KISA ÜRÜN BİLGİSİ - KARDİSENTİN 75 MG KAPLI TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
KARDİSENTİN 75 mg kaplı tablet
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Etkin madde:
Dipiridamol 75 mg
Laktoz 60 mg
Sukroz 137.5 mg
Poenceau 4R (E124) 0.16 mg
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Kaplı tablet
Kırmızı-bordo renkli düzgün kaplı tablet
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
KARDİSENTİN, kumarin antikoagülanlarla birlikte kalp kapakçığı replasmanının postoperatif tromboembolik komplikasyonlarının önlenmesinde endikedir.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklitavsiye edilen doz, günde 3 veya 4 kez 75 mg (1 kaplı tablet)’dir.
KARDİSENTİN ağızdan alınır. İlaç yemeklerden önce aç karnına kullanılmalıdır.
Veri mevcut değildir.
Karaciğer yetmezliği klinik olarak kanıtlanmadığı sürece dipiridamol dozunun kısıtlanmaması önerilir.
KARDİSENTİN’in 12 yaşın altındaki çocuklarda etkinliliği ve güvenliliği bilinmemektedir.
4.3. kontrendikasyonlar
Ürünün herhangi bir bileşenine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.
4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Dipiridamol diğer özelliklerinin yanı sıra vazodilatör gibi etki gösterir. Stabil olmayan anjina ve/veya yakın zamanda kalp krizi geçiren, sol karıncık çıkış yolu darlığı veya hemodinamik instabilite de (dekompanse kalp yetmezliği v.b) dahil olmak üzere ciddi kalp damar hastalığı olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Miyastenia gravisli hastalarda, dipiridamol dozajındaki değişikliklerden sonra tedavinin yeniden düzenlenmesi gerekli olabilir (Bkz. İlaç Etkileşimleri).
Koagülasyon bozuklukları olan hastalarda KARDİSENTİN dikkatli kullanılmalıdır.
Çok az sayıdaki vakada, değişik ölçülerde (taş kuru ağırlığına göre %70’e kadar) safra taşlarına dahil olduğu gösterilmiş olan konjuge olmamış dipiridamol bildirilmiştir. Bu hastaların hepsi, yükselen kolanjit bulgularına sahip ve birkaç yıl oral dipiridamol ile tedavi edilmiş olan yaşlı hastalardır. Bu hastalarda dipiridamolün safra taşlarına sebep olduğunu gösteren bulgular yoktur. Ancak, safra içinde konjuge dipiridamolün bakteriyal deglukuronidasyonu, safra taşlarında dipiridamolün bulunmasından sorumlu olabilir.
Gebe kalmayı planlayan hastalarda, gebelikte ve laktasyon dönemlerinde dikkatli kullanılmalıdır.
Bu tıbbi ürün laktoz (inek sütünden elde edilmiştir) ihtiva eder. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Bu tıbbi ürün sukroz ihtiva eder. Nadir kalıtımsal fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorbsiyon veya sukraz-izomaltaz yetmezliği problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
Bu tıbbi ürün ponceau 4R (E124) içerir. Alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Dipiridamol, adenozinin plazma seviyelerini ve kardiyovasküler etkilerini arttırır. Eğer dipiridamolle beraber kullanılması gerekiyorsa adenozin dozu ayarlanmalıdır.
Aspirin ve dipiridamol’ün trombosit hareketliliğini arttıran etkilerine dair bulgular vardır.
Antasitlerin uygulanması KARDİSENTİN’in etkisini azaltabilir. KARDİSENTİN’in oral antikoagülanların etkisini arttırabilme olasılığı vardır. Dipiridamol antikoagülanlar ve asetilsalisilik asitle kombine kullanıldığında, bu preparatlar için intolerans ve riskler gözlemlenmelidir. Asetilsalisilik aside dipiridamol eklenmesi kanama olaylarının insidansını arttırmaz. Dipiridamol varfarinle birlikte uygulandığında, kanama, varfarinin tek başına uygulanmasında gözlenene göre daha fazla sıklıkta veya şiddette değildir.
Dipiridamol kan basıncını düşüren ilaçların hipotansif etkisini arttırabilir ve kolinesteraz inhibitörlerin antikolinesteraz etkilerini etkisiz hale getirebilir bu nedenle miyastenia gravis şiddetlenebilir.
Kan basıncını düşüren ilaçların hipotansif etkilerini arttırabilir.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: b
Veri mevcut değildir.
Hamilelikteki güvenilirliğiyle ilgili yeterli kanıt bulunmamaktadır, fakat Dipiridamol zararlı etkiler göstermeksizin yıllardan beri kullanılmaktadır. Hayvan çalışmaları zararlı etkiler göstermemiştir. İlaç, özellikle ilk trimesterde anne için beklenen yarar fetüste gözlenebilecek olası riskten fazla değilse hamilelikte kullanılmamalıdır (Bkz. Bölüm. 5.3).
Dipiridamol’ün plazma konsantrasyonunun yaklaşık %6’sı sütle atılır. Bu yüzden sadece doktor tarafından alınması gerekli olduğu düşünülmüşse KARDİSENTİN, laktasyon süresince kullanılmalıdır.
İnsan fertilitesi üzerindeki etkilerini araştırmak için KARDİSENTİN’le yürütülen bir çalışma yoktur.
Dipiridamol ile yapılan klinik olmayan çalışmalar fertilite bakımından doğrudan veya dolaylı olarak zararlı etkileri olduğunu göstermemiştir (Bkz. Bölüm. 5.3).
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı üzerine etkilerine dair çalışmalar yapılmamıştır.
Ancak, hastalara dipiridamol tedavisi sırasında baş dönmesi gibi yan etkilerin olabileceği bildirilmelidir. Eğer hastalarda baş dönmesi oluyorsa, araç ve makine kullanımı gibi tehlikeli işlerden mümkünse kaçınmalıdırlar.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Terapötik dozlardaki advers etkiler, genellikle hafif ve geçicidir.
İstenmeyen etkiler aşağıdaki kategorilere göre listelenmiştir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın ( >1/100 ve <1/10); yaygın olmayan (>1/1000 ve <1/100); seyrek (>1/10000 ve <1/1000); çok seyrek (<1/10000) ve bilinmiyor (mevcut olan verilere göre sıklık tahmini yapılamayan) şeklindedir.
Bilinmiyor: Trombositopeni
Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık, anjiyoödem
Çok yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi
Yaygın: Anjina pektoris
Bilinmiyor: Taşikardi
Bilinmiyor: Hipotansiyon, ateş basması
Bilinmiyor: Bronkospazm
Çok yaygın: Diyare, bulantı
Yaygın: Kusma
Yaygın: Kızarıklık
Bilinmiyor: Ürtiker
Yaygın: Miyalji
Bilinmiyor: İşlem sonrası hemoraji, operatif hemoraji
Dipiridamolün safra taşlarına dahil olabileceği gösterilmiştir (Bkz. Özel kullanım uyarıları ve önlemler).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (; eposta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Semptomlar: Gözlem sayısının azlığı nedeniyle, dipiridamol doz aşımıyla ilgili deneyimler kısıtlıdır. Sıcaklık hissi, yüz kızarması, terleme, huzursuzluk, zayıflık hissi, baş dönmesi ve anjinal şikayetler gibi semptomlar beklenebilir. Kan basıncında düşüş ve taşikardi gözlenebilir.
Tedavi: Semptomatik tedavi önerilir. Ksantin türevlerinin uygulanması (aminofilin gibi) dipiridamol doz aşımının hemodinamik etkisini tersine çevirebilir. Dokulara geniş ölçüde dağılımı ve ağırlıklı olarak hepatik olarak elimine edilmesi nedeniyle dipiridamolün geliştirilmiş atılım prosedürleri ile erişilebilir olması muhtemel değildir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Trombosit agregasyon inhibitörleri (Heparin hariç)
ATC kodu: B01AC07
Dipiridamol, eritrosit, trombosit ve in vitro ve in vivo olarak endotelial hücreler içine adenozin alınımı inhibe eder; maksimum inhibisyon oranı %80 ve terapötik konsantrasyonlarda doza bağlı olarak meydana gelir (0.5 – 2 mcg/mL). Dolayısıyla, lokal olarak platelet A2 reseptörü üzerinden etki ederek, adenozinin konsantrasyonu arttırıp trombosit adenilat siklazını uyarır, böylece, trombosit cAMP seviyelerini arttırır.
Bu durumda, PAF, kollajen ve ADP gibi çeşitli uyaranlara yanıt olarak trombosit agregasyonu inhibe edilir. Azaltılmış trombosit agregasyonu normal seviyelere doğru trombosit tüketimini azaltır. Buna ek olarak, adenozinin vazodilatör etkisi vardır ve bu dipiridamolün yaptığı vazodilatasyonda rol oynayan mekanizmalarından biridir.
Dipiridamol çeşitli dokularda fosfodiesterazı (PDE) inhibe eder. cAMP-PDE inhibisyonunu zayıf olmasına rağmen, terapötik seviyeler cGMP-PDE’yi inhibe eder, böylece EDRF (NO olarak tanımlanan endotel kökenli gevşetici faktör) tarafından üretilen cGMP’deki artışlar çoğalır.
Dipiridamol ayrıca endotelde prostasiklin sentezini ve salınımını uyarır.
Dipiridamol koruyucu mediyatör 13-HODE (13-hidroksioktadekanoik asit) konsantrasyonunun artması yoluyla subendotelyal yapının trombojenisitesini azaltır.
5.2. farmakokinetik özellikleremilim
Şeker kaplı tablet dozundan sonra gastrik boşalma ve tabletin çözünmesiyle ilişkili 10–15 dakika gecikme zamanı vardır. Bundan sonra ilaç hızla absorbe edilir ve 1 saat sonra pik plazma konsantrasyonlarına ulaşılır. Kararlı durum koşullarında günde üç kez 75 mg ile geometrik ortalama (oran) pik plazma konsantrasyonları 1.86 mcg/mL (1.23–3.27 mcg/mL) ve çukur 0.13 mcg/mL (0.06–0.26 mcg/mL)’dir. Günde 4 kez 75 mg ile ilişkili pik konsantrasyonları 1.54 mcg/mL (0.975–2.17 mcg/mL), çukur konsantrasyonu 0.269 mcg/mL (0.168–0.547 mcg/mL’dir). Günde 4 kez 100 mg ile ilişkili pik konsantrasyonları 2.36 mcg/mL (1.13–3.81 mcg/mL), çukur konsantrasyonu 0.432 mcg/mL (0.186–1.38 mcg/mL)’dir. Tek doz uygulamasından sonra dipiridamol dozu doğrusallığı 25–150 mg aralığında gösterilmiştir.
Deneysel sonuçlarda olduğu gibi farmakokinetik değerlendirmelerde kararlı durum koşullarında günde üç kez veya günde dört kez doz rejiminin en uygun uygulama olduğunu gösterir. Kararlı durumda dipiridamol tablet tedavisi, oral solüsyon uygulamasıyla karşılaştırıldığında mutlak biyoyararlanım yaklaşık %60 ve bağıl biyoyararlanım yaklaşık %95’tir. Bu durum kısmen ya da tam olmayan emilim ve uygulanan dozun yaklaşık l/3’ünün bertaraf edildiği karaciğerden ilk geçiş etkisine kısmen bağlıdır.
Dağılım
Yüksek lipofilikliği (log P 3.92 (n-oktanol/0.1 N, NaOH)) nedeniyle dipiridamol, bir çok organa dağılır.
Klinik olmayan çalışmalar dipiridamolün tercihen karaciğere sonra akciğerler, böbrekler, dalak ve kalbe dağıldığını, önemli ölçüde kan-beyin bariyerine geçmediği ve çok düşük miktarda plasental transferi olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda klinik olmayan veriler dipiridamolün sütle atıldığını göstermektedir.
Dipiridamolün proteine bağlanması % 97–99’dur, öncelikli olarak alfa 1-asit glikoprotein ve albümine bağlanır.
Biyotransformasyon:
Dipiridamolün metabolizması karaciğerde gerçekleşir. Dipiridamol glukuronik asitle konjugasyonla ana formu monoglukuronide ve az miktarda diglukuronide metabolize edilir. Plazmadaki toplam miktarın %80’i ana bileşiktir, oral uygulamayla toplam miktarın %20’si monoglukuroniddir.
Eliminasyon
Dipiridamol uygulamasından sonra dominant yarı ömür 2,2–3 saat aralığında hesaplanmıştır. Uzatılmış terminal yarı ömür yaklaşık olarak 15 saat olarak gözlenmiştir. 2 gün boyunca günde üç kez ve günde dört kez olan rejimlerde kararlı duruma ulaşıldığı kanıtlandığı gibi bu terminal eliminasyon fazı toplam EAA’nın küçük bir kısmını temsil ettiği için nispeten küçük bir öneme sahiptir. Tekrarlanan doz uygulaması ile, ilacın önemli bir birikimi bulunmamaktadır. Ana bileşiğin renal atılımı (<% 0,5) göz ardı edilebilir. Glukuronid metabolitlerinin üriner atılımı düşüktür (%5), metabolitler çoğunlukla (%95) safra yoluyla dışkıda, birazı entero-hepatik geri dönüşümle atılır. Toplam klerens yaklaşık 250 mL/dk ve ortalama kalış süresi yaklaşık 8 saattir (asıl MRT sonucu yaklaşık 6,4 saat ve ortalama emilimi 1,4 saattir).
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı kişilerde (>65 yaş) plazma konsantrasyonları (EAA olarak tanımlanan) tablet tedavisinde %50 daha yüksektir ve 200 mg dipiridamol modifiye salınımlı kapsül alımında genç kişilerden (<55 yaş) yaklaşık %30 daha yüksektir. Farklılığın nedeni temel olarak klerensin azalmasıdır; absorbsiyon benzer görünmektedir. ESPS2 çalışmasında yaşlı hastalarda plazma konsantrasyonlarında benzer artış gözlenmiştir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda dipiridamolün plazma konsantrasyonlarında değişiklik gözlenmemiştir, fakat glukuronidlerde artış (farmakodinamik olarak inaktif) gözlenmiştir. Karaciğer yetmezliği klinik olarak kanıtlanmadığı sürece dipiridamol dozunun kısıtlanmaması önerilir.
Böbrek yetmezliği
Böbrekten atılım çok düşük (%5) olduğu için, böbrek yetmezliği durumlarında farmakokinetiklerde bir değişiklik beklenmez.
ESPS2 çalışmasında kreatinin klerensi yaklaşık olarak 15 mL/dak. ile >100 mL/dak. arasında değişen hastalarda veriler yaş farklılıkları için düzeltildiğinde dipiridamolün ya da dipiridamolün glukuronid metabolitinin farmakokinetiklerinde herhangi bir değişiklik gözlenmemiştir.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Dipiridamol kapsamlı bir şekilde hayvan modellerinde incelenmiştir ve insanlarda terapötik doza eşdeğer dozlarda klinik olarak önemli bir bulgu gözlenmemiştir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Laktoz (inek sütünden elde edilmiştir)
Mısır Nişastası
Jelatin (Sığır jelatini)
Magnezyum stearat
Aerosil
Talk
Sukroz
Arap Zamkı
Ponceau 4R (E124)
Karnauba Mumu
Balmumu
Sıvı Parafin
6.2. geçimsizlikler
Bilinen spesifik bir geçimsizliği yoktur.
6.3. raf ömrü
24 ay
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
Karton kutu içinde , PVC / alüminyum folyo blister ambalajda 50 kaplı tablet
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
İlsan İlaç ve Hammaddeleri San. Tic. A.Ş.
Merve mah.Uzungöl cad. No:4/A
Sancaktepe/İSTANBUL
Tel : 0216 561 30 64
8. ruhsat numarasi
223/17
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 15.01.2010