Ilac kullanma talimatı Ana menüyü aç

MINOTRIYOD 370 PARENTERAL INFÜZYON IÇIN ÇÖZELTI IÇEREN FLAKON - kisa ürün bi̇lgi̇si̇

Etken madde içeren ilaçlar :

ATC kodu:

Dostupné balení:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ - MINOTRIYOD 370 PARENTERAL INFÜZYON IÇIN ÇÖZELTI IÇEREN FLAKON

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi

MİNOTRİYOD 370 Parenteral İnfüzyon için Çözelti İçeren Flakon

2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m

Etkin madde:

1 ml’de 370 mg iyoda eşdeğer 755,3 mg İopamidol bulunmaktadır.

Yardımcı madde(ler):

Kalsiyum disodyum EDTA dihidrat (0,48 mg) içermektedir.

Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

3. farmasöti̇k form

Parenteral kullanım için steril apirojen çözelti içeren flakon.

Berrak çözelti, gözle görülür partikül içermez.

4. kli̇ni̇k özelli̇kler

4.1 terapötik endikasyonlar

Non-iyonik, suda çözünen ve yalnızca tanısal kullanım amaçlı radyografik kontrast madde. Nöroradyoloji – Myeloradikülografi – Sisternografi – Ventrikülografi

Anjiyografi

– Serebral arteriografi

– Koroner arteriografi

– Torasik aortografi

– Abdominal aortografi

– Anjiyokardiografi

– Selektif viseral arteriografi

– Periferik arteriografi

– Venografi

Dijital substraksiyon anjiyografi (DSA)

– Serebral arterlerin DSA’sı

– Periferik arterlerin DSA’sı

– Abdominal arterlerin DSA’sı

Ürografi

– İntravenöz ürografi

Diğer endlkasyonlar

– BT’de kontrast artırma

– Artrografi

– Fistülografi

– Histerosalpin­gografi

4.2 pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi: Dozaj ve uygulama hızı; uygulama yolu, klinik sorun, teknik, görüntülenecek bölge ve donanımın yanısıra hastanın yaşı, vücut ağırlığı ve durumuna (böbrek fonksiyonu, kalp fonksiyonu, v.b.) bağlı olarak değişebilir. Dozlar volüm (ml) cinsinden; kilogram (kg) başına, tek enjeksiyon miktarı başına ya da özellikle pediatrik kullanımda kilogram (kg) vücut ağırlığı başına olacak şekilde tanımlanabilir.

Etkili olan en düşük doz kullanılmalıdır.

Nöroradyoloji

Konsantrasyon (mg I/ml)

Önerilen Doz (ml)

Myeloradikülografi

300

5–15

Sisternografi ve ventrikülografi

300

3–15

Anjiyografi

Konsantrasyon (mg I/ml)

Önerilen Doz (ml)

Serebral arteriyografi

300

bolus başına 5–10

Koroner arteriyografi

370

bolus başına 8–15

Anjiyokardiyografi

370

1.0–1.2/kg

Torasik aortorafi

370

1.0–1.2/kg

Abdominal aortografi

370

1.0–1.2/kg

Selektif viseral arteriyografi

300–370

incelenecek damar bölgesine bağlıdır

Periferik arteriyografi

300–370

40–50

Dijital substraksiyon anjiyografi

370

incelenecek damar bölgesine bağlıdır

Venografi (flebografi)

300

30–50

Ürografi

Bu tip inceleme için önerilen dozaj erişkinler için 30–50 ml'dir. Non-iyonik ajanla daha az belirgin osmotik diürez oluşumu, MİNOTRİYOD 300'ü özellikle hafif ve orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalar ve yenidoğanlar için uygun hale getirmektedir. Bu yeni kontrast madde major böbrek yetmezliği olan hastalarda dahi tanısal olarak yararlı nefrografi yapılmasını sağlamaktadır.

Diğer tanısal işlemler

Konsantrasyonu (mg I/ml)

Önerilen Doz (ml)

BT taramasında kontrastın arttrılması

300–370

0.5–2/kg

Artrografi

300

Fistülografi

300

Histerosalpin­gografi

300–370

5–20

BT taramalarında kontrastın arttırılması için MİNOTRİYOD intravenöz yolla bolus şeklinde, damla infüzyonu şeklinde ya da bu iki yöntemin kombinasyonu şeklinde enjekte edilebilir. İnfüzyon şeklinde uygulama eski jenerasyon BT donanımlarıyla sınırlı iken spiral BT ve yeni multislice (çok kesitli) BT ile özellikle arteriyel fazda kontrast artışının hedeflendiği incelemelerde bolus uygulanması önerilmektedir.

Yavaş donanımda infüzyon önerilirken hızlı donanımda bolus enjeksiyonu tercih edilir. Histerosalpin­gografide, artrografi ve fistülografide olduğu gibi enjekte edilecek total doz hastanın yaşına, vücut ağırlığına ve klinik durumuna bağlıdır.

Uygulama şekli: İntravasküler ve intratekal kullanım için kontrast madde solüsyonu vücut ısısına kadar ısıtılmalıdır.

Kullanımdan önce kabın ve kapağın hasar görmemiş olduğundan emin olmak için ürünü inceleyiniz.

Kontrast solüsyonu aseptik koşullar altında ve steril şırıngalar kullanarak çekilmelidir.

Kateterler ve kanüller ile ya da bunlar olmaksızın yapılan intravasküler ya da intratekal uygulama maksimum aseptik koşullar altında gerçekleştiril­melidir.

Şişe açıldığı zaman derhal kullanılmalıdır. Kontrast maddenin herhangi bir artığı atılmalıdır. Tekrar kullanılabilir donanım kullanıldığı takdirde, geriye kalan arıtıcı ile kontaminasyon kalıntısı olmadığından emin olmak için özel bir dikkat gösterilmelidir.

Diğer iyotlu kontrast maddelerde olduğu gibi MİNOTRİYOD da bakır içeren metal yüzeylerle (örneğin; pirinç) reaksiyona girebilir ve dolayısıyla kontrast maddeyle bakır içeren donanımın kullanımından kaçınılmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler :

Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliğinde kullanımına ilişkin özel bir durum bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon:

MİNOTRİYOD enjeksiyonluk solüsyon pediyatrik ürografide özellikle yenidoğanlarda ve böbrek yetmezliği olan hastalarda önerilmektedir.

Geriyatrik popülasyon: Doz ayarlaması gerekmemektedir.

4.3 kontrendikasyonlar

Etkin maddeye ve suda çözünür kontrast maddeye ve/veya iyota ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlık. İntratekal uygulama: Kortikosteroidlerin iopamidol ile birlikte intratekal uygulanması kontrendikedir (“4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri”bölümüne bakınız). Doz aşımı riski nedeniyle teknik yetersizlik durumunda acil miyelografi tekrarı kontrendikedir. Histerosalpin­gografi: Gebelerde veya gebelik şüphesi olanlarda ya da akut inflamasyon durumunda kadın üreme sisteminin incelenmesi kontrendikedir (“4.6. Gebelik ve

laktasyon” bölümüne bakınız).

4.4 özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Nadiren iopamidol solüsyonlarında kristalizasyon olayı meydana gelebilir. Böyle bir olaya hasar görmüş ya da kusurlu bir şişenin neden olduğu gösterilmiştir ve dolayısıyla bu durumda ürün kullanılmamalıdır.

Kontrast madde kullanımı, tanısal işlemin kesin olarak endike olduğu olgularla sınırlı tutulmalıdır.

Kontrast maddenin kardiyoanjiyografi için kullanımı, sadece hastanelerde ya da yoğun bakım için yetkili personel ve donanımın derhal bulunabileceği yerlerde gerçekleştiril­melidir.

Kontrast maddenin kullanıldığı diğer genel rutin tanısal işlemlerde, resusitasyon için gereken donanımın ve ilaçların (ambu balonu, oksijen tüpleri, antihistaminikler, vazopressör ilaçlar, kortizonlar) radyoloji bölümünde hazır bulunması gereklidir.

MİNOTRİYOD, her dozunda 1 mmol (23 mg)’den daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez” olarak kabul edilebilir.

Özel popülasyonlarda kullanımı

Yenidoğanlar, çocuklar

Bebekler (yaş < 1 yıl) ve özellikle yenidoğanlar elektrolit dengesizliklerine ve hemodinamik değişikliklere karşı özellikle duyarlıdır. Kullanılacak dozaja, işlemin detaylarına ve hastanın durumuna dikkat edilmelidir.

Yaşlılar

Yaşlılar, özellikle yüksek dozajda kontrast madde kullanıldığında, fizyolojik fonksiyonlardaki azalmaya bağlı reaksiyonların görülmesi açısından özel bir risk altındadırlar. Bu hastalarda miyokard iskemisi, major aritmiler ve prematüre ventriküler kompleksler oluşma riski daha fazladır. Bu hastalarda akut böbrek yetersizliği gelişme riski daha yüksektir.

Çocuk doğurma potansiyeline sahip olan kadınlar

Çocuk doğurma potansiyeline sahip olan kadınlarda, kontrast maddeyle ya da kontrast madde olmaksızın röntgen ışını ile herhangi bir tetkik yapılacağında uygun incelemeler yapılmalı ve önlemler alınmalıdır.

Ciddi advers olay riskinde artışla sonuçlanabilecek durumlar

Aşağıdaki durumların tümünde, ciddi advers olay riskinde artış nedeniyle tıbbi ürünün uygulanmasından önce dikkatli bir risk / yarar değerlendirmesi yapılmalıdır.

Advers reaksiyon riski artmış olan hastalar bir kontrast maddeye ya da iyota karşı daha önce kuşkulu bir reaksiyon göstermiş olan ya da bilinen bir alerji hikayesi (bronşiyal astım, saman nezlesi ve gıda alerjileri) olan hastalardır.

Waldenström paraproteinemisi, multipl miyelomu ya da ağır karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalar da daha yüksek risk altındadır. Bu olgularda kontrast madde uygulamasından sonra yeterli hidrasyon önerilmektedir.

Hipertiroidisi olan hastalarda radyolojik inceleme ancak hekim tarafından gerekli olduğu düşünüldüğünde yapılmalıdır.

Radyoaktif işaretli iyotla tiroid tetkiki ve/veya tedavisi planlanan hastalarda, böbrekler yoluyla elimine edilen iyotlu bir kontrast madde dozajından sonra tiroid bezinde iyot up take 'i birkaç gün için, bazen de 2 haftaya kadar azalacaktır.

Önceden mevcut olan böbrek fonksiyon bozukluğu, kontrast madde uygulanmasını takiben akut böbrek disfonksiyonuna eğilimi tetikleyebilir. Koruyucu önlemler şunlardır: Yüksek risk altındaki hastaların saptanması; kontrast madde uygulanmasından önce, tercihen i.v. infüzyonun işlemden önce ve işlem sırasında sürdürülmesi yoluyla ve kontrast madde temizleninceye kadar yeterli hidrasyonun sağlanması; mümkün olduğu takdirde nefrotoksik ilaçların verilmesinden kaçınılması ya da kontrast madde temizleninceye kadar major cerrahi veya renal anjiyoplasti gibi işlemlerin gerçekleştiril­mesinden kaçınılması; böbrek fonksiyonunun bir önceki incelemeyle tehlikeye girmediği belirleninceye ya da fonksiyon incelemeden önceki düzeylere geri dönünceye kadar yeni bir kontrast ajanla incelemenin ertelenmesi.

Diyaliz uygulanan hastalara, kolaylıkla diyalizle uzaklaştırılabilen MİNOTRİYOD gibi kontrast maddeler uygulanabilir.

Bu hipertonik kontrast solüsyonu uygulanmadan önce sıvı alımı kısıtlanmalı ve herhangi bir sıvı ve elektrolit dengesizliği varsa düzeltilmelidir.

Özellikle yenidoğanlarda ve çocuklarda sıvı alımı kısıtlanmamalı ve ayrıca hipertonik kontrast madde uygulanmadan önce herhangi bir sıvı ve elektrolit dengesizliği varsa düzeltilmelidir.

Diyabetik hastalarda böbrek harabiyetinin mevcudiyeti, intravasküler kontrast madde uygulanmasını takiben akut böbrek yetmezliğine yatkınlık oluşturan faktörlerden biridir. Bu, biguanidleri kullanmakta olan hastalarda laktik asidozu çabuklaştırabilir.

(“4.5. Diğer tibbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri” bölümüne bakınız).

Kontrast madde, intravenöz yolla ve intra-arteriyel yolla enjekte edildiğinde orak hücre hastalığı için homozigot olan bireylerde oraklaşmayı arttırabilir. Yeterli hidrasyon önerilmektedir.

Feokromasitomalı hastalarda uygulama, kontrast madde uygulaması sırasında ağır hipertansif krizle (nadiren kontrol dışı) sonuçlanabilir.

İyotlu kontrast madde uygulanması myastenia gravis semptomlarını alevlendirebilir.

Diğer kontrast maddelerde olduğu gibi, semptomatik serebrovasküler hastalık, yeni inme ya da sık TIA (geçici iskemik atak), kronik intrakraniyel hemoraji, kan-beyin bariyerinin permeabilitesinde değişiklik, serebral ödem, akut demiyelinizasyon durumlarında ve epilepsi hikayesi olan hastalarda nörolojik komplikasyon riski yüksektir.

Nöroradyoloji

Spinal sıvı blokajı durumunda kontrast madde olabildiğince uzaklaştırılmal­ıdır.

Konvülziyon yakınması olduğu bilinen hastalarda antikonvülzan tedaviye radyolojik işlemlerden önce ve bu işlemleri takiben devam edilmelidir.

İşlem sırasında bir konvülzif kriz meydana geldiği takdirde intravenöz yolla diazepam ya da fenobarbital uygulanması önerilmektedir.

İntratekal uygulama

Klinik anamnezde daha önce bir epilepsi hikayesi varsa veya serebrospinal sıvıda kan mevcutsa ya da bakteriyeminin olası olduğu lokal ya da sistemik enfeksiyon varlığında risk / yarar oranının dikkatle değerlendirilmesi gerekmektedir.

Uygulayıcı bu gibi olgularda, tanısal gereksinimi hasta için olası riske karşı değerlendirmelidir.

Direkt servikal ya da lumbo-servikal işlemlerin tamamlanmasından son­ra:

– Masanın başını yaklaşk iki dakika süreyle dikleştiriniz (45° açı), böylece kontrast madde kaudal uca doğru ilerler.

– Özellikle ilk birkaç saatte hastanın aşırı ve özellikle aktif hareket yapmasından ya da zorlanmasından kaçınınız; hastayı yakın gözlem altında, sakin ve başı yukarıda bir konumda tutunuz. Bu dönem esnasında hasta sırt üstü pozisyonda ve yatak istirahati durumunda tutulmalıdır.

– Hastayı, eğer yapabiliyorsa sıvıları ağız yoluyla alması ve yemek yemesi konusunda teşvik ediniz.

Anjiyografi

Bu özel incelemeyle ilişkili risk, ileri derecede olan arterioskleroz ve hipertansiyon gibi durumlarda artabilir.

Anjiyokardiyografik işlemlerin uygulanacağı hastalarda sağ kalbin ve pulmoner dolaşımın durumuna özel bir dikkat gösterilmelidir. Sağ kalp yetersizliği ve pulmoner hipertansiyon, organik iyot solüsyonu enjekte edildiğinde bradikardiyi ve sistemik hipotansiyonu hızlandırabilir.

Kontrast madde kalp odacıklarına enjekte edildiğinde, özellikle de pulmoner hipertansiyonu olan ve kardiyak fonksiyonu bozulmuş olan siyanotik yenidoğanlarda büyük bir itina gösterilmelidir.

Konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda, enjeksiyon sırasında, pulmoner ödemi hızlandırabileceği için dolaşımsal osmotik yüklenmedeki potansiyel artışa dikkat edilmesi gerekmektedir.

Aort kavisinin incelemelerinde, kateterin ucu, enjektör pompasından aortun brakiosefalik dallarına iletilen aşırı basınca bağlı hipotansiyon, bradikardi ve MSS hasarını önlemek amacıyla dikkatle yerleştirilmelidir.

Kontrast maddenin intra-arteriyel enjeksiyonları vazospazma ve bunu izleyen serebral iskemik fenomenlere neden olabilir.

Abdominal anjiyografide otomatik enjektör pompasından iletilen aşırı basınç böbrek infaktüsüne, spinal kanalda lezyona, retroperitoneal kanamaya ve intestinal infaktüs ile nekroza neden olabilir.

Periferik anjiyografi yapılacak olan hastalarda MİNOTRİYOD 370 mg/ml enjeksiyonluk solüsyon kullanımı, 300 mg/ml konsantrasyon ile görülmeyen bir ağrıya neden olabilir.

Non-iyonik kontrast maddenin hemostaz mekanizması üzerindeki inhibitor etkisinin, aynı konsantrasyondaki iyonik kontrast maddeye göre daha alt düzeyde olduğu in vitro olarak gösterilmiştir.

Bu nedenle, kanül ve kateter manipülasyonuna yakın takibi, dağıtım sistemlerinin ve/veya üç yönlü vanaların kullanımı, kateterin heparinli serum fizyolojikle sık sık temizlenmesi ve işlem süresinin en aza indirgenmesi dahil olmak üzere titiz anjiyografik teknikler önerilmektedir.

4.5 diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Biguanid sınıfından oral antidiyabetik ajanlarla tedavi edilmekte olan diyabetik hastalarda laktik asidoz ortaya çıkışını önlemek için, biguanidler kontrast madde uygulandıktan sonra 48 saat süreyle kesilmeli ve ancak böbrek fonksiyonunun tetkik öncesi değerlere geri döndüğü gösterildikten sonra yeniden başlanmalıdır

(“4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri”

bölümüne bakınız).

Diüretik, ACE-inhibitörü ve/veya beta-bloker ajanlarla tedavi edilmekte olan kardiyak ve/veya hipertansif hastalarda, iyotlu kontrast madde uygulandığında advers reaksiyon riski daha yüksek olmaktadır.

İnterlökin-2 ve interferon gibi immunomodülatörler­le tedavi edilen hastalarda, kontrast maddeye karşı alerji benzeri reaksiyonlar daha sık görülmektedir ve bunlar geç reaksiyonlar şeklinde kendini göstermektedir.

İntratekal uygulama

Kortikosteroidlerin iopamidol ile birlikte intratekal uygulanması kontrendikedir.

Bir konvülzif hastalığı bulunduğu bilinen hastalarda, antikonvülzan tedavi miyelografik işlemlerden önce ve bu işlemleri takiben sürdürülmelidir.

Nöbet eşiğini düşürdükleri için nöroleptiklerden kaçınılmalıdır. Bu durum aynı zamanda analjezik, antiemetik, antihistaminik ya da fenotiazin grubu sedatif ilaçlar için de geçerlidir. Mümkün olduğu durumlarda bu gibi ilaçlarla tedavi radyolojik tetkikten en az 48 saat önce kesilmeli ve tedaviye 24 saat geçmeden yeniden başlanmamalıdır.

Alkolizm ya da ilaç bağımlılığı kan-beyin bariyerinin permeabilitesini arttırır. Bu da iyotlu ajanın beyin dokusundaki penetrasyonunu kolaylaştırarak olası MSS bozukluklarıyla sonuçlanabilir.

Nöbet eşiğinde olası bir düşüş dikkate alınmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Özel popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.

Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik popülasyona ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.

4.6 gebelik ve laktasyongebelik kategorisi b’dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuk doğurma potansiyeline sahip olan kadınlarda kontrast maddeyle ya da kontrast madde olmaksızın röntgen ışını ile herhangi bir tetkik yapılacağında uygun incelemeler yapılmalı ve önlemler alınmalıdır.

Gebelik dönemi

İopamidol uygulanan gebe kadınlara ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvan çalışmaları, fertilite bozukluğuna ya da fetus / embriyoya zarar verdiğine ilişkin bir kanıt ortaya çıkarmamıştır. Gebe kadınlara kontrast madde reçete ederken dikkatli olunması gerekmektedir.

Histerosalpin­gografi: Kadın üreme sisteminin tetkiki, gebe olanlarda ya da gebelik şüphesi olanlarda ya da akut inflamasyon durumunda kontrendikedir (

“4.3. Kontrendikasyonlar”

bölümüne bakınız).

Laktasyon dönemi

İopamidolün insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Yenidoğanlarda ciddi advers reaksiyonlar bildirilmemiş olmasına karşın, enjektabl kontrast ajanların birçoğu insan sütüne geçtiği için, emziren bir kadına iopamidol uygulandığında dikkatli olunmalıdır.

Üreme yeteneği / Fertilite

Hayvan çalışmaları, fertilite bozukluğuna ya da fetusa / embriyoya zarar verdiğine ilişkin bir kanıt ortaya çıkarmamıştır.

4.7 araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Araç ve makine kullanma becerisi üzerinde bilinen bir etkisi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, erken reaksiyon riski nedeniyle son enjeksiyonu takiben bir saat süreyle araç ya da makine kullanılmaması önerilmektedir.

4.8 i̇stenmeyen etkiler

İyotlu bileşiklerin kullanımı istenmeyen yan etkilere neden olabilir.

Yaklaşık olarak milyonda 0.7 hastada iopamidole karşı advers bir olay meydana gelebilir, bunlar genellikle hafif ya da orta derecededir; ancak nadiren ciddi de olabilirler ve ölüme yol açtıkları da bildirilmiştir.

Semptomlar bulantı, kusma, baş ağrısı, ateş ya da rinit belirtilerinden oluşur.

Belirgin hipotansiyonla birlikte vazodilatasyon, taşikardi, dispne, ajitasyon, siyanoz, bilinç kaybı gibi kardiyovasküler sistemle ilişkili daha ciddi reaksiyonlarda acil müdahale gerekebilir. Olguların büyük bir çoğunluğunda advers olay, uygulamadan birkaç dakika sonra ortaya çıkar. Bununla birlikte, kontrast ajanın uygulanmasından 2–3 gün sonrasına kadar ya da daha nadir olarak 7 gün sonrasına kadar, en çok kutanöz reaksiyonlar olmak üzere geç reaksiyonlar oluştuğu bildirilmiştir.

Anafilaksi

Anafilaktoid reaksiyonlar / aşırı duyarlılık aşağıdaki semptomlarla kendini belli edebilir: Hafif lokalize ya da daha diffüz anjiyonörotik ödem, dilde ödem, laringospazm ya da larinks ödemi, disfaji, farenjit ve boğazda darlık hissi, faringolaringeal ağrı, öksürük, konjonktivit, rinit, hapşırma, sıcak başınası, terlemede artış, asteni, baş dönmesi, yüzde solukluk, dispne, hırıltı, bronkospazm ve orta derecede hipotansiyon.

Deri reaksiyonları çeşitli döküntü tipleri, yaygın eritem, yaygın blister, ürtiker ve kaşıntı şeklinde meydana gelebilir. Uygulanan dozdan ve uygulama yolundan bağımsız olarak oluşan bu reaksiyonlar şokun başlangıç aşamasının ilk belirtilerini temsil ediyor olabilir. Bu durumda, kontrast madde uygulaması hemen kesilmeli ve gerektiği takdirde venöz yolla spesifik tedavi başlatılmalıdır.

Belirgin hipotansiyonla birlikte vazodilatasyon, taşikardi, dispne, ajitasyon, siyanoz ve bilinç kaybı (senkop) gibi kardiyovasküler sistemle ilişkili daha ciddi reaksiyonlarda acil tedavi gerekebilir.

Enjeksiyon bölgesinde ağrı ve şişlik meydana gelebilir. Çok nadir durumlarda, kontrast maddenin damar dışına çıkması enflamasyona, deri nekrozuna ve kompartman sendromuna neden olabilir.

Ciddi deri patolojileri:

Diğer iyotlu kontrast maddelerde olduğu gibi, iopamidol uygulanmasını takiben çok nadir olarak Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz (Lyell sendromu) ve eritema multiforme gibi mukokutanöz sendrom vakaları bildirilmiştir.

Yukarıda sözü edilen advers olaylara ek olarak, aşağıdaki tablolarda bildirildiği üzere farklı uygulama yolları için daha spesifik advers olaylar da bulunmaktadır.

Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

İntravasküler uygulama

Sistem Organ Sınıfı

Çok seyrek (<1/10.000)

İzole olgular

Kan ve lenfatik sistem bozuklukları

Trombositopeni

Metabolizma ve beslenme bozuklukları

Anoreksi, asidoz

Psikiyatrik bozukluklar

Konfüzyon durumu

Sinir sistemi bozuklukları

Baş ağrısı, vazovagal senkop, geçici iskemik atak, senkop, amnezi, baskılanmış bilinç düzeyi ya da bilinç kaybı, koma, parestezi, baş dönmesi, paralizi, tremor, konvülziyon, istemsiz kas kontraksiyonları, somnolans, tat duyusu değişiklikleri

Parezi

Göz bozuklukları

Görme bozukluğu, gözyaşında artış, gözde kaşıntı, konjonktivit, fotofobi, geçici körlük

Kulak ve labirent

Bozuklukları

İşitmede bozukluk

Geçici progresif sağırlık

Kalp bozuklukları

Taşikardi, bradikardi; miyokard iskemisi ya da infarktüsü, kalp yetmezliği; angina pektoris, kalp-solunum durması, siyanoz.

Ventriküler bigemini, ekstrasistoller, atrial fibrilasyon, ventriküler taşikardi ve ventriküler fibrilasyon gibi kardiyak ritm bozuklukları genellikle kardiyak anjiyografik ve koroner kateterizasyon işlemlerinden sonra meydana gelebilir.

Vasküler bozukluklar

Hipotansiyon, hipertansiyon, dolaşım kollapsı, tramboflebit, arteriyel spazm, yüzde kızarıklık,

Arteriyel tromboz, flebotromboz

vazodilatasyon, tromboembolizm ve solukluk ile kendini gösteren hemodinamik değişiklikler.

Respiratuvar, torasik ve mediastinal bozukluklar

Dispne, solunum sıkıntısı, astım, apne, boğazda darlık hissi, öksürük, nefes tıkanıklığı, hapşırma, rinit, solunum ritminde bozukluk, pulmoner ödem, larinks ödemi, solunum durması, solunum yetmezliği, akut solunum sıkıntısı sendromu

Gastrointestinal bozukluklar

Bulantı, kusma, şiddetli öğürme, abdominal ağrı, aşırı ya da az tükrük salgılama, tükrük bezinde büyüme

Deri ve subkutan doku bozuklukları

Terlemede artış, ürtiker, kaşıntı, döküntü, periorbital ödem, yüz ödemi

Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu bozuklukları

Sırt ağrısı, kas spazmları, kas ağrısı, kas krampları, kas zafiyeti

Renal ve üriner bozukluklar

Geçici böbrek yetmezliği, akut böbrek yetmezliği, anüri, oligüri, üriner inkontinans, üriner sistemde ağrı, hematüri

Üriner retansiyon

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar

Ateş yükselmesi, titreme, kırıklık, genel ağrı, göğüs ağrısı, göğüste sıkışma hissi, sıcak basması ya da üşüme

Enjeksiyon bölgesi reaksiyonu enjeksiyon ağrısı ve/veya eritem ve/veya şişlik ile karakterizedir.

Araştırmalar

Ventriküler preload artışı, ST segment depresyonu dahil olmak üzere elektrokardiyogram değişiklikeri, anormal elektrokardiyogram, elektrokardiy­ogramda T dalgası amplitüdünde artış, sistolik kan basıncında düşme, böbrek fonksiyon testinde geçici bozukluk, anormal kan elektrolitleri

Elektrokardiyogram da QT uzaması

Zedelenme, zehirlenme ve

Prosedürün bir sonucu olarak koroner arter diseksiyonu, periferik embolizm meydana

Aksiller arter ponksiyonunu takiben

prosedürel komplikasyonlar

gelebilir.

brakial pleksusta zedelenme

Prosedürel hasarın bir sonucu olarak vasküler psödoanevrizma bildirilmiştir.

İntratekal uygulama

Uygulama yolu nedeniyle miyelografiden sonraki yan etkilerin çoğu, uygulama bölgesinden yavaş emilime ve bütün vücuda dağılıma bağlı olarak intratekal uygulamadan birkaç saat sonra meydana gelir. Reaksiyonlar genellikle enjeksiyondan sonraki 24 saat içinde oluşur.

Advers olaylar aşağıdaki tabloda bildirilmiştir:

Sistem Organ Sınıfı

Çok seyrek (<1/10.000)

İzole olgular

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Aseptik menenjit

İşlemin verdiği hasarın bir sonucu olarak bakteriyel

Metabolizma ve

beslenme bozuklukları

Asidoz

Psikiyatrik bozukluklar

Konfüzyon durumu, oryantasyon bozukluğu, halusinasyon, depersonalizasyon, anksiyete, depresyon, huzursuzluk, ekolali, ajitasyon, geçici psikoz

Emosyonel sıkıntı

Sinir sistemi bozuklukları

Baş dönmesi, baş ağrısı, baskılanmış bilinç düzeyi ya da bilinç kaybı, senkop, hipoestezi, parestezi, servikal kök ağrısı, menenjizm, radikülit, amnezi, somnolans, yanma hissi, Guillain-Barre sendromu, sinir sistemi bozukluğu, ataksi, paralizi, konvülziyon, hipertoni, hipotoni, tremor, disfazi, miyelit, istemsiz kas kontraksiyonları, kas spastisitesi, sensorimotor bozukluk, radikülopati ya da kauda ekuina sendromu gibi periferik nöropati

Göz bozuklukları

Ekstraoküler kas bozukluğu, gözyaşında artış, gözde kaşıntı, konjonktivit, fotofobi

Geçici görme bozukluğu

Kulak ve labirent bozuklukları

Geçici progresif sağırlık, işitmede bozukluk

Tinnitus

Kalp bozuklukları

Taşikardi, siyanoz

Aritmi

Vasküler bozukluklar

Yüzde kızarıklık, hipertansiyon, periferik soğukluk

Respiratuvar, torasik ve mediastinal bozukluklar

Dispne, solunum durması, solunum yetmezliği

Apne

Gastrointestinal bozukluklar

Bulantı, kusma

Diyare

Deri ve subkutan doku bozuklukları

Terlemede artış

Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu bozuklukları

Sırt ağrısı, kas-iskelet sistemi ağrısı, kas krampı, ekstremitede ağrı

Kas zafiyeti

Renal ve üriner bozukluklar

Akut böbrek yetmezliği, üriner retansiyon, üriner inkontinans

Böbrek yetmezliği, oligüri, hematüri

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar

Kırıklık, yorgunluk, titreme, ateş yükselmesi, irritabilite

Araştırmalar

Anormal kan elektrolitleri

Böbrek fonksiyon testlerinde geçici bozukluk

Ürografi

İntravenöz ürografi olgularında bildirilen reaksiyonlar bölümün başlangıcında açıklanmıştır.

Diğer tetkikler

Artrografi ve fistülografi olgularında bildirilen reaksiyonlar genellikle mevcut doku enflamasyonu üzerine eklenen irritatif belirtileri göstermektedir.

Histerosalpin­gografi işlemi sırasında vazo-vagal reaksiyonlar meydana gelebilir.

4.9 doz aşımı ve tedavisi

Doz aşımına ilişkin bildirim bulunmamaktadır.

Advers olayların büyük bir çoğunluğu (

“4.8. İstenmeyen etkiler”

bölümüne bakınız)

doza bağımlı değildir ve bu nedenle

“4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri”

bölümünde bildirildiği şekilde terapötik müdahale gerektirir.

Yanlışlıkla olan doz aşımı durumunda; hemen hemen tamamen böbrekler yoluyla gerçekleşen atılımı kolaylaştırmak amacıyla hastanın hidrasyonunun yeterli olması sağlanmalıdır.

Daha önceden mevcut veya kontrast madde uygulamasını takiben gelişen böbrek yetmezliği ilacın eliminasyonu için hemodiyaliz uygulanabilir.

5. farmakoloji̇k özelli̇kler

5.1 farmakodinamik özellikler:

Farmakoterapotik grubu: Düşük osmolariteli non-iyonik radyografik kontrast madde ATC kodu: V08AB04

İopamidol non-iyonik, suda çözünen bir radyoopak maddedir. Toksisitesi düşüktür ve teratojenik etkisi bulunmamaktadır.

Köpeklerde yapılan araştırmaların sonuçları, klinik kullanım için uygulanan dozun iki ya da dört katı dozlardaki iopamidolün, geçici bradikardi ve hipotansiyonu takiben hafif hipertansiyon ve solunum sayısında artışa neden olabileceğini göstermektedir. Bu etkilerin tedavi kesildikten sonra 2–4 dakika içinde geri döndüğü gösterilmiştir.

Multislice BT ile gerçekleştirilen bir prospektif araştırmanın sonuçları, daha önce orta

2 2 2

derecede ve ağır böbrek bozukluğu olan (kreatinin klerensi 10–59 ml / dakika / 1.73 m arasında bulunan) hastalarda, 40 g iyoda karşılık gelen bir dozda intravenöz uygulamayla BT tetkiki yapıldığında kontrastla oluşan nefropati insidansının düşük olduğunu ve non-iyonik düşük osmolaliteli monomer iopamidol ile non-iyonik izoosmolar dimer arasında anlamlı bir farklılık olmadığını göstermiştir.

İopamidol ile serum kreatininde 0.5 mg / dl’ye eşit ya da daha fazla bir artış görülmemiş, buna karşın iopamidolle ya da non-iyonik dimerle tedavi uygulanan hastaların % 3.9–4.0’ında kreatinin değerinde başlangıca göre % 25’e eşit ya da daha fazla bir artış olmuştur.

İopamidol ile kardiyoanjiyografik tetkikler uygulanan hastalarda kontrast maddeye bağlı nefropati insidansı, bir non-iyonik izoosmolar dimerin uygulanmasını takiben gözlenen insidansa benzer bulunmuştur.

5.2 farmakokinetik özellikler:

Metabolizma: İopamidol hayvanlarda ve insanlarda önemli ölçüde metabolize edilmez. İopamidol enjeksiyonundan sonra atılım ağırlıklı olarak böbrekler yoluyla gerçekleşmektedir.

Gerçekten de köpeklerde dozun % 93–95'i böbrekler yoluyla ve % 0.5’i de safra yoluyla 7–10 saat içinde atılmaktadır. İnsanlarda verilen dozun % 90’dan fazlası 24 saat içinde böbrekler yoluyla itrah edilmektedir. Atılım fazında kan düzeyinin yarılanma ömrü yaklaşık olarak köpeklerde 60 dakika, insanlarda 90–120 dakikadır. İntratekal uygulamadan sonra doruk plazma düzeyine 90–150 dakika içinde erişilmekte ve total atılım 24 saatte gerekleşmektedir.

5.3 klinik öncesi güvenlilik verileri

Preklinik veriler, insanlarda farmakoloji, genotoksisite ve üreme toksisitesi açısından gerçekleştirilen konvansiyonel araştırmalara dayanarak özel bir risk olmadığını ortaya çıkarmaktadır.

6. farmasöti̇k özelli̇kler

6.1 yardımcı maddelerin listesi

Trometamol Kalsiyum disodyum EDTA dihitrat HCl Enjeksiyonluk su

6.2 geçimsizlikler

Heparin haricinde hiçbir ilaç kontrast maddeyle karıştırılmamalıdır.

6.3. raf ömrü

60 ay.

6.4 Saklamaya yönelik özel uyarılar

25°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklanmalıdır.

6.5 ambalajın niteliği ve içeriği

Plastik flip-off kapak ile, 30 ml, 50 ml, 100 ml ve 200 ml’lik renksiz cam flakonlar içerisinde sunulmaktadır.

6.6 beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ilkelerine uygun olarak imha edilmelidir.

7. ruhsat sahi̇bi̇

ADEKA İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.

Necipbey Cad. No: 88, 55020 – SAMSUN

Tel: (0362) 431 60 45 (Fabrika)

(0362) 431 60 46 (Fabrika

Fax: (0362) 431 96 72

8. ruhsat numarasi

17.11.2004 – 204/88

9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇

İlk ruhsat tarihi: 17.11.2004

Son yenileme tarihi : 27.04.2011