KISA ÜRÜN BİLGİSİ - PROPYCİL 50 MG TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
PROPYCİL 50 mg tablet
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Her bir tablet:
Propiltiourasil 50 mg içermektedir
Her bir tablet:
Laktoz monohidrat(sığır sütünden elde edilmiştir) 20 mg
Pudra şekeri 9 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Tablet
Beyaz renkli, bir yüzü çentikli, yuvarlak tablet
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
PROPYCİL,
Hipertiroidi Basedow-Graves hastalığı Ameliyattan önce hastanın ötiroid hale getirilmesi Ameliyat sonrası nükslerde, Tiroid krizlerinde kullanılır.Çocuklarda propiltiourasil, metimazol ve diğer alternatif tedavilerin bulunmadığı durumlarda kullanılmalıdır.
4.2. pozoloji ve uygulama şekli
Genel olarak propiltiourasil 6–8 saatte bir alınır.
Tavsiye edilen başlangıç dozu:
Orta şiddetteki hipertiroidinin tedavisi amacıyla başlangıçta günde 100–300 mg arası propiltiourasil verilir, bu miktar her bir doz 50–100 mg (1–2 tablet) arasında değişecek şekilde 2 veya 3 seferde alınmalıdır.
Ağır şiddetteki hipertiroidi veya iyot kontaminasyonunun tedavisinde başlangıç için tavsiye edilen günlük doz miktarı 300 ile 600 mg arasında değişmektedir (günde 4–6 Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza.aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxM0FyYnUyak1UYnUyZmxXYnUy
Tirotoksikoz krizi tedavisi:
Tedaviye yardımcı olmak amacıyla ilk gün ağız yoluyla 4 saatte bir aralıklarla 200 mg (4 tablet) alınır. Krizin azalma seyrine göre doz miktarı düşürülür.
Klinik semptomların kaybolması ile doz yavaş yavaş azaltılarak idame dozuna geçilir.
Vücut ağırlığı normalden fazlaya çıkınca, ilaç miktarı daha da azaltılır.
Hasta stabil hale geldikten sonra (genellikle tedaviye başladıktan 1–2 ay sonra) idame tedaviye geçilir. İdame dozu 50–150 mg olup tedavi 1–2 yıl sürdürülür.
Sadece ağızdan kullanım içindir.
Tabletler bütün halinde çiğnemeden az miktarda sıvıyla alınır. Gıda maddeleri PROPYCİL emilimini artırabilir veya azaltabilir. PROPYCİL’in günlük belirli bir saatte alınması önerilir.
Doz, hafif ile orta dereceli böbrek yetmezliğinin (GFH:10–50 mL/dak) görüldüğü hastalarda %25, ağır derecedeki yetmezliklerde (GFH< 10 mL/dak) ise %50 azaltılmalıdır.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliğinin görüldüğü hastalarda doz düşürülmelidir.
PROPYCİL tedavisine başlanmadan önce karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının analiz edilmesi tavsiye edilir.
Pediyatrik popülasyon:
6–10 yaş arası çocuklarda başlangıç dozu günde bir kere veya bölünmüş dozlar halinde 50150 mg’dır.
6 yaşından küçük çocuklarda ilacın güvenlik ve etkinliği bilinmemektedir.
En düşük doz miktarı tavsiye edilir. Yaşlı hastalarda böbrek, karaciğer ya da kalp fonksiyonlarında azalma ve eş zamanlı hastalıkların görülmesi daha olası olduğundan, yaşlılarda doz seçiminde dikkatli olunmalıdır
4.3. kontrendikasyonlar
PROPYCİL,
Propiltiourasil veya tablet bileşiminde yer alan yardımcı maddelerden herhangi birine duyarlılığı olan hastalarda Diğer antitiroid ilaçlara aşırı duyarlılığı olan hastalarda Substernal guatrı olan hastalarda Eğer daha önceden propiltiourasil kullanılarak uygulanan tedavinin hasta üzerinde olumsuz etkileri mevcutsa (özellikle agranülositoz ve hepatitin neden olduğu ağır hepatik lezyondan sonra) kontrendikedir.Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxM0FyYnUyak1UYnUyZmxXYnUy
PROPYCİL kan hücreleri sayımında sapma görülen, transaminaz veya kolestaz varlığını gösteren enzim seviyesinde artış olan hastalarda doktor kontrolünde dikkatli olarak verilmelidir.
4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Karaciğer toksisitesi:
Propiltiourasil tedavisi sırasında çocuk ve erişkin hastalarda fatal ve karaciğer transplantasyonu gerektirebilen vakaları da kapsayan bazı ciddi karaciğer reaksiyonları rapor edilmiştir.
İyileşme süreci değişiklik göstermektedir, vakaların çoğunda hepatik reaksiyon 6 ay içerisinde görülmüştür. Propiltiourasil tedavisi sırasında hepatik enzimlerde belirgin derecede anomali görülürse ilaç tedavisi derhal kesilmelidir (bkz. Bölüm 4.8).
Hastalar özellikle tedavinin ilk 6 ayında, karaciğer fonksiyon bozukluğu semptomlarını (anoreksi, prurit, sağ üst kadranda ağrı) bildirmeleri konusunda uyarılmalıdır. Bu semptomların görülmesi durumunda ilacın bırakılması ve karaciğer fonksiyon testleri ile ALT, AST değerlerinin elde edilmesi gerekmektedir.
Propiltiourasil gebelikte kullanıldığında ya da hasta propiltiourasil kullanırken gebe kaldığında, hasta, ilacın seyrek de olsa annede ve fetüste karaciğer hasarı yapma potansiyeli hakkında uyarılmalıdır (bkz. Bölüm 4.6).
Agranülositoz:
Agranülositoz propiltiourasil tedavisinin potansiyel olarak hayatı tehdit edici bir yan etkisidir ve hastaların yaklaşık %0,2 – %0,5'inde görülür. Agranülositoz tipik olarak tedavinin ilk 3 ayında ortaya çıkar. Hastalara ateş veya boğaz ağrısı gibi agranülositozu düşündüren semptomları derhal bildirmeleri söylenmelidir.
Agranülositoz birkaç saat içerisinde oluşabilir. Birçok durumda oluşma olasılığının düşüklüğüne karşın hastanın agranülositozun klinik belirtilerine (ateş, halsizlik, tonsiler anjin, stomatit) ve kan hücrelerinin acil olarak sayımının gerekliliği konusunda bilgilendirilmesi gerekmektedir. Klinik veya laboratuvar bulguları ile doğrulanan nötropeni varlığında tedavi derhal kesilmelidir.
PROPYCİL ile tedaviye başlanmadan önce tam kan sayımının yapılması gerekmektedir. Ayrıca tedavi sırasında da bu sayım gerçekleştirilmelidir.
Agranülositoz şüphesi varsa PROPYCİL kullanımı derhal durdurulmalıdır. Ayrıca bir hematoloğun görüşünün alınmasından sonra bir granülosit koloni-uyarıcı faktörü (G-CSF) uygulanması düşünülebilir (bkz. Bölüm 4.8).
Aynı zamanda lökopeni, trombositopeni ve aplastik anemi de meydana gelebilir. Aplastik anemi, ANCA-pozitif vaskülit, hepatit, interstisyal pnömonit, açıklanamayan ateş veya eksfolyatif dermatit durumunda PROPYCİL bırakılmalıdır.
Vaskülit:
Propiltiourasil ile tedavi gören hastalarda ciddi komplikasyonlar ve ölüm raporlanmıştır. Vaskülit vakaları glomerülonefrit, lökositoklastik kütanöz vaskülit, alveolar/pulmoner hemoraji, serebral anjeit ve iskemik koliti kapsamaktadır. Pek çok vaka anti-nötrofil sitoplazmik antikor (ANCA)-pozitif vaskülit ile ilişkili olmuştur. Bazı vakalarda vaskülit ilacın bırakılması ile iyileşme göstermiştir. Ancak daha şiddetli olgularda kortikosteroidler, immün baskılayıcılar ve plazmaferez gibi tedavilerin uygulanması gerekli olmuştur. Eğer hastada vaskülitten şüphe ediliyorsa, tedavi bırakılmalı ve uygun tedaviye başlanmalıdır.
Hastalar, propiltiourasil kullanımı ile ciddi komplikasyonlar ve hatta ölümle sonuçlanabilen vaskülit vakaları hakkında uyarılmalıdır. Döküntü, hematüri veya azalmış idrar çıkışı, dispne veya hemoptizi dahil olmak üzere vaskülit ile ilişkili olabilecek semptomların derhal rapor etmeleri konusunda hastalar bilgilendirilmelidir.
Propiltiourasil plasentaya geçmektedir. Propiltiourasilin maternal uygulanmasını takiben fetal guatr ve kretenizm raporlanmıştır (bkz. Bölüm 4.6).
6 yaşından küçük çocuklarda ilacın güvenlik ve etkinliği bilinmemektedir.
Pediyatrik hastalarda propiltiourasil tedavisi ancak, metimazolün tolere edilemediği durumlar ile radyoaktif iyot ve cerrahi tedavilerin uygun olmadığı durumlarda önerilir.
Guatrlı hastaların bir kısmında guatr büyüyebilir. Propiltiourasil ötiroidi durumunun sağlanması için TSH ve serbest T4 seviyelerinin doz ayarlamaları ile rutin izlenmesini gerektiren hipotiroidizme neden olabilir.
Hipoprotrombinemi ve hemoraji ihtimallerinin kontrol altına alınabilmesi için tedavide; özellikle ameliyat öncesi protrombin zamanı tayinleri yapılmalıdır.
Propiltiourasil karaciğer hastalığı veya böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli). Karaciğer nekrozu gelişmesinin fatal sonuçları olabilir (bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
PROPYCİL; laktoz monohidrat ihtiva eder. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz galaktoz malabsorbsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
PROPYCİL; pudra şekeri ihtiva eder Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorbsiyonu veya sukraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Tiroksin kullanımı, propiltiourasilin tiroid bezi tarafından alımını azaltır ve endojen hormonunun sentezi sırasında daha fazla süpresyon gerektirir. Tiroidin daha fazla baskılanması için daha fazla propiltiourasil dozu gereklidir.
PROPYCİL’in anti-tiroid etkisi iyotla beraber kullanıldığında veya iyot içeren ilaçlarla daha önceden kontaminasyon oluştuğunda ya da X ışığı kontrastında azalır. Ötiroidizm durumunun oluşması gecikir.
Propiltiourasil ile ön-tedavi, hipertiroidizmin radyoaktif iyot (131I) ile tedavisinin etkinliğini azaltabilir.
K vitamini aktivitesinin propiltiourasilin ile potansiyel inhibisyonu sonucu oral antikoagülanların aktivitesi (ör.varfarin) artabilir. Özellikle ameliyatlardan önce PT/INR ek-izlemesi gerekebilir.
Hipertiroidizm, yüksek ekstraksiyon oranıyla beta-blokörlerin klerensini arttırabilir. Bir hipertiroidi hastası ötiroid olduktan sonra beta-adrenerik blokörlerin dozunun azaltılması gerekebilir.
Düzenli dijitalis glikoziti kullanmakta olan hipertiroidi hastaları ötiroid olduktan sonra serum dijitalis seviyeleri yükselebilir bu sebeple digital dozunun azaltılması gerekebilir.
Düzenli teofilin kullanmakta olan hipertiroidi hastaları ötiroid olduktan sonra teofilin klerensi azalabilir, teofilin dozunun azaltılması gerekebilir.
Pediyatrik popülasyonda özel bir etkileşim bulunmamaktadır.
4.6 gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: d
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanılmaması ile ilgili bir bilgi yoktur. Kontrol altına alınmamış maternal hipertiroidzm; yenidoğanda (ör. prematüre doğum, düşük doğum ağırlığı) ve annede (ör. preeklampsi, konjestif kalp yetmezliği, ölü doğum, düşük) istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Fetal ve maternal advers olayların önlenmesi için, hamile kalmadan önce ve hamilelik süresince normal tiroid fonksiyonlarının idamesi sağlanmalıdır.
Propiltiourasil’in gebelik ve/veya fetüs üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. PROPYCİL gerekli olmadıkça (maternal hipertiroidzmin kontrol altına alınması) gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Hayvan çalışmaları propiltiourasilin üreme toksisitesi ile ilgili olarak yetersizdir. Epidemiyolojik çalışmalar konjenital malformasyon riski konusunda çelişkili sonuçlar vermektedir.
Gebelik süresince hipertiroidzmin kontrol altına alınması için antitiroid tedavi önerilebilmektedir. Propiltiourasil, metimazol tedavisi ile gözlenmiş olan doğumsal anomaliler nedeniyle, özellikle ilk trimesterde ve hemen öncesinde birinci basamak tedavisi olarak kabul edilir. İkinci ve üçüncü trimesterde ise propiltiourasilin karaciğer toksisitesi (bkz. Bölüm 4.4) oluşturma riski sebebiyle metimazol kullanılması tercih edilebilir. Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde propiltiourasil dozları azaltılabilir ve doğuma haftalar/aylar kala bırakılabilir.
Propiltiourasil plasentaya geçmektedir. Propiltiourasilin maternal uygulanmasını takiben fetal ve neo-natal hipotiroidzm, guatr, kretenizm ve hipertiroidzmi içeren advers etkiler, raporlanmıştır.
Gebelik döneminde kullanıldığında ya da ilaç kullanılırken hamile kalındığında hasta, anne ve fetüste seyrek olarak görülen potansiyel karaciğer hasarına karşı uyarılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).
PROPYCİL’in gebelik döneminde sadece en düşük etkili dozda, bireysel yarar/risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra, doktor kontrolünde ve uygun dozda, tiroid hormonu ilaçlar ilave edilmeden kullanılması gerekmektedir. Gebelik döneminde kullanıldığı takdirde maternal, fötal ve neo-natal yakın izlem önerilmektedir.
Propiltiourasil süt ile itrah edildiğinden ilacı alan annenin sütü ile beslenen bebeklerinde guatr meydana gelebilir. Propiltiourasil tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına karar verilirken ilacın potansiyel yararının potansiyel riske oranı değerlendirilmelidir. Laktasyon döneminde kullanılmasına karar verildiği takdirde, yenidoğan gelişimi ve bebeğin tiroid fonksiyonları yakından izlenmelidir.
Üreme yeteneği üzerine etkisi ile ilgili çalışma bulunmamaktadır.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
İlacın araç ve makine kullanımı üzerindeki etkisiyle ilgili herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Farmakolojik özelliklerine göre bu türden faaliyetlerin gerçekleştirilmesi sırasında herhangi bir riskin oluşması beklenmemektedir. Hastanın klinik durumu ve olası yan etkilerin araç ve makine kullanmadan önce göz önünde Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman iti111ın/iııfniTtyiqci (7PfPVit' j * r ' ° ° 'adresibnduenuknondtruolreudilmebailisr.ıGgüeverneli elre.ktronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxM0FyYnUyak1UYnUyZmxXYnUy
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Propiltiourasil genellikle iyi tolere edilen ve toksisitesi düşük bir ilaçtır. Yan etkiler genellikle hafiftir ve nadiren tedavinin kesilmesini gerektirmiştir. Genel olarak antitiroid ilaçlarla tedavinin ilk 2 ayında yan etkiler görülebilir. Bütün tiroid inhibitörleri gibi bazı hallerde lökopeni veya agranülositoz görülebilir. Bu bakımdan PROPYCİL doktor kontrolü altında kullanılmalı ve kullanımının ilk ayında kan kontrolleri yapılmalıdır. Antitiroidler ile tedavide nadir komplikasyon olarak hemoraji eğilimi vardır. Fitomenadion verilmesi ile kontrol altına alınabilir.
Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
Yaygın: Nötropeni (klinik açıdan önemli olmayan)
Yaygın olmayan: Agranülositoz
Çok seyrek: Trombositopeni, pansitopeni, eritropoezde bozukluk, hemoliz, pozitif Coombs testi, lenfadenopati, aplastik anemi, lökopeni, hemoraji
Agranülositoz, olguların %0.3–0.6’sında meydana gelebilir. Tedavi başladıktan haftalar/aylar sonra da ortaya çıkabilir ve ilacın tamamen bırakılmasına sebep olabilir. Olguların çoğunda ilaç bırakıldıktan sonra agranülositoz geriler. Bir hematoloji uzmanına danışılarak granülosit koloni-uyarıcı faktörü (G-CSF) uygulanması gerekebilir (bkz. Bölüm 4.4).
Yaygın: Genellikle alerjik deri doküntüleri (prurit, döküntü, ürtiker) şeklinde görülen hipersensitivite reaksiyonları. Bu rahatsızlıklar ağır şekilde seyretmez ve tedaviye devam edilmesinden sonra gerilerler (bkz. Deri ve derialtı doku bozuklukları).
Seyrek: İlaç ateşi, karaciğer hasarı (bkz. Hepatobiliyer bozukluklar).
Çok seyrek: Artralji (bkz. Kas, iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları)
Çok seyrek: Guatr (yeni doğanda)
Bilinmiyor: Tükürük bezlerinde şişme
Bilinmiyor: Kilo artışı
Seyrek: Baş dönmesi, nöromüsküler bozukluk
Bilinmiyor: Sersemlik, baş ağrısı, vertigo, parestezi, ateş
Bu belÇgeo5k07s0esayyrıleı kEl:ekİtşroitnmik İemzkaaKyabnuın; u buyuarıentcka ieleilkatrçonibkıorlarkakılidmızkaltaannmışstoır.nDroakügmean ehtltlpisk://lwewawz.taurlkıirye.gov.tr/saglik-titck-ebys adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxM0FyYnUyak1UYnUyZmxXYnUy
Çok seyrek: ANCA pozitif vaskülit, kütanöz vaskülit, lökositoklastik vaskülit, lupus benzeri sendrom, lekeli periarterit, periferik ödem
Çok seyrek: İnterstisyel pnömoni, astım
Bilinmiyor: Alveolar hemoraji
Yaygın: Gastrointestinal bozukluk, bulantı, mide ağrısı, kusma
Yaygın olmayan: Tat ve koku bozuklukları (disguzi, agüzi) (tedavi bırakıldıktan birkaç hafta sonra iyileşen, geridönüşlü).
Bilinmiyor: Konstipasyon
Seyrek: Karaciğer hasarı, (doz miktarının yüksek olması durumunda). Hepatit,
hepatoselüler nekroz ve geçici kolestaz reaksiyonlarını içeren raporlar bildirilmiştir. İlacın bırakılmasından sonra belirtiler kaybolur. Propiltiourasil ile tedaviye başlanmadan önce hipertiroizmin kendisinin gama glutamiltransferaz ve alkalin fosfataz seviyelerinde yükselme yapabileceği unutulmamalıdır.
Çok seyrek: Şiddetli karaciğer bozukluğu
Bilinmiyor: Hepatit, karaciğer yetmezliği
Yaygın: Pruritik döküntü, ürtiker
Çok seyrek: Alopesi, periferik ödem
Bilinmiyor: Eritem nodosum, eksfolyatif dermatit, Sistemik lupus eritematozus (SLE) benzeri sendrom
Çok seyrek: Enflamasyon belirtisi görülmeyen artalji
Bilinmiyor: Akut böbrek yetmezliği, glomerulonefrit, nefrit
Çok yaygın: Transaminazların geçici olarak artması
Propiltiourasil tedavisi sırasında hipertiroididen kaynaklanan aşırı enerji kaybının azalmasından dolayı kilo artışı görülebilir. Hastalığın düzelmesinden sonra enerji kaybının normale döneceğiyle ilgili olarak hastalar bilgilendirilmelidir.
Tireostatik tedavi sırasında tiroid fonksiyonu düzenli olarak izlenmelidir.
Yüksek doz tireostatik tedavi guatr oluşumuna ya da var olan guatrın daha da büyümesine neden olabilir. Bu durum nefes borusuna doğru genişleme olasılığı bulunan intratorasik guatrda görülebilir. Ayrıca yüksek doz uygulanması sonucunda klinik ve subklinik hipotiroidi riski bulunmaktadır. Ötiroidi sağlandıktan veya levotiroksin uygulandıktan sonra propiltiourasil dozu azaltılmalıdır. Tiroksin tedavisi uygulandığında propiltiourasil kullanımı tamamen durdurulmamalıdır.
TSH nin deprese olduğu durumlarda ve propiltiourasil tedavisi sırasında guatr oluşması hastalığın genel özelliğidir ve ek tiroid hormonlarıyla bu durum önlenemez.
Endokrin orbitopatinin görülmesi ve ilerlemesi tiroid hastalıklarından bağımsız bir durumdur.
Bu komplikasyon tedavinin yeniden gözden geçirilmesi için bir sebep teşkil etmemeli (tireostatik tedavi, cerrahi, radyoiyot) ve uygun tedavi yönteminin bir istenmeyen etkisi olarak
değerlendirilmemelidir.
Nadir olarak gecikmiş hipotiroidi görülebilir. Tiroid dokusunun inflamasyon süreciyle alakalı
bu durum, tedavinin yan etkisi olarak değerlendirilmemelidir.
Propiltiourasil ile tedavi sırasında kan hücrelerinin, transaminazların ve kolestaz gösterge enzimlerinin sürekli olarak takip edilmesi tavsiye edilir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (; e- posta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımı belirtileri:
Tekrarlayan doz aşımı ile guatr ve hipotiroidizm indüklenebilir. Bulantı, kusma, epigastrik sıkıntı, baş ağrısı, ateş, artralji, kaşıntı, ödem, pansitopeni, aplastik anemi, merkezi sinir sistemi stimülasyonu veya baskılanması belirgin semptomlardır.
Doz aşımı tedavisi:
İlaç alımı kesilmeli, hastanın klinik durumuna göre genel ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır. Tedavi kemik iliği cevabının takibi, zorlu diürez, peritoneal, hemodiyaliz ve hatta kömür hemoperfüzyonunu içerebilir. Nadir hematolojik komplikasyon gelişimi riski nedeniyle tam kan analizi yapılması göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer kemik iliği depresyonu gelişirse, uygun tedavi uygulanmalıdır.
Propiltiourasilin spesifik bir antidotu yoktur.
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır. Doküman adresinden kontrol edilebilir. Güvenli elektronik imza aslı ile aynıdır. Dokümanın doğrulama kodu : 1Z1AxM0FyYnUyak1UYnUyZmxXYnUy
5. farmakoloji̇k özelli̇kleri̇
5.1. farmakodinamik özellikleri
Farmakoterapötik Grup: Antitiroid ilaçlar, Tiyourasiller
ATC Kodu: H03BA02
Propiltiourasil hipertiroidizm tedavisinde; tiroid hormonlarının sentezini tiroid bezinde iyotun oksidasyonun engelleyerek ve tiroksin (T4) ile triiyodotironin (T3) sentezini inhibe ederek etki gösterir. Bu özellikler etiyolojiden bağımsız olarak hipertiroidinin semptomatik olarak tedavi edilebilmesini sağlar.
Propiltiourasil, tiroid bezinde halihazırda sentezlenmiş ya da dolaşımda bulunan tiroksin ve triiyodotironini inaktive etmez; ayrıca dışarıdan verilen tiroid hormonları ile de etkileşime girmez. Propiltiourasil periferik dokudaki tiroksinin triiyodotironine dönüşmesini inhibe etmekte ve böylece tiroid krizlerinde (şiddetli hipertiroidzm) de etkili olabilmektedir.
Tedavi süresinde ve 2–3 hafta içinde hastanın bazal metabolizması azalır, kilo almaya başlar, taşikardi ve vazomotor bozukluklar düzelir, nabız sayısı normalleşir. Bu etkilerini tiroid dokusunu bozmadan sağlar.
5.2. farmakokinetik özellikleriemilim:
Propiltiourasil sindirim sisteminden hızla emilir. Oral olarak uygulanmasından sonra 1–2 saat içinde maksimum plazma konsantrasyonuna ulaşır. Biyoyararlanımı % 80–95’dir.
Dağılım:
% 75–80 oranında proteinlere bağlanır. Kanda yüksek oranda proteinlere bağlanmasına karşın yarılanma ömrü rölatif olarak çabuktur. Buna karşın tiroid hormonu biyosentezindeki inhibisyon süresi çok daha uzundur. Tiroid bezinde birikir.
Biyotransformasyon:
Propiltiourasil karaciğerde metabolize olur ve idrarla atılır. Dozun büyük çoğunluğu glukronik asid konjugatı olarak, çok azı da değişmeden elimine edilir.
Eliminasyon:
Propiltiourasilin plazmadan eliminasyonunun yarı ömrü yaklaşık olarak 1–2 saattir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Bilgi bulunmamaktadır.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Akut toksisite
Propiltiourasilin erkek sıçanlardaki LD50’si p.o 1,98 g/kg vücut ağırlığıdır.
Tekrarlanan doz toksisitesi
Farklı uygulama metodları kullanılarak sıçanlar üzerinde gerçekleştirilen subakut toksisite araştırmalarında vücut ağırlığının artması, tiroid bezinde hiperplazi, lökopeni ve hepatomegali gibi doz miktarlarıyla ilgili olan toksik etkiler tespit edilmiştir.
Mutajenisite / Karsinojenisite
Propiltiourasilin mutajenik özellikleri tam olarak değerlendirilmemiştir. Farklı hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen araştırmalarda oral yolla alınmasından sonra tiroid tümör oranında artış ve hipotrofi görülmüştür.
Bilinen kanserojen maddelerle kombine edilmesi halinde daha fazla etki tespit edilmiştir. İnsanlar üzerinde; propiltiourasil kullanılarak uygulanan antiroid tedavisinden sonra tümörlerin oluştuğunu açıkça ortaya koyan bilimsel çalışma bulunmamaktadır.
Üreme toksisitesi
Sıçanlar üzerinde yapılan deneylerde, sıçan yavrularında endokrinolojik ve nörolojik bozukluklar ve aşırı farmakodinamik etkiler (normokromik anemiyle beraber görülen perinatal hipotrioidi) tespit edilmiştir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Povidon K 30
Laktoz monohidrat (sığır sütünden elde edilmiştir)
Magnezyum stearat
Mısır nişastası
Aerosil 200
Pudra şekeri
Etil alkol %96 (kurutma esnasında uzaklaştırılmaktadır)
6.2. geçimsizlikler
Herhangi bir geçimsizliği bilinmemektedir.
6.3. raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklanmalıdır.
6.5 ambalajın niteliği ve içeriği
PROPYCİL, 20 ve 50 tabletlik blister ambalajda, karton kutuda sunulmaktadır.
6.6 beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Recordati İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Ç.O.S.B. Karaağaç Mah. Atatürk Cad.
No:36 Kapaklı / TEKİRDAĞ
Tel: 0282 999 16 00
8. ruhsat numarasi
106/13
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇ / ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsatlandırma tarihi: 11.11.1970
Ruhsat yenileme tarihi: 07.10.2015