KISA ÜRÜN BİLGİSİ - LASTET 100 MG ENJEKTABL
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
LASTET 100 mg Enjektabl
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Etkin madde: Her ampul (5 mİ) 100 mg etoposid içerir.
Yardımcı maddeler: : Sitrik asit anhidrit, mutlak etanol, makrogol 400, polisorbat 80’dir.
LASTET’ tin 1 mi’si 303 mg etanol içerir. Alkol bağımlılığı olanlar için zararlı olabilir. Hamile ve emziren kadınlar, çocuklar ve karaciğer hastalığı ya da epilepsi gibi yüksek risk grubundaki hastalar veya disülfiram alan hastalar için bu miktar dikkate alınmalıdır.
Yardımcı maddeler için bölüm 6.l’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Enjeksiyonluk çözelti, ampul
Lastet enjeksiyonu soluk sarı, berrak, hafif viskoz bir sıvıdır
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Etoposid intravenöz yoldan kullanılan bir antineoplastik ajandır. Tek başına veya diğer antineoplastik ajanlarla birlikte kullanılabilir.
Etoposid küçük hücreli akciğer kanserinde etkinliği kanıtlanmış diğer kemoterapötik ajanlarla kombine şekilde ve seminomatöz olmayan testis karsinomu tedavisinde uygun cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi tedavisi almış hastalarda, etkinliği kanıtlanmış diğer kemoterapötik ajanlarla kombine şekilde kullanılabilir.
Ayrıca, küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin palyatif tedavisinde, Hodgkin hastalığının yeniden indüksiyon tedavisinde, Hodgkin dışı lenfoma (non-Hodgkin lenfoma) ve akut myelositik löseminin indüksiyon tedavisinde, ve koriyon karsinomanın indüksiyon ve yeniden indüksiyon tedavisinde objektif yanıt ahnabilineceği gösterilmiştir.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklidozaj, etoposidin tek başına veya diğer sitostatik ajanlarla kombine verilip verilmediğine bağlıdır. önerilen lastet dozu, birbirini takip eden beş gün boyunca iv olarak günlük 60-100 mg/m^’dir.
Çözelti intravenöz infuzyonla minimum 30 dakika ila 2 saat arasında verilmelidir. Yüz kızarması infuzyon hızının çok fazla olduğunun belirtisidir.
Kemoterapi kürleri herhangi bir toksisİtenin yeterince iyileşmesinden sonra 3–4 haftalık intervallerle tekrarlanır.
Etoposid miyelosupresyona neden olduğundan lökosit ve trombosit sayılarının normale dönmesine izin vermek için tedavi üç haftalık aralıklardan daha sık tekrarlanmamalıdır. LASTET infüzyonu ile tedavi kürü yinelenmeden önce, miyelosupresyon belirtileri açısından kan tablosu incelenmeli ve tatminkar bulunursa tedavi verilmelidir.
LASTET sadece sağlık personeli tarafından kanser kemoterapötik ajanların kullanımında deneyimli doktorların denetiminde uygulanmalıdır.
LASTET yalnızca yavaş intravenöz infuzyonla kullanılır. Etoposid vücut boşlukları (plevra, periton ve diğer) içine enjeksiyon şeklinde uygulanmamalıdır.
Yalnızca yeni hazırlanmış, berrak çözeltileri kullanınız.
Kullanım talimatları ve uygulama ile ilgili detaylı bilgi için bölüm 6.6.'ya bakınız.
Böbrek yetmezliği olan, ancak karaciğer fonksiyonları normal hastalarda, etoposidin dozu azaltılmalı ve hematolojik alt değerleri ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir.
Kreatinin klerensine göre önerilen doz rejimi aşağıdaki gibidir: _____________________________
Kreatinin klerensi (ml/dak) | Önerilen günlük doz (standart dozun yüzdesi) |
>50 | 100 |
15–50 | 75 |
<15 | Kontrendikedir (Kontrendikasyonlar bölümüne bakınız). |
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda, hastalığın ve karaciğer yetmezliğinin şiddetine göre dikkatle doz ayarlaması yapılarak kullanılmalıdır.
Çocuklarda etkinlik ve güvenliliği kanıtlanmamıştır.
Doz ayarlaması gerekli değildir.
4.3. kontrendikasyonlar
□ Aktif bileşen veya katkı maddelerinden herhangi birine aşın duyarlılığı olan hastalar
□ Ağır hepatik yetmezliği olan hastalar
□ Ağır renal yetmezliği olan hastalar (kreatinin klerensi<15 mİ /dak)
□ Ağır miyelosupresyonu olan hastalar (lökositŞ4000 /mm , trombosit ^1000 /mm )
□ Süt veren anneler
□ Hamilelik dönemi (4.6. Gebelik ve laktasyon bölümüne bakınız.)
□ İntratekal kullanım
4.4. Özel kullanım uyanları ve önlemleri
LASTET, sadece sağlık personeli tarafından kanser kemoterapötik ajanlannın kullanımında deneyimli doktorlann denetiminde uygulanmalıdır.
Hızlı intravenöz infuzyonun olası bir hipotansiyon reaksiyonu ortaya çıkarması nedeniyle, LASTET yavaş İntravenöz infuzyonla verilmelidir. İnfüzyon süresi 30 dakika ila 2 saat arasındadır. Damar dışına kaçması ülserasyonlara ve nekrozlara neden olabilir. Yüz kızarması çok yüksek infüzyon hızının bir belirtisidir.
Kızarma (flush), titreme, ateş, taşikardi, bronkospazm, dispne ve hipotansiyonla seyreden olası bir anaflaktik reaksiyon ortaya çıkabileceğinden, dikkatli olunmalıdır. Önerilenden daha yüksek infuzyon konsantrasyonları alan çocuklarda oldukça sık olarak anaflaksi benzeri reaksiyonlar bildirilmiştir. Bu durumlarda infuzyon derhal durdurulmalıdır, tedavisi semptomatiktir.
LASTET ile tedavi edilen hastalar, miyelosupresyon yönünden hem tedavi sırasında hem de tedaviden sonra sık olarak gözlenmelidir. Doz kısıtlayıcı kemik iliği supresyonu etoposid tedavisiyle ilişkili en önemli toksisitedir. Etoposid tedavisine başlamadan önce radyoterapi ve/veya kemoterapi yapılmışsa, kemik iliğinin düzelebilmesini sağlamak için yeterli zaman aralığı bırakılmalıdır. Lökosit sayısı 2.000/mm ’ün veya trombosit sayısı 50.000/mm ün altına düşerse, dolaşımdaki kan elemanları uygun bir 3 3
seviyeye (trombositler 100.000/mm ’ün üzeri, lökositler 4.000/ mm ’ün üzeri) gelene dek tedavi durdurulur. Etoposidin tek başına veya kombine tedavi şeklinde kullanılmasına bağlı olarak, kan tablosu normalde 21 gün İçinde düzelir. Periferik kan sayımı ve karaciğer fonksiyonu izlenmelidir (İstenmeyen etkiler bölümüne bakınız.).
Lösemili ve lenfomah hastalarda, yalnızca sağlanan yarar riskten fazla ise reçete edilmelidir. Hastalarda görülen bulantı kusmanın kontrolü için antiemetikler yararlıdır.
Etoposid tedavisine başlamadan Önce bakteriyel ve viral enfeksiyonlar kontrol altına alınmalıdır ve poliovirüs aşısı ile yeni aşılanmış hastalarla yakın temastan kaçınılmalıdır.
Etoposid, radyoterapi ve kemoterapi alan hastalarda ve kardiyak aritmisi olan, daha önce miyokard enfarktüsü geçirmiş, karaciğer fonksiyon bozukluğu, böbrek fonksiyon bozukluğu, periferik nöropati, idrar yapma güçlüğü, epilepsi veya beyin haşan veya stomatit olan hastalarda dikkatle uygulanmalıdır.
Etoposid genotoksik etkiler gösterebilir (Klinik öncesi güveni ilik verileri bölümüne bakınız). Diğer antineoplastik ilaçları ile beraber etoposid ile tedavi edilen hastalarda prelösemik fazla beraber de görülebilen akut lösemi oluşumu seyrek olarak rapor edilmiştir.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Radyoterapi ve miyelosupresyona neden olabilecek ilaçların uygulanması etoposidin neden olduğu miyelosupresyonu artırabilir. Etoposid diğer ilaçların (örn. siklosporin) sitotoksik ve miyelosupresan etkilerini artırabilir. Yüksek doz siklosporin tedavisinin etoposide maruziyeti artırdığı, etoposid klerensini azalttığı bulunmuştur.
Oral antikoagülanların etkileri artabilir.
Fenilbutazon, sodyum salisilat ve salisilik asit, etoposidin plazma proteinlerine bağlanmasını etkileyebilir.
Antrasiklinler ve etoposid arasında çapraz direnç deneysel olarak gösterilmiştir.
Fosfataz aktivitesini inhibe ettiği bilinen ilaçlarla (örn. Levamizol hidroklorür) etoposidin birlikte kullanımı ile ilgili herhangi bir veri yoktur.
Alkol ile birlikte kullanmayınız.
Potansiyel olarakyararlı etkileşimler:
Etoposid genellikle diğer sitotoksik ilaçlarla birlikte kullanılır ve sitotoksik etki yönünden sineıjistik etki gösterdikleri varsayılır. In vitro ortamda metotreksat ve sisplatin gibi bazı ilaçlar ile böyle bir sinerji gösterilmiştir.
Hayvan modellerinde aşağıdaki kemoterapötik ajanlarla birlikte tümör hücreleri üzerine sineıjistik etki gösterilmiştir: Sisplatin, karboplatin, mitomisin C, siklofosfamid, BCNU, vinkristin, daktinomisin ve sitozin arabinozid.
4.6. gebelik ve laktasyon
Gebelik kategorisi: D
LASTET hamile ve emziren annelere uygulanmamalıdır.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara hamile kalmaktan kaçınmaları önerilmelidir. Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar ve erkekler tedavi süresi boyunca ve tedaviden sonraki 6 ay içinde etkin bir doğum kontrol yöntemi kullanmalıdır. Eğer bir hasta etoposid tedavisini takiben çocuk sahibi olmayı planlıyorsa mutlaka genetik yönden bir uzmana danışması önerilir.
Etoposid farelerde ve sıçanlarda, klinik olarak uygulanan dozlara eşdeğer dozlarda teratojeniktir. Hamile kadınlarda kullanımı sırasında güvenliliği ortaya koyulmamıştır, gebelikte kullanımı ile ilgili yeterli ve kontrollü çalışmalar yoktur.
LASTET gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Gebe kadınlara verilirken dikkatli olunmalıdır (5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri bölümüne bakınız).
LASTET emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
LASTET fertiliteye azalmaya neden olabilir. Geri dönüşü olmayan kısırlık olasılığı vardır.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Yorgunluk ve geçici kortikal körlük gibi advers reaksiyonlar etoposid tedavisinden hemen sonra hastaların otomobil ve makine kullanmalarının uygun olmayacağım gösterir. LASTET’in içindeki etanol nedeniyle hastanın araç ve makine kullanma yeteneği zarar görebilir.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
İstenmeyen etkiler, organ sınıflarına göre; çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ile <1/10), yaygın olmayan (>1/1000 ila <1/100), seyrek (>1/10000 ila <1/1000) ve çok seyrek (<l/10000) olarak sınıflandırılmıştır.
Ateş ve sepsis bildirilmiştir.
Etoposidin doz kısıtlayıcı toksisitesi miyelosupresyon, özellikle de lökopeni ve trombositopenidir. Hastaların %60–91’inde lökopeni, %28’inde trombositopeni görülmüştür. En düşük lökosit düzeyleri tedaviden yaklaşık 21 gün sonra, trombositlerin en düşük seviyesi 4
11–17 gün sonra görülür. Yaklaşık %40 hastada hemoglobin düzeylerinde azalma olur. Anemi nadiren görülür.
Yaygın
Ağır miyelosupresyonu takiben kanama ve enfeksiyonlar.
Seyrek
Diğer antineoplastik ilaçlarla birlikte etoposid tedavisinde akut lösemi (prelösemik faz görülebilir veya görülmeyebilir) oluşumu bildirilmiştir.
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Yaygın olmayan
Etoposid kullanımından sonra üşüme, titreme, kızarma, ateş, taşikardi, dispne, bronkospazm ve hipotansiyon ile karakterize anafilaktik reaksiyonlar bildirilmiştir. Önerilenden daha yüksek konsantrasyonlarda infıizyon alan çocuklarda anafilaktik reaksiyon sıklığı daha yüksektir. Ancak, infîizyon konsantrasyonunun (veya infıizyon hızının) anafilaktik reaksiyon gelişiminde oynadığı rol kesin değildir. Bu reaksiyonlar genelde ilacın kesilmesi ve gerektiğinde adrenalin gibi vazopresör ajanlar, kortikosteroidler, antihistaminikler veya plazma hacmi genişleticiler ile tedavi edilir. Bununla birlikte bu reaksiyonlar fatal olabilir.
Çok seyrek
Literatürde iki Stevens Johnson olgusu tanımlanmıştır; ancak etoposidle bağlantısı ispatlanmamıştır. Bir olguda fatal toksik epİdermal nekroz görülmüştür.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları:
Seyrek
Hiperürisemi bildirilmiştir.
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygın
Periferik nöropati olguların %0.7–2’sinde görülmüştür.
Yaygın olmayan
Konvülsiyon.
Seyrek
Santral sinir sisteminin etkilenmesi sonucunda konfîizyon, hiperkinezi, uykuya eğilim (somnolans), sersemlik, yorgunluk, tat bozukluğu (aftertaste) ve geçici kortikal körlük görülebilir.
Kardiyak hastalıkları:
Çok seyrek
Etoposid kullanımından sonra miyokard enfarktüsü ve ritm bozuklukları bildirilmiştir, etoposid ile bir bağlantı kanıtlanmamıştır.
Vasküler hastalıkları:
Yaygın
Hızlı infuzyondan sonra hipotansiyon görülebilir ve infıizyon hızının azaltılması ile düzelir.
Yaygın olmayan
Hipertansiyon ve kızarma (ateş basması) da bildirilmiştir. İnfîizyonun kesilmesinden sonra birkaç saat içinde kan basıncı normale döner. Flebit görülebilir.
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları:
Yaygın olmayan
Etoposid tedavisinin kesilmesinden sonra, kendiliğinden spontan solumaya dönen apne bildirilmiştir. Bronkospazmla ilişkili olarak ani, fatal reaksiyonlar rapor edilmiştir. Nadiren pnömoni görülmüştür. Öksürük, laringospazm ve siyanoz, interstisyel pnömoni / pulmoner fibroz görülebilir.
Bulantı ve kusma hastaların yaklaşık %30–40’ında ortaya çıkar. Bu yan etkilerin kontrolünde anti-emetikler yararlı olmaktadır.
Seyrek
Karın ağrısı, ishal, kabızlık, iştahsızlık, özefajit ve stomatit (oral mukozit) oluşabilir. Disfaji bildirilmiştir. Yüksek dozlarda, oral mukozit doz sınırlayıcı olabilir.
Etoposidin karaciğer ve böbreklerde yüksek konsantrasyonlara ulaştığı gösterilmiştir ve bu nedenle bu organlarda fonksiyon bozukluğu olursa birikme olasılığı vardır. Etoposidin yüksek dozlarından sonra karaciğer enzimlerinde artma bildirilmiştir.
Hastaların yaklaşık %66’sında ve bazen tam kelliğe kadar gidebilen geridönüşlü alopesi görülür.
Yaygın olmayan
Yüzde ve dilde ödem, terleme.
Seyrek
Etoposid uygulamasından sonra döküntü, ürtiker, pigmentasyon ve kaşıntı (piruritus) olabilir.
Çok seyrek
Tek bir olguda radyasyonla ortaya çıkana benzer dermatit bildirilmiştir.
Etoposidin böbreklerde yüksek konsantrasyonlara ulaştığı gösterilmiştir ve bu nedenle fonksiyon bozukluğu halinde birikme olasılığı vardır.
Amenore, anovulatuvar sikluslar, fertilitede azalma ve hipomenore.
4.9. doz aşımı ve tedavisi7
Intravenöz yoldan toplam 2.4–3.5 g/m /gün dozda 3 günden fazla uygulama ağır mukozit ve miyelotoksisite ile sonuçlanır. Önerilenden yüksek dozda etoposid alan hastalarda metabolik asidoz ve ağır hepatik toksisite bildirilmiştir.
Tedavisi:
Etoposidin doz aşımına karşı denenen antidotlann etkinliği belirlenmemiştir. Semptomatik ve destek tedavi yapılmalıdır.
Enfeksiyon riski ve nötropeninin ağırlığı, lökopeninin en üst noktasında iken hematopoietik büyüme faktörü uygulanarak en aza indirilebilir.
Destekleyici tedavi aşağıdakileri içerir:
Bulantı, kusma: antiemetikler
Alerjik reaksiyonlar, Etoposid tedavisinin kesilmesi, kortikosteroidler, sempatomimetikler, antihistamİnİkler, plazma genişleticiler
Bronkospazm: Aminofîlin, kortikosteroidler
Hipotansiyon: Etoposid tedavisinin kesilmesi, sıvı ve plazma genişleticiler
Hiperürisemi: Allopurinol
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: antineoplastik ajanlar/podofîlotoksin türevleri. ATC kodu: L01CB01. Etoposid yan sentetik, lipofilik bir podofilotoksin türevidir. Etoposid antineoplastik ve sitotoksik ajan olarak etkimektedir. Topoizomeraz II (DNA açıcı enzim) enzimini etkiler ve böylece topoizomeraz etkisinin terminal fazında DNA sentezini inhibe eder. Bu da tek ve çift DNA zincirinin kınlması ile sonuçlanır. Etkinliği, serbest radikalllerin hücre içi bağlanması ve topoizomeraz II enzimi ile etkileşme yoluyla DNA zincirinde tekli ve çiftli kınklann indüklenmesine dayanır. Hücre ölümü etoposid konsantrasyonuna ve uygulama zamanına bağımlıdır. Etoposİdİn etkisi hücre dönemine özgüdür ve en fazla hücreyi S ve erken G2 dönemlerinde durdurur. Dinlenme halindeki hücrelerde sitotoksik etkisi sadece yüksek konsantrasyonlarda görülmüştür.
5.2. farmakokinetik özellikler
Genel özellikler:
Etoposidin farmakokinetik özellikleri belirgin bireysel değişkenlik gösterir.
Emilim:
Farmasötik formu ve uygulama yeri açısından ilaç direkt kana karışır.
Dağılım:
Hızlı dağılım gösterir. Ortalama dağılım hacmi yaklaşık olarak vücut ağırlığının %32’si kadardır. Kararlı durumda ortalama dağılım hacmi 18–29 L ya da 7–17 L/m aralığına düşer. Etoposid BOS’na zayıf bir şekilde geçer. BOS ve intraserebral tümörlerde saptanabilmesine rağmen, buralardaki konsantrasyonları ekstraserebral tümörlerdekinden ve plazmadakinden daha düşüktür. Etoposid konsantrasyonları normal akciğerde, akciğer metastazlanndakinden daha yüksektir ve primer tümörlerdekine ve normal miyometrium dokusundakine benzerdir.
İnsan serumunda plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır (%94). İn vitro C14 işaretli etoposidin insan serum proteinlerine bağlanması üzerine diğer terapötik ilaçların etkisini belirleme çalışmasında, in vivo ulaşılan konsantrasyonlarda sadece fenilbutazon, sodyum salisilat, şali silik asid ve aspirin proteine bağlı etoposid ile yer değiştirmiştir.
Etoposidin bağlanma oranı, normal gönüllülerde ve kanser hastalarında serum albümin konsantrasyonu ile doğrudan ilişkilidir. Diğer bir deyişle, veriler, serum albümin konsantrasyonu ile serbest etoposid fraksiyonu arasında belirgin bir ters ilişki olduğunu göstermektedir.
Biyotransformasyon:
Erişkin veya çocuklarda etoposidin başlıca üriner metaboliti lakton halkasının açılmasıyla oluşan 4-hidroksi asit metabolitidir [4’-demetilepipodofılik asit-9-(4,6–0–etiliden-b-D-glukopiranosid)]. Ayrıca insan plazmasında trans izomeri olarak da bulunur.
insanda, alınan dozun %5–22’si glukronid ve/veya sülfat konjugatlan olarak idrarla atılmaktadır. Buna ek olarak uygun katekol oluşturmak için dimetoksifenol halkasının O-demetilasyonu CYP450 3A4 izoenzim yolağı ile meydana gelir. întravenöz infiizyondan sonra Cmaks ve EAA değerleri aynı bireyde ve bireyler arasında belirgin değişiklikler gösterir.
Eliminasyon:
Etoposidin plazmadan temizlenmesi bi-eksponansiyel kinetik gösterir ve iki kompartmanlı modele uyar. IV uygulama ile etoposidin dağılımı en iyi 1.5 saatlik dağılım yarılanma ömrü ve 4 ila 11 saat arasında bir terminal eliminasyon yanlanma ömrü ile bifazik bir işlemdir.
2 Toplam vücut klerensi değerleri 33–48 ml/dak ya da 16 ila 36 ml/dak/m
2 arasındadır. Terminal yarılanma ömrü ve total vücut klerensi 100–600 mg/m Tik doz aralığının üzerinde doza bağımlı değildir. Aynı doz aralığında plazma konsantrasyonun zamana göre Eğri Altındaki Alanı (EAA) ve maksimum plazma konsantrasyon değerleri
dozla lineer olarak artar. Etoposid 4–5 gün süreyle günlük 100 mg/m uygulamadan sonra plazmada birikme yapmaz.
2
Intravenöz 3H-etoposid uygulamasından sonra (70–290 mg/m ) idrarla atılan radyoaktivite, alınan dozun %42–67’si ve dışkı ile atılan radyoaktivite %0–16’sı arasındadır. Intravenöz dozun yaklaşık % 45’i ve bunun 2/3’ü değişmeden 72 saatte idrarla atılmaktadır.
2 2
Etoposidin ortalama renal klerensi 7 ila 10 ml/dak/m veya 80 ila 600 mg/m Tik bir doz aralığında toplam vücut klerensinİn yaklaşık %35’idir. Dolayısıyla etoposid hem böbreklerle, hem de metabolize olma ve safra ile atılma gibi böbrek dışı yollarla vücuttan temizlenmektedir. Safra ile atılımın, etoposid eliminasyonunda çok düşük bir yol olduğu görülmektedir. Intravenöz dozun sadece %6’sı veya daha azı etoposid olarak safrada bulunmaktadır. Etoposidin böbrek dışı klerensinİn büyük kısmından metabolizma sorumludur.
Erişkinlerde toplam etoposidin vücut klerensi kreatin klerensi, serum albümin konsantrasyonu ve böbrek dışı klerens ile ilişkilidir. Böbrek fonksiyonu azalmış hastalarda azalmış total vücut klerensi, artmış EAA ve kararlı durumda daha düşük bir dağılım hacmi bulunur. Sisplatİn tedavisi, azalmış total vücut klerensi ile bağlantılıdır.
Hastalardaki karakteristik özellikler:
Yaş:
Değişik yaş grupları arasında farmakokinetik parametrelerde çok az farklılıklar gözlenmesine rağmen bunların klinik olarak anlamlı olduğu düşünülmemektedir.
Cinsiyet:
Cinsiyetler arasında farmakokinetik parametrelerde çok az farklılıklar gözlenmesine rağmen bunların klinik olarak anlamlı olduğu düşünülmemektedir.
Pediyatrik hastalar:
Çocuklarda plazma albümin düzeyleri ile etoposidin renal klerensi arasında ters ilişki vardır. Yükselmiş serum SGPT düzeyleri azalmış total ilaç vücut klerensi ile İlişkilidir. Önceden sisplatin kullanımı çocuklarda etoposidin total vücut klerensinde bir azalma ile sonuçlanır. Çocuklarda yaklaşık olarak alınan dozun %50’si 24 saat içinde etoposid olarak idrarla atılmaktadır.
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyonu azalmış hastalarda azalmış total vücut klerensi, artmış EAA ve kararlı durumda daha düşük bir dağılım hacmi bulunur.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Mutajenisite:
Etoposid, memeli hücrelerinde mutajenik ve genotoksiktir. Etoposidin mutajenik olduğunu gösteren, gen ve kromozom düzeyinde mutasyonlara yol açtığına dair pozitif in vitro ve in vivo testler mevcuttur. Etoposid embriyonik murİn hücrelerinde ve insan hematolojiktik hücrelerinde kromozom sayısında ve yapısında anomalilere, Çin hamsterlerinin över hücrelerinde, fare lösemi hücrelerinde zincirde kırılmalarla, DNA hasarlarına ve DNA-protein çapraz bağlarına, ayrıca Çin hamsteri över hücrelerinde doza bağlı olarak kromatid çiftleri değişiminde artışa neden olmuştur.
Üreme toksisiîesi (teratojenisite):
Etoposid sıçanlarda, klinikte kullanılana karşı gelen dozlarda teratojen etkilidir. Vücut yüzeyine göre önerilen klinik dozun % 1 ila 3’ünde farelerde ve sıçanlarda teratojenik ve embriyotoksik olduğu gösterilmiştir. SPF sıçanlarına gestasyonun 6–15. günlerinde, 0.4, 1.2 ve 3.6 mg/kg intravenöz etoposid uygulanmasıyla, doza bağlı matemal toksisite, embriyotoksisite (prenetal mortalite, fetal resorpsiyonlar, düşük fetus ağırlığı) ve teratoj eni site (majör iskelet anormallikleri, eksensefali, ensefalosel ve anoftalmi) bildirilmiştir; 0.13 mg/kg‘lık doz gecikmiş kemikleşmede bir artışa neden olmuştur. Swiss-Albino farelere gestasyonun 6., 7. veya 8. gününde 1, 1.5 veya 2 mg/kg intraperitoneal uygulama ile de doza bağlı embriyotoksisite (intrauterin fetus ölümü, düşük fetüs ağırlığı ) ve teratojenisite (kranial anomaliler, majör iskelet anomalileri ) bildirilmiştir.
Karsinojenisite:
Etoposidin karsinoj eni sitesini gösteren hayvan çalışmaları henüz yapılmamıştır. Ancak, DNA haşan yapıcı etkisi ve mutajenisite potansiyeline dayanarak, etoposid insanlarda potansiyel olarak karsinojenik kabul edilmelidir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Sitrik asid anhidrit
Mutlak Etanol
Makrogol 400
Polisorbat 80
6.2. geçimsizlikler
Etoposid, çökelti oluşma ihtimali artacağından pH’sı 8"den büyük tamponlu çözeltiler içinde dilüe edilmemelidir.
6.3. raf ömrü
Açılmamış tıbbi ürün : 36 ay.
Sulandınlmış infüzyon çözeltisi: Hazırlanan çözeltinin derhal kullanılması önerilir. Hazırlanan çözelti derhal kullanılmazsa oda sıcaklığında en fazla 24 saat bekletilebilir.
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
25°C altındaki oda sıcaklıklarında saklanmalıdır. Işıktan korunması için ambalajında saklanmalıdır.
Tek kullanımlıktır. Kullanımdan arta kalan çözelti atılmalıdır.
Ürünün açıldıktan sonraki raf ömrü ve saklama koşulları için bölüm 6.3. ’e bakınız.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
5 mİ Tip I cam ampul
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
LASTET sulandın İmadan kullanılmamalıdır.
Yalnızca yeni hazırlanmış, soluk sarı ve berrak çözeltileri kullanınız. Tek kullanımlıktır. Çözelti kullanım anında şişeden alınır,
LASTET %0.9 sodyum klorür (serum fizyolojik) veya %5 glikoz çözeltisi ile 1:50 ve 1:100Tük dilüsyonlan hazırlandıktan sonra yalnızca intravenöz İnfuzyonla verilmelidir, vücut boşlukları (plevra, periton ve diğer) içine enjeksiyon şeklinde uygulanmamalıdır. İntravenöz infüzyon için gerekli etoposid dozuna ulaşmak için, uygulamadan hemen önce hazırlanan çözeltinin etoposid konsantrasyonu 0.4 mg/ml’den fazla olmamalıdır.
Tedavi başlangıcında, önce %0.9Tuk sodyum klorür çözeltisi ile toplardamarların permeabilitesini kontrol ediniz.
Etoposidin damar dışına çıkmamasına dikkat edilmelidir, zira ülserasyon ve nekroza neden olabilir.
Bütün sitostatik ajanlar gibi etoposid de koruyucu elbise, eldiven, yüz maskesi kullanılarak hazırlanmalıdır. Eğer mümkünse, etoposid çekerocak içinde hazırlanmalıdır.
Dikkatli kullanılmalı, deri ve mukoz membranlarla temasından kaçınılmalıdır.
Hamile olan hastane personeli etoposidi uygulamamalıdır.
Eğer göz kontamine olursa gözler su ile yıkanmalı eğer gerekirse doktor yardımı istenmelidir.
Sitostatik ilaçların rekonstitusyonu için kullanılan (şırınga, iğne gibi) atılacak eşyalar için ön tedbirler alınmalıdır. Atılacak eşyalar ve vücut artıkları iki polietilen torbaya konarak kapatılır ve 1000°C’de yakılarak yok edilir. Sıvı artıklar defalarca su kullanılarak tuvalet vasıtasıyla atılır.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Onko îlaç Sanayi ve Tic. A.Ş.
Koşuyolu Cad. No: 34, 34718 Kadıköy/İSTANBUL
Tel: (0216) 544 90 00
Faks: (0216) 545 59 92
e-mail:
8. RUHSAT NUMARASI
99/35