KISA ÜRÜN BİLGİSİ - LARGACTİL 100 MG KAPLI TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
LARGACTİL 25 mg enjeksiyonluk / infüzyonluk çözelti içeren ampul Steril
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Her 5 ml’lik ampul 25 mg klorpromazin’e eşdeğer 27,85 mg klorpromazin hidroklorür içerir.
Sodyum metabisülfit 2,5 mg
Sodyum sülfit anhidr 1,5 mg
Sodyum sitrat dihidrat 5 mg
Sodyum klorür 37,5 mg
Yardımcı maddelerin tam listesi için Bölüm 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Steril enjeksiyonluk çözelti içeren ampul.
Berrak, renksiz veya renksize yakın çözelti.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Akut ve kronik psikotik bozukluklarda psikomotor ajitasyon ve şiddet içeren davranışın kısa süreli tedavisi (şizofreni, şizofrenik olmayan kronik deliryum: paranoid deliryum, kronik delüzyonel durum).
4.2. pozoloji ve uygulama şekliyetişkinlerde kullanıma mahsustur.
Her zaman minimum etkili dozu amaçlanmalıdır. Hastanın klinik durumu izin veriyorsa, tedaviye düşük bir dozda başlanır ve kademeli olarak artırılır.
Doz, enjeksiyon başına 25 ila 50 mg'dır, gerekirse, günde toplam 150 mg'lık bir dozu aşmadan tekrarlanır.
IM enjeksiyon veya IV infüzyon şeklinde uygulanır.
İntramusküler uygulama: LARGACTİL kas içine derinlemesine uygulanmalıdır. Çözelti irritan olduğundan, süperfisiyel i.m. uygulamadan lokal reaksiyonları en aza indirmek için kaçınılmalıdır.
İntravenöz uygulama: LARGACTİL lokal reaksiyonları en aza indirmek için infüzyon şeklinde uygulanmalıdır.
Kanda ilaç birikimine yol açabileceğinden şiddetli böbrek ve/veya karaciğer yetmezliği olan hastaların yakın takibi önerilir.
Çocuklarda kullanılmamalıdır.
Ortostatik hipotansiyon, sedasyon ve ekstrapiramidal etkilere karşı yüksek duyarlılık, kronik kabızlık (paralitik ileus riski) ve potansiyel prostat hipertrofisi ile başvuran yaşlı hastalar LARGACTİL uygulamasından sonra yakından izlenmelidir.
Bu ilaç sınıfı kinidin benzeri etkilere sahip olduğundan ve taşikardi ve hipotansiyona neden olabileceğinden, belirli kardiyovasküler hastalık formları ile başvuran hastalarda bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.
LARGACTİL, nöbet eşiğini düşürebildiğinden epileptik hastalarda nöbetler meydana gelirse tedavi kesilmeli ve hasta yakından takip edilmelidir.
4.3. kontrendikasyonlar
LARGACTİL aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
Klorpromazine veya bölüm 6.1’de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık Kemik iliği depresyonu Açı kapanması glokomu riski Üretroprostatik hastalıklar ile ilişkili üriner retansiyon riski Agranülositoz öyküsü Aşağıdakilerle kombine kullanım (Bkz. Bölüm 4.5)o Antiparkinson olmayan dopamin agonistleri (kabergolin, kinagolid)
o Sitalopram
o Essitalopram
4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Konvansiyonel ve atipik antipisikotik ilaçlar demansa bağlı psikozu olan yaşlı hastaların tedavisinde kullanıldığında ölüm riskinde artışa neden olmaktadır.
Tüm hastalar, ateş, boğaz ağrısı veya başka bir enfeksiyon yaşarlarsa derhal doktorlarını bilgilendirmeleri tam kan sayımı yaptırmaları gerektiği konusunda uyarılmalıdırlar. Kan sayımında herhangi bir belirgin değişiklik (hiperlökositoz, granülositopeni) gözlenirse tedavi kesilmelidir.
Nöroleptik malign sendrom:
Açıklanamayan hiperpireksi durumunda tedavi kesilmelidir, çünkü bu nöroleptik malign sendromun (solgunluk, hipertermi, otonomik fonksiyon bozuklukları, bilinç değişikliği, kas rijiditesi) belirtilerinden biri olabilir. Hipertermi başlamadan önce hiperhidrozis ve düzensiz kan basıncı gibi otonomik instabilite belirtileri görülebilir ve bunlar bu sendromun uyarıcı işaretlerini oluşturabilir. Bu nöroleptik ilişkili etki, idiyosenkratik kökenli olabilecekken, dehidrasyon ve beyin hasarı gibi bazı risk faktörlerinin de yatkınlığa işaret ettiği görülmüştür.
QT uzaması:
LARGACTİL, QT aralığını doza bağlı bir şekilde uzatır. Özellikle potansiyel olarak ölümcül torsades de pointes (ani ölüm) olmak üzere ciddi ventriküler aritmi gelişme riskini artırdığı bilinen bu etki bradikardi, hipokalemi ve konjenital ya da kazanılmış uzun QT sendromu varlığında (QT aralığını uzatan ilaçların eş zamanlı uygulanması) artmaktadır (Bkz. Bölüm 4.8).
Klinik açıdan mümkünse, uygulamadan önce ventriküler aritmi başlangıcını kolaylaştıran herhangi bir faktörün ortadan kaldırılması sağlanmalıdır:
Dakikada 55 atımdan az bradikardi Hipokalemi Konjenital uzun QT aralığı Belirgin bradikardi (dakikada 55 atımdan az), hipokalemi, intrakardiyak iletim depresyonu veya QT uzamasına neden olduğu bilinen herhangi bir ilaçla devam eden tedavi (Bkz. Bölüm 4.5).Acil durumlar haricinde, nöroleptik bir ilaç kullanan hastaların ilk tetkikinde EKG yapılması tavsiye edilir.
İnme:
Bazı atipik antipsikotik ilaçlarla tedavi edilen demanslı yaşlı hasta popülasyonunda gerçekleştirilen plasebo kontrollü randomize klinik çalışmalarda serebrovasküler olay riskinde 3 kat artış görülmüştür. Bu tip bir risk artışına neden olan mekanizma bilinmemektedir. Diğer antipsikotik ilaçlarla veya diğer hasta popülasyonları ile risk artışı dışlanamaz. LARGACTİL, inmeye ilişkin risk faktörleri taşıyan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Demanslı yaşlı hastalar:
Antipsikotik ilaçlarla tedavi edilen ve demans ile ilişkili psikozu olan yaşlı hastalar artmış ölüm riski taşımaktadır. Çoğunlukla atipik antipsikotik ilaçlar alan hastalarda yapılmış plasebo kontrollü 17 çalışmanın analizi (10 haftalık tipik süre), ilaç uygulanan hastalardaki ölüm riskinin plasebo uygulanan hastalarda görülen ölüm riskinden 1,6 ila 1,7 kat fazla olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ortalama 10 haftalık bir tedavi periyodundan sonra, ilaçla tedavi edilmiş hastalarda ölüm oranı yaklaşık %4,5, plasebo grubunda ise yaklaşık %2,6’dır. Her ne kadar atipik antipsikotiklerle yapılan klinik çalışmalarda ölüm nedenleri değişse de ölümlerin çoğunun ya kardiyovasküler (örn. kalp yetmezliği, ani ölüm) ya da enfeksiyöz (örn. pnömoni) kaynaklı olduğu saptanmıştır. Gözlemsel çalışmalar, konvansiyonel antipsikotik ilaçlarla tedavinin atipik antipsikotik ilaçlara benzer olarak mortaliteyi artırabileceğini ileri sürmüştür. Gözlemsel çalışmalarda saptanan mortalite artışı yönündeki bulguların, hastaların bazı özellikleri yerine antipsikotik ilaçlarla ne kadar bağlantılı olduğu bilinmemektedir.
Şiddetli karaciğer toksisitesi:
LARGACTİL kullanımıyla bazen ölümle sonuçlanan ciddi karaciğer toksisitesi bildirilmiştir. Hastalara veya bakım verenlere asteni, iştahsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı veya sarılık gibi belirti veya semptomları derhal bir doktora bildirmeleri söylenmelidir. Karaciğer fonksiyonunun klinik muayenesini ve biyolojik değerlendirmesini içeren incelemeler derhal yapılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8).
Venöz tromboembolizm:
Antipsikotik ilaçlarla bazen ölümcül olan venöz tromboembolizm (VTE) vakaları bildirilmiştir. Antipsikotik ilaçlarla tedavi edilen hastalar genellikle VTE yönünden risk faktörlerine sahip olduğundan, VTE için olası risk faktörleri LARGACTİL ile tedavi öncesi ve sırasında saptanmalı ve önleyici tedbirler alınmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8).
Eozinofili:
Eozinofili varlığı, LARGACTİL’e karşı alerjik bir reaksiyona işaret edebilir. Eozinofili varlığını doğrulamak için kapsamlı bir klinik muayene ve diferansiyel sayımla tekrar tam kan sayımı yapılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8).
Eozinofili ve sistemik semptomlarla birlikte olan ilaç reaksiyonu:
LARGACTİL tedavisi ile ilişkili olarak yaşamı tehdit edici veya ölümcül olabilen eozinofili ve sistemik semptomlarla birlikte olan ilaç reaksiyonu (DRESS) bildirilmiştir.
Reçete anında hastalara belirti ve semptomlar hakkında bilgi verilmeli ve hastalar cilt reaksiyonları açısından yakından izlenmelidir.
Bu reaksiyonları düşündüren belirti ve semptomlar ortaya çıkarsa, LARGACTİL derhal kesilmeli ve tekrar başlanmamalıdır.
İstisnai durumlar haricinde, bu ilacın Parkinson hastalığı olan hastalara uygulanmaması gerekmektedir.
Potansiyel olarak abdominal şişkinlik ve ağrıyla kendini belli eden paralitik ileus başlangıcı, acil olarak tedavi edilmelidir.
Bu ilacın; alkol, levodopa, lityum, dopaminerjik anti parkinson ajanlar, torsades de pointes 'i tetiklemesi muhtemel antiparaziter ilaçlar, metadon, diğer nöroleptikler ve torsades de pointes 'i tetiklemesi muhtemel ilaçlarla kombinasyon halinde kullanılması önerilmez (Bkz. Bölüm 4.5).
Klorpromazin uygulamasından sonra aşağıdaki popülasyonlar yakından izlenmelidir:
– Klorpromazin, nöbet eşiğini düşürebileceğinden epileptik hastalar. Nöbet görülürse tedavi bırakılmalıdır.
– Ortostatik hipotansiyona, sedasyona ve ekstrapiramidal etkilere karşı duyarlılık artışı; kronik konstipasyon (paralitik ileus riski) ve potansiyel olarak prostatik hipertrofi izlenen yaşlı hastalar.
– Bu ilaç sınıfı, taşikardiye ve hipotansiyona neden olabilecek kinidin benzeri etkilere sahip olduğundan çeşitli kardiyovasküler hastalık formları izlenen hastalar.
– Akümülasyon riskinden dolayı şiddetli karaciğer ve/veya böbrek yetmezliği görülen hastalar
Hipotansiyon riskinden dolayı hastalara, enjeksiyondan sonra en az yarım saat sırtüstü uzanmaları tavsiye edilmelidir.
Uzun süreli tedavi alan hastaların düzenli oftalmolojik ve hematolojik muayeneleri yapılmalıdır.
Fenotiyazinlerle tedavi edilen hastalarda hiperglisemi veya glukoz intoleransı ve diyabet başlangıcı veya alevlenmesi bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8).
LARGACTİL dahil olmak üzere antipsikotik ilaçlarla tedavi gören hastalar, mevcut önerilere uygun olarak klinik ve laboratuvar izlemden geçmelidir. Diabetes mellitus tanısı konulmuş veya diyabet gelişimi için risk faktörleri bulunan hastalara özel dikkat gösterilmelidir.
LARGACTİL, her bir ampulde 2,5 mg sodyum metabisülfit (E223) ve 1,5 mg sodyum sülfit (E221) içermektedir. Sodyum metabisülfit (E223) ve sodyum sülfit (E221) nadir olarak şiddetli aşırı duyarlılık reaksiyonlarına ve bronkospazma neden olabilir.
Bu tıbbi ürün her <doz>unda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Nöbet eşiğini düşürücü ilaçlar:
LARGACTİL’in nöbet tetikleyici ajanlarla veya nöbet eşiğini düşürücü ilaçlarla kombinasyon halinde kullanılması, hasta için yüksek risk nedeniyle dikkatlice değerlendirilmelidir. Bu ilaçlar arasında çoğu antidepresanlar (imipramin ajanlar, selektif serotonin geri alım inhibitörleri), nöroleptikler (fenotiazinler ve bütirofenonlar), meflokin, klorokin, bupropion ve tramadol bulunur.
Atropin benzeri maddeler:
Atropin benzeri maddelerin ilave advers etkilere sahip olabileceği ve üriner retansiyon, akut glokom atakları, konstipasyon ve ağız kuruluğu gibi etkilere yol açabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Çeşitli atropin benzeri ilaçlar arasında imipramin, antidepresanlar, çoğu atropin benzeri H1-antihistaminikler, antikolinerjik antiparkinson ilaçlar, atropin benzeri antispazmodikler, dizopramid, fenotiyazin nöroleptikler ve klozapin bulunur.
Sedatifler:
Birçok ilacın veya maddenin merkezi sinir sistemi üzerinde ilave depresan etkileri olabileceği ve uyanıklıkta bir azalmaya katkıda bulunabileceği dikkate alınmalıdır. Bu ilaçlar arasında morfin türevleri (analjezikler, antitusifler ve replasman tedavileri), nöroleptikler, barbituratlar, benzodiazepinler, benzodiazepin olmayan anksiyolitikler (meprobamat gibi), hipnotikler, sedatif antidepresanlar (amitriptilin, doksepin, mianserin, mirtazapin, trimipramin), sedatif H1-antihistaminikler, merkezi etkili antihipertansifler, baklofen ve talidomid bulunmaktadır.
Torsades de pointes ’i tetikleme ihtimali olan ilaçlar:
Bu ciddi kalp ritim bozukluğuna, bir dizi antiaritmik ve antiaritmik olmayan ilaç neden olabilir. Hipokalemi (Bkz. “Potasyum azaltan ilaçlar”), bradikardi (Bkz. “Bradikardiye neden olan ilaçlar”) veya önceden var olan konjenital veya edinilmiş QT aralığı uzaması gibi teşvik edici bir faktördür. Dahil olan tıbbi ürünler özellikle sınıf Ia ve III antiaritmikler ve bazı nöroleptiklerdir. Bu sınıflara ait olmayan diğer bileşikler de dahil edilir. Dolasetron, eritromisin, spiramisin ve vinkamin için bu etkileşim sadece muhtemelen intravenöz formlarla mümkündür. İki torsadojenik ilacın birlikte uygulanması genellikle kontrendikedir.
Bununla birlikte, metadon ve bazı alt sınıflar istisnadır:
Antiparaziter (halofantrin, lumefantrin, pentamidin) sadece diğer torsadojenik ilaçlarla kombinasyon halinde önerilmemektedir; Torsades de pointes'i tetiklemesi muhtemel nöroleptikler diğer torsadojenik ilaçlarla da birlikte önerilmemektedir, ancak kontrendike değildir.Kontrendike kombinasyonlar (Bkz. Bölüm 4.3):
Sitalopram ve essitalopram: Başta torsades de pointes olmak üzere, ventriküler aritmi riski artmaktadır. Antiparkinson olmayan dopamin agonistleri (kabergolin, kinagolid): Dopaminagonistlerinin ve nöroleptiklerin karşılıklı bir antagonizması vardır.
Tavsiye edilmeyen kombinasyonlar (Bkz. Bölüm 4.4):
Torsades de pointes'i tetikleme ihtimali olan diğer ilaçlar: Sınıf Ia antiaritmikler (kinidin, hidrokinidin, dizopramid) ve sınıf III antiaritmikler (amiodaron, dronedaron, sotalol, dofetilid, ibutilid) ve arsenik bileşikleri, bepridil, sisaprid, difemanil, intravenöz dolasetron, domperidon, intravenöz eritromisin, levofloksasin, mekuizatin, mizolastin, prukaloprid, intravenöz vinkamin, moksifloksasin, intravenöz spiramisin, toremifen, vandetanib gibi diğer ilaçlar:Başta torsades de pointes olmak üzere, ventriküler aritmi riski artmaktadır.
Torsades de pointes'i tetikleme olasılığı bulunan diğer nöroleptikler (amisülpirid, siyamemazin, droperidol, flupentiksol, flufenazin, properisiyazin, haloperidol,levomepromazin, pimozid, pipamperon, pipotiazin, sertindol, sülpirid, sultoprid, tiaprid, zuklopentiksol):
Başta torsades de pointes olmak üzere, ventriküler aritmi riski artmaktadır.
Torsades de pointes'i tetikleme olasılığı olan antiparaziter ilaçlar (halofantrin, lumefantrin, pentamidin):Başta torsades de pointes olmak üzere, ventriküler aritmi riski artmaktadır.
Mümkünse, iki tedaviden birinin kesilmesi gerekir.
Birlikte uygulamadan kaçınılması mümkün değilse, tedaviden önce QT aralığı kontrol edilmeli ve EKG izlenmelidir.
Dopaminerjik antiparkinson ajanlar (amantadin, apomorfin, bromokriptin, entakapon, lisurid, pergolit, piribedil, pramipeksol, rasajilin, ropinirol, rotigotin, selejilin):Dopamin agonistleri ve nöroleptiklerin karşılıklı bir antagonizması vardır.
Dopamin agonistleri psikotik bozukluklara neden olabilir veya daha da kötüleştirebilir. Eğer dopamin agonistleriyle tedavi edilen Parkinson hastalığında nöroleptiklerle tedavi gerekliyse, dopamin ajanları yavaş yavaş azaltılarak kesilmelidir (aniden kesilmesi hastayı nöroleptik malign sendrom riskine maruz bırakır).
Alkol (içecek veya yardımcı madde olarak):Nöroleptiklerin sedatif etkilerinde artış görülebilir. Uyanık olma halindeki değişiklikler makine ve araç kullanmayı tehlikeli hale getirebilir.
Alkollü içecekler ve alkol içeren ilaçlardan kaçınılmalıdır.
Lityum:Konfüzyonel sendrom, hipertoni ve hiperrefleksivite, zaman zaman kanda lityum seviyelerinde hızlı bir artış olabilir.
Levodopa:Levodopa ve nöroleptiklerin karşılıklı bir antagonizması vardır.
Parkinson hastalarında, her iki ilacın minimum etkili dozunun kullanılması önerilmektedir.
Metadon:Başta torsades de pointes olmak üzere, ventriküler aritmi riski artmaktadır.
Kullanım için önlem gerektiren kombinasyonlar:
İnsülin:Yüksek klorpromazin dozlarının (100 mg/gün) ve insülinin birlikte uygulanması, kan şekeri seviyelerinde bir artışa (insülin salımının azalmasına) neden olabilir. Hasta önceden uyarılmalı ve kan şekeri seviyelerini kendi kendine izlemesi tavsiye edilmelidir. Gerekirse, nöroleptik tedavi sırasında ve kestikten sonra insülin dozu ayarlanmalıdır.
Sülfonilüreler:Yüksek klorpromazin dozlarının (100 mg/gün) ve insülinin birlikte uygulanması, kan şekeri seviyelerinde bir artışa (insülin salımının azalmasına) neden olabilir. Hasta önceden uyarılmalı ve kan şekeri seviyelerini kendi kendine izlemesi tavsiye edilmelidir. Gerekirse, nöroleptik tedavi sırasında ve sonrasında nöroleptik ajan dozu ayarlanmalıdır.
Bradikardiye neden olan ilaçlar (özellikle sınıf Ia antiaritmikler, beta blokerler, bazı sınıf III antiaritmikler, belirli kalsiyum kanal blokerleri, krizotinib, digital glikozitler, pasireotid, pilokarpin, antikolinesterazlar):Başta torsades de pointes olmak üzere, ventriküler aritmi riski artmaktadır.
Klinik ve EKG monitorizasyonu gereklidir.
Potasyum azaltıcı ilaçlar (potasyum azaltıcı diüretikler, tek başına veya kombinasyon halinde olmak üzere uyarıcı laksatifler, glukokortikoidler, tetrakosaktid ve intravenöz amfoterisin B):Başta torsades de pointes olmak üzere, ventriküler aritmi riski artmaktadır.
Var olan herhangi bir hipokalemi uygulamadan önce düzeltilmeli ve klinik, elektrolit ve EKG monitorizasyonu yapılmalıdır.
Kalp yetmezliğinde beta-blokerler (bisoprolol, karvedilol, metoprolol, nebivolol):Başta torsades de pointes olmak üzere, ventriküler aritmi riski artmaktadır.
Klinik ve EKG monitorizasyonu gereklidir.
Azitromisin, klaritromisin, roksitromisin:Başta torsades de pointes olmak üzere, ventriküler aritmi riski artmaktadır.
Eş zamanlı uygulama sırasında klinik ve EKG monitorizasyonu gereklidir.
Dikkat gerektiren kombinasyonlar:
Nöbet eşiğini düşüren diğer ilaçlar:Artmış bir nöbet riski vardır.
Diğer atropin benzeri ilaçlar:Üriner retansiyon, konstipasyon ve ağız kuruluğu gibi atropinle ilişkili advers etkilerin gelişmesi.
Diğer sedatifler:Santral sinir sistemi depresan etkisinde artış meydana gelebilir. Uyanıklıktaki değişiklikler makine ve araç kullanmayı tehlikeli hale getirebilir.
Antihipertansif ajanlar:Artmış bir hipotansiyon özellikle ortostatik hipotansiyon riski vardır.
Dapoksetin:Özellikle baş dönmesi veya senkop gibi advers etkilerin artmış riski vardır.
Kan basıncı düşürücü ajanlar:Artmış bir hipotansiyon özellikle ortostatik hipotansiyon riski vardır.
Beta blokerler (esmolol ve sotalol hariç) ve kalp yetmezliği için kullanılan beta blokerler: Vazodilatör etkisi ve hipotansiyon, özellikle ortostatik hipotansiyon riski (ilave etki) görülebilir. Nitrat türevleri ve ilgili maddeler:Artmış hipotansiyon, özellikle ortostatik hipotansiyon riski ortaya çıkabilir.
Ortostatik hipotansiyonu tetikleyen ilaçlar:Artmış bir hipotansiyon özellikle ortostatik hipotansiyon riski vardır.
Özel popülasyonlara ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyona ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: c
Çocuk doğurma potansiyeli olanlarda kullanımı veya kontrasepsiyon üzerine etkisine ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır.
Klorpromazinin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan arastırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir (Bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Dekompensasyonu önlemek için gebelik sırasında mental sağlığın idamesi önemlidir. Annenin mental sağlığını dengede tutmak için tedavi gerekiyorsa, gebelik boyunca etkili dozda tedaviye başlanmalı veya devam edilmelidir.
Gebeliğin üçüncü trimesterinde antipsikotik ilaçlara maruz kalan yenidoğanlar, doğumu takiben şiddeti değişebilen, anormal kas hareketleri (ekstrapiramidal işaretler/semptomlar) ve/veya ilaç kesilme semptomları açısından risk altındadırlar. Bu semptomlar, ajitasyon, hipertoni, hipotoni, tremor, somnolans, respiratuvar distres veya beslenme bozukluklarını içermektedir.
Bu veriler göz önüne alındığında, önlem olarak, LARGACTİL’in gebelikte kullanılması önerilmemektedir. Gebeliğin sonunda tedavi gören annelerin bebeklerinin yakından izlenmesi gerekmektedir.
Acil durumlarda kullanılan enjekte edilebilir nöroleptikler gebelik hipotansiyonuna neden olabilmektedir.
Klorpromazin anne sütüne geçtiği için, tedavi sırasında emzirme önerilmemektedir.
Klorpromazin uygulanan dişi hayvanlarda fertilitenin azaldığı görülmüştür.
Erkek hayvanlarda fertiliteyi değerlendirmek için yeterli bilgi bulunmamaktadır.
Klorpromazin, insanlarda dopamin reseptörleri ile etkileşime bağlı olarak, kadınlarda ve/veya erkeklerde fertilite bozukluğuna yol açan hiperprolaktinemiye neden olabilmektedir.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Hastalar, özellikle sürücüler veya makine operatörleri, tedavinin başında görülen uykulu olma hali bakımından uyarılmalıdır.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
İstenmeyen etkiler aşağıda MedDRA sistem-organ sınıfına göre ve mutlak sıklık derecesine göre belirtilmiştir:
Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Bilinmiyor: Agranülositoz, lökositopeni, eozinofili, trombositopeni
Bilinmiyor: Sistemik Lupus Eritematozus, anti-nükleer antikor pozitifliği
Yaygın: Hiperprolaktinemi, amenore
Bilinmiyor: Galaktore, jinekomasti, impotens, frijidite
Çok yaygın: Kilo alımı
Yaygın: Glukoz toleransındaki değişiklikler
Bilinmiyor: Hiperglisemi, diyabet, hipertrigliseridemi, hiponatremi, uygunsuz antidiüretik hormon salgılanması sendromu
Yaygın: Anksiyete reaksiyonları
Bilinmiyor: İlgisizlik, duygu durum değişikliği, letarji
Çok yaygın: Sedasyon veya uyku hali, erken başlangıçlı diskinezi, ekstrapiramidal sendrom, akatizi, tardif diskinezi
Yaygın: Konvülziyonlar, hipertoni
Bilinmiyor: Spazmodik tortikolis, okülerjik kriz, trismus, akinezi, hiperkinezi, nöroleptik malign sendrom
Bilinmiyor: Akomodasyon bozuklukları, gözün anterior segmentindeki kahverengimsi birikintiler
Yaygın: QT aralığı uzaması
Bilinmiyor: Torsades de pointes , ventriküler aritmi, ventriküler fibrilasyon, ventriküler taşikardi
Ek olarak, klorpromazin ile tedavi edilen hastalarda, sıklıkla diğer nöroleptiklerle kombine edildiklerinde, olası kardiyak kökenli veya açıklanamayan ani ölüm vakaları ile ilgili izole raporlar olmuştur.
Çok yaygın: Ortostatik hipotansiyon
Bilinmiyor: Pulmoner emboli, venöz tromboembolizm
Çok yaygın: Ağız kuruluğu, konstipasyon
Bilinmiyor: Paralitik ileus, iskemik kolit, intestinal obstrüksiyon, gastrointestinal nekroz, nekrotizan kolit, bağırsak perforasyonu
Bilinmiyor: Karaciğer hasarı ve kolestatik sarılık (klorpromazin ile tedavi edilen hastalarda bazen ölümle sonuçlanan hepatoselüler, kolestatik ve karaciğer hasarı vakaları bildirilmiştir) (Bkz. Bölüm 4.4)
Bilinmiyor: Alerjik cilt reaksiyonları, ışığa duyarlılık reaksiyonu, anjioödem, ürtiker
Bilinmiyor: Üriner retansiyon
Bilinmiyor: Yenidoğan ilaç kesilme sendromu
Bilinmiyor: Priapizm
Bilinmiyor: Termoregülasyon bozuklukları
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir ; e-posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Son derece şiddetli ve ilaca bağlı parkinsonizm, koma ve nöbetler görülebilir. Tedavi, hastanın durumu iyileşene kadar semptomatik tedavi, sürekli solunum ve kardiyak monitorizasyon (uzamış QT aralığı riski) şeklinde olmalıdır.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özelliklernöroleptik antipsikotikler, aşağıdakilere yol açan antidopaminerjik özelliklere sahiptir:
İstenen antipsikotik terapötik etki, Yan etkiler (ekstrapiramidal sendrom, diskinezi, hiperprolaktinemi).Klorpromazin orta düzey antidopaminerjik aktiviteye sahiptir: antipsikotik aktivitesi belirgindir; belirgin ancak orta düzey ekstrapiramidal etkiye sahiptir.
Klorpromazin ayrıca antihistaminik özelliklere de sahiptir (klinikte genel olarak istenen bir etki olan sedasyona neden olur). Belirgin adrenolitik ve antikolinerjik özelliklere sahiptir.
5.2. farmakokinetik özellikleremilim:
Klorpromazin hızla emilmektedir. Kas içi enjeksiyondan sonra, uygulamadan 15 ila 30 dakika sonra en yüksek plazma konsantrasyonlarına ulaşılır. Plazma konsantrasyonları kişiden kişiye büyük oranda değişmektedir.
Dağılım:
Klorpromazin dokularda yaygın olarak dağılmaktadır. Özellikle albümine olmak üzere proteinlere yüksek oranda bağlanmaktadır.
Kan-beyin bariyerini ve plasentayı geçmekte ve anne sütüne geçmektedir.
Biyotransformasyon:
Klorpromazin, esas olarak karaciğerde hem aktif (hidroksillenmiş, demetillenmiş ve anoksit türevleri) hem de aktif olmayan (sulfokonjuge) metabolitlerin oluşumu ile metabolize edilmektedir.
Bu metabolitler enterohepatik bir döngüye maruz kalabilir.
Eliminasyon:
Klorpromazin başlıca idrar ve safrada atılmaktadır.
Klorpromazinin yaklaşık 30 saatlik plazma yarı ömrü varken, metabolitlerin yarı ömrü daha uzundur (4 hafta veya daha fazla).
5.3 klinik öncesi güvenlilik verileri
Hayvan çalışmaları oral uygulamadan sonra embriyo-fetal gelişimsel toksisiteyi ortaya koymuştur (doza bağlı embriyo-fetotoksisite: artmış rezorpsiyonlar ve fetal mortalite). Farelerde, sadece maternal mortaliteyi indükleyen dozlarda artmış malformasyon insidansı gözlenmiştir.
Parenteral klorpromazin ile ilişkilendirilen reprodüktif toksisite hakkında yeterli hayvan çalışması verisi bulunmamaktadır.
Dişi hayvanlarda doğurganlıkta azalma gözlenmiştir.
Erkek hayvanlarda, doğurganlığı değerlendirmek için yeterli veri bulunmamaktadır.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Sodyum metabisülfit (E223)
Sodyum sülfit anhidr (E221)
Sodyum sitrat dihidrat
Sodyum klorür Askorbik asit Enjeksiyonluk su
6.2. geçimsizlikler
Uyumluluk çalışmalarının yapılmaması durumunda, bu tıbbi ürün, diğer tıbbi ürünler ile karıştırılmamalıdır.
6.3. raf ömrü
36 ay
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
Işıktan uzakta ve 25o C’nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
25 mg klorpromazin baz içeren 5 mL’lik ve 10 ampullük ambalajlarda
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Aventis Pharma S.A./Fransa lisansı ile
EİP Eczacıbaşı İlaç Pazarlama A.Ş.
Büyükdere Cad. Ali Kaya Sok. No:5
Levent 34394, İstanbul
Tel: (0212) 350 80 00
Faks: (0212) 350 84 19
8. ruhsat numarasi
218/73
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 09.04.2009
Ruhsat yenileme tarihi: