KISA ÜRÜN BİLGİSİ - İNSIDON DRAJE
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
İN Sİ DON draje
2. KALİTATİF VE KANTİFATİF BİLEŞİM
Opipramol dihidroklorür 50 mg
Laktoz 42.4 mg
Şeker 36.5 mg
Yardımcı maddeler için 6.1 ’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Draje
İNSİDON drajeler pembe, yuvarlak ve bİkonveks şeklindedir.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Yetişkinler:
Depresif durumun eşlik ettiği ruhsal hastalıklar, anksiyete ve somatoform bozukluklar ve psikosomatik hastalıklara bağlı sekonder ruhsal belirtilerin tedavisinde kullanılabilir.
Çocuklar ve ergenler:
Çocuklar ve ergenlerdeki güvenilirlik ve etkinliği henüz saptanamamış olup, çocuk ve ergenlerde (0–17 yaş) kullanılması Önerilmez.
4.2. pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi:
Yetişkinler
Hafif vakalarda tercihen akşamları olmak üzere günde 1–2 draje, orta derecede ciddi vakalarda 1 draje sabah, 2 draje akşam veya günde 3 defa 1 ’er draje yemek ile beraber veya yemekten sonra; şiddetli vakalarda günde 3 defa 2’şer draje alınabilir.
İNSİDON'un etkisi derhal başlamadığından ve yeniden düzenleme etkisi yavaş yavaş meydana geldiğinden, ilaç en azından iki hafta süreyle düzenli olarak alınmalıdır. Tedaviye ortalama 1–2 ay devam edilmesi tavsiye edilir.
Uygulama şekli:
Ağızdan kullanım içindir.
özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek / Karaciğer yetmezliği: Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda İNSİDON'un dozu azaltılmalıdır. Çünkü ilaç, böbrek hastalığının şiddet derecesine bağlı olarak daha yavaş atılır.
ÎNSİDON başlıca karaciğerde metabolİze olduğundan bu hastalarda ve uzun süreli tedavilerde düşük doz uygulanır.
Pediyatrik popülasyon: İNSÎDON’un çocuklar ve ergenlerdeki güvenilirlik ve etkinliği henüz saptanamamış olup, çocuk ve ergenlerde (0–17 yaş) kullanılması önerilmez.
Geriyatrik popülasyon; Bu grup hastalarda düşük bir başlangıç dozu önerilir. Tedavinin idamesinde yetişkin hastalara göre daha düşük doz İNSİDON yavaş doz artırımı ile kullanılmalıdır.
4.3. kontrendikasyonlar
Opipramol ve bileşenlerinden herhangi birine veya dİbenzazepîn grubunun diğer trİsîklik bileşiklerine karşı aşırı duyarlığı olanlarda kullanılmaz.
4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Antidepresan ilaçların çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullanımlarının, intihar düşünce ya da davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun artınlma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşın hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerce yakinen izlenmesi gereklidir.
Anksiyete, huzursuzluk, gerilim, uyku bozuklukları, konsantrasyon zayıflığı ve psikosomatik bozukluklar ile ilgili kronik hastalıklarda sekonder olarak meydana gelen ruhsal rahatsızhklan olan çocuklarda ve ergenlerde (0–17 yaş) kullanılması önerilmez.
MAO İnhibitörleri:
İNSİDON ve bir MAO inhİbitörünün birlikte kullanılmasından sakınılmalıdır, çünkü böyle bir tedavi ile ilgili klinik deneyim yetersizdir. (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbı ürünler İle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Eğer İNSİDON bir MAO İnhİbitörü ile uygulanan tedaviden sonra verilecekse, önlem olarak arada tedavisiz 14 gün geçmesi tavsiye edilir. Aynı şekilde, İNSİDON tedavisinden sonra MAO İnhİbitörü verilecekse yine aynı önlem alınmalıdır.
İntihar riski:
İNSİDON kullanan hastalarda, bazıları ölümle sonuçlanmış olan, az sayıda intihar girişimi bildirilmiştir. İntihar riski, şiddetli depresyonun ayrılmaz bir parçasıdır ve önemli remisyon elde edilinceye kadar devam eder. Depresif bozukluğu olan gerek erişkin gerekse pedİaytrik hastalardaki depresyon ve/veya İntihar düşünce ve davranışları veya diğer psikiyatrik semptomlar, antidepresan İlaç kullanılıyor olsun ya da olmasın şiddetlenebilir. Depresif bozuklukları ve diğer psikiyatrik rahatsızlıkları olan ergenlerde ve çocuklarda yapılan kısa süreli çalışmalarda antidepresanlar, intihar düşünce ve davranışları riskini artırmıştır.
Hangi endikasyonla olursa olsun ÎNSİDON kullanılarak tedavi edilen bütün hastalar, özellikle tedavinin başlangıç döneminde ya da doz değişikliği yapıldığı zamanlarda, klinik tablonun ağırlaşması, intihar düşünce ve davranışları veya psikiyatrik semptomlar bakımından yakından gözlenmelidir (Bkz Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
Bu hastalarda, özellikle de söz konusu değişikliklerin şiddetli olduğu, birdenbire başladığı veya hastayı doktora getiren semptomların bir bölümünün olmadığı vakalarda tedavi rejiminde değişiklik yapılması ve bu arada ilacın kullanımına son verilmesi düşünülmelidir.
Psikiyatrik ya da daha başka (nonpsikiyatrik) endikasyonlar nedeniyle antidepresanlarla tedavi edilmekte olan gerek erişkin, gerekse pediyatrik hastaların aileleri ve hastanın bakımını üstlenen kişiler; diğer psikiyatrik semptomların (Bkz Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler), ayrıca intihar düşünce ve davranışlarının ortaya çıkması bakımından dikkatli olmaları ve bu gibi semptomları hemen doktora bildirmeleri konularında uyarılmalıdır.
İNSİDON reçeteleri, doz aşımı riskinin azaltılabilmesi İçin, hastanın iyi bir şekilde tedavi edilmesini sağlayacak en düşük miktarda yazılmalıdır.
Kardiyak ve vasküler bozukluklar:
İNSİDON yakın zamanda miyokart enfarktüsü geçirmiş olan hastalara verilmemelidir.
İNSİDON ile tedaviye başlamadan önce kan basıncının kontrol edilmesi tavsiye edilir, çünkü postural hipotansiyonu veya dolaşım bozukluğu olan hastalarda kan basıncında düşme görülebilir.
Konvülsiyonlar:
Konvülsiyon eşiği düşük (çeşitli sebeplere bağlı beyin hasarı varlığı, epilepsi, alkolizm gibi) olan hastalarda İNSİDON dikkatli kullanılmalıdır. Trisiklik bileşiklerde nöbet oluşumunun doza bağlı olduğu görülmektedir. Bu nedenle, İNSİDON’un önerilen günlük toplam dozu aşılmamalıdır.
Antikolinerjik etkiler:
İNSİDON’un terapötİk dozlarda antikolinerjik aktİvitesi zayıf olmakla birlikte, göz içi basıncı artışı, dar-açıh glokomu veya idrar tutukluğu (örneğin, prostat hastalığı) olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Özel hasta popülasyonları:
Şiddetli karaciğer ve böbrek bozukluğu olan hastalara İNSİDON verilirken dikkatli olunmalıdır.
Hipertiroidİsİ olan veya tiroid preparatları alan hastalarda dikkatli olunmalıdır, çünkü istenmeyen kaniiyovasküler etki İhtimali olabilir (Bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler).
İNSİDON ile uzun süreli tedavi sırasında karaciğer fonksiyonunun İzlenmesi de tavsiye edilir.
Beyaz kan hücresi sayımı:
Trisiklik antidepresanların kullanımı ile ender durumlarda agranülositoz bildirildiğinden, İNSİDON ile tedavi sırasında kan sayımı yapılmalıdır (özellikle hastada ateş, boğaz ağrısı veya gribal enfeksiyon ile ilişkili diğer semptomlar gelişirse).
Alerjik deri reaksiyonları:
Alerjik deri reaksiyonu oluşursa İNSİDON kesilmelidir.
Laktoz ve sükroz:
İNSİDON drajeler, laktoz ve sükroz İçerir. Galaktoz intoleransı, fruktoz intoleransı, şiddetli laktaz eksikliği, sukraz-izomaltaz yetersizliği veya glukoz-galaktoz malabsorbsİyonu gibi ender görülen kalıtsal sorunları olan hastalara İNSİDON verilmemelidir.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
MAO İnhibİtörleri: Klinik deneyim yeterli olmadığından İNSİDON ile tedavide bir MAO inhibitörünün birlikte alınması tavsiye edilmez (Bkz.Bölüm 4.4 özel kullanım uyarılan ve önlemleri).
Merkezi sinir sistemi depresanları: Trisiklik antidepresanlar alkol ve diğer merkezi depresan maddelerin (örn., barbİtüratlar, benzodiazepinler veya genel anestezİkler) etkisini artırabilirler.
Nöroleptikler ve seçici serotonin geri alım inhibitörleri: Nöroleptikler (örn. fenotiyazin) ve fluoksetİn veya fluvoksamin gibi seçici serotonin geri alım inhibitörleri ile birlikte kullanılması dibenzazepin türevlerinin plazma konsantrasyonlarını artırabilir.
Antikolinerjikler: İNSİDON'un terapötik dozlarda antikolinerjik aktİvitesİ zayıf olmakla birlikte, antİkolinerjik ilaçların (fenotiyazin, antiparkİnson ilaçlar gibi) göz, merkezi sinir sistemi, kalın barsak ve mesaneye etkilerini artırabilir.
Kinidin: Trisiklik antidepresanlar kİnidİn tipi antiaritmik ilaçlarla birlikte uygulanmamalıdır.
Karaciğer enzimlerini indükleyen ilaçlar: Karaciğerde mono-oksİjenaz enzim sistemini aktive eden ilaçlar (barbİtüratlar, karbamazepin, fenitoin gibi) trisiklik antidepresanların metabolizmasını hızlandırarak plazma konsantrasyonlarını azaltabilirler ve bu azalmış etkinlikle sonuçlanır. Bu ilaçların dozunun ayarlanması gerekebilir.
Simetidin: Simetidin trisiklik bileşiklerin plazma konsantrasyonlarını artırabileceğinden dozları azaltılmalıdır.
özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
özel popülasyonlara ilişkin klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik popülasyona ilişkin klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
4.6. gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi D’dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve-veya embriyonel/fetal gelişim ve-veya doğum ve-veya doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlar tedavi süresince uygun doğum kontrolü uygulamalıdır.
İNSİDON kullanımı ile fetusta advers etkilerin (gelişme bozuklukları) muhtemel ilgisi olduğunu bildiren çok ender raporlar mevcut olması nedeniyle, gebelik esnasında İNSİDON İle tedaviden kaçınılmalıdır, sadece beklenen terapötik fayda fetüs üzerindeki riskten fazla ise düşünülmelidir.
Laktasyon dönemi
İNSİDON’un terapötik dozları kullanıldığında, opipramol -emzirilen çocuk üzerinde etkiye neden olabilecek düzeyde- anne sütüne geçmektedir.
Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da İNSİDON tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına karar verilmelidir.
Emziren annelerde İNSİDON'un terapötik dozunu takiben aktif madde anne sütüne geçer, fakat bu miktar bebeklerde istenmeyen bir etki yapmayacak kadar azdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Üreme yeteneği üzerine etkisi bilinmemektedir.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
İNSİDON, hastanın reaksiyon yeteneğini bozabilen uyuşukluk/yorgunluk ve diğer merkezi sinir sistemi belirtilerine neden olabilir (Bkz. Bölüm 4.8. İstenmeyen etkiler). Bu nedenle araç ve makine kullanımı gibi dikkat gerektiren durumlarda hastalar uyarılmalıdır.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Aşağıdaki yan etkilerin bazıları opipramol İle spesifik olarak bildirilmemiş ise de diğer trisİklİk bileşiklerle gözlemlenmiştir. Yan etkiler genellikle hafiftir ve tedaviye devam edilmesi veya dozun azaltılması ile düzelir.
Advers reaksiyonlar, en sık görülenler en önce belirtilmek üzere aşağıdaki başlıklar altında sıralanmıştır: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (> 1/1000 İla < 1/100); seyrek (> 1/10,000 ila < 1/1000); çok seyrek (< 1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
Çok seyrek: Lökopeni.
Yaygın olmayan: Libido ve potens bozuklukları
Çok seyrek: Galaktore.
Sinir sistemi bozuklukları
Psişik etkiler:
Yaygın: Uyuşukluk/yorgunluk.
Yaygın olmayan: Uyku bozuklukları, ajitasyon, huzursuzluk.
Çok seyrek: Anksiyete.
Nörolojik etkiler:
Yaygın: Baş dönmesi.
Yaygın olmayan: Baş ağrısı, tremor, parestezi.
Çok seyrek: Epileptik nöbetler, ataksi.
Antikolİnerjik etkiler:
Yaygın: Ağız kuruluğu.
Yaygın olmayan: Kabızlık, terleme, bulanık görme, idrara çıkmada rahatsızlık.
Kardiyak bozukluklar
Yaygın olmayan: Postural hipotansiyon, taşikardi, palpitasyon.
Yaygın olmayan: Mide bulantısı, kusma, gastrik rahatsızlık, tat alma bozukluğu.
Hepato-bilier bozukluklar
Çok seyrek: Hepatik fonksiyon bozukluğu, sanlık, uzun süreli tedavi sonrası kronik hepatik hasar.
Yaygın olmayan: Alerjik deri reaksiyonları (ilaç döküntüsü, ürtiker), ödem.
Çok seyrek: Saç dökülmesi.
Genel ve uygulama bölgesine İlişkin bozukluklar
Çok seyrek: Quincke ödemi.
Kemik Kırıkları
Özellikle 50 yaş ve üzeri hastalarda yapılan epidemiyolojik çalışmalarda, SSRI veya trisiklik antİdepresan kullanan hastalarda kemik kırığı riskinde artış gözlenmiştir. Bu riske yol açan mekanizma bilinmemektedir.
4.9, doz aşımı ve tedavisi
1NS1DON doz aşımının belirti ve bulguları diğer trisiklik bileşiklerle bildirilenlere benzerdir. Başlıca komplikasyonlar kardiyak anormallikler ve nörolojik bozukluklardır. Çocuklarda kazara alınan her miktar ciddi ve ölümcül potansiyelli kabul edilmelidir.
Belirti ve semptomlar:
Akut aşırı dozda aşağıdaki belirti ve semptomlar oluşabilir: Uyuklama, sersemlik, koma, huzursuzluk, geçici konfilzyonel durumlar, artan anksiyete, ataksi, konvülsiyonlar, stupor, oligüri veya anüri, taşikardi veya muhtemelen bradikardİ, aritmi, hipotansiyon, atriyoventriküler blok, şok, solunum depresyonu ve nadiren kalp durması.
Tedavi:
Özel bir antidotu yoktur ve tedavi başlıca semptomatİk ve destekleyicidir. İNSÎDON aşırı dozunu almış olduğundan şüphe edilen herkes, özellikle çocuklar hastaneye yatırılmalı ve en az 72 saat yakından izlenmelidirler.
Hastanın bilinci tam açık İse en kısa sürede gastrik lavaj uygulanır veya kusturulur. Hastada bilinç bozukluğu varsa, lavaja başlanmadan önce balonlu endotrakeal tüple hava yolu korunur ve hasta kusturulmaz. Bu yaklaşımlar aşın dozdan sonraki 12 saat içinde hatta daha uzun sürede önerilir, çünkü İlacın antikolinerjik etkisi mide boşalmasını geciktirebilir. Aktif kömür uygulanması ilacın emiliminin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Semptomların tedavisi modem yoğun bakım metodlarına dayanır ve kalp fonksiyonunun, kan gazlarının ve elektrolitlerin daimi monitorizasyonu ve gereğinde antikonvülsif tedavi, suni solunum, geçici kardiyak pil takılması, plazma genişleticiler, İntravenöz inftlzyonla dopamin veya dobutamin uygulanması ve resusitasyon gibi acil yaklaşımları kapsar. Fİzostigminin şiddetli bradikardİ, asistoli ve nöbet oluşturabildiği bildirildiğinden aşırı doz durumlarında kullanımı önerilmez. Hemodiyaliz ve periton diyalizi etkisizdir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Seçici olmayan monoamin geri alım inhibitörleri
ATC kodu: N06AA05
Etki mekanizması:
Opipramol, dopamin reseptörleri üzerinde nispeten hafif antagonistik etkiye sahiptir (D2 > Dı). Opipramol, sigma için, D2 reseptörleri için olandan 6 defa daha yüksek afıniteye de sahiptir. Opipramolün merkezi dopaminerjik transmisyon üzerindeki bazı etkilerine sigma reseptörlerinin aracılık ettiği Öne sürülmektedir. Trisiklik standart antidepresanlann aksine, dopamin, noradrenalin ve serotoninin nöronda geri alınmasını (re-uptake) inhİbe etmez.
Diğer trisiklik bileşikler gibi antiserotonerjik etkiye (5-HT2) sahiptir ve kronik olarak kullanıldığı zaman, kortekste beta-adrenerjik reseptörlerin duyarlılığını azaltır (“aşağı – regülasyon”).
Psikofarmakolojik araştırmalarda, opipramol anksİyolitik ve nispeten zayıf antidepresif özellikler gösterir.
Anksiyolİtik ve sedatif etkileri daha kuvvetlidir ve bunlar opipramolün etkinlik profilinin belirgin özelliklerini teşkil ederler. Çoğu trisiklik antidepresanlann aksine, opipramolün antikolinerjik ve alfa-adrenolitik etkileri daha zayıftır. Belirgin antihistaminik (Hı) etkisi vardır.
Klinik araştırmalara göre oluşan terapötik profili: İNSİDON anksİyolitik özelliklere sahiptir, örneğin yaygın anksiyetesİ olan hastalarda sakinleştirici, mizacı canlandırıcı etkisi vardır ve gerilimi iyileştirir. Doza bağlı sedatif etkisi, mizaç üzerindeki etkisinden daha önce başlar. Ayrıca, fonksiyonel kökenli somatik semptomlarda, örneğin somatoform rahatsızlığı olan hastalarda etkilidir. İNSİDON bağımlılık yapmaz.
5.2. farmakokinetik özellikler
Emilim:
Opipramol ağızdan uygulamayı takiben tamamen emilir. Doruk plazma konsantrasyonlarına 2–4 saatte ulaşır. En yüksek plazma konsantrasyonları ve eğri altında kalan alan değerleri dozla doğru orantılıdır.
Günde 3 defa 50 mg ağızdan uygulamayı takiben opipramolün plazmadaki ortalama denge konsantrasyonları, 14–64 ng/ml olmuştur. Deshİdroksietil metaboliti için ise bu değer ortalama 3–5 misli daha yüksektir.
Dağılım:
Opipramolün yaklaşık % 91’i plazma proteinlerine bağlanır. Sanal dağılım hacmi yaklaşık 10 L/kg vücut ağırlığıdır.
Biyotransformasyon:
Opipramol yaygın olarak karaciğerde metabolize olur. Başlıca metaboliti deshİdroksİetil-opipramoldür. Debrisokİnİ yetersiz hidrolize edenlerde opipramol plazma konsantrasyonlarının belirgin olarak daha yüksek olabileceği yönünde kanıt vardır.
Eliminasyon:
Opipramol kandan 6–11 saatlik biryarı-ömür ile elimine edilir. Oral dozun % 70*inden fazlası böbreklerden ve kalanı feçesle atılır. Dozun sadece % 7’si değişmemiş opipramol olarak idrarla atılır. Kalanı başlıca deshidroksietil-opipramol olmak üzere metabolİt halinde atılır.
Doğrusallık /Doğrusal olmayan durum:
Eğri altında kalan alan değerleri dozla doğru orantılıdır.
Geriyatrİk:
Yaşlı hastalar için farmakokinetik veri yeterli değildir. Bu grup hastalarda düşük bir başlangıç dozu önerilir. Tedavinin idamesinde yetişkin hastalara göre daha düşük doz ÎNS1D0N, yavaş doz artırımı ile kullanılmalıdır.
Pedivatrik:
Pediyatrik popülasyona ait farmakokinetik veri yoktur.
Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda İNSİDON’un dozu azaltılmalıdır. Çünkü ilaç, böbrek hastalığının şiddet derecesine bağlı olarak daha yavaş atılır.
Karaciğer yetmezliği:
İNStDON başlıca karaciğerde metabolize olduğundan bu hastalarda ve uzun süreli tedavilerde düşük doz uygulanır. Bu hasta grubunda dikkatli kullanılmalıdır.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
3 hayvan türünde yapılan reprodüktif çalışmalarda teratojenik potansiyel görülmemiştir. Yüksek doz opİpramol ile yapılan deneyler sonucunda annede toksisite ve buna bağlı doğmuş ve doğmamış yavrularda büyümede gecikme görülmüştür. Sıçanlarda 60 mg/kg’a kadar oral dozlarda fertilite bozukluğu kanıtına rastlanmamıştır. Çeşitli “in vitro” ve “in vfvo” çalışmalarda opipramol ile mutajenik potansiyel görülmemiştir. Karsinojenisİte çalışmaları yapılmamıştır.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Aerosil 200
Gliserin
Laktoz
Magnezyum stearat
Mısır nişastası
Talk
Hidroksipropilmetilsellüloz
Kollidon VA 64
Titanyum dioksit
Avİsel PH 101
Demir oksit kırmızı 11554
Polietilen glikol 8000
Polivinilpirolidon k 30
Şeker
6.2. geçimsizlikler
Bilinen geçimsizliği yoktur.
6.3. raf ömrü
60 ay.
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
30°C’nİn altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Rutubetten koruyunuz.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
30 draje içeren PVC/PVDC blister ambalajlarda.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak İmha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Juvise Pharmaceutİcals/ Fransa lisansı ile
EİP Eczacıbaşı İlaç Pazarlama A.Ş.
Büyükdere Cad. Ali Kaya Sok. No:5
Levent 34394 İstanbul
Tel : 0212 350 80 00
Faks: 0212 350 84 64
8. ruhsat numarasi
240/12
9.
İlk ruhsat tarihi: 15.02.2012
Ruhsat yenileme tarihi: