KISA ÜRÜN BİLGİSİ - ONPENT 100 MG/5 ML İ.V. İNFüZYONLUK ÇöZELTI
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
ONPENT 100 mg / 5 ml İ.V. İnfüzyonluk Çözelti
Steril
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Etkin madde:
Her 5 ml'lik ampul 100 mg pentoksifilin (20 mg/ml) içerir.
Sodyum klorür 35 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
İnfüzyonluk çözelti
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1 terapötik endikasyonlar
– Kan dolaşımı rezervi korunmakta olan hastalarda periferik arterlerde dolaşım bozuklukları (kesik topallama), tedavi ancak başka terapi şekillerinin (örn. yürüme egzersizleri, fizik tedavi) uygulanamadığı veya uygun olmadığı durumlarda uygulanmalıdır.
– Kan dolaşımı bozukluğuna bağlı olarak iç kulakta gelişen işlev bozuklukları
4.2 pozoloji ve uygulama şekli
Uygulanacak olan doz, genelde kan dolaşımı bozukluğunun türüne ve derecesine ve bireysel uygunluğa göre belirlenmektedir.
Pozoloji
Başlangıç dozu, 1 × 100 mg pentoksifilin olup, devam eden günlerde bu doz, 100 mg ila günlük en fazla 300 mg arası arttırılabilir.
Ciddi dolaşım bozukluklarında dozun 2×300 mg pentoksifilin şeklinde uygulanması gerekli olabilir.
İnfüzyon terapisine ek olarak pentoksifilin, ağızdan da alınabilmektedir. Toplam günlük dozun (parenteral ve oral) 1200 mg pentoksifilini aşmaması gerekmektedir.
ONPENT uygun sıvı ile seyreltildikten sonra intravenöz infüzyon olarak verilmelidir.
İlgili doz, 250–500 ml taşıyıcı solüsyon içerisinde 90–180 dakika arası bir sürede damardan (intravenöz) olarak uygulanmaktadır (bkz. bölüm 6.6). 60 dakikada, en fazla 100 mg pentoksifilin verilmelidir.
Böbrek fonksiyonu sınırlı olan hastalarda (kreatinin klerensi <30 ml/dak.), bireysel toleransa bağlı olarak dozun normal dozun %50–70’ine denk gelecek şekilde azaltılması gerekmektedir.
Yaşlı hastaların doz ayarlamasında dikkatli olunmalıdır. Genellikle tedaviye düşük doz ile başlanıp; karaciğer, böbrek ve kardiyak fonksiyonların azalmasındaki sıklığın büyüklüğüne ve beraberindeki başka bir hastalığın veya kullanılan ilaçların varlığına göre ayarlanmalıdır. Aktif metabolit büyük çoğunlukta böbrek yolu ile atılır ve böbrek fonksiyon yetersizliği olan hastalarda ilaca olan toksik reaksiyon riski artabilir. Yaşlı hastaların böbrek fonksiyonlarında azalma olabileceğinden, dikkatli şekilde doz ayarlaması yapılmalıdır, ayrıca renal fonksiyonların takibi faydalı olabilir.
Tansiyonu düşük veya dolaşım sistemleri kararsız olan hastalarda, kan basıncını düşüren özel riskler taşıyan hastalarda (örn. ağır koroner kalp hastalığı olan hastalar veya beyine kan sağlayan damarlarda tıkanıklık olan kişiler gibi) tedaviye düşük doz ile başlanmalı, daha sonra doz yavaş yavaş artırılmalıdır.
4.3 kontrendikasyonlar
ONPENT aşağıdaki hastalarda ve durumlarda kullanılmamalıdır:
4.4 özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonların ilk semptomları görüldüğünde, ONPENT hemen kesilmeli ve doktora haber verilmelidir.
Bu tıbbi ürün her “dozu”nda 35 mg sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için göz önünde bulundurulmalıdır.
4.5 diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
– Antihipertansif ajanların etkisi artabilir. Bu ilaçların dozlarının düşürülmesi gerekli olabilir.
– İnsülin, oral diyabet ilaçları: kan şekeri seviyesi aşırı düşebilir, hipoglisemik reaksiyonlar gelişebilir. Kan şekerinin seviyesinin düzenli aralıklarla kontrol edilmesi ve ilaçların buna göre ayarlanması gerekmektedir.
– Teofilin maddesinin plazma seviyesinin artması muhtemel olup artan şekilde yan etkiler gelişebilmektedir.
– Eşzamanlı olarak antikoagülan veya trombosit agregasyon inhibitörleri kullanılması durumunda kanama riski nedeniyle pıhtılaşmanın daha sık gözlemlenmesi gerekmektedir (örn. düzenli INR kontrolü).
– Eşzamanlı olarak pentoksifilin ve Vitamin-K-Antagonistleri uygulanan hastalarda pıhtılaşmanın artan şekilde inhibe edildiği hastalar olduğu rapor edilmiştir. Bu nedenle bu hastalarda, bilhassa pentoksifilin tedavisinin başında ve doz değişikliklerinde pıhtılaşmayı önleyen etkinin gözlemlenmesi önerilmektedir.
– Eşzamanlı olarak simetidin kullanılması durumunda, pentoksifilinin plazma seviyesinde ve etkisinde artış olabilir.
– Siprofloksasin ile eşzamanlı tedavi durumunda bazı hastalarda serum pentoksifilin konsantrasyonunda artış gözlenebilir. Bu durum, yan etkilerde artışa ve şiddetlenmeye neden olabilir.
– Trombosit agregasyon inhibitörleri ile potansiyel artan etki: artan kanama riski nedeniyle eşzamanlı olarak pentoksifilin ile trombosit agregasyon inhibitörleri (örn. klopidogrel, eptifibatid, tirofiban, epoprostenol, iloprost, absiksimab, anagrelid, NSAİİ’ler veya diğer selektif COX-2-inhibitörleri, asetilsalisik asit [ASS], tiklopidin, dipiridamol) kullanılması durumunda dikkat edilmesi gerekmektedir.
– Eşzamanlı uygulandığında kanama riski artabileceğinden ve/yeya protombin zamanı uzayabileceğinden pentoksifilin ile ketorolak birlikte verilmemelidir.
4.6 gebelik ve laktasyon
Gebelik kategorisi: C
Veri bulunmamaktadır.
Pentoksifilin’in gebe kadınlarda kullanıma ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
ONPENT gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Pentoksifilin az miktarda anne sütüne geçer. Bu konuda yeterli deneyim olmadığından, muhtemel risk ve yararları dikkatlice saptanmadan ONPENT süt veren kadınlara verilmemelidir.
Çok yüksek dozların uygulandığı sıçanlarda, intrauterin ölüm sayısında bir artış olduğu gözlenmiştir. Bununla birlikte, fare, sıçan, tavşan ve köpeklerdeki üreme araştırmalarında teratojenite, embriyotoksisite ya da fertilite veya perinatal gelişim bozukluğuna ilişkin herhangi bir bulgu saptanmamıştır.
4.7 araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
ONPENT’in araç ve makine kullanma becerileri üstünde bilinen bir yan etkisi yoktur. Ancak baş dönmesi olursa araç ve makine kullanılmamalıdır.
4.8 i̇stenmeyen etkiler
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Aşağıdaki advers reaksiyonlar klinik çalışmalarda veya pazarlama sonrası rapor edilmiştir.
Sistem organ sınıfı | Yaygın (> 1/100, < 1/10 ) | Yaygın Olmayan (> 1/1.000, < 1/100) | Seyrek (> 1/10.000, < 1/1.000) | Çok Seyrek (< 1/10.000) | Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları | Trombositopenik purpura eşliğinde trombositopeni, aplastik anemi (bkz. bölüm 4.4), lökopeni, nötropeni | ||||
Bağışıklık sistemi hastalıkları | Şoka varabilen şiddette anafilaktik/ anafilaktoid reaksiyonlar (örn. anjiyonörotik ödem, bronşiyal spazm), toksik epidermal nekroliz, Stevens-Johnson-Sendromu |
Psikiyatrik hastalıklar | Huzursuzluk, uyku bozuklukları | ||||
Sinir sistemi hastalıkları | Baş dönmesi, baş ağrısı, Tremor | terleme, parestezi, konvülsiyon, intrakraniyal kanamalar | Aseptik menenjit | ||
Göz hastalıkları | Görme bozuklukları, konjunktivit | Retina dekolmanı, retina kanamaları (bkz. bölüm 4.4) | |||
Kalp hastalıkları | Kalp ritim bozuklukları, örn. taşikardi | Anjina pektoris | |||
Vasküler hastalıkları | Ani kızarma | Periferik ödemler | Hemoraji | ||
Gastrointestinal hastalıkları | Mide barsak yakınmaları (örn. midede baskı, şişkinlik, bulantı, kusma, ishal) | gastrointestinal kanamalar | Kabızlık, hipersalivasyon | ||
Hepatobiliyer hastalıklar | İntrahepatik kolestaz | ||||
Deri ve deri altı dokusunun hastalıkları | Kaşıntı, kızarıklık, Ürtiker | Cilt ve mukoza kanaması | İsilik | ||
Böbrek ve idrar yolları hastalıkları | Ürogenital bölgede kanamalar | ||||
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar | Ateş |
Araştırmalar | Kan basıncında düşüş | Kan basıncında yükselme | Karaciğer enzimlerinde artış (Transaminaz, alkalen fosfataz) |
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir e-posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9 doz aşımı ve tedavisi
Belirtiler:
Akut pentoksifilin doz aşımının ilk semptomları bulantı, baş dönmesi, taşikardi ya da kan basıncında düşme olabilir. Bunun yanı sıra, ateş, ajitasyon, flush, bilinç kaybı, refleks kaybı, tonik-klonik konvülziyonlar ve gastrointestinal kanamanın bir belirtisi olarak kahve telvesi kıvamında kusma gibi belirtiler olabilir.
Tedavi:
Spesifik bir antidot bilinmemektedir. Eğer doz aşımı henüz meydana gelmişse, ilacın primer eliminasyonu (örn. gastrik lavaj) ya da absorbsiyonunun geciktirilmesi (örn. aktif kömür) yoluyla daha fazla sistemik absorbsiyonu önlemek üzere girişimlerde bulunulabilir. Kompikasyonların önlenmesi için yoğun bakım takibi gerekli olabilir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1 farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Periferik vazodilatörler, pürin türevleri
ATC kodu: C04AD03
Pentoksifilin, bozulmuş eritrosit deformabilitesini arttırır, eritrosit agregasyonunu azaltır, trombosit agregasyonunu azaltır, fibrinojen düzeylerini düşürür, lökositlerin endotele adezyonunu azaltır, lökosit aktivasyonu ve bunun neden olduğu endotel hasarını azaltır ve kan viskozitesini düşürür.
Pentoksifilinin lökosit deformabilitesini artırdığı ve nötrofil adhezyonu ile aktivasyonunu azalttığı gösterilmiştir. Periferik arter hastalığı olan hastalarda pentoksifilinin terapötik dozları ile doku oksijen düzeylerinin anlamlı oranda arttığı gösterilmiştir.
Dolayısıyla, pentoksifilin, kanın akışkanlığını arttırarak ve antitrombotik etkiler göstererek mikrodolaşım perfüzyonunu arttırır.
Pentoksifilinin yüksek dozlarda ya da hızlı infüzyonla uygulanması halinde, periferik direnç hafifçe azalabilir. Pentoksifilin kalp üzerinde hafif bir pozitif inotropik etki gösterir.
5.2 farmakokinetik özellikler
Emilim:
Bu ilaç intravenöz yoldan kullanılmaktadır. Uygulama yolu nedeniyle bu bölüm geçerli değildir.
Dağılım:
Bu ilaç intravenöz yoldan kullanılmaktadır. Uygulama yolu nedeniyle bu bölüm geçerli değildir.
Biyotransformasyon:
Başlıca biyotransformasyon ürünü Metabolit V’dir. Aktif ana metabolit olan 1-(5-hidroksiheksil)-3,7-dimetil-ksantin (metabolit I), geri dönüşlü biyokimyasal redoks dengesine sahip ana bileşiğin plazmadaki konsantrasyonunun iki katı olarak ölçülebilir. Bu nedenle, pentoksifilin ve metabolit I tek bir aktif birim olarak değerlendirilmelidir ve dolayısıyla ana bileşiğin yararlanımı anlamlı ölçüde daha yüksektir. Pentoksifilin tamamen metabolize olur.
Eliminasyon:
İntravenöz uygulamadan sonra pentoksifilinin eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık 1.6 saattir. %90’ından fazlası konjuge olmayan suda çözünebilir polar metabolitler formunda böbrek yoluyla atılır. Atılım neredeyse tamamen idrar ile olur. Esasen idrarda hiç ana bileşik bulunmaz. Ana bileşik ve metabolitlerinin plazma düzeylerinde büyük değişiklikler görülebilmesine rağmen, Metabolit V’nin idrardaki miktarı istikrarlı ve dozla orantılıdır. Uygulanan dozun %4’ünden azı feçesle atılır.
Böbrek yetmezliği:
Hafif, orta veya ciddi böbrek bozukluğu olan hastalarda pentoksifiline ve aktif Metabolit I’e maruziyet artmamaktadır. Ancak, günde üç kez 400 mg Pentoksifilin tedavisi alan hafif ila orta böbrek hastalığı olan hastalarda Metabolit V’nin AUC 0-tss ve Cmaks değerleri sırasıyla 2,4 ve 2,1 kat artmıştır. Günde üç kez 400 mg Pentoksifilin tedavisi alan ciddi böbrek hastalığı olan hastalarda ise, Metabolit V’nin EAA0-tss ve Cmaks değerleri sırasıyla 12,9 ve 10,6 kat artmıştır. İki böbrek hastalığı seviyesindeki grupta da Metabolit V’ye maruziyetteki artış pentoksifilin günde iki kez uygulandığında çok az daha düşüktür.
Karaciğer yetmezliği:
Tek doz 400 mg Pentoksifilin tedavisinin ardından hafif ila orta karaciğer hastalığı olan hastalarda pentoksifilinin EAA ve Cmaks değerleri sırasıyla 6,5 ve 7,5 kat artmıştır. Karaciğer hastalığı olan kişilerde ise, aktif metabolit I EAA ve Cmaks değerleri sırasıyla 6,9 ve 8,2 kat artmıştır.
Yaşlı hastalar:
Yaşlı popülasyonda (60–68 yaş, n=6), daha genç popülasyona kıyasla (22–30 yaş, n=6) pentoksifilinin EAA’sı artar ve eliminasyon hızı azalır (Bkz. Bölüm 4.2, Geriyatrik popülasyon).
5.3 klinik öncesi güvenlilik verileri
Akut toksisite
Akut toksisite araştırmaları, LD50 değerlerinin farelerde intravenöz ve oral uygulamadan sonra sırasıyla 195 mg/kg vücut ağırlığı ve 1385 mg/kg vücut ağırlığı ve sıçanlarda intravenöz ve oral uygulamadan sonra sırasıyla 230 mg/kg vücut ağırlığı ve 1770 mg/kg vücut ağırlığı olduğunu göstermiştir. Bu, pentoksifilinin toksisitesinin düşük olduğunu göstermektedir.
Kronik toksisite
Kronik toksisite araştırmaları, 1 yıl süreyle sıçanlara günde 1000 mg/kg vücut ağırlığına varan dozda ve köpeklere günde 100 mg/kg vücut ağırlığına varan dozlarda pentoksifilin uygulanmasını takiben madde ile ilişkili herhangi bir organ hasarı olmadığını göstermiştir. Bir araştırmada, köpeklere bir yıl süreyle 320 mg/kg vücut ağırlığı ya da daha yüksek dozların uygulanmasını takiben, birkaç hayvanda testlerde koordinasyon eksikliği, dolaşım yetersizliği, kanamalar, pulmoner ödem ya da dev hücreler gözlenmiştir.
Mutajenite
Mutajenite testi (Ames testi, mikronükleus testi, UDS testi) mutajenik etkiye ilişkin herhangi bir bulgu ortaya çıkarmamıştır.
Karsinojenite
On sekiz ay süreyle 450 mg/kg vücut ağırlığına varan oral pentoksifilin dozları uygulanan farelerde, herhangi bir karsinojenik etki bulgusu saptanmamıştır.
On sekiz ay süreyle 450 mg/kg vücut ağırlığına varan oral pentoksifilin dozları uygulanan dişi sıçanlarda, benign meme fibroadenomlarının sayısında bir artış olduğu gözlenmiştir. Bununla birlikte daha yaşlı sıçanlarda benign meme fibroadenomları çoğunlukla spontan olarak ortaya çıkmaktadır.
Üreme toksikolojisi
Çok yüksek dozların uygulandığı sıçanlarda, intrauterin ölüm sayısında bir artış olduğu gözlenmiştir. Bununla birlikte, fare, sıçan, tavşan ve köpeklerdeki üreme araştırmalarında teratojenite, embriyotoksisite ya da fertilite veya perinatal gelişim bozukluğuna ilişkin herhangi bir bulgu saptanmamıştır.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1 yardımcı maddelerin listesi
Sodyum klorür
Enjeksiyonluk su
6.2 geçimsizlikler
Mevcut değildir.
6.3 raf ömrü
24 ay
Mikrobiyolojik açıdan, infüzyon çözeltileri ile verilirken ürün aseptik teknikle seyreltildikten sonra hemen kullanılmalıdır.
Belirtilen infüzyon çözeltileri ile seyreltildikten sonra 25°C altında saklanmak koşuluyla 24 saat içerisinde kullanılmalıdır.
6.4 Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Seyreltilmiş ürünün saklama koşulları için bölüm 6.3'e bakınız.
6.5 ambalajın niteliği ve içeriği
ONPENT 5 adet 5 ml kapasiteli tip I amber renkli cam ampul içeren karton ambalajlarda sunulmaktadır.
6.6 beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Herhangi bir koruyucu olmadığından bu ürünün kullanımı boyunca aseptik teknik sıkı bir şekilde gözetilmelidir.
ONPENT uygun sıvı ile seyreltildikten sonra intravenöz infüzyon olarak verilmelidir. İnfüzyon çözeltisi olarak serum fizyolojik, Ringer çözeltisi kullanılabilir. Kullanılacak solüsyonla uyumluluk her olguda uygulamadan önce test edilmelidir (bkz. bölüm 4.4). Sadece berrak solüsyonlar infüze edilmelidir.
Sadece tek kullanım içindir. Ampulde kalan tüm kullanılmayan kısmı imha ediniz. Kullanılmayan kısımları daha sonra kullanmak için saklamayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Onfarma İlaç Sanayi Ltd. Şti.
Adresi: Kale Mah. Gazi Cad. Bafra İş Hanı, No: 51 Kat: 3/12 İlkadım / Samsun
Telefon: (0362) 4200170
Faks: (0362) 4200171
e-mail:
8. ruhsat numarasi
2019/176
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 27.03.2019
Ruhsat yenileme tarihi: