KISA ÜRÜN BİLGİSİ - PAMACET 500 MG/25 MG/15 MG FİLM KAPLI TABLET
Bu ilaç ek izlemeye tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır. Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonları TÜFAM’a bildirmeleri beklenmektedir. Bakınız Bölüm 4.8 Advers reaksiyonlar nasıl raporlanır?
1.beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
PAMACET 500 mg/25 mg/15 mg film kaplı tablet
2.kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Her bir film kaplı tablet;
Parasetamol 500 mg
içerir.
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat (inek sütünden elde edilir) 337,5 mg
Ponseu 4R lake (E124) 0,273 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3.farmasöti̇k form
Film tablet
Leylak renkli film kaplı, oblong tabletler
4.kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Menstürel periyotta görülen aşağıdaki semptomların tedavisinde endikedir:
Kramp Baş ağrısı Şişkinlik Sırt ağrısı, bel ağrısı Ödem Kas ağrıları İritabilite4.2. pozoloji ve uygulama şeklidoktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde,
Yetişkinler ve 12 yaş üzeri çocuklar:
4 – 6 saatte bir 1 – 2 tablet alınmalıdır.Günde maksimum 8 tabletten fazla almayınız (günlük maksimum 4000 mg), yukarıda belirtilen talimatlar doğrultusunda kullanınız.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
Ağrı süresi 5 günü aşarsa ya da ateş 3 günden fazla sürerse, artarsa ve/veya başka belirtiler ortaya çıkarsa hekime veya eczacıya danışmadan tedaviye devam edilmemelidir.
PAMACET, sadece oral yoldan kullanım içindir.
PAMACET yeterli miktarda su ile birlikte yemeklerden sonra alınmalıdır.
PAMACET, ileri derecede böbrek ve karaciğer yetmezliği olan kişilerde kullanılmamalıdır.
Doktor önerisi olmadan 12 yaş altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.
PAMACET’in yaşlılarda kullanımı için özel doz ayarlaması yapılmasına gerek yoktur.
4.3. kontrendikasyonlar
PAMACET, aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır:
Parasetamole veya PAMACET’in içeriğindeki herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılık Parasetamol içeren başka bir reçeteli veya reçetesiz ilaç kullanan hastalarda Şiddetli karaciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi >9) Şiddetli böbrek yetmezliği4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri parasetamol
Anemisi olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veya uzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 10 ml/dakika) halinde, doktorun parasetamol kullanımının yarar/ risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir.
Doz ayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.
Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir. Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.
Hepatotoksisite riski nedeniyle, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlarda ya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Karaciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi<9) olan hastalar, parasetamolü dikkatli kullanmalıdır.
Orta düzeyde alkol ile birlikte eşzamanlı parasetamol alınması, karaciğer toksisitesi riskinde bir artışa yol açabilir. Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır.
Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ı aşmaması gerekir.
Yüksek dozlarda parasetamolün uzun süreli kullanımı böbrek hasarına neden olabilir.
Genelde, özellikle diğer analjeziklerle kombinasyon halinde kesintisiz parasetamol kullanılması, kalıcı böbrek hasarına ve böbrek yetmezliği riskine (Analjezik nefropati) yol açabilir.
Gilbert sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi klinik semptomlara ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bundan dolayı, bu hastalar PAMACET’i dikkatli kullanmalıdır.
Parasetamol içeren diğer ilaçların PAMACET ile eşzamanlı kullanımından kaçınılmalıdır.
Yetişkinlerde tek bir alım için minimum toksik doz 7.5–10 gramdır, çocuklarda ise 150 mg/kg’dır.
Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.
Aşağıdaki durumlarda ilacın kullanılması, yeniden değerlendirilmelidir:
– İlaç ağrı için alınıyorsa: Erişkinlerde ağrı 10 gün içinde, çocuklarda 5 gün içinde geçmezse, hastalık ağırlaşırsa, yeni belirtiler ortaya çıkarsa.
– İlaç ateş için alınıyorsa: Ateş 3 günden fazla sürerse, hastalık ağırlaşırsa veya yeni belirtiler ortaya çıkarsa.
Eğer risk faktörleri mevcutsa bunların altındaki dozlar da hepatotoksik etki gösterebilir. Risk faktörleri şunlardır:
– Hepatik enzim (CYP2E1) indüktörleri kullanılıyorsa: Karbamazepin, fenitoin, barbitüratlar, primidon, rifampin.
– Hepatotoksik ilaçlar kullanılıyorsa: Makrolidler, anabolizanlar, statinler, etionamid, niasin, izoniazid, fenotiazinler.
– Glutatyon rezervlerinin azaldığı durumlar: Malnütrisyon, starvasyon, kaşeksi, HIV enfeksiyonu, kistik fibrozis.
Laboratuvar test etkileşimleri
Parasetamol alanlarda:
– Kan şekeri: Glukoz oksidaz / peroksidaz metoduyla ölçüldüğünde olduğundan daha düşük gözlenir. Hekzokinaz / glukoz – 6 – fosfat dehidrogenaz metoduyla ölçüldüğünde olduğunun aynı gözükür.
– Serumda ürik asit: Fosfotungstad metoduyla ölçüldüğünde olduğundan yüksek gözükür.
– Bentiromid testi sonuçları geçersizdir. Çünkü hem parasetamol hem bentiromid bir arilamin bileşiğine metabolize olarak bulunan p-aminobenzoik asid miktarını etkiler.
– Nitrosonaftol reaktifi ile yapılan idrarda kalitatif 6-hidroksiindol asetik asit (5 HİAA) testi yalancı pozitif sonuç verir. Kantitatif test etkilenmez.
Pirilamin maleat ve alkolün birlikte kullanımı baş dönmesi, uyuşukluk, konsantrasyon bozuklukları gibi sinir sistemini etkileyen yan etkilerin görülmesine neden olabilir. Bazı kişilerde ise düşünme ve karar vermede zorluklar görüldüğü bildirilmiştir. Bu nedenle, pirilamin maleat ile tedavi sırasında alkol kullanımından kaçınılmalı veya alkol kullanımı sınırlandırılmalıdır. Ayrıca, araç ve makine kullanımından uzak durulmalı, dikkat gerektiren aktivitelerden kaçınılmalıdır.
Antihistaminiklerin genellikle antikolinerjik etkileri de görülebilmektedir; geriyatrik popülasyonlar bu etkilere daha duyarlıdır. Geçmişinde üriner retansiyon ve/veya obstrüksiyon, dar açılı glokom, tedavi edilmemiş intraoküler hipertansiyon veya kontrol altına alınmamış primer açık açılı glokom ve gastrointestinal obstrüktif bozukluk hikayesi olan hastalarda antihistaminiklerin antikolinerjik aktiviteleri nedeniyle bu şikayetlerde şiddetlenme olabilir.
Antihistaminiklerin antikolinerjik etkileri, solunum yollarında tıkanma ile sonuçlanan, bronşiyal sekresyon hacmini azaltabilir ve solunum yollarında kalınlaşmaya neden olabilir; bu nedenle astım ve/veya KOAH hastalığı bulunan hastalarda antihistaminiklerle tedavide dikkatli olunmalıdır.
Antihistaminiklerin antikolinerjik etkileri ve lokal anestezik etkilerine bağlı olarak seyrek olarak kardiyovasküler advers reaksiyonlar görülebilir. Taşikardi, palpitasyon, EKG değişiklikleri, aritmiler, hipotansiyon ve hipertansiyon rapor edilmiştir. Bu yan etkiler çok seyrek görülmekle birlikte aşırı doz ile ortaya çıkar. Bu nedenle, kardiyovasküler rahatsızlığı olan, hipertansiyon ve/veya hipertiroidizmli hastalarda antihistaminiklerle tedavi sırasında dikkatli olunmalıdır.
Renal ve/veya hepatik hastalığı bulunan hastalarda antihistaminiklerle tedavi sırasında dikkatli olunmalıdır. Uygun düşük başlangıç dozu seçilmelidir.
Pamabrom bazı kişilerde aşırı duyarlılık reaksiyonlarına sebep olabilir.
Döküntü; kurdeşen (ürtiker); kaşıntı; ateş ile ya da ateş olmadan ciltte kızarıklık, şişlik, su toplaması ya da soyulma; hırıltılı solunum; göğüste ya da boğazda tıkanıklık; zor nefes alma, çiğneme ya da konuşma; normal olmayan ses kısıklığı; ya da ağızda, yüzde, dudaklarda, dilde ya da boğazda şişme gibi alerjik reaksiyon belirtilerinden birinin görülmesi durumunda tedavinin kesilmesi gerekir.
İdrarın geçici olarak altın renkli olmasına neden olabilir. Bu normal ve zararsız bir durumdur.
PAMACET yardımcı madde olarak laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
İçeriğinde bulunan Ponseu 4R Lake (E124) adlı boyar madde nedeniyle alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Parasetamol
İlaç etkileşimleri:
– Hepatik enzim indüktörleri (karbamazepin, fenitoin, barbitüratlar, primidon, rifampisin) parasetamolün CYP 2E1 yoluyla metabolizmasını hızlandırarak klinik etkinliğini azaltır ve toksik ara ürün (NAPQI) oluşumunu hızlandırır.
– Hepatotoksik ilaç (makrolidler, anabolizanlar, statinler, etionamid, niasin, izoniazid, fenotiazinler) kullananlarda parasetamolün hepatotoksisite riski fazlalaşır.
– Varfarin, heparin, kumarin ve indandion sınıfı antikoagülanlarla birlikte yüksek dozda parasetamol kullanılması antikoagülan etkiyi arttırır. Bu durumda sık sık protrombin zamanı tayinleri yapılmalı, gerekiyorsa antikoagülan dozu ayarlanmalıdır. Ancak parasetamol kısa süreli olarak normal dozda kullanılıyorsa ve kronik olarak günde 2 gramdan daha az kullanılıyorsa buna gerek yoktur.
– Salisilat ve parasetamol kombinasyonlarının uzun süre kullanılması analjezik nefropati riskini arttırır. Bu şekilde kullanımlarda yüksek dozda (günde 1.35 gram veya kümülatif olarak yılda 1 kg) ve uzun süre (3 yıl veya daha uzun süre) kullanıldığında analjezik nefropati, renal papilla nekrozu, terminal böbrek yetmezliği ve böbrek veya mesane kanseri riski artar. Kombinasyonun dozu, içindeki salisilat veya parasetamol’ün bireysel dozlarını aşmamalıdır.
Olası kombinasyon dozları için;
– Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlarla parasetamolün uzun süre birlikte kullanılması advers renal etki riskini arttırır. Böyle kombinasyonlar doktor denetiminde kullanılmalıdır.
– Diflunisal, parasetamolün plazma konsantrasyonlarını % 50 artırır ve hepatotoksisite riskinin artmasına neden olur.
– Probenesid parasetamol ile birlikte verildiğinde parasetamolün plazma klerensi azalır, yarı ömrü uzar. Parasetamolün, glukuronid ve sülfat konjugatlarının atılımı azalır.
– Kolestiramin, parasetamolün verilmesinden sonra bir saat içinde verilirse parasetamolün absorpsiyonunu azaltır.
– Metoklopramid ve domperidon tipi gastrokinetik ilaçlar parasetamol absorpsiyonunu artırır. Ancak, birlikte kullanımdan kaçınmaya gerek yoktur.
– Parasetamol busulfan serum konsantrasyonunu arttırabilir.
– Parasetamol dasatinibin hepatotoksik etkisini arttırabilir. Dasatinib parasetamolün serum konsantrasyonunu arttırabilir.
– Parasetamol imatinibin hepatotoksik etkisini arttırabilir.
– Parasetamol fenilefrinin serum konsantrasyonunu arttırabilir.
Besinlerle etkileşim:
– Düzenli olarak zararlı olabilecek miktarda alkollü içki kullananlarda, akut toksik dozda veya kronik yüksek dozda parasetamol’ün hepatotoksisite riski fazlalaşır. Bu hastalar parasetamol yerine başka bir analjezik kullanmalıdır.
– Parasetamol yüksek karbonhidrat içeren bir yemekten sonra alınırsa absorpsiyonu yavaşlar. Ancak sistemik dolaşıma giren miktar değişmez. Vejetaryenlerde parasetamol absorpsiyonu yavaşlar ve azalır.
Biyolojik etkileşimler:
– Parasetamol ağrı ve ateş gibi aşı reaksiyonlarının tedavi ve önlenmesi amacı ile kullanıldığında aşıların immünostimülan etkisini azaltmaz. Bununla beraber DTaP (diphteria-tetanus toxoids -acellular pertussis) aşısının reaksiyonlarını önlemede etkisizdir.
Bitkisel ürünlerle etkileşim:
– Hibiscus (bamya çiçeği)’un parasetamolün plazma konsantrasyonlarını azalttığı bildirilmiştir. Bunun klinik önemi bilinmemektedir.
– Parasetamol hepatotoksik potansiyeli olan ekinazya (Echinacea augustifolia), kava (Piper methysticum) ve salisilat içeren söğüt (Salix alba) ve çayır güzeli (Spiraea ulmaria) gibi bitkisel ürünlerle birlikte alındığında hepatotoksisite riski artabilir.
– Parasetamol antitrombosit etkileri olan gingko (Gingko biloba), ginseng (Panax ginseng), sarmısak (Allium sativum), yaban mersini (Vaccinium myrtillis), kasımpatı (Chrysanthemum parthenium) ile birlikte kullanıldığında kanama riski artabilir.
– Parasetamol kumarin içeren sarıpapatya (Anthemis nobilis), at kestanesi (Aesculus hippocastaneum), çemen otu (Trigonella foenum graecum), kızıl yonca (Trifolium pratense) ve demirhindi (Tamarindus indicus) ile birlikte kullanıldığında kanama riski artabilir.
– Meryem ana dikeni (Silybum marianum): Bu bitkiden hazırlanan silimarin kompleks flavonoidlerin bir karışımıdır. Deneysel olarak sıçanlarda karaciğer glutatyon düzeyini arttırır.
Pirilamin maleat
Pirilamin maleat ile bupropion ve donepezilin beraber kullanılması nöbet eşiğini azaltabileceği için bu ilaçlarla dikkatli kullanılmalıdır. Pirilamin maleat ayrıca prokarbazin ile beraber kullanıldığı zaman merkezi sinir sistemi baskılanmasını azaltabileceği için prokarbazin ile antihistaminik ilaçlar dikkatli kullanılmalıdır.
Pamabrom
Veri bulunmamaktadır.
PAMACET’in varfarin, sedatif ya da trankilizan ilaçlarla etkileşimi olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
PAMACET’in oral kontraseptifler ile etkileşimine ilişkin veri bulunmamaktadır.
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: c
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) PAMACET’in çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar ve doğum kontrolü üzerindeki etkisine ilişkin veri bulunmamaktadır.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/ fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Parasetamol
Anneye terapötik dozlarda verildiğinde, parasetamol en erken 30 dakika içerisinde plasentadan geçer. Fetüste, parasetamol etkin bir biçimde sülfat konjügasyonu ile metabolize olur.
Pirilamin ve pamabrom’un gebelik döneminde kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır.
PAMACET, menstrüel periyotta görülen rahatsızlıklarda kullanılır. Gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Parasetamol anne sütü ile atılmasına rağmen emzirenlerde kontrendike olduğuna dair veri yoktur. Pirilamin maleat ve pamabromun anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Bu nedenle, PAMACET’in kullanımı mutlaka gerekliyse, risk ve yararları göz önünde bulundurularak kullanımına hekim tarafından karar verilmelidir.
PAMACET’in üreme yeteneği üzerine bir etkisi bildirilmemiştir.
Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda fertilite üzerinde yapılmış araştırma bulunmamaktadır.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Bazı hastalarda parasetamol kullanımına bağlı olarak baş dönmesi veya somnolans görülebilir. Bileşiminde bulunan pirilamin maleat sedasyon yaparak dikkat azalması ve refleks kaybına yol açabilir. Pamabromun araç ve makine kullanımı üzerine etkisi bilinmemektedir. Makine veya araç kullanırken dikkatli olunmalı veya makine veya araç kullanımdan kaçınılmalıdır.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
PAMACET içeriğindeki parasetamol ve diğer etkin maddelerin kullanımı ile rapor edilen yan etkilerin görülme sıklığı aşağıda belirtilmektedir.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (> 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila < 1/100); seyrek (>1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Parasetamol yaygın olarak kullanılmakta olup, önerilen dozlarda alındığında yan etkiler hafiftir ve genel olarak seyrek oluşur.
Yaygın: Enfeksiyon
Çok seyrek: Agranülositoz, trombositopeni, (izole bildirimler)
Seyrek: Erupsiyon, ürtiker
Bilinmiyor: Bronkospazm*, anafilaktik şok, alerji testi pozitif**, immün trombositopeni*** Çok seyrek: Lyell sendromu, Stevens Johnson sendromu (izole bildirimler)
Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi, uyuklama, parestezi
Yaygın olmayan: Denge bozukluğu
Çok seyrek: Purpura
Seyrek: Hipoglisemi
Seyrek: Aritmi
Yaygın: Üst solunum yolları enfeksiyonu
Yaygın: Bulantı, diyare, dispepsi, flatulans, karın ağrısı, konstipasyon, kusma
Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanama
Çok yaygın: ALT üst sınırın üstünde
Y aygın: ALT üst sınırın 1.5 katı
Seyrek: Deri döküntüsü, kaşıntı, ürtiker, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil).
Seyrek: Diürez
Yaygın: Yüz ödemi
Yaygın olmayan: Periferik ödem
Çok seyrek: Ateş, asteni
Yaygın olmayan: Post-tonsillektomi kanaması
Y aygın: Post-ekstraksiyon (3.azı dişi) kanaması
Klinik laboratuar değerlendirmeleri klinik araştırmalarda terapötik dozlarda kullanılan parasetamolün yan etkileri ve laboratuvar değerlerindeki değişmeler plasebonunkilerden farksız bulunmuştur. Karaciğer fonksiyonu ile ilgili biyokimyasal değerlerdeki değişmeler ilacın toksik dozlarda alındığını gösterir. İlaç toksik dozlarda alınmışsa aspartat aminotransferaz (AST) ve alanin aminotrasferaz (ALT) 24 saat içinde yükselmeye başlar ve 72 saat sonra doruğa erişir. Bunlardan herhangi birinin 1000 ünitenin üstüne yükselmesi hepatotoksisite için tanımlayıcıdır. Bunların yanı sıra bilirubin ve kreatinin yükselir, glukoz düşer. Arteriyel pH’nın 7.30’un altına düşmesi, kreatininin 3.4 mg/dL’nin üstüne çıkması, protrombin zamanının 100 saniyeden fazla uzaması ve serum laktat düzeyinin 3.5 mmol/L’ nin üstüne çıkması prognozun iyi olmadığını gösteren belirtilerdir. Parasetamolün istenmeyen ve toksik etkilerine karşı cinsiyet, ırk, boy, ağırlık, vücut yapısı, yaşam şekli ve yerine bağlı duyarlılık farkları bildirilmemiştir. Bunların dışında parasetamolün toksik etkilerine karşı duyarlılığı arttıran risk faktörleri ilaç etkileşimleri bölümünde yer almaktadır. (Bkz. bölüm 4.5.) 6 yaşından küçük çocuklar, parasetamolün toksik etkilerine daha az duyarlıdır. Bunda glutatyon rezervlerinin ve detoksifikasyon hızının yüksek olmasının rolü olduğu ileri sürülmüştür.
Bronkospazm: Asetilsalisilik aside duyarlı astımlı hastaların %20’sinde görülür.
**Parasetamol ile oral provokasyon testi: Parasetamolle ilişkili alerjik semptomları (erupsiyon, ürtiker, anafilaksi) olan hastaların %15.5’ inde pozitiftir.
**İmmün trombositopeni: Parasetamol ve parasetamol sülfat varlığında antikorlar trombositlerin GPIIb/IIIa ve GPIb/IX/V reseptörlerine bağlanır. Parasetamol tedavisinin kesilmesi parasetamolün plasebo ve NSAİİ’ler ile karşılaştırıldığı 2000 hastayı kapsayan bir literatür taramasında parasetamol ile plasebo arasında yan etkilerin sıklığı ve tedaviyi bırakma yönünden bir fark görülmemiştir.
Pirilamin maleat
Bu etkilerin sıklığı bilinmemektedir.
Sersemlik, sedasyon, özellikle çocuklar ve yaşlılarda meydana gelen olağandışı heyecan, neşe, uykusuzluk, sinirlilik, titreme, toksik ensefalopati
Bulanık görme, hafif batma (pirilaminin oftalmik çözeltileriyle bildirilmiştir)
Çarpıntı
Bulantı, kusma, anoreksi, abdominal rahatsızlık veya ağrı, konstipasyon veya diyare, ağızda, gırtlak veya burunda kuruluk
Topikal pirilamin içeren krem uygulamasının ardından gözlenen kontakt dermatitine neden olan hassasiyet
Pirilamin genel olarak kombinasyon olarak uygulandığı için tek ilaç olarak uygunlandığında yan etkiler ya raporlanmamıştır ya da raporlanan yan etkiler çok azdır. Pirilaminin tek ilaç olarak sinüzitli hastalara verildiği bir çalışmada raporlanan yan etkiler ağız kuruluğu, sersemlik ve görme bozukluklarıdır (midriyazis, bulanık görme).
Pamabrom
Veri bulunmamaktadır.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. ( ; e-posta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Parasetamol
Yetişkinlerde 10 g’dan fazla kullanılması halinde toksisite olasılığı vardır. Dahası, aşırı dozun zararı sirotik olmayan alkolik karaciğer hastalığı olanlarda daha büyüktür. Çocuklarda aşırı dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha nadirdir.
Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan parasetamol yarılanma ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. 14C-aminopirinden sonra 14CO2 atılımında azalma bildirilmiştir. Bu; plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarılanma ömrü, veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ile karaciğer hücre hasarı arasındaki ilişkiyi daha iyi gösterir.
Parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden dolayı fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan 2–10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesine karşın renal tübüler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.
Semptom ve belirtiler:
Solgunluk, anoreksi, bulantı ve kusma parasetamol aşırı dozajının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol aşırı dozajının dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin zamanı 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün içinde belirgin olmayabilir.
Tedavi:
Hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek gerekir. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjugasyon yapılmışsa metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma parasetamol konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle, hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alan hastalarda, uzun süredir alkol bağımlısı olanlarda veya kronik olarak beslenme eksikliği olanlarda N-asetilsistein ile tedavi eşiğinin %30–50 düşürülmesi önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler. Parasetamol aşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirir.
Pirilamin maleat:
Pirilamin maleat toksisitesi aşırı dozun alınmasını takip eden birkaç saat içinde antihistaminik/antikolinerjik aşırı doz tedavisi genel şeması uygulanarak tedavi edilmelidir.
Pamabrom:
Doz aşımı ve tedavisine ilişkin bilgi bulunmamaktadır.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Parasetamol, psikoleptikler hariç kombinasyonlar ATC kodu: N02BE51
Parasetamol analjezik ve antipiretik etkili bir ilaçtır. Bu etkileri merkezi sinir sistemi ve prostaglandin sentezini inhibe etmesine bağlıdır. Prostoaglandinler ağrı duyusu taşıyan sinir uçlarının duyarlılığını arttırır.
Parasetamol prostaglandin sentezini inhibe ederek bu sinir uçlarının duyarlılığını azaltır, ağrı eşiğini yükseltir, uyarı doğuşunu ve iletişimini inhibe eder. Antipiretik etkisi ise ön hipotalamustaki termoregülasyon merkezinin prostaglandin E2 tarafından uyarılmasını önlemesine bağlıdır. Parasetamolün antiinflamatuvar etkisi minimaldir.
Pirilamin maleat (mepiramin maleat), antimuskarinik ve santral etkileri güçlü etilendiamin türevi ve menstrüel rahatsızlıklar için kullanılan ürünlerde sıklıkla bulunan bir antihistaminiktir. Duygusal değişikliklerin ya da ruh hali değişikliklerinin (örn. anksiyete, sinirsel gerginlik, irritabilite) düzeltilmesini, su tutulumu belirtilerinin azaltılmasını, krampların şiddetinin ve sırt ağrısının azaltılmasını sağladığı ileri sürülmektedir.
Pamabrom, premenstrüel sendromun semptomatik tedavisinde zayıf diüretik olarak, analjezik ve antihistaminiklerle birlikte kombine olarak kullanılır.
PAMACET, bileşimindeki parasetamol sayesinde analjezik, pamabrom sayesinde diüretik, pirilamin maleat sayesinde antihistaminik etki gösteren bir preparattır.
Primer dismenoreli hastalarda yapılan randomize, çift-kör klinik bir çalışmada ortalama yaşı 21.3 ±3.2 olan 91 kadına parasetamol, pirilamin ve pamabrom içeren tabletler ve ortalama yaşı 21.0 ±3.2 olan 98 kadına naproksen sodyum, parasetamol ve pamabrom içeren tabletler verilmiştir. Menstrüel siklüs sırasında katılımcıların görsel analog skoru (VAS) üzerindeki ağrıya ilişkin değerlendirmeleri her iki tedavi grubunda da önemli azalma olduğunu göstermiştir (p<0.05). Etkinlik bakımından iki grup arasında önemli değişiklik bulunmamıştır (p<0.05). İki grupta da tedavi iyi tolere edilmiştir.
5.2. farmakokinetik özelliklerparasetamol
Emilim:
Parasetamol ağız yoluyla alındığında emilimi hızlı ve tamdır. Yüksek karbonhidrat içeren bir yemekten sonra alınırsa absorpsiyonu azalır. Açlık durumunda mutlak biyoyararlılığı %62-%69 kadardır. Biyoyararlanımdaki bu düşüş nedeni verilen bir oral dozun yaklaşık %20 sinin ilk geçiş metabolizmasına uğramasıdır. Doruk plazma konsantrasyonlarına 0,5–2 saatte ulaşır. 650 mg’a kadar oral dozlardan sonra plazma doruk konsantrasyonları 5–20 ^g/ml’dir (33,1132,4 mmol/L). Analjezik etkisi 30 dakikada başlar, 1–3 saatte maksimuma varır ve 3–4 saat sürer.
Dağılım:
Parasetamol vücut doku ve sıvılarına yaygın biçimde dağılır. Anne sütüne geçer. Annenin 650 mg’lık tek bir doz almasından 1–2 saat sonraki sütte konsantrasyonları 10–15 p.g/ml’dir (66,2– 99,3 mmol/L). Ortalama süt/plazma konsantrasyonları oranı ise 1,24 tür. Proteine bağlanma oranı düşük olup % 20–50 arasındadır. Dağılım hacmi 0.95 L/ kg dır.
Biyotransformasyon:
Verilen bir oral dozun % 90–95 karaciğerde glukuronik asit, sulfirik asit ve sistenin ile konjugasyonla metabolize olur. % 5’ inden daha azı değişmeden idrarla çıkar. Parasetamolün az bir miktarı karaciğer mikrozomlarındaki sitokrom P450 karma fonksiyonlu oksidaz enzimleri (başlıca CYP2E1, daha az oranda CYP1A2 ve CYP3A4) tarafından N-hidroksilasyonla N-asetil-para benzokinonimin’e (NAPQİ) dönüşür. Bu metabolit çok reaktif olup normalde glutatyon sentaz enzimi aracılığı ile glutayonla birleşir ve bu kompleks sistein ve merkapturik asit konjugatları şeklinde idrarla atılır. Ancak parasetamol yüksek miktarda alınırsa bu mekanizma satüre olur ve metabolit karaciğer proteinlerinin sülfidril grupları ile reaksiyona girerek hepatik nekroza neden olur.
Atılım:
Parasetamol renal yolla metabolitler şeklinde vücuttan atılır. Yarı ömrü 1–4 saat (ortalama 2.7 saat), renal klerensi 5 ml / dak. dır. Akut doz aşımında, karaciğer hastalığında, yeni doğanda, yaşlılarda bu süre uzayabilir; çocuk popülasyonda ise daha kısadır. Parasetamol hemodiyaliz ve hemoperfüzyonla kandan uzaklaştırılabilir. Hemodiyalizle 120 ml/dak, hemoperfüzyonla 200 ml/dak, peritoneal diyalizle <10 ml/dak kan parasetamolden temizlenebilir.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:
Genelde parasetamol serum konsantrasyonları ile analjezik etkisi arasında bir korelasyon yoktur.
Pirilamin maleat
Emilim:
Pirilamin için biyoyararlanım çalışmaları yapılmamıştır. Çoğu ilk jenerasyon antihistaminikler iyi emilir.
Dağılım:
Veri mevcut değildir.
Biyotransformasvon:
Karaciğerde metabolize olur. Oranı bilinmemektedir.
Eliminasvon:
İdrar yoluyla atılır. Pirilamin için spesifik veri mevcut değildir. Çoğu ilk jenerasyon antihistaminikler, metabolitleri şeklinde idrar yoluyla atılır.
Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum:
Veri mevcut değildir.
Pamabrom
Veri bulunmamaktadır.
Parasetamol
Böbrek hastalıkları:
Böbrek yetmezliğinde parasetamol absorpsiyonu normaldir, terminal yarı ömrü ise uzar. Orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda parasetamolün glukuronid ve sülfat konjugatlarının plazma konsantrasyonları artar ve plazma yarı ömürleri uzar (glukuronid 30.6 saat, sülfat 21.8 saat, normalde 3 saat). Diyaliz hastalarında bu metabolitlerin konsantrasyonları daha da yüksektir. Sistein ve merkaptürik konjugatlarının konsantrasyonları ise son derece düşüktür. Parasetamol metabolitlerinin idrardaki oranları orta derecede renal yetmezliği olanlar hastalar ve sağlıklı bireylerde aynıdır.
Karaciğer hastalıkları:
Karaciğer hastalıklarında parasetamolün yarı ömrü sağlıklı bireylerdekine göre daha uzundur. Alkole bağlı olmayan kronik selim karaciğer hastalığında parasetamol biyoyararlanımı değişmez. Ayrıca terapötik dozlarda verilen parasetamol hastalığın klinik belirtilerini ve laboratuar parametrelerini ağırlaştırmaz. Parasetamol aktif karaciğer hastalığında, karaciğer yetmezliğinde ve kronik alkolizmde kontrendikedir.
Pediyatrik popülasyon:
Parasetamolün eliminasyon yarı ömrü çocuklarda daha kısadır, yeni doğmuşlarda ise daha uzundur. Prematürelerde, yeni doğmuşlarda ve 10–12 yaşına kadar olan çocuklarda sülfat konjugasyonu başlıca metabolik yoldur. 3–9 yaşları arasındaki çocuklarda idrarda oksidatif metabolizma ürünlerine (NAPQİ) rastlanmaz.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda parasetamolün absorpsiyonu ve dağılım hacmi değişmez; yarı ömrü ve klerensi azalabilir. Ancak bu değişmeler doz ayarlamasını gerektirecek ölçüde değildir.
Pirilamin ve pamabrom
Hastalardaki karakteristik özelliklerine ilişkin bilgi bulunmamaktadır.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Parasetamol
Deney hayvanlarında yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda gebelik üzerindeki etkisinin incelenmesi için kontrollü araştırma yapılmamıştır. Kronik olarak her gün alınan parasetamolün böbrek fonksiyonlarını bozduğu “analjezik nefropati”ye yol açtığı bildirilmiştir. Parasetamol mutat terapotik dozlar aşıldığında hepatotoksik etki gösterir. Bu etkiyi gösteren ve karaciğerde oluşan bir ara metabolit (N-asetil- benzokinonimin) normalde glutatyon’daki sülfidril grupları tarafından nötralize edilir. Yüksek dozlarda bu sistemin satüre olması sonucu karaciğer proteinlerindeki sülfidril grupları reaksiyona girmeye başlar ve karaciğer nekrozu meydana gelir.
Farelerde akut toksisite testlerinde bulunan LD50 değeri 610 mg/kg’dır. Kedilerde günde 25 mg/kg ve daha sonra 50 mg/kg dozunda 22 hafta süre ile verildiğinde ağır karaciğer nekrozuna neden olmuştur. Sıçanlar ilacın toksik etkisine daha az duyarlıdır. Bu tür için bildirilen LD50 1000 mg/kg olup bu dozlarda dahi karaciğer nekrozu görülmez. Ayrıca aynı türler için de değişik LD50 değerleri bildirilmiştir.
Pirilamin
Pirilamin sıçanlarda karsinojenik bulunmuş olmakla beraber karsinojenik etkisi benzer yapıdaki antihistaminik olan metapirilinden çok daha düşüktür.
Pirilamin maleatın kronik toksisite ve karsinojenik etkilerinin B6C3F1 fareler üzerinde değerlendirildiği bir çalışmanın sonucu 2 yıl boyunca diyet ile <1,500 ppm pirilamin verilen dişi fareler üzerinde karaciğer toksisitesi gözlenirken erkek farelerde gözlenmemiştir. Her iki cinsiyet grubunda ise neoplastik yanıta ilişkin açık bir kanıt bulunamamıştır.
Pamabrom
Veri bulunmamaktadır.
6.farmasöti̇k özelli̇kler
6.l. yardımcı maddelerin listesi
Kroskarmelloz sodyum
Mikrokristalin selüloz (E 460)
Kolloidal silikon dioksit
Laktoz monohidrat (inek sütünden elde edilir)
Povidon
Krospovidon
Povidon K30
Magnezyum stearat
Polivinil alkol
Titanyum dioksit (E 171)
Makrogol/ Polietilen glikol
Talk
Ponseu 4R lake (E124)
Siyah demir oksit
6.2. geçimsizlikler
Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.
6.3. raf ömrü
24 aydır.
6.4.Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5.Ambalajın niteliği ve içeriği
24 ve 40 film kaplı tablet, şeffaf PVC/PVDC/Al blister ile karton kutuda ambalajlanır.
6.6.Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ne uygun olarak imha edilmelidir.
7.ruhsat sahi̇bi̇:
Berko İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Yenişehir Mah. Özgür Sok. No: 16–18 Ataşehir/İstanbul
0 216 456 65 70 (Pbx)
0 216 456 65 79 (Faks)
8.ruhsat numarasi:
2018/677