KISA ÜRÜN BİLGİSİ - MYFORTIC 180 MG GASTRO-REZISTAN TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
MYFORTIC 180 mg gastro-rezistan tablet
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Mikofenolik asit (MPA) (mikofenolat sodyum olarak) 180 mg
Susuz laktoz 45 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Gastro-rezistan tablet
Ihlamur yeşili renkte, bir yüzeyinde “C” harfi basılı kenarları eğimli, yuvarlak gastro rezistan tabletlerdir.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonları
MYFORTIC, allojenik böbrek transplantasyonu yapılmış olan hastalarda akut retd olayının önlenmesi amacıyla, kortikosteroidlerle ve mikroemülsiyon şeklinde verilen siklosporinle birlikte kullanılır.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklimyfortic tedavisi, organ nakli konusunda uzman olan, doktorlar tarafından başlatılmalı ve devam ettirilmelidir.
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği taktirde;
MYFORTIC'in bir hastada ilk defa kullanılmasına, transplantasyonu izleyen 72 saat içerisinde başlanmalıdır. Önerilen doz, 2 defa 720 mg (4 adet 180 mg veya 2 adet 360 mg MYFORTIC gastro-rezistan tablet) olmak üzere günde 1440 miligramdır. 2 g mikofenolat mofetil (MMF) kullanmakta olan hastalarda bunun yerine, günde 1440 mg (2 defa 720 mg) MYFORTIC kullanımına geçilebilir.
Enterik kaplamanın bütünlüğünü korumak için, MYFORTIC tabletler ezilmemelidir.
MYFORTIC tabletlerin ezilmesi gerektiğinde, tozun inhalasyonundan veya tozun deri ya da müköz membranla direkt temasından kaçınılmalıdır. Eğer bu tür bir temas meydana gelirse sabun ve suyla iyice yıkayınız; gözlerinizi sadece suyla yıkayınız. Bu, mikofenolatın teratojenik etkileri nedeniyledir.
MYFORTIC yalnızca oral kullanım içindir. MYFORTIC, aç ya da tok karnına alınabilir. Hastalar iki seçenekten birini seçebilir fakat devamlı seçtikleri şekilde devam etmelidirler. Günlük doz, sabah ve akşam olmak üzere 2 defada alınmalıdır.
Ameliyattan sonra böbrek greft fonksiyonu geciken hastalarda doz ayarlanmasına ihtiyaç yoktur (bkz bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler.). Şiddetli kronik böbrek yetmezliği (glomerül filtrasyon hızı <25 ml/dk/1.73 m2) olan hastalar dikkatle izlenmelidir ve MYFORTIC günlük dozu 1440 mg’ı geçmemelidir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğerinde şiddetli parankimal hastalığı olan, böbrek nakledilmiş hastalarda doz ayarlanmasına ihtiyaç yoktur.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik yaş grubundaki ilaç güvenliliği ve etkililiği saptanmamıştır. Böbrek nakledilen çocuklarla ilgili, farmakokinetik veriler sınırlıdır (bkz bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler).
Geriyatrik popülasyon:
Bu hasta popülasyonunda doz ayarlanmasına ihtiyaç yoktur.
Nakledilmiş olan böbrek greftinin reddi, mikofenolik asit farmakokinetiğinde değişikliğe neden olmaz; bu durumda dozajın azaltılmasına veya MYFORTIC tedavisine ara verilmesine ihtiyaç yoktur.
4.3. kontrendikasyonlar
MYFORTIC; mikofenolat sodyuma, mikofenolik aside veya mikofenolat mofetile ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz bölüm 6.1) MYFORTIC, yüksek derecede etkili doğum kontrol yöntemleri uygulamayan çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda (WOCBP) kullanılmamalıdır. MYFORTIC tedavisi, gebelikte plansız kullanımı ekarte edecek bir gebelik testi sonucu verilmeden çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda başlatılmamalıdır (bkz. bölüm 4.6). MYFORTIC, transplant reddini önleyecek uygun alternatif tedavinin olmadığı durumlar haricinde gebelikte kullanılmamalıdır (bkz. bölüm 4.6). MYFORTIC, emziren kadınlara verilmemelidir (bkz. bölüm 4.6).
4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
İmmünosupresyon, enfeksiyona yatkınlığın artmasına ve lenfoma ve diğer neoplazmaların gelişimine neden olabilir. MYFORTIC (mikofenolik asit) yalnızca immünosupresif tedavide ve organ nakli yapılan hastaların kontrolünde deneyimli olan hekimlerin gözetiminde kullanılmalıdır. MYFORTIC alan hastalar yeterli laboratuvar donanımı ve destekleyici tıbbi kaynağı bulunan hastanelerde takip edilmelidir. İdame tedavisinden sorumlu hekim hastanın takibi için gerekli bütün bilgilere sahip olmalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadın hastalar doğum kontrolü uygulamalıdır. MYFORTIC’in gebelik sırasında kullanımı düşük ve konjenital malformasyon riskinde artış ile ilişkilidir.
MYFORTIC, IMPDH (inozin monofosfat dehidrogenaz) inhibitörüdür. Bu nedenle de nadir görülen kalıtsal hipoksantin-guanin fosforibozil-transferaz (HGPRT) eksikliği olan hastalarda, örneğin Lesch-Nyhan sendromu ve Kelley-Seegmiller sendromu olanlarda, teorik olarak kullanılmamalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar, hamilelik ve emzirme dönemi:
Hamilelik süresince MYFORTIC kullanımı yüksek oranda spontan düşük dahil gebelik kaybı ve konjenital malformasyon gelişimi riski ile ilişkilendirilmiştir. Hamilelik durumunun negatif olduğunun ispat edilmesi koşuluyla kadın hastalarda kullanılabilir. MYFORTIC kullanan hastalarda hamilelik testi negatif olduğu gösterildikten sonra ilaç kullanımı süresince etkili doğum kontrol yöntemleri uygulanması önerilir. İlaç kesildikten sonra altı hafta süre ile hamile kalınmamalıdır ve emzirilmemelidir. (Gebelik sırasındaki kullanım ve doğum kontrol önlemi ihtiyacı konularında bilgi edinmek için bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli / 4.6 Gebelik ve laktasyon bkz.).
Malign hastalıklar:
MYFORTIC de içeren ilaç kombinasyonları şeklinde immünosüpresif tedavi görmekte olan hastalarda; lenfoma ve özellikle deride görülenler olmak üzere, diğer habis hastalıkların gelişme riski artar (bkz bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Bu risk, kullanılan immünosüpresif ilacın özgüllüğünden çok sağlanan immünosüpresyonun süresine ve yoğunluğuna bağlı gözükmektedir. Deri kanseri riskini mümkün olduğunca azaltmak amacıyla, koruyucu giysiler giyilerek ve koruma faktörü yüksek bir preparat kullanılarak güneş ışığına ve ultraviyole ışınlara maruziyetin sınırlandırılması gibi genel öneriler geçerlidir.
Enfeksiyonlar:
MYFORTIC kullanan hastalara; herhangi bir enfeksiyon kanıtı, beklenmedik ekimoz, kanama veya kemik iliği depresyonunu haber veren herhangi bir diğer belirti geliştiğinde bunu hemen doktora bildirmeleri tembih edilmelidir.
Bağışıklık sisteminin aşırı düzeyde baskılanması, aralarında bakteriyal, fungal, viral ve protozoal fırsatçı enfeksiyonların, ölümle sonuçlanan enfeksiyonların ve sepsisin de bulunduğu enfeksiyonlar karşısındaki duyarlılığı artırır (bkz bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
Mikofenolik asit (MPA) türevleri MYFORTIC ve MMF dahil olmak üzere immünosüpresanlar ile tedavi edilen hastalarda hepatit B (HBV) ya da hepatit C (HCV) reaktivasyonu bildirilmiştir. Enfekte hastaların aktif HBV veya HCV enfeksiyonunun klinik ve laboratuar belirtileri açısından izlenmesi önerilir.
Mikofenolat mofetil ve mikofenolat sodyumu kapsayan MPA türevlerini kullanan hastalarda, bazen ölümcül olabilen, JC virus ile ilişkili progresif multifokal lökoensefalopati (PML) vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Bildirilen vakalarda, immünosüpresan kullanımı ve immün fonksiyonlarda bozukluk gibi, PML için risk oluşturabilecek faktörler saptanmıştır. İmmün sistemi baskılanmış hastalarda, nörolojik semptomlar görüldüğünde, hastalarda ayırıcı tanıda PML mutlaka göz önünde bulundurulmalı ve bir nörolog konsültasyonu istenmelidir. Özellikle BK virus enfeksiyonunun neden olduğu polyoma virüsü ile ilişkili nöropati (PVAN), böbrek fonksiyonları bozulmuş, immün sistemi baskılanmış hastalarda ayırıcı tanıya dahil edilmelidir (bkz., bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). PML veya PVAN gelişen hastalarda total immünosüpresan tedavi azaltılmalı ancak transplantasyon uygulanmış hastalarda immünosüpresan tedavinin azaltılmasının grefti riske sokabileceği de unutulmamalıdır.
MYFORTIC’i diğer bağışıklık sistemini baskılayıcı ajanlar ile kombinasyon halinde kullanan hastalarda tekrarlayan enfeksiyonlar ile ilişkili hipogamaglobülinemi bildirimleri olmuştur. Bazı olgularda MPA türevlerinden alternatif bir bağışıklık sistemini baskılayıcı ajana geçiş, serum IgG düzeylerinin normale dönmesi ile sonuçlanmıştır. MYFORTIC tedavisi gören ve tekrarlayan enfeksiyonlar görülen hastalar serum immünoglobülin düzeylerini ölçtürmelidir. Devam eden, klinik olarak anlamlı hipogamaglobülinemi durumunda, mikofenolik asidin T ve B lenfositleri üzerindeki kuvvetli sitotoksik etkileri göz önünde bulundurularak uygun klinik önlem düşünülmelidir.
MYFORTIC’i diğer bağışıklık sistemini baskılayıcı ajanlar ile kombinasyon halinde kullanan hastalarda bronşiektazi bildirimleri olmuştur. Bazı olgularda MPA türevlerinden başka bir bağışıklık sistemini baskılayıcı ajana geçiş, respiratuvar semptomlarda düzelme ile sonuçlanmıştır. Bronşiektazi riski hipogamaglobülinemi ya da akciğer üzerinde doğrudan bir etki ile ilişkili olabilir. Ayrıca münferit interstisyel akciğer hastalığı bildirimleri de olmuştur (bkz. bölüm 4.8). Öksürük ve dispne gibi inatçı pulmoner semptomlar geliştiren hastaların altta yatan interstisyel akciğer hastalığı göstergeleri açısından ek incelemeye tabi tutulması önerilir.
MYFORTIC kullanan hastalar mikofenolik asidin bizzat kendisinden, birlikte kullanılan diğer ilaçlardan, viral enfeksiyonlardan veya bu nedenlerin çeşitli kombinasyonlarından kaynaklanabilecek kan diskrazileri (öm.,nötropeni ya da anemi – bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler) açısından izlenmelidir. MYFORTIC kullanan hastalar ilk ay her hafta, ikinci ve üçüncü ay her 2 haftada bir ve daha sonra da ilk yıl boyunca her ay tam kan sayımı yaptırmalıdır. Eğer kan diskrazileri (örn., mutlak nötrofil sayısı < 1.5 × 103 / mikro L ile birlikte nötropeni ya da anemi), MYFORTIC tedavisine ara vermek veya bu tedaviyi sona erdirmek uygun olabilir.
Diğer immünosüpresif ajanlarla kombinasyon halindeki mikofenolik asit (MPA) türevleri ile tedavi edilen hastalarda saf kırmızı kan hücresi aplazisi (PRCA) vakaları bildirilmiştir (bkz., bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Mikofenolik asit (MPA) türevleri tarafından indüklenen PRCA’nın mekanizması bilinmemektedir; diğer immünosüpresanların ve immünosüpresif bir rejimdeki kombinasyonlarının ilgili katkıları da bilinmemektedir. Bununla birlikte mikofenolik asit (MPA) türevleri kan diskrazilerine neden olabilmektedir (yukarı bkz.). Bazı vakalarda PRCA’nın, dozun azaltılması veya mikofenolik asit (MPA) türevleri ile yapılan tedavinin kesilmesi ile geri dönüşlü olduğu bulunmuştur. Ancak nakil hastalarında azalmış immünosüpresyon grefti riske sokabilir. MYFORTIC tedavisinde değişiklikler, nakil alıcılarında greft reddi riskini en aza indirmek üzere uygun denetim altında yapılmalıdır.
Aşılar:
Mikofenolik asit tedavisi altında olan hastalara, bu sırada yaptıracakları aşıların daha az etkili olacağı ve canlı, zayıflatılmış enfeksiyon etkeni içeren canlı aşıların yapılmaması gerektiği bildirilmelidir (bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Grip aşısı, faydalı olabilir. Grip aşısını reçete eden doktor, bunun için ulusal kılavuza uygun hareket etmelidir.
Mikofenolik asit türevlerinin kullanılması, sindirim sisteminde gelişen advers olayların insidansında yükselme ve bu arada seyrek de olsa gastrointestinal kanal ülserasyonu, kanaması ve perforasyonu ile ilişkili olduğundan MYFORTIC, ciddi, aktif sindirim sistemi hastalıkları olan hastalarda ihtiyatla kullanılmalıdır.
Mikofenolat insan için güçlü bir teratojendir. Gebelik sırasında mikofenolat mofetil maruziyetinden sonra spontan düşük (oran: %45–49) ve konjenital malformasyonlar (tahmini oran: %23–27) bildirilmiştir. Bu nedenle, transplant reddini önleyecek uygun alternatif tedavinin olmadığı durumlar haricinde MYFORTIC gebelikte kontrendikedir. Çocuk sahibi olma potansiyeli bulunan kadın ve erkek hastaların risk konusunda bilgi sahibi olmaları ve MYFORTIC ile tedavi öncesinde, sırasında ve sonrasında bölüm 4.6’daki önerilere uymaları sağlanmalıdır.(örn. doğum kontrol yöntemleri, gebelik testi). Hekimler, mikofenolat kullanan kadınların ve erkeklerin bebeğin zarar görme riskini, daha etkili doğum kontrolü gerekliliğini ve eğer gebelik olasılığı varsa derhal hekimlerine danışmaları gerektiğini anlamalarını sağlamalıdır.
MYFORTIC’in genotoksik ve teratojenik potansiyeli nedeniyle, çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, eğer doğum kontrolü olarak cinsellikten tamamen uzak durma seçilmemişse, MYFORTIC tedavisine başlamadan önce, tedavi sırasında ve tedaviyi durdurduktan sonra 6 hafta süreyle iki güvenilir doğum kontrol yöntemini bir arada uygulamalıdır.
Cinsel yönden aktif erkeklerin tedavi sırasında ve tedavi bırakıldıktan sonra en az 90 gün boyunca kondom kullanmaları önerilir. Kondom kullanımı hem üreme yeteneği olan hem de vasektomi uygulanmış olan erkekler için geçerlidir çünkü sperm sıvısı yoluyla aktarma ile ilişkili riskler vasektomi geçirmiş erkekler için de geçerlidir. Buna ek olarak, MYFORTIC ile tedavi edilen erkek hastaların kadın partnerlerinin de tedavi sırasında ve MYFORTIC’in son dozunu takiben 90 gün süreyle yüksek derecede etkili doğum kontrol yöntemi kullanmaları önerilir.
Mikofenolata fetal maruziyetten kaçınmada hastalara yardımcı olmak ve ek önemli güvenlilik bilgisi sağlamak için Ruhsat Sahibi, sağlık mesleği mensuplarına eğitim materyalleri sağlayacaktır. Bu eğitim materyalleri mikofenolatın teratojenisitesi ile ilgili uyarıları pekiştirecek, tedaviye başlanmadan önce doğrum kontrolü hakkında tavsiyede bulunacak ve gebelik testinin gerekliliği ile kılavuzluk sağlayacaktır. Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara ve uygun durumlarda erkek hastalara hekim tarafından teratojenik risk ve gebelik önleme tedbirleri ile ilgili eksiksiz hasta bilgisi verilmelidir.
Hastalar tedavi sırasında ve mikofenolat kesildikten sonra en az 6 hafta süreyle kan bağışında bulunmamalıdır. Erkek hastalar tedavi sırasında ve mikofenolat kesildikten sonra en az 90 gün süreyle sperm bağışında bulunmamalıdır.
Diğer ilaçlarla birlikte kullanım:
MYFORTIC, klinik çalışmalar sırasında aşağıdaki ilaçlarla birlikte kullanılmıştır: antitimosit globülin, basiliksimab, mikroemülsiyon şeklinde siklosporin ve kortikosteroidler. MYFORTIC'in bağışıklığı baskı altına alan (immünosüpresif) diğer ilaçlarla (örn. takrolimus) birlikte kullanılmasının etkililiği ve güvenliliği incelenmemiştir.
Birlikte uygulanmaları değerlendirilmediğinden, MYFORTIC’in azatioprin ile eşzamanlı olarak uygulanması önerilmemektedir. Mikofenolik asit (sodyum tuzu olarak) ve mikofenolat mofetil, farklı farmakokinetik profillerinden dolayı, rastgele birbiriyle değiştirilmemeli ya da birbirinin yerine kullanılmamalıdır.
MYFORTIC ve enterohepatik dolaşımı etkileyen, kolestiramin veya aktif kömür gibi ilaçların eşzamanlı uygulanması subterapötik sistemik MPA maruziyeti ve azalmış etkililik ile sonuçlanabilir.
Tabletler, laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Birlikte kullanımı önerilmeyenler:
Azatiyoprin: Birlikte kullanımı incelenmemiş olduğundan MYFORTIC'in, azatiyoprinle birlikte verilmemesi önerilir (bkz bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Canlı aşılar: Bağışıklık sistemi baskılanmış ve bozuk olan hastalara canlı aşı yapılmamalıdır. Bu hastalarda diğer aşılara karşı gelişmesi beklenen antikor yanıtında da azalma olabilir (bkz bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Birlikte kullanıldığında etkileştikleri gözlendiği için dikkate alınması gerekenler:
Asiklovir ve gansiklovir
MYFORTIC ve asiklovir veya gansikloviri birlikte alan hastalarda miyelosupresyon potansiyeli araştırılmamıştır. Asiklovir/gansiklovir ve MYFORTIC eşzamanlı olarak uygulandığında, muhtemelen tübüler sekresyon yolağı için yarışma sonucunda artmış mikofenolik asit glukuronid (MPAG) ve asiklovir/gansiklovir düzeyleri beklenebilir. MPAG farmakokinetiğindeki değişikliğin yeterli renal fonksiyonu olan hastalarda klinik öneme sahip olması muhtemel değildir. Renal bozukluk varlığında, plazma MPAG ve asiklovir/gansiklovir konsantrasyonlarında artış potansiyeli bulunmaktadır;
asiklovir/gansiklovir için doz önerileri izlenmeli ve hastalar dikkatlice gözlemlenmelidir.
Mide koruyucu ajanlar:
Magnezyum ve alüminyum hidroksit içeren antasitler:
Antasitlerle birlikte verilmesi, mikofenolat sodyumun emilimini azaltır. Magnezyum ve alüminyum hidroksit içeren antasitlerin MYFORTIC ile birlikte verilmesi, mikofenolik asidin sistemik Eğri Altı Alan (EAA) değerinde %37, Cmaks değerinde %25 azalmaya neden olur. Magnezyum ve alüminyum hidroksit içeren antasitlerin kronik, günlük olarak MYFORTIC ile birlikte kullanımı MPA maruziyetinde ve etkililiğinde azalmaya neden olma olasılığı yüzünden önerilmez.
Proton Pompası inhibitörleri:
Sağlıklı gönüllülerde, önceki dört günde, günde iki kez 40 mg dozda verilen pantoprazol ve MYFORTIC’in eşzamanlı olarak uygulanmasını takiben MPA farmakokinetiğinde hiçbir değişiklik gözlenmemiştir. Yüksek dozlarda verilen diğer proton pompası inhibitörleri için veri mevcut değildir.
Takrolimus: Kalsinörin çapraz çalışmasında, böbrek nakledilmiş stabil durumdaki hastalarda MYFORTIC kararlı durum farmakokinetiği, NEORAL ve takrolimus tedavileri süresince ölçülmüştür.Mikofenolik asitin ortalama EAA değeri %19 daha yüksek ve maksimum konsantrasyonu yaklaşık %20 daha düşük olmuştur. Diğer taraftan, NEORAL tedavisi ile karşılaştırıldığında, takrolimus tedavisi sırasında mikofenolik asit glukuronidinin ortalama EAA değeri ve maksimum konsantrasyonu yaklaşık %30 daha düşük olmuştur.
Siklosporin: Stabil renal nakil hastalarında araştırıldığında, siklosporin farmakokinetiği MYFORTIC’in kararlı durum doz uygulamasından etkilenmemiştir. Mikofenolat mofetil ile eşzamanlı olarak uygulandığında, siklosporinin MPA maruziyetini azalttığı bilinmektedir. MYFORTIC ile eşzamanlı olarak uygulandığında, siklosporin MPA’nın da konsantrasyonunu azaltabilir (yaklaşık %20, mikofenolat mofetil verilerinden genellenmiş), ancak bu azalmanın tam boyutu bu tip bir etkileşim araştırılmadığından bilinmemektedir. Bununla birlikte, siklosporin ile kombinasyon içinde etkililik çalışmaları yürütüldüğünden, bu etkileşim MYFORTIC’in önerilen pozolojisini değiştirmemektedir. Siklosporinde kesinti veya siklosporinin bırakılması durumunda, MYFORTIC dozajı immünosupresif rejimine bağlı olarak yeniden değerlendirilmelidir.
Kolestiramin ve enterohepatik dolaşımı bozan ilaçlar:
Safra asitlerini bağlayabilen safra asidi sekestranları veya oral aktif kömür gibi ilaçlar veya terapiler eşzamanlı uygulandığında, MPA maruziyetinin ve böylece MYFORTIC etkililiğinin azalma potansiyelinden dolayı dikkat gösterilmelidir.
Doğum kontrol hapları: Doğum kontrol hapları oksidatif metabolizmayla, MYFORTIC ise glukuronidasyon yoluyla metabolize edildiğinden; doğum kontrol haplarının MYFORTIC farmakokinetiği üzerinde önemli bir etki göstermesi beklenmez. Ancak uzun süreli MYFORTIC tedavisinin, doğum kontrol haplarının farmakokinetiği üzerindeki etkileri bilinmediğinden böyle bir tedavi sırasında doğum kontrol haplarının etkililiğinde azalma meydana gelmesi mümkündür.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi d’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar
MYFORTIC terapisi, negatif gebelik testi elde edilmediği sürece başlatılmamalıdır.
Erkeklerde ve kadınlarda doğum kontrolü
MYFORTIC, yüksek derecede etkili doğum kontrol yöntemleri kullanmayan çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kontrendikedir.
MYFORTIC’in genotoksik ve teratojenik potansiyeli nedeniyle, çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar, eğer doğum kontrolü olarak cinsellikten tamamen uzak durma seçilmemişse, MYFORTIC tedavisine başlamadan önce, tedavi sırasında ve tedaviyi durdurduktan sonra 6 hafta süreyle iki güvenilir doğum kontrol yöntemini bir arada uygulamalıdır.
Cinsel yönden aktif erkeklerin tedavi sırasında ve tedavi bırakıldıktan sonra en az 90 gün boyunca kondom kullanmaları önerilir. Kondom kullanımı hem üreme yeteneği olan hem de vasektomi uygulanmış olan erkekler için geçerlidir çünkü sperm sıvısı yoluyla aktarma ile ilişkili riskler vasektomi geçirmiş erkekler için de geçerlidir.
Buna ek olarak, MYFORTIC ile tedavi edilen erkek hastaların kadın partnerlerinin de tedavi sırasında ve MYFORTIC’in son dozunu takiben 90 gün süreyle yüksek derecede etkili doğum kontrolü kullanmaları önerilir.
MYFORTIC, transplant reddini önleyecek uygun alternatif tedavinin olmadığı durumlar haricinde gebelikte kontrendikedir.
Gebelikte plansız kullanımı ekarte edecek bir gebelik testi sonucu sunulmadan tedaviye başlanmamalıdır.
Kadın ve erkek hastaların tedavinin başında artmış gebelik kaybı ve konjenital malformasyonlar riski konusunda bilgi sahibi olmaları sağlanmalıdır ve gebelik önleme ve planlama konularında onlara danışmanlık yapılmalıdır.
MYFORTIC tedavisine başlanmadan önce, çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar istemeden ortaya çıkabilecek gebelik durumunda embriyonun mikofenolata maruziyetini engellemek için bir gebelik testi sonucu sunmalıdır. En az 25 mIU/mL hassasiyete sahip iki serum veya idrar gebelik testi önerilir; ikinci test (uygun olduğunda), ilk testten 8–10 gün sonra ve MYFORTIC’e başlamadan hemen önce yapılmalıdır. Klinik durum gerektirdikçe gebelik testleri tekrarlanmalıdır (örn. doğum kontrolünde herhangi bir boşluk bildirildikten sonra). Gebelik testlerinin sonuçları ile ilgili olarak hastayla görüşülmelidir. Gebelik durumunda hastalara, derhal hekimlerine danışmaları için talimat verilmelidir.
Mikofenolat insan için güçlü bir teratojen olup gebelik sırasında maruziyet halinde spontan düşük ve konjenital malformasyon riski artmaktadır:
Mikofenolat mofetil harici bağışıklık sistemini baskılayıcı ajanlar ile tedavi edilen solid organ transplant hastalarında bildirilen %12–33 oranı ile karşılaştırıldığında, mikofenolat mofetile maruz kalan gebe kadınların %45–49’unda spontan düşükler bildirilmiştir. Literatür raporlarına dayalı olarak, gebelik sırasında mikofenolat mofetile maruz kalan kadınlarda canlı doğumların %23–27’sinde malformasyonlar meydana gelmiştir (bu oran genel popülasyonda canlı doğumların %2–3’ü ve mikofenolat mofetil harici bağışıklık sistemini baskılayıcı ajanlar ile tedavi edilen solid organ transplant hastalarında canlı doğumların %4–5’idir).Gebelik sırasında başka bağışıklık sistemini baskılayıcı ajanlar ile kombinasyon halinde mikofenolat mofetile maruz kalan hastaların çocuklarında, tedavide kullanılmaya başladıktan sonra çoklu malformasyonlar bildirimleri dahil konjenital malformasyonlar gözlenmiştir. Aşağıdaki malformasyonlar en sık bildirilmiştir:
Kulak anormallikleri (örn. dış/orta kulak oluşumunun anormal olması ya da olmaması), dış işitme kanalı atrezisi; Atrial ve ventriküler septal kusurlar gibi konjenital kalp hastalığı; Yarık dudak, yarık damak, mikrognati ve orbital hipertelorizmi gibi yüz malformasyonları; Göz anormallikleri (örn. kolobom); Parmak malformasyonları (örn., polidaktili, sindaktili); Trakeo-Özofagus malformasyonları (örn., özofageal atrezi); Spina bifida gibi sinir sistemi malformasyonları; Böbrek anormallikleri.Ek olarak aşağıdaki malformasyonlara dair münferit bildirimler olmuştur:
Mikroftalmi; konjenital koroid pleksus kisti; septum pellusidum agenezi; olfaktor sinir agenezi.Hayvanlarla yürütülen çalışmalar üreme toksisitesi göstermiştir (bkz. bölüm 5.3).
Laktasyon dönemi
Mikofenolik asit emziren sıçanlarda süte geçer. MYFORTIC’in anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Emzirilen bebeklerde mikofenolik asite karşı ciddi advers reaksiyonlar potansiyelinden dolayı MYFORTIC emziren kadınlarda kontrendikedir (bkz., bölüm 4.3).
İnsanlarda MYFORTIC ile fertilite üzerindeki etkileri değerlendirmek üzere özel bir çalışma yürütülmemiştir. Sıçanlarda yürütülen erkek ve kadın fertilitesine ilişkin bir çalışmada sırasıyla 40 mg/kg ve 20 mg/kg’lık dozlara kadar hiçbir etki görülmemiştir (bkz., bölüm 5.3).
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Mikofenolik asidin araç ve makine kullanmaya etkilerini inceleyen herhangi bir çalışma yapılmamıştır. İlacın gerek etki mekanizması, gerek farmakodinamik profili ve gerekse bildirilen advers reaksiyonları, böyle bir etkinin pek olası olmadığını göstermektedir.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Malign hastalıklar
MYFORTIC de içeren ilaç kombinasyonları şeklinde immünosüpresif tedavi görmekte olan hastalarda; lenfoma ve özellikle deride görülenler olmak üzere diğer malign hastalıkların gelişme riski artar (bkz bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). MYFORTIC klinik çalışmalarında görülen malign hastalıkların tüm oranları aşağıdaki gibidir: 1 yıla varan süreler boyunca MYFORTIC kullanan 2 de novo (başlangıçtan itibaren ilacı kullanan) hastada (%0.9) ve 2 idame tedavisi gören hastada (%1.3) lenfoproliferatif hastalık veya lenfoma; 1 yıla varan süreler boyunca MYFORTIC kullanan de novo hastaların %0.9’unda ve idame tedavisi gören hastaların %1.8’inde melanoma dışı deri kanserleri; de novo hastaların %0.5’inde ve idame tedavisi gören hastaların %0.6’sında daha başka malign hastalıklar ortaya çıkmıştır.
Fırsatçı enfeksiyonlar
Fırsatçı enfeksiyon riski, organ nakli gerçekleştirilen bütün hastalarda yüksektir; bu risk, total immünosupressif yükle birlikte artar (bkz bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Sitomegalovirüs (CMV) enfeksiyonu, candidiasis ve herpes simplex; yeni böbrek nakledilmiş diğer immünosüpresif ilaçlarla birlikte MYFORTIC kullanan ve 1 yıl boyunca izlenen hastalarda kontrol grubuna yer vererek yapılan çalışmalarda en çok görülmüş olan fırsatçı enfeksiyonlardır. MYFORTIC klinik çalışmalarında gözlemlenen CMV enfeksiyonu (seroloji, viremi veya hastalık) görülme oranı, yeni böbrek nakledilmiş hastalarda %21.6 ve idame tedavisi görenlerde % 1.9 olarak bildirilmiştir.
Yaşlı hastalar
İmmünosüpresyon nedeniyle gelişen advers ilaç reaksiyonlarının görülme riski, yaşlı hastalarda genellikle artmış olabilir. İmmünosüpresif tedavinin bir bölümü olarak MYFORTIC kullanan, ileri yaştaki hastalardaki advers reaksiyon riskinde; klinik çalışmalar sırasında MYFORTIC kullanan daha genç hastalara kıyasla, herhangi artış görülmemiştir.
Diğer advers ilaç reaksiyonları
Aşağıdaki tablo, randomize , çift-kör, kontrollu, çok merkezli iki faz III çalışmasında bildirilen MYFORTIC ile ilgili olası advers ilaç reaksiyonlarını içermektedir : Çalışmaların biri de novo böbrek nakledilmiş hastalar ile diğeri idame tedavisi gören böbrek nakledilmiş hastalar ile yapılmış, her iki çalışmada da MYFORTIC siklosporin mikroemülsiyon ve kortikosteroidlerle birlikte 12 ay boyunca günde 1440 mg dozda kullanılmıştır.
MedDRA sistemi organ sınıfları doğrultusunda uyarlanmıştır.
Advers reaksiyonlar, aşağıdaki kategorilere gore listelenmiştir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek >.1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Çok yaygın: Viral, bakteriyal ve fungal enfeksiyonlar
Yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyonu, pnömoni
Yaygın olmayan:Yara enfeksiyonu, sepsis*, osteomiyelit*
İyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar (Kist ve polipler de dahil olmak üzere)
Yaygın olmayan: Siğil*, bazal hücreli karsinom*, Kaposi sarkomu*, lenfoproliferatif bozukluklar, skuamöz hücreli karsinom*
Çok yaygın: Lökopeni
Yaygın: Anemi, trombositopeni
Yaygın olmayan Lenfosel*, lenfopeni*, nötropeni*, lenfadenopati*
Çok yaygın: Hipokalsemi, hipokalemi, hiperürisemi
Yaygın: Hiperkalemi, hipomagnezemi
Yaygın olmayan: Anoreksi, hiperlipidemi, diabetes mellitus*, hiperkolesterolemi*, hiperfosfatemi
Psikiyatrik hastalıklar
Çok yaygın: Anksiyete
Yaygın olmayan: Anormal rüyalar*, delüzyonel algı*, uykusuzluk*
Yaygın: Sersemlik hali, başağrısı
Yaygın olmayan: Tremor
Yaygın olmayan: Konjuktivit*, görme bozukluğu*
Kardiyak hastalıklar
Yaygın olmayan: Taşikardi, ventriküler ekstrasistoller
Çok yaygın: Hipertansiyon
Yaygın: Hipotansiyon
Yaygın olmayan: Lenfosel*
Yaygın: Öksürük, dispne
Yaygın olmayan: İnterstisyel akciğer hastalığı, pulmoner konjesyon*, hırıltılı solunum*, pulmoner ödem*
Çok yaygın: Diyare
Yaygın: Karında şişkinlik, karın ağrısı, karında hassasiyet, kabızlık, dispepsi, barsakta aşırı gaz, gastrit, gevşek dışkı, bulantı, kusma
Yaygın olmayan: Abdominal hassasiyet, pankreatit, geğirme, kötü ağız kokusu*, ileus*, özofajit*, peptik ülser*, subileus*, gastrointestinal kanama, ağız kuruluğu*, dudak ülserasyonu*, parotis kanalı tıkanması*, gastro-özefageal reflu hastalığı*, jinjival hiperplazi*, peritonit*, dilde renk değişikliği*
Hepato-biliyer hastalıklar
Yaygın: Anormal karaciğer fonksiyon testleri
Yaygın: Akne, kaşıntı
Yaygın olmayan: Alopesi
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Çok yaygın: Artralji
Yaygın: Miyalji
Yaygın olmayan: Artrit, sırt ağrısı*, kas krampları
Böbrek ve idrar yolu hastalıkları
Yaygın: Kan kreatinin düzeyinde artış
Yaygın olmayan: Hematüri*, renal tübüler nekroz*, üretral striktür
Üreme sistemi bozuklukları
Yaygın olmayan: Erektil disfonksiyon*
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Yaygın: Asteni, yorgunluk, periferik ödem, pireksi
Yaygın olmayan: Grip benzeri rahatsızlık, alt ekstremite ödemi*, ağrı, sertlik*, susuzluk*, güçsüzlük*
Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar
Yaygın değil: Kontüzyon
Sadece tek hastada (372 hasta arasından) rapor edilen olay
Not: Böbrek nakledilen hastalar, 1 yıla varan süreler boyunca günde 1440 mg MYFORTIC kullanmıştır. Yeni böbrek nakledilen ve idame tedavisi gören hastalarda, ikinci gruptaki insidansın daha düşük olma eğilimi göstermesine rağmen, benzer advers etki profilleri gözlenmiştir.
Aşağıdaki advers ilaç reaksiyonları, pazarlama sonrası deneyimden MYFORTIC ile spontan vaka raporları ve literatür vakalarından çıkarılmıştır. Bu reaksiyonlar, büyüklüğü kesin olmayan bir popülasyondan gönüllü olarak bildirildiği için, bunların sıklığını güvenilir bir şekilde hesaplamak mümkün değildir ve bu nedenle “bilinmiyor” olarak sınıflandırılmaktadır. Advers ilaç reaksiyonları, MedDRA’nın sistem organ sınıfına göre listelenmektedir. Her sistem organ sınıfı içerisinde advers ilaç reaksiyonları (ADR’ler) azalan ciddiyet sırasına göre listelenmektedir.
Deri ve deri altı doku hastalıkları: deri döküntüsü ve agranülositoz
Aşağıdaki advers reaksiyonlar, MPA türevlerinin sınıf etkisi olarak nitelendirilmiştir:
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:
Ciddi, bazen yaşamı tehlikeye sokan menenjit, infeksiyöz endokardit, tüberküloz ve atipik mycobacterium enfeksiyonu dahil enfeksiyonlar. Özellikle BK virüs enfeksiyonunun neden olduğu polyoma virüsü ile ilişkili nöropati (PVAN). Bazen ölümcül olmak üzere, progresif multifokal lökoensefalopati (PML) vakaları bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Kan ve lenfatik sistem bozuklukları: Nötropeni, pansitopeni. Diğer immünosüpresif ajanlarla kombinasyon halindeki MPA türevleri ile tedavi edilen hastalarda saf kırmızı kan hücresi aplazisi (PRCA) vakaları bildirilmiştir (bkz., bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
MYFORTIC’i diğer bağışıklık sistemini baskılayıcı ajanlar ile kombinasyon halinde kullanan hastalarda hipogamaglobülinemi bildirilmiştir.
Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar
MYFORTIC’i diğer bağışıklık sistemini baskılayıcı ajanlar ile kombinasyon halinde kullanan hastalarda münferit interstisyel akciğer hastalığı bildirimleri olmuştur. Ayrıca MYFORTIC’i diğer bağışıklık sistemini baskılayıcı ajanlar ile kombinasyon halinde kullanan hastalarda bronşiektazi bildirimleri de olmuştur.
MPA türevleri ile tedavi edilen hastalarda edinilmiş Pelger-Huet anomalisi dahil anormal nötrofil morfolojisi yönünde münferit olgular gözlenmiştir. Bu değişiklikler nötrofil işlevinde bozulma ile ilişkili değildir. Bu değişiklikler, hematolojik incelemelerde nötrofil matüritesinde, MYFORTIC kullanan bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda enfeksiyon belirtisi şeklinde yanlış yorumlanabilecek bir ‘sola kaymayı’ gösteriyor olabilir.
Kolit, CMV gastrit, intestinal perforasyon, gastrik ülserler, duodenal ülserler.
Gebelik, loğusalık ve perinatal durumlar:
Ağırlıklı olarak ilk üç aylık dönemde olmak üzere mikofenolata maruz kalan hastalar arasında spontan düşük olguları bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.6).
Konjenital bozukluklar:
Diğer bağışıklık sistemini baskılayıcı ajanlar ile kombinasyon halinde mikofenolat mofetile maruz kalan hastaların çocuklarında, tedavide kullanılmaya başladıktan sonra çoklu konjenital malformasyonlar gözlenmiştir.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir. ( ; e-posta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. doz aşımı ve tedavisi
MYFORTIC ile kasti veya kaza sonucu doz aşımlarına ilişkin anekdot raporlar söz konusu olmuştur ancak hastaların tümü ilgili advers olayları yaşanmamıştır.
Advers olayların bildirildiği doz aşımı olgularında, bu olaylar, sınıfın bilinen güvenlilik profili dahilindedir. Buna göre, MYFORTIC doz aşımı olasılıkla bağışıklık sisteminde aşırı baskılanmaya yol açacaktır ve fırsatçı enfeksiyonlar, ölümcül enfeksiyonlar ve sepsis dahil olmak üzere enfeksiyonlara yatkınlığı arttırabilmektedir. Kan diskrazilerinin ortaya çıkması halinde (örn., mutlak nötrofil sayımının < 1.5 × 103 / mikrolitre olduğu nötropeni veya anemi) MYFORTIC tedavisine ara verilmesi veya tedavinin durdurulması uygun olabilir (bkz bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri ve bölüm 4.8. İstenmeyen Etkiler).
İnaktif metabolitin (mikofenolik asit glukonat, MPAG) vücuttan uzaklaştırılması için diyaliz kullanılabilirse de bu yöntemin, aktif ilacı (mikofenolik asit, MPA) klinikte önem taşıyacak miktarlarda vücuttan uzaklaştırması beklenmemelidir. Bunun başlıca nedeni, mikofenolik asidin plazma proteinlerine yüksek oranda (%97) bağlanmasıdır. Kolestiramin gibi, safra asidi sekestranları, mikofenolik asidin enterohepatik dolaşımını bozarak, sistemik EAA değerini azaltabilir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: immünosüpresan (ATC kodu: L04 A A06).
Mikofenolik asit, inozin monofosfat dehidrogenazın potent, seçici, kompetitif olmayan ve geri dönüşlü bir inhibitörüdür. MPA lenfosit proliferasyonunun, daha başka yolları kullanabilen diğer hücrelerin aksine, yeni sentez edilmiş pürinlere ihtiyaç duymakta olması nedeniyle, T- ve B lenfositlerinin çoğalmasını, diğer hücrelere kıyasla daha güçlü bir şekilde engeller. Mikofenolik asidin etki mekanizması böylece, sitokin transkripsiyonunu ve istirahat halindeki T-lenfositleri olumsuz yönde etkileyen kalsinörin inhibitörlerinin etki mekanizmasını tamamlayıcı nitelik taşır.
5.2. farmakokinetik özelliklermikofenolik asit sodyum tuzu halinde beyaz ila kirli beyaz renkte tozdur. fizyolojik ph’daki sulu çözeltilerde yüksek çözünürlüğe sahiptir. 0,1 n hidroklorik asitte pratik olarak çözünmez.
Emilim:
Mikofenolat sodyum, oral olarak alındıktan sonra tama yakın olarak emilir. Enterik kaplı bir formülasyon kimliğini taşımasına uygun olarak, plazmadaki mikofenolik asit konsantrasyonlarının maksimal değerlere ulaşması için geçen süre (tmax), 1.5–2 saat kadardır. MYFORTIC'in enterik kaplı olmasının, mikofenolik asidin, mide gibi asidik ortamlarda salıverilmesini önlediği, in vitro çalışmalarda gösterilmiştir.
Mikroemülsiyon şeklinde kullanılan siklosporin tedavisiyle bağışıklığı baskı altında olan, stabil durumdaki, böbrek nakledilmiş hastalarda mikofenolik asit dozunun %93'ünün gastrointestinal kanaldan emildiği ve mutlak biyoyararlanım oranının %72 olduğu gösterilmiştir. 720 mg MYFORTIC'in yağ bakımından zengin (55 gram yağ, 1000 kalori) bir yemekle birlikte alınması, aç karnına alınmasına kıyasla mikofenolik asidin, etkinlikle ilişkili en önemli farmakokinetik parametre olan sistemik eğri altında kalan alan (EAA) değerinde değişiklik yapmaz. Ancak, maksimal mikofenolik asit konsantrasyonu (Cmax) %33 oranında azalır.
Ayrıca, Tlag ve Tmaks ortalama 3–5 saat gecikmiş olup, birkaç hasta >15 saatlik Tmaks değeri göstermiştir. Gıdanın MYFORTIC üzerindeki etkisi bir doz aralığından diğerine emilim çakışmasına yol açabilir. Bununla birlikte bu etkinin klinik anlamı olmadığı görülmüştür.
Dağılım:
Mikofenolik asidin kararlı plazma düzeylerindeki dağılım hacmi 50 litredir. Gerek mikofenolik asit (MPA); gerekse başlıca metaboliti olan mikofenolik asit glukuronid (MPAG), plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır (sırasıyla %97 ve %82 oranında). Protein bağlanma yerlerinde azalma (üremi, karaciğer yetmezliği, hipoalbüminemi, proteinlere yüksek oranda bağlanan diğer ilaçlarla birlikte kullanım), serbest mikofenolik asit konsantrasyonlarını artırabilir ve bu durumda, mikofenolik asitle ilişkili advers etkilerin görülme riski de artabilmektedir.
Biyotransformasyon:
Mikofenolik asit öncelikle, glukuronil transferaz enzimi aracılı glukronidasyon reaksiyonu sonucu mikofenolik asidin fenolik glukuronidi (MPAG) yönünde metabolize edilir. Mikofenolik asidin başlıca metaboliti olan mikofenolik asit glukuronid, biyolojik aktiviteye sahip değildir. Mikroemülsiyon şeklinde kullanılan siklosporin tedavisiyle bağışıklığı baskı altında olan, stabil durumdaki, böbrek nakledilmiş hastalarda, oral mikofenolik asit dozunun %28 kadarı sistemik dolaşıma karışmadan glukronidasyon reaksiyonu ile önce mikofenolik asit glukuronid oluşur. Eliminasyon yarılanma ömrü mikofenolik aside kıyasla daha uzun (15.7 saat) olan bu metabolitin plazma klirensi, saatte 0.45 litredir.
Eliminasyon:
MPA’nın eliminasyon yarı ömrü 12 saat ve klirensi 8.6 l/saattir. İdrarda çıkan mikofenolik asit miktarının göz ardı edilebilir bir düzeyde (<%1.0) olmasına karşın, MPA’nın büyük bölümü idrarda MPAG olarak elimine edilir. Safraya salgılanan MPAG, bağırsak florası tarafından dekonjügasyona uğramaya açıktır. Bu dekonjügasyondan oluşan MPA daha sonra tekrar emilebilir. MYFORTIC dozu uygulandıktan yaklaşık 6–8 saat sonra, dekonjüge MPA’nın tekrar emilmesi ile uyumlu olarak ikinci bir MPA konsantrasyonu piki ölçülebilir. MPA preparatlarına özgü bir durum olarak MPA çukur düzeylerinde büyük bir değişkenlik vardır ve MYFORTIC ile tedavi edilen hastaların yaklaşık %2’sinde yüksek sabah çukur düzeyleri gözlenmiştir (C0>10 |ig/ml). Diğer yandan, genel maruziyetin göstergesi olan kararlı durumdaki (0–12 saat) EAA değerleri çalışmalar arasında karşılık gelen Cçukur değerinden daha düşük bir değişkenlik göstermiştir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
MYFORTIC'in farmakokinetiği, dozuyla orantılı olup, incelenen doz sınırları arasında (1802160 mg), lineer karakter taşımaktadır.
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyonu normal olan hastalardaki mikofenolik asit farmakokinetiği, böbrekleri hiç çalışmayan hastalardakinden farksız gözükmektedir. Buna karşılık mikofenolik asit glukuronat (MPAG) EAA değeri, böbrek fonksiyonu azaldıkça artmış ve anüri durumunda, böbrek fonksiyonu normal hastalardakinin yaklaşık 8 katı bulunmuştur. Hemodiyaliz, mikofenolik asidin ve mikofenolik asit glukuronatın klerensini etkilememiştir. Böbrek yetmezliğinde, plazmadaki serbest (proteinlere bağlı olmayan) mikofenolik asit düzeyi de anlamlı şekilde yükselebilir. Bu durum, kan üre konsantrasyonu yükseldiğinde, mikofenolik asidin plazma proteinlerine bağlanmasının azalmasına bağlı olabilir.
Karaciğer yetmezliği:
Alkolik sirozu olan gönüllülerde mikofenolik asidin karaciğerdeki glukuronidasyonu, karaciğer parankimasının bu hastalığından nispeten etkilenmemiştir. Karaciğer hastalığının bu konjügasyon üzerindeki etkisi olasılıkla, mevcut patolojiye göre değişmektedir. Buna karşılık primer safra sirozu gibi, öncelikle biliyer hasarın söz konusu olduğu hastalıklar, glukuronidasyonu farklı şekilde etkileyebilir.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklar ve ergenlerde MYFORTIC kullanımına ilişkin veriler kısıtlıdır. Yukarıdaki Tablo 2’de, siklosporin bazlı immünosupresyon alan stabil pediatrik böbrek nakli hastaları (5–16 yaş) için ortalama (SD) MPA farmakokinetiği gösterilmektedir. 450 mg/m2 dozda ortalama MPA EAA değeri 70 mg MYFORTIC kullanan yetişkinlerde ölçülene benzerdir. MPA’nın ortalama görünür klirensi yaklaşık 6.7 l/s/m2’dir.
Cinsiyet :
MYFORTIC farmakokinetiği üzerinde cinsiyet faktörünün klinik önemi olan bir etkisi gösterilmemiştir.
Geriyatrik popülasyon:
İlk veriler baz alındığında, mikofenolik asit kullanımı, yaşa göre klinik önemi olacak derecede değişen bir parametre olarak gözükmemektedir.
Mikroemülsiyon şeklinde kullanılan siklosporin tedavisiyle bağışıklığı baskı altında olan böbrek nakledilmiş hastalar:
MYFORTIC kullanılmasını takiben mikofenolik aside ait ortalama parametreler, aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Çoğul doz MYFORTIC ve kronik dozlar şeklinde kullanılan MYFORTIC farmakokinetiği, tek doz MYFORTIC farmakokinetiğine bakılarak tahmin edilebilir. Ameliyattan hemen sonraki erken dönemde, mikofenolik asidin ortalama EAA ve ortalama Cmax değerleri, ameliyattan 6 ay sonra ölçülecek olanların yaklaşık yarısıdır.
Mikroemülsiyon şeklinde kullanılan siklosporin tedavisiyle bağışıklığı baskı altında olan, böbrek nakledilmiş hastalarda oral MYFORTIC verilmesini takiben, mikofenolik asidin ortalama (SD) farmakokinetik parametreleri
Yetişkin kronik, çoklu doz uygulama 720 mg BID (Çalışma ERLB 301) n=48 | Doz | T maks (s) | C maks (^g/ml) | EAA 0–12 (pg x s/ml) |
Nakil sonrası 14. gün | 720 mg | 2 | 13.9 (8.6) | 29.1 (10.4) |
Nakil sonrası 3. ay | 720 mg | 2 | 24.6 (13.2) | 50.7 (17.3) |
Nakil sonrası 6. ay | 720 mg | 2 | 23.0 (10.1) | 55.7 (14.6) |
Yetişkin kronik, çoklu doz uygulaması 720 mg BID Nakil sonrası 18. ay (Çalışma ERLB 302) n=18 | Doz | T maks (s) | C maks (^g/ml) | EAA 0–12 (jıg x s/ml) |
720 mg | 1.5 | 18.9 (7.9) | 57.4 (15.0) | |
Pediatrik 450 mg/m2 tekli doz (Çalışma ERL 0106) n=16 | Doz | T maks * (s) | C maks (^g/ml) | EAA o- / (jıg x s/ml) |
450 mg/m2 | 2.5 | 31.9 (18.2) | 74.5 (28.3) |
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Hematopoetik ve lenfoid sistem, sıçanlarda ve farelerde mikofenolat sodyum ile yürütülen tekrarlanan doz toksisitesi çalışmalarında etkilenmiş başlıca organlardır. MPA’ya maruz kalan kemirgenlerde doz kısıtlayıcı toksisite olarak aplastik, rejeneratif anemi tanımlanmıştır. Miyelogram değerlendirmesi eritroid hücrelerde (polisitokromatik eritroblastlar ve normoblastlar) belirgin bir azalma ve dalakta doza bağımlı büyüme ve ekstramedüller hematopoezde artışı göstermiştir. Bu etkiler renal nakil hastalarında 1.44 g/günlük önerilen MYFORTIC dozunda klinik maruziyete eşdeğer ya da daha düşük sistemik maruziyet düzeylerinde meydana gelmiştir. Köpeklerde önerilen dozlarda klinik maruziyete eşdeğer veya daha düşük sistemik maruziyet düzeylerinde gastrointestinal etkiler gözlenmiştir.
Mikofenolik asidin (sodyum tuzu olarak) klinik dışı toksisite profili hasta popülasyonu ile daha ilgili güvenlilik verileri sağlayan insan klinik çalışmalarında gözlenen advers olaylarla tutarlı görünmektedir (bkz., bölüm 4.8).
Üç genotoksisite analizi (in vitro fare lenfoma analizi, V79 Çin hamster hücrelerinde mikronukleus testi ve in vivo fare kemik iliği mikronukleus testi) mikofenolik asidin kromozomal anomalilere neden olma potansiyelini göstermiştir. Bu etkiler farmakodinamik etki şekli, yani duyarlı hücrelerde nükleotid sentezinin inhibisyonu ile ilişkili olabilir. Gen mutasyonu tespiti için diğer in vitro testler genotoksik aktivite göstermemiştir.
Mikofenolik asit (sodyum tuzu olarak) sıçanlarda ve farelerde tümörijenik değildir. Hayvan karsinojenisite çalışmalarında test edilen en yüksek doz 1.44 g/günlük önerilen klinik dozda renal nakil hastalarında gözlenen sistemik maruziyetin yaklaşık 0.6–5 katı (EAA veya Cmaks) ile sonuçlanmıştır. Mikofenolik asit (sodyum tuzu olarak) genel toksisite ve embriyotoksisitenin gözlendiği doz düzeylerine kadar erkek veya dişi sıçanların fertilitesini etkilememiştir.
Sıçanlarda 1 mg/kg kadar düşük bir dozda mikofenolik asit (sodyum tuzu olarak) ile yürütülen bir teratoloji çalışmasında dölde, anoftalmi, eksensefali ve umblikal herniyi içeren malformasyonlar gözlenmiştir. Bu dozda sistemik maruziyet 1.44 g/günlük MYFORTIC dozunda klinik maruziyetin 0.05 katını temsil eder (bkz., bölüm 4.6).
Sıçanlarda yürütülen bir pre- ve postnatal gelişim çalışmasında mikofenolik asit (sodyum tuzu olarak), ayrıca malformasyonları indükleyen 3 mg/kg’lık en yüksek dozda gelişimsel gecikmelere (dişilerde anormal pupiller refleks ve erkeklerde prepüsyal ayrılma) neden olmuştur.
Mikofenolik asit (sodyum tuzu olarak) in vitro 3T3 NRU fototoksisite analizinde fototoksik potansiyel göstermiştir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Mısır nişastası
Povidon(K-30)
Krospovidon
Susuz laktoz
Kolloidal silikon dioksit
Magnezyum stearat.
Hipromelloz ftalat/hidroksipropilmetilselüloz ftalat
Titanyum dioksit (E171)
Demir oksit sarı (E172)
İndigotin (E132)
6.2. geçimsizlikler
Yoktur.
6.3. raf ömrü
Raf ömrü 36 aydır.
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
30 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Işıktan ve rutubetten koruyunuz. Orijinal ambalajında saklayınız.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
PA / AL / PVC alüminyum blisterde;
MYFORTIC 180 mg gastro-rezistan tablet 120 tablet
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
MYFORTIC tablet, enterik kaplamanın bozulmaması için ezilmemelidir (5.2 Farmakokinetik özellikler bölümüne bkz). Mikofenolat sodyum teratojenik etki göstermiştir (bkz bölüm 4.6 Gebelik ve laktasyon). Herhangi bir nedenle MYFORTIC tabletler ezilirse, toz halindeki ilacın solunmasından ya da deri ve mukoza ile doğrudan temasından kaçınınız.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Novartis Ürünleri 34912 Kurtköy-İstanbul
Tel : 216 560 10 00
Fax : 212 326 90 74
8. ruhsat numarasi
114/90
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇ / ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 23.10.2003
Ruhsat yenileme tarihi: 23.10.2008