Ilac kullanma talimatı Ana menüyü aç

İMOVANE 7.5 MG FILM KAPLI TABLET - kisa ürün bi̇lgi̇si̇

Etken madde içeren ilaçlar :

ATC kodu:

Dostupné balení:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ - İMOVANE 7.5 MG FILM KAPLI TABLET

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

İMOVANE 7,5 mg Film Kaplı Tablet

2.kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m

Etkin madde:

Her bölünebilen film kaplı tablette; 7,5 mg zopiklon içerir.

Yardımcı madde(ler):

Her bölünebilen film kaplı tablette; 32,3 mg laktoz (inek kaynaklı) içerir.

Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1 ’e bakınız.

3.farmasöti̇k form

Film Kaplı Tablet.

Oral kullanıma uygun şekilde oval, beyaz bölünebilir tablet.

4.kli̇ni̇k özelli̇kler

4.1. terapötik endikasyonlar

Yetişkinlerde, uykusuzluk durumlarının kısa süreli tedavisinde.

4.2. pozoloji ve uygulama şeklietkili olan en düşük doz kullanılmalıdır.

Erişkinlerde tavsiye edilen doz 7,5 mg (yatarken 1 tablet)’ dir. Bu doz aşılmamalıdır.

İMOVANE tek seferde kullanılmalı ve aynı gece tekrar kullanılmamalıdır.

Bütün hipnotik ilaçlarda olduğu gibi, uzun süreli İMOVANE kullanımı önerilmemektedir. Tedavi süresi olabildiğince kısa olmalı ve doz azaltım dönemi dahil dört haftayı geçmemelidir. Tedavi süresiyle birlikte kötüye kullanım ve bağımlılık riski arttığından, hastanın durumu yeniden değerlendirilmeden maksimum tedavi süresini aşan bir uzatma yapılmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

Uygulama şekli:

Oral yoldan uygulanır.

Tabletler emilmeden veya çiğnenmeden yutuhnalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Karaciğer yetmezliği olan hastalarda İMOVANE’ın eliminasyonu azalabileceğinden, her gece 3,75 mg’hk düşük bir doz (yarım tablet) önerilir. 7,5 mg’hk standart doz, etkililiğe ve tolerabiliteye bağlı olarak bazı durumlarda dikkatli bir şekilde kullanılabilir.

Böbrek yetmezliği:

Böbrek yetmezliği olan hastalarda uykusuzluğun tedavisi sırasında ÎMOVANE veya metabolitlerinin birikimi görülmemiştir. Bununla birlikte, böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastaların tedaviye 3,75 mg doz (yarım tablet) ile başlaması önerilir.

Pediyatrik popülasyon:

18 yaşından küçük çocuklarda, ÎMOVANE ile tedavinin etkililiği ve güvenliliği bilinmediğinden kullanılmamalıdır.

Geriyatrik popülasyon:

Yaşlı hastalarda tedaviye başlamak için 3,75 mg’lık düşük bir doz (yarım tablet) kullanılmalıdır. Etkililiğe ve tolerabiliteye bağlı olarak, klinik olarak gerekli olduğu takdirde daha sonra doz artırılabilir.

Kronik solunum yetmezliği:

Kronik solunum yetmezliği olan hastalarda başlangıçta 3,75 mg başlangıç dozu (yarım tablet) önerilir. Daha sonra doz 7,5 mg’a yükseltilebilir.

4.3. kontrendikasyonlar:

ÎMOVANE aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:

– Miyasteni gravis

– Solunum yetmezliği

– Şiddetli uyku apnesi sendromu

– Şiddetli karaciğer yetmezliği

– Etkin madde ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşın duyarlılık durumunda – Tüm hipnotikler gibi 18 yaşın altındakilerde kullanılmamalıdır.

4.4. Özel kullanım uyarılan ve önlemleri:

Uykusuzluğun nedeni mümkün olduğunda tespit edilmeli ve hipnotik reçete edilmeden önce altta yatan faktörler tedavi edilmelidir.

Karaciğer yetmezliğinde kullanım:

Daha düşük bir doz önerilir (Bkz. Bölüm 4.2). Benzodiyazepinler, ensefalopatiyi hızlandırabile­ceğinden şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalann tedavisinde endike değildir (Bkz. Bölüm 4.3).

Böbrek yetmezliğinde kullanım:

Daha düşük bir doz önerilir (Bkz. Bölüm 4.2).

Solunum yetmezliğinde kullanım:

Hipnotikler solunum dürtüsünü baskılama kapasitesine sahip olduğundan, ÎMOVANE solunum fonksiyonu bozulmuş hastalara reçete edildiği takdirde gerekli önlemler alınmalıdır (Bkz. Bölüm 4.8). Solunum depresyonu riski nedeniyle kronik solunum yetmezliği olan hastalar için daha düşük bir doz önerilir.

Pediyatrik popülasyonda kullanım:

İMOVANE çocuklarda ve 18 yaşından küçük adolesanlarda kullanılmamalıdır. İMOVANE’m çocuklarda ve 18 yaşından küçük adolesanlarda güvenliliği ve etkililiği belirlenmemiştir (Bkz. Bölüm 4.3).

Yaşlı hastalarda kullanım:

Yaşlılara düşük dozlar verilmelidir (Bkz. Bölüm 4.2).

Bağımlılık riski:

İMOVANE kullanımı kötüye kullanımın ve/veya fiziksel ve psikolojik bağımlılığın gelişmesine neden olabilir.

Bağımlılık riski, doz ve tedavi süresi ile birlikte artar. 4 haftadan daha uzun süre İMOVANE ile tedavi edilen hastalarda bağımlılık olguları daha sık bildirilmiştir. Ayrıca kötüye kullanım ve bağımlılık riski, psikiyatrik bozukluk ve/veya alkol, madde veya uyuşturucu kullanımı öyküsü olan hastalarda da daha yüksektir. İMOVANE, şu anda veya geçmişte alkol, madde veya uyuşturucu kullanımı veya bağımlılığı olan hastalarda son derece dikkatli kullanılmalıdır.

Eğer fiziksel bağımlılık gelişirse, tedavinin aniden kesilmesi yoksunluk semptomlarını beraberinde getirecektir (Bkz. Bölüm 4.8).

Yoksunluk:

Tedavi süresi 4 hafta ile sınırlı olduğunda, İMOVANE ile uygulanan tedavinin sona ermesinin, yoksunluk etkileriyle ilişkili olması muhtemel değildir. Hastalar, tedavinin kesilmesinden önce doz azaltımından fayda görebilir (Bkz. Bölüm 4.8.).

İntihar düşüncesi/intihar girişimi/inti­har/depresyon:

Bazı epidemiyolojik çalışmalar, benzodiyazepinler ve İMOVANE dahil diğer hipnotiklerle tedavi edilen depresyonlu veya depresyonsuz hastalarda intihar düşüncesi, intihar girişimi ve intihar insidansının arttığını göstermektedir. Ancak nedensel bir ilişki kurulmamıştır.

Diğer hipnotiklerde olduğu gibi, İMOVANE depresyon tedavisi sağlamaz ve hatta semptomlarını maskeleyebilir (bu tür hastalarda intihar hızlanabilir).

İMOVANE, depresyon semptomları gösteren hastalarda dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır. İntihar eğilimleri görülebileceğinden, hastanın kasıtlı olarak aşın doz alma olasılığını önlemek için bu hastalara mümkün olan en az miktarda İMOVANE verilmelidir. İMOVANE kullanımı sırasında daha önceden var olan depresyon ortaya çıkabilir. Uykusuzluk bir depresyon belirtisi olabileceğinden, uykusuzluk devam ederse hasta yeniden değerlendiril­melidir.

Depresyonun potansiyel olarak ciddi olan etkilerinin eksik tedavi edilmesini önlemek için semptomatik tedaviden önce uykusuzluğun altında yatan her türlü nedenin de ele alınması gerekmektedir.

Toerans:

Kısa etkili benzodiyazepinlerin ve benzodiyazepin benzeri ilaçların hipnotik etkileri, bir kaç haftalık tedavi süresinde azalabilir. Bununla birlikte, 4 haftaya kadar sürede İMOVANE ile tedaviye belirgin bir tolerans gelişmemiştir.

Rebound uykusuzluk:

Benzodiyazepinlerle veya benzodiyazepin benzeri ajanlarla tedavi uygulanmasına yol açan semptomların, tedavinin kesilmesiyle gelişmiş bir formda nüksettiği geçici bir sendrom görülebilir. Bu sendrom duygudurum değişiklikleri, anksiyete ve huzursuzluk gibi diğer reaksiyonlarla birlikte de görülebilir. Yoksunluk/rebound fenomenlerinin görülme riski, uzun süreli tedaviden veya tedavinin aniden kesilmesinden sonra artabileceğinden, dozun kademeli olarak azaltılması ve hastaya buna göre tavsiye verilmesi önerilir.

Bir tedavi planında, etkili tedavi için gereken minimum süre boyunca etkili olan en düşük doz kullanılmalıdır. Bir tedavi planı, doz azaltımı da dahil olmak üzere 4 haftadan daha uzun sürmemelidir (Bkz. Bölüm 4.8).

Amnezi:

Amnezi nadir görülür, ancak özellikle uykunun bölündüğü durumlarda veya tableti aldıktan sonra yatmanın gecikmesi durumunda anterograd amnezi meydana gelebilir. Bu nedenle, anterograd amnezi olasılığını azaltmak için hastalar, tableti gece yatacaklarından emin olduklarında ve tüm gece boyunca uyuyabilecekleri (yaklaşık 7 ila 8 saat kesintisiz uyku) durumlarda aldıklarından emin olmalıdır.

Psikomotor bozukluk:

Diğer sedatif/hipnotik ilaçlar gibi, İMOVANE’ın da MSS'yi baskılayıcı etkileri vardır. Araç kullanma yeteneğinde bozulma da dahil olmak üzere psikomotor bozukluk riski aşağıdaki durumlarda artar:

İMOVANE, zihinsel uyanıklık gerektiren aktivitelerin gerçekleştiril­mesinden itibaren 12 saat içinde alınırsa, İMOVANE önerilen dozdan daha yüksek bir dozda alınırsa, İMOVANE diğer MSS depresanlan, alkol veya kandaki İMOVANE düzeylerini artıran diğer ilaçlarla birlikte uygulanırsa (Bkz. Bölüm 4.5).

Hastalar, İMOVANE uygulamasından sonra ve özellikle de bu uygulamayı izleyen 12 saat boyunca, makine veya motorlu araç kullanma gibi tam zihinsel uyanıklık veya motor koordinasyon gerektiren tehlikeli işlerle uğraşmamaları konusunda uyarılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.7).

Opioidlerle eş zamanlı kullanımdan kaynaklanan riskler:

Opioidlerin benzodiyazepinler veya İMOVANE dahil diğer sedatif-hipnotik ilaçlarla eş zamanlı kullanımı sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölümle sonuçlanabilir. Bu riskler nedeniyle, ancak alternatif tedavi seçeneklerinin yetersiz olduğu hastalarda kullanılmak üzere opioidler ve benzodiyazepinler ile birlikte reçete edilebilir.

İMOVANE’ın opioidlerle birlikte reçete edilmesine karar verilirse, etkili olan en düşük dozlar ve eş zamanlı kullanım için minimum süreler reçete edilmeli ve hastalar solunum depresyonu ve sedasyon belirtileri ve semptomları açısından yakından takip edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.5).

Diğer psikiyatrik ve paradoksal reaksiyonlar:

İMOVANE gibi sedatifZhipnotik ajanlar kullanırken huzursuzluk, ajitasyon, iritabilite, saldırganlık, delüzyon, öfke, kabus, halüsinasyon, uygunsuz davranışlar ve diğer olumsuz davranışsal etkiler gibi diğer psikiyatrik ve paradoksal reaksiyonların meydana geldiği bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.8). Bu durumda İMOVANE kullanımı kesilmelidir. Bu reaksiyonların yaşlılarda görülme olasılığı daha yüksektir.

Uyurgezerlik ve ilişkili davranışlar:

İMOVANE alan ve tamamen uyanık olmayan hastalarda uykuda yürüme ve olaya ilişkin amnezi ile birlikte uykuda araç kullanma, yemek hazırlama ve yemek yeme veya telefon görüşmesi yapma gibi diğer ilişkili davranışlar bildirilmiştir. Önerilen maksimum dozu aşan dozlarda İMOVANE kullanımında olduğu gibi, İMOVANE ile birlikte alkol ve diğer MSS depresanlannın kullanımının, bu tür davranışların riskini artırdığı görülmektedir. Bu tür davranışları bildiren hastalarda İMOVANE’ın kesilmesi kesinlikle göz önünde bulundurulmalıdır (Bkz. Bölüm 4.5).

İMOVANE, her bir tablette 32,3 mg laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

İMOVANE, her “doz”unda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; yani aslında “sodyum içermez”.

4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri:

Birlikte kullanımı önerilmeyenler:

Alkol ile birlikte kullanım, ilacın sedatif etkilerini artırır. Bu nedenle birlikte kullanılmaları önerilmemektedir. Bu durum özellikle hastanın makina veya araç kullanma yeteneğini etkileyebilir (Bkz. Bölüm 4.7).

Birlikte kullanıldıklarında dikkat edilmesi gerekenler:

Antipsikotikler (nöroleptikler), hipnotikler, anksiyolitikler/se­datifler, antidepresanlar, narkotik analjezikler, antiepileptikler, anestezikler ve sedatif antihistaminler gibi santral sinir sistemi depresanlanyla birlikte kullanım, sinir sistemini deprese etme etkisini artırabilir. Bunun yanı sıra, opioid analjeziklerle birlikle kullanımı sonucu öfori görülebilir ki, bu durum psişik bağımlılık riskini artırır.

Bazı hepatik enzimleri (özellikle sitokrom P450) inhibe eden bileşikler, benzodiyazepinlerin ve benzodiyazepin benzeri ajanların aktivitesini artırabilir.

Eritromisinin İMOVANE'ın farmakokinetiği üzerindeki etkisi 10 sağlıklı gönüllü üzerinde incelenmiştir. İMOVANE’ın EAA değeri, eritromisin varlığında %80 oranında artar, bu da eritromisinin, CYP 3A4 tarafından metabolize edilen ilaçların metabolizasyonunu inhibe edebileceğini gösterir. Sonuç olarak, İMOVANE’ın hipnotik etkisi artabilir.

İMOVANE karaciğerde sitokrom P450 (CYP) 3A4 izoenzimi ile metabolize olduğundan (Bkz. Bölüm 5.2), makrolitler (eritromisin, klaritromisin), azoller (ketokonazol, itrakonazol) ve ritonavir (HİV proteaz inhibitörleri) gibi CYP3A4 inhibitörleri ile birlikte kullanıldığında plazma seviyeleri ve dolayısıyla etkisi artabilir. Bu durumda, İMOVANE’ın dozunun azaltılması gerekebilir.

Bunun aksine, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, rifampisin ve St. John’s wort (San kantaron) içeren gıda takviyeleri gibi sitokrom CYP3A4 indüktörleri ile birlikte uygulandığında, plazmadaki ÎMOVANE seviyeleri azalabilir. Dolayısıyla sitokrom CYP3A4 indüktörleriyle birlikte kullanıldığında, ÎMOVANE’ın dozunun artırılması gerekebilir.

Opioidler:

Benzodiyazepinlerin ve zopiklon ve opioidler dahil diğer sedatif-hipnotik ilaçların eş zamanlı kullanımı, MSS'yi baskılayıcı ilave etkiye bağlı olarak sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölüm riskini artırır. Benzodiyazepin ve opioidlerin eş zamanlı kullanımının dozu ve süresi sınırlandırılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Bilgi bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon:

Bilgi bulunmamaktadır.

4.6. gebelik ve laktasyon:gebelik kategorisi: c

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Gebe kalma potansiyeli olan kadınlara reçete edildiğinde, hastaya gebe kalma karan verirse ya da gebelik şüphesi durumunda ilacın kesilmesi için hekime danışması önerilir. Kontrasepsiyon üzerine etkisine ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır.

Gebelik dönemi

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik, embriyonal/fetal gelişim, doğum ve doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

İMOVANE’ın gebelik sırasında kullanımı önerilmemektedir.

Hayvan çalışmaları üreme toksisitesi açısından doğrudan veya dolaylı zararlı etkileri göstermemektedir.

ÎMOVANE plasentaya geçer.

Gebe kadınlarla ilgili kohort çalışmalarından elde edilen çok miktarda veri (1000'den fazla gebelik sonucu), gebeliğin ilk üç ayında benzodiyazepinlere veya benzodiyazepin benzeri maddelere maruziyet sonrasında malformasyon görüldüğüne dair kanıt göstermemiştir.

Bununla birlikte, bazı olgu-kontrol çalışmalarında, gebelik sırasında benzodiyazepin kullanımıyla ilişkili olarak yarık dudak ve damak insidansmda artış bildirilmiştir.

Gebeliğin ikinci ve/veya üçüncü üç ayında benzodiyazepinlerin veya benzodiyazepin benzeri maddelerin uygulanmasından sonra fetal harekette azalma ve fetal kalp hızı değişkenliği olguları tanımlanmıştır.

Benzodiyazepinlerin veya zopiklon dahil olmak üzere benzodiyazepin benzeri maddelerin gebeliğin geç döneminde veya doğum sırasında uygulanması, ürünün farmakolojik etkisinden dolayı yenidoğan üzerindeki hipotermi, hipotoni, beslenme güçlükleri (‚gevşek bebek sendromu‘) ve solunum depresyonu gibi etkilerle ilişkilendiril­miştir. Şiddetli yenidoğan solunum depresyonu olguları bildirilmiştir.

Ayrıca, kronik olarak gebeliğin sonraki dönemlerinde sedatif/hipnotik ajan kullanan annelerden doğan bebeklerde fiziksel bağımlılık gelişmiş olabilir ve bu bebekler doğum sonrası dönemde yoksunluk semptomları geliştirme riski altında olabilir. Doğum sonrası dönemde yenidoğanın uygun şekilde izlenmesi önerilir.

Laktasyon dönemi

İMOVANE anne sütüne geçer. Anne sütündeki İMOVANE konsantrasyonu düşük olsa da emziren annelerde kullanımından kaçınılmalıdır.

Üreme yeteneği/Fertilite

Üreme yeteneği ve fertilite üzerine etkisine ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır.

4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler:

İMOVANE, farmakolojik özellikleri ve merkezi sinir sistemi üzerindeki etkisi nedeniyle araç veya makine kullanma yeteneğini olumsuz yönde etkileyebilir. Araç kullanma yeteneğinde bozulma da dahil olmak üzere psikomotor bozukluk riski aşağıdaki durumlarda artar:

İMOVANE, zihinsel uyanıklık gerektiren aktivitelerin gerçekleştiril­mesinden itibaren 12 saat içinde alınırsa, Önerilen dozdan daha yüksek bir doz alınırsa veya İMOVANE, diğer MSS depresanlan, alkol veya kandaki İMOVANE düzeylerini artıran diğer ilaçlarla birlikte uygulanırsa.

Hastalar, İMOVANE uygulamasından sonra ve özellikle de bu uygulamayı izleyen 12 saat boyunca, makine veya motorlu araç kullanma gibi tam zihinsel uyanıklık veya motor koordinasyon gerektiren tehlikeli işlerle uğraşmamaları konusunda uyarılmalıdır.

4.8. i̇stenmeyen etkiler:

İstenmeyen etkiler aşağıda MedDRA sistem-organ sınıfına göre ve mutlak sıklık derecesine göre belirtilmiştir:

Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila < 1/100);

seyrek (>1/10.000 ila < 1/1.000), çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Çok seyrek: Anjiyoödem, anafilaktik reaksiyon

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın olmayan: Ajitasyon, kabus.

Seyrek: Konfiizyonel durum, libido bozukluğu, iritabilite, agresyon, halüsinasyon

Bilinmiyor: Huzursuzluk, delüzyon, ölke, depresif ruh hali, anormal davranışlar (muhtemelen amnezi ile ilişkili), uyurgezerlik, bağımlılık ve yoksunluk sendromu1

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Ağızda acı tat, uyuşukluk (rezidüel)

Yaygın olmayan: Baş ağrısı, baş dönmesi

Seyrek: Anterograd amnezi

Bilinmiyor: Ataksi, parestezi, bellek bozukluğu gibi bilişsel bozukluklar, dikkat bozukluğu, konuşma bozukluğu

Göz hastalıkları

Bilinmiyor: Diplopi

Solunum sistemi, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar

Seyrek: Dispne

Bilinmiyor: Solunum depresyonu

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın: Ağız kuruluğu

Yaygın olmayan: Bulantı, kusma

Bilinmiyor: Dispepsi

Hepato-biliyer hastalıklar

Çok seyrek: Transaminazlarda yükselme ve/veya kandaki alkalen fosfataz değerlerinde yükselme (hafif-orta düzey)

Deri ve deri altı dokusu hastalıkları

Seyrek: Ürtiker veya döküntü, kaşıntı

Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu bozuklukları

Bilinmiyor: Kas güçsüzlüğü

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın olmayan: Yorgunluk

Bilinmiyor: Sersemlik, koordinasyon bozukluğu

Yaralanma, zehirlenme ve prosedürel komplikasyonlar

Seyrek: Düşme (çoğunlukla yaşlı hastalarda)

1İMOVANE’ın kesilmesi üzerine yoksunluk sendromu bildirilmiştir (Bkz. Bölüm 4.4.). Yoksunluk semptomları değişiklik gösterir ve bunlar arasında rebound uykusuzluk, kas ağrısı, anksiyete, titreme, terleme, ajitasyon, konfüzyon, baş ağrısı, çarpıntı, taşikardi, hezeyan, kabuslar, halüsinasyonlar, panik ataklar, kas ağnlan/kramplan, gastrointestinal rahatsızlıklar ve iritabilite görülebilir. Şiddetli olgularda şu semptomlar ortaya çıkabilir: derealizasyon, kendine yabancılaşma, hiperakuzi, ekstremitelerde uyuşma ve karıncalanma, ışığa, sese ve fiziksel temasa aşın duyarlılık, halüsinasyonlar. Çok nadir durumlarda nöbetler görülebilir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlannın raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplannın herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (; e-posta: ; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9. doz aşımı ve tedavisi:

Ölümcül doz bilinmemektedir.

Semptomlar

Doz aşımı genellikle alman miktara bağlı olarak uyuşukluktan komaya kadar değişen derecelerde merkezi sinir sistemi depresyonu ile kendini gösterir. Hafif olgularda, semptomlar arasında uyuşukluk hali, konfüzyon ve sersemlik yer alır. Daha şiddetli olgularda ise semptomlar arasında ataksi, hipotoni, hipotansiyon, methemoglobinemi, solunum depresyonu ve koma görülebilir. Alkol dahil diğer MSS depresanlanyla birlikte kullanılmadıkça, doz aşımı yaşamı tehdit edici değildir. Eşlik eden hastalığın varlığı ve hastanın zayıflamış hali gibi diğer risk faktörleri semptomların şiddetini artırabilir ve çok nadiren ölümle sonuçlanabilir.

Tedavi

Yeterli klinik ortamda semptomatik ve destekleyici tedavi önerilir. Solunum fonksiyonu ve kardiyovasküler fonksiyona dikkat edilmelidir.

Bir saat içinde bir yetişkin 150 mg’dan fazla veya bir çocuk 1,5 mg/kg’dan fazla ilaç almışsa aktif karbon göz önünde bulundurulmalıdır. Bundan farklı olarak, yetişkinlerde potansiyel olarak yaşamı tehdit edici doz aşımından sonraki bir saat içinde gastrik lavaj düşünülmelidir. MSS depresyonu şiddetli ise, flumazenil kullanımı göz önünde bulundurulmalıdır. Yanlanma ömrü kısadır (yaklaşık bir saat). Karma doz aşımında veya “tanı” testi olarak kullanılmamalıdır. Tedavi, stabil olana kadar kardiyak ve yaşamsal bulgulann izlenmesi ve temiz hava yolu dahil olmak üzere genel semptomatik ve destekleyici önlemleri kapsamalıdır.

5.farmakoloji̇k özelli̇kler

5.1. farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Hipnotik ve sedatifler, Benzodiazepin ilişkili ilaçlar

ATC kodu: N05CF01

Zopiklon hipnotik bir ajandır ve siklopirolon grubu bileşiklerin bir üyesidir. Zopiklon toplam REM uykusunda azalma olmadan ve yavaş dalga uykusunun korunmasıyla uykuyu hızlı bir şekilde başlatır ve sürdürür. Ertesi sabah göz ardı edilebilir rezidüel etkiler görülür. Farmakolojik özellikleri arasında hipnotik, sedatif, anksiyolitik, antikonvülsan ve kas gevşetici etkiler yer alır. Bunlar, klorür iyon kanalının açılmasını modüle eden ‚GABA‘ makromoleküler reseptör kompleksine ait merkezi reseptörlerde yüksek afinitesi ve spesifik agonist etkisi ile ilgilidir. Bununla birlikte, zopiklon ve diğer siklopirolonlann, reseptör kompleksinde farklı konformasyonel değişiklikler de dahil olmak üzere benzodiyazepinlerin yerlerinden farklı bir yerde etki ettiği gösterilmiştir.

5.2. farmakokinetik özellikler

Emilim: Zopiklon hızla emilir. Pik konsantrasyonlara 1,5 ila 2 saat içinde ulaşılır ve sırasıyla 3,75 mg ve 7,5 mg’lık uygulamadan sonra yaklaşık 30 ng/mL ve 60 ng/mL’dir. Emilim cinsiyete, beslenmeye ya da dozun tekrarlanmasına göre değişiklik göstermez

Dağılım: Ürünün vasküler kompartımanda dağılımı hızlıdır. Plazma proteinlerine %45 oranında ve zayıf olarak bağlanır ve doyurulabilir değildir. Proteinlere bağlanma nedeniyle ilaç etkileşim riski çok düşüktür.

3,75 mg’dan 15 mg’a kadar olan doz aralığında plazma konsantrasyonu doza bağlı değildir. Tekrarlanan dozlarda alınmasından sonra kanda birikmez. Kişiler arasında farmakokinetik varyasyonlar oldukça düşüktür.

Dağılım hacmi 91,8–104,6 litre aralığındadır.

Biyotransfoıma­syon: Zopiklon, insanlarda N-oksit zopiklon (hayvanlarda farmakolojik olarak aktif) ve N-desmetil zopiklon (hayvanlarda farmakolojik olarak inaktif) olmak üzere iki ana metabolite kapsamlı bir şekilde metabolize olur. Yapılan bir in vitro çalışmada, sitokrom P450 (CYP) 3A4'ün, zopiklonun her iki metabolitine metabolizasyonundan sorumlu ana izoenzim olduğu ve CYP2C8'in de N-desmetil zopiklon oluşumunda rol aldığı gösterilmiştir. Görünür yanlanma ömürleri (idrar verilerine göre değerlendirilir) sırasıyla yaklaşık 4,5 saat ve 1,5 saattir. 14 gün boyunca tekrarlanan dozlarda (15 mg) önemli bir birikme görülmemiştir. Hayvanlarda, yüksek dozlarda bile enzim indüksiyonu gözlemlenmemiştir.

Eliminasyon: Değişmemiş zopiklonun düşük renal klirens değeri (ortalama 8,4 mL/dak), plazma klirensi (232 mL/dak) ile kıyaslandığında zopiklonun klirensinin esasen metabolik olduğunu göstermektedir. Ürün, dışkıyla (yaklaşık %16) ve serbest metabolitler (n-oksit ve n-desmetil türevleri) şeklinde idrar yoluyla (yaklaşık %80) elimine edilir.

Önerilen dozlarda kullanıldığında, kandaki eliminasyon yan-ömrü yaklaşık 5 saattir.

Doğrusallık/doğru­sal olmayan durum:

Veri yoktur.

Özel hasta gruplan: Yaşlı kişilerde, zopiklonun karaciğer metabolizmasında hafif bir yavaşlama ve yanlanma süresinin 7 saat olmasına rağmen, tekrarlanan dozlarda plazmada birikme yapmadığı saptanmıştır. Böbrek yetmezliğinde, uzun süreli kullanıma bağlı olarak zopiklon veya metabolitleri kanda birikmez. Zopiklon, diyaliz ile atılabildiği halde, yüksek dozlarda görülen geniş dağılım hacmi nedeniyle doz aşımı tedavisinde hemodiyalizin yaran sınırlıdır. Karaciğer sirozu olan hastalarda, demetilasyon olayının yavaşlamasına bağlı olarak, zopiklonun plazma klirensi azalır. Bu hastalarda dozun uygun bir biçimde düzenlenmesi gerekir.

5.3 klinik öncesi güvenlilik verileri

Kısa ürün bilgisinde yer alanlara ek olarak herhangi bir klinik öncesi güvenlilik verisi bulunmamaktadır.

6. farmasöti̇k özelli̇kler

6.1. yardımcı maddelerin listesi

Laktoz (inek kaynaklı)

Dibazik Kalsiyum Fosfat

Mısır Nişastası

Sodyum Karboksimetil Nişasta

Magnezyum Stearat

Hidroksipropilmetil Selüloz

White Opa Sprey

6.2. geçimsizlikler

Geçerli değildir.

6.3. raf ömrü

24 ay

6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar

25o C’nin altındaki oda sıcaklığında kuvvetli ve doğrudan gün ışığından korunarak saklanmalıdır.

6.5. ambalajın niteliği ve içeriği

Kutuda, 5 ve 20 tabletlik ambalajlarda.

İç ambalaj Şekli: PVC / Alüminyum blister

6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.

7. ruhsat sahi̇bi̇

Aventis Pharma S.A./ Fransa lisansı ile

EİP Eczacıbaşı İlaç Pazarlama A.Ş.

Büyükdere Cad. Ali Kaya Sok. No:5

Levent, 34394 İstanbul

8. ruhsat numarasi (lari)

221/23

9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇ /ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇

İlk ruhsat tarihi: 16.10.2009

Ruhsat yenileme tarihi: