Ilac kullanma talimatı Ana menüyü aç

XENABİ FORTE 120 MG KAPSÜL - kisa ürün bi̇lgi̇si̇

Etken madde içeren ilaçlar :

ATC kodu:

Dostupné balení:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ - XENABİ FORTE 120 MG KAPSÜL

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi

XENABİ FORTE 120 mg kapsül

2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m

Etkin madde: Her bir kapsül etkin madde olarak 120 mg orlistat içerir.

Yardımcı maddeler:

Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

3. farmasöti̇k form

Kapsül

Opak turkuaz başlıklı ve opak turkuaz gövdeli, beyaz granül içeren, sert kapsül

4. kli̇ni̇k özelli̇kler

4.1 terapötik endikasyonlar

XENABİ FORTE, obez veya aşırı kilolu ve buna bağlı başka hastalıkları da olan hastaların tedavisinde hafif düşük kalorili bir diyetle birlikte endikedir.

4.2 pozoloji ve uygulama şeklistandart doz

XENABİ FORTE’un önerilen dozu her ana öğünle birlikte (yemek sırasında veya en fazla bir saat sonrasında) 120 mg’lık bir kapsüldür. Eğer bir öğün atlandı ise veya yemekte yağ alınmadıysa, XENABİ FORTE dozu atlanabilir. Hastanın, beslenmesinde dengeli ve kalorisinin yaklaşık %30’unu yağlardan alan, hafif düşük kalorili bir diyet uyguluyor olması gerekir. Günlük yağ, karbonhidrat ve protein alımı üç ana öğüne dağıtılmalıdır. Günde üç kez 120 mg’ın üzerindeki dozlarda XENABİ FORTE kullanımıyla ek bir yarar sağlanmamıştır.

Uygulama şekli

Kapsül bütün olarak, yeterli miktarda sıvı ile yutulmalıdır (örneğin bir bardak su ile).

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Orlistatın etkisi karaciğer ve/veya böbrek yetmezliği olan hastalarda çalışılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon:

Orlistatın etkisi 12 yaşın altındaki çocuklarda çalışılmamıştır.

Geriyatrik popülasyon:

Geçerli değildir.

4.3 kontrendikasyonlar

XENABİ FORTE kronik malabsorpsiyon sendromu olan hastalarda, kolestazı olanlarda, emziren annelerde ve orlistat veya kapsülde bulunan diğer maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olan kişilerde kontrendikedir.

4.4 özel kullanım uyarıları ve önlemleri

4 yıla kadar sürdürülen uzun süreli çalışmalarda orlistat tedavisi gören hastaların büyük çoğunluğunda A, D, E, K vitaminleri ve beta-karoten düzeyleri normal sınırlarda kalmıştır. Yeterli beslenmenin sağlanması için bir multivitamin desteği düşünülmelidir. Hastaların diyetle ilgili önerilere uymaları tavsiye edilmelidir (Bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli). Orlistat fazla miktarda yağ içeren bir diyetle birlikte alındığı takdirde (örn. günde 2000 kcal ve kalorinin %30’dan fazlasını yağdan alan bir diyette, 67 g’ın üzerinde yağ vardır) gastrointestinal yan etki (Bkz. 4.8 İstenmeyen etkiler) olasılığı artabilir. Alınan günlük yağ üç ana öğüne bölünmelidir. Orlistat çok fazla yağ içeren bir öğünle birlikte alındığında, gastrointestinal yan etkiler artabilir.

Tip 2 diyabet hastalarında, orlistat ile sağlanan kilo kaybı, metabolik kontrolde de düzelmeye eşlik eder; bu durum hipoglisemik ilaçların (örn. sülfonilüreler) dozunu azaltmaya olanak sağlayabilir ya da azaltılmasını gerektirebilir.

Orlistat ile birlikte alındığında, siklosporin plazma seviyesinde azalma gözlenmiştir. Bu nedenle, siklosporin ile birlikte orlistat kullananlarda siklosporin plazma seviyelerinin normalden daha sık aralıklarla gözlenmesi önerilmektedir (Bkz.4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).

Eş zamanlı olarak oral antikoagülan tedavisi gören hastalarda pıhtılaşma parametreleri izlenmelidir.

Orlistat tedavisi sırasında oral amiodaron kullanımı amiodaron ve dezetilamiodarona sistemik maruziyette % 25–30’lik bir azalma göstermiştir. Amiodaronun farmakokinetiğinin kompleks olmasından dolayı, bu durumun klinik etkisi

bilinmemektedir. Düzenli amiodaron tedavisi gören hastalarda orlistat tedavisine başlanmasının etkisi araştırılmamıştır. Amiodaronun terapötik etkisinde bir azalma görülebilir.

Orlistat kullanımıyla ilgili olarak rektal kanama rapor edilmiştir. Semptomların şiddetli ve/veya kalıcı olması durumunda, bu durum daha fazla araştırılmalıdır.

Şiddetli diyare, oral kontrasepsiyon yöntemlerinin başarısız olmasına neden olabilir. Bu durumu engellemek için ilave bir kontraseptif yöntemin kullanılması önerilmektedir.

Kronik böbrek yetersizliği ve/veya sıvı kaybı olan hastalarda orlistat kullanımı, hiperoksalüri ve oksalat nefropatisi ile ilişkilendiri­lebilir.

Nadiren hipotiroidizm ve/veya düşük ölçüde kontrol edilebilen hipotiroidizm meydana gelebilir. Bu durumun mekanizması kanıtlanmamış olmakla birlikte, iyot tuzlarının ve/veya levotiroksin absorbsiyonunun azalmasına bağlanabilir.

Antiepileptikler: Orlistat antiepileptik ilaçların absorbsiyonunu azaltarak antikonvülsan tedavinin etkisini değiştirebilir ve konvülsiyonlara neden olabilir.

Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.

4.5 diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Farmakokinetik araştırmalarda amitriptilin, atorvastatin, biguanidler, digoksin, fibratlar, fluoksetin, losartan, fenitoin, oral kontraseptifler, fentermin, pravastatin, varfarin, uzun sürede salınan nifedipin, yavaş salınan nifedipin, sibutramin veya alkol ile etkileşme görülmemiştir.

Ancak, varfarin veya diğer oral antikoagülanlar orlistat ile birlikte kullanıldığında, uluslararası normalleştirilmiş oran (International Normalized Ratio; INR) izlenmelidir. Orlistat ile birlikte verildiklerinde D, E vitamini ve beta-karoten emiliminde azalma gözlenmiştir. Eğer bir multivitamin desteği önerilmişse, orlistat alındıktan en az iki saat sonra veya yatmadan önce kullanılmalıdır.

Orlistat ile birlikte alındığında, siklosporin plazma seviyesinde azalma gözlenmiştir. Bu nedenle, siklosporin ile birlikte Orlistat kullananlarda siklosporin plazma seviyelerinin normalden daha sık aralıklarla gözlenmesi önerilmektedir (Bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

Orlistat tedavisi sırasında oral amiodaron kullanımı amiodaron ve dezetilamiodarona sistemik maruziyette % 25–30’lik bir azalma gösterilmiştir (Bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Amiodaronun farmakokinetiğinin kompleks olmasından dolayı, bu durumun klinik etkisi bilinmemektedir. Düzenli amiodaron tedavisi gören hastalarda orlistat tedavisine başlanmasının etkisi araştırılmamıştır. Amiodaronun terapötik etkisinde bir azalma görülebilir.

Farmakokinetik etkileşim çalışmaları olmamakla birlikte, orlistatın akarboz ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.

Oral kontraseptifler ile orlistat arasında etkileşimin olmadığı spesifik ilaç-ilaç etkileşim çalışmalarında gösterilmiştir. Bununla birlikte orlistat, bazı bireysel olgularda oral kontraseptiflerin biyoyararlanımını dolaylı yoldan azaltarak, beklenmeyen gebeliklere neden olabilir. Şiddetli diyare olması durumunda ilave bir kontraseptif yöntem önerilmektedir.

Orlistat ve antiepileptik ilaçlarla eş zamanlı olarak tedavi edilen hastalarda konvülsiyonlar rapor edilmiştir. Doğrusal bir ilişki saptanmamış olmakla birlikte hastalar, konvülsiyonların sıklığı ve/veya şiddetinde herhangi bir değişiklik bakımından izlenmelidir.

4.6 gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: b

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (kontrasepsiyon)

Klinik veri bulunmamaktadır.

Gebelikdönemi

Orlistat’ın gebelik döneminde kullanımına dair klinik veri bulunmamaktadır.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ embriyonal/ fetal gelişim/ doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. kısım 5.3).

XENABİ FORTE’un gebelik döneminde kullanımı tavsiye edilmez.

Laktasyon dönemi

Orlistat’ın insan sütüne geçip geçmediği bilinmediğinden, XENABİ FORTE emzirme süresi boyunca kontrendikedir.

Üreme yeteneği / Fertilite

Veri bulunmamaktadır.

4.7 araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Ürünün farmakolojik özellikleri ve farmakovijilans verilerine dayanılarak, XENABİ FORTE’un, araç ve makine kullanımı üzerine etkisi olduğuna dair kanıt bulunmamaktadır.

4.8 i̇stenmeyen etkiler

Orlistat ile görülen advers reaksiyonlar büyük ölçüde gastrointestinal sistem ile ilgilidir.

Orlistat kullanım süresi uzadıkça advers olayların insidansı azalmaktadır.

İstenmeyen etkilerin görülme sıklığı aşağıdaki şekilde derecelendiril­miştir.

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki veriler ile tahmin edilemiyor)

İstenmeyen etkiler tüm sıklık gruplarında azalan ciddiyet sırasına göre verilmiştir.

Aşağıdaki istenmeyen etkiler tablosu, 1 ve 2 yıl süreli klinik çalışmalarda (tedavinin ilk yılında) > %2 sıklığında ve plasebo insidansının > %1 üzerinde meydana gelen advers olaylara dayanmaktadır:

Sistem organ sınıfı

Advers reaksiyon/olay

Sinir sistemi bozuklukları

Çok yaygın:

Baş ağrısı

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

Çok yaygın:

Yaygın:

Üst solunum yolu enfeksiyonu Alt solunum yolu enfeksiyonu

Gastrointestinal hastalıklar

Çok yaygın:

Yaygın:

Karında ağrı/rahatsızlık hissi Rektumdan yağlı lekelenme Gazla birlikte sızıntı Ani dışkılama gereksinimi Yağlı dışkı

Şişkinlik

Sıvı dışkı

Yağlı dışkılama

Defekasyon sıklığında artış

Rektumda ağrı/rahatsızlık hissi Yumuşak dışkı

Dışkı kaçırma

Karın şişliği*

Diş ve dişeti rahatsızlıkları

Böbrek ve üriner sistem hastalıkları

Yaygın:

İdrar yolu enfeksiyonu

Metabolizma ve beslenme bozuklukları

Çok yaygın:

Hipoglisemi*

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Çok yaygın:

İnfluenza

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar

Yaygın:

Bitkinlik

Üreme sistemi ve meme hastalıkları

Yaygın:

Menstrüel düzensizlik

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın:

Anksiyete

*Obez tip II diyabet hastalarında > %2 sıklığında ve plasebo insidansının > %1 üzerinde meydana gelen ve tek tedaviye özgü advers olaylar

4 yıllık klinik çalışmadaki advers olayların genel dağılımı ile birlikte, 1. yılda oluşan ve 4 yıllık sürede yıldan yıla azalan gastrointestinal sistem ile ilişkili advers olayların toplam

insidansı, 1 ve 2 yıllık çalışmalarda rapor edilenlerle benzer olmuştur.

Aşağıdaki tablodaki istenmeyen etkiler pazarlama sonrası spontan raporlara dayanmakta olup sıklıkları bilinmemektedir.

Sistem organ sınıfı

Advers olay

Ölçülen parametrelere etkisi

Karaciğer transaminazlarında ve alkalen fosfatazda artış

Protrombin düşüşü, INR artışı ve antikoagülan tedavisi alan hastalarda, tedavi dengesinin orlistat ile ilişkili olarak bozulması sonucu kanda hemostatik parametrelerde değişiklikler

(Bkz. Bölüm 4.4.ve 4.5)

Gastrointestinal hastalıklar

Rektal kanama Divertikülit Pankreatit

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Büllöz döküntü

İmmün sistem hastalıkları

Hipersensitivite (örneğin kaşıntı, döküntü, ürtiker, anjioödem, bronkospazm ve anafilaksi)

Hepatobilier hastalıklar

Kolestaz

Ciddi olabilen hepatit

Renal ve üriner sistem hastalıkları

Oksalat nefropatisi

Orlistat ve antiepileptik ilaçlarla eş zamanlı olarak tedavi edilen hastalarda konvülsiyonlar rapor edilmiştir (Bkz. 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekileri).

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (; e-posta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9 doz aşımı ve tedavisi

Normal ağırlıktaki deneklerde ve obez hastalarda orlistat’ın 800 mg’lık tek dozları ve günde üç kez verilen 400 mg’lık çoklu dozları, 15 gün boyunca uygulanmış ve önemli 6/10

bir advers bulguya rastlanmamıştır. Ek olarak günde üç kez 240 mg’lık dozlar obez hastalara yan etkilerde belirgin bir artışa rastlanmadan 6 ay uygulanmıştır.

Pazarlama sonrasında bildirilen orlistat doz aşımı vakalarının advers etkileri, tavsiye edilen dozlarda bildirilen advers etkilere benzerdir.

XENABİ FORTE’un belirgin bir aşırı dozunun alınması halinde hastanın 24 saat gözlem altında tutulması önerilir. İnsan ve hayvan çalışmalarına dayanılarak orlistatın lipaz inhibisyonu etkisi ile ilgili olabilecek sistemik etkilerin hızla geri dönmesi beklenir.

5. farmakoloji̇k özelli̇kler

5.1 farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Periferik etkili antiobezite ürünleri

ATC kodu: A08AB01

Etki mekanizması:

Orlistat, gastrointestinal lipazların güçlü, spesifik, geri dönüşlü ve uzun etkili inhibitörüdür. Tedavi edici etkisini, mide ve ince barsak lümenindeki gastrik ve pankreatik lipazların aktif bölgesinde yer alan serin ile kovalan bağ oluşturarak gösterir. Böylece inaktive olan enzim, besinlerle trigliserid olarak alınan yağları, emilebilen serbest yağ asitleri ve monogliseridlere hidrolize edemez. Sindirime uğramayan trigliseridler emilemezler ve buna bağlı kalori azalmasıyla da kilonun kontrol altında tutulmasında olumlu bir etki sağlanır.

Dışkıda yağ ölçümlerine dayanılarak orlistat’ın etkisinin dozun uygulanmasından 24 ila 48 saat sonra görüldüğü saptanmıştır. Tedavinin kesilmesinden sonraki 48 ila 72 saat içinde dışkıdaki yağ miktarı tedaviden önceki düzeylere döner.

Etkinlik/Klinik Çalışmalar

Obez Yetişkinler

Klinik çalışmalar orlistat’ın kilo kaybını tek başına diyetle elde edilenden daha fazla arttırdığını kanıtlamıştır. Kilo kaybı tedaviye başladıktan 2 hafta sonra belirgindir ve 612 haftalık bir süre boyunca tek başına diyete cevap vermeyen bireylerde dahi devam eder. 2 yıl boyunca, obezite ile ilgili metabolik risk faktörlerinde istatistiksel olarak dikkate değer düzelmeler ve ayrıca vücut yağında plaseboya kıyasla dikkate değer düzelmeler gözlemlenmiştir. Orlistat aynı zamanda tekrar kilo alımını engellemede de etkilidir, yaklaşık olarak hastaların yarısı kaybettikleri kilonun %25’inden daha fazlasını geri almamışlardır ve hastaların yarısı da hiç kilo almamış veya kilo kaybetmeye devam etmişlerdir.

Tip 2 Diyabetli Obez Hastalar

6 aydan 1 yıla kadar sürdürülen klinik çalışmalar, tip 2 diyabetli aşırı kilolu veya obez hastaların tek başına diyet yapan hastalara kıyasla çok daha fazla kilo kaybettiklerini göstermiştir. Ayrıca bu çalışmalar, kilo kaybının birincil olarak vücut yağının azalmasına bağlı olduğunu da göstermiştir.

İlave olarak, antidiyabetik ilaç kullanmalarına rağmen, hastaların ortalaması tedaviye başlamadan önce kötü glisemik kontrollere sahiptirler ancak orlistat tedavisini takiben glisemik kontrolde istatistiksel olarak dikkate değer (ve klinik olarak anlamlı) düzelmeler göstermişlerdir. Ayrıca antidiyabetik ilaç kullanımı azalmış, insülin seviyeleri düşmüş ve azalan insülin direnci belirgin olmuştur.

Obez Hastalarda Tip 2 Diyabet Başlamasında Gecikme

4 yıl boyunca yürütülen bir klinik çalışma, orlistatın dikkate değer bir şekilde tip 2 diyabet başlaması riskini plasebo ile karşılaştırıl­dığında %37 oranında azalttığını göstermiştir. Glukoz toleransı zayıflamış sınırda olan hastalarda risk azalması yaklaşık %45’dir. İlave olarak, kilo kaybı plasebo grubuna kıyasla orlistat grubunda dikkate değer oranda fazladır ve 4 yıllık çalışma periyodu süresince de korunmuştur. Ayrıca orlistat tedavisi gören hastalar plaseboya kıyasla metabolik risk faktörlerinde anlamlı azalma göstermiştir.

Obez Adolesanlar

1 yıl boyunca sürdürülen klinik çalışmalar, vücüt kitle indeksi (VKİ) yüksek olan adolesanların orlistat ile tedavi edildiklerinde VKİ’lerinin plasebo grubu ile karşılaştırıl­dığında azaldığını göstermiştir.

Ayrıca plasebo ile karşılaştırıl­dığında orlistat grubundakilerin yağ kütlesi azalmış, bel ve kalça çevresi dikkate değer bir şekilde küçülmüştür. Diyastolik kan basıncı plasebo grubuna kıyasla dikkate değer oranda azalmıştır.

5.2 farmakokinetik özellikler

Emilim :

Normal kilolu ve obez gönüllülerde orlistat emilimi çok düşüktür. Orlistatın tek doz 360 mg oral uygulanmasından sonra, değişmemiş orlistat plazma konsantrasyonu hemen hemen ölçülemeyecek düzeydedir (<5 ng/ml).

Genel olarak tedavi edici dozlarda uzun süre uygulandığında, değişmemiş orlistat plazmada nadiren saptanmış ve konsantrasyonunun çok düşük olduğu (<10 ng/ml veya 0.02 ııM) görülmüştür. Önemsiz miktardaki emilimi ile uyumlu olarak, vücutta biriktiğine dair hiçbir veri elde edilmemiştir.

Dağılım :

İlaç çok az emildiğinden dağılım hacmi saptanamamıştır. Orlistat in vitro plazma proteinlerine >%99 oranında bağlanır (bağlandığı başlıca proteinler lipoproteinler ve albümindir). Orlistatın eritrositlere dağılımı çok düşük düzeydedir.

Biyotransforma­syon:

Hayvan çalışmalarına dayanarak, orlistat metabolizmasının başlıca presistemik olduğu görülmüştür. Obez hastalarda yapılan bir çalışmada, uygulanan dozun çok az bir miktarının sistemik emilimi sonrasında, plazmada tespit edilen toplam radyoaktivitenin yaklaşık %42’sinden iki ana metabolitin sorumlu olduğu saptanmıştır. Bu metabolitlerin lipaz inhibitör etkinlikleri çok düşüktür (sırası ile orlistattan 1000 ve 2500 kat düşük).

Düşük inhibitör etkinlik ve tedavi edici dozun tespit edilen plazma düzeyinin çok düşük olması (sırası ile ortalama 26 ng/ml ve 108 ng/ml) gözönüne alınarak, bu metabolitler farmakolojik olarak önemsiz kabul edilir.

Eliminasyon:

Normal ağırlıkta ve obez gönüllülerde yapılan çalışmalarda emilmemiş ilacın dışkı ile atılmasının ana atılım yolu olduğu saptanmıştır. Uygulanan dozun yaklaşık %97’si dışkı ile atılmakta ve bunun da %83’ü değişmemiş orlistatdan oluşmaktadır.

Total orlistatla bağlantılı maddelerin kümülatif renal ekskresyonu verilen dozun %2’sinden azdır. Tam ekskresyona (dışkı ve idrar) ulaşma süresi 3 ila 5 gündür. Orlistatın dağılımı obez gönüllülerde normal ağırlıktakilere benzemektedir. Orlistat ve iki ana metaboliti safra ile atılır.

Özel popülasyonlarda farmakokinetik:

Pediyatrik hastalarda orlistatın ve metabolitlerinin (M1 ve M3), plazma konsantrasyon­larının aynı dozlarda yetişkinlerde bulunan değerler ile karşılaştırıl­dığında benzer olmuştur. Günlük fekal yağ atılımı yiyeceklerle alınanın sırasıyla orlistat ve plasebo grubunda %27’si ve %7’si olmuştur.

5.3 klinik öncesi güvenlilik verileri

Preklinik data, farmakolojik güvenlik, tekrarlayan doz toksisitesi, genototoksisite, karsinojenik potansiyel ve üreme toksisitesi açısından yapılan normal çalışmalarda, insanlar için özel bir tehlike ortaya çıkarmamıştır.

Teratojenite: Hayvan üreme çalışmalarında teratojenik etki gözlenmemiştir. Hayvanlarda teratojenik etki olmadığından, insanlarda malformatif etki beklenmez.

6. farmasöti̇k özelli̇kler

6.1 yardımcı maddelerin listesi

Mikrokristalin selüloz

Sodyum nişasta glikolat (Tip A)

Povidon K 30

Sodyum lauril sülfat

Mikronize talk.

Jelatin kapsül:

İndigo Karmin-FD&C Mavi 2

Titanyum dioksit

Jelatin

6.2 geçimsizlikler

Geçerli değildir.

6.3 raf ömrü

24 ay.

6.4 Saklamaya yönelik özel uyarılar

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.

6.5 ambalajın niteliği ve içeriği

Kutuda, PVC/PE/PVDC Al blisterlerde. 21, 42, 84 kapsüllük ambalajlarda.

6.6 beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. ruhsat sahi̇bi̇

Avixa İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.

İkitelli Osb Mahallesi YTÜ İkitelli Teknopark Sk.

YTÜ Teknopark Apt. No: 1/224

Başakşehir/İstanbul

Tel : (0212) 429 03 33/34

Faks: (0212) 429 03 32

8. ruhsat numarasi

2019/333

9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇

İlk ruhsat tarihi: 12.07.2019

Ruhsat yenileme tarihi: