KISA ÜRÜN BİLGİSİ - PAROL PLUS 250 MG/ 150 MG/ 50 MG TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
PAROL PLUS 250 mg/150 mg/50 mg Tablet
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m:
Parasetamol 250 mg, Propifenazon 150 mg, Kafein 50 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Tablet.
Beyaz renkli yuvarlak tablet.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Hafif ve orta şiddetli ağrıların semptomatik tedavisinde kullanılır.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklierişkinler: bir seferde 1-2 tablet
Gerektiğinde 24 saat içinde üç tek doza kadar alınabilir.
Hekim önerisi yoksa 3 ardışık günden fazla kullanılmamalıdır.
Ağrı süresi 5 günü aşar ya da ateş 3 günden fazla sürerse ya da artarsa ve/veya başka belirtiler ortaya çıkarsa doktor veya eczacıya danışmadan tedaviye devam edilmemelidir.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 gramı aşmaması gerekir.
Tabletler bol miktarda su ile alınmalıdır.
PAROL PLUS, böbrek ve karaciğer fonksiyon bozukluğu olan kişilerde dikkatli
kullanılmalıdır. Hafif ve orta şiddette böbrek ve karaciğer yetmezliğinde kullanılmamalıdır.
PAROL PLUS bebeklere ve 12 yaşından küçük çocuklara verilmemelidir.
12–16 yaş arası adolesanlar: Bir seferde 1 tablet
Gerektiğinde 24 saat içinde üç tek doza kadar alınabilir.
Geriyatrik hastalar için özel bir doz uygulaması gerekmemektedir.
4.3. kontrendikasyonlar
PAROL PLUS aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır:
Pirazolon ve ilgili bileşiklere (fenazon, propifenazon— aminofenazon, metamizol içeren ilaçlara) karşı alerji Fenilbutazon içeren bileşiklere karşı alerji Parasetamol, asetilsalisilik aside karşı bilinen aşırı duyarlılık veya kafeine karşı bilinen alerji Kalıtsal glikoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği (hemolitik anemi ile bulgu veren Akut Hepatik porfiria Bebekler ve 12 yaşından küçük çocuklarda 10 günden uzun süren ağrılarda Şiddetli karaciğer yetmezliği olanlarda Şiddetli böbrek yetmezliği olanlarda4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermel nekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.
Anemisi olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır.
Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur. Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.
Aşağıdaki durumlarda özel önlem alınmalıdır (dozun azaltılması ve/veya dozlar arasındaki sürenin uzatılması):
Gilbert sendromu (glukuronik transferaz eksikliğine bağlı düzensiz selim ikter), Hematopoetik disfonksiyon.Hasta, doktor tarafından başka şekilde belirtilmedikçe ağrı kesicilerin düzenli olarak uzun süreli kullanılmaması gerektiği konusunda uyarılmalıdır. Baş ağrısı tedavisi amacıyla sürekli ağrı kesici kullanılması, kronik baş ağrılarına neden olabilir.
Parasetamolün aşırı dozunda doza bağlı olarak hepatik nekroz görülebilir. 12–48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir, protrombin zamanı uzayabilir. Ancak, klinik semptomlar dozun alınmasından 1–6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.
10 g’ın üzerinde alınması durumunda toksisite görülmesi muhtemeldir.
Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
Parasetamol içeren ağrı kesicilerin uzun süreli kullanımı sonucu ortaya çıkan birikim, nadir vakalarda analjezik nefropatisi ve büyük ölçüde geriye dönüşsüz bir böbrek yetmezliğinin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Parasetamol içeren diğer ilaçlarla eş zamanlı kullanılmasından kaçınılmalıdır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
Astım, kronik rinit ve kronik ürtikeri olan ve özellikle diğer antienflamatuvar ilaçlara karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Duyarlı kişilerde, propifenazon ve parasetamol içeren ilaçlarla nadiren astım krizleri ve anaflaktik şok bildirilmiştir.
PAROL PLUS, formaldehit içerdiğinden mide bulantısına ve ishale sebebiyet verebilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşmeler ve diğer etkileşim şekilleri
Parasetamol:
Bireysel reaksiyonlar önceden tahmin edilemeyeceğinden, diğer analjeziklerle olduğu gibi PAROL PLUS tedavisi sırasında alkol kullanmaktan kaçınılmalıdır.
Bazı hipnotikler, antiepileptik ilaçlar (örneğin fenobarbital, fenitoin ve karbamazepin) ve rifampisin gibi karaciğer mikrozomal enzim aktivitesini uyaran ilaçların aynı anda kullanılması, parasetamolün normal olarak zararlı olamayan dozlarda bile karaciğer üzerindeki toksik etkisini artırabilir. Bu, aynı zamanda alkol için de geçerlidir.
Mide boşalması, örneğin propantelin vb. etkenlerle yavaşlatıldığında, parasetamolün emilim hızı azalabilir ve etkinin ortaya çıkma süresi uzayabilir. Metoklopropamid verildiğinde olduğu gibi mide boşalması hızlandırıldığında ise emilim hızı daha yüksektir.
Kloramfenikol ile birlikte kullanıldığında bu ilacın atılımı uzayabilir ve toksik etki tehlikesi artabilir.
Metoklopropamid ile birlikte kullanıldığında emilim hızı artar.
Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındaki etkileşimlerin klinik sonuçları henüz bilinmemektedir. Bu nedenle oral antikoagülan tedavisi altında olan hastalar tarafından uzun süreli ve düzenli parasetamol kullanımı doktor kontrolü altında yapılmalıdır.
Nötropeni sıklığı, parasetamol ve AZT (zidovudin) birlikte kullanıldığında daha yüksektir. PAROL PLUS, bu nedenle, AZT ile birlikte ancak doktorun görüşü alındıktan sonra kullanılmalıdır.
Benzodiazepin gibi geniş spektrumlıı maddeler ile önceden tahmin edilemeyen farklı etkileşimler görülebilir.
St. John’s Wort (Hypericum perforatum – sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir.
Besinler ile birlikte alındığında parasetamolun absorbsiyon hızı azalabilir.
Kafein:
Teorik olarak mümkün olsa da. kafeinin, parasetamol gibi analjeziklere bağımlılık potansiyelini artırdığına ilişkin klinik bir kanıt bulunmamaktadır.
Kafein, barbitüratlar, antihistaminikler vb. gibi birçok sedatif maddenin antagonistidir. Kafein, sempatomimetikler, tiroksin vb. gibi maddelerin neden olduğu taşikardiyi artırır.
Oral kontraseptifler, simetidin ve disülfıram kafein metabolizmasını yavaşlatır; barbitüratlar ve sigara ise hızlandırır. Kafein, teofilinin eliminasyonunu azaltır.
Kafein, efedrin gibi maddelerin bağımlılık yaratıcı etkilerini artırır. Bazı giraz inhibitörlerinin birlikte verilmesi, kafein ve onun metabolizma ürünü olan paraksantinin atılım süresinin uzamasına yol açabilir.
Propifenazon:
Propifenazonla ilgili herhangi bir etkileşim bilgisi bulunmamaktadır.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: c’dir.
PAROL PLUS’ın çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrolü üzerinde etkisi için çalışma bulunmamaktadır.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/ ve-veya / embriyonal/ fetal gelişim / ve-veya / doğum / ve-veya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Parasetamol – Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda teratojenik etki olduğuna dair kanıt
bulunamamıştır. Bu zamana kadar yapılan çalışmalarda doğmamış bebek üzerinde de yan etki olduğuna dair bir bilgiye rastlanmamıştır. Ancak insanlar üzerinde yapılmış yeterli çalışma bulunmamaktadır.
Propifenazon- Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda teratojenik ya da embriyotoksik etki olduğuna dair kanıt bulunmamıştır. Ancak gebeler üzerinde yapılmış yeterli çalışma bulunmamaktadır.
PAROL PLUS kullanımı gebelere önerilmemektedir. Ancak hekimin ilacın
yararının,
potansiyel riski haklı göstereceğine inandığı durumlarda kullanılabilir.
Kafein plasentayı aşabilir ve anne sütüne geçebilir. PAROL PLUS kullanımı emziren annelere önerilmemektedir. Ancak hekimin ilacın yararının, potansiyel riski haklı göstereceğine inandığı durumlarda kullanılabilir.
Bazı çalışmalarda NSAİ (Nonsteroidal antienflamatuvar) ilaçların ve kafeinin fertilite üzerinde engelleyici etkisi olduğu rapor edilmekle birlikte kesin sonuca varılmamıştır.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
PAROL PLUS’ın araç ve makine kullanımını olumsuz etkileme ihtimali düşüktür. Parasetamol bazı hastalarda baş dönmesi veya somnolans yapabilir.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
PAROL PLUS’ın içindeki bileşenler nadiren alerjik reaksiyonlara (deri döküntüleri, ürtiker) yol açmıştır. Az sayıda vakada pruritus, eritem, ürtiker, anjioödem, dispne veya astım gibi belirtilerle ortaya çıkan aşırı duyarlık reaksiyonlarıyla karşılaşılmıştır. Nadir olarak anaflaktoid reaksiyon ve anflaktik şok vakaları bildirilmiştir. Parasetamol ve propifenazon kullanımı ile ilişkili olarak bazı trombositeopeni, lökopeni, agranülositoz ve pansitopeni vakaları bildirilmiştir.
Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası yapılan araştırmalarda rapor edilen advers etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre listelenmiştir.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100); seyrek (> 1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (< 1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor
Yaygın: Enfeksiyon (%2,9)
Çok seyrek: Agranulositoz, trombositopeni, (izole bildirimler)
Seyrek: Erupsiyon, ürtiker
Sıklık bilinmiyor: Bronkospazm , anafilaktik şok, alerji testi pozitifi, immun
trombositopeni^.
Çok seyrek: Lyell sendromu, Stevens Johnson sendromu (izole bildirimler)
Yaygın: Baş ağrısı(%5,1), Baş dönmesi(% 3,58), Uyuklama (%6,97), Parestezi (%5,4)
Yaygın olmayan: Denge bozukluğu (%1)
Çok seyrek: Purpura
Yaygın: Üst solunum yolları enfeksiyonu (%2,7)
Yaygın: Bulantı (%2,3), Diyare (% 4,7), Dispepsi (%2,3), Flatulans (%2,3), Karın
ağrısı(%3,9), Konstipasyon (%3,9), Kusma (%7,8)
Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanama (%0,13)
Çok yaygın: ALT üst sınırın üstünde (%17,4)
Yaygın: ALT üst sınırın 1,5 katı (%4,2)
Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil).
Yaygın: Yüz ödemi (%4,5) *
Bronkospazm: Asetilsalisilik aside duyarlı astımlı hastaların %20’sinde görülür
+Parasetamol ile oral provokasyon testi: Parasetamolle ilişkili alerjik semptomları (erupsiyon, ürtiker, anafilaksi) olan hastaların %15,5’ unda pozitiftir.
i,
İmmun trombositopeni :Parasetamol ve parasetamol sulfat varlığında antikorlar trombositlerin GPIIb/IIIa ve GPIb/IX/V reseptorlerine bağlanır.
Yaygın olmayan: Periferik ödem (%1)
Çok seyrek: Ateş, Asteni
Yaygın olmayan: Post-tonsillektomi kanaması (%0,5)
Yaygın: Post-ekstraksiyon (3.azı dişi) kanaması (%3,3).
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Yetişkinlerde 10 g’dan fazla kullanılması halinde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı sirotik olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırı dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarılanma ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. 14C-aminopirinden sonra 14CO2 atılımında azalma bildirilmiştir. Bu; plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarı ömür veya
konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ile karaciğer hücre hasarı arasındaki ilişkiyi daha iyi gösterir. Parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan 2–10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesine karşın renal tübüler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.
Semptom ve belirtiler:
Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol aşırı dozajının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol aşırı dozajının dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin zamanı 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün içinde belirgin olmayabilir.
Tedavi:
Hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorpsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjugasyon yapılmışsa metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda veya kronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30–50 düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol aşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikleratc kod: n02be51
Etki Mekanizması
PAROL PLUS, her ikisi de analjezik ve antipiretik özellikleri olan parasetamol ve propifenazon ile düşük dozda kafein içerir. Hayvan deneylerinde 5:3 oranında kombine edilmiş parasetamol ve propifenazonun (PAROL PLUS’da kullanıldığı gibi) akut toksik etkisinin, bu iki bileşiğin tek tek verilmesinden daha düşük olduğu görülmüştür. Bu kombinasyonun analjezik etkisi 30 dakika içinde başlar ve birkaç saat (3–4 saat boyunca) devam eder.
Parasetamol: Nonsteroid antiinflamatuvar ajan olarak parasetamolün asıl etkisini, santral etkili prostaglandin sentezinin inhibisyonu sağlayarak yaptığına inanılmaktadır.
Prostoglandin sentezi inhibisyonunun, analjezik ve antipiretik etki sağladığı düşünülmektedir. Propifenazon: Nonsteroid antiinflamatuvar ajan olarak, izomeraz redüktaz enzimine etki ederek
PGE2 ve PGF2-alfa üretimini inhibe ettiği düşünülmektedir. Analjezik etki santral ya da periferik olabilir. Propifenazonun hipotalamus ısı regülasyon merkezini etkileyerek ateşi düşüdüğü kanıtlanmıştır.
Kafein: Kafein, prostaglandin sentezinin inhibisyonunda artış olabileceği düşünülen ancak tam olarak açıklanamayan bir mekanizma ile parasetamolün analjezik etkisini artırmaktadır.
5.2. farmakokinetik özellikleriparasetamol:
Emilim
İnsanda oral uygulamadan sonra parasetamol hızla ve tamamen emilir.
Dağılım:
En yüksek serum konsantrasyonlarına 30–90 dakika sonra ulaşılır. 250 mg parasetamol içeren bir tablet alındıktan 32±18 dakika (tmax) sonra 4,3±1,7 un/ml (Cmax) pik serum konsantrasyonlarına ulaşılır. Vücut sıvılarına eşit miktarda dağılır. Tahmini dağılım hacmi 0,95 L/kg’dır. Kan, plazöa ve tükrüğe ulaşan parasetamol konsantrasyonları birbirine yakındır. Serebrospinal sıvıdaki konsantrasyon ise plasma konsantrasyonunun yarısı kadardır. Yağ dokularına düşük konsantrasyonda ulaşır. Plazma proteinlerine bağlanma yüzdesi düşüktür.
Biyotransformasyon:
Terapötik dozlardan sonra parasetamol glukronik asit (%60) ve sülfirik asit (%35) ile karaciğerde konjugasyona uğrar. Genellikle, Hepatik sitokrom P450 enzimleri (CYP2E1 ve CYP3A4) ile metabolize edilir. Karaciğer ve böbrek yetmezliğinde parasetamolün metabolizması yavaşlayabilir.
Eliminasyon:
PAROL PLUS alındığında parasetamolün ortalama eliminasyon yarılanma ömrü 2,3±0,5 saattir. Parasetamolün tamamı, primer olarak inaktif glukronid ve sülfat konjugatları şeklinde 24 saat içinde idrarla atılır. Çocuklarda eliminasyon yarılanma ömrü yetişkinlere göre kısadır. Karaciğer ve böbrek yetmezliğinde parasetamolün atılımı yavaşlayabilir.
Propifenazon:
Emilim:
Oral uygulamayı takiben propifenazon hızla ve tamamen emilir.
Dağılım:
Pik plazma düzeylerine yaklaşık 30 dakika ulaşılır. 250 mg parasetamol, 150 mg propifenazon oranı ile birlikte kombinasyon halinde verildiğinde daha yüksek propifenazon plazma konsantrasyonları elde edilir. Plazma proteinlerine bağlanması düşüktür (%10). Propifenazon plasentayı aşabilir ve anne sütüne geçebilir.
Biyotransformasyon:
Propifenazon temel olarak karaciğerde metabolize olur. Ana metabolit idrarla atılan -(%80) N- desmetilpropifenazondur. Karaciğer ve böbrek yetmezliğinde propifenazonun metabolizması yavaşlayabilir.
Kafein:
Emilim:
Kafein oral uygulamadan sonra hızla ve tamamen emilir.
Dağılım:
30 dakika içinde pik plazma konsantrasyonlarına ulaşılır. 5 mg/kg’lık oral dozdan sonra 3040 dakika içinde Cmax’a ulaşılır. Kafeinin dağılım hacmi 0,5 l/kg’dır. Kafein plasentayı aşabilir ve anne sütüne geçebilir.
Biyotransformasyon:
Kafeinin idrarla atılan ana metabolitleri 1-metilürik-asit, 1-metilksantin ve 5—
asitilamin-6– amino-3metilurasil’dir.
Eliminasyon:
Kafeinin ortalama eliminasyon yarılanma ömrü 4–6 saattir. Kafein ve metabolitleri temel olarak idrarla atılır. (%86) ve kafein olarak atılan kısım %2’yi geçmez.
Doğrusal/ Doğrusal olmayan durum:
Pozolojiye uygun kullanıldığında farmakokinetiği doğrusaldır.
Karaciğer ve böbrek yetmezliğinde parasetamol ve propifenazonun metabolizması ve atılımı yavaşlayabilir.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verilerisıçanlar üzerinde akut toksisite çalışmaları (ld50) 250 mg parasetamol ve 150 mg propifenazon kombinasyonu şeklinde ve ayrı ayrı uygulanmıştır.
Sonuçlar aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:
MADDE | LD 50 mg/kg oral uygulama | %95 güvenlik aralığı (mg/kg) |
Propifenazon | 1,414 | 519,5–2,089 |
Parasetamol | 2,500 |
|
Propifenazon/ Parasetamol kombinasyonu | 3,684 | 2,011–30,730 |
istatistiksel değerlendirme değildir.
Uygulanan kombinasyon ayrı ayrı yapılan uygulamalardan daha az toksiktir.
12 hafta süreyle 80 sıçana, günlük maksimum terapötik dozun 10 ila 20 katı uygulanmıştır. Terapötik dozun 10 katı uygulandığında toksik herhangi bir yan etki görülmeksizin tolere edilmiştir. 20 katı uygulandığında erkek kobaylarda az miktarda kilo kaybı ve tüm kobaylarda ölüm görülmeksizin düşük oranda hepatomegali tespit edilmiştir.
Laboratuvar bulguları dozla ilişkili bir modifikasyon göstermemiştir. Hepatik lezyona dair bulgu yoktur (SGOT ve SGPT artışı yoktur).
105 ardışık hafta boyunca 320, 1000 ve 3200 ppm konsantrasyonlarda kronik toksisite ve karsinojenisite için 50 sıçan üzerinde gerçekleştirilen çalışmada, hedef organ toksisitesi ya da tümör potansiyeli görülmemiştir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Povidon (K-30)
Mikrokristalin selüloz
Mısır nişastası
Stearik asit
Etil alkol (üretim esnasında buharlaşır)
6.2. geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3. raf ömrü
36 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel önlemler
25°C’nin altında oda sıcaklığında saklanmalıdır. Nemden ve ışıktan korunmalıdır.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
30 tabletlik blister ambalajlarda.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
ATABAY KİMYA SAN. TİC. A.Ş.
Acıbadem Köftüncü Sokak No: 1
34718 Kadıköy/İSTANBUL
Tel.: (216) 326 69 65
Faks: (216) 340 13 77
8. ruhsat numarasi
232/49
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
Ruhsat tarihi: 08.06.2011
Ruhsat yenileme tarihi: