KISA ÜRÜN BİLGİSİ - TRANSAMINE %5 A/H IV/IM ENJEKSİYONLUK ÇÖZELTİ
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
Transamine % 5 a/h IV/IM Enjeksiyonluk Çözelti
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Traneksamik asit 250*1 mg/5 mL
*1 : % 100 potens üzerinden hesaplanmıştır.
“Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız”.
3. farmasöti̇k form
Enjeksiyonluk çözelti içeren ampul.
Renksiz, kokusuz, temiz, berrak sıvı.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Traneksamik asit, özellikle plazminojen aktivatörlerinden zengin veya endokrin etkiler altındaki dokularda oluşan kanamalarda ya da travmaları takiben ortaya çıkan lokal veya jeneralize primer hiperfibrinolize bağlı hemorajiler ile sekonder hemoraji riski olan durumlarda endikedir.
Jinekoloji alanında kullanım:
Primer menoraji, rahim-içi araç (RİA) uygulaması veya gebelikte görülen kanamalar ile servikal konizasyon da dahil olmak üzere uterus veya vajina ameliyatlarından sonraki kanamalar.
Kulak-Burun-Boğaz alanında kullanım:
Epistaksis ve diğer lokal kanamalar, ameliyat sonrası (örn. tonsilektomi) kanamalar.
Üroloji alanında kullanım:
Prostatektomİ ve diğer ürogenital ameliyatlar sırasında veya sonrasındaki kanamalar, prostat hipertrofisine bağlı hematüri, prostat kanseri ve hemorajik sistit (radyoterapiye sekonder).
Cerrahi alanında kullanım:
Göğüs-kalp-damar cerrahisi, ortopedik cerrahi ve mide ameliyatlarındaki hiperfibrinolitik kanamalar.
îç Hastalıkları alanında kullanım:
Mide ve duodenumdaki erozif kanamalarda tedaviye ek olarak, karaciğer siroz ve kanserlerindeki kanamalar, destrüktif akciğer hastalıklarındaki hemoptizi, herediter anjiyonörotik ödemi olan hastalarda uzun dönemli profilaksi, hemofili hastalarında ve trombolitik tedavide görülen kanama komplikasyonları.
Göz Hastalıkları alanında kullanım:
Travmatik hifema.
Diş Hekimliği alanında kullanım:
Diş çekimleri (özellikle hemofildi hastalarda).
Diğer:
Traneksamİk asit, ayrıca; streptokinaz, ürokinaz veya doku plazminojen aktivatörü (tPA) tedavisi sonucu ortaya çıkabilen tüm aşırı fibrinoliz durumlarında antidot olarak da kullanılabilir.
Fibrinolitik sistem aktivitesinin hakim olduğu dissemine intravasküler koagülasyon durumlarında (bakınız bölüm 4.4) kullanılabilir.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklierişkinler: klinik duruma göre genellikle günde 3-4 kez yavaş intravenöz enjeksiyonla 5-10 ml (500 - 1000 mg) uygulanması önerilir.
İntravenöz infuzyon yolu ile verildiğinde uygun bir sulandırıcı ile sulandırıldıktan sonra (bakınız bölüm 4.5) 25–50 mg/kg/gün dozunda uygulanabilir.
Tedavi süresi genelde 3–5 gündür. Yalnızca herediter anjiyonörotik ödemde uzun süreli tedavi gerekmektedir. Tedavi süresinin 3 günü aştığı durumlarda oral uygulamaya geçilmesi önerilir. Hiperfıbrinolize bağlı epistaksis: Traneksamİk asit ampul içeriği emdirilmiş burun tamponu ile lokal tedavi uygulanır. Durdurulamayan veya rezidüel kanamalarda günde 3 kez 500–1000 mg kullanılır.
Gastrointestinal kanamalar: Bir hafta süreyle oral veya parenteral yoldan günde 3 kez 1000 mg uygulanır.
Hipermenore ve RİA'ya bağlı kanamalar: Kanama başlar başlamaz; ilk gün 4 kez 500–1000 mg, ikinci gün 3 kez 500 – 1000 mg, üçüncü gün 2 kez 500 – 1000 mg ve dördüncü gün 500 –1000 mg uygulanır. Bazı durumlarda kanama durana veya azalana kadar günde 2–3 kez 500 –1000 mg uygulanabilir.
Servikal konizasyon ameliyatı: Operasyon sonrasındaki ilk 1 – 2 hafta süresince günde 3 kez 500 – 1000 mg önerilir.
Prostatektomi: Üç gün süreyle günde 2 – 3 kez 1 –2 ampul intravenöz yoldan uygulanır (ilk doz operasyon sırasmda olmak üzere). Daha sonra oral uygulamaya geçilir ve makroskopik hematüri düzelinceye kadar günde 2–3 kez 500 – 1000 mg uygulanır.
Tonsilektomi: Üç gün süreyle günde 2–3 kez 1 –2 ampul intravenöz yoldan uygulanır (ilk doz operasyon sırasında olmak üzere). Daha sonra oral uygulamaya geçilir ve kanama duruncaya kadar günde 2–3 kez 500 – 1000 mg uygulanır.
Travmatik hifema: Günde 3 kez 1000–1500 mg önerilir.
Herediter anjiyonörotik ödem: Aralıklı olarak atak belirtileri ilk ortaya çıktığında veya tedavi amacıyla sürekli olarak günde 3 kez 1000 mg dozda uygulanır.
Fibrinolitik sistem hakimiyeti olan dissemine intravasküler koagülasyonda tek doz 10 mL (1 gram) uygulanması kanamayı kontrol altına alır.
Trombolitik tedavinin nötralizasyonu amacı ile 10 mg/kg yavaş intravenöz enjeksiyon ile uygulanır.
TRANSAMİNE ampul, yavaş i.v. enjeksiyon veya sürekli infüzyon yoluyla uygulanabilir. Traneksamik asidin oral uygulanan formları da vardır. Traneksamik asit, yiyeceklerden bağımsız olarak alınabilir.
Böbrek fonksiyon bozukluğu: Böbrek fonksiyon bozukluğunda, intravenöz uygulama yapılacak ise, plazma kreatinin değerleri veya kreatinin klerensine göre doz aşağıdaki gibi değiştirilebilir. Oral uygulamalar için de benzer düzenlemeler geçerlidir.
Serum kreatinin | Kreatinin klerensi | Traneksamik asit dozu (İ.V.) |
120 – 250 mcmol/L (1.36–2.83 mg/dL) | 75 – 30 mL/dak | 12 saat arayla 10 mg/kg |
250–500 mcmol/L (2.83 – 5.66 mg/dL) | 30–15 mL/dak | 24 saat arayla 10 mg/kg |
>500 mcmol/L (>5.66 mg/dL) | <15 mL/dak | 48 saat arayla 10 mg/kg veya 24 saat arayla 5 mg/kg |
Karaciğer fonksiyon bozukluğu: Karaciğer yetmezliğinde doz ayarlamasına gerek yoktur.
Pediyatrik hastalarda sınırlı sayıda da olsa traneksamik asit kullanımıyla ilgili çalışmalar mevcuttur. Çocuklarda genellikle önerilen doz günde 3–4 kez 10–20 mg/kg'dır.
Böbrek yetmezliği bulguları olmadıktan sonra özel doz ayarlaması gerekmez.
4.3. Kontrendikasy onlar
TRANSAMÎNE;
içeriğindeki etkin maddeye (traneksamik asit) veya diğer bileşenlerinden herhangi bir maddeye karşı aşın duyarlılık durumlarında, edinilmiş renk görme bozukluğu olan hastalarda, subaraknoid hemorajide ve koagülasyon sistemi aktif intravasküler pıhtılaşması olan hastalarda ve tromboembolik hastalık geçirenlerde, (bakınız bölüm 4.4), konvülsiyon geçmişi olan hastalarda, intratekal ve intraventriküler enjeksiyon, intraserebral uygulamada (serebral ödem ve konvülsiyon riski), birikme riski nedeniyle şiddetli böbrek yetmezliğinde kontrendikedir.4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Intravenöz enjeksiyon çok yavaş uygulanmalıdır.
Traneksamik asit intramuskular yolla uygulanmamalıdır.
Subaraknoid kanama: Serebral ödem ve serebral enfeksiyon gelişme riski olduğundan, subaraknoid kanaması olan hastalarda TRANSAMİNE kullanılmaz (bakınız bölüm 4.3).
Serebral ödem ve konvülsiyon gelişme riskinden dolayı, intratekal ya da intraventriküler enjeksiyon ve intraserebral uygulama kontrendikedir. Konvülsiyon geçmişi olan hastalarda, traneksamik asit uygulanmamalıdır.
Traneksamik asit, pıhtılaşma zamanı ölçümleri ile kesin tanı konulmuş dissemine intravasküler koagülasyon (DİK) olgularında gerekli laboratuvar ölçümleri yapılarak ve gözetim altında uygulanmalıdır. Traneksamik asitin etkisiyle fibrinolizin baskılanmasına bağlı olarak, manifest hiperkoagülabilitede önceden oluşmuş trombüsler istenmeyen bir şekilde stabilize olabilir. Bu nedenle TRANSAMİNE uygulanmadan önce heparin ile intravazal pıhtılaşma durdurulmalı ve aşırı tüketim sonucu eksilen fıbrinojen yerine konularak DİK önlenmelidir. DİK tedavisinde, akut şiddetli kanamaya eşlik eden fîbrinolİtik sistem aktivasyonunun hakim olduğu olgular ile sınırlandırılmalıdır. DİK tedavisinde TRANSAMİNE kullanımı, sadece uygun hematolojik laboratuar olanaklarının bulunduğu yerlerde ve uzmanların denetiminde yapılmalıdır. Koagülasyon sistemi aktivasyonunun hakim olduğu DİK durumlarında uygulanmamalıdır.
Karakteristik hematolojik profil yaklaşık aşağıdaki gibidir: Azalmış öglobülin pıhtı erime zamanı, uzamış protrombin zamanı, azalmış fibrinojen, faktör V ve VII, plazminojen ve alfa-2 makroglobülin düzeyleri, normal P ve P kompleks düzeyleri (yani Faktör II, VIII ve X), artmış fibrinojen indirgenme ürünleri, normal trombosit sayısı. Bu tür akut olgularda tek doz traneksamik asit, genellikle kanamayı kontrol altına alır. Böbrek fonksiyonlarının normal olması durumunda fibrinolitik aktivite yaklaşık 4 saat süre ile azaltılır. Daha fazla fibrin birikiminin engellenmesi için heparin başlanmalıdır. DİK tedavisinde TRANSAMİNE kullanımı, sadece uygun hematolojik laboratuar olanaklarının bulunduğu yerlerde ve uzmanların denetiminde yapılmalıdır. Koagülasyon sistemi aktivasyonunun hakim olduğu DİK durumlarında uygulanmamalıdır.
Traneksamik asit ile tedavi edilen masif üst üriner sistem kanaması olan hastalarda (özellikle hemofilide) üreteral obstrüksiyon bildirilmiştir.
Renal kaynaklı bir hematüri olması durumunda üreteral tıkaç oluşumuna bağlı mekanik anüri riski vardır.
Tromboemboli hikayesi olan hastalarda venöz veya arteriyel tromboz riskinin artabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Traneksamik asit ile uzun süreli tedavilerde görme ve renk ayrımı kontrolleri, fundus ve görme alanı muayeneleri yapılmalıdır. Tedavi sırasında görme bozukluğu oluşursa ilaç kesilmelidir.
Kalıtsal anjionörotik ödem gibi uzun süreli traneksamik asit tedavisine ihtiyaç duyan hastalarda, göz tetkikleri (örn: görüş keskinliği, yarıklı lamba (slit lamp), intraoküler basınç, görüş alanı) ve karaciğer fonksiyon testleri düzenli olarak yapılmalıdır.
Böbrek yetmezliği: Ağır böbrek yetmezliği durumunda, kreatinin klirensi veya serum kreatinin değerlerine göre doz azaltılmalıdır (bakınız bölüm 4.2).
Düzensiz adet kanamasına sahip hastalarda, düzensiz kanamanın nedeni anlaşılana dek traneksamik asit kullanılmamalıdır.
Tromboz artış riski nedeniyle oral kontraseptif kullanan hastalarda traneksamik asit dikkatle uygulanmalıdır.
15 yaş altındaki menorajik çocuklar İle ilgili klinik deneyim yoktur.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Traneksamik asidin fibrinolitik ilaçlarla kombinasyonu sonucunda farmakolojik etkileşimler olabilir. Heparin, kumarin türevleri, salisilatlar veya antiagreganlarla eşzamanlı uygulandığında, diğer antifibrinolitikler gibi traneksamik asidin de etkisi azalabilir.
Laboratuvar Testi Etkileşimleri: Traneksamik asit kullanan kişilerde protrombin testinde (Quick testi) Önemli bir değişiklik ortaya çıkmaz.
TRANSAMİNE enjeksiyonluk solüsyonu, izotonik sodyum klorür, izotonik glikoz, %20 fruktoz, %10 invertoz, dekstran 40, dekstran 70, ringer solüsyonu ve heparin ile karıştırılabilir.
Sigara içen, obez, 35 yaş üstü oral kontraseptif kullanan hastalarda tromboz riski artışı nedeni ile traneksamik asit dikkatle uygulanmalıdır.
İlaç geçimsizlikleri için bakınız bölüm 6.2.
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi b'dir.
Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar için bir uyarı bulunmamaktadır, bu popülasyona verilirken dikkatli olunmalıdır.
Hormonal doğum kontrolü kullanan kadınlarda Traneksamik Asit kullanımı tromboemboli riskini arttırdığından kombine kullanım kontrendikedir.
Hamile kadınlarla yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar olmadığı için özellikle gebeliğin ilk dönemlerinde traneksamik asit ancak açıkça gerekli ise kullanılmalıdır.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal/ fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Traneksamik asit anne sütüne matemal kandaki konsantrasyonun 1/100'ü kadar geçtiğinden, bebekte antifıbrinolitik etki yapması beklenmez.
Bu konu ile ilgili bilgi yoktur.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Traneksamik asidin araç ve makine kullanımı üzerinde etkisi yoktur veya etkisi ihmal edilebilir.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Traneksamik asit, genellikle iyi tolere edilir.
Traneksamik asit ile ilgili istenmeyen reaksiyonlar aşağıda vücut sistemlerine ve sıklık derecesine göre listelenmiştir.
Çok yaygın (>1/10); yaygın >1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Seyrek: Tromboembolik olaylar (derin ven trombozu, pulmoner emboli, serebral tromboz, akut renal kortikal nekroz, santral retinal arter ve ven trombozu gibi)
Bilinmiyor: Hızlı i.v. uygulama yapılan hastalarda nadiren hipotansiyon ve baş dönmesi görülebilir. İntravenöz uygulama 1 mL/dak.'dan daha kısa sürede yapılmamalıdır. Oral uygulama ile hipotansiyon bildirilmemiştir.
Seyrek: Bulantı, kusma, diyare gibi gastrointestinal yan etkiler görülebilir ve bunlar dozun azaltılması ile ortadan kalkabilir.
Seyrek: Renk görme bozukluktan
Seyrek: Alerjik deri reaksiyonlan
Bilinmiyor: Baş dönmesi; konvülsiyonlar, özellikle yanlış kullanım durumunda (Bkz. Bölüm
4.4 “özel kullanım uyarıları ve önlemleri”)
Bilinmiyor: Anaflaktik reaksiyon, anaflaktik şok, immün hipersensivite reaksiyonları
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli İlaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir, ( ; e-posta: ; tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Traneksamik asit ile bugüne kadar doz aşımı bildirilmemiştir.
Başağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, diyare veya hipotansiyon görülebilir. Bu şikayetler dozun azaltılması veya enjeksiyon hızının azaltılması ile kaybolmazsa semptomatik tedavi (antiemetik, antidiyaretik ve antihipotansif ajanlarla) uygulanmalıdır.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özelliklerfarmakoterapötik grup: antifıbrinolitik ilaçlar
ATC kodu: B02AA02
Traneksamik asit, esas olarak aşırı fibrinoliz ile ilişkili kanamaların tedavi ve profılaksisinde kullanılan bir antifibrinolitik bir ilaçtır.
Etki mekanizması: Traneksamik asit hemostatik etkisini, plazminojen aktivasyonunu inhibe ederek ve fıbrinolizin patolojik olarak arttığı durumlarda fibrin koruyucu etkinlik sağlayarak gösterir.
Traneksamik asit; plazminojen aktivasyonunun kompetitif, yüksek dozlarda da plazminin non-kompetİtif bir inhibitörüdür. Etkisi aminokaproik aside benzer olmakla birlikte, ondan 10 kez daha aktiftir. Sağlıklı kişilerden alınan sitratlı ve tam kan örneklerinde 10 mg/mL konsantrasyonlara kadar, trombosit fonksiyonları, pıhtılaşma zamanı ve diğer pıhtılaşma faktörleri üzerinde herhangi bir etkisi saptanmamış, bununla birlikte 1–10 mg/mLTik dozlarda trombin zamanını uzattığı gösterilmiştir.
5.2. farmakokinetik özellikler
Emilim:
TRANS AMİNE enjeksiy onluk çözelti damar içine verildiğinden emilimi tamdır. Oral uygulanan traneksamik asidin ise yaklaşık %30–50’si emilir.
Dağılım:
Traneksamik asit vücutta yaygın olarak interstisyel ve intravasküler kompartmanlara dağılır. Dağılımı hemen tümüyle ekstraselülerdir. Başlangıçtaki dağılım hacmi yaklaşık olarak 9 L'dir. Plazma proteinlerine yaklaşık % 3 oranında bağlanır ve bu durum traneksamik asidin plazminojene bağlanması ile ilgili görünmektedir. Traneksamik asit kan-beyin bariyerini aşar, sinoviyal sıvıya, sinoviyal zara, aköz hümöre ve semene geçer. Plasentayı aşar ve anne sütüne geçer. Çeşitli dokularda 17 saat, serumda ise 7–8 saat süreyle antifibrinolitik konsantrasyonlarda bulunur,
Biyotransformasyon:
İlacın %5’inden daha azı metabolize olur.
Eliminasyon:
Traneksamik asit esas olarak idrar yoluyla ve aktif halde değişmeden glomerüler filtrasyonla elimine edilir. Böylelikle idrar yollarında ürokinaz veya doku plazminojen aktivatörleri tarafından indüklenen bir hiperfıbrinoliz durumu söz konusu olduğunda hemostatik etkisini gösterebilir. Plazma yarı ömrü 2 saat kadardır. Renal klerensi plazma klerensine (110–116mL/dak.) eşittir ve uygulanan dozun %95’i değişmemiş ilaç olarak idrarla atılır.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Doğrusal farmakokinetiğe sahiptir.
Yaşlı hastalarda farmakokinetiği:
Yaşlı hastalarda (>65 yaş), gençlere göre farmakokinetik açıdan bir farklılık gözlenmemiştir. Ancak yaşlanma ile birlikte böbrek fonksiyonlarında azalma olabileceği gözönünde bulundurulmalıdır.
Karaciğer fonksiyon bozukluğunda farmakokinetiği:
Karaciğerde çok düşük miktarlarda metabolize olduğundan, karaciğer yetmezliğinde doz ayarlamasına gerek yoktur.
Böbrek fonksiyon bozukluğunda farmakokinetiği:
Traneksamik asit esas olarak böbrekler yoluyla elimine edildiğinden, böbrek fonksiyon bozukluğunda vücutta birikebilir. Bu nedenle böbrek yetersizliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekir. (Bakınız bölüm 4,2)
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Traneksamik asitin kedi, köpek ve sıçanlara 6 gün-1 yıl süre ile 250–1600 mg/kg/gün dozlarda (önerilen insan dozunun 6–40 katı) oral veya i.v. yoldan uygulanması ile retinada fokal dejenerasyonlar gözlenmiştir. Bu lezyonların hayvanlarda görülme sıklığı % 25–100 olup, dozla ilişkilidir. Düşük dozlarda gözlenen lezyonların bir bölümü reversibl özelliktedir.
Kedi ve tavşanlara birkaç gün- 2 hafta süre ile 126 mg/kg/gün (önerilen insan dozunun sadece 3 katı) gibi düşük dozlarda uygulanması ile bazı hayvanların retinasmda değişiklik oluştuğunu gösteren kısıtlı veriler mevcuttur.
Klinik çalışmalarda haftalarca/aylarca traneksamik asit ile tedavi edilen hastalarda retina değişiklikleri gözlenmemiştir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Enjeksİy onluk su
6.2. geçimsizlikler
Preparatın yapılan preformülasyon, formülasyon ve stabilite incelemelerinde aktif madde-yardımcı maddeler-iç ambalaj materyalleri üçgeninde herhangi bir ters etkileşim gözlenmemiştir.
Traneksamik asit, penisilin içeren solüsyonlar ve kan ile birlikte uygulanmaz.
6.3. raf ömrü
48 ay
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
25 “C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
Tip I cam renksiz 5 mlTik ampullerde, 10 ampul içeren karton kutuda.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Actavis İlaçları A.Ş.
Gültepe Mah. Harman Cad. Ali Kaya Sok. Polat İş Merkezi No:2 B Blok Kat: 1,7,8 Levent-İSTANBUL
Tel: 0 212 316 67 00
Fax:0 212 264 42 68
8. ruhsat numarasi(lari):
106/52
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 10.12.1970
Ruhsat yenileme tarihi:
10. küb’ün yeni̇lenme tari̇hi̇:
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
Transamine % 5 a/h IV/IM Enjekşiyorduk Çözelti
2. KALIT ATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM
Traneksamik asit 250*1 mg/5 mL
**: % 100 potens üzerinden hesaplanmıştır.
“Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız”.
3. farmasöti̇k form
Enj ekşiyorduk çözelti içeren ampul.
Renksiz, kokusuz, temiz, berrak sıvı.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Traneksamik asit, özellikle plazminojen aktivatörlerinden zengin veya endokrin etkiler altındaki dokularda oluşan kanamalarda ya da travmaları takiben ortaya çıkan lokal veya jeneralize primer hiperfibrinolize bağlı hemorajiler ile sekonder hemoraji riski olan durumlarda endikedir.
Jinekoloji alanında kullanım:
Primer menoraji, rahim-içi araç (RİA) uygulaması veya gebelikte görülen kanamalar ile servikal konizasyon da dahil olmak üzere uterus veya vajina ameliyatlarından sonraki kanamalar.
Kulak-Burun-Boğaz alanında kullanım:
Epistaksis ve diğer lokal kanamalar, ameliyat sonrası (örn. tonsilektomi) kanamalar.
Üroloji alanında kullanım:
Prostatektomi ve diğer ürogenital ameliyatlar sırasında veya sonrasındaki kanamalar, prostat hipertrofisine bağlı hematüri, prostat kanseri ve hemorajik sistit (radyoterapiye sekonder).
Cerrahi alanında kullanım:
Göğüs-kalp-damar cerrahisi, ortopedik cerrahi ve mide ameliyatlarındaki hiperfıbrinolitik kanamalar.
İç Hastalıkları alanında kullanım:
Mide ve duodenumdaki erozif kanamalarda tedaviye ek olarak, karaciğer siroz ve kanserlerindeki kanamalar, destrüktif akciğer hastalıklarındaki hemoptizi, herediter anjiyonörotik ödemi olan hastalarda uzun dönemli profilaksi, hemofili hastalarında ve trpmbolitik tedavide görülen kanama komplikasyonları.
Göz Hastalıkları alanında kullanım:
Travmatik hifema.
Diş Hekimliği alanında kullanım:
Diş çekimleri (özellikle hemofilili hastalarda).
Diğer:
Traneksamik asit, ayrıca; streptokinaz, ürokinaz veya doku plazminojen aktivatörü (tPA) tedavisi sonucu ortaya çıkabilen tüm aşırı fıbrinoliz durumlarında antidot olarak da kullanılabilir.
Fibrinolitik sistem aktivitesinin hakim olduğu dissemine intravasküler koagülasyon durumlarında (bakınız bölüm 4.4) kullanılabilir.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklierişkinler: klinik duruma göre genellikle günde 3-4 kez yavaş intravenöz enjeksiyonla 5-10 ml (500 - 1000 mg) uygulanması önerilir.
İntravenöz infüzyon yolu ile verildiğinde uygun bir sulandırıcı ile sulandırıldıktan sonra (bakınız bölüm 4.5) 25–50 mg/kg/gün dozunda uygulanabilir.
Tedavi süresi genelde 3–5 gündür. Yalnızca herediter anjiyonörotik ödemde uzun süreli tedavi gerekmektedir. Tedavi süresinin 3 günü aştığı durumlarda oral uygulamaya geçilmesi önerilir. Hiperfibrinolize bağlı epistaksis: Traneksamik asit ampul içeriği emdirilmiş burun tamponu ile lokal tedavi uygulanır. Durdurulamayan veya rezidüel kanamalarda günde 3 kez 500–1000 mg kullanılır.
Gastrointestinal kanamalar: Bir hafta süreyle oral veya parenteral yoldan günde 3 kez 1000 mg uygulanır.
Hipermenore ve RİA'ya bağlı kanamalar: Kanama başlar başlamaz; ilk gün 4 kez 500–1000 mg, ikinci gün 3 kez 500 – 1000 mg, üçüncü gün 2 kez 500 – 1000 mg ve dördüncü gün 500 –1000 mg uygulanır. Bazı durumlarda kanama durana veya azalana kadar günde 2–3 kez 500 –1000 mg uygulanabilir.
Servikal konizasyon ameliyatı: Operasyon sonrasındaki ilk 1 – 2 hafta süresince günde 3 kez 500 – 1000 mg önerilir.
Prostatektomi: Üç gün süreyle günde 2–3 kez 1 –2 ampul intravenöz yoldan uygulanır (ilk doz operasyon sırasında olmak üzere). Daha sonra oral uygulamaya geçilir ve makroskopik hematüri düzelinceye kadar günde 2 – 3 kez 500 – 1000 mg uygulanır.
Tonsilektomi: Üç gün süreyle günde 2–3 kez 1 –2 ampul intravenöz yoldan uygulanır (ilk doz operasyon sırasında olmak üzere). Daha sonra oral uygulamaya geçilir ve kanama duruncaya kadar günde 2–3 kez 500 – 1000 mg uygulanır.
Travmatik hifema: Günde 3 kez 1000–1500 mg önerilir.
Herediter anjiyonörotik ödem: Aralıklı olarak atak belirtileri ilk ortaya çıktığında veya tedavi amacıyla sürekli olarak günde 3 kez 1000 mg dozda uygulanır.
Fibrinolitik sistem hakimiyeti olan dissemine intravasküler koagülasyonda tek doz 10 mL (1 gram) uygulanması kanamayı kontrol altına alır.
Trombolitik tedavinin nötralizasyonu amacı ile 10 mg/kg yavaş intravenöz enjeksiyon ile uygulanır.
TRANSAMÎNE ampul, yavaş i.v. enjeksiyon veya sürekli infüzyon yoluyla uygulanabilir. Traneksamik asidin oral uygulanan formları da vardır. Traneksamik asit, yiyeceklerden bağımsız olarak alınabilir.
Böbrek fonksiyon bozukluğu: Böbrek fonksiyon bozukluğunda, intravenöz uygulama yapılacak ise, plazma kreatinin değerleri veya kreatinin klerensine göre doz aşağıdaki gibi değiştirilebilir. Oral uygulamalar için de benzer düzenlemeler geçerlidir.
Serum kreatinin | Kreatinin klerensi | Traneksamik asit dozu (İ.V.) |
120–250 mcmol/L (1.36–2.83 mg/dL) | 75 – 30 mL/dak | 12 saat arayla 10 mg/kg |
250–500 mcmol/L (2.83 – 5.66 mg/dL) | 30–15 mL/dak | 24 saat arayla 10 mg/kg |
>500 mcmol/L (>5.66 mg/dL) | <15 mL/dak | 48 saat arayla 10 mg/kg veya 24 saat arayla 5 mg/kg |
Karaciğer fonksiyon bozukluğu: Karaciğer yetmezliğinde doz ayarlamasına gerek yoktur.
Pediyatrik hastalarda sınırlı sayıda da olsa traneksamik asit kullanımıyla ilgili çalışmalar mevcuttur. Çocuklarda genellikle önerilen doz günde 3–4 kez 10–20 mg/kg'dır.
Böbrek yetmezliği bulguları olmadıktan sonra özel doz ayarlaması gerekmez.
4.3. kontrendikasyonlar
TRANSAMÎNE;
içeriğindeki etkin maddeye (traneksamik asit) veya diğer bileşenlerinden herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılık durumlarında, edinilmiş renk görme bozukluğu olan hastalarda, subaraknoid hemorajide ve koagülasyon sistemi aktif intravasküler pıhtılaşması olan hastalarda ve tromboembolik hastalık geçirenlerde, (bakınız bölüm 4.4), konvülsiyon geçmişi olan hastalarda, intratekal ve intraventriküler enjeksiyon, intraserebral uygulamada (serebral ödem ve konvülsiyon riski), birikme riski nedeniyle şiddetli böbrek yetmezliğinde kontrendikedir.4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Intravenöz enjeksiyon çok yavaş uygulanmalıdır.
Traneksamik asit intramuskular yolla uygulanmamalıdır.
Subaraknoid kanama: Serebral ödem ve serebral enfeksiyon gelişme riski olduğundan, subaraknoid kanaması olan hastalarda TRANSAMİNE kullanılmaz (bakınız bölüm 4.3).
Serebral ödem ve konvülsiyon gelişme riskinden dolayı, intratekal ya da intraventriküler enjeksiyon ve intraserebral uygulama kontrendikedir. Konvülsiyon geçmişi olan hastalarda, traneksamik asit uygulanmamalıdır.
Traneksamik asit, pıhtılaşma zamanı ölçümleri ile kesin tanı konulmuş dissemine intravasküler koagülasyon (DÎK) olgularında gerekli laboratuvar ölçümleri yapılarak ve gözetim altında uygulanmalıdır. Traneksamik asitin etkisiyle fibrinolizin baskılanmasına bağlı olarak, manifest hiperkoagülabilitede önceden oluşmuş trombüsler istenmeyen bir şekilde stabilize olabilir. Bu nedenle TRANSAMİNE uygulanmadan önce heparin ile intravazal pıhtılaşma durdurulmalı ve aşırı tüketim sonucu eksilen fibrinojen yerine konularak DİK önlenmelidir. DİK tedavisinde, akut şiddetli kanamaya eşlik eden fibrinolitik sistem aktivasyonunun hakim olduğu olgular ile sınırlandırılmalıdır. DİK tedavisinde TRANSAMİNE kullanımı, sadece uygun hematolojik laboratuar olanaklarının bulunduğu yerlerde ve uzmanların denetiminde yapılmalıdır. Koagülasyon sistemi aktivasyonunun hakim olduğu DİK durumlarında uygulanmamalıdır.
Karakteristik hematolojik profil yaklaşık aşağıdaki gibidir: Azalmış öglobülin pıhtı erime zamanı, uzamış protrombin zamanı, azalmış fibrinojen, faktör V ve VII, plazminojen ve alfa-2 makroglobülin düzeyleri, normal P ve P kompleks düzeyleri (yani Faktör II, VIII ve X), artmış fibrinojen indirgenme ürünleri, normal trombosit sayısı. Bu tür akut olgularda tek doz traneksamik asit, genellikle kanamayı kontrol altına alır. Böbrek fonksiyonlarının normal olması durumunda fibrinolitik aktivite yaklaşık 4 saat süre ile azaltılır. Daha fazla fibrin birikiminin engellenmesi için heparin başlanmalıdır. DtK tedavisinde TRANSAMİNE kullanımı, sadece uygun hematolojik laboratuar olanaklarının bulunduğu yerlerde ve uzmanların denetiminde yapılmalıdır. Koagülasyon sistemi aktivasyonunun hakim olduğu DÎK durumlarında uygulanmamalıdır.
Traneksamik asit ile tedavi edilen masif üst üriner sistem kanaması olan hastalarda (özellikle hemofilide) üreteral obstrüksiyon bildirilmiştir.
Renal kaynaklı bir hematüri olması durumunda üreteral tıkaç oluşumuna bağlı mekanik anüri riski vardır.
Tromboemboli hikayesi olan hastalarda venöz veya arteriyel tromboz riskinin artabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Traneksamik asit ile uzun süreli tedavilerde görme ve renk ayrımı kontrolleri, fundus ve görme alanı muayeneleri yapılmalıdır. Tedavi sırasında görme bozukluğu oluşursa ilaç kesilmelidir.
Kalıtsal anjionörotik ödem gibi uzun süreli traneksamik asit tedavisine ihtiyaç duyan hastalarda, göz tetkikleri (örn: görüş keskinliği, yarıklı lamba (slit lamp), intraoküler basınç, görüş alanı) ve karaciğer fonksiyon testleri düzenli olarak yapılmalıdır.
Böbrek yetmezliği: Ağır böbrek yetmezliği durumunda, kreatinin klirensi veya serum kreatinin değerlerine göre doz azaltılmalıdır (bakınız bölüm 4.2).
Düzensiz adet kanamasına sahip hastalarda, düzensiz kanamanın nedeni anlaşılana dek traneksamik asit kullanılmamalıdır.
Tromboz artış riski nedeniyle oral kontraseptif kullanan hastalarda traneksamik asit dikkatle uygulanmalıdır.
15 yaş altındaki menorajik çocuklar ile ilgili klinik deneyim yoktur. ।
i'
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri }
Traneksamik asidin fıbrinolitik ilaçlarla kombinasyonu sonucunda farmakolojik etkileşimler olabilir. Heparin, kumarin türevleri, salisilatlar veya antiagreganlarla eşzamanlı uygulandığında, diğer antifıbrinolitikler gibi traneksamik asidin de etkisi azalabilir.
Laboratuvar Testi Etkileşimleri: Traneksamik asit kullanan kişilerde protrombin testinde (Quick testi) önemli bir değişiklik ortaya çıkmaz.
TRANSAMİNE enjeksiyonluk solüsyonu, izotonik sodyum klorür, izotonik glikoz, %20 fruktoz, %10 invertoz, dekstran 40, dekstran 70, ringer solüsyonu ve heparin ile ’
karıştırılabilir.
Sigara içen, obez, 35 yaş üstü oral kontraseptif kullanan hastalarda tromboz riski artışı nedeni ile traneksamik asit dikkatle uygulanmalıdır.
İlaç geçimsizlikleri için bakınız bölüm 6.2.
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi b'dir.
Çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar için bir uyarı bulunmamaktadır, bu popülasyona verilirken dikkatli olunmalıdır.
Hormonal doğum kontrolü kullanan kadınlarda Traneksamik Asit kullanımı tromboemboli riskini arttırdığından kombine kullanım kontrendikedir.
Hamile kadınlarla yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar olmadığı için özellikle gebeliğin ilk dönemlerinde traneksamik asit ancak açıkça gerekli ise kullanılmalıdır.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal/ fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Traneksamik asit anne sütüne matemal kandaki konsantrasyonun 1/100'ü kadar geçtiğinden, bebekte antifibrinolitik etki yapması beklenmez.
Bu konu ile ilgili bilgi yoktur.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Traneksamik asidin araç ve makine kullanımı üzerinde etkisi yoktur veya etkisi ihmal edilebilir.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Traneksamik asit, genellikle iyi tolere edilir.
Traneksamik asit ile ilgili istenmeyen reaksiyonlar aşağıda vücut sistemlerine ve sıklık derecesine göre listelenmiştİr.
Çok yaygın (>1/10); yaygın >1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Seyrek: Tromboembolik olaylar (derin ven trombozu, pulmoner emboli, serebral tromboz, akut renal kortikal nekroz, santral retinal arter ve ven trombozu gibi)
Bilinmiyor: Hızlı i.v. uygulama yapılan hastalarda nadiren hipotansiyon ve baş dönmesi görülebilir. İntravenöz uygulama 1 mL/dak.'dan daha kısa sürede yapılmamalıdır. Oral uygulama ile hipotansiyon bildirilmemiştir.
Seyrek: Bulantı, kusma, diyare gibi gastrointestinal yan etkiler görülebilir ve bunlar dozun azaltılması ile ortadan kalkabilir.
Seyrek: Renk görme bozuklukları
Seyrek: Alerjik deri reaksiyonları
Bilinmiyor: Baş dönmesi; konvülsiyonlar, özellikle yanlış kullanım durumunda (Bkz. Bölüm
4.4 “özel kullanım uyarıları ve önlemleri”)
Bilinmiyor: Anaflaktik reaksiyon, anaflaktik şok, immün hipersensivite reaksiyonları
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacm yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. (; e-posta: ; tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Traneksamik asit ile bugüne kadar doz aşımı bildirilmemiştir.
Başağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, diyare veya hipotansiyon görülebilir. Bu şikayetler dozun azaltılması veya enjeksiyon hızının azaltılması ile kaybolmazsa semptomatik tedavi (antiemetik, antidiyaretik ve antihipotansif ajanlarla) uygulanmalıdır.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özelliklerfarmakoterapötik grup: antifıbrinolitik ilaçlar
ATC kodu: B02AA02
Traneksamik asit, esas olarak aşırı fıbrinoliz ile ilişkili kanamaların tedavi ve profilaksisinde kullanılan bir antifibrinolitik bir ilaçtır.
Etki mekanizması: Traneksamik asit hemostatik etkisini, plazminojen aktivasyonunu inhibe ederek ve fîbrinolizin patolojik olarak arttığı durumlarda fibrin koruyucu etkinlik sağlayarak gösterir.
Traneksamik asit; plazminojen aktivasyonunun kompetitif, yüksek dozlarda da plazminin non-kompetitif bir inhibitörüdür. Etkisi aminokaproik aside benzer olmakla birlikte, ondan 10 kez daha aktiftir. Sağlıklı kişilerden alman sitratlı ve tam kan örneklerinde 10 mg/mL konsantrasyonlara kadar, trombosit fonksiyonları, pıhtılaşma zamanı ve diğer pıhtılaşma faktörleri üzerinde herhangi bir etkisi saptanmamış, bununla birlikte 1–10 mg/mLTik dozlarda trombin zamanını uzattığı gösterilmiştir.
5.2. farmakokinetik özellikler
Emilim:
TRANS AMİNE enjeksiyonluk çözelti damar içine verildiğinden emilimi tamdır. Oral uygulanan traneksamik asidin ise yaklaşık %30–50’si emilir.
Dağılım;
Traneksamik asit vücutta yaygın olarak interstisyel ve intravasküler kompartmanlara dağılır. Dağılımı hemen tümüyle ekstraselülerdİr. Başlangıçtaki dağılım hacmi yaklaşık olarak 9 L'dir. Plazma proteinlerine yaklaşık % 3 oranında bağlanır ve bu durum traneksamik asidin plazminojene bağlanması ile ilgili görünmektedir. Traneksamik asit kan-beyin bariyerini aşar, sinoviyal sıvıya, sinoviyal zara, aköz hümöre ve semene geçer. Plasentayı aşar ve anne sütüne geçer. Çeşitli dokularda 17 saat, serumda ise 7–8 saat süreyle antifibrinolitik konsantrasyonlarda bulunur.
Biyotransformasyon:
İlacın %5’inden daha azı metabolize olur.
Eliminasyon:
Traneksamik asit esas olarak idrar yoluyla ve aktif halde değişmeden glomerüler filtrasyonla elimine edilir. Böylelikle idrar yollarında ürokinaz veya doku plazminojen aktivatörleri tarafından indüklenen bir hiperfibrinoliz durumu söz konusu olduğunda hemostatik etkisini gösterebilir. Plazma yarı ömrü 2 saat kadardır. Renal klerensi plazma klerensine (110–116mL/dak.) eşittir ve uygulanan dozun %95’i değişmemiş ilaç olarak idrarla atılır.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Doğrusal farmakokinetiğe sahiptir.
Yaşlı hastalarda farmakokinetiği:
Yaşlı hastalarda (>65 yaş), gençlere göre farmakokinetik açıdan bir farklılık gözlenmemiştir. Ancak yaşlanma ile birlikte böbrek fonksiyonlarında azalma olabileceği gözönünde bulundurulmalıdır.
Karaciğer fonksiyon bozukluğunda farmakokinetiği:
Karaciğerde çok düşük miktarlarda metabolize olduğundan, karaciğer yetmezliğinde doz ayarlamasına gerek yoktur.
Böbrek fonksiyon bozukluğunda farmakokinetiği:
Traneksamik asit esas olarak böbrekler yoluyla elimine edildiğinden, böbrek fonksiyon bozukluğunda vücutta birikebilir. Bu nedenle böbrek yetersizliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekir. (Bakınız bölüm 4.2)
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Traneksamik asitin kedi, köpek ve sıçanlara 6 gün-1 yıl süre ile 250–1600 mg/kg/gün dozlarda (önerilen insan dozunun 6–40 katı) oral veya i.v. yoldan uygulanması ile retinada fokal dejenerasyonlar gözlenmiştir. Bu lezyonlann hayvanlarda görülme sıklığı % 25–100 olup, dozla İlişkilidir. Düşük dozlarda gözlenen lezyonlann bir bölümü reversibl özelliktedir.
Kedi ve tavşanlara birkaç gün- 2 hafta süre ile 126 mg/kg/gün (önerilen insan dozunun sadece 3 katı) gibi düşük dozlarda uygulanması İle bazı hayvanların retinasında değişiklik oluştuğunu gösteren kısıtlı veriler mevcuttur.
Klinik çalışmalarda haftalarca/aylarca traneksamik asit ile tedavi edilen hastalarda retina değişiklikleri gözlenmemiştir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Enjeksiyonluk su
6.2. geçimsizlikler
Preparatın yapılan preformülasyon, formülasyon ve stabilite incelemelerinde aktif madde-yardımcı maddeler-iç ambalaj materyalleri üçgeninde herhangi bir ters etkileşim gözlenmemiştir.
Traneksamik asit, penisilin içeren solüsyonlar ve kan ile birlikte uygulanmaz.
6.3. raf ömrü
48 ay
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
Tip I cam renksiz 5 ml’lik ampullerde, 10 ampul içeren karton kutuda.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”’ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Actavis İlaçları A.Ş.
Gültepe Mah. Harman Cad. Ali Kaya Sok. Polat İş Merkezi No:2 B Blok Kat: 1,7,8 Levent-İSTANBUL
Tel: 0 212 316 67 00
Fax:0 212 264 42 68
8. ruhsat numarasi(lari):
106/52
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 10.12.1970
Ruhsat yenileme tarihi: