KISA ÜRÜN BİLGİSİ - KANFLEKS %30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU (50 ML, 100 ML, 500 ML VE 1000 ML)
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
KANFLEKS % 30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Etkin madde:
Her 100 mİ çözelti 30 gram dekstroz içerir.
Ozmolarite: 1515 mOsm/L
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. FARMASÖTİKFORM
İntravenöz infüzyon için çözelti
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Yüksek konsantrasyondaki dekstroz çözeltilerinin intravenöz yoldan uygulanmasıyla vücuda su ve kalori sağlanır. Bu çözeltiler hastanın klinik durumuna göre diürezi uyarabilir.
KANFLEKS % 30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU aşağıdaki durumlarda endikedir:
Dehidratasyon, karaciğerdeki depo glikojen eksikliğine bağlı aşın sıvı kaybına bağlı gelişen aşın katabolik durumlar, kısıtlı besin ve su alımı, diyare, kusma ya da tuz diürezine bağlı aşın sıvı kaybı durundan.
Parenteral beslenme rejimlerinde kalori sağlamak amacıyla. Aşağıdaki parenteral beslenme gereken durumlarda, azot kaybım önlemek ya da negatif azot dengesini düzeltmek için uygun bir protin (azot) kaynağıyla birlikte kullanılır:
– Ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası dönemlerde ya da ağır karaciğer, böbrek, kalp ve mide-bağırsak hastalıklarında olduğu gibi ağızdan besin ve su aliminin kısıtlandığı durumlar.
– Proteinlerin mide-bağırsak sisteminden emiliminin bozulduğu durumlar.
– Proteinlere metabolik gereksinimin ileri derecede arttığı yanıklar vb gibi durumlar.
j İnsüline bağlı veya bağh olmayan hipoglisemi durumlarında (Yeni doğan bebek ve süt
i çocuklarının akut semptomatik hipoglisemilerinde kan glukoz düzeylerinin normale
I yükseltilmesi dahil).
I
j
4.2 pozoloji ve uygulama şekliuygulanacak doz ve infüzyon hızı hastanın yaşma, ağırlığına, klinik ve biyolojik durumuna, laboratuar değerlerine ve birlikte uygulanan tedaviye göre hekim tarafından ayarlanır.
Başka bir ilacm infüzyonu için çözücü olarak kullanıldığında, seçilecek hacim çözülerek uygulanacak ilacm önerilen kullanımına göre kararlaştırılır.
Uygulama sıklığı hastanın klinik durumuna göre hekim tarafından ayarlanır. Hiperglisemi gelişimini önlemek için, infüzyon hızı hastanın glukoz oksidasyon kapasitesini aşmamalıdır. Bu nedenle maksimum glukoz uygulama hızı 500–800 mg/kg/saat olmalıdır.
Uygulama steril apirojen setlerle intravenöz yoldan yapılır.
Uygulamayla ilgili ayrıntılar için ayrıca bölüm 6.6’ya bakınız.
Bu popülasyona özel gerçekleştirilen bir çalışma bulunmadığından, bu hasta grubu için özel bir dozaj önerisi bulunmamaktadır.
Uygulanacak doz ve infüzyon hızı, erişkinlerdeki gibi hastanın ağırlığına, klinik ve biyolojik durumuna ve birlikte uygulanan tedaviye göre hekim tarafından ayarlanır.
Uygulanacak doz ve infüzyon hızı, erişkinlerdeki gibi hastanın ağırlığına, klinik ve biyolojik durumuna ve birlikte uygulanan tedaviye göre hekim tarafından ayarlanır.
4.3 kontrendikasyonlar
Hipertonik dekstroz çözeltileri aşağıdaki durumlarda kontrendikedir.
– Kafa içi veya intraspinal kanamalar.
– Şiddetli dehidratasyon durumları.
– Anüri durumları.
– Hepatik koma.
– Mısır ve mısır ürünlerine alerjisi olduğu bilmen hastalar.
4.4 Özel kullanım uyarılan ve önlemleri
Parenteral tedavinin uzaması ya da hastanın durumunun gerektirdiği zaman sıvı dengesi, elektrolit konsantrasyonları ve asit-baz dengesindeki değişiklikleri izlemek için klinik değerlendirme ve periyodik laboratuvar testlerinin yapılması gereklidir.
KANFLEKS %30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU’nun bir litresi 1020 kcal kalori sağlar. Dekstroz içeren çözeltiler, kendilerinde açıkça veya klinikte fark edilemeyecek düzeyde diyabet bulunduğu bilinen hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Sodyum eksikliği olan hastalarda, sodyumsuz dekstroz çözeltilerinin intravenöz infüzyonla uygulanması periferik kollaps ve oligüriye yol açabilir.
Bu çözeltilerin uzun sürelerle intravenöz infüzyonla kullanılması uygulama yerinden başlayarak yayılan bir tromboflebit durumuna yol açabilir.
KANFLEKS %30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU’nun ozmolaritesi 1515 mOsm/litredir. Hipertonik dekstroz çözeltileri, uygun bir şekilde seyreltilmeden periferik bir ven yoluyla uygulandıklarında venlerde irritasyon, hasar ve tromboza yol açabilir. Bu yüzden, aşın hipertonik çözeltilerin büyük bir merkezi vene, olanak varsa vena cava superiora yerleştirilmiş intravenöz bir kateter yoluyla uygulanmalan önerilmektedir. Özellikle kalp yetmezliği olan hastalarda olmak üzere, dolaşımın aşın yüklenmesinden kaçınmak için dikkat edilmelidir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda glukoz toleransı bozulabilir.
Hastalara çok fazla miktarda hipertonik dekstroz çözeltisi uygulanması önemli bir hipokalemiyle sonuçlanabilir. Serum potasyum düzeylerine bakılarak, gerekirse ek potasyum uygulanmalıdır.
Özellikle kalp yetmezliği olan hastalarda olmak üzere dolaşımın aşın yüklenmesinden kaçınmak için dikkat edilmelidir. Hipertonik dekstroz çözeltilerinin uygulanması, serum elektrolit konsantrasyonunda dilüsyon, aşın hidrasyon, konjestif durumlar veya pulmoner ödem oluşturacak şekilde sıvı ve/veya solüt yüklenmesine yol açabilir. Dilüsyon riski elektrolit konsantrasyonuyla ters orantılıdır. Periferik ve pulmoner ödeme yol açabilen konjestif durumların gelişme riski ise çözeltideki elektrolit konsantrasyonuyla doğru orantılıdır.
Çok düşük doğum aralıklı yenidoğan bebeklerde dekstroz enjeksiyonlarının aşın ya da hızlı uygulanması serum ozmolalitesinde ve olası beyin içi hemorajide artışa neden olabilir.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Elektrolit içermeyen dekstroz çözeltileri, eritrositlerde aglomerasyon ya da hemoliz olasılığı yüzünden kanla birlikte aynı infüzyon seti aracılığıyla uygulanmamalıdır.
Kortikosteroid veya kortikotropin almakta olan hastalarda hipertonik dekstroz çözeltilerinin uygulanması sırasında dikkat gerekir. Çözeltinin hiperglisemik etkisi diyabetlilerde insülin gereksinimlerim değiştirebilir.
4.6. gebelik ve laktasyon:gebelik kategorisi: c
Hipertonik dekstroz çözeltilerinin gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / ve-veya / embriyonal / fetal gelişim / ve-veya / doğum / ve-veya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. KANFLEKS %30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU yaşamsal önemi olan durumlar için gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / ve-veya / embriyonal / fetal gelişim / ve- veya/ doğum / ve-veya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (Bkz. Bölüm 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
KANFLEKS %30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU, elde edilecek yararın fetüse olası risklerin üzerinde olduğu durumlar dışmda gebelerde kullanılmamalıdır.
Literatürde travay ve doğum eyleminde dekstroz ve sodyum klorür içeren çözeltilerin kullanıldığı bildirilmiştir. Anne ve fetusun sıvı dengesi, glukoz ve elektrolit konsantrasyonları ile asit-baz dengesi düzenli olarak veya hasta ya da fetusun durumu gerektirdiği zaman değerlendirilmelidir.
Dekstroz çözeltilerinin intravenöz infüzyonunun emzirme döneminde uygulanmasının bebekler üzerinde bilinen bir advers etkisi yoktur. Herhangi bir şüphe durumunda hasta emzirmemelidir.
Dekstroz çözeltilerinin intravenöz infüzyonunun üreme yeteneği üzerindeki etkileri araştırılmamıştır.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
İnfüzyon yoluyla uygulanan çözeltilerin kullanımı sırasında araç kullanımı pratik yönden mümkün değildir. Kullanıldıktan sonra araç ve makine kullanma üzerinde bilinen bir etkisi yoktur.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
KANFLEKS %30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU hiperglisemiye, sıvı dengesinde bozukluklara (hipervolemi) ve elektrolit düzeylerinde değişikliklere (hipokalemi, hipomagnezemi ve hipofosfatemi) neden olabilir.
Uygulama tekniğine bağlı görülebilen advers etkiler arasında febril reaksiyonlar, enjeksiyon yerinde enfeksiyon, enjeksiyon yerinde başlayarak yayılan venöz tromboz ya da flebit, ekstravazasyon ve hipervolemi bulunur.
Hipertonik çözeltilerin çok hızlı infüzyonu lokal ağn ve venöz irritasyona yol açabilir. Uygulama hızı hasta toleransına göre ayarlanmalıdır. Uygulama için mümkün olan en geniş periferik ven ve olabildiğince ince bir iğnenin seçilmesi önerilir. Bu tür etkilerin erkenden fark edilerek uygun tedavilerin uygulanabilmesi için uygulama sırasında hastaların devamlı olarak izlenmesi gerekir.
Seyreltilerek torbadaki sıvıyla uygulanan ek ilaçların da advers etkilere yol açabileceği konusunda uyanık olunmalıdır. Böyle bir dununda, uygulanan ek ilacm ürün bilgisine bakılmalıdır.
İstenmeyen etkilerin görülme durumunda infüzyon kesilmeli, hasta değerlendirilmeli, uygun terapötik önlemler alınmalı ve gerekli görüldüğünde torbada kalan çözelti inceleme için saklanmalıdır.
KANFLEKS %30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU’nun istenmeyen etkileri sıklık derecesine göre aşağıdaki gibi sıralanır:
Çok yaygın (£1/10); yaygm ( >1/100 ila < 1/10); yaygm olmayan (>1/1.000 ila < 1/100); seyrek (>1/10.000 ila < 1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Seyrek: Aleıjik reaksiyonlar (çözelti içine eklenen ilaca bağlı).
Bilinmiyor: Anafilaktik reaksiyon; Hipersensitivite
Yaygm: Elektrolit bozuklukları ve hiperglisemi.
Yaygm olmayan: Hemodilüsyon ve hipervolemi.
Yaygm olmayan: Terleme.
Yaygın olmayan: Ateş, titreme, febril reaksiyonlar, enjeksiyon bölgesinin enfeksiyonu
Seyrek: Tromboflebit
Yaygm olmayan: Glukozüri.
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Doz aşımının tipik başlangıç işaretleri ekstraselüler sıvıda artış, hiperglisemi, hemoglobin ve hematokritte azalma, serum elektrolit konsantrasyonlarında düşme, potasyumun hücrelerden ekstraselüler aralığa geçişi ve plazma ozmolaritesinde artıştır.
Böbrek fonksiyonları normal olan hastalarda doz aşımı – uygulanan çözeltinin hiperozmolaritesine bağlı olarak – az ya da bol bir ozmotik diüreze yol açar; buna elektrolitlerin, özellikle de potasyumun kaybı eşlik eder.
İnfüze edilen hipertonik karbonhidrat çözeltilerinin su bağlama kapasitelerinin fazla olması nedeniyle, doz aşımı durumunda ozmotik diürez sırasında az ya da çok dehidratasyon oluşur.
Dehidratasyon ilk başta artan plazma ozmolaritesinin azalmasıyla karakterizedir. Bu nedenle doz aşımından hemen sonra düşen hemoglobin ve hematokrit düzeyleri, diürez sırasında aşağı yukarı normal denilebilecek değerlere geri döner.
Diürez yavaş gelişirse, glukoz aşın dozuyla birlikte metabolik bozukluklar oluşabilir; bu durum özellikle laktik asit yapımı ve pH azalmasıyla karakterizedir. Diürez oluşmazsa, bu durumda dolaşım aşın yüklenmesiyle ilişkili semptomlar – özellikle ödem (pulmoner ödem dahil)- ve intrasellüler potasyumda ağır bir azalma görülebilir.
Uygun düzeyde diürez varsa:
Ozmodiürezle kaybedilen sıvı ve spesifik elektrolitleri (özellikle potasyumu) yerine koymak amacıyla serum elektrolit düzeylerini, sıvı dengesini ve asit-baz durumunu sürekli izleyerek hafifçe hipotonik bir elektrolit çözeltisinin uygulanması önerilir.
Kaybedilen sıvı ve majör elektrolitleri yerine koymak için önerilebilecek bir çözeltinin formülasyonu şu şekildedir: Her 1000 mİ çözeltide yaklaşık 120 mmol sodyum, 30 mmol potasyum, 150 mmol klorür. Kaybedilen diğer elektrolitler de yerine konmalıdır. Diürezle kaybedilen net sıvı ve elektrolitleri yerine koymak yanında, bir asit-baz dengesizliği varsa, bu durum da laboratuar değerleri sürekli izlenerek düzeltilmelidir.
Oligüri/anüri durumunda doz aşımının tedavisi:
Son çare olarak karbonhidratsız çözeltiler kullanılarak periton diyalizi ya da ekstrakorporal hemodiyaliz yapılabilir.
I
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
KANFLEKS %30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU’nun ozmolaritesi 1515 mOsm/litredir. Bir litresi 1020 kcal kalori sağlar.
5.1. farmakodinamik özellikler
Fannakoterapötik grup: Parenteral beslenme çözeltileri, Karbonhidratlar ATC kodu: B05BA03
KANFLEKS %30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU’nun ozmolaritesi 1515 mOsm/litredir. Bir litresi 1020 kcal kalori sağlar. Hipertonik dekstroz çözeltileri vücutta kaloriyi ve hidrasyon için gerekli suyu sağlarlar. Bu çözeltiler hastanın klinik durumuna bağh olarak diürezi uyarabilirler.
Glukoz tamamen metabolize olarak vücut protein ve azot kayıplarım azaltır, glikojen depolanmasını arttırır. Yeterli dozlarda verildiğinde ketozisi azaltır veya engeller. Bu nedenle yüksek konsantrasyondaki glukoz çözeltileri esas olarak parenteral beslenme rejimlerinde kalori sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.
Parenteral beslenmenin endike olduğu ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası dönemlerde ya da ağır karaciğer, böbrek, kalp ve mide-bağırsak hastalıklarında olduğu gibi ağızdan besin ve su aliminin kısıtlandığı durumlarda, proteinlerin mide-bağırsak sisteminden emiliminin bozulduğu durumlarda ve proteinlere metabolik gereksinimin ileri derecede arttığı yanıklar vb gibi durumlarda azot kaybım önlemek ya da negatif azot dengesini düzeltmek için uygun bir protein (azot) kaynağıyla birlikte kullanılırlar.
Bunun dışmda hipoglisemi durumlarında da (Yeni doğan bebek ve süt çocuklarının akut semptomatik hipoglisemilerinde kan glukoz düzeylerinin normale yükseltilmesi dahil) kullanılan hipertonik dekstroz çözeltileri sağladıkları kalori yanında hidrasyon için gerekli suyu da sağladıklarından dehidratasyon, karaciğerdeki depo glikojen eksikliğine bağh aşın sıvı kaybma bağh gelişen aşın katabolik durumlar, kısıtlı besin ve su alımı, diyare, kusma ya da tuz diürezine bağlı aşın sıvı kaybı durumlarında da kullanılmaktadır.
5.2. farmakokinetik özellikler
Glukoz vücutta kolaylıkla pirüvik asit veya laktik asit yolu ile metabolize olarak eneıji sağlar ve büyük oranda karbondioksit ile suya dönüşür.
Emilim:
İntravenöz yoldan uygulanan ilaçlar içindeki etkin maddeler uygulamadan hemen sonra maksimum plazma konsantrasyonlarına ulaşır.
Dağılım:
Glukoz saatte 0.5 g/ kg’a kadar olan dozlarda glükozüriye yol açmaksızın uygulanabilir. En yüksek infüzyon hızı olan saatte 0.8 g/kg hızmda, uygulanan glukozun yaklaşık %95’i vücutta kalır.
Bivotransformasvon:
Glukoz vücutta kolaylıkla pirüvik asit veya laktik asit yolu ile tamamen metabolize olarak eneıji sağlar ve büyük oranda karbondioksit ile suya dönüşür.
Eliminasvon:
Glukozun biyotransformasyonu sonucu oluşan karbondioksit akciğerlerle, su ise esas olarak böbrekler yoluyla az miktarda ise ter, feçes ve soluk havasıyla atılır.
Doğrusallık / doğrusal olmayan durum:
KANFLEKS %30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU’nun bileşimindeki glukoz vücutta eksikliklerini tamamlayacak oranda yani terapötik dozda verildiğinde doğrusal bir farmakokinetik davranış gösterir.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Glukoz, insan ve hayvan plazmasmda normal bir bileşen olarak bulunduğundan, hayvanlarda güvenlilik ile ilgili bir araştırma yapılmamıştır.
Çözelti içine katılan ilaçların emniyeti ayrı olarak dikkate alınmalıdır.
6. farmasöti̇k özelli̇kleri̇
ö.l.Yardımcı maddelerin listesi
Enjeksiyonluk su
6.2. geçimsizlikler
Çözeltiye eklenecek ilacm geçimliliği önceden değerlendirilmelidir. Geçimlilik verilerinin bulunamaması durumlarında çözelti herhangi bir ilaç ile karıştırılmamalıdır.
Çözeltiye ilaç eklemeden önce KANFLEKS %30 DEKSTROZ SUDAKİ SOLÜSYONU’nda çözünebilir ve stabil olduğu doğrulanmalıdır.
6.3. raf ömrü
24 ay
6.4.Saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C’nin altındaki oda sıcaklığında, doğrudan ışık almayan bir yerde saklanmalıdır.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
50 mL, 100 mL, 500 mL ve 1000 mL’lik setsiz ve 100 mL’lik setli PVC torbalarda.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler yada atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
Kullanım öncesi çözelti kontrol edilmelidir.
Uygulama seti ürüne iliştirildikten sonra uygulamaya en kısa sürede başlanmalıdır.
Torbadaki rezidüel havaya bağlı olarak meydana gelebilecek bir hava embolisini önlemek için, başka infüzyon sıvılarıyla seri bağlantı yapılmamalıdır.
Çözelti steril uygulama seti aracılığıyla aseptik teknik kullanılarak uygulanmalıdır. Sisteme hava girmemesi için uygulama setinden, kullanım öncesi sıvı geçirilmelidir.
Ek ilaçlar, aseptik koşullarda enjeksiyon ucundan bir iğne yardımı ile infüzyon öncesi ve sırasmda katılabilir. Oluşan son ürünün izotonisitesi parenteral uygulama yapılmadan önce belirlenmiş olmalıdır.
Hastaya uygulamadan önce eklenmiş ilacm çözeltiyle tümüyle karışmış olması gereklidir. Ek ilaç içeren çözeltiler, ilaç eklenmesinden hemen sonra kullanılmalıdır; daha sonra kullanılmak üzere saklanmamalıdır.
Çözeltiye ek ilaç katılması ya da yanlış uygulama tekniği, ürüne pirojen kontaminasyonuna bağlı ateş reaksiyonuna neden olabilir. Advers reaksiyon görülmesi durumunda infüzyona hemen son verilmelidir.
Tek kullanımlıktır.
Kısmen kullanılmış torbalar yeniden hastaya uygulanan sistemlere bağlanmamalıdır.
1. Dış ambalajın sağlamlığım ve sızıntı olup olmadığım kontrol ediniz; ambalaj hasar gördüyse kullanmayınız.
2. Koruyucu dış ambalajı yırtarak açmız.
3. Koruyucu ambalaj içindeki torbanın sağlam olup olmadığım sıkarak kontrol ediniz.
Torba içindeki çözeltinin berraklığım ve içinde yabancı madde içermediğini kontrol ediniz.
1. Torbayı asınız.
2. Uygulama ucundaki koruyucu kapağı çıkarınız.
3. Uygulama setinin spaykını, uygulama ucuna sıkıca batırınız.
4. Çözeltinin hastaya uygulanması için setin kullanım talimatına uyulmalıdır.
Dikkat: Tüm parenteral çözeltilerde olduğu gibi, ürüne eklenecek tüm maddeler ürünle geçindi olmalıdır. Ürüne ekleme yapılacaksa, hastaya uygulamadan önce son karışımında geçimlilik kontrol edilmelidir.
Uygulama öncesi ilaç ekleme
1. İlaç uygulama ucu dezenfekte edilir.
2. Eklenecek ilaç 19–22 gauge kalınlığındaki bir iğnesi olan enjektörle torba içine eklenir.
3. Çözelti ve içine eklenen ilaç iyice karıştırılır. Potasyum klorür gibi yoğun ilaçlarda torbanın uygulama çıkısına, yukarı pozisyondayken hafifçe vurularak karışması sağlanır.
Dikkat: İçine ek ilaç uygulanmış torbalar saklanmamalıdır.
Uygulama sırasında ilaç ekleme
1. Setin klempi kapatılır.
2. İlaç uygulama ucu dezenfekte edilir.
3. Eklenecek ilaç 19–22 gauge kalınlığındaki bir iğnesi olan enjektörle ilaç uygulama ucundan uygulanır
4. Çözelti askısından çıkarılır ve ters çevrilir.
5. Bu pozisyondayken torbanın uygulama çıkışı ve enjeksiyon girişine hafifçe vurularak çözelti ve ek ilacm karışması sağlanır.
6. Torbayı eski konumuna getirerek klemp açılır ve uygulamaya devam edilir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Adı Adresi | : KANSUK Laboratuarı San. Ve TİC.A.Ş. : Beşyol Mahallesi Eski Londra Asfaltı No:4 Sefaköy/ İSTANBUL |
Tel Faks | : 0 212 592 15 76 : 0 212 580 37 72 |
8. ruhsat numarasi
174/3
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
îlk ruhsat tarihi: 30/06/1995
Ruhsat yenileme tarihi: –