Ilac kullanma talimatı Ana menüyü aç

MUCOFIX 900/400MG EFERVESAN TABLET - kisa ürün bi̇lgi̇si̇

Etkin maddeler içeren ilaçlar:

Dostupné balení:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ - MUCOFIX 900/400MG EFERVESAN TABLET

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

l.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

MUCOFİX 900/400 mg efervesan tablet

2. KALITATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMİ Etkin madde:

Asetilsistein

900,00 mg

400,00 mg

1900,00 mg

Doksofîlin

Yardımcı maddeler;

Sodyum hidrojen karbonat

Yardımcı maddeler İçin bölüm 6.1’e bakınız.

3. farmasöti̇k formu

Efervesan Tablet.

Beyaz, yuvarlak, düz yüzeyli efervesan tabletler.

4. kli̇ni̇k özelli̇kler

4.1. terapötik endikasyonlar

Asetilsistein doksofîlin kombinasyonu bronşiyal astım ve kronik obstruktif akciğer hastalığı (KOAH) tedavisinde endikedir.

4.2. pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde, yetişkinlerde ve 14 yaşın üstündeki çocuklarda önerilen MUCOFİX dozu günde 1 efervesan tablettir.

Uygulama şekli: _

MUCOFİX bir bardak suda eritildikten sonra bekletilmeden içilmelidir.

Özel popülasyon la ra ilişkin ek bilgiler:                                                     ,

Böbrek yetmezliği: Asetilsisteinin böbrek yetmezliği olan hastalarda güvenliliğİ ve etkililiği araştırılmamıştır. MUCOFİX, doksofilin içeriğinden dolayı böbrek hastalığı olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Böbrek hastalığı olanlarda doksofilin plazma konsantrasyon­larının İzlenmesi önerilmektedir.

Karaciğer yetmezliği:

İlerlemiş karaciğer yetmezliği olan (Child-Pugh Klas C) hastalarda asetilsisteinin ortalama elİminasyon yarı Ömrü uzar ve klerens azalır (Bkz. Bölüm 4.4. ve 5.2.).

Karaciğer hastalığı olanlarda doksofilinin de yarı ömrü uzayabileceğinden MUCOFÎX dozunun azaltılması gerekebilir.

Pediyatrik popülasyon:

7–14 yaş arası çocuklarda MUCOFİX’İn bu yaş grubuna uygun dozunun (600/200 mg) kullanılması önerilir.

Geriyatrik popülasyon:

Asetilsisteinin geriyatrik hastalarda güvenliIİği ve etkililiği araştırılmamıştır. MUCOFİX yaşlılarda dikkatli kul lam İmalıdır.

4.3. kontrendikasyonlar

MUCOFİX, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:

– Asetilsitein, doksofilin ya da ilacın içerdiği herhangi bir maddeye karşı bilinen duyarlılığı olanlarda

– Akut miyokardiyal enfarktüs

– Hipotansiyon

– Emziren annelerde

4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri

Asetilsistein

Asetilsistein uygulanmasından sonra bronşiyal sekresyonlarda belirgin bir artış olabilir. Bu durumda eğer öksürük refleksi veya öksürük yeterli değilse hava yolunun açık tutulmasına dikkat edilmelidir. Astımlı veya bronkospazm hikayesi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Asetilsistein kullanımıyla bağlantılı olarak Stevens-Johnson sendromu ve Lyell’s sendromu gibi şiddetli cilt reaksiyonlarının oluşumu nadiren bildirilmiştir. Eğer kütanöz ya da mukozal değişiklikler ortaya çıkarsa zaman kaybetmeden bunun asetilsistein ile ilgisi araştırmalı ve gerektiğinde MUCOFlX kullanımı sonlandırıİmalıdır. Seyrek olarak gastrointestinal sistemde irritasyona yol açabilir (Bkz. Bölüm 4.8.). Bu nedenle ülserli hastalarda dikkatli olunmalıdır. Kusmaya yol açabileceğinden ya da parasetamolün aşın dozda alınmasına bağlı gelişen kusmayı şiddetlendire­bileceğinden, gastrointestinal sistem kanama riski olanlarda (peptik ülser ya da özofagus varisi olan hastalarda) tedavi uygulanıp uygulamamaya, oluşturabileceği kanama riski ile parasetamole bağlı hepatotoksisite riski karşılaştırılarak karar verilmelidir, Ağır karaciğer yetmezliği ve sirozu olan hastalarda (Child-Pugh Klas C) asetilsistein eliminasyonu yavaşlayarak kan konsantrasyonu yükselebilir ve yan etkileri artabilir. MUCOF1X daha fazla nitrojenli maddenin sağlanmasından kaçınmak amacıyla böbrek ve karaciğer yetmezliği olanlarda dikkatli uygulanmalıdır. Kronik karbamazepin tedavisi gören epileptik hastalarda asetilsistein tonik-klonik konvülsiyonlara neden olabilir.

Dokso filin

Hipertansiyonu, kalp hastalığı, hipoksemİ, hipertiroidi, sağ ventrikül yetmezliği, konjestif kalp yetmezliği, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı, peptik ülser öyküsü olanlarda ve yaşlılarda dikkatle kullanılmalıdır.

Sıklıkla, konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda ilacın kesilmesinden sonra plazmada ilaç önemli derecede daha uzun süre kalır.

Ksantin türevlerinin yarı ömrü, bilinen bir dizi değişkenden etkilenir. Karaciğer hastalığı, konjestif kalp yetmezliği, KOAH’ı olan veya eş zamanlı enfeksiyon geçiren ve diğer belirli ilaçları alan (eritromisin, troleandomisİn, linkomİsin ve aynı gruptan diğer antibiyotikler, allopurinol, simetidin, propranolol ve grip aşısı) hastalarda yarı ömrü uzayabilir. Bu vakalarda doksofilin dozunun azaltılması gerekebilir.

Fenitoîn, diğer antİkonvülsanlar ve sigara kullanımı klerensİ arttırıp yarı ömrü kısaltabilir.

Bu vakalarda doksofılin dozunun arttırılması gerekebilir.

Yukarıdaki durumlarda doksofilinin plazma konsantrasyon­larının izlenmesi önerilmektedir.

Sodyum uyarısı

Bu tıbbi ürün her dozunda 22,61 mmol sodyum ihtiva eder. Bu durum kontrollü sodyum diyetinde olan hastalar İçin göz önünde bulundurulmalıdır.

4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Asetilsistein

Antİtüssifler:

Asetilsistein ve antitüssİflerİn birlikte kullanılması halinde, öksürük refleksinin azaltılmasına bağlı olarak solunum yollarındaki sekresyonda belirgin artış olabilir. Bu yüzden, bu tip kombinasyon tedavisi kesin tanı üzerine yapılmalıdır.

Antibiyotikler:

Sahip olduğu serbest sülfidril grubu nedeni ile asetilsistein çeşitli penisilinler, tetrasiklinler< sefalosporinler, amİnoglîkozidler, makrolidler ve amfoterİsİn B ile etkileşime girebilir.

Bu ilaçlar asetilsisteinle eş zamanlı olarak kullanılmamalı, gerekli ise uygulama aralığı en az 2 saat olmalıdır.

Amoksisilin, doksisiklin, erİtromisin veya tiamfenikol ve seftıroksim ile herhangi bir geçimsizlik bildirilmemiştir.

Diğer ilaçlar;

Asetilsistein ile birlikte kullanıldığında nitrogliserinin vazodilatör ve trombosit agregasyonunu inhibe edici etkisinde bir artış olabileceği bildirilmiştir.

Kronik karbamazepin tedavisi gören epileptik bir hastada asetilsisteinin karbamazepin kan düzeyini düşürerek tonik-klonik konvülsiyona neden olduğu bildirilmiştir.

Aktif kömür asetilsisteinin emilimini etkileyebileceği için birlikte kullanımları önerilmez.

Doksofılin

Doksofîlin diğer ksantin türevleri ile birlikte kullanılmamalıdır. Ksantinler için efedrinle toksik sinerjizm belgelenmiştir. Diğer ksantinler gibi erîtromisin, troleandomisin, linkomisin, klindamisin, allopurinol, simetidİn, ranitİdin, propranolol ve grip aşısı ile eş zamanlı tedavi ksantİnlerin hepatik klerensinin azaltarak kan seviyelerinde artışa yol açabilir. Doksofılin ile eş zamanlı olarak beta blokör kullanımı doksofilİnîn ve beta blokörün etkisini azaltabilmektedir. Fenitoin, diğer antikonvülsanlar ve sigara kullanımı da doksofılinİn klerensini artırıp yarı ömrünü kısaltabilir. Doksofılin serum konsantrasyonları ve bildirilen toksik olaylar arasında bir İlişki olduğuna dair kanıt bulunmamaktadır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.

Pediyatrik popülasyon

Pediyatrik popülasyona ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması tespit edilmemiştir.

4.6. gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi C’dir.

Bu kategorideki İlaçlar yarar/risk oranına göre tercih edilecek, risk potansiyeli taşıyan ilaçlardır.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi süresince etkili doğum kontrolü uygulamaları tavsiye edilir.

Gebelik dönemi

Asetİlsistein ile hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebeli k/embriyonal/fetal gelişim/doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararh etkiler olduğunu göstermemektedir.

Hayvan üreme çalışmalarında gebe hayvanlara uygulanan doksofılinİn fetüs üzerine zararlı etkisinin bulunmadığı ve üreme yeteneğinin etkilemediği belirlenmiştir. Bununla birlikte İnsanlarda gebelik döneminde deneyimin kısıtlı olması nedeniyle ksantinler gebe kadınlara sadece açıkça gerekli ise verilmelidir.

Laktasyon dönemi

MUCOFİX doksofilin İçermesi nedeniyle emziren kadınlarda kontrendİkedİr.

Üreme yeteneği/Fertilite 1

Üreme yeteneği üzerine bilinen bir etkisi yoktur.

4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Araç ve makine kullanımı üzerine etkisi bilinmemektedir.

4.8. i̇stenmeyen etkiler

Asetİlsistein

İstenmeyen etkilerin sıklık gruplandırması şöyledir;

Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 İla <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 İla <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

Bağışıklık sistemi hastalıkları:

Yaygın olmayan: Alerjik reaksiyonlar (kaşıntı, ürtiker, ekzantem, döküntü, bronkospazm, anjİyoödem, taşikardİ ve hipotansiyon).

Çok seyrek: Şoka kadar gidebilen anafilaktik reaksiyonlar.

Solunum bozuklukları, göğüs ve mediastinal hastalıklar:

Seyrek: Dispne, bronkospazm (özellikle bronşiyal astımla birlikte hiperreaktİf bronşiyal sistem hastalıkları olanlarda rastlanmaktadır).

Gastrointestinal hastalıklar:

Seyrek: Stomatİt, mide yanması, mide bulantısı, kusma ve dİyare.

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin reaksiyonlar:

Çok seyrek: Ateş

Ayrıca, çok seyrek olarak aşırı duyarlılık reaksiyonları kapsamında asetilsistein kullanımına bağlı hemorajİ oluşumu bildirilmiştir. Trombosİt agregasyonunda azalma olabilmektedir.

Doksofilin

Ksantin uygulamasıyla ilgili görülen İstenmeyen etkiler sıklığa göre aşağıda sunulmuştur:

Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 İla <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor

Sinir sistemi hastalıkları:

Bilinmiyor: Baş ağrısı, insomnia, uyku düzensizliği, tremor, baş dönmesi.

Kardiyak hastalıklar:

Bilinmiyor: Kronotropİk etkiler, aritmojenik etkiler, çarpıntı.

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar:

Bilinmiyor: Astım, göğüs ağrısı.

Gastrointestinal hastalıklar:

Bilinmiyor: Bulantı, kusma, şiddetli veya orta derecede şiddetli epigastrik ağrı, gastrik salgısında uyarılma.

Psikiyatrik hastalıklar:

Bilinmiyor: Anormal düşünceler, anksİyete, sinirlilik.

4.9. doz aşımı ve tedavisi

Asetilsisteİn

Asetilsisteİn oral formlarında bugüne kadar toksik bir doz aşımı görülmemiştir. Gönüllüler 3 ay boyunca, günde 11,6 g asetilsistein ile tedavi edildiğinde ciddi bir yan etki gözlenmemiştir. Günde 500 mg/kg oral doz asetilsistein herhangi bir toksik etki olmaksızın tolere edilmemektedir.

a) Zehirlenme semptomları:

Doz aşımı durumunda bulantı, kusma ve ishal gibi gastrointestinal semptomlar görülebilir. Emzirilen bebeklerde hipersekresyon tehlikesi vardır.

b) Doz aşımında uygulanacak tedavi ve alınması gereken önlemler:

Gerektiğinde semptomatik tedavi uygulanır.

İnsanlarda parasetamol zehirlenmesinde uygulanan intravenöz asetilsistein sayesinde günlük 30 grama kadar çıkan dozlarda asetilsistein hakkında maksimum doz bilgisi mevcuttur.

Oldukça yüksek asetilsistein konsantrasyon­larının i.v. olarak uygulanması, özellikle hızlı uygulandığında, kısmen geri dönüşü olmayan anaflaktİk reaksiyonlara yol açmıştır.

Doksofilİn

Doksofılin ile majör aritmi bildirilmemiştir, fakat ksantİn bileşikleriyle doz aşımında majör kalp ritmi bozuklukları görülme olasılığı göz ardı edilmemelidir,

Oral doz aşımı vuku bulması halinde hastalarda nöbetler görülebilir ve bunlar intoksikasyonun İlk belirtileri olabilir. Advers reaksiyonlar tedavinin kesilmesine neden olabilir. Hekim tarafından uygun görülürse daha düşük dozda tekrar uygulanabilir.

Spesifik bir antidotu yoktur. Kardiyosirkülatör şok semptomlarının giderilmesine yönelik tedavi uygulanmalıdır.

5. farmakoloji̇k özelli̇kler

5.1. farmakodiııamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Ksantin kombinasyonları

ATC Kodu: R03DA20

AsetİIsİsteİn

Asetilsİstein bir amİno asit olan sİsteinin türevidir. Asetilsisteİn, bronşiyal sistemde sekretolİtik ve sekretomotorik bir etkisi vardır; mukopoüsakarİtlerİn arasındaki dİsülfit bağlarını kopararak (balgam içindeki) DNA lifleri üzerinde depolimerize edici bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Bu mekanizmalar sayesinde balgamın yoğunluğu azaltılmaktadır. Asetilsisteinİn alternatif bir mekanizması da reaktif SH grubunun kimyasal radikalleri bağlama ve bu sayede detoksifıye etmesi özelliğine dayanmaktadır.

Asetilsİstein antİoksidan bir maddedir. Akciğer ve karaciğerde glutatyon sentezine sistein vericisi olarak katılır ve glutatyon sentezini arttırır. Asetilsİstein ve glutatyon özellikle akciğerde enfeksiyonlar esnasında nötrofillerin oluşturduğu, sigara dumanı ve diğer zararlı maddelerin solunmasıyla ortaya çıkan serbest oksijen radikallerinin bağlar ve muhtemel hücre hasarını önleyerek koruyucu bir etki gösterir, önleyici tedavi olarak uygulandığında asetilsisteinin, kronik bronşitin veya kistik fibrozun bakteriyel alevlenmesinin sıklığı ve şiddetini değiştirerek koruyucu etki gösterdiği gözlenmiştir.

Asetilsisteinin parasetamol zehirlenmesinde karaciğer harabiyetini azaltıcı etkisi vardır. Normalde parasetamol karaciğerde metabolize edilirken az bir bölümü sİtokrom P450 enzim sistemi ile reaktif bir ara metabolite dönüşür. Bu ara metabolitte glutatyon ile konjuge edilerek İdrarla atılır. Parasetamol yüksek dozda alınırsa reaktif ara metabolitin oluşumu artar ve

glutatyonun azalmasıyla ara metabolitin inaktîvasyonu azalır. Bu durumda uygulanan asetilsistein karaciğer hücrelerinde glutatyonu normal düzeylere getirerek ve reaktif metabolite bağlanarak olası karaciğer hasarını önler. j

Doksofilin

Doksofilin, teofılinden farklı olarak teofılinin 7. pozisyonunda bir dioksalan grubu bulunan ksantin türevi yeni bir bronkodilatör ilaçtır. Etkisini teofıline benzer şekilde fosfodiesteraz enzimini inhibe ederek göstermesine rağmen, onun aksine adenozin Aı ve Aj reseptörlerine olan afin itesi daha düşüktür. Bu özelliği doksofilin in daha iyi bir güvenliük profiline sahip olmasını açıklayabilir, Doksofılİnin bronkodilatör etkileri hem bronşiyal astım hem de kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan hastalarda gösterilmiştir. Diğer bronkodilatörlerin aksine, deneysel ve klinik araştırmalar doksofîlinin direkt stimülatör etkileri olmadığını göstermiştir. Bu, bronkodilatörlerin aritmojenİk etkilerinin solunum yolu hastalığı olan hastalardaki sağ kalım üzerinde oluşturabilecekleri olumsuz etkiler bakımından önemli olabilir.

5.2. farmakokinetik özellikler

Emilim:

Asetilsistein

Asetilsistein oral alımı takiben hızla ve çoğunlukla tamamen absorbe olur. Yüksek ilk geçiş etkisine bağlı olarak oral asetİIsisteinin biyoyararlammı çok düşüktür (yaklaşık %10).

Doksofilin

Oral uygulamadan 1 saat sonra maksimum plazma seviyelerine ulaşmıştır. Mutlak biyoyararlammı pH 7,4’te yaklaşık %62,6’dır.

Teofilİn ve doksofîlinin karşılaştırıldığı bir çalışmada, beş gün boyunca yetişkinlere günde iki kez 400 mg doksofilin uygulanması sonucu, doksofîlinin pik serum konsantrasyonu 15,21±1,73 mi­krogram/mL, yarılanma ömrü 7,01 ±0,80 saat olmuştur.

Tekrarlı uygulama sonrasında doksofilin yaklaşık dört gün içerisinde kararlı duruma ulaşır.

Dağılım:

Asetilsitein

Asetilsistein 1–3 saat sonra doruk plazma konsantrasyonuna ulaşır, aktif metabolit sisteinin doruk plazma konsantrasyonu yaklaşık 2 pmol/l civarındadır. Asetilsistein proteinlere yaklaşık %50 oranında bağlanır. Asetilsistein ve metabolitleri organizmada kısmen serbest olarak, kısmen 9

kararsız disülfıdler yoluyla proteinlere bağlanarak ve kısmen de aminoasitlere bağlanmış halde olmak üzere üç farklı formda bulunur.

Sıçanlarda asetilsisteinin plasentayı geçtiği ve amnİyotik sıvıda bulunduğu saptanmıştır. 100 mg/kg asetilsisteinin oral uygulamadan 0,5, 1, 2 ve 8 saat sonra L-sistein metabolitİnin konstrasyonu plasenta ve fetüste matemal plazma konsantrasyonundan daha yüksektir, N-asetilsistein plasentayı geçer ve göbek kordon kanında tespit edilebilir. Anne sütüne geçtiğine dair bilgi bulunmamaktadır.

Asetilsisteinin İnsan kan-beyin bariyerini geçip geçmediğine dair bir bilgi bulunmamaktadır.

Doksofîlİn

Beş sağlıklı gönüllüye intravenöz yoldan 100 mg doksofilin verildiğinde ilaç dağılımının iki kompartmanlı modele uyduğu görülmüştür. Dağılım fazı süresince plazma eğrisi altında kalan alan (EAA) total EAA’nın sadece ufak bir kısmını oluşturmuş, plazma klerensi biraz artmış ve 444 ml/dk ila 806 mg/dk arasında değişmiştir. Görünen dağılım hacmi yaklaşık 1 1/kg olarak bulunmuştur.

Plazma proteinlerine bağlanma oranı yaklaşık %48’dİr.

Biyotransforma­syon:

Asetİlsistein

Karaciğerde farmakolojik olarak aktif metaboliti olan sisteine, ayrıca diasetilsistine, sistîne ve miks disülfıdlere metabolize edilir.

Doksofilin

Doksofilin neredeyse tamamen karaciğerde metabolize olur (total İlaç klerensinin %90’ı). Hidroksietilte­ofılin, doksofılinin dolaşımda saptanabİIen tek metabolitidir.

Elİminasyon:

Asetİlsistein

Asetİlsistein, çoğunlukla inaktif metabolitler halinde böbrekler yoluyla vücuttan atılır. – ------------- Asetilsisteinin plazma yanlanma ömrü yaklaşık 2,27 saattir. Karaciğer fonksiyonlarında­ki bir

bozukluk plazma yarı ömrünün 8 saate kadar uzamasına yol açar.

Doksofilİn

Doksofilinİn yarılanma ömrü 6 saatten uzundur, bu da günde üç kere dozlamanın etkin plazma । konsantrasyon­larının sürekliliğini sağlamasına izin vermektedir. »

Uzun süreli tedavi sırasında elİminasyon yarı ömrü 8–10 saattir, bu da dozun günde iki kere ; uygulanmasına olanak sağlar. Ora! yoldan verilen dozun %4’ünden azı değişmemiş halde idrarla atılır.

Doğrusailık/Doğru­sal olmayan durum:

Veri mevcut değildir.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Yas :

Asetilsistein

N-asetİlsisteinin elİminasyon yarı ömrü (T1/2) yeni doğmuşlarda (11 saat) yetişkinlerdekinden (5,6 saat) daha uzundur. Diğer yaş grupları İçin farmakokinetik bilgi bulunmamaktadır.

Doksofılin

Doksofilinİn serum konsantrasyonları ile vücut ağırlığı, kreatinin klerensi ve yaş arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.

Böbrek yetmezliği :

Asetilsistein

Böbrek fonksiyonu azalmış hastalarda asetilsistein farmakokinefıği ile İlgili bilgi bulunmamaktadır.

Doksofilİn

Doksofilinİn serum konsantrasyonları ile vücut ağırlığı, kreatinin klerensi ve yaş arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.

Karaciğer yetmezliği :

Asetilsistein

İlerlemiş karaciğer yetmezliği olan (ChİId-Pugh Klas C) hastalarda asetilsisteinin ortalama elİminasyon yarı ömrü (Tj/2) % 80 uzar ve klerens % 30 azalır.

Doksofılin

Karaciğer hastalığı olanlarda doksofıllin yarı ömrünün uzayabileceği bildirilmiştir.

Konjestİf kalp yetmezliği:

Doksofiiin

Konjestİf kalp yetmezliği olan hastalarda ilacın kesilmesinden sonra plazmada ilaç önemli derecede daha uzun süre kalmıştır.

5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri

Asetilsistein

Akut toksisite

Hayvan deneylerinde akut toksisite düşük bulunmuştur. Doz aşımı tedavisi için bölüm 4.9’a bakınız.

Kronik toksisite

Farklı hayvan türleriyle (sıçan, köpek) yapılan, yaklaşık bir yıl süren araştırmalar, herhangi bir patolojik değişiklik olmadığını göstermektedir.

Tümör oluşumu ve mutajenik potansiyel

Asetilsisteinİn mutajenik etkisi olması beklenmez. Yapılan in-vitro deney negatif olarak sonuçlanmıştır.

Asetilsistein tümör oluşturma potansiyeli araştırılmamıştır.

Üreme toksikolojisi

Tavşan ve sıçanlarla yapılan embriyotoksikolojik çalışmalarda anormallik görülmemiştir. Fertilite, perinatal ve postnatal toksisite araştırmaları negatif sonuç vermiştir.

N-asetilsistein sıçanlarda plasentadan geçip amniyotik sıvıda tespit edilmiştir. Oral uygulamadan 8 saat sonrasına kadar L-sistein metabolitinin konsantrasyonu plasenta ve fetüste annenin plazma konsantrasyonunun üzerindedir.

Doksofiiin

Doksofılin serum konsantrasyonu ve toksik olgular arasında ilişki olduğuna dair kanıt bildirilmemiştir.

Farelerde, aminofilin (6–24 mg/kg, ip) ile lokomotor aktivitede doza bağlı artışlar gözlenirken, deksofılinin (6–24 mg/kg, İp) davranışlara etkisi olmamıştır. Aneztezi yapılan guinea-pigierinde, aminofilin ile karşılaştırıl­dığında, 10 ve 30 mg/ml olmak üzere sürekli doksofilin intravenöz İnfüzyonu (0,5 ml/dk) ile daha az toksik etki gözlenmiştir. Diastolik kan basıncı, konvülziyonlar için başlangıç dozu, ölüm süresi ve lethal doz üzerine etkisi aminofilinden daha geç oluşmuştur.

Hayvanlarda yürütülen üreme çalışmalarında gebe hayvanlara doksofilin uygulanmasının fetüse zarar vermediği veya üreme yeteneğinin etkilemediği görülmüştür.

Teofilinİn aksine doksofilin in vitro veya in vivo olarak gastrik asit sekresyonunu etkilememektedir. Doksofilİnin yan etkilerinin daha az olmasından dolayı obstrüktif akciğer hastalığının tedavisinde güvenilir olduğu bildirilmiştir.

6. farmasöti̇k özelli̇kler

6.1. yardımcı maddelerin listesi

Polİetilenglİkol

Polivİnilpİrolİdon

Sukraloz (E 955)

Sitrik asit anhidr

Sodyum hidrojen karbonat

Böğürtlen aroması

Kayısı aroması

6.2. geçimsizlikler

Bilinen herhangi bir geçimsizliği bulunmamaktadır.

6.3. raf ömrü

24 ay

6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve kuru yerde saklayınız.

6.5. ambalajın niteliği ve içeriği

5, 10 ve 20 efervesan tablet, strip ambalaj ve karton kutuda kullanma talimatı ile beraber ambalajlanır.

6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbî Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.

7.

Neutec İlaç San. Tic. A.Ş.

Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü

Teknoloji Geliştirme Bölgesi Dİ Blok Kat: 3

Esenler/İSTANBUL

Telefon: 0 850 201 23 23

Faks 10 212 482 24 78

E-mail: bil

8. ruhsat numarasizlari)

236/35

9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇

İlk ruhsat tarihi: 31.10.2011

Ruhsat yenileme tarihi: