KISA ÜRÜN BİLGİSİ - NEOAMOX 1 G IM/IV ENJEKSİYONLUK TOZ
NEOAMOX 1 g IM/IV enjeksiyonluk toz
Steril
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Etkin madde: Her bir flakon; 1 g amoksisiline eşdeğer 1060 mg amoksisilin sodyum içerir.
Yardımcı maddeler: Her bir ampul (çözücü) 4 ml enjeksiyonluk su içerir.
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Enjeksiyon için toz
Beyaz veya krem beyaz steril toz
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
NEOAMOX, amoksisiline duyarlı mikroorganizmaların neden olduğu aşağıdaki
enfeksiyonlarda kullanılır:
– Üst solunum yolu enfeksiyonları (şiddetli sistemik belirtiler ve semptomlar eşliğinde kulak arkasında bulunan mastoid kemikteki, mastoidit, peritonsiller enfeksiyonlar, epiglotit ve sinüzit)
– Kronik bronşitin akut alevlenmesi
– Toplumdan edinilmiş pnömoni
– Akut sistit
– Akut piyelonefrit
– Yayılan iltihap ile ciddi diş apsesi
– Prostetik eklem enfeksiyonları
– Lyme hastalığı
– Bakteriyel menenjit
– Yukarıda listelenen enfeksiyonların herhangi biriyle ilişkili veya ilişkili olduğu düşünülen bakteriyemi
Amoksisilin ayrıca endokarditin tedavisi ve profilaksisi için endikedir.
Antibakteriyel ajanların uygun kullanımı konusunda resmi kılavuz dikkate alınmalıdır.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklipozoloji
Her bir enfeksiyonun tedavisi için seçilen amoksisilin dozu için aşağıdakiler dikkate alınmalıdır:
Beklenen patojenler ve antibakteriyel ajanlara olan muhtemel duyarlılıkları (Bkz. Bölüm 4.4) Enfeksiyonun şiddeti ve bölgesi Hastanın yaşı, ağırlığı ve böbrek fonksiyonu; Aşağıda gösterildiği gibiTedavi süresi, enfeksiyon tipi ve hastanın cevabı ile belirlenmeli ve genellikle mümkün olduğunca kısa olmalıdır. Bazı enfeksiyonlar uzun süreli tedavi gerektirir (Bkz.Bölüm 4.4).
Yetişkinler ve çocuklar > 40 kg
Endikasyon * | Doz * |
Üst solunum yolu enfeksiyonları: (şiddetli sistemik belirtiler ve semptomlar eşliğinde mastoidit, peritonsiller enfeksiyonlar, epiglotit ve sinüzit gibi) | Her 8 saatte bir 750 mg ila 2 g veya her 12 saatte bir 2 g, maksimum 12 g/gün |
Kronik bronşitin akut alevlenmesi | |
Toplumdan edinilmiş pnömoni | |
Akut sistit | |
Akut piyelonefrit | |
Yayılan iltihap ile ciddi diş apsesi | |
Prostetik eklem enfeksiyonları | Her 8 saatte 750 mg ila 2 g, veya 12 saatte 2 g, maksimum 12 g/gün |
Endokardit profilaksisi | 2 g tek doz, işlemden 30 ila 60 dakika önce. |
Endokardit tedavisi | Her 4 ila 6 saat arasında 1 g ila 2 g, maksimum 12 g/gün |
Bakteriyel menenjit | Her 4 ila 6 saat arasında 1 g ila 2 g, maksimum 12 g/gün |
Lyme hastalığı (Bkz. Bölüm 4.4) | Geç evre (sistemik tutulum): 8 saatte bir 2 g |
Bölüm 4.1’de listelenen enfeksiyonların herhangi biriyle ilişkili veya ilişkili olduğu düşünülen bakteriyemi | Her 4,6 veya 8 saat arasında 1 g ila 2 g, maksimum 12 g/gün |
*Her endikasyon için resmi tedavi kılavuzları dikkate alınmalıdır. |
İntramusküler
Maksimum günlük doz: 4 g/gün
Maksimum tek doz: 1 g
Çocuklar < 40 kg
3 aylıktan büyük bebekler ve 40 kg altı çocuklar için Endikasyon * | Doz * |
Üst solunum yolu enfeksiyonları (mastoidit, peritonsiller enfeksiyonlar, epiglotis ve sinüzit gibi şiddetli sistemik belirtiler ve semptomlar eşliğinde) | 25 mg/kg’a kadar 2 ila 4’e eşit olarak bölünmüş dozlar halinde veya 50 mg/kg’a kadar infüzyon halinde, günlük doz 20 ila 200 mg/kg’dır. |
Toplumdan edinilmiş pnömoni | |
Akut sistit | |
Akut piyelonefrit | |
Yayılan iltihap ile ciddi diş apsesi | |
Endokardit profilaksisi | 50 mg/kg tek doz, işlemden 30 ila 60 dakika önce. |
Endokardit tedavisi | 25 mg/kg’a kadar 3 ila 4’e eşit olarak bölünmüş dozlar halinde veya 50 mg/kg’a kadar infüzyon halinde, günlük doz 200 mg/kg’dır. |
Bakteriyel menenjit | 25 mg/kg’a kadar 3 ila 4’e eşit olarak bölünmüş dozlar halinde veya 50 mg/kg’a kadar infüzyon halinde günlük doz 100 ila 200 mg/kg’dır. |
Lyme hastalığı (Bkz. Bölüm 4.4) | Erken evre: 10 gün boyunca üçe bölünmüş dozlarda 25 ila 50 mg/kg/gün (10 ila 21 gün aralığında) Geç dönem (sistemik tutulum): Üçe bölünmüş dozlarda 50 mg/kg/gün |
Bölüm 4.1’de listelenen enfeksiyonların herhangi biriyle ilişkili veya ilişkili olduğu düşünülen bakteriyemi | 25 mg/kg’a kadar 3 eşit bölünmüş doz halinde veya 50 mg/kg’a kadar infüzyon halinde günlük doz 50 ila 150 mg/kg’dır. |
*Her endikasyon için resmi tedavi kılavuzlarına dikkat edilmelidir.
Yenidoğanlarda > 4 kg ve 3 aya kadar olan bebekler
Endikasyon * | Doz * |
Yaygın enfeksiyonlar | 20 ila 150 mg/kg/gün’lük normal günlük doz, 25 mg/kg’a kadar 3 eşit bölünmüş doz halinde veya 50 mg/kg’a kadar olan infüzyon halinde verilir. |
Endokardit tedavisi | 150 mg/kg/gün’lük doz 25 mg/kg’a kadar 3 eşit bölünmüş doz halinde veya 50 mg/kg’a kadar infüzyon halinde verilir. |
Bakteriyel menenjit | 150 mg/kg/gün üçe bölünmüş dozlarda verilir. |
Lyme hastalığı (Bkz. Bölüm 4.4) | Erken evre: 25 ila 50 mg/kg/gün, 10 gün boyunca üçe bölünmüş dozlarda (10 ila 21 gün aralığında) Geç dönem (sistemik tutulum): 50 mg/kg/gün, üçe bölünmüş dozlarda |
Bölüm 4.1’de listelenen enfeksiyonların herhangi biriyle ilişkili veya ilişkili olduğu düşünülen bakteriyemi | 50 ila 150 mg/kg/gün’lük normal günlük doz, 25 mg/kg’a kadar 3 eşit bölünmüş doz halinde veya 50 mg/kg’a kadar olan infüzyon halinde verilir. |
*Her endikasyon için resmi tedavi kılavuzlarına dikkat edilmelidir. |
Prematüre yenidoğanlar < 4 kg
Endikasyon * | Doz * |
Yaygın enfeksiyonlar | 20 ila 100 mg/kg/gün’lük normal günlük doz, 25 mg/kg’a kadar 2 eşit bölünmüş doz halinde veya 50 mg/kg’a kadar olan infüzyon halinde verilir. |
Endokardit tedavisi | 100 mg/kg/gün, ikiye eşit bölünmüş dozlarda verilir. |
Bakteriyel menenjit | 100 mg/kg/gün, ikiye eşit bölünmüş dozlarda verilir. |
Lyme hastalığı (Bkz. Bölüm 4.4) | Erken evre: 10 gün boyunca iki bölünmüş dozda 25 ila 50 mg/kg/gün (10 ila 21 gün aralığında) Geç dönem (sistemik tutulum): İki bölünmüş dozda 50 mg/kg/gün |
Bölüm 4.1’de listelenen enfeksiyonların herhangi biriyle ilişkili veya ilişkili olduğu düşünülen bakteriyemi | 50 ila 100 mg/kg/gün’lük normal günlük doz, 25 mg/kg’a kadar 2 eşit bölünmüş doz halinde veya 50 mg/kg’a kadar olan infüzyon halinde verilir. |
*Her endikasyon için resmi tedavi kılavuzlarına dikkat edilmelidir. |
İntramusküler:
Maksimum günlük doz: 120 mg/kg/gün 2 ila 6 eşit parçaya bölünmüş dozlar halinde uygulanır.
Yetişkinlerde kullanılan doz geçerlidir. Ayrıca doz ayarlanması gerekmez.
Böbrek yetmezliği
Yetişkinler ve çocuklar > 40 kg | Çocuklar <40 kg | |||
GFR (ml/dk) | İntravenöz | İntramusküler | İntravenöz | İntramusküler |
>30 | Doz ayarlaması gerekmez | Doz ayarlaması gerekmez | Doz ayarlaması gerekmez | Doz ayarlaması gerekmez |
10–30 | Derhal 1 g sonrasında günde iki kez 500 mg ila 1 g | 12 saatte bir 500 mg | Günde iki kez 25 mg/kg | 12 saatte bir 15 mg/kg |
<10 | Derhal 1 g sonrasında 500 mg/gün | 500 mg/gün tek doz | 25 mg/kg/gün tek doz | 15 mg/kg/gün tek doz |
Hemodiyaliz ve periton diyalizi alan hastalarda
Amoksisilin, hemodiyaliz ile uzaklaştırılabilir.
Hemodiyaliz | Periton Diyalizi | |||
İntravenöz | İntramusküler | İntravenöz | İntramusküler | |
Yetişkinler ve çocuklar > 40 kg | Diyaliz sonunda 1 g, sonra her 24 saatte 500 mg | Diyaliz sırasında 500 mg, sonunda 500 mg, daha sonra her 24 saatte 500 mg | Derhal 1 g, daha sonra 500 mg/gün | 500 mg/gün tek doz |
Çocuklar < 40 kg | Derhal 25 mg/kg ve diyaliz sonunda 12,5 mg/kg, sonra 25 mg/kg/gün | Diyaliz süresince ve sonunda 15 mg/kg, sonra her 24 saatte 15 mg/kg | 25 mg/kg/gün tek doz | 15 mg/kg/gün tek doz |
Uygulama şekli:
Tavsiye edilen standart uygulama yolu, intravenöz enjeksiyon veya intravenöz infüzyon ile uygulamadır. İntramusküler uygulama, intravenöz uygulamanın mümkün olmadığı ya da daha az uygun olduğu hastalar için tercih edilmelidir.
Amoksisilin 3 ila 4 dakikalık bir süre boyunca doğrudan damar içine yavaş intravenöz enjeksiyon ile veya bir damlatma borusu veya infüzyon yoluyla 20 ila 30 dakika boyunca uygulanabilir.
Yetişkinler ve 40 kg ve 40 kg’dan ağır çocuklar için maksimum tek doz 1 g’dır.
40 kg’ın altındaki çocuklarda bir defada 60 mg/kg’dan fazla enjekte edilmemelidir.
NEOAMOX çözücüsü ile iyice çözüldükten sonra infüzyon sıvısına katılır. % 0,9 Sodyum Klorür, % 5 Dekstroz, Laktatlı Ringer gibi infüzyon çözeltileri ile geçimlidir.
NEOAMOX, sulandırıldıktan sonra hemen uygulanmalıdır.
Renal yetmezlik durumunda antibiyotik atılımı gecikecektir. Dozlar duruma göre
ayarlanmalıdır.
Orta şiddetteki solunum yolu ve ürogenital sistem enfeksiyonlarında, 10 yaşına kadar çocuklarda günde 50–100 mg/kg amoksisilin bölünmüş dozlarda uygulanabilir.
Dental müdahalenin hastanede yapılmasını gerektiren özel endokardit riskli hastalar için genel anesteziden hemen önce 10 yaşın altındaki çocuklar için amoksisilin dozu yetişkin dozunun yarısıdır ve gentamisin dozu 2 mg/kg’dır. 5 yaşın altındaki çocuklar için amoksisilin dozu yetişkin dozunun dörtte biridir ve gentamisin dozu 2 mg/kg’dır.
Genel anestezi ile genitoüriner cerrahi girişimlerinde, obstetrik ve jinekolojik veya gastrointestinal müdahale yapılacak olan protezli hastalar için anesteziden hemen önce, 10 yaşın altındaki çocuklar için amoksisilin dozu yetişkin dozunun yarısı ve gentamisin dozu 2 mg/kg’dır.
65 yaş ve üzerindeki hastaların daha genç hastalara göre amoksisiline farklı yanıt verip vermediğini tayin etmek üzere amoksisilin ile yapılan klinik çalışmaların bir analizi gerçekleştirilmiştir. Amoksisilin kapsül ile tedavi edilen 1811 deneğin % 85’i < 60 yaş, % 15’i > 61 yaş ve % 7’si >71 yaşındadır. Bu analiz ve rapor edilen diğer klinik deneyimler yaşlı ve genç hastalar arasında ilaca yanıt açısından fark ortaya koymamıştır ancak yine de bazı yaşlı bireylerin daha fazla hassasiyeti olduğu gerçeği dışlanamaz.
Bu ilacın büyük oranda böbrekler tarafından atıldığı bilinmektedir ve renal fonksiyonu bozuk olan hastalarda bu ilaca karşı gelişen toksik reaksiyon riski daha yüksek olabilir. Yaşlı hastalarda renal fonksiyon bozukluğu bulunması daha muhtemel olduğundan doz seçimi dikkatle yapılmalıdır. Renal fonksiyonun izlenmesi yararlı olabilir.
4.3. kontrendikasyonlar
Penisiline aşırı duyarlılığı olan kişilerde kullanılmamalıdır.
Sefalosporinler gibi diğer beta-laktam antibiyotikler ile çapraz-duyarlılık ihtimaline karşı dikkatli olunmalıdır.
4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Aşırı duyarlılık reaksiyonları
Tedaviye başlamadan önce hastanın penisilinlere, sefalosporinlere ve diğer beta-laktam ajanlara karşı aşırı duyarlıklarının olup olmadığı sorgulanmalıdır.
Penisilin tedavisi uygulanan hastalarda ciddi ve nadiren de ölümle sonuçlanabilen aşırı duyarlık reaksiyonları (anafilaktoid ve şiddetli kütanöz advers reaksiyonları içeren) bildirilmiştir. Bu reaksiyonların penisilin aşırı duyarlılık öyküsü olan kişilerde ve atopik kişilerde ortaya çıkması daha olasıdır. Alerjik bir reaksiyon oluşursa, amoksisilin tedavisi kesilmeli ve uygun alternatif tedavi başlatılmalıdır.
Duyarlı olmayan mikroorganizmalar
Amoksisilin, patojen daha önce belirlenmemişse ve duyarlı olduğu bilinmediği veya patojenin amoksisilin ile tedavi için uygun olacağı çok yüksek bir ihtimal olmadığı sürece, bazı enfeksiyon tiplerinin tedavisi için uygun değildir (bakınız Bölüm 5.1). Bu durum özellikle idrar yolu enfeksiyonları ve kulak, burun ve boğazda ciddi enfeksiyonları olan hastaların tedavisi düşünüldüğünde uygulanır.
Konvülsiyonlar
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda veya yüksek doz alanlarda veya yatkınlaştırıcı faktörlere sahip hastalarda konvülsiyonlar görülebilir (örneğin, nöbet, tedavi edilen epilepsi veya meninjiyal hastalıkların öyküsü) (bakınız Bölüm 4.8).
Böbrek yetmezliği
Böbrek yetmezliği olan hastalarda, yetmezliğin derecesine bağlı olarak doz ayarlaması yapılmalıdır (bakınız Bölüm 4.2).
Deri reaksiyonları
Püstül ile ilişkili ateşli genelleşmiş bir eritem tedavisinin başlangıcında ortaya çıkan akut genelleşmiş ekzantemöz püstülozun bir belirtisi olabilir (AEGP, bakınız Bölüm 4.8). Bu reaksiyon amoksisilinin kesilmesini gerektirir ve herhangi bir sonraki uygulama kontrendikedir.
Enfeksiyoz mononükleoz şüphesi varsa, amoksisilin kullanılmasının ardından morbilliform döküntü oluşumu bu durumla ilişkilendirildiğinden amoksisilin kullanımından kaçınılmalıdır.
Jarisch-Herxheimer reaksiyonu
Jarisch-Herxheimer reaksiyonu, Lyme hastalığının amoksisilin ile tedavisinin ardından görülmüştür (bakınız Bölüm 4.8). Bu durum amoksisilinin Lyme hastalığına neden olan bakteriler, Borrelia burgdorferi spiroketi, üzerindeki doğrudan bakterisidal aktivitesinden dolayı kaynaklanır. Hastalara, bunun Lyme hastalığının antibiyotik tedavisinin yaygın ve genellikle kendi kendini sınırlayan bir sonucu olduğu konusunda güvence verilmelidir.
Duyarlı olmayan mikroorganizmaların aşırı büyümesi
Uzun süreli kullanım nadiren duyarlı olmayan organizmalarda aşırı büyümeye neden olabilir.
Neredeyse tüm antibakteriyel ajanlarla birlikte antibiyotikle ilişkili kolit bildirilmiştir ve hafiften hayatı tehdit edici şiddete kadar değişebilir (bakınız Bölüm 4.8). Bu nedenle, bu teşhisi, herhangi bir antibiyotik uygulaması sırasında veya sonrasında ishal ile başvuran hastalarda değerlendirmek önemlidir. Antibiyotikle ilişkili kolit ortaya çıkarsa, amoksisilin derhal kesilmeli, bir doktora danışılmalı ve uygun bir tedavi başlatılmalıdır. Anti-peristaltik tıbbi ürünler bu durumda kontrendikedir.
Uzun süreli tedavi
Uzun süreli tedavi sırasında böbrek, karaciğer ve hematopoetik fonksiyonların dahil olduğu organ sistemi fonksiyonlarının periyodik olarak değerlendirilmesi tavsiye edilmektedir. Yüksek karaciğer enzimleri ve kan sayımında değişiklikler bildirilmiştir (bakınız Bölüm 4.8).
Antikoagülanlar
Amoksisilin alan hastalarda nadiren protrombin süresinin uzaması bildirilmiştir. Antikoagülanlar eşzamanlı olarak reçete edildiğinde uygun izleme yapılmalıdır. İstenen antikoagülasyon seviyesini korumak için oral antikoagülan dozunda ayarlamalar gerekli olabilir (bakınız Bölüm 4.5 ve 4.8).
Kristalüri
İdrar çıkışı azalan hastalarda, özellikle parenteral tedavi ile nadiren kristalüri gözlenmiştir. Yüksek dozlarda amoksisilin uygulanması sırasında, amoksisilin kristalüri olasılığını azaltmak için yeterli sıvı alımını ve idrar çıkışını sürdürmek önerilir. Mesane kateterleri olan hastalarda düzenli açıklık kontrolü yapılmalıdır (bakınız Bölüm 4.8 ve 4.9).
Laboratuvar testi etkileşimleri
Amoksisilin yüksek serum ve idrar seviyelerinin bazı laboratuvar testlerini etkilemesi muhtemeldir. Amoksisilinin yüksek idrar konsantrasyonu nedeniyle, kimyasal yöntemlerle yanlış pozitif okumalar yaygındır.
Amoksisilin tedavisi sırasında idrarda glikoz varlığı test edilirken, enzimatik glukoz oksidaz yöntemlerinin kullanılması önerilmektedir.
Hamile kadınlarda amoksisilin varlığı östriol tahlil sonuçlarını bozabilir.
Yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Bu tıbbi ürün her 1 g’ında 63,00 mg (2,74 mmol) sodyum ihtiva eder. Bu durum, kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar için gözönünde bulundurulmalıdır.
Lidokain sadece kas içi yoldan amoksisilin uygulandığında kullanılabilir.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Probenesid amoksisilinin renal tübüler sekresyonunu azaltmaktadır. Amoksisilin ve probenesidin eşzamanlı kullanımı amoksisilin kan düzeylerinde yükselme ve uzama ile sonuçlanabilmektedir.
Kloramfenikol, makrolidler, sülfonamidler ve tetrasiklinler penisilinin bakterisidal etkileri ile etkileşebilmektedir. Bu durum in vitro olarak gösterilmiştir fakat bu etkileşiminin klinik olarak anlamlılığı tam olarak ortaya konmamıştır.
Diğer antibiyotikler ile ortak şekilde NEOAMOX sindirim sistemi florasını etkileyebilmektedir ve bu da östrojen rezorpsiyonunda azalmaya ve kombine oral östrojen/progesteron kontraseptiflerinin etkinliğinde azalmaya neden olabilmektedir. Bu durum gözönüne alınarak gerekli hastalar uyarılmalıdır.
Amoksisilin alan hastalarda seyrek olarak protrombin zamanında uzama bildirilmiştir. Eş zamanlı olarak antikoagülan reçetelenmesi durumunda hasta uygun şekilde izlenmelidir. Kumarin ile kullanılması halinde amoksisilinin kan düzeyi yükselir.
Amoksisilin, digoksin veya allopurinolle birlikte kullanıldığında bu ilaçların absorbsiyonlarını artırabilir. Allopurinolle birlikte alındığında ciltte kızarıklıkların oluşma insidansı artar.
Penisilinler metotreksatın atılımını azaltarak toksisitenin artmasına neden olabilir.
Laboratuvar testleri ile etkileşimler: İdrarda yüksek ampisilin konsantrasyonları, CLINITEST, Benedict’s Çözeltisi veya Fehling Çözeltisi ile yapılan idrarda glukoz varlığı testlerinde yanlış-pozitif reaksiyon ile sonuçlanabilmektedir. Bu etki amoksisilin ile birlikte de ortaya çıkabileceğinden enzimatik glukoz oksidaz reaksiyonlarına dayanan glukoz testlerinin (CLINISTIX gibi) kullanılması önerilmektedir.
Ampisilinin hamile kadınlara uygulanmasını takiben toplam konjuge estriol, estriol-glukronid, konjuge estron ve estradiolün plazma konsantrasyonlarında geçici bir azalma kaydedilmiştir. Bu etki amoksisilin ile birlikte de ortaya çıkabilir.
Veri yoktur.
Veri yoktur.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: b
NEAOMOX’nun içerisinde yer alan amoksisilin, östrojen/progesteron içeren oral kontraseptiflerin etkisinde azalma meydana getirebileceğinden tedavi sırasında diğer etkili kontrol yöntemlerinin kullanılması da önerilebilir.
NEOAMOX için gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik/embriyonal/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bölüm 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri’ne bakınız).
Amoksisilin, potansiyel faydaları tedaviyle ilişkili potansiyel risklerinden daha ağır bastığında hamilelikte kullanılabilir.
Hamilelikte güvenliliği henüz saptanmamıştır. Bütün ilaçlarla olduğu gibi hekim tarafından zorunlu görülmedikçe hamilelerde kullanılması önerilmez.
Amoksisilin anne sütüne çok az miktarlarda geçtiğinden süt veren annelerde kullanıldığında bu durum göz önüne alınmalıdır. Dolayısıyla, anne sütüyle beslenen süt çocuklarında ishal ve mukoz mebranlarda mantar enfeksiyonları gelişebilir, bu durumda emzirme durdurulmalıdır. Emzirme döneminde amoksisilin sadece tedaviyi uygulayan hekimin fayda/risk değerlendirmesinden sonra kullanılmalıdır.
Emziren anneler tarafından amoksisilin kullanımı bebeklerin sensitizasyonuna neden olabilir.
Hayvanlarda yapılan çalışmalarda fertilite üzerine olumsuz etki gözlenmemiştir (Bölüm 5.3. Klinik öncesi güvenlilik verilerine bakınız).
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerine advers etki gözlenmemiştir.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Klinik denemeler ve pazarlama sonrası görülen gözlemlenen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecelerine göre sıralanmıştır:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100, < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1000, < 1/100); seyrek (> 1/10.000, < 1/1000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Diğer penisilinlerde olduğu gibi istenmeyen reaksiyonlar alerjik reaksiyonlardır. Bu reaksiyonlar daha çok, önceden alerji, astım, alerjik rinit veya ürtiker geçirmiş bireylerde görülür. Amoksisilin kullanımına bağlı olarak şu istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir.
Çok seyrek: Mukokütanöz kandidiyaz
Çok seyrek: Penisilinler ile tedavi sırasında hemolitik anemi dahil olmak üzere anemi, trombositopeni, trombositopenik purpura, eozinofili, lökopeni, nötropeni ve agranülositoz. Bu reaksiyonlar tedavinin kesilmesi ile genellikle geri dönüşlüdür ve reaksiyonların aşırı duyarlılık ile ilgili olduğuna inanılmaktadır.
Protrombin ve kanama zamanının uzaması.
Çok seyrek: Anafilaksi ve anjiyonörotik ödem dahil olmak üzere şiddetli alerjik reaksiyonlar, hipersensitivite vasküliti ve serum hastalığı benzeri reaksiyonlar.
Bilinmiyor: Jarisch-Herxheimer reaksiyonu (Bkz. Bölüm 4.4)
Aşırı duyarlılık reaksiyonları antihistaminikler ile ve eğer gerekli ise, sistemik kortikosteroidler ile kontrol altına alınabilir. Bu tip reaksiyonların görülmesi halinde (tedavi edilen durumun hayatı tehdit edici olması ve amoksisilin tedavisinin kaçınılmaz olması hali dışında) tedavinin kesilmesi gerekir.
Çok seyrek: Konvülsiyonlar, renal bozukluğu olan veya yüksek doz ilaç kullanan hastalarda ortaya çıkabilir. Hiperkinezi ve sersemlik hali
Yaygın: Diyare ve bulantı
Yaygın olmayan: Kusma
Çok seyrek: Mukokütanöz kandidiyaz ve antibiyotik ilişkili kolit (hemorajik/psödomembranöz kolit dahil olmak üzere) Psödomembranöz kolit semptomları tedavi sırasında veya tedaviden sonra ortaya çıkabilir.
Çok seyrek: Karaciğer enflamasyonu ve kolestatik sarılık. AST (SGOT) ve/veya ALT (SGPT) düzeyinde orta dereceli bir yükselme kaydedilmiştir fakat bunun klinik önemi bilinmemektedir.
Yaygın: Deri döküntüsü
Yaygın olmayan: Ürtiker ve kaşıntı
Çok seyrek: Eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, büllöz ve eksfoliyatif dermatit, akut jeneralize eksantematöz püstüloz (AGEP) (Bkz. Bölüm 4.4) ve eozinofili ve sistemik semptomların eşlik ettiği ilaç reaksiyonu (DRESS) gibi deri reaksiyonları.
Çok seyrek: Kristalüri, interstisyel nefrit
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir e-posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımı belirti ve işaretleri
Gastrointestinal semptomlar (bulantı, kusma ve ishal gibi) ve sıvı ve elektrolit dengelerinin bozulması belirgin olabilir. Bazı durumlarda böbrek yetmezliğine yol açan amoksisilin kristalüri gözlenmiştir. Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda veya yüksek doz alanlarda konvülsiyonlar görülebilir (bakınız Bölüm 4.4 ve 4.8).
Zehirlenme tedavisi
Gastrointestinal semptomlar, su/elektrolit dengesine dikkat edilerek semptomatik olarak tedavi edilebilir.
Amoksisilin, hemodiyaliz yoluyla dolaşımdan uzaklaştırılabilir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Etki mekanizması
Amoksisilin birçok gram-pozitif ve gram-negatif mikroorganizmalara karşı bakterisid etki gösteren, geniş spektrumlu ve yarı sentetik bir penisilin türevidir. Amoksisilin bakterisid etkisini, duyarlı mikroorganizmaların aktif bölünme safhasında hücre duvarının mukopeptid biyosentezini inhibe ederek gösterir.
Amoksisilin dirençli bakterilerin ürettiği beta-laktamazlar tarafından bozunmaya yatkındır ve bu nedenle tek başına amoksisilin aktivite spektrumu bu enzimleri üreten organizmaları içermez.
Farmakokinetik / Farmakodinamik ilişki
Minimum inhibitör konsantrasyonunun (T> MIC) üzerindeki zaman, amoksisilin etkinliği için ana belirleyici olarak kabul edilir.
Direnç Mekanizması
Amoksisilin direncinin ana mekanizmaları şunlardır:
Bakteriyel beta-laktamaz inaktivasyonu. Hedef için antibakteriyel ajanın afinitesini azaltan PBP’erin değiştirilmesi,Bakterilerin geçirimsizliği veya akış basınç mekanizmaları, özellikle Gram-negatif bakterilerde bakteriyel dirence neden olabilir veya katkıda bulunabilir.
Sınır değerler
Amoksisilin için MIK sınır değerleri, Avrupa Antimikrobiyal Duyarlılık Testi Komitesi (EUCAST) versiyon 5.0.
Organizma | MIK sınır değerler (mg/ml) | |
Duyarlılık < | Direnç > | |
Enterobacteriaceae | 81 | 8 |
Staphylococcus türleri | Not2 | Not2 |
Enterococcus türleri3 | 4 | 8 |
Streptococcus grupları A, B, C ve G | Not4 | Not4 |
Streptococcus pneumoniae | Not5 | Not5 |
Viridans grubu steprococci | 0,5 | 2 |
Haemophilus influenzae | 26 | 26 |
Moraxella catarrhalis | Not | Not |
Neisseria meningitidis | 0,125 | 1 |
Clostridium Difficile hariç Gram pozitif anaeroblar | 4 | 8 |
Gram negatif anaeroblar | 0,5 | 2 |
Helicobacter pylori | 0,1259 | 0,1259 |
Pasteurella multocida | 1 | 1 |
Türle ilgili olmayan sınır değerler10 | 2 | 8 |
1 Wild tipi Enterobacteriaceae, aminopenisilinlere duyarlı olarak sınıflandırılır. Bazı ülkeler, E. coli ve P. mirabilis wild tip izolatlarını ara ürün olarak sınıflandırmayı tercih eder. Bu durumda MIK sınır değeri S < 0,5 mg/L olarak kullanılır.
2 Çoğu staphylococci, amoksisiline dirençli penisilinaz üreticisidir. Metisiline dirençli izolatlar; birkaç istisna dışında tüm beta-laktam ajanlarına dirençlidir.
3 Amoksisilin duyarlılığının ampisilinden kaynaklı olduğu düşünülebilir.
4 Streptococcus grup A, B, C ve G’nin penisiline duyarlılığı benzilpenisilinden kaynaklı olduğu anlaşılmaktadır.
5 Sınır değerler sadece menenjit dışı izolatlarla ilgilidir. Ampisilin için ara ürün olarak sınıflandırılan izolatlar için amoksisilin ile oral tedaviden kaçının. Duyarlılık ampisilin MIK’den kaynaklanmıştır.
9 Sınır değerler, duyarlılığı azaltılmış yabani tip izolatlardan arındırılmış epidemiyolojik değerlere dayanır.
10 Türle ilgili olmayan sınır değerleri günlük en az 0,5 g x 3 veya 4 doz (1,5 ila 2 g/gün) dozlarına dayanmaktadır.
Direnç prevalansı, coğrafi olarak ve seçilen türler için zamanla değişebilir ve özellikle ciddi enfeksiyonları tedavi ederken, dirençle ilgili yerel bilgi istenebilir. Gerektiğinde, yerel direnç prevalansında olduğu gibi, ajanın en azından bazı enfeksiyon türlerinde kullanımının sorgulanabilir olduğu hallerde uzman tavsiyesi alınmalıdır.
Mikro-organizmaların Amoksisiline in vitro duyarlılığı_____________________________________
Genel Olarak Duyarlı Türler
Gram-pozitif aeroblar:
Enterococcus faecalis
Beta-hemolitik streptococci (Grup A, B, C ve G)
Listeria monocytogenes_______________________________________________________________
Edinilmiş dirençli türler problem olabilir
Gram-negatif aeroblar:
Escherichia coli
Haemophilus influenzae
Helicobacter pylori
Proteus mirabilis
Salmonella typhi
Salmonella paratyphi
Pasteurella multocida_________________________________________________________________
Gram- pozitif aeroblar
Koagülaz negatif stafilokok
Staphylococcus aureus £
Streptococcus pneumoniae
Viridans grubu streptococcus_____________________________________________________________
Gram-pozitif anaeroblar:
Clostridium türleri
Gram-negatif anaeroblar :
Fusobacterium türleri
Diğer:
Borrelia burgdorferi
Doğal olarak dirençli organizmalar ^
Gram-pozitif aeroblar:
Enterococcus faecium ^
Gram-negatif anaeroblar:
Bacteroides türleri (birçok Bacteroides fragilis suşları dirençlidir).
Diğerleri:
Chlamydia türleri
Mycoplasma türleri
Legionella türleri
f Kazanılan direnç mekanizmasının yokluğunda doğal ortalama duyarlılık.
£ Hemen hemen tüm S.aureus türleri penisilinaz üretimine bağlı olarak amoksisiline dirençlidir Ek olarak, metisiline dirençli tüm suşlar amoksisiline dirençlidir.
5.2. farmakokinetik özellikleramoksisilinin, bolus intravenöz enjeksiyon olarak, sağlıklı gönüllülere verildiği çalışmalar için farmakokinetik sonuçlar aşağıda sunulmuştur.
Dağılım:
Plazma proteinlerine bağlanma % 18 civarındadır ve görünür dağılım hacmi 0,3–0,4 L/kg’dır.
İntravenöz uygulamayı takiben safra kesesi, abdominal doku, deri, yağ, kas dokuları, sinovyal ve peritonal sıvılar, safra ve irin arasında amoksisilin bulunmuştur. Amoksisilin serebrospinal sıvı içine yeterince dağılmaz.
Yapılan hayvan çalışmalarında ilaç kaynaklı maddelerin dokular tarafından tutulduğuna dair anlamlı bir veri yoktur. Amoksisilin, çoğu penisilin gibi, anne sütünde de saptanabilir (Bkz. Bölüm 4.6).
Biyotransformasyon:
Amoksisilin, başlangıç dozunun % 10 ila % 25’ine eşdeğer miktarlarda inaktif penisiloik asit olarak idrarda kısmen atılır.
Eliminasyon:
Amoksisilin için ana eliminasyon yolu böbrek yoluyladır.
Amoksisilin ortalama eliminasyon yarı ömrü yaklaşık bir saattir ve sağlıklı deneklerde ortalama toplam klirensi yaklaşık 25 l/sa’dir. 250 mg veya 500 mg tek doz Amoksisilin uygulandıktan sonra ilk 6 saat içerisinde yaklaşık % 60–70’i idrarda değişmeden atılır. 24 saatlik periyottan sonra amoksisilinin % 50–85’inin idrarla atıldığına dair çeşitli çalışmalar bulunmuştur.
Probenesidle eş zamanlı kullanımı amoksisilin atılımını geciktirir (Bkz.Bölüm 4.5).
Cinsiyet
Sağlıklı erkek ve kadın deneklere amoksisilin oral uygulamasının ardından cinsiyetin amoksisilinin farmakokinetik özellikleri üzerine anlamlı bir etkisi olmamıştır.
Yaş
Amoksisilin eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 3 ay ila 2 yaş ve daha büyük çocuklar ve yetişkinler için benzerdir. Yaşamın ilk haftasında çok küçük çocuklar (erken doğanlar dahil) için uygulama aralığı, eliminasyonun, renal yolunun olgunlaşmaması nedeniyle günde iki kez uygulamayı geçmemelidir.
Böbrek Yetmezliği
Amoksisilin toplam serum klirensi, azalan böbrek fonksiyonu ile orantılı olarak azalır (Bkz. Bölüm 4.2).
Karaciğer Bozukluğu
Karaciğer bozukluğu olan hastlarda doz dikkatle ayarlanmalı ve karaciğer fonksiyonu düzenli aralıklarla izlenmelidir.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Karsinojenik potansiyeli değerlendirmek üzere uzun dönem hayvan çalışmaları yapılmamıştır.
Amoksisilinin tek başına mutajenik potansiyelini tespit etmek üzere çalışma yürütülmemiştir, fakat amoksisilin-potasyum klavulanat karışımı (4:1) ile yapılan çalışmalarda ilacın mutajenik olmadığı sonucuna varılmıştır. Sıçanlarda ve farelerde yapılan üreme çalışmalarında insan dozunun 10 katına kadar dozlarda amoksisiline bağlı fertilite bozukluğu veya fetüs üzerine zararlı etki görülmemiştir.
Penisilin türevi antibiyotikler nontoksik olarak kabul edilirler.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Her çözücü ampul (4 ml): Enjeksiyonluk su 4,0 ml
6.2. geçimsizlikler
NEOAMOX, kan ürünleri, protein hidrolizatlar gibi diğer proteinli sıvılar veya intravenöz lipid emülsiyonları ile karıştırılmamalıdır.
Eğer NEOAMOX bir aminoglikozit ile birlikte reçete edilmişse antibiyotikler aynı şırıngada, intravenöz sıvı kabında veya setinde karıştırılmamalıdır. Karıştırıldığı takdirde aminoglikozitin aktivitesinde kayıp ortaya çıkabilir.
6.3. raf ömrü
24 ay
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C’nin altında oda sıcaklığında ve kuru bir yerde saklanmalıdır.
Bu ürün ve/veya ambalajı herhangi bir bozukluk içeriyorsa kullanılmamalıdır.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
10 ml’lik Tip III renksiz cam flakon
Bromobutil kauçuk tıpa
Alüminyum kapak
4 ml’lik Tip I renksiz cam ampul
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış ürünler yada atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri” ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
TÜM EKİP İLAÇ A.Ş.
İstanbul Tuzla Kimya Organize Sanayi Bölgesi
Aromatik Cad. No: 55 Tuzla/İSTANBUL
Tel. No: 0216 593 24 25 (Pbx) Faks No: 0216 593 31 41
8. ruhsat numarasi(lari)
204/44
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 24.06.2004
Ruhsat yenileme tarihi: