KISA ÜRÜN BİLGİSİ - PROXACİN 750 MG FİLM TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
PROXACİN 750 mg film tablet
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Bir film kaplı tablet 750 mg siprofloksasin eşdeğeri 873 mg siprofloksasin hidroklorür monohidrat içerir.
Sodyum nişasta glikolat 48.0 mg
Sodyum lauril sülfat 6.28 mg
Etil alkol 409.52 mg
3. farmasöti̇k form
Film kaplı tablet
Beyaz, bir yüzü çentikli, oblong, film kaplı tablet.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonu
4.2. Pozoloji ve uygulama
Hekim tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde, aşağıdaki dozlar tavsiye edilir:
Yetişkinler
Endikasyon | Yetişkinler için günlük ve tek dozlar (750 mg siprofloksasin oral) |
Solunum yolu enfeksiyonları (ciddiyetine ve organizmaya göre) | 2 × 3/4 –1 tablet |
Üriner sistem enfeksiyonları -akut, komplike olmayan -kadınlarda sistit (menopoz öncesi) -komplike olan | 2 × 1/3 –2/3 tablet Tek doz 2/3 tablet 2 × 2/3 –1 tablet |
Gonore -genital bölge dışında -akut, komplike olmayan | 2 × 1/3 tablet Tek doz ^ 1 tablet |
Genital enfeksiyonlar – Komplike olmayan gonore (ekstragenital enfeksiyon alanları da dahil) – Adneksit. orostatit, epididimoorsit | 1 × 2/3 Tablet 2 × 2/3–1 tablet |
Enfeksiyöz diyare | 2 × 2/3 Tablet |
Diğer enfeksiyonlar (endikasyonlara bkz.) | 2 × 2/3 Tablet |
Özellikle ağır ve hayati tehlike söz konusu olan enfeksiyonlar, örneğin; – Kistik fıbrozda tekrarlayan enfeksiyonlar – Kemik ve eklem enfeksiyonları – Septisemi – Peritonit Özellikle Pseudomonas , Stafilokok ve Streptokoklar varlığında | 2 × 1 tablet |
Solunum yoluyla geçen (Bacillus anthracis'e maruz kalma sonrası görülen) şarbon | 2 × 2/3 Tablet |
Neisseria meningititise bağlı invaziv enfeksiyonların profilaksisi | 1 × 2/3 Tablet |
Ağız yoluyla uygulanır.
Tabletler bir miktar sıvı ile bütün olarak yutulur.
Yemek zamanlarından bağımsız olarak alınabilir. Aç kamına alındığında etkin madde daha hızlı absorbe edilir. Bu durumda, tabletler süt ürünleri ya da mineral takviyesi içeceklerle (örn. süt, yoğurt, kalsiyum takviyeli portakal suyu) birlikte alınmamalıdır.
Ancak gıdaların içinde yer alan kalsiyum, siprofloksasin emilimini anlamlı olarak etkilemez.
Hastalığa bağlı veya diğer nedenlerle tablet alamayan hastalara intravenöz formda siprofloksasin verilmesi önerilir. İntravenöz uygulamadan sonra tedavi oral yolla sürdürülebilir.
1. Renal fonksiyon bozukluğu
1.1 Kreatinin klerensinin 30–60 ml/dak/1.73 m2 veya serum kreatinin konsantrasyonunun 1.4 –1.9 mg / 100 ml olduğu durumlarda, maksimum günlük doz oral 1000 mg/gün veya intravenöz 800 mg/gün olmalıdır.
1.2 Kreatinin klerensinin 30 ml/dak/1.73 m2 ye eşit veya daha az veya serum kreatinin konsantrasyonunun 2.0 mg/100 ml’ye eşit veya daha yüksek olduğu durumlarda, maksimum günlük doz oral yolla 500 mg/gün veya intravenöz 400 mg/gün olmalıdır.
2. Renal fonksiyon bozukluğu + hemodiyaliz
1.2. de belirtilen doz uygulanır. Ancak diyaliz günlerinde, ilaç diyalizden sonra verilmelidir. Diyaliz günlerinde diyalizden sonra 1.2’de belirtilen doz uygulanır.
3. Renal fonksiyon bozukluğu + CAPD
a) Diyalizata siprofloksasin intravenöz enfüzyon solüsyonu ilavesi (intraperitonyal) : Diyalizatın her litresi için 50 mg siprofloksasin olup, 6 saatte bir günde 4 kez uygulanır.
b) Oral olarak 1 × 500 mg PROXACIN Film Tablet veya 2 × 250 mg PROXACIN Film Tablet verilir.
4. Karaciğer fonksiyon bozukluğu
Doz ayarlamasına gerek yoktur.
5. Renal ve hepatik bozukluk birlikte
Doz ayarlaması 1.1 ve 1.2 deki gibi.
Renal ve/veya hepatik bozukluğu olan çocuklarda doz çalışması yapılmamıştır.
5–17 yaşlarındaki pediyatrik hastalarda, kistik fibrozisin P. aeruginosa enfeksiyonuna bağlı akut pulmoner alevlenmesinin tedavisinde elde edilen klinik ve farmakokinetik veriler, oral yolla günde iki defa 20 mg siprofloksasin/kg vücut ağırlığı dozunda (maksimum günlük doz 1500 mg) veya günde üç defa intravenöz 10 mg siprofloksasin/kg vücut ağırlığı dozunda (maksimum doz 1200 mg) kullanımının uygun olduğunu göstermiştir.
5–17 yaşlarındaki pediyatrik hastalarda, kistik fibrozisin P. aeruginosa enfeksiyonuna bağlı akut pulmoner alevlenmesinde tedavi süresi, 10–14 gündür.
Komplike üriner sistem enfeksiyonları veya piyelonefrit için önerilen doz, 8 saatte bir intravenöz 6–10 mg/kg (maksimum doz 400 mg) veya 12 saatte bir oral yolla 10–20 mg / kg (maksimum doz 750 mg)’dır.
E.coli’ den kaynaklanan komplike üriner sistem enfeksiyonları ve piyelonefritte tedavi süresi, 10–21 gündür.
Solunum yoluyla geçen (Bacillus anthracis’e maruz kalma sonrası görülen) şarbon: Yetişkinler: Günde 2 defa 2/3 tablet (2× 500 mg)
B. anthracis'e maruz kalındığından şüphelenilmesinden veya Bacillus anthracis'e maruz kalmanın doğrulanmasından sonra, mümkün olan en kısa sürede siprofloksasin uygulanmasına başlanmalıdır.
Çocuklar ve ergenler:
Günde 2 defa 15 mg/kg’lık oral doz uygulanır. Bir defada uygulanan maksimum doz 2/3 tableti (500 mg’ı) aşmamalıdır (Maksimum günlük doz 1+1/3 tablettir (1000 mg’dır )).
Solunum yoluyla geçen şarbonun siprofloksasin (i.v. veya oral) ile toplam tedavi süresi, 60 gündür.
Yaşı ilerlemiş hastalar, hastalığın şiddeti ve kreatinin klerensi göz önüne alınarak mümkün olduğunca düşük dozlar almalıdırlar.
Şayet hasta, hastalığın ciddiyeti veya başka bir nedenle tablet alamıyorsa, tedaviye intravenöz PROXACIN ile başlanması önerilir.
4.3 kontrendikasyonlar
PROXACIN, aktif madde siprofloksasin veya diğer kinolon türevi kemoterapötiklere ya da ürünün herhangi bir bileşenine (Bakınız: 6.1 “Yardımcı maddelerin listesi”) karşı aşırı duyarlılık durumunda kullanılmamalıdır.
Siprofloksasin ve tizanidinin birlikte kullanılması, serum tizanidin konsantrasyonlarındaki istenmeyen bir artış sonucu, klinik olarak tizanidine bağlı yan etkiler (hipotansiyon, uyku hali, sersemlik) görülebileceğinden kontrendikedir (Bakınız: 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri).
4.4 özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Şiddetli Enfeksiyonlar ve/veya gram pozitif ya da anaerobik bakterilere bağlı şiddetli enfeksiyonlar
Şiddetli enfeksiyonlar, stafilokok enfeksiyonları ve anaerobik bakterilerin söz konusu olduğu enfeksiyonlarla ilişkili olarak, siprofloksasin uygun bir antibakteriyel ajanla birlikte kullanılmalıdır.
Streptococcuspneumoniae enfeksiyonları
Streptococcus pneumoniae’ ya karşı etkililiğinin yetersiz olmasına bağlı olarak Siprofloksasin pnömokok enfeksiyonlarının tedavisinde önerilmez.
Genital sistem enfeksiyonları
Genital sistem enfeksiyonları fluorokinolonlara dirençli Neisseria gonorrhoeae izolatları tarafından oluşturulabilir. N. Gonorrhoeae’ ya bağlı olduğu düşünülen ya da bilinen genital sistem enfeksiyonlarında siprofloksasine direnç prevalansı hakkında yerel bilgileri edinmek ve laboratuar testleri temelinde duyarlılığı doğrulamak önem taşır.
Komplike üriner sistem enfeksiyonları ve piyelonefrit
İdrar yolu enfeksiyonları için siprofloksasin tedavisi diğer tedaviler kullanılamaz olduğunda göz önünde bulundurulmalıdır ve mikrobiyolojik sonuçlara dayalı olmalıdır. Klinik çalışmalarda 1–17 yaş arası çocuklar ve gençler dahil edilmiştir.
Kistik fıbrozisde bronko-pulmoner enfeksiyonlar
Klinik çalışmalarda 5–17 yaş arası çocuklar ve gençler dahil edilmiştir. 1 yaş ve 5 yaş arası çocukların tedavisinde daha sınırlı deneyim mevcuttur.
Kemik ve eklem enfeksiyonları
Siprofloksasin mikrobiyolojik sonuçlara bağlı olarak diğer antimikrobİyal ajanlar ile kombinasyon şeklinde birlikte kullanılmalıdır.
Kardiyak bozukluklar
Siprofloksasin QT uzaması olgularıyla ilişkilendirilmektedir (Bakınız:4.8 İstenmeyen etkiler). Yaşlı hastalar QT intervali üzerindeki ilaçla ilişkili etkilere genellikle daha duyarlı olabilirler. Siprofloksasinin QT intervalinde uzamaya neden olabilen eşzamanlı ilaçlarla (ör, smıf IA ya da III antiaritmikler) birlikte ya da torsade de pointes açısından risk taşıyan hastalarda (ör, bilinen QT uzaması, iyileştirilmemiş hipokalemi) kullanımında gerekli önlemler alınmalıdır.
Çocuklar ve ergenler
Siprofloksasinin çocuklar ve adolesanlardaki kullanımı mevcut resmi kılavuzları izlemelidir. Siprofloksasin tedavisine, sadece çocuklar ve adolesanlarda kistik fibrozis ve/veya ağır enfeksiyonların tedavisinde deneyimli hekimler tarafından başlanmalıdır.
Aynı gruptaki diğer tedavi edici ürünler gibi siprofloksasinin gelişmemiş hayvanların ağırlık taşıyan eklemleri üzerinde artropatiye neden olduğu gösterilmiştir. Çoğunluğu kistik fibrozis olan 18 yaşından küçük hastalarda siproflokasin kullanımı ile ilgili güvenlilik verilerinin analizinde ilaca bağlı kıkırdak hasarı veya artiküler hasar görülmemiştir.
Pediyatrik hastalarda, kistik fıbrozisin P. aeruginosa enfeksiyonuna bağlı akut pulmoner alevlenmesi (5–17 yaş), E.coli’ den kaynaklanan komplike üriner sistem enfeksiyonları ve piyelonefrit (1–17 yaş) ve solunum yoluyla geçen (Bacillus anthracis'e maruz kalma sonrası görülen) şarbon dışındaki endikasyonlarda çalışma yapılmamıştır. Diğer endikasyonlar için klinik deneyim sınırlıdır.
Risk-yarar değerlendirmesi, siprofloksasinin solunum yoluyla geçen şarbon tedavisi için pediyatrik hastalara uygulanmasının uygun olduğunu göstermektedir. Solunum yoluyla geçen şarbonda pediyatrik hastalara uygulanacak doz için, “Pozoloji ve Kullanım Şekli” ve “Farmakodinamik Özellikler – Solunum Yoluyla Geçen Şarbon – İlave Bilgiler” bölümlerine bakınız.
Aşın duyarlılık
Bazı durumlarda ilk uygulamadan sonra aşın duyarlılık ve alerjik reaksiyonlar hemen ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda derhal hekime bilgi verilmelidir.
Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar çok ender olarak hayati şok durumuna kadar ilerleyebilir. Bu olay bazı durumlarda ilk uygulamadan sonra görülebilir. Bu gibi durumlarda siprofloksasin kesilmeli ve tıbbi tedaviye (şok tedavisi) geçilmelidir.
Gastrointestinal sistem
Tedavi sırasında veya daha sonra ciddi ve inatçı diyare görüldüğünde, bu belirti ciddi intestinal hastalığı gizleyebileceğinden (ölümle sonuçlanabilen hayati psödomembranöz kolit) ve hemen tedavi edilmesi gerekeceğinden hekime başvurulmalıdır. Bu gibi durumlarda siprofloksasin kesilmeli ve uygun tedaviye geçilmelidir (oral 4 × 250 mg/gün vankomisin). Peristaltik hareketi inhibe eden tedavi edici ürünler ise bu durumda kontrendikedir.
Bilhassa önceden karaciğer hasarı olmuş hastalarda transaminaz, alkalen fosfataz ve kolestatik sarılık geçici olarak artabilir.
Kas-iskelet sistemi
Herhangi bir tendinit belirtisi (örneğin ağrılı şişlik, inflamasyon) durumunda, bir doktora danışılmalı ve antibiyotik tedavisi kesilmelidir. Etkilenen ekstremiteyi istirahat halinde tutmak ve uygun olmayan herhangi bir fiziksel egzersizden kaçınmak önemlidir (aksi halde tendon kopması riski artabilir).
Önceden glukokortikoid ilaçlarla sistemik tedavi görenler ve yaşlılarda tendon yırtılması (özellikle aşil tendonu) bildirilmiştir.
Siprofloksasin, kinolon tedavisi ile ilişkili tendon bozukluğu geçmişi olan hastalarda dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.
Myasthenia Gravis’in şiddetlenmesi:
Florokinolonlar nöromüsküler blokaj aktivitesine sahiptirler ve myasthenia gravisli hastalarda kas güçsüzlüğünü şiddetlendirebilirler. Florokinolon kullanan myasthenia gravisli hastalarda, ventilator destek ihtiyacı ve ölümü kapsayan post marketing ciddi advers olaylar florokinolonla ilişkilendirilmiştir. Öyküsünde myasthenia gravis bulunan hastalar florokinolon kullanımından kaçınmalıdır.
Santral sinir sistemi (SSS)
Siprofloksasin, epileptik hastalarda daha önce santral sinir sistemi bozukluğu olan (örn. Serebral arterioskleroz, düşük konvülsiyon eşiği, anamnezde konvulsiyon azalmış serebral kan akımı, beyinde strüktürel değişim veya inme) hastalarda, olası, santral sinir sistemi yan etkileri nedeniyle, ancak tedavinin fayda/risk oranı gözetilerek kullanılmalıdır.
Siprofloksasin alan hastalarda polinöropati (tek başına veya birlikte ağrı, yanma, duyu bozuklukları veya kas zayıflığı gibi nörolojik semptomlar zemininde) olguları bildirilmiştir. Siprofloksasin ağrı dahil olmak üzere, yanma, karıncalanma, uyuşma ve / veya zayıflık gibi nöropati belirtilerini yaşayan hastalarda geri dönüşü olmayan bir durumun ortaya çıkmasını önlemek için kesilmelidir (Bakınız: 4.8 “İstenmeyen etkiler”)
SSS reaksiyonları bazı durumlarda ilk siprofloksasin uygulamasından hemen sonra ortaya çıkabilir. Nadir vakalarda depresyon veya psikoz hastanın kendisi için tehlikeli olacak şekilde ilerleyebilir. Bu gibi durumlarda siprofloksasin kesilmeli ve derhal hekim bilgilendirilmelidir.
Cilt
Siprofloksasinin ışık duyarlılığı reaksiyonlarına neden olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle siprofloksasin alan hastalar doğrudan gün ışığına veya UV ışığına maruz bırakılmamalı ve ışık duyarlılığı reaksiyonları (güneş yanığına benzer cilt reaksiyonları) ortaya çıktığında tedavi kesilmelidir.
P. aeruginosa enfeksiyon tedavisinde kullanım
P. aeruginosa kolayca direnç kazandığından periyodik olarak kültür takibi yapılmalıdır.
Sitokrom P450
Siprofloksasin, CYP 450 1A2 enzimlerinin orta derecede bir inhibitörü olarak bilinmektedir. Aynı enzimatik yolu kullanarak metabolize olan diğer tedavi edici ürünlerle (ör. teofilin, metilksantinler, kafein, duloksetin, klozapin) birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır. Metabolik klerenslerinin siprofloksasin tarafından inhibisyonuna bağlı olarak artan plazma konsantrasyonları ile ilişkili ilaç spesifik yan etkiler gözlenebilir. (Ayrıca, bakınız: 4.5 “Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri”).
Uzun QT sendromu / Torsades de Pointes’e neden olabilen ilaçlar ile birlikte kullanıldığında uzun QT sendromu veya Torsades de Pointes oluşma riskini arttırabilir. Bu nedenle bu tür ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.
Direnç
Siprofloksasin tedavisi sırasında veya tedavi sürecinin ardından, klinik olarak aşikar süper enfeksiyonla birlikte veya süper enfeksiyon olmaksızın siprofloksasine direnç gösteren bakteriler izole edilebilir. Uzun süreli tedaviler sırasında ve hastane enfeksiyonları ve/veya Staphylococcus ve Pseudomonas türlerinin neden olduğu enfeksiyonlar tedavi edilirken siprofloksasin seçilmesi siprofloksasine dirençli bakteriler açısından farklı bir risk oluşturabilir.
Renal ve üriner sistem
Siprofloksasinin kullanımıyla ilişkili kristalüri bildirilmiştir (bakınız “4.8 İstenmeyen etkiler”). Siprofloksasin alan hastalarda sıvı alımı iyi düzenlenmelidir ve idrarın aşırı alkali olmasından kaçınılmalıdır.
Yaşlı hastalarda renal fonksiyon azaldığı için doz ayarlamasına dikkat edilmelidir.
Hepatik fonksiyon bozukluğunda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Renal ve hepatik fonksiyon bozukluğu birlikte olduğunda doz azaltılmasına dikkat edilmelidir.
Hepatobilier sistem
Siproftoksasinle hepatik nekroz ve yaşamı tehdit eden karaciğer yetmezliği olguları bildirilmiştir (bakınız “4.8 İstenmeyen etkiler”). Karaciğer hastalığının herhangi bir belirti ve bulgusunun (anoreksi, sanlık, idrarda koyulaşma, kaşıntı veya hassas abdomen) bulunması durumunda, tedavi kesilmelidir.
Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz yetmezliği
Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz yetmezliği bulunan hastalarda siprofloksasin ile hemolitik reaksiyonlar bildirilmiştir. Potansiyel faydasının olası riske ağır bastığı düşünülmedikçe, bu hastalarda siprofloksasin kullanımından kaçınılmalıdır. Bu durumda, olasılıkla gerçekleşebilecek hemoliz durumu izlenmelidir.
Testlerle etkileşim
Siprofloksasinin in vitro potensi mikobakteriyel üremeyi baskılayarak Mycobacterium spp. kültür testiyle etkileşebilir ve siprofloksasin kullanan hastalardan alınan örneklerde yanlış negatif sonuçlara neden olabilir.
Bu tıbbi ürün her 1 tablette 409.52 mg etanol (alkol) içerir. Alkol bağımlılığı olanlar için zararlı olabilir. Hamile veya emziren kadınlar, çocuklar ve karaciğer hastalığı ya da epilepsi gibi yüksek risk grubundaki hastalar için dikkate alınmalıdır.
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
4.5 diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Sınıf IA ya da III antiaritmikler
Siprofloksasin QT intervali üzerinde ilave etki oluşturabileceğinden, Sınıf IA ya da III antiaritmiklerle birlikte kullanıldığında dikkatli olunmalıdır (Bakınız: 4.4 Özel kullanım uyarılan ve önlemleri)
Şelasyon kompleksi formülasyonları
Oral yolla siprofloksasin ile birlikte demir, sukralfat veya antasitler ve kuvvetli tamponlanmış ilaçlar (antiretroviral ilaçlar) ile magnezyum, aluminyum veya kalsiyum içeren tedavi edici ürünler ve sevelamer, lanthanum karbonat gibi polimerik fosfat bağlayıcılar alındığında siprofloksasin absorbsiyonu azalır. Birlikte kullanımı gerektiğinde siprofloksasin diğer ilaçlardan 1–2 saat önce veya en az 4 saat sonra verilmelidir.
Bu sınırlama H2 reseptör bloköri sınıfı antasit ilaçlar için geçerli değildir.
Gıda ve süt ürünleri
Siprofloksasin ile süt ürünleri veya mineral katkılı içeceklerin (örn: süt, yoğurt, kalsiyum destekli portakal suyu) aynı anda kullanılması, siprofloksasinin absorpsiyonunu azaltabilir. Bu yüzden, siprofloksasinin bu şekilde kullanımından kaçınılmalıdır.
Bununla birlikte, öğün sırasında alman kalsiyum, siprofloksasinin absorpsiyonunu anlamlı derecede etkilemez.
Probenesid
Probenesid, siprofloksasinin renal atılımmı engeller. Probenesid içeren tedavi edici ürünlerle birlikte kullanımı siprofloksasinin serum konsantrasyonunun yükselmesine yol açar.
Metoklopramid
Metoklopramid, oral siprofloksasinin absorbsiyonunu hızlandırır ve doruk kan düzeyine daha kısa sürede ulaşmasına neden olur. Ancak siprofloksasinin biyoyararlanımı üzerine etkisi yoktur.
Omeprazol
Siprofloksasinin omeprazol içeren tedavi edici ürünlerle birlikte uygulanması, siprofloksasinin Cmaks ve EAA değerlerinde hafif bir düşüşe yol açabilir.
Tizanidin
Sağlıklı bireylerde yapılan bir klinik çalışmada, tizanidin serum konsantrasyonlarında siprofloksasin ile birlikte verildiğinde bir artış görülmüştür (Cmaks artışı: 7 kat, aralık: 421 kat, EAA artışı: 10 kat, aralık : 6–24 kat). Artan serum konsantrasyonlarına bağlı hipotansif ve sedatif etkiler artmıştır. Tizanidin içeren tedavi edici ürünler, siprofloksasinle birlikte uygulanmamalıdır. (Bakınız: 4.3 “Kontrendikasyonlar”)
Teofilin
Siprofloksasin ve teofilin içeren tedavi edici ürünlerin tekrarlanmış uygulamaları serum teofılin düzeyinde arzu edilmeyen artışa yol açabilir. Bu durumda teofiline ait yan etkiler ortaya çıkabilir ve nadiren bu etkiler hayati veya öldürücü olabilir. Eğer iki tedavi edici ürünün tekrarlanmış şekilde kullanımı gerekiyorsa serum teofilin düzeyi izlenmeli ve teofilin dozu uygun şekilde azaltılmalıdır (Bakınız: 4.4 “Özel kullanım uyarılan ve önlemleri”).
Diğer ksantin türevleri
Siprofloksasin ve kafein ya da pentoksifılin (okspentifilin) içeren ürünler eşzamanlı kullanıldığında, söz konusu ksantin türevlerinin serum konsantrasyonlarının arttığı bildirilmiştir.
Metotreksat
Siprofloksasin ile metotreksatın aynı anda uygulanması, metotreksatın renal tübüllerden transportunu inhibe ederek metotreksatın plazma düzeylerinde artışa yol açabilir. Bu metotreksat ile bağlantılı toksik reaksiyonlann riskini arttırabilir. Bu yüzden, metotreksat ile tedavi gören hastalar, aynı anda siprofloksasin tedavisi endike olduğunda dikkatle izlenmelidir.
NSAİİ (Non steroid antiinflamatuvar ilaçlar)
Hayvan çalışmalannda çok yüksek dozlarda kinolonlann (giraz inhibitörleri) ve bazı steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçların (asetilsalisilik asit değil) kombine kullanımının konvülsiyonlan tetiklediği görülmüştür.
Siklosporin
Eş zamanlı siprofloksasin ve siklosporin içeren tedavi edici ürünler verildiğinde serum kreatinin düzeyinde geçici yükselme gözlenmiştir. Bu nedenle bu hastaların serum kreatinin düzeyleri haftada iki kere kontrol edilmelidir.
Vitamin K antagonistleri
Siprofloksasinin bir vitamin K antagonistiyle eşzamanlı uygulaması bu ilaçların antikoagülan etkilerini artırabilir. Söz konusu risk altta yatan enfeksiyona, hastanın yaş ve genel durumuna bağlı olarak değişebilir dolayısıyla siprofloksasinin INR (uluslararası normalize edilmiş oran) artışına katkısını belirlemek güçtür. Siprofloksasinin bir vitamin K antagonistiyle (ör, varfarin, asenokumarol, fenprokumon ya da fluindion) birlikte uygulandığı sırada ya da bu uygulamadan hemen sonra INR sık sık izlenmelidir.
Glibenklamid
Özel vakalarda siprofloksasin ile glibenklamidin içeren tedavi edici ürünlerin birlikte kullanımı, glibenklamidin etkisini (hipoglisemi) arttırabilir.
Duloksetin
Klinik çalışmalar duloksetinin fluvoksamin gibi güçlü CYP 450 1A2 izoenzim inhibitörleri ile eş zamanlı kullanımının, duloksetinin EAA ve Cmaks değerlerinde artışa yol açabileceğini göstermiştir. Siprofloksasin ile olası bir etkileşime ait hiçbir klinik veri olmamasına rağmen, eş zamanlı kullanımda benzer etkiler beklenebilir (Bakınız: 4.4 “Özel kullanım uyarılan ve önlemleri”).
Ropinirol
Klinik bir çalışmada, modere bir CYP450 1A2 izozim inhibitörü olan ropinirol ile siprofloksasinin eşzamanlı kullanımı ropinirolün Cmaks ve EAA değerlerinde sırasıyla %60 ve %84’ lük artışa neden olunmuştur. Siprofloksasinle eşzamanlı uygulandığı durumda ropinirolle ilişkili yan etkilerin izlenmesi ve uygun biçimde doz ayarlaması önerilmektedir (Bakınız: 4.4 “Özel kullanım uyarılan ve önlemleri”).
Lidokain
Sağlıklı gönüllülerde lidokain içeren tedavi edici ürünlerin CYP450 1A2 izozimi inhibitörü olan siprofloksasin ile eşzamanlı kullanımının, intravenöz lidokain klerensini % 22 azalttığı gösterilmiştir. Lidokain tedavisi iyi tolere edilmesine karşı, vaka raporlannda eşzamanlı uygulamada ortaya çıkabilecek siprofloksasin ile ilişkili muhtemel yan etkiler bildirilmektedir.
Klozapin
250 mg siprofloksasinin 7 gün süreyle klozapinle eşzamanlı uygulamasını takiben, klozapin ve N-desmetilklozapin serum konsantrasyonları sırasıyla %29 ve %31 oranlannda artmıştır. Siprofloksasinle eşzamanlı kullanım sırasında ya da hemen sonrasında klinik sürveyans ve uygun klozapin doz ayarlaması tavsiye edilmektedir (Bakınız: 4.4 “Özel kullanım uyanlan ve önlemleri”).
Sildenafıl
Sildenafılin Cmaks ve EAA değerleri sağlıklı bireylerde, 500 mg siprofloksasinle eşzamanlı uygulanan 50 mg’ Iık oral dozu takiben yaklaşık iki kat artmıştır. Dolayısıyla siprofloksasinin sildenafille birlikte reçete edildiği durumda riskler ve yararlar göz önünde bulundurulmalıdır.
Fenitoin
Siprofloksasin ve fenitoinin aynı anda uygulanması fenitoinin serum seviyelerinde artış veya azalmayla sonuçlanabilir ve dolayısıyla ilaç seviyelerinin izlenmesi önerilir.
4.6 gebelik ve laktasyongebelikte kullanım kategorisi: c’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Siprofloksasinin çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Önlem olarak, uygun bir kontrasepsiyon yöntemi kullanılması önerilmektedir.
Siprofloksasinin gebe kadınlardaki güvenliliği belirlenmediğinden ve hayvan çalışmaları temelinde ilacın immatür fetal organizmada artiküler kıkırdak üzerinde hasar oluşturabilmesi muhtemel olduğundan (Bakınız: 5.3 “Klinik öncesi güvenlilik verileri”), siprofloksasin gebe kadınlara reçete edilmemelidir.
Siprofloksasin anne sütüne itrah edilir. Olası artiküler hasar riskine bağlı olarak, siprofloksasin emzirme sırasında kullanılmalıdır (Bakınız: 5.3 “Klinik öncesi güvenlilik verileri”).
Hayvanlar üzerindeki çalışmalar için bakınız: 5.3 “Klinik öncesi güvenlilik verileri”.
4.7 araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Siprofloksasin de dahil olmak üzere florokinolonlar, MSS reaksiyonlarına bağlı olarak hastanın araba ya da araç kullanma beceresinde azalmaya neden olabilir
Bu durum özellikle alkolle birlikte alındığında görülür.
4.8 i̇stenmeyen etkiler
Siprofloksasin (oral, parenteral) ile gerçekleştirilen tüm klinik çalışmalara dayanan advers ilaç reaksiyonları, sıklık bakımından CIOMS III kategorilerine göre listelenmiştir (toplam n= 51721, veri kilitleme noktası: 15 Mayıs 2005).
Siprofloksasin kullanımında bildirilen ADR sıklıkları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Her sıklık grubunda, istenmeyen etkiler azalan ciddiyet sıralamasına göre sunulmuştur.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın değil (>1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (mevcut verilerden kestirilememiştir).
Yalnızca pazarlama sonrası sürveyans sırasında tanımlanan ve sıklığı kestirilemeyen ADR’ler
“bilinmeyen” başlığı altında sıralanmıştır.
Sistem organ sınıfı | Yaygın | Yaygın olmayan | Nadiren | Çok nadir | Bilinmeyen |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar | Mikotik süperinfeksiyonlar | Antibiyotik kaynaklı kolit (çok nadiren ölümle sonuçlanabilen) | |||
Kan ve lenf sistemi | Eozinofili | Lökopeni (granülositopeni), anemi, nötropeni, lökositoz, trombositopeni, trombositemi. | Hemolitik anemi, agranülositoz, pansitopeni (hayatı tehdit eden), kemik iliği depresyonu (hayatı tehdit eden) | ||
İmmün sistem bozuklukları | Aleıjik reaksiyon, alerjik ödem / anjiyoödem | Anafilaktik reaksiyon, anafilaktik şok (hayatı tehdit eden), serum hastalığı benzeri reaksiyon | |||
Metabolizma ve beslenme sistemi bozuklukları | Anoreksi | Hiperglisemi |
Psikiyatrik bozukluklar | Psikomotor hiperaktivite/ ajitasyon | Konfuzyon ve oryantasyon bozukluğu, anksiyete reaksiyonları, anormal rüyalar (kabus), depresyon, halüsinasyon | Psikotik reaksiyonlar | ||
Sinir sistemi | Baş ağrısı, baş dönmesi, uyku bozuklukları, tat bozuklukları | Parestezi (periferik paraljezi) ve disestezi, hipoestezi, tremor (titreme), nöbetler, vertigo | Migren koordinasyon bozukluğu, koku bozuklukları, hiperestezi, intrakraniyal hipertansiyon | Periferal nöropati ve polinöropati | |
Görme bozuklukları | Görsel bozukluklar | Görsel renk bozuklukları | |||
İşitme bozuklukları | Kulak çınlaması, işitme kaybı | İşitme azalması | |||
Kardiyak bozukluklar | Taşikardi | QT uzaması, ventriküler aritmi,torsades de pointes. | |||
Vasküler bozukluklar | Vazodilatasyon, hipotansiyon, senkop | Vaskülit | |||
Solunum sistemi bozuklukları | Dispne (astımla ilgili durumlar dahil) | ||||
Sindirim sistemi bozuklukları | Bulantı, diyare | Kusma, gastrointestinal ve abdominal ağrı, dispepsi, gaz şişkinliği | Pankreatit | ||
Hepatobiliyer bozukluklar | Transaminaz seviyelerinde artış, bilirubin artışı | Hepatik yetmezlik, sanlık, hepatit (infektif olmayan) | Karaciğer nekrozu (çok nadiren hayatı tehdit eden karaciğer yetmezliğine ilerleyebilir.) |
Cilt ve subkutan doku bozuklukları | Döküntü, kaşıntı, ürtiker | İşık duyarlılığı reaksiyonları, spesifik olmayan veziküller | Peteşi, eritema multiforme minör,eritema nodosum, Stevens-Johson sendromu (hayatı tehdit edici), toksik epidermal nekroliz (hayatı tehdit edici) | ||
Kas-iskelet sistemi, Bağ Doku ve Kemik Bozuklukları | Artralji (eklem ağrısı) | Miyalji, artrit, kas tonusunda artış ve kramp | Kas güçsüzlüğü, tendinit, tendon rüptürü (çoğunlukla aşil tendonu), myasthenia gravis şiddetlenmesi | ||
Renal ve Üriner Bozukluklar | Renal bozukluk | Renal yetmezlik Hematüri Kristalüri Tübülointerstisyel nefrit | |||
Genel bozukluklar ve uygulama yeri reaksiyonları | Asteni, spesifik olmayan ağn, rahatsızlık hissi, ateş | Ödem, terleme (hiperhidrozis) | Yürüyüş bozukluğu | ||
Tetkikler | Alkalen fosfataz düzeyinde artış | Anormal protrombin seviyesi, amilaz artışı |
* Bu reaksiyonlar, pazarlama sonrası çalışmalardan ve genelde QT uzaması risk faktörü olan hastalardan elde edilen advers reaksiyonlardır (Bakınız: 4.4 “Özel kullanım uyarıları ve önlemleri”).
Aşağıda belirtilen istenmeyen etkiler, intravenöz ya da sıralı (intravenöz ila oral) tedavi uygulanan hasta alt gruplarında daha yüksek bir sıklık kategorisine sahiptir.
Yaygın | Kusma, Transaminazlarda geçici artış, Döküntü |
Yaygın değil | Trombositopeni, Trombosİtemi, Konfüzyon ve disoryantasyon, Halüsinasyonlar, Par- ve disestezi, Nöbetler, Vertigo, Görme bozukluklan, İşitme kaybı, Taşikardi, Vazodilatasyon, Hipotansiyon, Geçici karaciğer yetersizliği, Sarılık, Böbrek yetmezliği, Ödem |
Seyrek | Pansitopeni, Kemik iliği baskılanması, Anafılaktik şok, Psikotik reaksiyonlar, Migren, Koku alma bozukluklan, İşitme yetersizliği Vaskülit, Pankreatit, Karaciğer nekrozu, Tendon yırtılması |
Pediyatrik hastalar
Yukarıda bahsedilen artropati insidansı, yetişkinler için yapılan çalışmalardan elde edilen verilere refere etmektedir. Çocuklarda, sıklıkla artropati meydana gelmektedir (Bakınız: 4.4 “Özel kullanım uyanları ve önlemleri”).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir ( ; e-posta : ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9 doz aşımı ve tedavisi
Bazı durumlarda akut, aşın doz belirtisi olarak reversibl renal toksisite bildirilmiştir.
Doz aşımındaki semptomlar baş dönmesi, tremor, baş ağrısı, yorgunluk, nöbetler, halüsinasyonlar, konfüzyon, abdominal rahatsızlık, renal ve hepatik bozukluğun yanı sıra kristalüri ve hematüriden oluşur. Geri döndürülebilir renal toksisite bildirilmiştir.
Bu nedenle rutin acil önlemlerin dışında kristalürinin önlenmesi için eğer gerekli ise üriner pH ve asidite de dahil olmak üzere renal fonksiyonun izlenmesi önerilir. Hastalar iyi hidrate olarak tutulmalıdır.
Hemodiyaliz veya peritonal diyaliz ile sadece az miktarda (< % 10) siprofloksasin
uzaklaştırılabilir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Fluorokinolonlar
ATC kodu: J01MA02
Siprofloksasin sentetik, geniş spektrumlu bir kinolon antibakteriyel ajandır.
Etki Mekanizması
Siprofloksasin, çok çeşitli gram negatif ve gram pozitif mikroorganizmalara karşı in vitro etkinliğe sahiptir. Siprofloksasinin bakterisid özelliği, bakteriyel DNA replikasyonu, transkripsiyonu, onanmı ve rekombinasyonu için gerekli enzimler olan tip II topoizomeraz (topoizomeraz IV ve DNA giraz) enzimlerinin inhibisyonunu içermektedir.
Direnç Mekanizması
In vitro siprofloksasin direnci yaygınlıkla çoklu adımlı mutasyonlar aracılığıyla bakteriyel topoizomerazlar ve DNA girazdaki hedef alan mutasyonlarına bağlıdır. Tekli mutasyonlar klinik dirençten çok duyarlılıkta azalmaya neden olabilir, ancak çoklu mutasyonlar genellikle klinik siprofloksasin direnci ve kinolon sınıfı arasında çapraz dirençle sonuçlanabilir.
Geçirgenlik bariyerleri (Pseudomonas aeruginosa ’ da yaygındır) ve efflux mekanizmaları gibi diğer antibiyotikleri inaktive eden direnç mekanizmaları siprofloksasine duyarlılığı etkileyebilir, Qnr geni tarafından kodlanmış plazmid-aracılı direnç bildirilmiştir.
Penisilinler, sefalosporinler, aminoglikozidler, makrolidler ve tetrasiklinleri etkisiz kılan direnç mekanizmaları siprofloksasinin antibakteriyel etkinliğini engellemeyebilirler, siprofloksasin ve diğer bir antimikrobiyal sınıf arasında bilinen bir çapraz direnç yoktur. Bu ilaçlara dirençli organizmalar, siprofloksasine duyarlı olabilir.
Minimal bakterisid konsantrasyonu (MBK), minimal inhibitor konsantrasyonunu (MİK) genellikle 2 kattan daha fazla geçmez.
Siprofloksasine In vitro Duyarlılık
Kazanılan direncin prevalansı, coğrafi olarak ve zamanla değişebilmektedir, özellikle ciddi enfeksiyonların tedavisinde, belirli türler için dirence ait lokal bilgiler istenir. Gerektiği takdirde, ajanın en azından bazı enfeksiyon türleri için kullanımının sorgulandığı, direncin yerel prevalansının arttığı durumlarda, uzmanlardan görüş istenebilir.
Aşağıda sıralanan bakteri cins ve türlerinin in vitro koşullarda siprofloksasine yaygın biçimde duyarlı olduğu gösterilmiştir:
Bacillus anthracis
Enterococcus faecalis
Staphylococcus aureus
Staphylococcus saprophyticus
(birçok suşu sadece orta derecede duyarlıdır) (metisiline-duyarlı)
Âeromonas spp.
Brucella spp.
Citrobacter koseri
Moraxella catarrhalis
Francisella tularensis
Haemophilus ducrevi Haemophilius influenza Legionella spp.
Neisseria meningitidis Pasteurella spp.
Salmonella spp. * Shigella spp.
Vibrio spp.
Yersinia pestis
Mobiluncus
Chlamydia trachomatis
Chlamydia pneumoniae
Mycoplasma hominis
Mycoplasma pneumoniae
Aşağıdaki mikroorganizmalar siprofloksasine değişken derecelerde duyarlılık sergiler: Acinetobacter baumanni, Burkholderia cepacia , Camplybacter spp., Citrobacter freudii, Enterococcus faecalis, Enterobacter aerogenes, Enterobacter cloacae, Escherichia coli, Klebsiella pneumoniae, Klebsiella oxytoca, Morganella mor gani i, Neisseria gonorrhoeae , Proteus mirabilis, Proteus vulgaris. Providencia spp., Pseudomonas aeruginosa , Pseudomonas fluorescens, Serratia marcescens, Streptococcus pneumoniae, Peptostreptococcus spp., Propionibacterium acnes.
Aşağıda belirtilen mikroorganizmalar doğaları gereği siprofloksasine dirençli kabul edilir: Staphylococcus aureus (metisiline – duyarlı) ve Stenotrophomonas maltophilia , Actinomyces , Enterococcus faecium, Listeria monocytogenes, Mycoplasma genitalium , Ureaplasma
urealitycum, Anaerobik mikroorganizmalar (Mobiluncus, Peptostrococcus, Propionibacterium acnes dışında)
Solunum yoluyla geçen şarbon – İlave bilgi
Bacillus anthracis sporlarının inhalasyonuna bağlı deneysel hayvan enfeksiyonları bağlamında çalışmalar yürütülmüştür; bu çalışmalarda, enfektif doz kapsamındaki organizmada spor sayısını azaltmaya yönelik tedavi uygulandığında, maruziyetten hemen sonra başlanan antibiyotiklerin hastalıktan kaçınmada etkili olduğu gösterilmiştir.
İnsanlarda önerilen kullanım, birincil olarak in vitro duyarlılık ile insanlardan elde edilen sınırlı verilerle birlikte deneysel hayvan verilerine temellendirilmiştir. Erişkinlerde 500 mg bid (günde iki doz) dozda ağızdan uygulanan iki aylık siprofloksasin tedavisinin antraks enfeksiyonunun önlenmesinde etkili olduğu kabul edilmektedir. Tedaviyi uygulayan hekim antraks tedavisine ilişkin ulusal ve/veya uluslararası belgelerini göz önünde bulundurur
Solunum yoluyla geçen şarbonun rheusus maymunu modelinde görülen hayatta kalmanın istatistiki olarak anlamlı derecede artması ile ilişkili ortalama serum siprofloksasin konsantrasyonlarına, oral veya intravenöz siprofloksasin uygulanan yetişkinlerde ve pediyatrik hastalarda ulaşılır ya da bu konsantrasyonlar aşılır (Bakınız: 4.2 “Pozoloji ve uygulama şekli”).
B. anthracis sporlarının (5–30 LD50 ), 11 LD50’lik (~ 5.5×105 ) teneffüs edilmiş ortalama dozuna maruz kalan rhesus maymunlarında plasebo kontrollü bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada kullanılan şarbon kültürü için siprofloksasinin minimal inhibitor konsantrasyonu (MİK) 0.08 mcg/ml’dir.
Rhesus maymunlarına kararlı duruma kadar yapılan oral uygulamayı takiben tahmin edilen Tmaks’da (uygulamadan 1 saat sonra) ulaşılan ortalama serum siprofloksasin konsantrasyonları 0.98–1.69 |ig /ml arasında değişkenlik göstermiştir. 12 saatlik ileriki dozda, ulaşılan ortalama kararlı durum dipnokta konsantrasyonu 0.12–0.19 ııg/ml arasında değişkenlik göstermiştir.
B.anthracis'e maruz kaldıktan 24 saat sonra başlayan, 30 günlük oral siprofloksasin tedavisi gören hayvanlar için şarbona bağlı ölüm, plasebo grubuna (9/10) kıyasla anlamlı derecede daha düşük (1/9) bulunmuştur (p=0.001). 30 günlük ilaç uygulama periyodunu takiben siprofloksasin tedavisi gören bir hayvan şarbondan ölmüştür.
5.2. farmakokinetik özelliklersiprofloksasinin farmakokinetiği insanlarda değişik popülasyonlarda değerlendirilmiştir.
Her 12 saatte bir oral olarak 500 mg siprofloksasin alan yetişkinlerde, kararlı durumda ulaşılan ortalama pik serum konsantrasyonu 2.97 |ig/ml'dir; her 12 saatte bir intravenöz 400 mg siprofloksasin uygulanmasını takiben kararlı durumda ulaşılan ortalama pik serum konsantrasyonu ise 4.56 ııg/mi’dir. Her iki rejim için kararlı durumdaki ortalama vadi serum konsantrasyonu 0.2 Lg/ml’dir.
6–16 yaşlan arasındaki 10 pediyatrik hastada yapılan bir çalışmada, 12 saat ara ile yapılan 10 mg / kg dozundaki, 30 dakikalık 2 intravenöz enfüzyonu takiben ulaşılan pik plazma konsantrasyonu 8.3 Lg/ml’dir ve vadi konsantrasyonları 0.09–0.26 Lg/ml arasında değişkenlik gösterir. İkinci intravenöz enfüzyondan sonra, 12 saatte bir uygulanan 15 mg/kg’lık oral tedaviye geçirilen hastalar ilk oral dozdan sonra 3.6 Lg /ml’lik bir ortalama pik konsantrasyonuna ulaşır. Siprofloksasin’in pediyatrik hastalara uygulanmasını takiben -kıkırdak üzerindeki etkileri- dahil uzun dönem güvenlilik verileri sınırlıdır (İlave bilgi için, “Özel Uyarılar ve Önlemler” bölümüne bakınız.)
Emilim:
Tek doz 250 mg, 500 mg ve 750 mg siprofloksasin tablet oral yolla alındıktan sonra başlıca ince bağırsaklardan hızla absorbe olur ve alındıktan 1–2 saat sonra doruk plazma düzeyine ulaşır.
Oral kulanımından sonra ortalama serum siprofloksasin konsantrasyonu (mg/L) (Süre, tablet alımından itibaren saat olarak verilmiştir)
Süre (saat) | 250 mg/L | 500 mg/L | 750 mg/L |
0.5 | 0.9 | 1.7 | 2.9 |
1.0 | 1.3 | 2.5 | 3.5 |
2.0 | 0.9 | 2.0 | 2.9 |
4.0 | 0.5 | 1.3 | 1.7 |
8.0 | 0.3 | 0.6 | 0.8 |
12.0 | 0.2 | 0.4 | 0.5 |
Mutlak biyoyararlanımı yaklaşık % 70–80’dir. Doruk serum konsantrasyonu (Cmaks) ve serum konsantrasyonu /zaman eğrisinin altındaki toplam alan (EAA) doz ile orantılı olarak artmıştır.
200 mg siprofloksasin 60 dakika i.v. infîizyon veya 250 mg siprofloksasin oral yolla her 12 saatte bir verilmiş, eşdeğer serum konsantrasyon-zaman profili (EAA) bulunmuştur.
400 mg siprofloksasin 60 dakika i.v. infüzyon veya 500 mg siprofloksasin oral yolla her 12 saatte bir verildiğinde konsantrasyon-zaman profili (EAA) açısından biyoeşdeğer bulunmuştur.
400 mg siprofloksasinin 60 dakika i.v. infüzyonu ile bulunan Cmaks değeri, 750 mg oral dozun Cmaks değerine benzemektedir.
Her 8 saatte bir 400 mg siprofloksasin 60 dakika i.v. infüzyon ile her 12 saatte bir 750 mg oral siprofloksasin konsantrasyon-zaman profili (EAA) açısından biyoeşdeğerdir.
Dağılım:
Siprofloksasin proteinlere düşük oranda (% 20–30) bağlanır ve plazmada büyük ölçüde non-iyonize formda bulunur. Ekstravasküler boşluğa difüze olur. Kararlı durumda dağılım hacmi büyük olup (2–3 L/kg) serum düzeyini aşan konsantrasyonda dokulara geçer.
Biyotransformasyon:
Küçük konsantrasyonda 4 metaboliti olduğu bildirilmiştir. Bu metabolitler desetilensiprofloksasin (M1), sulfosiprofloksasin (M2), oksosiprofloksasin (M3) ve formilsiprofloksasin (M4) olup; M1 ve M3’ün antibakteriyel aktivitesi nalidiksik asitle karşılaştırılabilir niteliktedir. Daha az miktarda bulunan M4 antimikrobik aktivitesi ise norfloksasine eşdeğerdir.
Eliminasyon:
Siprofloksasin büyük ölçüde renal yolla değişmemiş halde atılır. Daha küçük oranda ise renal yol dışında, özellikle feçesle itrah edilir.
Siprofloksasin atılımı (Doza % oranı)
Oral
İdrar Feçes
Siprofloksasin 44.7 25.0
Metabolitler (M1-M4) 11.3 7.5
Renal klerens 0.18–0.3 L/h/kg, total vücut klerensi 0.48–0.60 L/h/kg’dır. Glomerüler filtrasyon ve tübüler sekresyona maruz kalır.
Siprofloksasinin non-renal sekresyonu başlıca metabolizasma kadar aktif transintestinal sekresyona bağlıdır. Dozun % l ’i safra yoluyla atılır ve siprofloksasin safrada yüksek konsantrasyonda bulunur.
Çocuklar:
Çocuklardaki bir çalışmada Cmaks ve EAA yaşa bağlı değildi. Cmaks ve EAA değerlerinde multiple doz (10 mg/kg/TID) uygulamasını takiben kayda değer bir artış görülmemiştir. Ciddi septisemisi olan 10 çocuktan, 1 yaşından küçük olanlarda 10 mg/kg doz seviyesinde 1 saatlik infüzyonu takiben Cmaks değeri 6.1 mg/L (aralık 4.6–8.3 mg/L); 1 ila 5 yaş arasındaki çocuklarda ise Cmaks 7.2 mg/L (aralık 4.7–11.8 mg/L) bulunmuştur. EAA değerleri ilgili yaş gruplarında sırasıyla 17.4 mg*h/L (aralık 11.8–32.0 mg*h/L) ve 16.5 mg*h/L (aralık 11.0–23.8 mg*h/L) ‘dir. Bu değerler yetişkinler için terapötik dozlarda rapor edilen aralıktadır. Çeşitli hastalıkları olan pediyatrik hastaların popülasyon farmakokinetik analizleri esas alındığında, çocuklardaki tahmini ortalama yan-ömrü 4–5 saat ve oral süspansiyonun biyoyararlanımı ise yaklaşık %60’tır.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Oral yolla verildikten sonra siprofloksasinin akut toksisitesi çok düşük olarak sınıflandırılmıştır.
Türler | Uygulama | LD 50 (mg/kg) |
Fare | POa | ~ 5000 |
Sıçan | PO | ~ 5000 |
Tavşan | PO | ~ 2500 |
Subakut tolerans çalışmaları (4 hafta)
Oral uygulama: Sıçanlara 100 mg/kg dozlara kadar verildiğinde hasar ortaya çıkmadan tolere edildiği görülmüştür. Köpeklerde histamin salımına bağlı yalancı alerjik reaksiyonlar görülmüştür.
Subkronik tolerans çalışmaları (3 ay)
Oral uygulama: Sıçanlara 500 mg/kg dozlara kadar verildiğinde hasar ortaya çıkmadan tolere edildiği görülmüştür. Maymunlarda en yüksek doz grubunda (135 mg/kg) kristalüri ve renal tübüllerde değişiklikler gözlenmiştir.
Kronik tolerans çalışmaları (6 ay)
Oral uygulama: Sıçanlara 500 mg/kg, maymunlara 30 mg/kg dozlara kadar verildiğinde hasar ortaya çıkmadan tolere edildiği görülmüştür. Maymunlarda yüksek doz grubunda (90 mg/kg) distal renal tübülüslerde değişiklikler gözlenmiştir.
Farelere 1000 mg/kg/gün dozuna kadar 21 ay, sıçanlara 125 mg/kg/gün dozuna kadar 24 ay (22 haftadan sonra doz 250 mg/kg vücut ağırlığı/gün düzeyine arttırılmıştır) verildiğinde herhangi bir doz düzeyinde kanserojen potansiyel görülmemiştir.
Sıçanlarda fertilite çalışmaları
Fertilite, yavrunun uterus içi ve doğum sonrası gelişimi ve F1 neslinin fertilitesi siprofloksasin ile etkilenmemiştir.
Embrivotoksisite çalışmal arı
Siprofloksasinin embriyotoksik ve teratojen etkisi bulunmamıştır,
Sıçanlarda doğum öncesi ve doğum sonrası gelişim
Hayvanların doğum öncesi ve doğum sonrası gelişimine etkisi olmadığı görülmüştür. Büyüme sürecinin sonunda yapılan histolojik araştırmalar yavrunun artiküler hasara uğradığına dair açık bir emare göstermemiştir.
Mutajenite
Siprofloksasin ile sekiz in vitro mutajenite testi yapılmış olup, test sonuçlan aşağıda verilmiştir: Salmonella: Mikrozom testi (Negatif)
E.coli: DNA onarım testi (Negatif)
Fare lemfoma hücresi ileri mutasyon testi (Pozitif)
Çin kobayı V79 hücre HGPRT testi (Negatif)
Suriye kobayı embriyo hücre transformasyon testi (Negatif)
Saccharomyces cerev.; Nokta mutasyon testi (Negatif), Mitotik çaprazlama ve gen konversiyonu testi (Negatif)
Sıçan hepatosit primer kültür DNA onarım testi – UDS (Pozitif)
Böylece sekiz testin ikisi tanesi pozitif sonuç vermiş, ancak aşağıdaki dört in vivo test negatif sonuç vermiştir.
Sıçan hepatosit DNA onarım testi
Mikronukleus testi (Fare)
Dominant letal testi (Fare)
Çin kobayı kemik iliği
Sekiz in vitro testten ikisi (fare lenfoma hücreleri mutasyon testi ve fare hepatosit primer kültür DNA onarım testi (UDS) pozitif sonuç vermesine rağmen, ilgili hedeflerin tümünü kapsayan in vivo test sistemleri negatif sonuçlar vermiştir.
Özet olarak siprofloksasinin anlamlı mutajenik potansiyeli olmadığı görülmüştür.
Fareler ve sıçanlar üzerinde yapılan uzun süreli karsinojenite çalışmalarının negative sonuçları bu görüşü desteklemektedir.
Hem eski giraz inhibitörleri (örneğin nalidiksik ve pipedimik asit) hem de daha yeni olanlar (örneğin norfloksasin, ofloksasin) ile yapılan karşılaştırmalı hayvan çalışmalarında bu gruptaki maddelerin karakteristik bir hasar profillerinin olduğu bilinmektedir. Böbrek haşan, immatür hayvanların ağırlık binen eklemlerinde kıkırdak haşan ve göz hasarlan ile karşılaşılabilir.
Renal tolerans
Hayvan çalışmalannda gözlenen kristalizasyon, özellikle insanlarda bulunmayan pH koşullarında meydana gelmiştir.
Hızlı enfüzon ile karşılaştınldığında, yavaş enftizyon kristal presipitasyon riskini azaltmaktadır. Renal tübülüslerde kristal çökmesi hemen ve otomatik olarak böbrek hasarına yol açmaz. Hayvan çalışmalannda böbrek hasarlan sadece yüksek dozlarda ve buna göre yüksek kristalüri ile meydana gelmiştir, örneğin, krİstalüriye her zaman yol açmalarına rağmen, çok yüksek dozlar bile zarar görülmeden iyi tolere edilmiş ve distal renal tübüllerde yabancı cisim reaksiyonu görülmemiştir.
Kristalüri olmaksızın böbrek hasarının meydana geldiği gözlenmemiştir. Hayvan çalışmalannda gözlenen böbrek hasarı, aminoglikozidlerde olduğu gibi böbrek dokusu üzerinde siprofloksasinin primer toksik etkisi olarak değerlendirilmemeli; siprofloksasin, magnezyum ve proteinler kristal kompleksinin çökmesine bağlı sekonder enflamatuvar yabancı cisim reaksiyonu olarak göz önüne alınmalıdır.
Artiküler tolerans çalışmaları
Diğer giraz inhibitörleri gibi gelişmemiş hayvanlann ağırlık taşıyan eklemleri üzerinde hasara neden olur.
Kıkırdak hasarının derecesi yaş, tür ve doza göre değişir. Hasar eklemlere fazla yüklenilmemek suretiyle azaltılabilir. Gelişmiş hayvanlar (sıçan, köpek) ile yapılan çalışmalarda kartilaj lezyonlarına dair delil bulunmamıştır. Genç beagle köpeklerinde yüksek doz siprofloksasinle (terapötik dozun 1.3 ila 3.5 katı) yapılan bir çalışmada, tedaviden iki hafta sonra artiküler değişiklikler görülmüştür, bu değişiklikler 5 ay sonra da aynı kalmıştır. Terapötik dozlarda hiçbir etki görülmemiştir.
Kataraktojenik etkileri araştırma çalışmaları
Araştırmalara dayanarak, toksikolojik bakış açısından, özellikle parenteral uygulamada biyoyararlanımın en yüksek düzeyde olduğu ve uygulama süresinin 6 ay olduğu göz önüne alınırsa siprofloksasin tedavisinin katarakt oluşmasını başlatıcı bir riskininn bulunmadığı söylenebilir.
Retina tolerans çalışmaları
Siprofloksasin, retina dahil çeşitli yapılarda bulunan melanine bağlanır. Retina üzerindeki potansiyel etkileri çeşitli pigmentli hayvan türlerinde değerlendirilmiştir. Siprofloksasin tedavisi retinanın morfolojik yapılarında ve elektroretinografık bulgularda değişikliğe neden olmamıştır.
6. farmasöti̇k özelli̇kleri̇
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Kaplanmamış tablet
– Avicel ph 101,
– Sodyum nişasta glikolat,
– Plasdone k 29/32,
– Mısır nişastası,
– Sodyum lauril sülfat,
– Magnezyum stearat,
– Etil alkol,
Film Kaplama
– Sheffcoat white,
– Karnauba wax,
– Deiyonize su.
6.2. geçimsizlikler
Belirtilmemiştir.
6.3. raf ömrü
24 ay
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
25° C’ nin altındaki oda sıcaklığında, kuru bir yerde ve ışıktan koruyarak muhafaza ediniz.
6.5 ambalajın niteliği ve içeriği
14 tablet içeren PVC / PVDC Al folyo blisterde, kutu içerisinde sunulmaktadır.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Ürünlerin Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Yavuz İlaç Ecza Deposu Medikal Ürünler San. Ve Tic. A.Ş.
Yukarı Dudullu Mah. Akıncı Sk. No: 14
Ümraniye / İSTANBUL
Tel : (0216) 466 55 66
Faks : (0216) 365 52 18
8. ruhsat numarasi
31.12.2009 – 222–89