KISA ÜRÜN BİLGİSİ - OKSİKAM 20 MG TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
OKSİKAM 20 mg tablet
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Etkin madde:
Her bir tablette:
Yardımcı madde:
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Tablet
Uçuk mavi, bir yüzü çentikli tablet
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Osteoartrit, romatoid artrit ve ankilozan spondilit belirti ve bulgularının tedavisi ile akut gut artriti, akut kas iskelet sistemi ağrıları, postoperatif ağrı ve dismenore tedavisinde endikedir.
4.2. pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Piroksikam reçete etme kararı dismenore, inflamatuvar veya dejeneratif romatizmal hastalıkların tanısal değerlendirmesinde ve tedavisinde deneyimli doktorlar tarafından başlatılmalıdır.
İstenmeyen etkiler, semptomları kontrol etmek için gerekli en kısa süredeki etkili minimum dozun kullanılmasıyla en aza indirilebilir. Tedavinin yararı ve tolerabilitesi 14 gün içinde gözden geçirilmelidir. Eğer tedavinin sürdürülmesi gerekliyse daha sık inceleme yapılması gerekmektedir.
Piroksikam artmış gastrointestinal komplikasyonlarla ilişkili olduğundan özellikle yaşlı hastalarda mide koruyucu ajanlarla (örneğin misoprostol veya proton pompa inhibitörleri)kombinasyon tedavisi düşünülmelidir.
Yemeklerden sonra alınmalıdır.
Uygulama şekli:
Günde 1 tablet (20 mg).
Önerilen günlük doz 20 mg'dir.
Günde 10 mg alınması doktorunuz tarafından önerilmişse, tableti bölmek için çentikli bölümü yukarıya gelecek şekilde düz bir yüzeye koyun. Baş parmağınızla yumuşakça bastırarak tableti iki eşit parçaya ayırın.
Özel popülasyona ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Şiddetli böbrek yetmezliği ve şiddetli karaciğer yetmezliğinde kullanılmaz.
Pediyatrik popülasyon:
18 yaşından küçük çocuk ve adolesanlarda kullanılmaz.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalarda pozoloji, hekim tarafından dikkatlice tayin edilmeli ve gerektiğinde uygulanacak dozun azaltılması olasılığı değerlendirilmelidir.
4.3. kontrendikasyonlar
Etkin maddeye veya yardımcı maddelerden herhangi birine aşırı hassasiyeti olanlar. Gastrointestinal ülserasyon, kanama veya perforasyon hikayesi. Ülseratif kolit, Crohn hastalığı, gastrointestinal kanserler veya divertikülit gibi kanama eğilimi yaratan gastrointestinal hastalık hikayesi. Aktif peptik ülser, inflamatuvar gastrointestinal hastalık veya gastrointestinal kanaması olan hastalar. Gastrit, dispepsi, şiddetli hepatik veya renal hastalıklar, orta dereceli veya şiddetli kalp yetmezliği, şiddetli hipertansiyon, şiddetli kan hastalıkları veya hemorajik diyatez hastaları. Analjezik dozlarda asetilsalisilik asit ve COX-2 selektif NSAİ ilaçlar diğer NSAİ ilaçların eşzamanlı kullanımı. Antikoagülanların eşzamanlı kullanımı Herhangi bir tipte ciddi alerjik ilaç reaksiyonu hikayesi (özellikle eritem multiform, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz). Piroksikama, diğer NSAİ ilaçlara ve diğer ilaçlara ciddi cilt reaksiyonu hikayesi (şiddetten bağımsız olarak) Emzirme sırasında ve çocuklarda, gebelik şüphesinde veya sırasında. (bölüm 4.6) Porfiri Asetil salisilik asit’e ve diğer NSAİ ilaçlara karşı astım, rinit ve ürtiker gibi alerjik reaksiyonlar gösteren hastalarda, bu grup ilaçlar arasında çapraz alerjik reaksiyonlar oluşabileceğinden kullanılmamalıdır. Bu hastalarda, piroksikam tedavisi ile şiddetli anaflaktik reaksiyonlar bildirilmiştir. OKSİKAM koroner arter by-pass greft (KABG) cerrahisinde, peri-operatif ağrı tedavisinde kontrendikedir (Bakınız, bölüm 4.4 Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri). OKSİKAM, daha önceki NSAİ ilaç tedavisi ile ilişkili olarak geçirilmiş veya halen aktif gastrointestinal kanama veya perforasyon öyküsü olan hastalarda, aktif veya geçirilmiş tekrarlayan peptik ülser/hemorajisi olan hastalarda (iki veya daha fazla kez, ayrı ayrı kanıtlanmış ülser veya kanama) kontrendikedir. Ağır kalp yetmezliği Ağır böbrek yetmezliği Ağır karaciğer yetmezliği
4.4 özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Kardiyovasküler (KV) risk
– NSAİ’ler ölümcül olabilecek KV trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme riskinde artışa neden olabilir. Bu risk kullanım süresine bağlı olarak artabilir. KV hastalığı olan veya KV hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksek olabilir.
OKSİKAM koroner arter by-pass cerrahisi öncesi ağrı tedavisinde kontrendikedir.
Gastrointestinal (Gİ) Riskler
– NSAİ’ler kanama, ülserasyon, mide veya bağırsak perforasyonu gibi ölümcül olabilecek ciddi Gİ advers etkilere yol açarlar. Bu advers olaylar herhangi bir zamanda, önceden uyarıcı bir semptom vererek veya vermeksizin ortaya çıkabilirler.
Yaşlı hastalar ciddi Gİ etkiler bakımından daha yüksek risk taşımaktadırlar.
Kardiyovasküler etkiler
Kardiyovasküler Trombotik Olaylar
Çeşitli COX-2 selektif ve non-selektif NSAİİ’lerin üç yıl kadar süren klinik çalışmaları, ölümcül olabilen ciddi kardiyovasküler (KV) trombotik olay, miyokard infarktüsü ve inme riskinin arttığını göstermiştir. COX-2 selektif veya non-selektif tüm NSAİİ’ler benzer risklere sahip olabilir. KV hastalığı veya KV risk faktörleri olduğu bilinen hastalar, daha fazla risk altındadır. NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda potansiyel KV riskinin en aza indirilmesi için, en düşük etkili doz olası en kısa süreyle kullanılmalıdır. Hekimler ve hastalar daha önceden KV semptomlar olmasa dahi bu tür semptomlara karşı hazırlıklı olmalıdır. Hastalar ciddi KV belirti ve/veya bulgular ve bunlar ortaya çıktığı takdirde yapılacaklar hakkında bilgilendirilmelidirler.
Eş zamanlı olarak aspirin kullanımının, NSAİİ kullanımı ile ilişkili ciddi KV trombotik olay riskindeki artışı azalttığına dair tutarlı kanıtlar yoktur. Aspirin ve NSAİİ’lerin birlikte kullanımı ciddi gastrointestinal (Gİ) olayların gelişme riskini artırmaktadır. (Bakınız, bölüm 4.4 Özel kullanım uyanları ve önlemleri).
Piroksikam için bu riski dışarıda bırakabilecek tutarlı veri yoktur.
COX-2 selektif NSAİİ’nin KABG cerrahisinden sonra ilk 10–14 gündeki ağrı tedavisine ait iki geniş, kontrollü klinik çalışmada miyokard infarktüsü ve inme insidansının arttığı bulunmuştur (bakınız, bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar).
Hipertansiyon
OKSİKAM’ın dahil olduğu NSAİİ’ler yeni hipertansiyon gelişimine veya var olan hipertansiyonun kotüleşmesine neden olurlar ve bu rahatsızlıkların her biri KV olay riskinin artmasına katkıda bulunabilmektedir. NSAİİ kullanırken, tiyazid veya loop diüretikleri kullanan hastalarda, bu terapotiklere karşı verilen yanıt bozulabilir. OKSİKAM’ın dahil olduğu NSAİİ’ler hipertansiyonu olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. NSAİİ tedavisine başlanırken ve tedavi süresince, kan basıncı (KB) yakından izlenmelidir.
Konjestif Kalp Yetmezliği ve Ödem
NSAİİ’leri alan bazı hastalarda, sıvı tutulması ve ödem gözlenmiştir. OKSİKAM, sıvı tutulması veya kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Kalp yetmezliği, kalp fonksiyon bozukluğu, karaciğer fonksiyon bozukluğu ve hipertansiyon da dahil olmak üzere sodyum kısıtlamasının söz konusu olduğu hastalarda kullanılırken dikkatli olunmalıdır. 10 günden sonraki kullanımlarda bu risklerde artış olmaktadır.
Gastrointestinal Etkiler – Ülserasyon, Kanama ve Perforasyon Riski:
OKSİKAM’ın dahil olduğu NSAİİ’ler, ölümcül olabilen enflamasyon, kanama, ülserasyon, mide, ince ve kalın barsak perforasyonu gibi ciddi gastrointestinal (Gİ) advers olaylara neden olabilirler. Bu ciddi advers olaylar NSAİİ’ler ile tedavi edilen hastalarda herhangi bir uyarıcı semptom olmadan veya uyarıcı semptomla birlikte, herhangi bir zamanda gelişebilirler. NSAİİ tedavisi sırasında üst Gİ kanalda ciddi advers olay gelişen beş hastadan yalnızca biri semptomatiktir. NSAİİ’lerin neden olduğu üst Gİ kanal ülserleri, yoğun kanama ve perforasyon 3 ila 6 ay tedavi uygulanan hastaların yaklaşık % 1’inde ve 1 yıl tedavi olan hastalarda yaklaşık % 2–4’ünde ortaya çıkmaktadır. Bu eğilim uzun süreli kullanımda devam etmektedir ve tedavinin herhangi bir anında ciddi Gİ olay gelişme olasılığını artırmaktadır. Ancak kısa süreli tedavi bile risksiz değildir.
NSAİİ’ler, önceden ülser veya gastrointestinal kanama hikayesi olan hastalarda çok dikkatli reçetelenmelidir. Önceden peptik ülser ve/veya gastrointestinal kanama öyküsü olan ve NSAİİ kullanan hastalarda, Gİ kanama riski bu risk faktörleri olmayan hastalara göre 10 kat artmıştır.
NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda, Gİ kanama riskini artıran diğer faktörler, beraberinde oral kortikosteroid veya anti-koagülan kullanılması, uzun süreli NSAİİ kullanımı, sigara içilmesi, alkol kullanımı, ileri yaş ve genel durum bozukluğudur. Ölümcül Gİ olaylara ait spontan bildirimlerinin çoğu, yaşlı veya genel sağlık durumu kötü hastalara aittir, dolayısıyla bu hasta gruplarının tedavisinde dikkatli olunmalıdır.
NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda potansiyel Gİ olay riskinin en aza indirilmesi için en düşük etkili doz, olası en kısa sürede kullanılmalıdır. Doktorlar ve hastalar NSAİİ kullanımı sırasında gelişebilecek Gİ kanama ve ülserasyon belirti ve semptomlarına karşı hazırlıklı olmalıdırlar ve eğer ciddi Gİ advers olaydan şüphelenirler ise, derhal ek değerlendirmeye ve tedaviye başlanmalıdır. Bu yaklaşım ciddi Gİ advers olayın ortadan kalkmasına kadar NSAİİ’lerin kesilmesi olmalıdır. Yüksek riskli hastalar için NSAİİ içermeyen alternatif tedaviler düşünülmelidir.
Renal Etkiler
NSAİİ’lerin uzun süre kullanımı renal papiller nekroza ve diğer böbrek hasarlarına neden olur. Böbrek perfüzyonunun sağlanmasında prostaglandinlerin kompansatuvar etkinlik gösterdiği hastalarda da renal toksisite gözlenmiştir. Bu hastalarda NSAİİ kullanımı doza bağımlı olarak prostaglandinlerin yapımında azalmaya ve ikincil olarak böbrek kan akımını azaltarak böbrek dekompansasyonunun açıkça hızlanmasına neden olabilir. Böbrek fonksiyon bozukluğu, kalp yetmezliği, karaciğer yetmezliği olanlarda, diüretik ve ADE inhibitörleri alanlarda ve yaşlı hastalarda bu reaksiyonun riski daha fazladır. NSAİİ tedavisinin kesilmesiyle, genellikle tedavi öncesi duruma geri dönülür.
İlerlemiş Böbrek Hastalığı
OKSİKAM’ın ilerlemiş böbrek hastalığı olanlarda kullanımına dair herhangi bir kontrollü klinik çalışma verisi yoktur. Bu nedenle, OKSİKAM, ilerlemiş böbrek hastalığı olanlarda önerilmemektedir. Eğer OKSİKAM mutlaka kullanılacaksa, hastaların böbrek fonksiyonlarının yakın takibi uygundur.
Anafilaktik Reaksiyonlar
Diğer NSAİİ’lerle olduğu gibi, OKSİKAM’a karşı daha önceden maruz kaldığı bilinmeyen hastalarda anafilaktoid reaksiyonlar oluşabilir. OKSİKAM, aspirin triyadı olan hastalara verilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak nazal polipi olan veya olmayan, riniti olan astım hastalarında veya aspirin veya diğer NSAİİ alımı sonrasında potansiyel olarak ölümcül, ciddi bronkospazm sergileyen hastalarda gelişir (bakınız, KONTRENDiKASYONLAR ve ÖNLEMLER – önceden mevcut astım). Anafilaktoid reaksiyon gelişen vakalarda acil müdahale düşünülmelidir.
Deri Reaksiyonları
OKSİKAM da dahil olmak üzere, NSAİİ’ler ölümcül olabilen eksfoliyatif dermatit, Stevens Johnson sendromu (SJS) ve Toksik Epidermal Nekroz (TEN) gibi ciddi advers cilt olaylarına neden olabilir. Bu ciddi olaylar, uyarı olmadan oluşabilir. Hastalar ciddi deri rahatsızlığı belirti ve bulgularına karşı uyarılmalıdırlar ve deri döküntüsü veya diğer aşırı duyarlık belirtilerinden birisi oluştuğunda ilaç kullanımı kesilmelidir.
Hamilelik
Hamileliğin son döneminde diğer NSAİİ’ler gibi piroksikam beta-siklodekstrin de ductus arteriosusun erken kapanmasına neden olabileceği için, kullanımından kaçınılmalıdır.
Fertilite problemleri olan veya fertilite testlerine giren kadınlarda piroksikamın uygulanması durdurulmalıdır.
Önlemler
Genel
OKSİKAM, kortikosteroidlerin yerine veya kortikosteroid yetersizliğinin tedavisi için kullanılmaz. Kortikosteroidlerin aniden kesilmesi, hastalığın alevlenmesine yol açabilir. Uzun süre kortikosteroid tedavisi almakta olan hastalarda kortikosteroid tedavisi sonlandırılmak istenirse tedavi yavaşça azaltılmalıdır.
OKSİKAM’ın ateş ve inflamasyonun azaltılmasına yönelik farmakolojik aktivitesi, enfeksiyöz olmayan, ağrılı olduğu öngörülen komplikasyonların belirlenmesine ait tanısal bulguların kullanılabilirliğini azaltabilir.
70 yaşın üzerinde iseniz veya kortikosteroidler veya depresyon ilaçları (örneğin seçici serotonin geri alım inhibitörleri-SSRI) veya kan pıhtılaşmasına karşı asetil salisilik asit gibi diğer ilaçları alıyorsanız doktorunuz OKSİKAM ile birlikte mide ve barsaklarınızı koruyucu bir ilaç verebilir.
Şeker hastası iseniz sık kan testi yaptırmalısınız.
Hepatik Etkiler
OKSİKAM da dahil olmak üzere, NSAİİ’leri alan hastaların %15 kadarında, karaciğer testlerinin bir veya birden fazlasında sınırda artışlar olabilir. Bu laboratuvar anormallikleri tedavi müddetince ilerleyebilir, değişmeyebilir veya geçici olabilir. NSAİİ’lere ait klinik çalışmalarda, hastaların yaklaşık %1’inde ALT ve AST’de belirgin yükselmeler (normal değerin üst sınırının üç veya daha fazla katı) bildirilmiştir. Ayrıca nadiren sarılık ve ölümcül fulminan hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliğini içeren (bazıları fatal sonuçlanan) nadir ciddi karaciğer reaksiyonları bildirilmiştir.
OKSİKAM ile tedavi sırasında, bir hastada karaciğer disfonksiyonu geliştiğine dair belirti ve/veya bulgular ortaya çıktığında veya anormal karaciğer testleri olanlarda, daha ciddi karaciğer reaksiyonlarının gelişimine ait kanıtlar incelenmelidir. Karaciğer hastalığı ile ilişkili klinik belirti veya bulgular ya da sistemik belirtiler (örn; eozinofili, deri döküntüsü vs.) ortaya çıkar ise, OKSİKAM tedavisi kesilmelidir.
Hematolojik Etkiler
OKSİKAM da dahil olmak üzere, NSAİİ alan hastalarda bazen anemi gözlenebilir. Bunun nedeni sıvı retansiyonu, gizli veya belirgin Gİ kan kaybı veya eritropoez üzerindeki tam olarak tanımlanmamış etkilerdir. CYCLADOL de dahil olmak üzere, uzun süreli NSAİİ alan hastalarda, herhangi bir anemi belirti veya bulgusu gözlenirse hemoglobin ve hematokrit değerleri kontrol edilmelidir.
NSAİİ’ler trombosit agregasyonunu inhibe eder ve bazı hastalarda kanama zamanının uzadığı gösterilmiştir. Aspirinden farklı olarak, trombosit fonksiyonları üzerindeki etkileri kantitatif olarak daha az, kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Pıhtılaşma bozuklukları olan veya antikoagülan alan hastalarda olduğu gibi, trombosit fonksiyonundaki değişikliklerden olumsuz şekilde etkilenen ve OKSİKAM alan hastalar, dikkatlice takip edilmelidir.
Önceden mevcut astım
Astımı olan hastalarda, aspirine duyarlı astım olabilir. Aspirine duyarlı astımı olan hastalarda aspirin kullanımı, ölümcül olabilen ciddi bronkospazm ile ilişkilendirilmiştir. Bu tür aspirine duyarlı hastalarda, aspirin ve diğer NSAİİ arasında, bronkospazm dahil, çapraz reaksiyon bildirilmiş olduğundan, bu hastalarda OKSİKAM uygulanmamalı ve önceden beri astımı bulunan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Laboratuvar testleri
Herhangi bir uyarı semptomu olmadan ciddi Gİ kanal ülserasyonu ve kanaması oluşabileceğinden, hekimler Gİ kanama semptom ve bulgularını yakından izlemelidir. NSAİ ilaçlarla uzun süreli tedavide olan hastalarda tam kan sayımı ve kimyasal profil düzenli olarak takip edilmelidir. Karaciğer veya böbrek hastalığı ile uyumlu klinik semptom ve bulgular gelişirse, sistemik belirtiler oluşursa (eozinofili, döküntü vb.) veya anormal karaciğer testleri devam eder veya kötüleşirse, piroksikam tedavisi kesilmelidir.
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorbsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Bu tıbbi ürün her dozunda 23 mg'dan daha az sodyum ihtiva eder. Dozu nedeni ile herhangi bir uyarı gerekmemektedir.
Buğday nişastası gluten ihtiva edebilir fakat bu eser miktardadır ve çölyak hastaları için güvenli olarak kabul edilebilir.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
ADE-inhibitörleri: NSAİ ilaçlar ADE inhibitörlerinin antihipertansif etkisini azaltabilir. Bu etkileşim, ADE inhibitörleri ile birlikte NSAİ ilaç kullanan hastalarda göz önünde bulundurulmalıdır.
Asetil-salisilik asit (Aspirin): OKSİKAM aspirin ile birlikte verildiğinde, serbest OKSİKAM’ın klirensi değişmese de proteinlere bağlanması azalır. Bu etkileşimin klinik önemi bilinmemektedir, buna karşın diğer NSAİİ ilaçlarda olduğu gibi piroksikamın aspirin ile birlikte uygulanması artan advers etki nedeniyle önerilmez.
Kortikosteroidler: Artmış gastrointestinal ülserasyon veya kanama riski (bkz bölüm 4.4).
Anti-trombosit ajanlar ve seçici serotonin gerialım inhibitörleri (SSRI): Artmış gastrointestinal kanama riski (bkz bölüm 4.4).
Diüretikler: NSAİ ilaçlar diüretiklerin ve diğer antihipertansif ilaçların etkinliğini düşürebilir. Eşzamanlı olarak potasyum içeren ilaçlar veya potasyum retansiyonu yapan diüretikler alınıyorsa potasyum serum konsantrasyonlarında artış (hiperkalemi) açısından ayrıca bir risk bulunmaktadır.
Piroksikam: Sodyum, potasyum ve sıvı retansiyonuna neden olabilir ve diüretik ilaçların etkisinde azalmaya neden olan natriüretik etkiyi azaltabilir. Diüretikler, NSAİ ilaçların nefrotoksisite riskini artırabilirler. Bu özellikler tehlikeli kardiyak fonksiyonu veya hipertansiyonu bulunan hastaların tedavisinde, bu durumların kötüleşmesini önlemek için unutulmamalıdır.
Furosemid: Pazarlama sonrası deneyimlerin yanı sıra klinik çalışmalarda, OKSİKAM’ın furosemid ve tiazidlerin natriüretik etkisini bazı hastalarda azaltabileceği gösterilmiştir. Bu yanıt renal protaglandin sentezinin inhibisyonuna atfedilmektedir. NSAİ ilaçlarla birlikte kullanım sırasında hastalar renal yetmezlik, yanısıra diüretik etkinlik açısından yakından gözlenmelidir (bakınız, UYARILAR – renal etkiler).
Varfarin: NSAİ ilaçların anti-koagülanlarla birlikte kullanımı Gİ kanama etkilerini artırabilir, bu nedenle her iki ilacı birlikte kullanan hastalar; Gİ kanama açısından bu ilaçları ayrı ayrı kullanan hastalara göre yüksek risk altındadır.
Lityum: NSAİ ilaçlar lityumun plazma seviyelerini artırabilir ve renal lityum klirensinde azalmaya neden olabilir. Ortalama minimum lityum konsantrasyonu %15 artmış ve renal klirens yaklaşık %20 azalmıştır. Bu etkiler renal protaglandin sentezinin NSAİ ilaçlar tarafından inhibisyonuna atfedilmektedir. Bu nedenle, lityum ve NSAİ ilaçları ardışık kullanan hastalar lityum toksisitesi açısından dikkatlice gözlenmelidir.
Kinolon antibiyotikleri: NSAİ ilaçların kinolon grubu antibiyotiklerle birlikte kullanımı tavsiye edilmez.
Metotreksat: NSAİ ilaçların tavşan böbrek kesitlerinde metotreksat birikimini belirgin bir şekilde inhibe ettiği gösterilmiştir. Bu, NSAİ ilaçların metotreksat toksisitesini artırabileceğine işaret edebilir. NSAİ ilaçlar metotreksat ile birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Bu ürün proteinlere yüksek ölçüde bağlanır ve dolayısıyla proteine bağlanan diğer ilaçlarla yer değiştirmesi beklenebilir. Proteine bağlanan diğer ilaçlarla birlikte piroksikam alan hastalar gerektiği takdirde dozajın değiştirilebilmesi amacıyla doktor tarafından yakından takip edilmelidir. Piroksikam emilimi simetidin uygulamasından sonra bir miktar artmıştır. Ancak bu artış klinik olarak anlamlı değildir.
OKSİKAM aşağıdaki ilaçlarla da etkileşme potansiyeline sahiptir:
Fluoksetin, Penisilin, Siklosporin, Digoksin, Fenitoin, Sülfonil üre.
Alkol alımından sakınılmalıdır.
Piroksikam intrauterin araçların etkinliğini azaltabilir.
4.6 gebelik ve laktasyon
Gebelik kategorisi:
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar /Doğum kontrolü
Hamile kalmayı planlayan kadınlarda kullanılmamalıdır.
Gebelik dönemi:
Gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Prostaglandin sentez inhibisyonu gebeliği ve/veya embriyo/fetal gelişimi negatif olarak etkileyebilir.
Epidemiyolojik çalışmaların bulguları gebeliğin ilk döneminde prostaglandin sentez inhibitörü kullanımının ardından düşük, kardiyak malformasyon ve gastroşiz (karın duvarının doğuştan açık olması) riskinin arttığını göstermektedir. Bununla beraber mutlak kardiyak malformasyon riski %1’den %1.5’e yükselmektedir. Riskin doza ve tedavi süresine bağlı olduğu düşünülmektedir. Hayvanlarda prostaglandin sentez inhibitörlerinin uygulanması pre-ve post-implantasyon kayıpları ve embriyo/fetal mortaliteyi artırır.
Ayrıca organogenez sırasında prostaglandin sentez inhibitörü alan hayvanlarda çeşitli malformasyonların (örneğin kardiyovasküler) insidansının yüksek olduğu bildirilmiştir.
Prostaglandin sentezi inhibisyonu, gebeliği ve/veya embriyo/fetüs gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir.
Gebeliğin üçüncü trimesterinde prostaglandin sentez inhibitörlerinin tamamı fetüsün aşağıdaki risklere maruz kalmasına neden olmaktadır:
– Kardiyopulmoner toksisite (arteriyel kanalın erken kapanması ve akciğer hipertansiyonu);
– Oligohidramniyozlu renal yetmezliğe gidebilen renal bozukluk;
hem anne hem fetüs, gebeliğin sonunda:
– Kanama zamanı uzaması ve antiagregan etki çok düşük dozlarla da görülebilir;
– Uterin kasılmaların inhibisyonu doğumun uzamasına veya gecikmesine yol açar.
Konjenital abnormalitelerin erkeklerde NSAİ ilaç kullanımı ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. Bununla beraber, görülme sıklığı düşük olup, görülebilir şiddette ortaya çıkmaz.
Proksikam prostaglandin sentezini inhibe eder ve siklojenaz enziminin geri dönüşümlü inhibisyonuna neden olur. Diğer NSAİ ilaçlarda olduğu gibi bu etki, artmış distosi insidansı ve ilaç uygulaması geç gebelik döneminde de devam ettiğinde gebe hayvanlarda gecikmiş doğuma neden olur. NSAİ ilaçların infantlarda patent duktus arteriyozusun kapanmasını indüklediği bilinmekte olup bu nedenle geç gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi:
Emzirme döneminde kullanılmamalıdır. Yapılan bir çalışmada piroksikamın maternal plazma konsantrasyonlarında bulunduğunun yaklaşık %1 ile %3’ü kadar anne sütünde bulunmuştur.
Tedavi süresince 52 güne kadar plazmada piroksikam akümülasyonu ortaya çıkmamıştır.
Üreme yeteneği/ Fertilite
Fertilite problemleri olan veya fertilite testlerine giren kadınlarda piroksikamın uygulanması durdurulmalıdır.
4.7 araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Bu ürün uyanıklık durumunu değiştirebilir ve araç kullanma becerisini bozabilir veya hızlı refleks gerektiren aktivitelerin yapılmasını engelleyebilir.
4.8 i̇stenmeyen etkiler
İstenmeyen etkiler aşağıdaki kategorilere göre listelenmiştir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor: (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Yaygın: Anemi, Eozinofili, lökopeni, trombositopeni
Bilinmiyor: Aplastik anemi, hemolitik anemi
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Anaflaksi, serum hastalığı
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Yaygın: Anoreksi, hiperglisemi
Yaygın Olmayan: Hipoglisemi
Bilinmiyor: Sıvı tutulması
Psikiyatrik hastalıklar
Bilinmiyor: Depresyon, rüya bozuklukları, halüsinasyonlar, uykusuzluk, zihinsel bulanıklık, duygu durum bozuklukları, sinirlilik
Sinir sistemi hastalıkları
Yaygın: Baş dönmesi, başağrısı, uyku hali, vertigo
Bilinmiyor: Parastezi
Göz Hastalıkları
Yaygın olmayan: Bulanık görme
Bilinmiyor: Göz iritasyonu, gözlerde şişkinlik
Kulak ve iç kulak hastalıkları
Yaygın: Tinnitus (kulak çınlaması)
Bilinmiyor: İşitme bozukluğu
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Palpitasyonlar (kalp çarpıntısı)
Bilinmiyor: Kalp yetmezliği, arteriyel trombotik olaylar
Vasküler hastalıklar
Bilinmiyor: Vaskülit, hipertansiyon
Solunum sistemi, gögüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
Bilinmiyor: Bronkospazm, dispne (nefes alma güçlüğü), epistaksis
Gastrointestinal hastalıklar
Yaygın: Abdominal rahatsızlık, abdominal ağrı, kabızlık, diyare, epigastrik ağrı, flatulans, bulantı, hazımsızlığa bağlı kusma
Yaygın olmayan: Stomatit
Bilinmiyor: Gastrit, gastrointestinal kanama (melena ve hematemez dahil), pankreatit, perforasyon, ülser
Hepatobilier hastalıklar
Bilinmiyor: Ölümcül hepatit, sarılık
Böbrek ve idrar yolları hastalıkları
Seyrek: İntersitisyel nefrit, nefrotik sendrom, böbrek yetmezliği, renal papiller nekroz
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Yaygın: Pruritis, deri döküntüsü
Çok seyrek: Ciddi kutanöz yan etkilerden Steven-Johnson Sendromu ve toksik epidermal nekroliz
Bilinmiyor: Alopesi (kellik), anjiyoödem, eksfoliyatif dermatit, multiform eritem, nontrombositopenik purpura (Henoch-Schoenlein), onikoliz, fotoallerjik reaksiyonlar, ürtiker, vezikulobullöz reaksiyonlar
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Bilinmiyor: Kadın doğurganlığında azalma
Genel ve uygulama bölgesi ile ilgili bozukluklar
Yaygın: Ödem (özellikle el ve ayak bileklerinde)
Bilinmiyor: Malazi
Araştırma bulguları:
Yaygın: Serum transaminaz düzeyinde artış, kilo artışı
Bilinmiyor: Pozitif ANA, kilo kaybı, belirgin gastrointestinal kanama ile ilişkili olmayan hemoglobin ve hematokrit sayısında azalma
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirilmesi gerekmektedir e-posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Semptomlar: En önemli doz aşımı semptomları baş ağrısı, somnolans, baş dönmesi ve senkoptur.
Doz aşımı durumunda destek ve semptomatik tedavi gereklidir ve piroksikam absorbsiyonunu azaltmak için gastrik lavaj ve oral aktif kömür uygulanabilir. Ciddi elektrolit anormalliklerinin düzeltilmesi göz önünde bulundurulmalıdır.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1 farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antienflamatuar ve Antiromatik Ürünler (Non-Steroid Yapılılar)
ATC kodu: M01AC01
N-eterosiklik-karboksiamid benzotiazin sınıfına ait olan piroksikam yeni NSAİ sınıfı oksikamların ilk ilacıdır. Piroksikam diğer NSAİİ’a benzer şekilde antiinflamatuar, analjezik ve antipiretik etki göstermektedir. Hayvan deneylerine göre piroksikam enflamasyon bölgelerine hücre migrasyonunu etkilemektedir. Diğer NSAİİ’daki gibi piroksikam da siklooksijenazı inhibe ederek prostaglandin sentezini engellemektedir.
5.2. farmakokinetik özellikler
Emilim:
OKSİKAM’ın oral veya rektal uygulanmasının ardından sadece etkin madde (piroksikam) absorbe edilirken, kompleks absorbe edilmez.
Dağılım:
Sağlıklı gönüllüler üzerinde yapılan çalışmalara göre eşdeğer dozlarda (piroksikam olarak 20 mg), piroksikam zirve plazma değerlerine OKSİKAM ile ortalama 2 saatte ulaşılır ve rektal yoldan bu değere 6–7 saatte ulaşılır.
Biyotransformasyon:
Piroksikam, hidroksilasyon ve glukuronik asitle konjugasyon yoluyla karaciğerde metabolize olur.
Eliminasyon:
Etkin madde 72 saatte üriner yoldan atılır; uygulanan dozun yaklaşık %10’udur.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Klinik dışı verilere göre, geleneksel farmakolojik güvenlilik, tekrarlayan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinogenetik potansiyel ve üreme toksisitesi çalışmalarına dayanılarak insanlarda özel bir risk bulunmamaktadır.
Diğer prostaglandin sentezi inhibitörlerinde olduğu gibi gebelikte kullanıldığı takdirde piroksikam, distosi (güç doğum) ve geç doğum insidansını artırır. Gebe sıçanlara NSAİ uygulaması fetal arteriyel kanalın konstriksiyonuna neden olabilir. Ayrıca gebeliğin son trimesterinde gastroduodenal toksisite artmıştır.
Klinik dışı çalışmalar, kullanılan maksimum dozda (insanlar için düşünülen dozun 60 katı) gastrointestinal lezyonlar ve renal papiller nekroz gibi etkiler göstermiştir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Avisel
Laktoz
Sodyum Nişasta Glikolat
Polivinilpirolidon
Nişasta
Edikol Mavisi
Magnezyum Stearat
6.2. geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3. raf ömrü
48 ay
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
Oda sıcaklığında (25°C ‘nin altında) saklayınız.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
10 veya 30 tablet içeren Al / PVDC blister ambalajlarda ambalajlanmıştır.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri’”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Sanofi aventis İlaçları Ltd. Şti.
Büyükdere Caddesi No:193
Levent 34394
Şişli – İstanbul
Tel: 212 339 10 00
Faks: 212 339 10 89
8. ruhsat numarasi:
215/39
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇:
İlk ruhsat tarihi: 03.04.2008
Ruhsat yenileme tarihi: