KISA ÜRÜN BİLGİSİ - THINCAL 120 MG KAPSÜL
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
THİ NCAL 120 mg kapsül
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Etkin madde: Her bir kapsül etkin madde olarak 120 mg orlistat içerir.
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Sert jelatin kapsül
Mavi renkli sığ ır jelatini kapsüllerde beyaz pelletler.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
THİ NCAL obez veya aş ırı kilolu ve buna bağ lı baş ka hastalıkları da olan hastaların tedavisinde hafif düş ük kalorili bir diyetle birlikte endikedir.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklistandart doz
THİ NCAL’in önerilen dozu her ana öğ ünle birlikte (yemek sırasında veya en fazla bir saat sonrasında) 120 mg’lık bir kapsüldür. Eğ er bir öğ ün atlandı ise veya yemekte yağ alınmadıysa, THİ NCAL dozu atlanabilir. Hastanın beslenmesinde dengeli ve kalorisinin yaklaş ık % 30’unu yağ lardan alan, hafif düş ük kalorili bir diyet uyguluyor olması gerekir. Günlük karbonhidrat, yağ ve protein alımı üç ana öğ üne dağ ıtılmalıdır. Günde 3 kez 120 mg’ın üzerindeki dozlarda THİ NCAL kullanımıyla ek bir yarar sağ lanmamış tır.
12 hafta sonunda THİ NCAL ile tedavinin baş langıcında ölçülmüş olan vücut ağ ırlığ ının en az %5’inin kaybedilmemesi durumunda, tedavi kesilmelidir.
Kapsül bütün olarak, yeterli miktarda sıvı ile yutulmalıdır (örneğ in bir bardak su ile).
Orlistatın etkisi karaciğ er ve/veya böbrek yetersizliğ i olan hastalarda çalış ılmamış tır.
Orlistatın etkisi 12 yaş ın altındaki çocuklarda çalış ılmamış tır. Çocuklarda THİ NCAL kullanımı için geçerli bir endikasyon bulunmamaktadır.
Geçerli değ ildir.
4.3. kontrendikasyonlar
THİ NCAL;
– Kronik malabsorbsiyon sendromu olan hastalarda,
– Kolestazı olanlarda,
– Emziren annelerde ve hamilelerde,
– Orlistat veya kapsülde bulunan diğ er maddelerden birine aş ırı duyarlılığ ı olan-kiş ilerde kontrendikedir.
4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Klinik çalış malarda, tip II diyabet hastaların diyabet olmayan hastalara göre orlistat tedavisi ile daha az kilo kaybettiğ i görülmüş tür. Orlistat tedavisi sırasında antidiyabetik ilaç kullanımı yakından kontrol edilmelidir.
Tip 2 diyabet
Tip 2 diyabet hastalarında, THİ NCAL ile sağ lanan kilo kaybı, metabolik kontrolde de düzelmeye eş lik eder; bu durum hipoglisemik ilaçların (örn. sülfonilüreler) dozunu azaltmaya olanak sağ layabilir ya da azaltılmasını gerektirebilir.
Siklosporin
THİ NCAL ile birlikte siklosporin kullanımı tavsiye edilmemektedir (bkz. bölüm 4.5).
Diyet
Hastaların diyetle ilgili önerilere uymaları tavsiye edilmelidir (bkz. bölüm 4.2).
THİ NCAL fazla miktarda yağ içeren bir diyetle birlikte alındığ ı takdirde (örn. günde 2000 kcal ve kalorinin %30’dan fazlasını yağ dan alan bir diyette, 67 g’ın üzerinde yağ vardır) gastrointestinal yan etki (Bkz. 4.8 İ stenmeyen etkiler) olasılığ ı artabilir. Alınan günlük yağ üç ana öğ üne bölünmelidir. THİ NCAL çok fazla yağ içeren bir öğ ünle birlikte alındığ ında, gastrointestinal yan etkiler artabilir.
Karaciğ er hasarı
Orlistat ile tedavi edilen hastalarda, pazarlama sonrası dönemde hepatoselüler nekroz veya akut hepatik yetmezlik ile ölüm veya transplantasyonla da sonuçlanabilen ciddi karaciğ er hasarı vakaları raporlanmış tır. THİ NCAL kullanırken herhangi bir hepatik disfonksiyon semptomu (anoreksiya, kaş ıntı, sarılık, koyu renkli idrar, açık renkli dış kı veya sağ üst kadranda ağ rı) görülen hastaların bu semptomları bildirmesi sağ lanmalıdır. Bu semptomlar meydana geldiğ inde, THİ NCAL ve diğ er ş üpheli ilaçların kullanımı acilen kesilerek karaciğ er fonksiyon testleri, ALT ve AST seviyeleri değ erlendirilmelidir.
Rektal kanama
THİ NCAL kullanımıyla ilgili olarak rektal kanama rapor edilmiş tir. Semptomların ş iddetli ve/veya kalıcı olması durumunda, bu durum daha fazla araş tırılmalıdır.
Oral kontrasepsiyon
Ş iddetli diyare, oral kontrasepsiyon yöntemlerinin baş arısız olmasına neden olabilir. Bu durumu engellemek için ilave bir kontraseptif yöntemin kullanılması önerilmektedir. (bkz. bölüm 4.5)
Antikoagülan tedavisi
Eş zamanlı olarak oral antikoagülan tedavisi gören hastalarda pıhtılaş ma parametreleri izlenmelidir. (bkz. bölüm 4.5 ve 4.8)
Kronik böbrek yetmezliğ i
Kronik böbrek yetersizliğ i ve/veya sıvı kaybı olan hastalarda orlistat kullanımı, hiperoksalüri ve oksalat nefropatisi ile iliş kilendirilebilir. Kronik böbrek yetmezliğ i ve/veya hacim azalması olan hastalarda risk daha yüksektir. (bkz. bölüm 4.8)
Hipotiroidizm
Nadiren hipotiroidizm ve/veya düş ük ölçüde kontrol edilebilen hipotiroidizm meydana gelebilir. Bu durumun mekanizması kanıtlanmamış olmakla birlikte, iyot tuzlarının ve/veya levotiroksin absorbsiyonunun azalmasına bağ lanabilir. (bkz. bölüm 4.5)
Antiepileptikler
Orlistat antiepileptik ilaçların absorbsiyonunu azaltarak antikonvülsan tedavinin etkisini değ iş tirebilir ve konvülsiyonlara neden olabilir. (bkz. bölüm 4.5)
HIV tedavisinde kullanılan antiretroviraller:
THİ NCAL HIV tedavisinde kullanılan antiretroviral ilaçların emilimini azaltarak HIV tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğ ini olumsuz yönde etkileyebilir. (bkz. bölüm 4.5)
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Siklosporin
İ laç etkileş im çalış malarında ve raporlanan bazı vakalarda, THİ NCAL ile birlikte alındığ ında, siklosporin plazma seviyesinde azalma gözlenmiş tir. Bu durum immünösüpresif etkinliğ inde azalmaya neden olabilir. Bu nedenle birlikte kullanımı önerilmemektedir. Ancak, eğ er birlikte kullanılması zorunlu ise, siklosporin plazma seviyelerinin hem THİ NCAL ile birlikte kullanılmaya baş landığ ında, hem de THİ NCAL kullanımı kesildiğ inde normalden daha sık aralıklarla gözlenmesi önerilmektedir. Stabil değ erlere ulaş ana kadar siklosporin kan seviyesi gözlenmelidir. (bkz. bölüm 4.4).
Akarboz
Farmakokinetik etkileş im çalış maları olmamakla birlikte, THİ NCAL’in akarboz ile eş zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
Oral antikoagülanlar
Varfarin veya diğ er oral antikoagülanlar THİ NCAL ile birlikte kullanıldığ ında, uluslararası normalleş tirilmiş oran değ erleri (International Normalized Ratio; INR) izlenmelidir.
Yağ da çözünen vitaminler
THİ NCAL ile birlikte verildiklerinde yağ da çözünen vitaminlerin (A, D, E ve K) emiliminde azalma görülebilir. 4 yıla kadar sürdürülen uzun süreli çalış malarda orlistat tedavisi gören hastaların büyük çoğ unluğ unda A, D, E, K vitaminleri ve beta-karoten düzeyleri normal sınırlarda kalmış tır. Yeterli beslenmenin sağ lanması için, kilo kontrolü diyetinde olan hastaların meyve ve sebzeden zengin biçimde beslenmeleri önerilmeli ve multivitamin desteğ i kullanımı değ erlendirilmelidir. Eğ er bir multivitamin desteğ i önerilmiş se, THİ NCAL alındıktan en az iki saat sonra veya yatmadan önce kullanılmalıdır.
Amiodaron
THİ NCAL ile birlikte amiodaron kullanan sınırlı sayıda sağ lıklı gönüllüler ile yapılan çalış malarda, amiodaronun tek doz verilmesi durumunda plazma seviyelerinde hafif bir azalma gözlenmiş tir. Amiodaronun farmakokinetiğ inin kompleks olmasından dolayı, bu durumun klinik etkisi bilinmemektedir, ancak bazı vakalar için klinik olarak anlamlı olabilir. THİ NCAL ile birlikte amiodaron kullanan hastalarda klinik ve ECG takibinin arttırılması önerilmektedir.
Antiepileptikler
THİ NCAL ve antiepileptik ilaçlarla (örn. valproat, lamotrigin) eş zamanlı olarak tedavi edilen hastalarda konvülsiyonlar rapor edilmiş tir, bu nedenle bir etkileş im ihtimali ile iliş kilendirilmesi düş ünülmelidir. Hastalar konvülsiyonların sıklığ ı ve/veya ş iddetinde olası değ iş iklikler bakımından izlenmelidir.
Tiroid ilaçları
Nadiren hipotiroidizm ve/veya düş ük ölçüde kontrol edilebilen hipotiroidizm meydana gelebilir. Bu durumun mekanizması kanıtlanmamış olmakla birlikte, iyot tuzlarının ve/veya levotiroksin absorbsiyonunun azalmasına bağ lanabilir. Bu nedenle levotiroksin içeren ilaçlarla birlikte kullanımda, iki ilacın en az 4 saat ara verilerek alınması gerekmektedir.
Öncesinde iyi kontrol sağ lanmış hastaların, THİ NCAL tedavisine baş lamasıyla bağ lantılı olabileceğ i düş ünülen, antiretroviral HIV ilaçları, antidepresanlar, antipsikotikler (lityum dahil) ve benzodiyazepinlerin etkisinde azalma vakaları bildirilmiş tir. Bu nedenle bu hastalarda görülebilecek olası etkiler de gözönünde bulundurularak THİ NCAL tedavisine baş lanmalıdır.
Farmakokinetik araş tırmalarda amitriptilin, atorvastatin, biguanidler, digoksin, fibratlar, fluoksetin, losartan, fenitoin, fentermin, pravastatin, nifedipin gastrointestinal tedavi sistemi (GTS), yavaş salınımlı nifedipin, sibutramin veya alkol ile etkileş me görülmemiş tir. Bu ilaçlar ile etkileş imin olmadığ ı spesifik ilaç-ilaç etkileş im çalış malarında gösterilmiş tir.
Oral kontraseptifler ile orlistat arasında etkileş imin olmadığ ı spesifik ilaç-ilaç etkileş im çalış malarında gösterilmiş tir. Bununla birlikte orlistat, bazı bireysel olgularda oral kontraseptiflerin biyoyararlanımını dolaylı yoldan azaltarak, beklenmeyen gebeliklere neden olabilir. Ş iddetli diyare olması durumunda ilave bir kontraseptif yöntem önerilmektedir. (bkz. bölüm 4.4)
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: x
Ş iddetli diyare, oral kontrasepsiyon yöntemlerinin biyoyararlanımını dolaylı yoldan azaltarak baş arısız olmasına neden olabilir. Beklenmeyen gebelikleri engellemek için ilave bir kontraseptif yöntemin kullanımı önerilmektedir. (bkz. bölüm 4.4 ve 4.5)
Orlistat’ın gebelik döneminde kullanımına dair klinik veri bulunmamaktadır.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalış malar, gebelik/embriyonal/fetal geliş im/doğ um ya da doğ um sonrası geliş im ile ilgili olarak doğ rudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğ unu göstermemektedir. (bkz. bölüm 5.3).
Klinik veri eksikliğ inden dolayı THİ NCAL’in gebelik döneminde kullanımı tavsiye edilmez. THİ NCAL gebelik döneminde kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3)
THİ NCAL’in insan sütüne geçip geçmediğ i bilinmediğ inden, THİ NCAL emzirme süresi boyunca kontrendikedir.
Veri bulunmamaktadır.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
THİ NCAL’in, araç ve makine kullanımı üzerine etkisi yoktur.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Orlistat ile görülen advers reaksiyonlar büyük ölçüde gastrointestinal sistem ile ilgilidir. Orlistat kullanım süresi uzadıkça advers olayların insidansı azalmaktadır.
İ stenmeyen etkilerin görülme sıklığ ı aş ağ ıdaki ş ekilde derecelendirilmiş tir:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan ( > 1/1.000 ila < 1/100); seyrek ( > 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
İ stenmeyen etkiler tüm sıklık gruplarında azalan ciddiyet sırasına göre verilmiş tir.
Asağ ıdaki istenmeyen etkiler tablosu, 1 ve 2 yıl süreli klinik çalısmalarda (tedavinin ilk yılında) >% 2 sıklığ ında ve plasebo insidansının > % 1 üzerinde meydana gelen advers olaylara dayanmaktadır:
Sistem Organ Sınıfı | Çok Yaygın | Yaygın | Yaygın Olmayan | Seyrek | Çok Seyrek | Bilinmiyor |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar | İ nfluenza | |||||
Metabolizma ve beslenme hastalıkları | Hipoglisemi* | |||||
Psikiyatrik hastalıklar | Anksiyete | |||||
Sinir sistemi hastalıkları | Baş ağ rısı | |||||
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar | Üst solunum yolu enfeksiyonu | Alt solunum yolu enfeksiyonu |
Gastrointestinal hastalıklar | Karında ağ rı/rahatsızlı k hissetme Rektumdan yağ lı lekelenme Gazla birlikte sızıntı Ani dış kılama gereksinimi Yağ lı dış kı Ş iş kinlik Sıvı dış kı Yağ lı dış kılama Defekasyon sıklığ ında artış | Rektumda ağ rı/rahatsızlık hissi Yumuş ak dış kı Dış kı kaçırma Karın ş iş liğ i* Diş ve diş eti rahatsızlıkları | ||||
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları | İ drar yolu enfeksiyonu | |||||
Üreme sistemi ve meme hastalıkları | Menstrüel düzensizlik | |||||
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar | Bitkinlik |
*Obez tip II diyabet hastalarında > %2 sıklığ ında ve plasebo insidansının > %1 üzerinde meydana gelen ve tek tedaviye özgü advers olaylar
4 yıllık klinik çalış madaki advers olayların genel dağ ılımı ile birlikte, 1. yılda oluş an ve 4 yıllık sürede yıldan yıla azalan gastrointestinal sistem ile iliş kili advers olayların toplam insidansı, 1 ve 2 yıllık çalış malarda rapor edilenlerle benzer olmuş tur.
Pazarlama sonrası dönem
Aş ağ ıdaki tablodaki istenmeyen etkiler pazarlama sonrası spontan raporlara dayanmakta olup sıklıkları bilinmemektedir.
Sistem Organ Sınıfı | Çok Yaygın | Yaygın | Yaygın Olmayan | Seyrek | Çok Seyrek | Bilinmiyor |
Bağışıklık sistemi hastalıkları | Hipersensitivite (örneğ in kaş ıntı, döküntü, ürtiker, anjioödem, bronkospazm ve anaflaksi) Lökositoklastik vaskülit | |||||
Gastrointestinal hastalıklar | Rektal kanama Divertikülit Pankreatit | |||||
Hepato-bilier hastalıklar | Kolelityazis Ciddi olabilen hepatit, bazı ölümcül veya karaciğ er transplantasyonu gerektiren vakalar rapor edilmiş tir. | |||||
Deri ve deri altı doku hastalıkları | Büllöz döküntü | |||||
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları | Böbrek yetmezliğ i ile sonuçlanabilen oksalat nefropatisi | |||||
Araştırmalar | Karaciğ er transaminazlarında ve alkalen |
fosfatazda artış Protrombin düş üş ü, INR artış ı ve antikoagülan tedavisi alan hastalarda, tedavi dengesinin orlistat ile iliş kili olarak bozulması osnucu kanda hemostatik parametrelerde değ iş iklikler (bkz. bölüm 4.4 ve 4.5) |
Orlistat ve antiepileptik ilaçlarla eş zamanlı olarak tedavi edilen hastalarda konvülsiyonlar rapor edilmiş tir (bkz. bölüm 4.5).
Ş üpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası ş üpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taş ımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağ lar. Sağ lık mesleğ i mensuplarının herhangi bir ş üpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. ( ; e- posta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Normal ağ ırlıktaki deneklerde ve obez hastalarda THİ NCAL’in 800 mg’lık tek dozları ve günde üç kez verilen 400 mg’lık çoklu dozları, 15 gün boyunca uygulanmış ve önemli bir advers bulguya rastlanmamış tır. Ek olarak günde üç kez 240 mg’lık dozlar obez hastalara yan etkilerde belirgin bir artış a rastlanmadan 6 ay uygulanmış tır. Pazarlama sonrasında bildirilen orlistat doz aş ımı vakalarının advers etkileri, tavsiye edilen dozlarda bildirilen advers etkilere benzerdir.
THİ NCAL’in belirgin bir aş ırı dozunun alınması halinde hastanın 24 saat gözlem altında tutulması önerilir. İ nsan ve hayvan çalış malarına dayanılarak orlistatın lipaz inhibisyonu etkisi ile ilgili olabilecek sistemik etkilerin hızla geri dönmesi beklenir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grubu : Periferal etkili antiobezite ajanı
ATC kodu : A08AB01
Orlistat, gastrointestinal lipazların güçlü, spesifik, geri dönüş lü ve uzun etkili inhibitörüdür. Tedavi edici etkisini, mide ve ince barsak lümenindeki gastrik ve pankreatik lipazların aktif bölgesinde yer alan serin ile kovalan bağ oluş turarak gösterir. Böylece inaktive olan enzim, besinlerle trigliserid olarak alınan yağ ları, emilebilen serbest yağ asitleri ve monogliseridlere hidrolize edemez.
2 yıllık çalış malarda ve 4 yıllık bir çalış mada hem orlistat hem de plasebo ile tedavi edilen gruplarda tedavi ile bağ lantılı olarak bir hipokalorik diyet kullanılmış tır.
Orlistat ve iki haftalık bir diyetle yapılan 2 yıllık beş araş tırmadan elde edilen veriler, orlistat hastalarının % 37'sinde ve plasebo hastalarının % 19'unda, 12 haftalık tedaviden sonra vücut ağ ırlığ ında en az %5’lik bir kayıp olduğ unu göstermiş tir. Bunlardan orlistat ile tedavi edilen hastaların % 49'unda ve plaseboyla tedavi edilen hastaların% 40'ında bir yıl içinde temel vücut ağ ırlığ ının > % 10'unu kaybetmeye devam etmiş tir. Tersine, 12 haftalık tedaviden sonra baş langıç vücut ağ ırlığ ının %5'lik bir kaybını göstermeyen hastaların orlistat ile tedavi edilen hastaların sadece % 5'i ve plaseboyla tedavi edilen hastaların %2'si bir yılda baş langıçtaki vücut ağ ırlıklarının > % 10'unu kaybetmeye devam etmiş tir. Genel olarak, bir yıllık tedaviden sonra, Orlistat 120 mg ile vücut ağ ırlığ ının %10’u veya daha fazlası (%20) kaybeden hastaların yüzdesine kıyasla, plasebo ile kaybedilen kilo yüzdesi %8’dir. Plaseboya göre ilaçla kilo kaybındaki ortalama fark 3.2 kg’dır.
4 yıllık XENDOS klinik araş tırmasından elde edilen veriler, orlistat hastalarının % 60'ında ve plasebo hastalarının % 35'inde, 12 haftalık tedaviden sonra vücut ağ ırlığ ının en az % 5'i oranında bir kilo kaybı olduğ unu göstermiş tir. Bunlardan orlistat ile tedavi edilen hastaların % 62'si ve plaseboyla tedavi edilen hastaların %52'si bir yılda baş langıç vücut ağ ırlıklarının > %10'unu kaybetmeye devam etmiş tir. Tersine, 12 haftalık tedaviden sonra baş langıç vücut ağ ırlığ ının % 5’ini kaybetmeyen hastalardan, orlistat ile tedavi edilen hastaların sadece % 5'i ve plasebo ile tedavi edilen hastaların % 4'ü bir yıl boyunca baş langıçtaki vücut ağ ırlığ ının > % 10'unu kaybetmeye devam etmiş tir. Bir yıllık tedaviden sonra, orlistat ile tedavi edilen hastaların % 41'i plasebo verilen hastaların %21'inde vücut ağ ırlığ ının > % 10'unu kaybederken, iki grup arasındaki ortalama fark 4.4 kg’dır. 4 yıllık tedaviden sonra orlistat ile tedavi edilen hastaların % 21'ine kıyasla plasebo verilen hastaların % 10'u vücut ağ ırlığ ının > % 10'unu kaybetmiş ve ortalama kilo kaybı farkı 2.7 kg olmuş tur.
2 yıllık beş çalış madaki kilo kaybına nazaran, XENDOS çalış masında orlistat veya plaseboyla baş langıçtaki vücut ağ ırlığ ına göre kilo kaybı 12 haftada en az %5 ve 1 yılda en az %10’dur. Bu farkın nedeni, 2 yıllık beş adet çalış manın, tedaviye baş lamadan önce hastaların ortalama 2.6 kg kaybettiğ i 4 haftalık diyet ve plasebo giriş süresi içermesidir.
4 yıllık klinik araş tırmadan elde edilen veriler, orlistat ile elde edilen kilo kaybının çalış ma sırasında tip 2 diyabet geliş imini geciktirdiğ ini ortaya koymuş tur (kümülatif diyabet vakalarının görülme sıklıkları: orlistat grubunda % 3.4 ve plasebo grubunda % 5.4). Diyabet vakalarının büyük çoğ unluğ u, baş langıçtaki bozulmuş glukoz toleranslı hasta alt grubundan gelmiş tir ve bu, randomize hastaların % 21'ini temsil etmektedir. Bu bulguların uzun vadeli klinik yararlara dönüş üp dönüş mediğ i bilinmemektedir.
Dört yıllık klinik araş tırmadan elde edilen veriler, antidiyabetik ajanlar tarafından kontrolü yetersiz olan obez tip 2 diyabetik hastalarda orlistata yanıt verenlerin yüzdesinin (vücut ağ ırlığ ının > % 10'u) % 11.3 ve plaseboya yanıt verenlerin yüzdesinin % 4.5 olduğ u görülmüş tür. Orlistat ile tedavi edilen hastalarda plasebo ile ortalama kilo kaybı 1.83 kg'dan 3.06 kg’a değ iş mektedir ve HbA1c seviyeleri için orlistat ile plasebo arasındaki fark % 0.18'den % 0.55'e çıkmış tır. HbA1c üzerindeki etkinin kilo vermeden bağ ımsız olduğ u kanıtlanmamış tır.
Çok merkezli (ABD, Kanada), paralel gruplu, çift kör, plasebo kontrollü bir çalış mada, 539 obez ergen hasta, randomize olarak günde üç kez, 52 haftalık hipokalorik bir diyet ve egzersizin bir parçası olarak 120 mg orlistat (n = 357) veya plasebo (n = 182) almış tır. Her iki kol da multivitamin takviyeleri almış tır ve birincil sonlanım noktası, baş langıçtan itibaren çalış ma sonuna kadar vücut kütle indeksindeki (VKİ ) değ iş ikliktir.
Sonuçlar, orlistat grubunda anlamlı derecede üstündür (orlistat lehine VKİ 0,86 kg / m2 fark). Orlistat ile tedavi edilen hastaların % 9.5'ine karş ılık plasebo verilen hastaların % 3.3'ü 1 yıl sonra vücut ağ ırlığ ının > % 10'unu kaybetmiş tir ve iki grup arasındaki ortalama fark 2.6 kg’dır. Aradaki fark, orlistatın ilk kolunun % 19'unu temsil eden 12 haftalık tedaviden sonra kilo kaybı > % 5 olan hastalarda ortaya çıkmaktadır. Yan etkiler genellikle yetiş kinlerde gözlenen yan etkilere benzerdir. Bununla birlikte, kemik kırıklarının insidansında açıklanamayan bir artış vardır (sırasıyla orlistat ve plasebo gruplarında % 6’ya karş ı % 2.8).
5.2. farmakokinetik özellikler
Emilim:
Normal kilolu ve obez gönüllülerde orlistat emilimi çok düş üktür. Orlistatın tek doz 360 mg oral uygulanmasından sonra değ iş memiş orlistat plazma konsantrasyonu hemen hemen ölçülemeyecek düzeydedir (<5 ng/ml).
Genel olarak tedavi edici dozlarda uzun süre uygulandığ ında, değ iş memiş orlistat plazmada nadiren saptanmış ve konsantrasyonunun çok düş ük olduğ u (<10 ng/ml veya 0.02 gM) görülmüş tür. Önemsiz miktardaki emilimi ile uyumlu olarak, vücutta biriktiğ ine dair hiçbir veri elde edilmemiş tir.
Da ğ ılım:
İ laç çok az emildiğ inden dağ ılım hacmi saptanamamış tır. Orlistat in vitro plazma proteinlerine > % 99 oranında bağ lanır (bağ landığ ı baş lıca proteinler lipoproteinler ve albümindir). Orlistatın eritrositlere dağ ılımı çok düş ük düzeydedir.
Biyotransformasyon:
Hayvan çalış malarına dayanarak, orlistat metabolizmasının baş lıca presistemik olduğ u görülmüş tür. Obez hastalarda yapılan bir çalış mada, uygulanan dozun çok az bir miktarının sistemik emilimi sonrasında, plazmada tespit edilen toplam radyoaktivitenin yaklaş ık % 42’sinden iki ana metabolitin sorumlu olduğ u saptanmış tır. Bu metabolitlerin lipaz inhibitör etkinlikleri çok düş üktür (Orlistatdan sırası ile orlistattan 1000 ve 2500 kat düş ük). Düş ük İ inhibitör etkinlik ve tedavi edici dozun tespit edilen plazma düzeyinin çok düş ük olması (sırası ile ortalama 26 ng/ml ve 108 ng/ml) gözönüne alınarak, bu metabolitler farmakolojik olarak önemsiz kabul edilir.
Eliminasyon:
Normal ağ ırlıkta ve obez gönüllülerde yapılan çalış malarda emilmemiş ilacın dış kı ile atılmasının ana atılım yolu olduğ u saptanmış tır. Uygulanan dozun % 97’si dış kı ile atılmakta ve bunun da % 83’ü değ iş memiş orlistatdan oluş maktadır.
Total orlistatla bağ lantılı maddelerin kümülatif renal ekskresyonu verilen dozun % 2’sinden azdır. Tam ekskresyona (dış kı ve idrar) ulaş ma süresi 3 ila 5 gündür. Orlistatın dağ ılımı obez gönüllülerde normal ağ ırlıktakilere benzemektedir. Orlistat ve iki ana metaboliti safra ile atılır.
Özel popülasyonlarda farmakokinetik:
Pediyatrik hastalarda orlistatın ve metabolitlerinin (M1 ve M3), plazma konsantrasyonlarının aynı dozlarda yetiş kinlerde bulunan değ erler ile karş ılaş tırıldığ ında benzer olmuş tur. Günlük fekal yağ atılımı yiyeceklerle alınanın sırasıyla orlistat ve plasebo grubunda % 27’si ve % 7’si olmuş tur.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Preklinik data, farmakolojik güvenlik, tekrarlayan doz toksisitesi, genototoksisite, karsinojenik potansiyel ve üreme toksisitesi açısından yapılan normal çalış malarda, insanlar için özel bir tehlike ortaya çıkarmamış tır.
Teratojenite: Hayvan üreme çalış malarında teratojenik etki gözlenmemiş tir. Hayvanlarda teratojenik etki olmadığ ından, insanlarda malformatif etki beklenmez.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristalin sellüloz
Sodyum niş asta glukolat
Sodyum lauril sülfat (texapon)
Povidon K-30
Talk
Jelatin kapsül
Sığ ır jelatini
Titanyum dioksit
İ ndigo karmin
6.2. geçimsizlikler
Geçerli değ ildir.
6.3. raf ömrü
24 ay
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
Nemden koruyunuz, 25oC altındaki oda sıcaklığ ında saklayınız. Nemden ve ış ıktan korumak için orijinal ambalajında saklayınız.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
42 ve 84 kapsüllük PVC/PE/PVDC – Alu folyo blister ambalajlarda.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliğ i” ve “Ambalaj ve ambalaj atıklarının kontrolü yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Koçak Farma İ laç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Gazi Cad. No: 64–66,
Bağ larbaş ı-Üsküdar-İ stanbul
Telefon : 0216 492 57 08
Faks. : 0216 334 78 88
8. ruhsat numarasi
222/21
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İ lk ruhsat tarihi: 04.12.2009
Ruhsat yenileme tarihi: