KISA ÜRÜN BİLGİSİ - MINOTRIYOD 300 PARENTERAL INFÜZYON IÇIN ÇÖZELTI IÇEREN FLAKON
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
MİNOTRİYOD 300 Parenteral İnfüzyon için Çözelti İçeren Flakon
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
1 ml’de 300 mg iyoda eşdeğer 612 mg İopamidol bulunmaktadır.
Kalsiyum disodyum EDTA dihidrat (0,39 mg) içermektedir.
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Parenteral kullanım için steril apirojen çözelti içeren flakon.
Berrak çözelti, gözle görülür partikül içermez.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1 terapötik endikasyonlar
Non-iyonik, suda çözünen ve yalnızca tanısal kullanım amaçlı radyografik kontrast madde. Nöroradyoloji – Myeloradikülografi – Sisternografi – Ventrikülografi
Anjiyografi
– Serebral arteriografi
– Koroner arteriografi
– Torasik aortografi
– Abdominal aortografi
– Anjiyokardiografi
– Selektif viseral arteriografi
– Periferik arteriografi
– Venografi
Dijital substraksiyon anjiyografi (DSA)
– Serebral arterlerin DSA’sı
– Periferik arterlerin DSA’sı
– Abdominal arterlerin DSA’sı
Ürografi
– İntravenöz ürografi
Diğer endlkasyonlar
– BT’de kontrast artırma
– Artrografi
– Fistülografi
– Histerosalpingografi
4.2 pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi: Dozaj ve uygulama hızı; uygulama yolu, klinik sorun, teknik, görüntülenecek bölge ve donanımın yanısıra hastanın yaşı, vücut ağırlığı ve durumuna (böbrek fonksiyonu, kalp fonksiyonu, v.b.) bağlı olarak değişebilir. Dozlar volüm (ml) cinsinden; kilogram (kg) başına, tek enjeksiyon miktarı başına ya da özellikle pediatrik kullanımda kilogram (kg) vücut ağırlığı başına olacak şekilde tanımlanabilir.
Etkili olan en düşük doz kullanılmalıdır.
Nöroradyoloji
Konsantrasyon (mg I/ml) | Önerilen Doz (ml) | |
Myeloradikülografi | 300 | 5–15 |
Sisternografi ve ventrikülografi | 300 | 3–15 |
Anjiyografi
Konsantrasyon (mg I/ml) | Önerilen Doz (ml) | |
Serebral arteriyografi | 300 | bolus başına 5–10 |
Koroner arteriyografi | 370 | bolus başına 8–15 |
Anjiyokardiyografi | 370 | 1.0–1.2/kg |
Torasik aortorafi | 370 | 1.0–1.2/kg |
Abdominal aortografi | 370 | 1.0–1.2/kg |
Selektif viseral arteriyografi | 300–370 | incelenecek damar bölgesine bağlıdır |
Periferik arteriyografi | 300–370 | 40–50 |
Dijital substraksiyon anjiyografi | 370 | incelenecek damar bölgesine bağlıdır |
Venografi (flebografi) | 300 | 30–50 |
Bu tip inceleme için önerilen dozaj erişkinler için 30–50 ml'dir. Non-iyonik ajanla daha az belirgin osmotik diürez oluşumu, MİNOTRİYOD 300'ü özellikle hafif ve orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalar ve yenidoğanlar için uygun hale getirmektedir. Bu yeni kontrast madde major böbrek yetmezliği olan hastalarda dahi tanısal olarak yararlı nefrografi yapılmasını sağlamaktadır.
Diğer tanısal işlemler
Konsantrasyonu (mg I/ml) | Önerilen Doz (ml) | |
BT taramasında kontrastın arttrılması | 300–370 | 0.5–2/kg |
Artrografi | 300 | |
Fistülografi | 300 | |
Histerosalpingografi | 300–370 | 5–20 |
BT taramalarında kontrastın arttırılması için MİNOTRİYOD intravenöz yolla bolus şeklinde, damla infüzyonu şeklinde ya da bu iki yöntemin kombinasyonu şeklinde enjekte edilebilir. İnfüzyon şeklinde uygulama eski jenerasyon BT donanımlarıyla sınırlı iken spiral BT ve yeni multislice (çok kesitli) BT ile özellikle arteriyel fazda kontrast artışının hedeflendiği incelemelerde bolus uygulanması önerilmektedir.
Yavaş donanımda infüzyon önerilirken hızlı donanımda bolus enjeksiyonu tercih edilir. Histerosalpingografide, artrografi ve fistülografide olduğu gibi enjekte edilecek total doz hastanın yaşına, vücut ağırlığına ve klinik durumuna bağlıdır.
Uygulama şekli: İntravasküler ve intratekal kullanım için kontrast madde solüsyonu vücut ısısına kadar ısıtılmalıdır.
Kullanımdan önce kabın ve kapağın hasar görmemiş olduğundan emin olmak için ürünü inceleyiniz.
Kontrast solüsyonu aseptik koşullar altında ve steril şırıngalar kullanarak çekilmelidir.
Kateterler ve kanüller ile ya da bunlar olmaksızın yapılan intravasküler ya da intratekal uygulama maksimum aseptik koşullar altında gerçekleştirilmelidir.
Şişe açıldığı zaman derhal kullanılmalıdır. Kontrast maddenin herhangi bir artığı atılmalıdır. Tekrar kullanılabilir donanım kullanıldığı takdirde, geriye kalan arıtıcı ile kontaminasyon kalıntısı olmadığından emin olmak için özel bir dikkat gösterilmelidir.
Diğer iyotlu kontrast maddelerde olduğu gibi MİNOTRİYOD da bakır içeren metal yüzeylerle (örneğin; pirinç) reaksiyona girebilir ve dolayısıyla kontrast maddeyle bakır içeren donanımın kullanımından kaçınılmalıdır.
Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliğinde kullanımına ilişkin özel bir durum bulunmamaktadır.
MİNOTRİYOD enjeksiyonluk solüsyon pediyatrik ürografide özellikle yenidoğanlarda ve böbrek yetmezliği olan hastalarda önerilmektedir.
Geriyatrik popülasyon: Doz ayarlaması gerekmemektedir.
4.3 kontrendikasyonlar
Etkin maddeye ve suda çözünür kontrast maddeye ve/veya iyota ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlık. İntratekal uygulama: Kortikosteroidlerin iopamidol ile birlikte intratekal uygulanması kontrendikedir (“4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri”bölümüne bakınız). Doz aşımı riski nedeniyle teknik yetersizlik durumunda acil miyelografi tekrarı kontrendikedir. Histerosalpingografi: Gebelerde veya gebelik şüphesi olanlarda ya da akut inflamasyon durumunda kadın üreme sisteminin incelenmesi kontrendikedir (“4.6. Gebelik ve laktasyon”bölümüne bakınız).
4.4 özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Nadiren iopamidol solüsyonlarında kristalizasyon olayı meydana gelebilir. Böyle bir olaya hasar görmüş ya da kusurlu bir şişenin neden olduğu gösterilmiştir ve dolayısıyla bu durumda ürün kullanılmamalıdır.
Kontrast madde kullanımı, tanısal işlemin kesin olarak endike olduğu olgularla sınırlı tutulmalıdır.
Kontrast maddenin kardiyoanjiyografi için kullanımı, sadece hastanelerde ya da yoğun bakım için yetkili personel ve donanımın derhal bulunabileceği yerlerde gerçekleştirilmelidir.
Kontrast maddenin kullanıldığı diğer genel rutin tanısal işlemlerde, resusitasyon için gereken donanımın ve ilaçların (ambu balonu, oksijen tüpleri, antihistaminikler, vazopressör ilaçlar, kortizonlar) radyoloji bölümünde hazır bulunması gereklidir.
MİNOTRİYOD, her dozunda 1 mmol (23 mg)’den daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez” olarak kabul edilebilir.
Yenidoğanlar, çocuklar
Bebekler (yaş < 1 yıl) ve özellikle yenidoğanlar elektrolit dengesizliklerine ve hemodinamik değişikliklere karşı özellikle duyarlıdır. Kullanılacak dozaja, işlemin detaylarına ve hastanın durumuna dikkat edilmelidir.
Yaşlılar
Yaşlılar, özellikle yüksek dozajda kontrast madde kullanıldığında, fizyolojik fonksiyonlardaki azalmaya bağlı reaksiyonların görülmesi açısından özel bir risk altındadırlar. Bu hastalarda miyokard iskemisi, major aritmiler ve prematüre ventriküler kompleksler oluşma riski daha fazladır. Bu hastalarda akut böbrek yetersizliği gelişme riski daha yüksektir.
Çocuk doğurma potansiyeline sahip olan kadınlar
Çocuk doğurma potansiyeline sahip olan kadınlarda, kontrast maddeyle ya da kontrast madde olmaksızın röntgen ışını ile herhangi bir tetkik yapılacağında uygun incelemeler yapılmalı ve önlemler alınmalıdır.
Aşağıdaki durumların tümünde, ciddi advers olay riskinde artış nedeniyle tıbbi ürünün uygulanmasından önce dikkatli bir risk / yarar değerlendirmesi yapılmalıdır.
Advers reaksiyon riski artmış olan hastalar bir kontrast maddeye ya da iyota karşı daha önce kuşkulu bir reaksiyon göstermiş olan ya da bilinen bir alerji hikayesi (bronşiyal astım, saman nezlesi ve gıda alerjileri) olan hastalardır.
Waldenström paraproteinemisi, multipl miyelomu ya da ağır karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalar da daha yüksek risk altındadır. Bu olgularda kontrast madde uygulamasından sonra yeterli hidrasyon önerilmektedir.
Hipertiroidisi olan hastalarda radyolojik inceleme ancak hekim tarafından gerekli olduğu düşünüldüğünde yapılmalıdır.
Radyoaktif işaretli iyotla tiroid tetkiki ve/veya tedavisi planlanan hastalarda, böbrekler yoluyla elimine edilen iyotlu bir kontrast madde dozajından sonra tiroid bezinde iyot up take 'i birkaç gün için, bazen de 2 haftaya kadar azalacaktır.
Önceden mevcut olan böbrek fonksiyon bozukluğu, kontrast madde uygulanmasını takiben akut böbrek disfonksiyonuna eğilimi tetikleyebilir. Koruyucu önlemler şunlardır: Yüksek risk altındaki hastaların saptanması; kontrast madde uygulanmasından önce, tercihen i.v. infüzyonun işlemden önce ve işlem sırasında sürdürülmesi yoluyla ve kontrast madde temizleninceye kadar yeterli hidrasyonun sağlanması; mümkün olduğu takdirde nefrotoksik ilaçların verilmesinden kaçınılması ya da kontrast madde temizleninceye kadar major cerrahi veya renal anjiyoplasti gibi işlemlerin gerçekleştirilmesinden kaçınılması; böbrek fonksiyonunun bir önceki incelemeyle tehlikeye girmediği belirleninceye ya da fonksiyon incelemeden önceki düzeylere geri dönünceye kadar yeni bir kontrast ajanla incelemenin ertelenmesi.
Diyaliz uygulanan hastalara, kolaylıkla diyalizle uzaklaştırılabilen MİNOTRİYOD gibi kontrast maddeler uygulanabilir.
Bu hipertonik kontrast solüsyonu uygulanmadan önce sıvı alımı kısıtlanmalı ve herhangi bir sıvı ve elektrolit dengesizliği varsa düzeltilmelidir.
Özellikle yenidoğanlarda ve çocuklarda sıvı alımı kısıtlanmamalı ve ayrıca hipertonik kontrast madde uygulanmadan önce herhangi bir sıvı ve elektrolit dengesizliği varsa düzeltilmelidir.
Diyabetik hastalarda böbrek harabiyetinin mevcudiyeti, intravasküler kontrast madde uygulanmasını takiben akut böbrek yetmezliğine yatkınlık oluşturan faktörlerden biridir. Bu, biguanidleri kullanmakta olan hastalarda laktik asidozu çabuklaştırabilir.
(“4.5. Diğer tibbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri” bölümüne bakınız).
Kontrast madde, intravenöz yolla ve intra-arteriyel yolla enjekte edildiğinde orak hücre hastalığı için homozigot olan bireylerde oraklaşmayı arttırabilir. Yeterli hidrasyon önerilmektedir.
Feokromasitomalı hastalarda uygulama, kontrast madde uygulaması sırasında ağır hipertansif krizle (nadiren kontrol dışı) sonuçlanabilir.
İyotlu kontrast madde uygulanması myastenia gravis semptomlarını alevlendirebilir.
Diğer kontrast maddelerde olduğu gibi, semptomatik serebrovasküler hastalık, yeni inme ya da sık TIA (geçici iskemik atak), kronik intrakraniyel hemoraji, kan-beyin bariyerinin permeabilitesinde değişiklik, serebral ödem, akut demiyelinizasyon durumlarında ve epilepsi hikayesi olan hastalarda nörolojik komplikasyon riski yüksektir.
Spinal sıvı blokajı durumunda kontrast madde olabildiğince uzaklaştırılmalıdır.
Konvülziyon yakınması olduğu bilinen hastalarda antikonvülzan tedaviye radyolojik işlemlerden önce ve bu işlemleri takiben devam edilmelidir.
İşlem sırasında bir konvülzif kriz meydana geldiği takdirde intravenöz yolla diazepam ya da fenobarbital uygulanması önerilmektedir.
Klinik anamnezde daha önce bir epilepsi hikayesi varsa veya serebrospinal sıvıda kan mevcutsa ya da bakteriyeminin olası olduğu lokal ya da sistemik enfeksiyon varlığında risk / yarar oranının dikkatle değerlendirilmesi gerekmektedir.
Uygulayıcı bu gibi olgularda, tanısal gereksinimi hasta için olası riske karşı değerlendirmelidir.
Direkt servikal ya da lumbo-servikal işlemlerin tamamlanmasından sonra:
– Masanın başını yaklaşk iki dakika süreyle dikleştiriniz (45° açı), böylece kontrast madde kaudal uca doğru ilerler.
– Özellikle ilk birkaç saatte hastanın aşırı ve özellikle aktif hareket yapmasından ya da zorlanmasından kaçınınız; hastayı yakın gözlem altında, sakin ve başı yukarıda bir konumda tutunuz. Bu dönem esnasında hasta sırt üstü pozisyonda ve yatak istirahati durumunda tutulmalıdır.
– Hastayı, eğer yapabiliyorsa sıvıları ağız yoluyla alması ve yemek yemesi konusunda teşvik ediniz.
Bu özel incelemeyle ilişkili risk, ileri derecede olan arterioskleroz ve hipertansiyon gibi durumlarda artabilir.
Anjiyokardiyografik işlemlerin uygulanacağı hastalarda sağ kalbin ve pulmoner dolaşımın durumuna özel bir dikkat gösterilmelidir. Sağ kalp yetersizliği ve pulmoner hipertansiyon, organik iyot solüsyonu enjekte edildiğinde bradikardiyi ve sistemik hipotansiyonu hızlandırabilir.
Kontrast madde kalp odacıklarına enjekte edildiğinde, özellikle de pulmoner hipertansiyonu olan ve kardiyak fonksiyonu bozulmuş olan siyanotik yenidoğanlarda büyük bir itina gösterilmelidir.
Konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda, enjeksiyon sırasında, pulmoner ödemi hızlandırabileceği için dolaşımsal osmotik yüklenmedeki potansiyel artışa dikkat edilmesi gerekmektedir.
Aort kavisinin incelemelerinde, kateterin ucu, enjektör pompasından aortun brakiosefalik dallarına iletilen aşırı basınca bağlı hipotansiyon, bradikardi ve MSS hasarını önlemek amacıyla dikkatle yerleştirilmelidir.
Kontrast maddenin intra-arteriyel enjeksiyonları vazospazma ve bunu izleyen serebral iskemik fenomenlere neden olabilir.
Abdominal anjiyografide otomatik enjektör pompasından iletilen aşırı basınç böbrek infaktüsüne, spinal kanalda lezyona, retroperitoneal kanamaya ve intestinal infaktüs ile nekroza neden olabilir.
Periferik anjiyografi yapılacak olan hastalarda MİNOTRİYOD 370 mg/ml enjeksiyonluk solüsyon kullanımı, 300 mg/ml konsantrasyon ile görülmeyen bir ağrıya neden olabilir.
Non-iyonik kontrast maddenin hemostaz mekanizması üzerindeki inhibitor etkisinin, aynı konsantrasyondaki iyonik kontrast maddeye göre daha alt düzeyde olduğu in vitro olarak gösterilmiştir.
Bu nedenle, kanül ve kateter manipülasyonuna yakın takibi, dağıtım sistemlerinin ve/veya üç yönlü vanaların kullanımı, kateterin heparinli serum fizyolojikle sık sık temizlenmesi ve işlem süresinin en aza indirgenmesi dahil olmak üzere titiz anjiyografik teknikler önerilmektedir.
4.5 diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Biguanid sınıfından oral antidiyabetik ajanlarla tedavi edilmekte olan diyabetik hastalarda laktik asidoz ortaya çıkışını önlemek için, biguanidler kontrast madde uygulandıktan sonra 48 saat süreyle kesilmeli ve ancak böbrek fonksiyonunun tetkik öncesi değerlere geri döndüğü gösterildikten sonra yeniden başlanmalıdır
(“4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri”
bölümüne bakınız).Diüretik, ACE-inhibitörü ve/veya beta-bloker ajanlarla tedavi edilmekte olan kardiyak ve/veya hipertansif hastalarda, iyotlu kontrast madde uygulandığında advers reaksiyon riski daha yüksek olmaktadır.
İnterlökin-2 ve interferon gibi immunomodülatörlerle tedavi edilen hastalarda, kontrast maddeye karşı alerji benzeri reaksiyonlar daha sık görülmektedir ve bunlar geç reaksiyonlar şeklinde kendini göstermektedir.
Kortikosteroidlerin iopamidol ile birlikte intratekal uygulanması kontrendikedir.
Bir konvülzif hastalığı bulunduğu bilinen hastalarda, antikonvülzan tedavi miyelografik işlemlerden önce ve bu işlemleri takiben sürdürülmelidir.
Nöbet eşiğini düşürdükleri için nöroleptiklerden kaçınılmalıdır. Bu durum aynı zamanda analjezik, antiemetik, antihistaminik ya da fenotiazin grubu sedatif ilaçlar için de geçerlidir. Mümkün olduğu durumlarda bu gibi ilaçlarla tedavi radyolojik tetkikten en az 48 saat önce kesilmeli ve tedaviye 24 saat geçmeden yeniden başlanmamalıdır.
Alkolizm ya da ilaç bağımlılığı kan-beyin bariyerinin permeabilitesini arttırır. Bu da iyotlu ajanın beyin dokusundaki penetrasyonunu kolaylaştırarak olası MSS bozukluklarıyla sonuçlanabilir.
Nöbet eşiğinde olası bir düşüş dikkate alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Özel popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik popülasyona ilişkin etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6 gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi B’dir.
Çocuk doğurma potansiyeline sahip olan kadınlarda kontrast maddeyle ya da kontrast madde olmaksızın röntgen ışını ile herhangi bir tetkik yapılacağında uygun incelemeler yapılmalı ve önlemler alınmalıdır.
İopamidol uygulanan gebe kadınlara ilişkin klinik veri mevcut değildir. Hayvan çalışmaları, fertilite bozukluğuna ya da fetus / embriyoya zarar verdiğine ilişkin bir kanıt ortaya çıkarmamıştır. Gebe kadınlara kontrast madde reçete ederken dikkatli olunması gerekmektedir.
Histerosalpingografi: Kadın üreme sisteminin tetkiki, gebe olanlarda ya da gebelik şüphesi olanlarda ya da akut inflamasyon durumunda kontrendikedir (
“4.3. Kontrendikasyonlar”
bölümüne bakınız).
İopamidolün insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Yenidoğanlarda ciddi advers reaksiyonlar bildirilmemiş olmasına karşın, enjektabl kontrast ajanların birçoğu insan sütüne geçtiği için, emziren bir kadına iopamidol uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
Hayvan çalışmaları, fertilite bozukluğuna ya da fetusa / embriyoya zarar verdiğine ilişkin bir kanıt ortaya çıkarmamıştır.
4.7 araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma becerisi üzerinde bilinen bir etkisi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, erken reaksiyon riski nedeniyle son enjeksiyonu takiben bir saat süreyle araç ya da makine kullanılmaması önerilmektedir.
4.8 i̇stenmeyen etkiler
İyotlu bileşiklerin kullanımı istenmeyen yan etkilere neden olabilir.
Yaklaşık olarak milyonda 0.7 hastada iopamidole karşı advers bir olay meydana gelebilir, bunlar genellikle hafif ya da orta derecededir; ancak nadiren ciddi de olabilirler ve ölüme yol açtıkları da bildirilmiştir.
Semptomlar bulantı, kusma, baş ağrısı, ateş ya da rinit belirtilerinden oluşur.
Belirgin hipotansiyonla birlikte vazodilatasyon, taşikardi, dispne, ajitasyon, siyanoz, bilinç kaybı gibi kardiyovasküler sistemle ilişkili daha ciddi reaksiyonlarda acil müdahale gerekebilir. Olguların büyük bir çoğunluğunda advers olay, uygulamadan birkaç dakika sonra ortaya çıkar. Bununla birlikte, kontrast ajanın uygulanmasından 2–3 gün sonrasına kadar ya da daha nadir olarak 7 gün sonrasına kadar, en çok kutanöz reaksiyonlar olmak üzere geç reaksiyonlar oluştuğu bildirilmiştir.
Anafilaksi
Anafilaktoid reaksiyonlar / aşırı duyarlılık aşağıdaki semptomlarla kendini belli edebilir: Hafif lokalize ya da daha diffüz anjiyonörotik ödem, dilde ödem, laringospazm ya da larinks ödemi, disfaji, farenjit ve boğazda darlık hissi, faringolaringeal ağrı, öksürük, konjonktivit, rinit, hapşırma, sıcak başınası, terlemede artış, asteni, baş dönmesi, yüzde solukluk, dispne, hırıltı, bronkospazm ve orta derecede hipotansiyon.
Deri reaksiyonları çeşitli döküntü tipleri, yaygın eritem, yaygın blister, ürtiker ve kaşıntı şeklinde meydana gelebilir. Uygulanan dozdan ve uygulama yolundan bağımsız olarak oluşan bu reaksiyonlar şokun başlangıç aşamasının ilk belirtilerini temsil ediyor olabilir. Bu durumda, kontrast madde uygulaması hemen kesilmeli ve gerektiği takdirde venöz yolla spesifik tedavi başlatılmalıdır.
Belirgin hipotansiyonla birlikte vazodilatasyon, taşikardi, dispne, ajitasyon, siyanoz ve bilinç kaybı (senkop) gibi kardiyovasküler sistemle ilişkili daha ciddi reaksiyonlarda acil tedavi gerekebilir.
Enjeksiyon bölgesinde ağrı ve şişlik meydana gelebilir. Çok nadir durumlarda, kontrast maddenin damar dışına çıkması enflamasyona, deri nekrozuna ve kompartman sendromuna neden olabilir.
Ciddi deri patolojileri:
Diğer iyotlu kontrast maddelerde olduğu gibi, iopamidol uygulanmasını takiben çok nadir olarak Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz (Lyell sendromu) ve eritema multiforme gibi mukokutanöz sendrom vakaları bildirilmiştir.
Yukarıda sözü edilen advers olaylara ek olarak, aşağıdaki tablolarda bildirildiği üzere farklı uygulama yolları için daha spesifik advers olaylar da bulunmaktadır.
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100); seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
İntravasküler uygulama
Sistem Organ Sınıfı | Çok seyrek (<1/10.000) | İzole olgular |
Kan ve lenfatik sistem bozuklukları | Trombositopeni | |
Metabolizma ve beslenme bozuklukları | Anoreksi, asidoz | |
Psikiyatrik bozukluklar | Konfüzyon durumu | |
Sinir sistemi bozuklukları | Baş ağrısı, vazovagal senkop, geçici iskemik atak, senkop, amnezi, baskılanmış bilinç düzeyi ya da bilinç kaybı, koma, parestezi, baş dönmesi, paralizi, tremor, konvülziyon, istemsiz kas kontraksiyonları, somnolans, tat duyusu değişiklikleri | Parezi |
Göz bozuklukları | Görme bozukluğu, gözyaşında artış, gözde kaşıntı, konjonktivit, fotofobi, geçici körlük | |
Kulak ve labirent bozuklukları | İşitmede bozukluk | Geçici progresif sağırlık |
Kalp bozuklukları | Taşikardi, bradikardi; miyokard iskemisi ya da infarktüsü, kalp yetmezliği; angina pektoris, kalp-solunum durması, siyanoz. Ventriküler bigemini, ekstrasistoller, atrial fibrilasyon, ventriküler taşikardi ve ventriküler fibrilasyon gibi kardiyak ritm bozuklukları genellikle kardiyak anjiyografik ve koroner kateterizasyon işlemlerinden sonra meydana gelebilir. |
Vasküler bozukluklar | Hipotansiyon, hipertansiyon, dolaşım kollapsı, tramboflebit, arteriyel spazm, yüzde kızarıklık, vazodilatasyon, tromboembolizm ve solukluk ile kendini gösteren hemodinamik değişiklikler. | Arteriyel tromboz, flebotromboz |
Respiratuvar, torasik ve mediastinal bozukluklar | Dispne, solunum sıkıntısı, astım, apne, boğazda darlık hissi, öksürük, nefes tıkanıklığı, hapşırma, rinit, solunum ritminde bozukluk, pulmoner ödem, larinks ödemi, solunum durması, solunum yetmezliği, akut solunum sıkıntısı sendromu | |
Gastrointestinal bozukluklar | Bulantı, kusma, şiddetli öğürme, abdominal ağrı, aşırı ya da az tükrük salgılama, tükrük bezinde büyüme | |
Deri ve subkutan doku bozuklukları | Terlemede artış, ürtiker, kaşıntı, döküntü, periorbital ödem, yüz ödemi | |
Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu bozuklukları | Sırt ağrısı, kas spazmları, kas ağrısı, kas krampları, kas zafiyeti | |
Renal ve üriner bozukluklar | Geçici böbrek yetmezliği, akut böbrek yetmezliği, anüri, oligüri, üriner inkontinans, üriner sistemde ağrı, hematüri | Üriner retansiyon |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar | Ateş yükselmesi, titreme, kırıklık, genel ağrı, göğüs ağrısı, göğüste sıkışma hissi, sıcak basması ya da üşüme Enjeksiyon bölgesi reaksiyonu enjeksiyon ağrısı ve/veya eritem ve/veya şişlik ile karakterizedir. | |
Araştırmalar | Ventriküler preload artışı, ST segment depresyonu dahil olmak üzere elektrokardiyogram değişiklikeri, anormal elektrokardiyogram, elektrokardiyogramda T dalgası amplitüdünde artış, sistolik kan basıncında düşme, böbrek fonksiyon testinde geçici bozukluk, anormal kan elektrolitleri | Elektrokardiyogram da QT uzaması |
Zedelenme, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar | Prosedürün bir sonucu olarak koroner arter diseksiyonu, periferik embolizm meydana gelebilir. | Aksiller arter ponksiyonunu takiben brakial pleksusta zedelenme Prosedürel hasarın bir sonucu olarak vasküler psödoanevrizma bildirilmiştir. |
Uygulama yolu nedeniyle miyelografiden sonraki yan etkilerin çoğu, uygulama bölgesinden yavaş emilime ve bütün vücuda dağılıma bağlı olarak intratekal uygulamadan birkaç saat sonra meydana gelir. Reaksiyonlar genellikle enjeksiyondan sonraki 24 saat içinde oluşur.
Advers olaylar aşağıdaki tabloda bildirilmiştir:
Sistem Organ Sınıfı | Çok seyrek (<1/10.000) | İzole olgular |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar | Aseptik menenjit İşlemin verdiği hasarın bir sonucu olarak bakteriyel | |
Metabolizma ve beslenme bozuklukları | Asidoz | |
Psikiyatrik bozukluklar | Konfüzyon durumu, oryantasyon bozukluğu, halusinasyon, depersonalizasyon, anksiyete, depresyon, huzursuzluk, ekolali, ajitasyon, geçici psikoz | Emosyonel sıkıntı |
Sinir sistemi bozuklukları | Baş dönmesi, baş ağrısı, baskılanmış bilinç düzeyi ya da bilinç kaybı, senkop, hipoestezi, parestezi, servikal kök ağrısı, menenjizm, radikülit, amnezi, somnolans, yanma hissi, Guillain-Barre sendromu, sinir sistemi bozukluğu, ataksi, paralizi, konvülziyon, hipertoni, hipotoni, tremor, disfazi, miyelit, istemsiz kas kontraksiyonları, kas spastisitesi, sensorimotor bozukluk, radikülopati ya da kauda ekuina sendromu gibi periferik nöropati |
Göz bozuklukları | Ekstraoküler kas bozukluğu, gözyaşında artış, gözde kaşıntı, konjonktivit, fotofobi | Geçici görme bozukluğu |
Kulak ve labirent bozuklukları | Geçici progresif sağırlık, işitmede bozukluk | Tinnitus |
Kalp bozuklukları | Taşikardi, siyanoz | Aritmi |
Vasküler bozukluklar | Yüzde kızarıklık, hipertansiyon, periferik soğukluk | |
Respiratuvar, torasik ve mediastinal bozukluklar | Dispne, solunum durması, solunum yetmezliği | Apne |
Gastrointestinal bozukluklar | Bulantı, kusma | Diyare |
Deri ve subkutan doku bozuklukları | Terlemede artış | |
Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu bozuklukları | Sırt ağrısı, kas-iskelet sistemi ağrısı, kas krampı, ekstremitede ağrı | Kas zafiyeti |
Renal ve üriner bozukluklar | Akut böbrek yetmezliği, üriner retansiyon, üriner inkontinans | Böbrek yetmezliği, oligüri, hematüri |
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar | Kırıklık, yorgunluk, titreme, ateş yükselmesi, irritabilite | |
Araştırmalar | Anormal kan elektrolitleri | Böbrek fonksiyon testlerinde geçici bozukluk |
İntravenöz ürografi olgularında bildirilen reaksiyonlar bölümün başlangıcında açıklanmıştır.
Artrografi ve fistülografi olgularında bildirilen reaksiyonlar genellikle mevcut doku enflamasyonu üzerine eklenen irritatif belirtileri göstermektedir.
Histerosalpingografi işlemi sırasında vazo-vagal reaksiyonlar meydana gelebilir.
4.9 doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımına ilişkin bildirim bulunmamaktadır.
Advers olayların büyük bir çoğunluğu (
“4.8. İstenmeyen etkiler”
bölümüne bakınız)doza bağımlı değildir ve bu nedenle
“4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri”
bölümünde bildirildiği şekilde terapötik müdahale gerektirir.Yanlışlıkla olan doz aşımı durumunda; hemen hemen tamamen böbrekler yoluyla gerçekleşen atılımı kolaylaştırmak amacıyla hastanın hidrasyonunun yeterli olması sağlanmalıdır.
Daha önceden mevcut veya kontrast madde uygulamasını takiben gelişen böbrek yetmezliği ilacın eliminasyonu için hemodiyaliz uygulanabilir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1 farmakodinamik özellikler:
Farmakoterapotik grubu: Düşük osmolariteli non-iyonik radyografik kontrast madde
ATC kodu: V08AB04
İopamidol non-iyonik, suda çözünen bir radyoopak maddedir. Toksisitesi düşüktür ve teratojenik etkisi bulunmamaktadır.
Köpeklerde yapılan araştırmaların sonuçları, klinik kullanım için uygulanan dozun iki ya da dört katı dozlardaki iopamidolün, geçici bradikardi ve hipotansiyonu takiben hafif hipertansiyon ve solunum sayısında artışa neden olabileceğini göstermektedir. Bu etkilerin tedavi kesildikten sonra 2–4 dakika içinde geri döndüğü gösterilmiştir.
Multislice BT ile gerçekleştirilen bir prospektif araştırmanın sonuçları, daha önce orta
2 2 2
derecede ve ağır böbrek bozukluğu olan (kreatinin klerensi 10–59 ml / dakika / 1.73 m arasında bulunan) hastalarda, 40 g iyoda karşılık gelen bir dozda intravenöz uygulamayla BT tetkiki yapıldığında kontrastla oluşan nefropati insidansının düşük olduğunu ve non-iyonik düşük osmolaliteli monomer iopamidol ile non-iyonik izoosmolar dimer arasında anlamlı bir farklılık olmadığını göstermiştir.
İopamidol ile serum kreatininde 0.5 mg / dl’ye eşit ya da daha fazla bir artış görülmemiş, buna karşın iopamidolle ya da non-iyonik dimerle tedavi uygulanan hastaların % 3.9–4.0’ında kreatinin değerinde başlangıca göre % 25’e eşit ya da daha fazla bir artış olmuştur.
İopamidol ile kardiyoanjiyografik tetkikler uygulanan hastalarda kontrast maddeye bağlı nefropati insidansı, bir non-iyonik izoosmolar dimerin uygulanmasını takiben gözlenen insidansa benzer bulunmuştur.
5.2 farmakokinetik özellikler:
Metabolizma: İopamidol hayvanlarda ve insanlarda önemli ölçüde metabolize edilmez.
İopamidol enjeksiyonundan sonra atılım ağırlıklı olarak böbrekler yoluyla gerçekleşmektedir. Gerçekten de köpeklerde dozun % 93–95'i böbrekler yoluyla ve % 0.5’i de safra yoluyla 7–10 saat içinde atılmaktadır. İnsanlarda verilen dozun % 90’dan fazlası 24 saat içinde böbrekler yoluyla itrah edilmektedir. Atılım fazında kan düzeyinin yarılanma ömrü yaklaşık olarak köpeklerde 60 dakika, insanlarda 90–120 dakikadır. İntratekal uygulamadan sonra doruk plazma düzeyine 90–150 dakika içinde erişilmekte ve total atılım 24 saatte gerekleşmektedir.
5.3 klinik öncesi güvenlilik verileri
Preklinik veriler, insanlarda farmakoloji, genotoksisite ve üreme toksisitesi açısından gerçekleştirilen konvansiyonel araştırmalara dayanarak özel bir risk olmadığını ortaya çıkarmaktadır.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1 yardımcı maddelerin listesi
Trometamol Kalsiyum disodyum EDTA dihitrat HCl Enjeksiyonluk su
6.2 geçimsizlikler
Heparin haricinde hiçbir ilaç kontrast maddeyle karıştırılmamalıdır.
6.3. raf ömrü
60 ay.
6.4 Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında ve ambalajında saklanmalıdır.
6.5 ambalajın niteliği ve içeriği
Plastik flip-off kapak ile, 30 ml, 50 ml, 100 ml ve 200 ml’lik renksiz cam flakonlar içerisinde sunulmaktadır.
6.6 beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ilkelerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
ADEKA İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Necipbey Cad. No: 88, 55020 – SAMSUN
Tel: (0362) 431 60 45 (Fabrika)
(0362) 431 60 46 (Fabrika
Fax: (0362) 431 96 72
8. ruhsat numarasi
17.11.2004 – 204/90
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 17.11.2004
Son yenileme tarihi :