KISA ÜRÜN BİLGİSİ - SERPERİL 8 MG TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
SERPERİL 8 mg tablet
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Perindopril tert-butilamin 8 mg
Laktoz (susuz) (sığır kaynaklı) 125,56 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Tablet
Beyaz renkli, yuvarlak tabletler
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Hipertansiyon
Hipertansiyon tedavisi (Bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1)
Stabil koroner arter hastalığı
Miyokart infarktüsü ve/veya revaskülarizasyon öyküsü olan hastalarda kardiyak olay riskini azaltmada endikedir.
4.2. pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji: Doz, hasta profili ve kan basıncı yanıtına göre bireysel olmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.4)
Uygulama sıklığı ve süresi: SERPERİL’in sabahları günlük tek doz olarak yemeklerden önce alınması önerilmektedir.
Uygulama şekli: Oral kullanım içindir.
SERPERİL, tekli tedavide veya diğer antihipertansif ilaç sınıfları ile birliklikte kombine tedavide kullanılabilir (Bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).
Önerilen başlangıç dozu sabahları alınmak üzere günde 4 mg’dır.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sistem aktivitesi yüksek olan hastalarda (özellikle, renovasküler hipertansiyon, tuz ve/veya volüm kaybı, kardiyak dekompansasyon veya şiddetli hipertansiyon) başlangıç dozundan sonra kan basıncında aşırı bir düşüş meydana gelebilir. Bu tür hastalarda başlangıç dozu olarak 2 mg önerilmektedir ve tedaviye başlama tıbbi gözetim altında yapılmalıdır.
Belge Doğrulama ■
//mg^.auyküykgeVttrlseab&k-ebys
SERPERİL tedavisine başlanmasının ardından semptomatik hipotansiyon oluşabilir; bu daha çok aynı zamanda ya da yakın zamana kadar diüretiklerle tedavi gören hastalarda olur. Bu hastalarda tuz ve/veya volüm kaybı olabileceğinden dikkatli olunmalıdır.
Eğer mümkünse, SERPERİL tedavisine başlanmadan 2 – 3 gün önce diüretik tedavisi sona erdirilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4).
Diüretik tedavisi kesilemeyen hipertansif hastalarda, perindopril tedavisi 2 mg doz ile başlatılmalıdır. Renal fonksiyonlar ve serum potasyum değerleri takip edilmelidir. Daha sonraki SERPERİL dozları kan basıncı yanıtına göre ayarlanmalıdır. Eğer gerekiyorsa, diüretik tedavisine devam edilebilir.
SERPERİL’e iki hafta boyunca günde tek doz 4 mg olarak başlanmalı, eğer 4 mg hasta tarafından iyi tolere ediliyorsa renal fonksiyonlarına bağlı olarak doz, günde bir defa 8 mg’a çıkarılmalıdır.
Hipertansiyon: Yaşlı hastalarda tedaviye 2 mg dozu ile başlanmalıdır. Doz, eğer gerekliyse renal fonksiyonun cevabına bağlı olarak aşamalı şekilde bir ay sonra 4 mg’a daha sonra da 8 mg’a yükseltilebilir (bkz. Tablo 1).
Stabil koroner arter hastalığı : Yaşlı hastalarda, renal fonksiyonlara (Bkz. Bölüm Tablo 1 “Böbrek yetmezliğinde dozaj ayarlaması) bağlı olarak dozu günde 8 mg’a çıkarmadan önce bir hafta boyunca günde bir defa 2 mg, sonraki hafta günde bir defa 4 mg verilmelidir. Doz sadece bir önceki düşük doz iyi tolere edildiği takdirde artırılmalıdır.
Böbrek yetmezliği olan hastalarda dozaj ayarlaması Tablo 1’de gösterildiği gibi kreatinin klerensine bağlı olarak yapılmalıdır.
Tablo 1: Böbrek yetmezliğinde dozaj ayarlaması
Kreatinin klerensi (ml/dak) | Önerilen doz |
CIcr > 60 | 4 mg/gün |
30 < CIcr < 60 | 2 mg/gün |
15 < CIcr < 30 | iki günde bir 2 mg |
Hemodiyalizli hastalar* | |
CIcr< 15 | Diyaliz gününde 2 mg |
Perindoprilat’ın diyaliz klerensi 70 mL/dak.
Hemodiyalizdeki hastalarda, doz diyalizden sonra verilmelidir.
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. (Bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2).
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Belge Doğrulama Kodu: 1ZW56ZW56ZW56ZmxXQ3NRM0Fyak1US3k0 Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/…k-titck-ebys
Perindoprilin çocuklardaki ve 18 yaş altı adolesanlardaki etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir.
Mevcut veriler Bölüm 5.1’de açıklanmıştır ancak pozolojiye dair hiçbir öneri
yapılamamaktadır. Bu nedenle, çocuklarda ve ergenlerde kullanımı önerilmemektedir.
4.3. kontrendikasyonlar
Etkin maddeye, yardımcı maddelerden birine (Bölüm 6.1’de listelenmiştir), veya herhangi bir diğer Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim (ADE) inhibitörüne karşı aşırı duyarlılık; Özgeçmişte ADE inhibitörü kullanımına bağlı anjiyoödem öyküsü; Kalıtsal veya idiyopatik anjiyoödem; Gebelikte kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.6). SERPERİL ile aliskiren içeren ilaçların birlikte kullanımı, diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 ml/dak/1. 73 m2) olan hastalarda kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.5. ve 5.1). Sakubitril/valsartan ile birlikte kullanım (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5) Kanın negatif yüklü yüzeyler ile temasına yol açan ekstrakorporeal tedaviler (Bkz. Bölüm 4.5), Önemli bilateral renal arter stenozu veya tek fonksiyonel böbrekte renal arter stenozu (Bkz.Bölüm 4.4).
4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Hiperkalemiye yol açan ilaçlar:
Bazı ilaçlar veya terapötik sınıflar, hiperkaleminin görülme sıklığını arttırabilir: aliskiren, potasyum tuzları, potasyum tutucu diüretikler, ADE inhibitörleri, anjiyotensin-II reseptörü antagonistleri, NSAİİ’ler, heparinler, siklosporin veya takrolimus gibi immünosüpresan ajanlar, trimetoprim. Bu ilaçların kombinasyonu, hiperkalemi riskini arttırır.
KONTRENDİKE kombinasyonlar:
Aliskiren:
ADE inhibitörlerinin aliskirenle kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GRF<60 ml/dak/1.73 m2) olan hastalarda hiperkalemi riski, böbrek fonksiyonunda kötüleşme ve kardiyovasküler morbidite ve mortalite artışı nedeniyle kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3).
Ekstrakorporeal tedaviler:
Bazı yüksek akım diyaliz ya da hemofiltrasyon membranları (örn. Poliakrilonitril membranlar) ve düşük dansiteli lipoprotein aferezi ile dekstran sülfatın birlikte kullanımı gibi kanın negatif yüklü yüzeylerle temasına yol açan ekstrakorporeal tedaviler ile ADE inhibitörlerinin birlikte kullanımı ciddi anaflaktoid reaksiyonlara yol açabilmektedir (Bkz. Bölüm 4.3). Böyle bir tedavi gerekiyorsa, farklı tipte diyaliz membranı ya da farklı sınıftan bir antihipertansif ajan kullanımı düşünülmelidir.
Sakubitril/Valsartan
Anjiyoödem riskinde artışa neden olabilen neprilisin ve ADE’nin birlikte inhibisyonu gibi sakubitril/valsartan ile perindoprilin birlikte kullanılması kontrendikedir. Sakubitril/valsartan tedavisine perindopril tedavisinin son doz alımının üzerinden 36 saat geçene kadar başlanılmamalıdır. Perindopril tedavisine sakubitril/valsartan’ın son doz alımının üzerinden 36 saat geçene kadar başlanılmamalıdır (Bkz.Bölüm 4.3 ve 4.4)
ÖNERİLMEYEN kombinasyonlar:
Aliskiren:
Diyabetik ve böbrek yetmezliği (GFR<60 ml/dak/1.73 m2) olan hastalar dışındaki hastalarda hiperkalemi riski, böbrek fonksiyonunda kötüleşme ve kardiyovasküler morbidite ve mortalite artışı (Bkz. Bölüm 4.4).
ADE inhibitörü ve anjiyotensin reseptörü blokeri ile eş zamanlı tedavi:
Literatürde; belirlenmiş aterosklerotik hastalığı, kalp yetmezliği veya son organ hasarıyla birlikte diyabet olan hastalarda ADE inhibitörü ve anjiyotensin reseptörü blokeri ile eş zamanlı tedavinin, tek bir renin-anjiyotensin-aldosteron sistem ajanı kullanılmasına kıyasla daha yüksek sıklıkta hipotansiyon, senkop, hiperkalemi ve böbrek fonksiyonunda kötüleşme (akut böbrek yetmezliği dahil) ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. İkili blokaj (örn. bir ADE inhibitörünün bir anjiyotensin II reseptörü antagonistiyle kombinasyonu yoluyla) böbrek fonksiyonunun, potasyum düzeylerinin ve kan basıncının yakından izlenmesiyle birlikte bireysel olarak tanımlanmış vakalarla sınırlandırılmalıdır.
Estomustin' Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Belge Doğrulama Kodu: 1ZW56ZW56ZW56ZmxXQ3NRM0Fyak1US3k0 Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/…k-titck-ebys
Anjiyonörotik ödem (anjiyoödem) gibi advers etkilerin riskinde artış söz konusudur.
Kotrimoksazol (trimetoprim/sülfometoksazol):
Kotrimoksazol (trimetoprim/sülfometoksazol) ile birlikte kullanım durumunda hiperkalemi riski artabilir (Bkz.Bölüm 4.4)
Potasyum tutucu diüretikler (örn. triamteren, amilorid), potasyum tuzları:
Özellikle böbrek fonksiyon bozukluğu (aditif hiperkalemik etkiler) durumlarında, hiperkalemi (ölümcül) riski. Perindoprilin yukarıda belirtilen ilaçlarla kombinasyonu önerilmemektedir (Bkz. Bölüm 4.4). Eş zamanlı kullanımın endike olduğu durumlarda, bu ilaçlar dikkatli şekilde ve serum potasyumun sık izlenmesiyle kullanılmalıdır. Kalp yetmezliğinde spironolaktonun kullanımı için aşağıya bakınız.
Lityum:
Lityumun ADE inhibitörleriyle eş zamanlı uygulanması sırasında serum lityum konsantrasyonlarında geri döndürülebilir artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Perindoprilin lityum ile birlikte kullanımı önerilmemektedir ancak kombinasyonun gerekli olduğu durumlarda serum lityum düzeyleri dikkatli şekilde izlenmelidir (Bkz. Bölüm 4.4).
Özel dikkat gerektiren eş zamanlı kullanım :
Antidiyabetik ajanlar (insülinler, oral hipoglisemik ajanlar):
Epidemiyolojik çalışmalar, ADE inhibitörlerinin ve antidiyabetik ilaçların (insülinler, oral hipoglisemik ajanlar) eş zamanlı uygulanmasının hipoglisemi riskiyle birlikte kan glukozu düşürücü etkide bir artışa neden olabileceğini göstermiştir. Bu durumun kombine tedavinin ilk haftalarında ve böbrek bozukluğu olan hastalarda oluşma olasılığı daha yüksek görünmektedir.
Baklofen:
Antihipertansif etkide artış. Kan basıncını izleyin ve gerektiğinde antihipertansif dozajı ayarlayın.
Potasyum tutucu özelliği olmayan diüretikler:
Diüretik kullanmakta olan hastalarda ve özellikle hacim ve/veya tuz azalması olanlarda, ADE inhibitörü ile tedaviye başlandıktan sonra kan basıncında aşırı bir azalma gerçekleşebilir. Diüretiğin sonlandırılmasıyla, düşük ve progresif perindopril dozlarıyla tedaviye başlamadan önce hacim veya tuz alımının arttırılmasıyla hipotansif etkilerin olasılığı azaltılabilir.
Arteriyel hipertansiyonda , geçmiş diüretik tedavisi tuz/hacim azalmasına neden olduğunda ADE inhibitörüne başlanmadan önce diüretik sonlandırılmalıdır ve bu durumda, daha sonra potasyum tutucu özelliği olmayan bir diüretik başlatılabilir veya ADE inhibitörü düşük dozda başlatılmalı ve aşamalı olarak arttırılmalıdır.
Diüretik tedavisi uygulanan konjestif kalp yetmezliğinde, ADE inhibitörü, ilişkili potasyum tutucu özelliği olmayan diüretiğin dozu azaltıldıktan sonra, çok düşük bir dozda başlatılmalıdır.
Tüm durumlarda, ADE inhibitörü tedavisinin ilk birkaç haftası boyunca böbrek fonksiyonu (kreatinin düzeyleri) izlenmelidir.
Potasyum tutucu diüretikler (eplerenon, spironolakton):
Günde 12.5 mg ila 50 mg arası dozlarda eplerenon veya spironolaktonla ve düşük dozlarda [~)p inhibitörlerivle ' Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Belge Doğrulama Kodu: lZw56Zw56ZWe6ZmxXQ3NRM0Fyak1US3k0 Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/…k-titck-ebys
Ejeksiyon fraksiyonu <%40 olan ve daha önce ADE inhibitörleriyle ve loop diüretiklerle tedavi uygulanmış sınıf II-IV kalp yetmezliğinin (NYHA) tedavisinde, özellikle bu kombinasyona ilişkin reçete önerilerinin izlenmemesi durumunda potansiyel ölümcül hiperkalemi riski.
Kombinasyonu başlatmadan önce, hiperkalemi ve böbrek bozukluğu bulunmadığından emin olun.
Başlangıçta haftada bir kez ve sonrasında aylık olarak, tedavinin ilk aylarında kaleminin ve kreatineminin yakından izlenmesi önerilmektedir.
Steroid yapıda olmayan antiinflamatuvar ilaçlar (NSAID’ler), aspirin >3 g/gün dahil:
ADE inhibitörleri eş zamanlı steroid yapıda olmayan antiinflamatuvar ilaçlar ile birlikte kullanıldığında, antihipertansif etkisi azalabilmektedir (antiinflamatuvar dozlarda asetilsalisilik asit, COX-2 inhibitörleri ve selektif olmayan steroid yapıda antiinflamatuvar ilaçlar (SAID)). Ayrıca NSAID’ler ile ADE inhibitörlerinin birlikte kullanımı sonucu, özellikle önceden böbrek fonksiyonları zayıf olan hastalarda akut böbrek yetmezliği de dahil olmak üzere renal fonksiyonların bozulma riskinde ve serum potasyum seviyesinde artış görülebilir. Kombinasyon tedavisinde özellikle yaşlılarda dikkatli olunmalıdır. Hastalar yeterli miktarda su almalı ve kombinasyon tedavisi başlandığında ve sonrasında periyodik olarak böbrek fonksiyonları izlenmelidir.
Rasekadotril:
ADE inhibitörlerinin (örn perindopril) anjiyoödeme neden olduğu bilinmektedir. Bu risk rasekadotril (akut diyareye karşı kullanılan ilaç) ile birlikte kullanıldığı zaman yükselebilir.
mTOR inhibitor (örn sirolimus, everolimus, temsirolimus):
mTOR inhibitörleri (örn. sirolimus, everolimus, temsirolimus) ile birlikte tedavi edilen hastaların anjiyoödem geçirme riski artabilir (Bkz. Bölüm 4.4).
Dikkat gerektiren eş zamanlı kullanım:
Antihipertansif ajanlar ve vazodilatörler:
Bu ajanların eş zamanlı kullanımı perindoprilin hipotansif etkilerini arttırabilir. Nitrogliserin ve diğer nitratlar veya diğer vazodilatörler ile eş zamanlı kullanım, kan basıncında ayrıca azalmaya neden olabilir.
Gliptinler (linagliptin, saksagliptin, sitagliptin, vildagliptin):
Bir ADE inhibitörü ile eş zamanlı tedavi uygulanan hastalarda, gliptin yoluyla dipeptidil peptidaz IV (DPP-IV) aktivitesinde azalma nedeniyle anjiyoödem riskinde artış.
Trisiklik antidepresanlar / Antipsikotikler / Anestezikler:
Bazı anestezik tıbbi ürünlerin, trisiklik antidepresanların ve antipsikotiklerin ADE inhibitörleri ile beraber kullanılması kan basıncının daha da düşmesine neden olabilmektedir (Bkz. Bölüm 4.4).
Sempatomimetikler:
Sempatomimetikler ADE inhibitörlerinin antihipertansif etkisini azaltabilmektedir.
Altın:
Enjekte edilen altın (sodyum orotiomalat) ve beraberinde perindopril dahil ADE inhibitör
Belge Doğrul
amdavdsi ıgWr6n'h6ZWa6arl!dX,QbNei.nİUS3tr3nik maBelm!^^ kusma ve hipotansiyon) bildirilmiştir.
Özel popülasyonlara ilişkin veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyona ilişkin veri bulunmamaktadır.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: d
Bu konuda veri bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
ADE inhibitörlerinin kullanımı gebeliğin tüm trimesterlerinde kontrendikedir (bakınız Bölüm 4.3 ve 4.4).
Perindopril’in gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. SERPERİL gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Gebeliğin birinci trimesterinde ADE inhibitörlerine maruz kalınması sonucu teratojenisite riskine ilişkin kesin bir epidemiyolojik kanıt yoktur; yinede riskte küçük bir artış olabileceği gözardı edilmemelidir. ADE inhibitörü ile sürekli tedavi gerekli görülmediği takdirde gebelik planlayan hastalar gebelikte kullanımına ilişkin güvenilirlik profili bulunan alternatif başka bir antihipertansif tedaviye başlamalıdır.
Gebelik teşhisi konduğunda ADE inhibitörü tedavisi hemen kesilmeli ve eğer uygunsa alternatif bir tedaviye başlanmalıdır.
Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerinde ADE inhibitörü kullanıldığında fetotoksisite (böbrek fonksiyonlarında azalma, oligohidramnios, kafatası kemik oluşumunda gecikme) ve neonatal toksisiteye (böbrek yetmezliği, hipotansiyon, hiperkalemi) neden olur. (Bkz. Bölüm 5.3). Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerinde ADE inhibitörü tedavisine maruz kalınmışsa böbrek fonksiyonlarının ve kafatasının ultrason ile kontrol edilmesi tavsiye edilir.
Anneleri ADE inhibitörü kullanan bebekler hipotansiyon riskine karşı yakından izlenmelidir (Bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).
SERPERİL ile emzirme dönemine ait herhangi bir veri bulunmadığından emziren kadınlarda kullanımı önerilmemektedir. Özellikle yeni doğan veya erken doğan bebekleri emzirirken, güvenlik profili daha iyi kanıtlanmış olan alternatif tedaviler tercih edilmelidir.
Üreme performansı veya fertilite üzerinde etkisi bulunmamaktadır.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
SERPERİL’in araç veya makina kullanımı üzerinde doğrudan etkisi bulunmamaktadır. Ancak, bazı hastalarda, özellikle tedavinin başlangıcında veya başka bir alternatif ilaçla kombinasyon tedavi gören hastalarda kan basıncında düşüş nedeniyle oluşabilecek bireysel reaksiyonlar görülebilir Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
Belge Doğrulama Kodu: 1ZW56zW56ZW56ZmxXQ3NRM0Fyak1US3k01 Belge. Takip Adresi:https;//www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys
Sonuç olarak, araç ve makine kullanımı olumsuz yönde etkilenebilir.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Perindoprilin güvenlilik profili ADE inhibitörlerin güvenlik profili ile uyumludur.
Klinik çalışmalarda rapor edilen ve gözlemlenen en yaygın advers reaksiyonlar: başdönmesi, başağrısı, parastezi, vertigo, görme bozukluğu, tinnitus, hipotansiyon, öksürük, dispne, karın ağrısı, konstipasyon, diyare, disgözi, dispepsi, bulantı, kusma, kaşıntı, döküntü, kas krampları ve asteni.
Advers reaksiyonların tablolaştırılmış listesi:
Klinik çalışmalar ve/veya pazarlama sonrasında perindopril ile aşağıdaki advers olaylar bildirilmiştir ve aşağıdaki sıklıklar altında sıralanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Belge Doğr | MedDRA Organ sistemi ile sınıflandırma | Görülme sıklığı | Advers Etki |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları | Yaygın olmayan* | Eozinofili | |
Çok seyrek | Agranülositoz ve pansitopeni | ||
Çok seyrek | Hemoglobin ve hematokritte azalma | ||
Çok seyrek | Lökopeni/nötropeni | ||
Çok seyrek | Konjenital G-6PDH yetmezliği olan hastalarda hemolitik anemi vakaları bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4). | ||
Çok seyrek | Trombositopeni | ||
Metabolizma ve beslenme hastalıkları | Yaygın olmayan* | Hipoglisemi (Bkz. Bölüm 4.4 ve 4.5). | |
Yaygın olmayan* | Hiperkalemi, tedavi kesilince sona eren (bkz. Bölüm 4.4) | ||
Yaygın olmayan* | Hiponatremi | ||
Psikiyatrik hastalıklar | Yaygın olmayan | Ruh hali bozuklukları | |
Yaygın olmayan | Uyku bozuklukları | ||
Sinir sistemi hastalıkları | Yaygın | Baş dönmesi | |
Yaygın | Başağrısı | ||
Yaygın | Parestezi | ||
Yaygın | Vertigo | ||
Yaygın olmayan* | Somnolans | ||
Yaygın olmayan* | Senkop | ||
Çok seyrek | Zihin karışıklığı | ||
Göz hastalıkları | Yaygın | Görme bozuklukları | |
Kulak ve iç kulak Hastalıkları | Yaygın | Tinnitus | |
Kardiyak hastalıklar Bu ilama Kodu: 1ZW56ZW56ZW56ZmxXQ | Yaygın olmayan* | Çarpıntı | |
Yaygın olmayan* | Taşikardi | ||
Çok seyrek | Anjina pektoris (Bkz. Bölüm 4.4) | ||
Çok seyrek | Aritmi | ||
Çok seyrek belge, güvenli elektronik imza 3NRM0Fyak1US3k0 | Yüksek risk grubu hastalarda olası aşırı ile imzalanmıştır. . BhpotanAiyowe^ (Bkz. Bölüm 4.4). |
Belge
Vasküler hastalıklar | Yaygın | Hipotansiyon ve hipotansiyona bağlı etkiler |
Yaygın olmayan* | Vaskülit | |
Çok seyrek | Yüksek risk grubu hastalarda aşırı hipotansiyona sekonder olarak bağlı inme (Bkz. Bölüm 4.4). | |
Bilinmiyor | Raynaud fenomeni | |
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar | Yaygın | Öksürük |
Yaygın | Dispne | |
Yaygın olmayan | Bronkospazm | |
Çok seyrek | Eozinofilik pnömoni | |
Çok seyrek | Rinit | |
Gastro-intestinal Hastalıklar | Yaygın | Abdominal ağrı |
Yaygın | Konstipasyon | |
Yaygın | Diyare | |
Yaygın | Disgözi | |
Yaygın | Dispepsi | |
Yaygın | Bulantı | |
Yaygın | Kusma | |
Yaygın olmayan | Ağız kuruluğu | |
Çok seyrek | Pankreatit | |
Hepato-bilier hastalıklar | Çok seyrek | Sitolitik veya kolestatik hepatit (Bkz. Bölüm 4.4) |
Deri ve deri altı doku hastalıkları | Yaygın | Kaşıntı |
Yaygın | Döküntü | |
Yaygın olmayan | Ürtiker (Bkz. Bölüm 4.4) | |
Yaygın olmayan | Yüzde, ekstremitelerde, dudaklarda, dilde, glotiste ve/veya larenkste anjiyoödem (Bkz. Bölüm 4.4). | |
Yaygın olmayan* | Fotosensitivite reaksiyonları | |
Yaygın olmayan* | Pemfigoid | |
Yaygın olmayan | Hiperhidroz | |
Seyrek | Psöriyazisin kötüleşmesi | |
Çok seyrek | Eritema multiform | |
Kas-iskelet ve bağ doku hastalıkları | Yaygın | Kas krampları |
Yaygın olmayan* | Artralji | |
Yaygın olmayan* | Miyalji | |
Böbrek ve idrar hastalıkları | Yaygın olmayan | Renal yetmezlik |
Çok seyrek | Akut böbrek yetmezliği | |
Üreme sistemi ve göğüs hastalıkları | Yaygın olmayan | Erektil disfonksiyon |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları | Yaygın | Asteni |
Yaygın olmayan* | Göğüs ağrısı | |
Yaygın olmayan* | Kırıklık | |
Yaygın olmayan* | Periferal ödem | |
Yaygın olmayan* | Pireksi | |
Araştırmalar Bu ulama Kodu: 1ZW56ZW56ZW56ZmxXQ | Yaygın olmayan* | Plazma üresinde artış |
be^yüvuniiolekroniftiimza | iiPtonmJffre atinininde artış | |
3NRM0FSeySk0 | BSer'ÜmP Aıjerubimidw'art;uşkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys | |
Seyrek | Karaciğer enzimlerinde artış |
Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar | Yaygın olmayan* | Düşme |
*Görülme sıklığı, klinik çalışmalarda bildirilen spontan raporlarda saptanan advers olaylardan hesaplanmıştır.
Diğer ADE inhibitörleriyle uygunsuz antidiüretik hormon sekresyonu sendromu bildirilmiştir. Uygunsuz antidiüretik hormon sekresyonu sendromu, çok seyrek ancak perindopril dahil ADE inhibitörleriyle ilişkili muhtemel komplikasyon olarak düşünülebilir.
Randomize EUROPA çalışmasında sadece ciddi advers olaylar toplanmıştır. Ciddi advers olay görülen hasta sayısı azdır: 6,122 Perindopril hastasının 16’sı (%0,3) ve 6,107 plasebo hastasının 12’si (%0,2). Perindopril ile tedavi edilen hastaların 6’sında hipotansiyon, 3’ünde anjiyoödem ve 1’inde ani kalp durması görülmüştür. Öksürük, hipotansiyon ve diğer intolerans nedenlerine bağlı olarak Perindopril grubunda plasebo grubuna göre daha fazla hasta tedaviyi bırakmıştır (%6.0 [n=366]’ya karşılık %2,1 [n=129]).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonların raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TUFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (; eposta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99).
4.9. doz aşımı ve tedavisi
İnsanlarda doz aşımına ilişkin sınırlı veri bulunmaktadır. ADE inhibitörlerinin doz aşımı ile ilişkili semptomları arasında; hipotansiyon, dolaşımsal şok, elektrolit bozuklukları, böbrek yetmezliği, hiperventilasyon, taşikardi, çarpıntı, bradikardi, sersemlik, anksiyete ve öksürük sayılabilir.
Doz aşımının önerilen tedavisi intravenöz yoldan 9 mg/ml (% 0.9) sodyum klorür verilmesidir. Eğer hipotansiyon oluşursa, hasta şok pozisyonuna getirilmelidir. Eğer mümkünse, anjiyotensin II infüzyonu ve/veya intravenöz katekolamin de düşünülebilir. Perindopril dolaşımdan hemodiyaliz ile de uzaklaştırılabilir (Bkz. Bölüm 4.4). Tedaviye dirençli bradikardi için pacemaker tedavisi uygulanmalıdır. Vital (yaşamsal) bulgular, serum elektrolitleri ve kreatinin konsantrasyonları sürekli takip edilmelidir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup : ADE inhibitörleri
ATC kodu : C09A A04
Etki Mekanizması:
Perindopril, anjiyotensin I’i anjiyotensin II’ye dönüştüren enzimin inhibitörüdür. Dönüştürücü enzim ya da kinaz, anjiyotensin I’i vazokonstriktör anjiyotensin II’ye çevirirken bir yandan da vazodilatör bradikininin inaktif bir heptapeptide degradasyonununa sebep olan bir ekzopeptidazdır.
ADE inhibisyonu, plaz Buadge,igüvenjieıekroniriimzaEeımzaianmıŞ«ıasma neden olarak, plazma renin Belge Doğrulamtivte 1innZWmsInmt^enNRMOF'ıakerStm esi üzerindeki negahifsger^ekemovyi'sanhitbe-ebderek) ve aldosteron sekresyonunun azalmasına yol açar. ADE bradikinini etkisizleştirdiği için, ADE inhibisyonu aynı zamanda dolaşım ve lokal kallikrein-kinin sistemlerinin aktivitelerinde de (ve dolayısıyla prostaglandin sistemin aktivitesinde) artışa sebep olur. Bu mekanizmanın ADE inhibitörlerinin kan basıncı düşürme etkisine katkısı olma olasılığı vardır ve bazı yan etkilerinden de kısmen sorumludur (örneğin öksürük).
Perindopril aktif metaboliti olan Perindoprilat aracılığıyla etki gösterir. Diğer metabolitler in vitro olarak ADE aktivitesinde inhibisyon sergilemez.
Klinik etkililik ve güvenlilik:
Hipertansiyon:
Perindopril hipertansiyonun tüm evrelerinde etkilidir: Hafif, orta, şiddetli sistolik ve diyastolik kan basıncında hem yatar pozisyonda hem de ayakta bir azalma gözlenir. Perindopril periferik damar direncini azaltarak kan basıncının düşmesine yol açar. Sonuç olarak, kalp hızına bir etkisi olmadan periferik kan akışı artar.
Böbrek kan akımı bir kural olarak artar, ancak Glomerüler Filtrasyon Hızı (GFR) genellikle sabit kalır.
Antihipertansif aktivite, tek bir dozdan 4 ila 6 saat sonra maksimum düzeye çıkar ve en az 24 saat sürer; çukur etkileri doruk etkilerinin yaklaşık %87–100’ünü oluşturmaktadır.
Kan basıncında düşüş hızla gerçekleşir. Tedaviye yanıt veren hastalarda, bir ayın sonunda normalizasyona ulaşılmıştır ve bu durum taşifilaksi oluşmaksızın sürmektedir.
Tedavinin kesilmesi, rebound etkiye neden olmaz. Perindopril sol ventrikül hipertrofisini azaltır.
İnsanlarda, perindoprilin vazodilatör etki gösterdiği kanıtlanmıştır. Geniş arter elastisitesini artırır ve küçük arterlerin lümen oranını azaltır.
Bir tiyazid diüretikle yapılan ek tedavi, aditif türde bir sinerjinin oluşmasına yol açar. ADE inhibitörü ile tiyazid kombinasyonu, tek başına diüretik tedavisinin oluşturduğu hipokalemi riskini azaltır.
Stabil koroner arter hastalığı olan hastalar:
EUROPA çalışması 4 yıl süren çok-merkezli, uluslararası, randomize, çift-kör, plasebo kontrollü klinik çalışmadır. 18 yaş üstü onikibinikiyüzonsekiz (12.218) hasta 8 mg Perindopril tert-bütilamin (10 mg Perindopril arjinine eşdeğer) (n=6.110) veya plasebo (n=6.108) ile randomize edilmiştir.
Çalışma popülasyonunda kalp yetmezliğine ait klinik belirtileri bulunmayan koroner arter hastaları vardı. Toplamda hastaların %90’ının miyokard infarktüsü ve/veya koroner revaskülarizasyon geçmişi vardı. Hastaların çoğuna anti-trombosit, lipid düşürücü ilaçlar ve beta-blokerleri içeren konvansiyonel tedavinin yanısıra çalışma ilacı verilmiştir.
Temel etkinlik kriterleri, kardiyovasküler mortalite, ölümcül olmayan miyokard infarktüsü ve/veya başarıyla geri döndürülen kardiyak arrestin bileşkesidir. Günde bir defa 8 mg Perindopril tert-bütilamin (10 mg Perindopril arjinine eşdeğer) ile tedavi sonucunda birincil sonlanım noktasında %1.9 belirgin mutlak bir azalma görülmüştür (%20 rölatif risk azalması,
Belge Doğrulama bulunan hastalarda birincil sonlanım noktasında plaseboya oranla %22,4 RRR’e karşılık gelen %2,2 mutlak azalma (%95 CI [12,0; 31,6] — p<0.001) görülmüştür.
Pediyatrik kullanım:
Perindoprilin çocuklardaki ve 18 yaş altı adolesanlardaki etkililiği ve güvenliliği belirlenmemiştir. Glomerüler filtrasyon hızı > 30 ml / dk / 1,73 m2 olan 2 ila 15 yaş arası 62 hipertansif çocukta yapılan açık , karşılaştırmalı olmayan bir klinik çalışmada, hastalar ortalama 0,07 mg / kg doz perindopril almıştır. Doz, hasta profili ve kan basıncı yanıtına göre 0,135 mg / kg / gün azami dozuna kadar bireyselleştirilmiştir.
59 hasta 3 aylık dönemi ve 36 hasta çalışmanın uzatma süresini tamamlamış yani en az 24 ay takip edilmiştir (ortalama çalışma süresi 44 ay).
Sistolik ve diyastolik kan basıncı önceden diğer antihipertansifler ile tedavi edilmiş olan hastalarda çalışmanın başlangıcından son değerlendirmeye kadar sabit kalmış, önceden tedavi almayan hastalarda ise azalmıştır.
Son değerlendirmede çocukların %75’ten fazlasında kan basıncı 95. persentilin altında kalmıştır.
Güvenlilik, perindoprilin bilinen güvenliliği ile uyumludur.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajına dair klinik çalışma verileri: İki büyük randomize kontrollü çalışma (ONTARGET (Ongoing Telmisartan Alone and incombination with Ramipril Global Endpoint Trial) ve VA NEPHRON-D (The Veterans Affairs Nephropathy in Diabetes)) bir ADE-inhibitörünün bir anjiyotensin II reseptör blokeriyle kombine kullanımı incelemiştir.
ONTARGET çalışması, kardiyovasküler ya da serebrovasküler hastalık öyküsü olan ya da kanıtlanmış son-organ hasarı ile birlikte seyreden tip 2 diyabetes mellitus hastalarında yürütülmüştür. VA NEPHRON-D çalışması, tip 2 diyabetes mellitus hastalığı olan ve diyabetik nefropatisi bulunan hastalarda yürütülmüştür.
Bu çalışmalar, renal ve/veya kardiyovasküler sonlanımlar ve mortalite üzerinde anlamlı yarar göstermemiş, monoterapiyle kıyaslandığında hiperkalemi, akut böbrek hasarı ve/veya hipotansiyon riskinin arttığı gözlenmiştir. Benzer farmakodinamik özellikleri dikkate alındığında bu sonuçlar diğer ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri için de anlamlıdır.
Bu nedenle ADE-inhibitorleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri diyabetik nefropali bulunan hastalarda birlikte kullanılmamalıdır.
ALTITUDE (Aliskiren Trial in Type 2 Diabetes using Cardiovascular and Renal Disease Endpoints) çalışması, kronik böbrek hastalığı, kardiyovasküler hastalık ya da her ikisi bulunan tip 2 diyabetes mellitus hastalarında standart bir ADEûnhibitorü ya da bir anjiyotensin II reseptorü blokeri tedavisine aliskiren eklenmesinin yararını test etmek için tasarlanan bir çalışma olmuştur. Advers sonuç riskinde artış olması nedeniyle çalışma erken sonlandırılmıştır. Aliskiren grubunda, plasebo grubuna kıyasla, kardiyovasküler ölüm ve inme vakalarının her ikisi de sayısal olarak daha sık görülmüş ve ilgili advers olaylar ve ciddi advers olaylar (hiperkalemi, hipotansiyon ve renal disfonksiyon) aliskiren grubunda plasebo grubuna göre daha sık bildirilmiştir.
5.2. farmakokinetik özellikleremilim:
Oral yolla kullanımın ardından, perindoprilin emilimi hızlıdır ve doruk konsantrasyona 1 saat
Belge Doğrul
içtir. Alınan k-titck-ebys
. Gıda alımı perindoprilata dönüşümü, dolayısıyla da biyoyararlanımı azalttığı için, perindoprilin arjinin oral yoldan tek doz olarak sabahları yemekten önce alınmalıdır.
Dağılım:
Serbest perindoprilat için dağılım hacmi yaklaşık 0,2 l/kg’dır. Perindoprilatın plazma proteinlerine, özellikle de anjiotensin dönüştürücü enzime bağlanması %20’dir ancak bu süreç konsantrasyona bağımlıdır.
Biyotransformasyon:
Aktif perindoprilata ek olarak, perindoprilin hiçbiri aktif olmayan beş metaboliti vardır. Perindoprilatın doruk plazma konsantrasyonuna 3–4 saatte ulaşılmaktadır.
Eliminasyon:
Perindoprilat idrar ile itrah edilir ve serbest kısmın yarı ömrü yaklaşık 17 saattir, kararlı duruma 4 gün içinde ulaşılır.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Perindopril dozu ve ortaya çıkan plazma konsantrasyonu arasında lineerlik kanıtlanmıştır.
Perindoprilatın yaşlılarda ve kalp veya böbrek yetmezliği olan hastalarda eliminasyonu azalır. Böbrek yetmezliğinin derecesine göre (kreatinin klerensi) doz ayarlaması önerilmektedir.
Perindoprilatın diyaliz klerensi 70 ml/dakikadır.
Perindopril kinetiği siroz hastalarında değişmektedir: Ana molekülün hepatik klerensi yarıya düşmektedir. Ancak, oluşan perindoprilat miktarı azalmaz ve bu nedenle doz ayarlaması gerekmez (Bkz. Bölüm 4.2 “Pozoloji ve uygulama şekli” ve 4.4 “Özel kullanım uyarıları ve önlemleri”).
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Kronik oral toksikoloji çalışmalarında (sıçan ve maymunlarda) hedef organ olan böbrekte geri döndürülebilir hasar gözlenmiştir.
İn vitro ve in vivo çalışmalarda mutajenisite gözlenmemiştir.
Üreme toksikoloji çalışmalarında (sıçan, fare, tavşan ve maymunlarda) embriyotoksisite veya teratojenisite belirtisi gözlenmemiştir. Ancak, sınıf olarak anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri kemirgenler ve tavşanlarda, geç fetal gelişme üzerine advers etki yaparak, fetal ölüme ve konjenital etkilere yol açmıştır; renal lezyonlar ve peri ile post natal mortalitede artış gözlenmiştir. Dişi veya erkek sıçanlarda fertilite etkilenmemiştir.
Sıçan ve farelerde yapılan uzun dönem çalışmalarda karsinojenite gözlenmemiştir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Laktoz (susuz) (sığır kaynaklı) Mikrokristalin selüloz (PH 102) Kolloidal silikon dioksit
Belge DoğruiamaagonezyUm6ZW56ZW
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
56ZmxXQ3NRM0Fyak1US3k0 Belge Takip Adresi:https://www.turkiye.gov.tr/…k-titck-ebys
6.2. geçimsizlikler
Veri yoktur.
6.3. raf ömrü
24 ay
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
30 tablet içeren Al / Al folyo blister ve karton kutu ambalaj
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Adı : SANOVEL İLAÇ SAN. VE TİC. A.Ş.
Adresi : 34460 Sarıyer/İstanbul
Tel : 0 212 362 18 00
Fax : 0 212 362 17 38
8. ruhsat numarasi
222/28
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 18.12.2009
Ruhsat yenileme tarihi: –