KISA ÜRÜN BİLGİSİ - PULMİCORT 0.25 MG/ML NEBÜLİZER SÜSPANSİYON
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
PULMICORT 0.25 mg/mL nebülizer süspansiyon
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
2 mL’lik her tek dozluk plastik PULMICORT 0.25 mg/mL Nebülizer Süspansiyon ampulünde:
Budesonid.......................0.5 mg bulunur (1 mL’de 0.25 mg budesonid).
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Steril nebülizer süspansiyon.
Plastikten yapılmış tek dozluk ampullerde beyazımsı süspansiyon.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Astımın tüm basamaklarında antienflamatuar, bronkodilatör, semptom kontrolü ve oral steroid ihtiyacını azaltmak amaçlı kullanılır. KOAH’ta tek başına kullanılması önerilmez.
PULMICORT ayrıca hastanede yatış gerektiren, krup hastalığına sahip bebek ve çocukların kullanımı için önerilmektedir.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklipulmicort dozu, hastanın durumuna göre değişiklik gösterir ve astım kontrolü sağlandıktan sonra en düşük idame dozuna ayarlanmalıdır.
Uygulama günde bir veya iki kerede olabilir. Günde tek doz uygulaması, günlük 0.25 – 1 mg dozlar içindir.
Erişkinler: Günlük toplam doz 1–2 mg’dır.
6 aylık ve daha büyük çocuklar: Günlük toplam doz 0.25–0.5 mg’dır. Oral glukokortikosteroid kullanan hastalarda daha yüksek bir başlangıç dozu, örn. günde toplam 1 mg, düşünülebilir.
Astım kontrolü sağlandıktan sonra, dozun etkili en düşük idame dozuna ayarlanması önemlidir.
İdame dozu doz aralığı
Erişkinler/yaşlılar:
6 aylık ve daha büyük çocuklar:
Toplam günlük doz 0.5–4 mg’dır. Çok ciddi vakalarda doz arttırılabilir.
Toplam günlük doz 0.25 – 2 mg’dır.
Günlük tek doz uygulaması, idame dozu günde 0.25 ila 1 mg olan hem erişkin hem de çocuk hastalarda düşünülebilir. Günde tek doz uygulaması gerek kortikosteroid olmayan tedavi uygulanmış hastalarda gerekse inhale glukokortikosteroidlerle iyi kontrol edilen hastalarda başlatılabilir. Doz sabah veya akşam uygulanabilir. Eğer astımın kötüleşmesi söz konusu olursa doz arttırılmalı ve gerektiği şekilde gün içine yayılacak şekilde bölünmelidir.
PULMICORT uygulamasını takiben, tedavinin başlamasından sonraki 3 gün içinde astım kontrolünde artış oluşabilir, ancak en fazla yarar 2–4 haftada sağlanır.
PULMICORT, astım kontrolünde azalmaya yol açmadan ya da daha iyi bir kontrol sağlayarak, oral glukokortikosteroidlerin dozunun belirgin olarak azaltılmasına veya oral kortikosteroidlerin inhale glukokortikosteroid (PULMICORT) ile değiştirilmesine olanak sağlayabilir.
Oral steroidlerden PULMICORT’a geçiş başlatıldığında, hasta nispeten stabil bir fazda olmalıdır. Başlangıçta yüksek dozda PULMICORT, hastanın alışkın olduğu oral glukokortikosteroid idame dozu ile birlikte aynı zamanda kullanılmalıdır. Bir hafta kadar sonra, oral doz yavaş yavaş (örneğin her ay 2.5 miligram prednizolon ya da eşdeğeri düzeyinde azaltılarak) düşürülebileceği en düşük doza indirilmelidir. Oral dozun yavaş bir oranda kesilmesi kuvvetle önerilir. Pek çok hastada oral glukokortikosteroidin yerini PULMICORT’un tamamen alması mümkündür.
Oral dozun kesilmesi sırasında idameye ya da akciğer fonksiyonlarında gelişmeye rağmen bazı hastalar sistemik kortikosteroid eksikliği semptomu yaşayabilirler örn. eklem ve/veya adale ağrıları, halsizlik ve depresyon gibi. Böyle hastalara PULMICORT ile devam etmeleri öğütlenmeli, ancak adrenal yetersizliği oluşması bakımından dikkatle izlenmelidir. Adrenal yetersizlik oluşursa, sistemik kortikosteroid dozu geçici olarak yükseltilmeli ve oral dozun kesilmesi daha da yavaşlatılmalıdır. Stres ya da şiddetli astım nöbetinde, geçiş dönemindeki hastalara sistemik kortikosteroid tedavisi eklenmesi gerekli olabilir.
PULMICORT %0,9 sodyum klorür (salin) ve terbutalin, salbutamol, fenoterol, asetilsistein, sodyum kromoglikat veya ipratropium için nebulizasyon çözeltileri ile karıştırılabilir. Karışım 30 dakika içinde kullanılmalıdır.
Tek dozluk üniteler bölünerek doz ayarlaması yapılabilir. Tek dozluk ampul bir çizgi ile işaretlenmiştir. Bu çizgi, tek dozluk ampul baş aşağı tutulduğunda 1 ml hacmi gösterir. Sadece 1 ml kullanılacaksa, sıvı yüzey işaret çizgisine ulaşana kadar içeriği boşaltınız. Açılmış tek dozluk ampulü zarfta, ışıktan koruyarak muhafaza ediniz. Açılmış tek dozluk ampuller 12 saat içinde kullanılmalıdır. Lütfen sadece 1 ml kullanıldığında arta kalan hacmin steril olmadığına dikkat ediniz.
Tablo 1 | Doz tablosu | |
Doz (mg) | PULMICORT Hacmi | |
0.25 mg/mL | 0.5 mg/mL | |
0.25 | 1 mL*) | - |
0.5 | 2 mL | - |
0.75 | 3 mL | - |
1 | - | 2 mL |
1.5 | - | 3 mL |
2 | - | 4 mL |
*) 2 mL’lik toplam hacme ulaşmak için % 0.9’luk sodyum klorür (salin) solüsyonu ilave edilmelidir.
Kruplu bebekler ve çocuklarda normal doz 2 mg nebülize edilmiş budesoniddir. Bu doz tek bir uygulama verilebilir ya da 30 dakikalık bir ara ile 1 mg’lık iki doz halinde verilebilir. Dozlama maksimum 36 saatte dek ya da klinik iyileşme sağlanana dek her 12 saatte bir tekrarlanabilir.
PULMICORT uygun ağız parçası veya yüz maskesi yerleştirilmiş jet nebulizer yardımıyla inhale edilir. Nebulizer yeterli hava akışına (6–8 L/dak) sahip hava kompresörüne bağlanmalıdır ve dolum hacmi 2–4 mL olmalıdır.
Not: Hastayı aşağıdaki hususlarda bilgilendirmek önemlidir:
Her inhalerin beraberinde ambalajda bulunan hasta kullanma talimatını ve kullanım talimatını dikkatlice okuması gerektiği Ultrasonik nebulizerlerin PULMICORT uygulaması için uygun olmadığı ve bu nedenle önerilmediği PULMICORT %0,9 sodyum klorür (salin) ve terbutalin, salbutamol, fenoterol, asetilsistein, sodyum kromoglikat veya ipratropium için nebulizasyon çözeltileri ile karıştırılabilir. Karışım 30 dakika içinde kullanılmalıdır. Ağız ve boğaz bölgesinde pamukçuk oluşma riskini en aza indirmek için reçete edilen dozu inhale ettikten sonra ağzını suyla çalkalaması gerektiği İritasyonu önlemek için yüz maskesini kullandıktan sonra yüz cildini su ile yıkaması gerektiği Nebulizeri üreticinin belirttiği şekilde yeterli derecede temizlemesi ve muhafaza etmesi gerektiğiBöbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir.
Karaciğer fonksiyonlarındaki azalma kortikosteroidlerin eliminasyonunu etkileyebilir. Bununla birlikte, intravenöz yoldan uygulanan budesonidin plazma klerensi, sirozlu hastalarda ve sağlıklı kişilerde benzerdir. Karaciğer fonksiyonlarının azaldığı durumlarda, ilk geçiş metabolizmasındaki azalma nedeniyle, oral yoldan alınan budesonidin sistemik yararlanımı artar. İnhalasyon yoluyla alınan budesonid için herhangi bir veri bulunmadığından, bunun PULMICORT ile tedavi için klinik anlamı bilinmemektedir; ancak plazma düzeylerinin yükselmesi ve dolayısıyla sistemik advers etkiler açısından riskin artması beklenebilir.
6 aylık ve daha büyük çocuklarda belirtilen dozlarda kullanılmalıdır.
Yaşlılarda özel doz gereksinimleri yoktur.
4.3. kontrendikasyonlar
Budesonid ya da bileşiminde bulunan maddelere karşı aşırı duyarlılığı bulunan hastalarda kullanılmamalıdır.
4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Aktif veya sessiz seyreden akciğer tüberkülozlu hastalarda ve solunum yollarında fungal ya da viral enfeksiyonu olan hastalarda özellikle dikkatli olunmalıdır.
Non steroid bağımlı hastalar: Terapötik etkiye genellikle 10 gün içinde erişir. Bronşlarında aşırı mukus sekresyonu olan hastalarda, başlangıçta kısa bir süre (yaklaşık 2 hafta) ilave oral kortikosteroid rejimi verilebilir. Oral ilaç alım süresinden sonra PULMICORT tek başına yeterli tedaviyi sağlamalıdır.
Steroid bağımlı hastalar: Oral kortikosteroidden PULMICORT tedavisine geçildiğinde hasta nispeten stabil fazda olmalıdır. Önceden kullanılan oral steroid doz ile kombinasyon halinde verilmesi yaklaşık 10 gündür. Bundan sonra oral steroid dozu kademeli olarak (örneğin, her ay 2.5 mg prednisolon veya eşdeğeri olmak suretiyle) mümkün olan en düşük seviyeye azaltılmalıdır. Pek çok vakada PULMICORT’un oral kortikosteroidin tamamının yerine geçmesi mümkündür.
Oral tedaviden PULMICORT tedavisine geçilmesi sırasında, rinit, egzema ve kas ile eklem ağrısı gibi alerjik ya da artritik semptomların görülmesine neden olabilen genellikle daha düşük sistemik steroid etkiler görülür. Bu tür durumlar için spesifik tedavi başlatılmalıdır.
Ender durumlarda, yorgunluk, baş ağrısı, bulantı ve kusma başlarsa genel bir glukokortikosteroid etkisi yetmezliğinden kuşkulanılmalıdır. Bu vakalarda bazen oral yoldan kullanılan glukokortikosteroid dozunun geçici olarak yükseltilmesi gerekli olabilir.
Diğer inhalasyon tedavilerinde olduğu gibi dozlamadan hemen sonra artan hırıltılı nefes ile paradoksal bronkospazm görülebilir. Bu görülürse, inhale budesonid tedavisi derhal kesilmeli, hasta yeniden değerlendirilmeli ve gerekiyorsa alternatif tedavi başlatılmalıdır.
Acil yüksek doz kortikosteroid tedavisi ya da inhale kortikosteroidlerin önerilen en yüksek dozuyla uzun süreli tedavi gereken hastalar adrenal fonksiyonu yetmezliği riski altında olabilirler.
Bu hastalar ciddi stres altında kaldıklarında böbrek üstü bezi yetmezliği bulgu ve semptomlarını gösterebilirler. Stres veya elektif cerrahi dönemlerinde ek sistemik kortikosteroid desteği verilmesi gerekebilir.
Tüm inhalasyon yoluyla kullanılan kortikosteroidlerde, özellikle de uzun süreler için reçetelenen yüksek dozlarda, sistemik etkiler ortaya çıkabilir. Bu etkilerin görülme olasılığı oral kortikosteroidlerdekine oranla çok daha azdır. Oluşabilecek sistemik etkilere Cushing sendromu, Cushing benzeri özellikler, adrenal baskılanma, çocuklarda ve adolesanlarda büyüme geriliği, kemik-mineral yoğunluğunda azalma, katarakt ile glokom ve çok nadiren bir dizi fizyolojik ya da psikomotor hiperaktivite, uyku bozukluğu, anksiyete, depresyon ya da agresyonun (bilhassa çocuklarda) katıldığı davranışsal etkiler dahildir. Dolayısıyla, inhale kortikosteroid dozunun etkin astım kontrolünün sağlandığı en düşük doza ayarlanması önemlidir.
PULMICORT inhale kısa etkili bronkodilatör gereken akut astım nöbetlerinin hızlı iyileştirilmesi için değildir. Hastalar kısa etkili bronkodilatör tedavisini etkisiz bulursa veya normalden daha fazla inhalasyona ihtiyaç duyarsa doktora başvurmalıdır. Bu durumda düzenli tedavilerinde bir artış düşünülmelidir; yani inhale budesonid dozlarında artış ya da uzun etkili bir beta agonistin eklenmesi veya bir süre için oral kortikosteroid verilmesi söz konusu olabilir.
Karaciğer fonksiyonlarındaki azalma düşük eliminasyon hızına ve daha yüksek maruziyete sebep olarak kortikosteroidlerin eliminasyonunu etkiler. Olası sistemik yan etkilerin farkında olunmalıdır.
Bununla birlikte, intravenöz yoldan uygulanan budesonidin plazma klerensi, sirozlu hastalarda ve sağlıklı kişilerde benzerdir. Karaciğer fonksiyonlarının azaldığı durumlarda, ilk geçiş metabolizmasındaki azalma nedeniyle, oral yoldan alınan budesonidin sistemik yararlanımı artar. İnhalasyon yoluyla alınan budesonid için herhangi bir veri bulunmadığından, bunun PULMICORT ile tedavi için klinik anlamı bilinmemektedir; ancak plazma düzeylerinin yükselmesi ve dolayısıyla sistemik advers etkiler açısından riskin artması beklenebilir.
CYP3A inhibitörleri gibi (ör. itrakonazol, ketokonazol, HIV proteaz inhibitörleri ve kobistatik içerikli) ürünlerin nebulizatör ile alınan budesonidin sistemik kortikosteroid yan etkileri riskini artırabilmektedir. Bu nedenle yarar, artan riskten daha fazla olmadıkça kombinasyondan kaçınılmalıdır; bu durumda, hastalar sistemik kortikosteroid yan etkileri açısından izlenmelidir. Bu, itrakonazol, ketokonazol veya diğer güçlü CYP3A inhibitörleri ile kısa süreli (1–2 haftanın altında) tedavi için sınırlı bir klinik önem taşımaktadır, ancak uzun süreli tedavi sırasında dikkate alınmalıdır. Budesonid dozunu azaltmak da düşünülmelidir (Bkz. Bölüm 4.5).
Nebülizatör haznesi her kullanımdan sonra temizlenmelidir. Nebülizatör haznesi ve ağız parçası veya yüz maskesi sıcak su ve yumuşak bir deterjan ile yıkanmalıdır. İyice durulanmalı ve nebülizatör haznesi kompresöre ya da hava girişine bağlanarak kurutulmalıdır.
İnhale kortikosteroidlerle tedavi esnasında oral kandidiyazis görülebilir. Bu enfeksiyon uygun antifungal tedavi ile tedavi edilmeyi gerektirebilir ve bazı hastalarda tedavinin kesilmesi gerekebilir (Bkz. Bölüm 4.2).
KOAH hastalarında pnömoni
Kortikosteroid içeren inhale ilaçları alan KOAH hastalarında, hastaneye yatış gerektiren pnömoni dahil pnömoni insidansında artış gözlemlenmiştir. Artan steroid dozu ile pnömoni riskinde artış kanıtları bulunmaktadır, ancak bu durum çalışmaların tamamında kesin olarak gösterilmemiştir.
Kortikosteroid içeren inhale ilaçlarının pnömoni riskinin büyüklüğü konusunda sınıf içi farklılık için kesin klinik kanıt bulunmamaktadır.
Hekimler, KOAH hastalarında olası pnömoni gelişimine karşı, enfeksiyonların klinik özelllikleri ile KOAH semptomlarının alevlenme durumunun karışması ihtimali dolayısıyla dikkatli olmalıdır.
KOAH hastalarındaki pnömoni risik faktörleri arasında; sigara içimi, ileri yaş, düşük vücut kitle indeksi ve şiddetli KOAH bulunmaktadır.
Görme bozukluğu
Sistemik ve topikal kortikosteroid kullanımı ile görme bozukluğu raporlanabilir. Hastanın, bulanık görme veya diğer görme bozukluklarını göstermesi durumunda, katarakt, glokom veya sistemik veya topikal kortikosteroid kullanımı sonrasında raporlanan santral seröz koryoretinopati (CSCR) gibi nadir hastalıkları içerebilecek olası nedenlerin değerlendirilmesi için hastanın bir oftalmolojiste yönlendirilmesi düşünülmelidir.
Pediyatrik popülasyon
Büyüme üzerine etki
İnhale kortikosteroidlerle uzun süreli tedavi gören çocukların boylarının düzenli olarak izlenmesi önerilir. Büyüme yavaşlarsa, inhalasyon yoluyla kullanılan kortikosteroid dozunun mümkünse etkili astım kontrolünün korunduğu en düşük doza düşürülecek şekilde azaltılması amacıyla tedavi yeniden değerlendirilmelidir. Büyümenin baskılanmasındaki olası risk ile kortikosteroid tedavisinin sağladığı fayda dikkatlice kıyaslanmalıdır. Ek olarak hastanın, pediyatrik solunum hastalıkları uzmanına yönlendirilmesi düşünülmelidir.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Budesonid metabolizması öncelikle CYP3A4 tarafından gerçekleştirilmektedir. CYP3A inhibitörleri gibi (ör. itrakonazol, ketokonazol, HIV proteaz inhibitörleri ve kobistatik içerikli) ürünlerin nebulizatör ile alınan budesonidin sistemik kortikosteroid yan etkileri riskini artırabilmektedir. (Bkz. Bölüm 4.4 ve Bölüm 5.2).
PULMİCORT’un güçlü CYP3A inhibitörleri (ör. itrakonazol, ketokonazol, HIV proteaz inhibitörleri ve kobistatik içerikli) ile kombinasyonu, sistemik kortikosteroid yan etkilerin artmış riskinden daha fazla fayda görmedikçe önlenmelidir; bu durumda hastalar sistemik kortikosteroid yan etkileri açısından izlenmelidir. Budesonid, antifungaller (itrakonazol ve ketokonazol gibi) ile birlikte uygulanırsa, tedaviler arasındaki süre mümkün olduğunca uzun olmalıdır. Budesonid dozunun azaltılması düşünülebilir.
Yüksek doz budesonid için bu etkileşim hakkında kısıtlı veri vardır; inhale budesonid (1000 mcg tek doz) ile günde bir kez 200 mg itrakonazol birlikte kullanılırsa plasma düzeylerinde bariz artış (ortalama dört kat) görülebilir.
Kontraseptif steroid veya östrojenler ile tedavi edilen kadınlarda, kortikosteroidlerin yüksek plazma konsantrasyonları ve artmış etkileri gözlemlenmektedir, ancak budesonid ve düşük doz kombinasyonlu oral kontraseptiflerin birlikte alınması ile herhangi bir etki gözlenmemiştir.
Adrenal fonksiyon baskılanabileceğinden, hipofiz bezi yetmezliği teşhisi için ACTH stimülasyon testi hatalı sonuçlar verebilir (düşük değerler).
Özel popülasyonlara özgü etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır.
Herhangi bir veri bulunmamaktadır.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: b
Kontraseptif steroid veya östrojenleri kullanan kadınlarda, kortikosteroidlerin yüksek plazma konsantrasyonları ve artmış etkileri gözlemlenmektedir, ancak budesonid ve düşük doz kombinasyonlu oral kontraseptiflerin birlikte alınması ile herhangi bir etki gözlenmemiştir.
İnhale budesonid ile ilgili yapılan hayvan çalışmaları, gebelik/ve-veya/embriyonal/fötal gelişim/ve-veya/doğum/ve-veya postnatal gelişme üzerindeki etkileri açısından yetersizdir (Bkz. Bölüm 5.3).
İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Prospektif epidemiyolojik çalışmalar ve dünya çapında pazarlama sonrası verilerden elde edilen sonuçların çoğu, gebelik sırasında inhale budesonid kullanımıyla ilgili olarak fetus ve yenidoğan çocuk için herhangi bir advers etki saptayamamıştır. Hayvan çalışmalarında glukokortikosteroidlerin, malformasyonları indüklediği gösterilmiştir (Bkz. Bölüm 5.3). Bunun, önerilen dozlar düşünüldüğünde insanlar için geçerli olma ihtimali düşüktür ancak inhale budesonid tedavisi düzenli olarak incelenmeli ve en düşük etkili dozda tutulmalıdır. Gebelik sırasında hem fetus hem de anne için uygun astım tedavisinin korunması önemlidir. Gebelik sırasında uygulanan diğer ilaçlarda olduğu gibi anneye budesonid uygulanmasının yararı fetus için olşturduğu riske karşı tartılmalıdır.
İnhale glukokortikosteroidler, benzer pulmoner cevaplara ulaşmak için gerekli oral glukokorikosteroidlere oranla daha düşük sistemik etkileri nedeniyle göz önüne alınmalıdır.
Budesonid anne sütüne geçer. Ancak PULMICORT’un terapötik dozlarında emzirilen çocuk üzerinde etkisi olması beklenmez. PULMICORT laktasyon döneminde kullanılabilir.
Astımlı emziren kadınlarda inhale budesonid (günde iki kez 200 veya 400 mikrogram) ile idame tedavisi emzirilen infantlarda ihmal edilebilir düzeyde sistemik budesonid maruziyetine yol açar.
Farmakokinetik bir çalışmada hesaplanan günlük infant dozu, her iki doz seviyesinde günlük maternal dozun %0.3’üydü ve infantlardaki ortalama plazma konsantrasyonu, infantta oral biyoyaralanımının tam olduğu varsayımı ile maternal plazmada gözlenen konsantrasyonların 1/600’ü olduğu hesaplanmıştır. İnfant plazma örneklerindeki budesonid konsantrasyonlarının tümü, tayin limitinin altında idi.
İnhale budesonid verilerine ve budesonidin nazal, inhale, oral ve rektal uygulamalardan sonraki terapötik dozaj aralıklarında doğrusal farmakokinetik özellikler göstermesine istinaden, budesonidin terapötik dozlarında, emzirilen çocuğa maruziyetin düşük olduğu öngörülür.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
PULMICORT araç ve makine kullanma yeteneğini etkilemez.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Klinik deneyler, literatür kayıtları ve pazarlama sonrası deneyimlere göre aşağıdaki yan etkiler görülebilir:
İstenmeyen etkiler aşağıdaki sınıflama kullanılarak sıklık gruplarına ayrılmıştır:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Yaygın: Orofarenkste candida enfeksiyonu, pnömoni (KOAH’lı hastalarda)
Seyrek: Deri döküntüsü, kontakt dermatit, ürtiker, anjiyoödem ve anaflaktik reaksiyon dahil ani ve geç aşırı duyarlılık reaksiyonları*
Seyrek: Adrenal baskılanma ve büyüme geriliği dahil sistemik kortikosteroidlerin bulgu ve belirtileri**
Yaygın olmayan: Anksiyete, depresyon
Seyrek: Psikomotor hiperaktivite, uyku bozuklukları, sinirlilik, davranış bozuklukları (çoğunlukla çocuklarda)
Yaygın olmayan: Tremor***
Yaygın olmayan: Katarakt, bulanık görme (bkz. Bölüm 4.4)
Bilinmiyor: Glokom
Yaygın: Öksürük, ses boğuklaşması, boğazda iritasyon
Seyrek: Bronkospazm, disfoni, ses boğuklaşması***
Seyrek: Deride morarma
Yaygın olmayan: Kas spazmı
* Seçilmiş advers reaksiyonlar tanımına bakınız; fasiyal cilt irritasyonu, aşağıda
* * Pediyatrik popülasyona bakınız, aşağıda
* ** klinik çalışmalarda bildirilen sıklığa dayanmaktadır
* *** çocuklarda nadirdir
Bazen, muhtemelen doza, maruziyet süresine, eşzamanlı ve daha önceki kortikosteroid maruziyetine ve kişisel duyarlılığa bağlı olarak değişecek şekilde, inhale glukokortikosteroidlerle sistemik glukokortikosteroid yan etkilerin belirtileri ya da semptomları ortaya çıkabilir (bkz. Bölüm 4.4).
Orofarenkste candida enfeksiyonu riskindeki artış ilacın birikmesinden kaynaklanmaktadır. Hastaya her doz uygulamasından sonra ağzını su ile yıkamasının tavsiye edilmesi riski minimum düzeye indirilecektir.
Diğer inhalasyon tedavilerinde olduğu gibi paradoksal bronkospazm çok seyrek olguda görülebilir (Bkz. Bölüm 4.4).
Nebülizatörün yüz maskesi ile kullanıldığı bazı hastalarda, yüz cildinde iritasyon görülmüştür. Yüz derisindeki iritasyonun önlenmesi amacıyla, maskenin kullanılmasından sonra yüz su ile yıkanmalıdır.
Plasebo kontrollü çalışmalarda, plasebo grubunda seyrek olarak katarakt da bildirilmiştir.
13119 hastanın inhale budesonid ve 7278 hastanın plasebo aldığı klinik çalışmalar birleştirilmiştir. Anksiyete sıklığı, inhale budesonid ile %0.52 ve plasebo ile %0.63 olmuştur; depresyon da inhale budesonid ile %0.67 ve plasebo ile %1.15 bulunmuştur.
Pediyatrik popülasyonda ki büyüme geriliği riski nedeni ile büyüme bölüm 4.4’de belirtildiği üzere izlenmelidir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. ( ; e- posta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Çok yüksek dozlarda olsa bile, akut PULMICORT ile doz aşımının klinik açıdan sorun oluşturması beklenmez.
PULMICORT 0.1 mg/mL disodyum edetat içerir ki bu madde 1.2 mg/mL’nin üzerindeki düzeylerde bronkokontrüksiyona sebep olabilir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Obstrüktif akciğer hastalıklarında kullanılan diğer ilaçlar (inhalantlar)
ATC kodu: R03BA02
Budesonid, güçlü lokal anti-inflamatuvar etkiye sahip bir glukokortikosteroiddir.
Glukokortikosteroidlerin astım tedavisindeki etki mekanizmaları tam olarak aydınlatılamamıştır. Enflamatuvar mediyatörlerin salıverilmesi ve sitokinlerce yönlendirilen immün yanıtın inhibisyonu gibi antiinflamatuvar etkiler muhtemelen önemlidir.
Astımlı hastalarda, benzer sistemik biyoyararlanım elde etmek üzere hesaplanmış dozlarda inhalasyon ve oral yoldan kullanılan budesonidin karşılaştırıldığı bir klinik çalışmada, plaseboya göre inhalasyon yoluyla kullanılan budesonidin istatistiksel açıdan anlamlı bir şekilde etkili olduğu, oral yoldan kullanılan budesonid ve plasebo arasında ise anlamlı bir farkın olmadığı görülmüştür. Alışılmış dozlarda inhalasyon yoluyla kullanılan budesonidin terapötik etkisi, büyük oranda solunum yolları üzerindeki doğrudan etkisi ile açıklanabilir.
Dört haftalık bir provokatif budesonid ile ön tedavi çalışmasında hem erken hem de geç astmatik reaksiyonlarda bronşial konstrüksiyonun azaldığı gösterilmiştir.
Oral olarak uygulanan, kuru toz inhaler ile dağıtılan tek bir doz budesonidden sonra bir kaç saat içinde akciğer fonksiyonlarında iyileşme sağlanır. Kuru toz inhalar ile dağıtılan, oral olarak inhale edilen budesonidin terapötik kullanımından sonra maksimum yararın elde edilmesi 4 haftaya dek olabilirken akciğer fonksiyonunda iyileşmenin tedavi başlangıcından sonra 2 gün içinde görüldüğü gösterilmiştir.
Budesonidin aşırı duyarlılığı olan hastalarda solunum yolunun histamin ve metakoline karşı reaktivitesini azalttığı da gösterilmiştir.
Günde bir veya iki kez uygulanan inhale budesonidin hem çocuk hem de erişkinlerde astımın alevlenmesini etkili olarak önlediği gösterilmiştir.
İnhalasyon yoluyla uygulanan budesonid tedavisi, egzersizle ortaya çıkan astımın önlenmesinde etkin bir şekilde kullanılmıştır.
Kısa süreli çalışmalarda, büyümede genellikle tedavinin ilk yılında ortaya çıkan küçük ve genellikle geçici bir azalma gözlenmiştir. Uzun süreli gözlemsel çalışmalar, inhale kortikosteroidlerle tedavi edilen çocuklar ve ergenlerde ortalama olarak yetişkin hedef boyuna ulaşıldığını göstermiştir. Ancak, en düşük etkili doza titrasyon yapılmadan 6 yıla kadar kuru toz inhaler ile yüksek dozda (günde 400 mikrogram) inhale budesonid alan bir çalışma çocuğunun, aynı süreyle plasebo ile tedavi edilenlere kıyasla yetişkin boyunun ortalama 1,2 cm daha kısa olduğu tespit edilmiştir. En düşük etkili doza titrasyon ve çocuklarda büyümenin izlenmesi ile ilgili olarak Bölüm 4.4’e bakınız.
Sağlıklı gönüllülerde PULMICORT TURBUHALER ile yürütülen çalışmalarda plazma ve idrar kortizolü üzerine doz ile orantılı bir etki göstermiştir. Önerilen dozlarda, PULMICORT TURBUHALER ACTH testi ile gösterildiği üzere, adrenal fonksiyonu üzerine 10 mg prednizolondan belirgin olarak daha az etkiye yol açar.
Pediyatrik popülasyon
Klinik-astım
PULMICORT Nebülizer Süspansiyonun’un etkililiği bir dizi çalışmada incelenmiştir ve PULMICORT’un inatçı astımın proflaktik tedavisinde hem çocuklarda hem de yetişkinlerde günde bir veya iki kez verildiğinde etkili olduğu görülmüştür. Çalışmaları temsilen bazı örnekler aşağıda verilmiştir.
Krup hastalığı olan çocuklarda bir dizi çalışmada PULMICORT plasebo ile karşılaştırılmıştır. Kruplu çocukların tedavisinde PULMICORT Nebülizer Süspansiyon kullanımı için incelenen temsili çalışma örnekleri aşağıda verilmiştir.
Randomize, çift- kör, plasebo kontrollü bir çalışmada, klinik krup teşhisi ile hastaneye kabul edilen 87 çocukta (yaşları 7 ay ila 9 yaş arasında olan) PULMICORT Nebülizer Süspansiyon ile krup semptom skorlarında iyileşme veya hastanede kalış süresinde azalma tayini yapıldı. PULMICORT’un başlangıç dozunu (2 mg) veya plaseboyu takiben her 12 saatte bir 1 mg PULMICORT veya plasebo verildi. PULMICORT 12 ve 24 saatte krup skorunda istatistiksel olarak anlamlı bir iyileşme sağladı ve 2 saatte hastalarda başlangıç krup semptomu skoru 3’ün üzerinde idi. Hastanede kalış süresinde de %33’lük bir azalma vardı.
Randomize, çift- kör, placebo kontrollü bir çalışmada, krup tedavisi için hastaneye kabul edilen 83 bebek ve çocukta (yaşları 6 ay ila 8 yaş olan) PULMICORT Nebülizer Süspansiyon ve plasebo tedavinin etkililiği karşılaştırıldı. Hastalara maksimum 36 saat boyunca ya da hastaneden taburcu edilene dek her 12 saatte bir, PULMICORT 2 mg veya plasebo verildi. Toplam krup semptom skoru başlangıç dozundan sonra, 0, 2, 6, 12, 24, 36 ve 48. saatte değerlendirildi. İki saatte hem PULMICORT hem de plasebo grupları krup semptomlarında benzer iyileşme gösterdi, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Altı saatte, PULMICORT grubu plasebo grubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı iyileşme sağladı ve plaseboya karşı bu iyileşme 12 ve 24. saatteki ile benzerdi.
5.2. farmakokinetik özellikleremilim:
Yetişkinlerde PULMICORT’un jet nebulizer ile uygulanmasını takiben sistemik yararlanım nominal dozun yaklaşık %15’i ve hastaya ulaşan dozun %40 ile %70’i arasındadır. Sistemik yararlanımdaki ilacın küçük bir kısmı yutulan ilaçtan ileri gelmektedir.
2 mg’lık tek dozun nebülizer ile verilmeye başlanmasından sonraki 10 ila 30 dakika içerisinde maksimum plazma konsantrasyonu olan yaklaşık 4 nmol/litre’ye ulaşılır.
Dağılım:
Dağılım hacmi yaklaşık 3 L/kg’dır. Plazma proteinlerine ortalama % 85–90 oranında bağlanır.
Biyotransformasyon:
Budesonid, karaciğerde yüksek oranda (« %90) ilk geçiş metabolizmasına uğrayarak glukokortikosteroid aktivitesi düşük metabolitlerine dönüşür. En önemli metabolitleri olan 6P-hidroksibudesonid ve 16a-hidroksiprednizolonun glukokortikosteroid aktivitesi, budesonidin aktivitesinin %1’inden azdır. Budesonid metabolizması temel olarak sitokrom P450’nin alt sınıfı olan CYP3A4 aracılığıyla olur.
Eliminasyon:
Budesonidin metabolitleri, aynen ya da konjuge edilerek, böbrekler aracılığıyla atılır. İdrarda değişime uğramamış halde budesonid yoktur. Budesonidin sistemik klerensi yüksektir (dakikada yaklaşık 1.2 L) ve sağlıklı yetişkinlerde intravenöz yoldan uygulandığında plazma yarılanma süresi ortalama 2–3 saattir.
Doğrusallık :
Klinikte kullanılan doz sınırları içinde, budesonidin kinetiği doz ile doğru orantılıdır.
Bir çalışmada günde iki kez alınan 100 mg ketokonazol, eşzamanlı olarak uygulanan oral budesonidin (10 mg’lık tek doz) plazma seviyelerini ortalama 7.8 kat arttırmıştır. Bu etkileşim bilgisi inhale budesonid için yoktur ama plazma düzeylerinde dikkate değer artışlar beklenebilir.
Böbrek yetmezliği:
Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması gerekmemektedir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer fonksiyonlarındaki azalma kortikosteroidlerin eliminasyonunu etkileyebilir. Bununla birlikte, intravenöz yoldan uygulanan budesonidin plazma klerensi, sirozlu hastalarda ve sağlıklı kişilerde benzerdir. Karaciğer fonksiyonlarının azaldığı durumlarda, ilk geçiş metabolizmasındaki azalma nedeniyle, oral yoldan alınan budesonidin sistemik yararlanımı artar. İnhalasyon yoluyla alınan budesonid için herhangi bir veri bulunmadığından, bunun PULMICORT ile tedavi için klinik anlamı bilinmemektedir; ancak plazma düzeylerinin yükselmesi ve dolayısıyla sistemik advers etkiler açısından riskin artması beklenebilir.
Çocuklar:
4–6 yaş arası astımlı hastalarda, jet nebulizer (Pari Master kompresörlü Pari LC Jet Plus) ile inhalasyonu takiben nebülizör ile uygulanan budesonidin sistemik yararlanımı nominal dozun %6’sı ve hastaya ulaşan dozun yaklaşık %26’sı olmaktadır. Çocuklardaki sistemik yararlanım sağlıklı gönüllerdekinin yaklaşık yarısıdır. 4–6 yaş astımlı çocuklarda nebülizasyonun başlamasından 20 dakika sonra maksimum plazma konsantrasyonu oluşur ve değeri 1 mg doz için yaklaşık 2.4 nmol/L’dir.
Budesonidin 4–6 yaş astımlı çocuklardaki sistemik klirensi 0.5 L/dak.dır. Klirens kg vücut ağırlığı başına yetişkinlerde olduğundan %50 fazladır. İnhalasyon sonrasında budesonidin terminal yarılanma ömrü astımlı çocuklarda yaklaşık 2.3 saattir. Bu sağlıklı yetişkinlerle neredeyse aynıdır.
4–6 yaş çocuklarda nebülizasyonla tek doz 1 mg budesonid uygulaması (Cmaks ve EAA), sağlıklı yetişkinlede aynı nebülize sistem ile aynı doz verildiğindaki durum ile benzerdir.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Budesonidin akut toksisitesi düşüktür ve incelenen referans glukokortikosteroidlerle (beklometazon dipropiyonat, fluokinolon asetonid) aynı büyüklükte ve tiptedir.
Subakut ve kronik toksisite çalışmalarının sonuçları, örn.vücut ağırlığındaki artışın azalması ve lenfoid dokular ile adrenal korteks atrofisi gibi budesonidin sistemik etkilerinin, diğer glukokortikosteroidlerin uygulanmasında gözlenenlerden daha hafif ya da benzer düzeyde olduğunu göstermektedir.
Yapılan bir karsinojenik etki araştırmasında erkek sıçanlarda gözlenen beyin glioma insidans artışı, tekrarlanan çalışmada doğrulanamamıştır. Tekrarlanan bu çalışmada, glioma insidansı, aktif tedavi (budesonid, prednizolon, triamsinolon asetonid) gruplarında ve kontrol gruplarında aynı bulunmuştur.
İlk karsinojenite çalışmasında erkek sıçanlarda gözlenen karaciğer değişiklikleri (primer hepatoselüler tümörler) yinelenen iki çalışmanın birinde de, budesonid yanında referans glukokortikosteroidlerin uygulandığı gruplarda da görülmüştür. Bu etkilerin bir reseptör etkisine bağlı olması ve bir sınıf etkisini göstermesi kuvvetle muhtemeldir.
Mevcut klinik deneyimlere göre, budesonid ya da diğer glukokortikosteroidlerin insanlarda beyin gliomalarını ya da primer hepatoselüler tümörleri uyardığına dair hiçbir işaret yoktur.
Üreme ile ilgili hayvanlar üzerinde yürütülen çalışmalarda, budesonid gibi kortikosteroidlerin malformasyonları (yarık damak, iskelet malformasyonları) indüklediği gösterilmiştir. Bununla birlikte, önerilen dozlarda hayvanlara ait bu deneysel bulgular insanlar için anlamlı görünmemektedir.
Hayvan çalışmaları ile ayrıca, teratojenik doz aralığının altındaki maruziyetlerde aşırı prenatal glukokortikosteroidlerin rahim içi büyüme geriliği, erişkinlerde kardiyovasküler hastalık ve glukokortikosteroid reseptör yoğunluğunda, nörotransmitter döngüsünde ve davranışında kalıcı değişiklik riskini artırdığı saptanmıştır.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Disodyum edetat
Sodyum klorür
Polisorbat 80
Sitrik asit (anhidr)
Sodyum sitrat
Enjeksiyonluk su
6.2. geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği yoktur. Geçimliliğinin kanıtlandığı ürünleri ”4.2 Pozoloji ve uygulama şekli” bölümünde bulabilirsiniz.
6.3. raf ömrü
Raf ömrü 24 aydır.
Koruyucu folyo zarfı açılmış ampuller 3 ay içerisinde kullanılmalıdır.
Açılan ampullerin içeriği 12 saat içinde kullanılmalıdır. Sadece 1 ml kullanılması durumunda geri kalan içeriğin steril kalmayacağına lütfen dikkat ediniz.
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
Dik konumda ve ışıktan korunarak muhafaza edilmelidir. 30oC’nin altında saklayınız. Dondurulmamalıdır.
Aluminyum folyo zarfları açıldıktan sonra, tek dozluk ampullerin kullanılmayan kısmı ışıktan korunması için zarfında muhafaza edilmelidir.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
Ambalaj LD-polietilenden yapılmış tek dozluk ampullerdir. Her ampul 2 ml süspansiyon içerir. Tek dozluk ampul bir çizgi ile işaretlenmiştir. Bu çizgi ampul baş aşağı tutulduğunda 1 mL’lik hacmi gösterir.
Her ışık geçirmez, kapalı, aluminyum folyo zarfta 5’er adet tek dozluk ampul bulunur.
Ambalaj boyutu, 20 adet 2 ml’lik tek doz ampuldür.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik” lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
AstraZeneca İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.
Büyükdere Cad.Yapı Kredi Plaza,
B Blok, Kat: 3–4 Levent/ İstanbul
8. ruhsat numarasi(lari)
105/69
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇ / ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 25.02.1999
Ruhsat yenileme tarihi: 25.02.2004