar
Bilinmiyor: Kardiyak aritmiler, örn. atriyal fibrilasyon, supraventriküler taşikardi ve ekstrasistoller, miyokardiyal iskemi (Bkz. Bölüm 4.4)
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Periferik vazodilatasyon
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor: Paradoksikal bronkospazm*
Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Bulantı, ağız ve boğazda iritasyon
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Ürtiker, döküntü
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları#
Yaygın: Kas spazmları
# Birkaç hasta gerginlik hissetmiştir; bu da kas iskelet sistemine etkiler sebebiyledir ve merkezi sinir sistemi uyarılmasından kaynaklanmamaktadır.
A Pazarlama sonrası deneyimde spontan olarak rapor edilmiş ve bu sebeple yaygınlık bilinmiyor olarak nitelendirilmiştir.
* İnhalasyon yoluyla kullanımdan hemen sonra bilinmeyen mekanizmalarla seyrek vakalarda, hırıltı ile birlikte paradoksikal bronkospazm gelişebilir. Bu durum acilen hızlı etki eden bir bronkodilatör ile tedavi edilmelidir. XORLAC tedavisine son verilmeli ve değerlendirme sonrasında alternatif bir tedaviye başlanmalıdır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (; e-posta: ; tel: 08003140008; Faks:03122183599).
4.9 doz aşımı ve tedavisi
Bulgu ve belirtiler: Baş ağrısı, anksiyete, tremor, bulantı, tonik kas krampları, palpitasyon, taşikardi ve kardiyak aritmiler. Bazen kan basıncında düşme görülebilir.
Laboratuvar bulguları: Bazen hipokalemi, hiperglisemi ve laktik asidoz gelişebilir. Ö2-agonistler, potasyumun redistribüsyonu sonucu hipokalemiye yol açabilir.
Tedavi:
Genellikle hiçbir tedavi gerekli değildir.
Yüksek miktarlarda terbütalin sülfat alındığından kuşkulanılıyorsa aşağıdaki önlemlere başvurulabilir:
Hafif ve orta vakalar: Doz azaltılmalıdır.
Şiddetli vakalar: Mide lavajı uygulanır, aktif karbon verilir. Asit-baz dengesi, kan şekeri ve elektrolit düzeyleri kontrol edilir. Kalp hızı, kalp ritmi ve kan basıncı izlenir. Metabolik değişimler düzeltilmelidir.
Hemodinamik bozulmaya neden olan aritmilerin tedavisi için kardiyoselektif bir beta-bloker (örn. metoprolol) tavsiye edilir. Beta-reseptör blokeri, endokrin bronkokonstriksiyon olasılığı nedeniyle, bronkospazm öyküsü olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. B2-agonist etkiye bağlı olarak periferik damar direnci, kan basıncında belirgin bir düşmeye neden olacak kadar azalırsa, volüm genişletici verilmelidir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1 farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Selektif Iİ2– adrenoreseptör agonisti, ATC kodu: R03CC03
Terbütalin, aşağıdaki farmakolojik etkilere sahiptir. bir selektif (’>2 adrenerjik stimülandır.
Akciğerde: Mukosiliyer klirenste artan bronkodilatasyon: ödemin baskılanması ve antialerjik etkiler. İskelet kasında: Na+/K+ transportunun uyarımı, ayrıca yavaş kasılan kastaki subtetanik kasılmaları baskılar. Uterus kasında: Uterus kasılmalarının inhibisyonu. Santral sinir sisteminde: Molekülün yüksek hidrofilik doğasından ötürü, terapötik dozlarda kan-beyin bariyerine düşük penetrasyon. Kardiyovasküler sistemde: Terbütalin uygulanması periferik arterlerde ve kalpte p-reseptörleri aracılığıyla kardiyovasküler etkilere sebep olur. Örneğin; sağlıklı deneklerde subkutan enjekte edilmiş 0,25–0,5 mg, kalp atış hızında artış ve daha büyük strok hacminden dolayı; kardiyak çıkışta bir artışla bağlantılıdır (Kontrol grubu üzerinden %85’e kadar.) Kalp atış hızındaki artış muhtemelen periferik rezistansta bir düşüş üzerinden gerçekleşen refleks taşikardi ve ilacın direkt pozitif kronotropik etkisinin bir kombinasyonu nedeniyledir.5.2 farmakokinetik özellikler
İnsanlardaki temel parametreler terapötik dozlarda İ.V. ve oral uygulamalardan sonra elde edilmiştir.
İ.V. tek doz
Dağılım hacmi: 114 L
Toplam vücut klirensi: 213 mL/dak
Ortalama kalış süresi: 9 saat
Renal klirensi: 149 mL/dak (erkeklerde)
Oral doz
Renal klirens: 1,925 mL/dak (erkeklerde)
Renal klirens: 2,32 mL/dak (kadınlarda)
İV uygulamadan sonra elde edilen plazma zaman/konsantrasyon eğrisi hızlı bir dağılım fazı, orta dereceli bir eliminasyon fazı ve geç bir eliminasyon fazı ile karakterizedir.
Terminal yarılanma ömrü (t 1/2) tek veya çoklu doz uygulamasından sonra belirlenmiştir (ortalama değerler 16–20 saat arasındadır)
Emilim:
Terbütalin sülfat, ince bağırsak duvarında ve karaciğerde büyük oranda ilk geçiş metabolizmasına uğrar. Biyoyararlanımı yaklaşık %10’dur ve terbütalin aç karnına alındığında yaklaşık %15’e yükselir.
Dağılım:
Maksimum terbütalin plazma konsantrasyonuna 3 saat içinde ulaşılır.
Biyotransformasyon:
Oral uygulamadan sonra ana metaboliti olan sülfat konjugatı ve bazı glukoronid konjugatı idrarda bulunabilir.
Eliminasyon:
Terbütalin sülfat konjugatı ve kısmen glükuronid konjugatı olarak atılır.
5.3 klinik öncesi güvenlilik verileri
Terbütalinin toksikoloji çalışmalarında görülen en önemli toksik etkisi, fokal miyokardiyal nekrozudur. Bu tür kardiyotoksisite çok iyi bilinen bir sınıf etkisidir ve terbütalinin etkisi, diğer beta-reseptör agonistlerinin etkisine benzer ya da daha hafiftir.
Sıçanlarda, benign uterus leiomyomu insidansında bir artış gözlenmiştir. Bu etki, p–agonistlerine yüksek dozlara uzun süre maruz kaldıktan sonra kemirgenlerde gözlenen bir sınıf etkisi olarak ele alınmıştır.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1 yardımcı maddelerin listesi
Sorbitol (E420)
Sodyum CMC
Metil paraben (E218)
Propil paraben (E216)
Sodyum sakkarin
Sitrik asit
Frambuaz esansı
Eritrosin
Distile su
6.2 geçimsizlikler
Mevcut değildir.
6.3 Raf ömrü
6.3 Raf ömrü24 ay
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler
6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5 ambalajın niteliği ve içeriği
Karton kutuda, 100 mL’lik amber renkli cam şişede, 2,5–5–7,5 ve 10 mL’lik ölçek ve kullanma talimatı ile birlikte sunulmaktadır.
6.6 beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
BİLİM İLAÇ SAN. ve TİC. A.Ş.
80670 Maslak-İSTANBUL
8. ruhsat numarasi
148/8
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇ / ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 05.05.1989
Ruhsat yenileme tarihi: