KISA ÜRÜN BİLGİSİ - PENSARTAN PLUS 50 MG/12.5 MG FILM KAPLI TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
PENSARTAN PLUS 50 mg/12.5 mg Film Kaplı Tablet
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Losartan.......................................50 mg (54.24 mg losartan potasyum olarak)
Hidroklorotiyazid........................12.5 mg
Aglomerat laktoz monohidrat…76 mg
Yardımcı maddeler İçin 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Fİlm kaplı tablet.
Açık sarı renkli, yuvarlak, hafif bombeli film kaplı tabletler.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Hipertansiyon:
PENSARTAN PLUS, tek başına losartan veya hidroklorotiyazid ile kan basıncı yeterince kontrol altına alınamayan hastalarda esansiyel hipertansiyon tedavisinde endikedir.
Sol ventrikül hipertrofisi olan hipertansif hastalarda kardiyovasküler morbidite ve ölüm riskinde azalma:
PENSARTAN PLUS, hipertansiyon ve sol ventrikül hipertrofisi olan hastalarda İnme riskini azaltmada endikedir, ancak bu fayda siyah ırka mensup hastalar için geçerli değildir.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklihipertansiyon
PENSARTAN PLUS başlangıç tedavisinde kullanım için değildir, ancak tek başına losartan veya hidroklorotiyazid ile yeterince kontrol altına alınamayan hastalarda kullanım içindir.
İçindeki her bir bileşenin (losartan ve hidroklorotiyazid) doz titrasyonu tavsiye edilir.
Klinik olarak uygun olduğunda, monoterapi İle yeterince kontrol altına alınamayan hastalarda monoterapiden sabit kombinasyona doğrudan geçiş düşünülebilir.
PENSARTAN PLUS normal başlangıç dozu, günde bir defa bir tablettir.
PENS ARTAN PLUS 50 m g/12.5 mg ile yeterince kontrol altına alınamayan hastalarda doz hastanın durumuna göre günde bir defa PENSARTAN PLUS 100 mg/25 mg film kaplı tablete çıkarılabilir.
100 mg losartan / 25 mg hidroklorotiyazid maksimum günlük doz kombinasyonu aşılmamalıdır. Antihipertansİf etki genellikle tedavinin başlamasından sonra 3–4 hafta içerisinde görülür.
Ağızdan kullanım İçindir.
PENSARTAN PLUS, yemeklerle birlikte veya öğünler arasında, bütün olarak yeterli miktarda su ile yutularak alınmalıdır.
Orta şiddetteki böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensİ 30–50 ml/dak.) dozaj ayarlaması gerekmez. PENSARTAN PLUS hemodiyaliz hastalarına önerilmez. Ciddi böbrek fonksiyon bozukluğu (kreatinin klerensi <30 ml/dak.) olan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. bölüm 4.3).
PENSARTAN PLUS ciddi karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedİr (bkz. bölüm 4.3).
Pedİyatrİk hastalarda güvenliliği ve etkinliği gösterilmemiştir. Bu nedenle, PENSARTAN PLUS çocuklarda ve 18 yaşın altındaki gençlerde kullanılmamalıdır.
Yaşlı hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
İntravasküler hacim azalması olan hastalarda kullanım
PENSARTAN PLUS kullanımından önce hacim ve/veya sodyum azhğı düzeltilmelidir.
4.3. kontrendikasyonlar
– Losartan, sülfonamid türevi maddeler (hidroklorotiyazid gibi) veya içerdiği yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık
– Gebelik (bkz. bölüm 4.6)
– Laklasyon (bkz. bölüm 4.6)
– Tedaviye cevap vermeyen hİpokalemi ve hiperkalsemi
– Şiddetli hepatik yetmezlik; kolestaz ve safra kanal tıkanıklığı bozuklukları
– Tedaviye cevap vermeyen (refrakter) hiponatremi
– Semptomatİk hİperürisemi/gut hastalığı
– Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 30 ml/dak.)
– Anüri.
4.4.
Losartan
Anjiyoödem:
Anjiyoödem (yüz, dudaklar, boğaz ve/veya dilde şişme) öyküsü olan hastalar yakından takip edilmelidir (bkz. bölüm 4.8).
Hipotansiyon ve intravasküler hacim azalması:
Aşırı diüretik tedavisi, diyetle alınan tuzun kısıtlanması, İshal veya kusma nedeniyle hacim ve/veya sodyum azlığı olan hastalarda, özellikle ilk dozdan sonra semptomatik hipotansiyon ortaya çıkabilir. Bu tip durumlar PENS ARTAN PLUS uygulanmadan önce düzeltilmelidir (bkz. bölüm 4.2 ve 4.3).
Elektrolit dengesizlikleri:
Elektrolit dengesizlikleri diyabetik veya diyabeti olmayan, böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda yaygındır ve düzeltilmelidir. Buna bağlı olarak, plazma potasyum konsantrasyonları ve kreatinin klerens değerleri yakından İzlenmelidir; özellikle kalp yetmezliği olan ve kreatinin klerensi 30–50 ml/dak olan hastalar yakından takip edilmelidir.
Potasyum tutucu diüretikler, potasyum ilaveleri ve potasyumlu tuzların losartan/ hidroklorotiyazid ile eş zamanlı uygulanması önerilmez (bkz. bölüm 4.5).
Karaciğer fonksiyon bozukluğu:
Sirozlu hastalarda plazma losartan konsantrasyonlarında anlamlı artış gösteren farmakokİnetîk verilerine dayanarak, hafif-orta derecede karaciğer fonksiyon bozukluğu öyküsü olan hastalarda PENSARTAN PLUS dikkatle kullanılmalıdır. Ciddi hepatik fonksiyon bozukluğu olan hastalarda losartan ile tedavi deneyimi mevcut değildir. Bu nedenle, ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda PENSARTAN PLUS kontrendikedir (bkz. bölüm 4.2, 4.3 ve 5.2).
Böbrek fonksiyon bozukluğu:
Renin-anjiyotensİn-aldosteron sistemindeki inhîbisyona bağlı olarak böbrek fonksiyonunda değişiklikler (böbrek yetmezliği dahil) bildirilmiştir; bu değişiklikler özellikle böbrek fonksiyonu renin-anjiyolensin-aldosteron sistemine bağımlı olan hastalarda (ciddi kalp yetersizliği veya mevcut böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalar gibi) gözlenmiştir.
Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçlarda olduğu gibi, çift taraflı renal arter stenozu veya tek böbrekte arter stenozu olan hastalarda kan üre ve serum kreatinin düzeylerinde artışlar bildirilmiştir; böbrek fonksiyonundaki bu değişiklikler tedavi kesildikten sonra geri dönüşlü olabilmektedir. Losartan çift taraflı renal arter stenozu veya tek böbrekte arter stenozu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Böbrek transplantasyonu:
Böbrek transplantasyonlu hastalarda deneyim mevcut değildir.
Primer hiperaldosteronizm:
Primer aldosteronizm olan hastalar renin-anjiyotensin sisteminin inhibisyonu aracılığıyla etki gösteren antihipertansif ilaçlara genel olarak yanıt vermezler. Bu nedenle, bu hastalarda PENSARTAN PLUS önerilmez.
Koroner kalp hastalığı ve serebrovasküler hastalık:
Diğer antihipertansif ajanlarda olduğu gibi, iskemik kardiyovasküler ve serebrovasküler hastalığı olan hastalarda aşırı kan basıncı düşüşü miyokard infarktüsü veya inmeye yol açabilir.
Kalp yetmezliği:
Renin-anjİyotensİn sistemini etkileyen diğer İlaçlarda olduğu gibi, kalp yetmezliği olan hastalarda (böbrek fonksiyon bozukluğu ile birlikte veya hariç), ciddi arteriyel hipotansiyon ve genellikle akut böbrek fonksiyon bozukluğu riski vardır.
Aort ve mitral kapak stenozu, obstrüktif hipertrofık kardiyomiyopati:
Diğer vazodilatatör ilaçlarda olduğu gibi, aort veya mitral kapak stenozu veya obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopatisi olan hastalarda çok dikkatli olunmalıdır.
Etnik farklar:
Anjiyotensİn dönüştürücü enzim İnhibitörleriyle gözlendiği gibi, losartan ve diğer anjiyotensin antagonistlerî siyah ırka mensup hastalarda kan basıncını düşürmede belirgin şekilde daha az etkilidir çünkü siyah ırklı hİpertansif popülasyonda düşük renin düzeylerinin prevalansı daha yüksektir.
Gebelik:
PENSARTAN PLUS gebelik döneminde başlanmamalıdır. Losartan/hidroklorotiyazid tedavisine devam edilmesi zorunlu kabul edilmedikçe, gebelik planlayan hastaların gebelikte kullanım açısından belgelenmiş güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavilere geçmeleri gerekir. Gebelik saptandığı anda PENSARTAN PLUS tedavisi derhal bırakılmalı ve uygun ise alternatif tedaviye başlanmalıdır (bkz. bölüm 4.3 ve 4.6).
Hidroklorotİyazid
Hipotansiyon ve elektrolit/sıvı dengesizliği:
Tüm antihipertansif tedavilerde olduğu gibi, bazı hastalarda semptomatik hipotansiyon görülebilir. Hastalar aralıklarla yaşanan ishal veya kusmaya bağlı olarak oluşabilen hacim azalması, hiponatremi, hipokloremik alkaloz, hipomagnezemi veya hİpokalemi gibi sıvı veya elektrolit dengesizliğine ait klinik bulgular yönünden gözlemlenmelidir. Bu tip hastalarda serum elektrolitleri uygun zaman aralıklarında periyodik olarak ölçülmelidir. Sıcak havalarda Ödemlİ hastalarda dilüsyonel hiponatremi görülebilir.
Metaboük ve endokrin etkiler:
Tiyazid tedavisi glukoz toleransını bozabilir. İnsülin dahil antidiyabetik ajanlarda dozaj ayarlaması gerekebilir (bkz. bölüm 4.5). Latent diabetes mellitus tiyazid tedavisi sırasında açığa çıkabilir.
Tİyazidler idrarla kalsiyum atıhmını azaltabilir ve serum kalsiyumunda aralıklı olarak hafif yükselmelere yol açabilir. Belirgin hiperkalsemi gizli hiperparatİroidizmin kanıtı olabilir.
Paratiroid fonksiyon testleri yapılmadan önce tiyazidler kesilmelidir.
Tiyazid diüretİk tedavisi kolesterol ve trigliserid düzeylerinde artışlarla ilişkili olabilir.
Tiyazid tedavisi belirli hastalarda hiperürisemİ ve/veya gutu hızlandırabilir. Losartan ürik asiti azalttığından, losartan ile hidroklorotiyazİd kombinasyonu dİüretiğe bağlı hiperürisemiyi azaltır.
Karaciğer fonksiyon bozukluğu:
Tİyazidler intrahepatik kolestaza neden olabileceğinden, karaciğer fonksiyon bozukluğu veya ilerleyen karaciğer hastalığı olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Tiyazid ile oluşan sıvı ve elektrolit dengesinde küçük değişiklikler hepatik komayı hızlandırabilir.
PENSARTAN PLUS ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kontrendİkedir (bkz. bölüm 4.3. ve 5.2).
Diğer:
Tiyazid alan hastalarda, alerji veya bronşiyal astım öyküsü ile birlikte veya hariç aşırı duyarlılık reaksiyonları ortaya çıkabilir. Sistemik lupus eritematozus aktivasyonu veya ağırlaşması tiyazidlerin kullanımı sırasında bildirilmiştir.
Biyolojik test ile etkileşimler:
Kalsiyum metabolizması üzerindeki etkileri nedeniyle, tiyazidler paratiroid fonksiyon testleriyle etkileşebilir (bkz. bölüm 4.4).
Karbamazepin:
Semptomatik hiponatremi riski vardır. Klinik ve biyolojik takip gerekir.
İyod kontrast boyası:
Diüretiğe bağlı dehidratasyonda, özellikle İyot ürününün yüksek dozlarıyla akut böbrek yetmezliği riski artar. Uygulamadan önce hastalar rehİdrate edilmelidir.
Amfoterİsİn B (parenteral), kortikosteroîdler, ACTH veya stİmülan laksatifler: Hidroklorotiyazİd elektrolit dengesizliğini, özellikle hipokalemİyi şiddetlendirebilir.
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat: Nadir kalıtımsal galaktoz İntoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikozgalaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Losartan
Rifampisin ve flukonazolün aktif metabolit düzeylerini düşürdüğü bildirilmiştir. Bu etkileşimlerin klinik sonuçlan değerlendirilmemiştir.
Anjİyotensin Il’yi veya etkilerini bloke eden diğer ilaçlarda olduğu gibi, potasyum tutucu diüredkler (örn., spironolakton, triamteren, amilorid), potasyum ilaveleri veya potasyumlu tuzlar serum potasyumunda artışlara neden olabilir. Eş zamanlı uygulama tavsiye edilmez.
Sodyum atılımını etkileyen diğer ilaçlarda olduğu gibi, lityum atılımı azalabilir. Dolayısıyla, anjiyotensin II reseptör antagonislleriyle birlikte lityum tuzları uygulanacaksa serum lityum düzeyleri yakından İzlenmelidir.
Anjiyotensin II antagonistleri NSAli’ler (antiinflamatuvar dozlarda seçici C0X-2 inhibitörlerİ, asetİlsalisilik asit) ve seçici olmayan NSAİİ’ler ile birlikte uygulandığında antihipertansİf etkide azalma görülebilir. Anjiyotensin II antagonistleri veya diüretiklerin NSAİİ’ler ile eş zamanlı kullanımı özellikle böbrek fonksiyonu zaten bozulmuş hastalarda serum potasyumunda yükselmeye ve böbrek fonksiyonunda kötüleşme riskinde (muhtemel akut böbrek yetmezliği dahil) artışa yol açabilir. Bu kombinasyon özellikle yaşlılara dikkatle uygulanmalıdır. Hastalar yeterli şekilde hidrate edilmeli ve eş zamanlı tedaviye başlandıktan sonra ve ardından periyodik olarak böbrek fonksiyonunun takibine dikkat edilmelidir.
Seçici C0X-2 inhibitörlerİ dahil non-steroid antiinflamatuvar ilaçlarla tedavi edilen, böbrek fonksiyonu bozulmuş bazı hastalarda anjiyotensin 11 reseptör antagonistlerinin birlikte uygulanması böbrek fonksiyonunu daha da kötüleştirebilir. Bu etkiler genellikle geri dönüşümlüdür.
Trisiklik antidepresanlar, antipsikotikler, baklofen, amifostin gibi hipotansiyonu İndükleyen diğer maddeler: Kan basıncını düşüren bu ilaçlarla birlikte kullanım yan etki veya ana etki olarak hipotansiyon riskini arttırabilir.
Hidroklorotiyazid
Eş zamanh uygulandıklarında aşağıdaki İlaçlar tiyazid diüretİklerle etkileşebilir:
Alkol, barbİtüratlar, narkotikler veya antidepresanlar:
Ortostatik hipotansiyonda artış görülebilir.
Antidiyabetik ilaçlar (oral ajanlar ve insülîn):
Tiyazid tedavisi glukoz toleransını etkileyebilir. Antidiyabetik ilacın dozajında ayarlama gerekebilir. Hidroklorotiyazid ile ilişkili muhtemel fonksiyonel böbrek yetmezliğinden kaynaklanan laktik asidoz riski nedeniyle metformİn dikkatli kullanılmalıdır.
Diğer antihipertansİf İlaçlar:
Aditif etki.
Kolestiramin ve kolestİpol reçineleri:
Hidroklorotiyazidin emilimi anyon değişimi yapan reçinelerin varlığında bozulur. Kolestiramin veya kolestipol reçinelerinin tekli dozları hidroklorotİyazide bağlanarak bu ilacın gastrointestinal kanaldan emilimini sırasıyla %85 ve %43’e varan oranlarda azaltır.
Kortikosteroİdler, ACTH:
Elektrolit azlığında (özellikle hipokalemi) şiddetlenme.
Presör aminler (örn., adrenalin):
Presör aminlere yanıtta muhtemel azalma söz konusudur ancak bu azalma kullanımlarını engelleyecek kadar fazla değildir.
İskelet kası gevşeticiler, nondepolarize (örn., tubokürarin):
Kas gevşeticiye yanıtta muhtemel artış söz konusudur.
Lityum:
Diüretik ajanlar lityumun renal klerensini azaltır ve lityum toksisitesi riskini arttırırlar; eş zamanlı kullanım önerilmez.
Gut tedavisinde kullanılan tıbbi ürünler (probenesid, sülfınpirazon ve allopurinol): Hidroklorotiyazid serum ürik asit düzeyini yükseltebildiğinden, ürikozürik tıbbi ürünlerde dozaj ayarlaması gerekebilir. Probenesid veya sülfınpirazon dozajının arttırılması gerekebilir. Tiyazidin eş zamanlı uygulanması allopurinole karşı aşırı duyarlılık reaksiyonlarının insidansım arttırabilir.
Antikolinerjik ajanlar (örn. atropin, biperiden):
Gastrointestinal hareketlilikte azalma ve mide boşalma hızında artış yoluyla tiyazid tipi diüretiklerin biyoyararlanımını arttırabilirler.
Sitotoksik ajanlar (örn., siklofosfamid, metotreksat):
Tiyazidler sitotoksik tıbbi ürünlerin böbreklerle atılımını azaltabilir ve onların miyelosüpresİf etkilerini güçlendİrebİürler.
Salisilatlar:
Yüksek salisilat dozlarının varlığında, hidroklorotiyazid salisilatların santral sinir sistemi üzerindeki toksîk etkisini arttırabilir.
Metildopa:
Hidroklorotİyazİd ve metîldopanin eş zamanlı kullanımıyla ortaya çıkan hemolitik anemiye dair izole raporlar mevcuttur.
Siklosporin:
Eş zamanlı siklosporin tedavisi hİperürİsemİ ve gut tipi komplikasyonların riskini arttırabilir.
Digitalis glikozidlerİ:
Tiyazid ile İndüklenen hipokalemi veya hipomagnezemİ digitalis kaynaklı kalp aritmilerinin başlamasını hızlandırabilir.
Serum potasyum bozukluklarından etkilenen tıbbi ürünler:
Losartan/hidroklorotiyazİd serum potasyum bozukluklarından etkilenen tıbbi ürünler (örn. digitalis glikozidlerİ ve antiaritmikler) ve aşağıdaki torsades de poİntes (ventriküler taşikardi) indükleyen tıbbi ürünler (bazı antiaritmikler) ile birlikte uygulandığında serum potasyum düzeyi ve EKG’nin periyodik takibi önerilir; hipokalemi torsades de poİntes (ventriküler taşikardi) İçin zemin hazırlayıcı bir faktördür:
– Sınıf la antiaritmikler (örn., kinidin, hidrokİnİdİn, disopiramid).
– Sınıf III antiaritmikler (örn., amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid).
– Bazı antîpsikotikler (örn., tioridazin, klorpromazin, levomepromazin, trifluoperazin, siyamemazin, sulpirid, sultoprid, amİsulprîd, tîaprid, pimozid, haloperidol, droperidol).
– Diğerleri (örn., bepridil, sisaprid, dİfemanil, eritromİsin I.V., halofantrin, mizolastin, pentamidİn, terfenadin, vinkamin I.V.).
Kalsiyum tuzları:
Tİyazid diüretikler kalsiyumun atılanında azalmaya bağlı olarak serum kalsiyum düzeylerini yükseltebilirler. Kalsiyum ilavelerinin reçetelemnesi gerekiyorsa, serum kalsiyum düzeyleri izlenmeli ve kalsiyum dozajı uygun şekilde ayarlanmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştİr.
Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştİr.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: i̇lk trimester için c, ikinci ve üçüncü trimester için d’di̇r.
Planlı bir gebelikten önce, uygun bir alternatif tedaviye geçilmelidir.
Gebeliğin ilk trinıesterinde PENSARTAN PLUS kullanımı önerilmez (bkz. bölüm 4.4). Gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde PENSARTAN PLUS kullanımı kontrendİkedir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).
Gebeliğin ilk trimesterinde ADE antagonistlerine maruz kalımdan sonra teratojenite riskine işaret eden epidemİyolojik kanıtlar kesinlik kazanmamıştır; bununla birlikte riskte küçük bir artış dışlanamaz. Anjiyotensİn II Reseptör İnhibitörlerİ (AIIRA’lar) ile riske dair kontrollü hiçbir epidemİyolojik veri bulunmamasına karşın, bu ilaç sınıfı için benzer riskler mevcut olabilir. ARB (Anjiyotensİn reseptör blokör) tedavisine devam edilmesi zorunlu kabul edilmedikçe, gebelik planlayan hastaların gebelikte kullanım açısından belgelenmiş güvenlilİk profiline sahip alternatif antihipertansif tedavilere geçmeleri gerekir. Gebelik saptandığı anda PENSARTAN PLUS tedavisi derhal bırakılmalı ve uygun ise alternatif tedaviye başlanmalıdır.
Gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde PENSARTAN PLUS tedavisine maruz kalımın İnsanlarda fototoksisiteyi (böbrek fonksiyonunda azalma, oligohidramnios, kafatası kemiklerinde gelişme geriliği) ve neonatal toksisiteyi (böbrek yetmezliği, hipotansiyon, hiperkalemi) indüklediği bilinmektedir (bkz. bölüm 5.3).
Gebeliğin ikinci trimesterinde PENSARTAN PLUS’a maruz kalınmışsa, böbrek fonksiyonu ve kafatasının ultrasonla kontrolü tavsiye edilir.
Anneleri PENSARTAN PLUS kullanmış bebekler hipotansiyon yönünden dikkatle gözlemlenmelidir (ayrıca bkz. bölüm 4.3 ve 4.4). Hidroklorotiyazid hem plazma hacmini hem de uteroplasental kan akışını azaltabilir. Tİyazİdler plasentadan geçer ve kordon kanında saptanır. Tİyazİdler fetüste elektrolit düzensizliklerine ve erişkinlerde gözlenen diğer reaksiyonlara yol açabilir. Yenidoğanlarda trombosİtopeni ve fetüs veya yenidoğanda sarılık olguları tİyazidler ile tedavi edilen annelerin bebeklerinde bildirilmiştir.
Losartanın insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, emziren sıçanlarda losartanın sütle atıldığım göstermektedir.
Tİyazidler anne sütüne geçer. Emzirilen bebekteki istenmeyen etkiler potansiyeli nedeniyle, emzirme döneminde kontrendİkedir (bkz. bölüm 4.3).
Üreme yeteneği /Fertilite
Klinik veya klinik dışı üreme yeteneği üzerine çalışmalar mevcut değildir.
4,7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma becerisine etkileri inceleyen hiçbir çalışma yapılmamıştır. Ancak araç veya makine kullanırken, antihipertansif alımı sırasında ve özellikle de tedaviye başlanırken veya doz arttırıldığında baş dönmesi veya uyuklamanın zaman zaman yaşanabileceği akılda tutulmalıdır.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Sistem organ sınıfına göre aşağıda listelenen istenmeyen olayların sıklık dereceleri şu şekilde tanımlanmıştır:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila <1 /10); yaygın olmayan (> 1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Losartan potasyum tuzu ve hidroklorotiyazid ile yürütülen klinik çalışmalarda, bu maddelerin kombinasyonuna özgü hiçbir istenmeyen olay gözlenmemiştir. İstenmeyen olaylar losartan potasyum tuzu ve/veya hidroklorotiyazid ile daha önce gözlenenlerle sınırlıydı.
Esansiycl hipertansiyonun incelendiği kontrollü klinik çalışmalarda baş dönmesi, losartan ve hidroklorotiyazid ile tedavi edilen hastaların %1’İnde veya daha fazlasında plaseboya göre daha yüksek insidansla ortaya çıkan ve maddeye bağlı olduğu bildirilen tek istenmeyen olaydı.
Bu etkilerin yanısıra, losartan / hidroklorotiyazid kombinasyonunun pazara sunulmasından sonra aşağıdakileri içeren başka istenmeyen reaksiyonlar da bildirilmiştir:
Seyrek: Hepatİt
Seyrek: Hiperkalemi, ALT enziminde artış
Bileşenlerden herhangi biriyle görülmüş ve losartan potasyum/ hidroklorotiyazid kombinasyonu için potansiyel olabilecek diğer istenmeyen olaylar şunlardır:
Losartan
Yaygın olmayan: Anemi, Henoch-Schönlein purpura, ekimoz, hemolİz
Seyrek: Anaflaktik reaksiyonlar, anjiyoödem, ürtiker
Yaygın olmayan: Anoreksi, gut
Yaygın: Uykusuzluk
Yaygın olmayan: Anksiyete, anksiyete bozukluğu, panik bozukluk, konfuzyon, depresyon, anormal rüya görme, uyku bozukluğu, somnolans, hafıza kaybı
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi
Yaygın olmayan: Sinirlilik, parestezi, periferİk nöropatİ, trenıor, migren, senkop
Yaygın olmayan: Bulanık görme, gözde yanma/batma, konjıınklivit, görsel keskinlikte azalma.
Yaygın olmayan: Vertİgo, kulak çınlaması.
Yaygın olmayan: Hipotansiyon, ortostatik hipotansiyon, sternalji, anjİna pektoris, ikinci derece AV blok, serebrovasküler atak, miyokard infarktüsü, palpitasyon, aritmi (atrİyal fibrilasyon, sinüs bradikardisi, taşikardİ, ventriküler taşikardi ve ventriküler fıbrilasyon)
Vasküler bozukluklar
olmayan: Vaskülit
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Yaygın: Öksürük, üst solunum yolu enfeksiyonu, burun tıkanıklığı, sinüzit, sinüslerde rahatsızlık.
Yaygın olmayan: Farengeal bölgede rahatsızlık hissi, faranjit, larenjit, dispne, bronşit, epistaksis, rinit, solunum zorluğu
Gastrointestinal bozukluklar
Yaygın : Karın ağrısı, bulantı, diyare, dispepsi
Yaygın olmayan : Kabızlık, diş ağrısı, ağız kuruluğu, flatulans, gastrit, kusma
Hepato-bilier hastalıklar
Bilinmiyor: Karaciğer fonksiyon anormallikleri
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Yaygın olmayan: Alopesi, dermatit, cilt kuruluğu, eritem, sıcak basması, ışığa karşı duyarlılık, prurit, ürtİker, terleme
Kas – iskelet sistemi, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın: Kas krampı, sırt ağrısı, bacak ağrısı, miyalji
Yaygın olmayan: Kol ağrısı, eklem şişmesi, diz ağrısı, iskelet-kas ağrısı, omuz ağrısı, sertlik, artraljİ, artrit, koksalji, fıbromiyalji, kas zayıflığı
Böbrek ve idrar yolu bozuklukları
Yaygın olmayan: Noktüri, idrar sıklığında artış, idrar yolu enfeksiyonu, İmpotans, libido azalması
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Asteni, kırıklık, göğüs ağrısı
Yaygın olmayan: Yüz ödemi, ateş
Araştırmalar
Yaygın: Hiperkalemi, hematokrİt ve hemoglobinde hafif düşüş
Yaygın olmayan: Üre ve kreatînin serum düzeylerinde hafif yükselme
Çok seyrek: Karaciğer enzimlerinde ve bilirubinde artış
Hidroklorotiyazîd
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Yaygın olmayan: Agranülositoz, aplastik anemi, hemolitik anemi, lökopeni, morluk, trombositopeni
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Seyrek: Anaflaktik reaksiyonlar
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Yaygın olmayan: Anoreksİ, hiperglisemi, hîperürisemi, hipokalemi, hiponatremi
Psikiyatrik bozukluklar
Yaygın olmayan: Uykusuzluk
Sinir sistemi bozuklukları
Yaygın: Baş ağrısı
Göz Bozuklukları
Yaygın olmayan: Geçici bulanık görme, ksantopsi.
Yaygın: Öksürük, üst solunum yolu enfeksiyonu, burun tıkanıklığı, sinüzit, sinüslerde rahatsızlık.
Yaygın olmayan: Farengeal bölgede rahatsızlık hissi, faranjit, larenjit, dispne, bronşit, epistaksis, rinit, solunum zorluğu
Yaygın : Karın ağrısı, bulantı, diyare, dispepsi
Yaygın olmayan : Kabızlık, diş ağrısı, ağız kuruluğu, flatulans, gastrit, kusma
Bilinmiyor: Karaciğer fonksiyon anormallikleri
Yaygın olmayan: Alopesi, dermatit, cilt kuruluğu, eritem, sıcak basması, ışığa karşı duyarlılık, prurit, ürtİker, terleme
Yaygın: Kas krampı, sırt ağrısı, bacak ağrısı, miyalji
Yaygın olmayan: Kol ağrısı, eklem şişmesi, diz ağrısı, iskelet-kas ağrısı, omuz ağrısı, sertlik, artraljİ, artrit, koksalji, fıbromiyalji, kas zayıflığı
Yaygın olmayan: Noktüri, idrar sıklığında artış, idrar yolu enfeksiyonu, İmpotans, libido azalması
Yaygın: Asteni, kırıklık, göğüs ağrısı
Yaygın olmayan: Yüz ödemi, ateş
Yaygın: Hiperkalemi, hematokrİt ve hemoglobinde hafif düşüş
Yaygın olmayan: Üre ve kreatînin serum düzeylerinde hafif yükselme
Çok seyrek: Karaciğer enzimlerinde ve bilirubinde artış
Hidroklorotiyazîd
Yaygın olmayan: Agranülositoz, aplastik anemi, hemolitik anemi, lökopeni, morluk, trombositopeni
Seyrek: Anaflaktik reaksiyonlar
Yaygın olmayan: Anoreksİ, hiperglisemi, hîperürisemi, hipokalemi, hiponatremi
Yaygın olmayan: Uykusuzluk
Yaygın: Baş ağrısı
Yaygın olmayan: Pnömoni ve pulmoner ödem dahil olmak üzere solunum stresi
Yaygın olmayan: Sialadenit, kramp, gastrik iritasyon, bulantı, kusma, dİyare, kabızlık
Yaygın olmayan: Sarılık (intrahepatık kolestatik sarılık), pankreatit
Yaygın olmayan: Işığa karşı duyarlılık, ürtiker, toksik epidermal nekrolizis
Yaygın olmayan: Kas krampı
Yaygın olmayan: Glikozüri, interstisyel nefrit, renal fonksiyon bozukluğu, böbrek yetmezliği
Yaygın olmayan: Ateş, baş dönmesi
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Losartan / hidroklorotiyazİd kombinasyonunun doz aşımının tedavisine ilişkin hiçbir spesifik bilgi yoktur. Tedavi semptomatik ve destekleyicidir. PENS ARTAN PLUS tedavisi kesilmeli ve hasta yakından gözlemlenmelidir. Önerilen yöntemler doz aşımı yakın zamanda gerçekleşmişse kusmanın indüksiyonu ve dehidratasyon, elektrolit dengesizliği, hepatik koma ve hipotansiyonun bilinen prosedürlerle düzeltilmesini içerir.
Losartan
İnsanlarda doz aşımına ilişkin veriler sınırlıdır. Doz aşımının en muhtemel belirtisi hipotansiyon ve taşikardidir; bradikardi parasempatik (vagal) stİmülasyondan kaynaklanabilir. Semptomatik hipotansiyon ortaya çıkarsa destekleyici tedavi uygulanmalıdır.
Ne losartan ne de aktif metabolitİ hemodiyalizle uzaklaştırılamaz.
Hidroklorotiyazİd
Gözlenen en yaygın semptom ve bulgular elektrolit azalmasından kaynaklanan olaylar (hipokalemi, hipokloremi, hiponatremi) ve aşırı diüreze bağlı dehidratasyondur. Digitalis de uygulanmışsa, hipokalemi kalp aritmilerini arttırabilir.
Hidroklorotiyazidin hemodiyalizle ne derece uzaklaştırılabildiği belirlenmemiştir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Anjiyotensin 11 antagonistleri (losartan) ve dİüretikler (h idroklorotiyazid) kom b i nasyonudur.
ATC kodu:C09DA01
Losartan / hidroklorotiyazİd
Losartan / hidroklorotiyazİd bileşenlerinin kan basıncının düşürülmesi üzerine adİtİf bir etkide bulunarak, kan basıncını tek başlarına yapabileceklerinden daha fazla düşürdükleri gösterilmiştir. Bu etkinin, her iki bileşenin birbirini tamamlayıcı etkilerinin bir sonucu olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, diüretik etkisinin sonucu olarak hidroklorotiyazİd, plazma renin aktivitesini artırır, aldosteron sekresyonunu artırır, serum potasyumunu azaltır ve anjiyotensİn 11 düzeylerini artırır. Losartan uygulaması, anjîyotensin ll’nin tüm fizyolojik etkilerini bloke eder ve böylece aldosteron salgılanmasını da inhibe ederek diüretiğe bağlı oluşan potasyum kaybını azaltma eğilimi gösterir.
Losartanın hatif ve geçici ürikozürik etkisinin olduğu gösterilmiştir. Hİdroklorotiyazidin ürik asitte hafif yükselmeye neden olduğu gösterilmiştir; losartan ve hİdroklorotiyazid kombinasyonu diüretikle indüklenen hiperürİsemiyi azaltma eğilimindedir.
Losartan / hİdroklorotiyazid kombinasyonun antİhİpertansif etkisi 24 saat boyunca devam eder. En az bir yıl süren klinik çalışmalarda antihipertansif etki tedaviye devam edildiğinde korunmuştur. Kan basıncında anlamlı azalmaya karşın, losartan / hİdroklorotiyazid uygulaması kalp hızı üzerinde klinik yönden anlamlı etkiye yol açmamıştır. Klinik çalışmalarda, losartan 50 mg/hidroklorotiyazid 12.5 mg ile 12 hafta tedaviden sonra oturur pozisyonda ölçülen vadi diyastolik kan basıncı ortalama 13.2 mmHg düzeyinde azalmıştır.
Losartan
Losartan sentetik yolla üretilen oral bir anjiyotensin-II reseptör (tip ATİ) antagonİstidir. Güçlü bir vazokonstriktör olan anjiyotensİn II renin-anjiyotensin sisteminin primer aktif hormonudur ve hipertansiyon patofizyolojisinin önemli bir belirleyicisidir. Anjiyotensİn 11, birçok dokuda bulunan (örn., damar düz kası, adrenal bez, böbrekler ve kalp) ATİ reseptörüne bağlanır ve vazokonstriksiyon ile aldosteron salınımını da içeren pek çok önemli biyolojik etkilere neden olur. Anjiyotensİn II düz kas hücre prolİferasyonunu da uyarır.
Losartan seçici olarak ATİ reseptörüne bağlanır. In vitro ve in vivo losartan ve onun farmakolojik yönden aktif karboksilik asit metaboliti E-3 174 kaynağından veya sentez yolundan bağımsız olarak anjiyotensİn ll’nin tüm önemli fizyolojik etkilerini bloke eder.
Losartan kardiyovasküler regülasyonda önemli olan iyon kanallarını veya diğer hormon reseptörlerini bloke etmez ve bunlar üzerinde agonist etkisi yoktur. Ayrıca, losartan bradikinini degrade eden ADE (kininaz 11) enzimini inhibe etmez. Buna bağlı olarak bradikinine bağlı istenmeyen etkilerde artış olmaz.
Losartan uygulaması sırasında, anjiyotensİn ll’nin renin sekresyonu üzerindeki negatif geribildirim etkisinin kaybolması plazma-renîn aktİvitesinde (PRA) artışa yol açar. PRA’daki artış plazmadaki anjiyotensİn II düzeylerinde artışa neden olur. Bu artışlara karşın, antihipertansif aktivite ve plazma aldosteron konsantrasyonunun baskılanması devam eder ve bu, anjiyotensİn II reseptörünün etkin blokajını gösterir. Losartan kesildikten sonra, PRA ve anjiyotensİn II değerleri 3 gün içerisinde başlangıç değerlerine geri döner.
Hem losartan hem de ana aktif metabolitinin ATİ reseptörüne afınitesi AT2 reseptörüne göre çok daha fazladır. Aktif metabolİt ağırlık temelinde losartandan 10–40 kat daha aktiftir.
Losartan ile tedavi edilen hastalardaki öksürük insidansını ADE antagonistleriyle tedavi edilen hastalarla karşılaştırmak için spesifik olarak tasarlanan bir çalışmada, losartan veya hİdroklorotiyazid alan hastaların bildirdiği öksürük insidansı benzer ve ADE antagonistleriyle tedavi edilen hastalara kıyasla anlamlı olarak daha düşük olmuştur.
Ayrıca, 4131 hastada yürütülen 16 çtft-kör klinik çalışmanın genel bir analizinde, losartan ile tedavi edilen hastalardaki öksürük insidansı (%3.1) plasebo (%2.6) veya hidroklorotiyazid (%4.1) ile tedavi edilen hastalardakiyle benzer iken, ADE antagon İsti eriyle insidans %8.8’di.
Diyabetik olmayan, proteinürili hipertansif hastalara losartan potasyum uygulanması proteİnürîyi, albümin ve İgG’nin fraksiyonel atılımmı anlamlı olarak azaltır. Losartan glomerüler fıltrasyon hızını korur ve fıltrasyon fraksiyonunu azaltır. Genel olarak losartan serum ürik asidinde azalmaya yol açar (genellikle <0.4 mg/dl) ve bu azalma kronik tedavide devam eder.
Losartan otonom refleksler üzerinde hiçbir etki göstermez ve plazma norepinefrin düzeyinde kalıcı bir etkisi yoktur.
Sol ventrikül yetmezliği olan hastalarda, losartanın 25 mg ve 50 mg dozları pozitif hemodinamik ve nörohormonal etkiler göstermiştir; bu etkiler kardİyak indekste artış ve pulmoner kapiler kama (vvedge) basıncında, sistemik damar direncinde, ortalama sistemik arterİyel basınçta ve kalp hızında azalmalar (hemodinamik etkiler) ve dolaşımdaki aldosteron ve norepinefrin düzeylerinde azalma (nörohormonal etkiler) ile karakter i zeyd i. Kalp yetmezliği olan bu hastalarda hipotansiyon görülmesi doza bağlıydı.
Hipertansiyon çalışmaları:
Kontrollü klinik çalışmalarda losartanın hafif-orta derecede esansiyel hipertansiyonu olan hastalara günde bir kez uygulanması sistolik ve diyastolik kan basıncında istatistiksel olarak anlamlı azalmalar sağlamıştır. Dozdan 5–6 saat sonra yapılan ölçümlere kıyasla, dozdan 24 saat sonra yapılan kan basıncı ölçümleri kan basıncı azaltımının 24 saat devam ettiğini göstermiştir; doğal dîürnal ritm korunmuştur. Dozaj aralığının sonunda kan basıncı düşüşü dozdan 5–6 saat sonra görülen etkinin %70–80’iydi.
Hipertansif hastalarda losartanın kesilmesi kan basıncında ani yükselmeye (rebound) yol açmamıştır. Kan basıncında anlamlı azalmaya karşın, losartan kalp hızı üzerinde klinik yönden anlamlı etkiye yol açmamıştır.
Losartan erkeklerde ve kadınlarda ve genç (65 yaşın altı) ve yaşlı hipertansif hastalarda eşit derecede etkilidir.
LIFE çalışması:
Hipertansiyonda Son Nokta Azaltımı İçin Losartan Tedavisi (LIFE) çalışması EKG ile belgelenmiş sol ventrikül hipertrofisi olan 55–80 yaş arası 9193 hipertansif hastada yürütülen randomİze, üç-kör, aktif-kontrollü bir çalışmadır. Hastalar günde tek doz losartan 50 mg veya atenolol 50 mg almak üzere randomize edilmiştir. Hedef kan basıncına (<140/90 mmHg) ulaşılamadığında, ilk önce hidroklorotiyazid (12.5 mg) eklenmiştir ve daha sonra, gerektiğinde losartan veya atenolol dozu günde 100 mg’ye çıkarılmıştır. Hedef kan basıncına ulaşmak için gerektiğinde, ADE antagonistleri, anjiyotensİn II antagonistlerİ veya beta-blokörler dışında tedaviye başka antihipertansif ajanlar dahil edilmiştir.
Ortalama takip süresi 4.8 yıldır.
Birincil son nokta kardiyovasküler morbidite ve mortalitenin bileşimiydi ve kardiyovasküler ölüm, inme ve mİyokard infarktüsünün kombine İnsidansında azalmayla ölçüldü. Kan basıncı iki grupta benzer düzeylere anlamlı olarak azaldı. Losartan tedavisi birincil bileşik son noktaya ulaşan hastalarda atenolole göre %13 risk azaltımı sağladı (p=0.021, %95 güven aralığı 0.77– 0.98). Bu azalma esas olarak inme insidansında azalmaya bağlıydı. Losartan tedavisi inme riskini atenolole göre %25 azalttı (p=0.001, %95 güven aralığı 0.63–0.89). Kardiyovasküler ölüm ve mİyokard enfarktüsü oranları tedavi gruplarında anlamlı olarak farklı değildi.
Hidroklorotiyazid
Hİdroklorotiyazid bir tiyazid diürctiktir. Tiyazid diüretİklerîn antihipertansİf etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Tiyazidler elektrolit böbrek tübüllerinde geri emilim mekanizmalarını etkileyerek sodyum ve klorid atılımını yaklaşık olarak eşit miktarlarda doğrudan artırır. Hİdroklorotiyazidin diüretik etkisi plazma hacmim azaltır, plazma renin aktivitesini ve aldosteron sekresyonunu artırır ve buna bağlı olarak İdrarla potasyum ve bikarbonat kaybında artışlara ve serum potasyumunda azalmalara neden olur. Renin-aldosteron bağlantısına anjiyotensin II aracılık eder; dolayısıyla bir anjiyotensin 11 reseptör antagonistinin eş zamanlı uygulanması tiyazid diüretikleriyle İlişkili potasyum kaybını geri döndürme eğilimi gösterir.
Oral kullanımdan sonra diürez 2 saat İçerisinde başlar, yaklaşık 4 saatte zirveye ulaşır ve 6–12 saat kadar devam eder; antihipertansİf etki 24 saate kadar sürer.
5.2. farmakokinetik özellikler
Emilim:
Losartan
Oral uygulamayı takiben, losartanın emilimi iyidir ve ilk geçiş metabolizması sonrası aktif bir karboksİlik asit metaboliti ve inaktİf olan diğer metabolitleri oluşur. Losartan tabletlerin sistemİk biyoyararlanımı yaklaşık %33’dür. Losartan ve aktif metaboliti ortalama doruk konsantrasyonlarına sırasıyla 1 saatte ve 3–4 saatte ulaşır. Standart bir yemekle birlikle alındığında, losartanın plazma konsantrasyon profilinde klinik olarak anlamlı bir etki oluşmamıştır.
Dağılım:
Losartan
Losartan ve aktif metaboliti, başta albümin olmak üzere > %99 oranında plazma proteinlerine bağlanır. Losartanın dağılım hacmi 34 litredir. Sıçanlardaki çalışmalar losartanın kan-beyin bariyerini geçse bile çok az geçtiğini göstermektedir.
Hidroklorotiyazid
Hidroklorotiyazid plasentadan geçer, anne sütüne salgılanır, ancak kan-beyin bariyerini geçemez.
Biyotransformasyon:
Losartan
Oral yoldan veya İntravenöz olarak uygulanan losartan dozunun yaklaşık % 14’li aktif metabolitîne dönüşür. 14C ile işaretli losartan potasyumun oral ve intravenöz uygulanmasını takiben, dolaşımdaki plazma radyoaktivitesi esas olarak losartan ve aktif metabolitîne aittir. Losartanın aktif metabolitîne minimal dönüşümü, incelenen kişilerin yaklaşık % Tinde görülmüştür. Aktif metabolitine ek olarak, bir N-2 tetrazol glukuronid olan önemsiz bir metaboliti ve butil yan zincirinin hidroksiİlenmesiyle oluşan iki ana metaboliti de içeren, aktif olmayan metabolİtleri bulunmaktadır.
Eliminasyon:
Losartan
Losartanın ve aktif metabolitinin toplam plazma klerensi, sırasıyla yaklaşık 600 ml/dak ve 50 ml/dak, renal klerensi ise, sırasıyla 74 ml/dak ve 26 ml/dak.’dır. Losartan oral yoldan verildiğinde, idrarda dozun yaklaşık %4’ü değişmeden, yaklaşık % 6’sı ise aktif metaboliti olarak saptanır. Losartanın ve aktif metabolitinin farmakokinetiği, 200 mg’ye kadar oral losartan potasyum dozlarına kadar lineerdir.
Oral uygulamadan sonra, losartan ve aktif metabolitinin plazma konsantrasyonları çoklu eksponansİyal bîr azalma gösterir. Losartanın terminal yarılanma ömrü yaklaşık 2 saat, metabolitininki ise 6–9 saattir. Günde bir kez 100 mg dozla, ne losartan ne de aktif metaboliti plazmada anlamlı derecede bİrikmemiştir.
Losartanın ve metabolitlerinin atılımında hem safra hem de idrarla atılımın katkısı vardır. İnsanlara l4C ile işaretli losartanın oral yolla uygulanmasından sonra, radyoaktivitenin yaklaşık % 35’i idrarda, % 58’İ feçeste saptanmıştır.
Hidroklorotİyazİd
Hidroklorotİyazİd metabolize olmaz ancak böbrekten hızlı bir şekilde elimine edilir. Plazma düzeyleri en az 24 saat süreyle izlendiğinde, plazma yarılanma ömrünün 5.6 ve 14.8 saat arasında değiştiği görülür. Oral yolla uygulanan dozun en az % 61 ’i, 24 saat içinde değişmeden atılır.
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum:
Bul unmamaktad ır.
Geriyatrik:
Losartan / Hidroklorotİyazİd
Yaşlı hipertansif hastalarda losartan ve aktif metabolitinin plazma konsantrasyonları ve hİdroklorotiyazid emilimi genç hipertansif hastalardakinden anlamlı olarak farklı değildir.
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Losartan
Hafif-orta derecede alkole bağlı karaciğer sirozu olan hastalara oral uygulamadan sonra, losartan ve aktif metabolitinin plazma konsantrasyonları genç erkek gönüllülerdekinden sırasıyla yaklaşık 5 kat ve 1.7 kat daha yüksektir. Ne losartan ne de aktif metaboliti hemodiyalizle uzaklaştırılamaz.
5.3. Klinik öncesi güvenlîlik verileri
Genel farmakoloji, genotoksisite ve karsİnojenik potansiyelle ilgili klasik çalışmalara dayanan klinik öncesi veriler insanlar için Özel bir tehlikeyi ortaya koymamaktadır. Losartan/ hidroklorotiyazİd kombinasyonunun toksik potansiyeli sıçanlarda ve köpeklerde altı aya kadar devam eden kronik toksisite çalışmalarında oral uygulamadan sonra değerlendirildi ve bu çalışmalarda bu kombinasyon ile gözlenen değişiklikler esas olarak losartan bileşenine bağlıydı.
Losartan / hidroklorotiyazİd kombinasyonunun uygulanması kırmızı kan hücresi parametrelerinde (eritrositler, hemoglobin, hematokrit) azalmaya, serumda üre-N artışına, kalp ağırlığında azalmaya (histolojik korelasyonu yoktu) ve gastrointestinal değişikliklere (mukoz membran lezyonları, ülserler, erozyonlar, kanamalar) yol açmıştır. Losartan / hidroklorotiyazİd kombinasyonuyla tedavi edilen sıçanlarda veya tavşanlarda teratojenİte bulgularına rastlanmamıştır. Dişi sıçanlar gestasyon sırasında ve öncesinde tedavi edildikten sonra, Fİ nesilde kaburga sayısında küçük artışla kendini gösteren fetal toksisite gözlenmiştir. Tek başına losartan ile yapılan çalışmalarda gözlendiği gibi, gebe sıçanlar gestasyonun geç döneminde ve/veya emzirme döneminde losartan/ hidroklorotiyazİd kombinasyonuyla tedavi edildiğinde renal toksisite ve fetüs ölümünü içeren advers fetal ve neonatal etkiler ortaya çıkmıştır.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Mikrokristal selüloz PH 200
Prejelatinize nişasta
Aglomerat laktoz monohidrat (Tablettose 80)
Kolloidal anhidr silİka
Magnezyum stearat
Polivinil alkol. GL-05FS USP
Titanyum dioksit LJSP
Polietilen glikol 3350 toz EEP
Talk USP
D&C Sarı #10 alüminyum lak
6.2. geçimsizlikler
Uygulanabilir değildir.
6.3. raf ömrü
Raf ömrü 24 aydır.
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
25qC’nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklanmalıdır.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
30 film kaplı tablet içeren, opak, PVC / PVDC – Alüminyum blİster ambalaj.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği” ve “ambalaj atıklarının kontrolü yönetmeli̇ği”’ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Pensa Pharma İlaç Tic. ve San. A.Ş.
Fulya Mah. Yeşil Çimen Sok. Polat Tower 441–442. 34394 Şişli -İstanbul
Tel : 0 212 266 74 75
Faks: 0 212 266 74 44
8. ruhsat numarasi
222/42
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇ / ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 14.12.2009
Ruhsat yenileme tarihi: