Ilac kullanma talimatı Ana menüyü aç

HYTRIN BP TEDAVIYE BAŞLAMA PAKETI-KT - kisa ürün bi̇lgi̇si̇

Etken madde içeren ilaçlar :

ATC kodu:

Dostupné balení:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ - HYTRIN BP TEDAVIYE BAŞLAMA PAKETI-KT

KISA ÜRÜN BİLGİSİ

1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi

Hytrin BP Tedaviye başlama Paketi

2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m

Etkin madde:

2 mg tablet:

Her bir tablet, 2 mg terazosine eşdeğer terazosin hidroklorür içerir.

5 mg tablet;

Her bir tablet, 5 mg terazosine eşdeğer terazosin hidroklorür içerir.

Yardımcı maddeler:

Her bir 2 mg tablette laktoz ve boyar madde olarak FD&C sarı boya, No. 10; her bir 5 mg tablette laktoz ve boyar madde olarak FD&C sarı boya, No.6 ve FD&C Mavi Boya No.2 bulunmaktadır.

Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.

İçerikte bulunan laktoz hakkında uyarı İçin, ayrıca bkz; 4.4.

3.

Bölünebilir film tablet

4. kli̇ni̇k özelli̇kleri̇

4.1 terapötik endikasyonları

Hytrin (terazosin hidroklorür) semptomatik selim prostat hiperplazisinin bulgu ve belirtilerinin giderilmesinde endikedir.

Hytrin ayrıca hipertansiyon tedavisinde de endikedir. Hytrin tablet hipertansiyonda tek başına veya diğer antihipertansif ajanlarla birlikte kullanılabilir.

4.2. pozoloji ve uygulama şekli

Oral yolla uygulanır.

Genel

Hytrin’in dozu hastanın bireysel yanıtına göre ayarlanmalıdır. Aşağıda bu ilacın uygulamasına yönelik bir rehber verilmektedir:

Başlangıç Dozu

Tüm hastalar için önerilen başlangıç dozu, yatarken alınan 1 mg’dır. Bu doz aşılmamalıdır. Şiddetli hipotansif etki olasılığını en aza indirmek için bu başlangıç doz uygulama rejimine kesinlikle uyulmalıdır.

Sonraki Dozlar

Selim Prostat Hiperplazisi (SPH)

SPH'li hastalarda arzu edilen klinik yanıtın sağlanması için doz yavaş yavaş artırılabilir. Genel olarak önerilen doz aralığı, günde bir defa uygulanan 5 ile 10 mg'dır. Son dozdan yaklaşık 24 saat sonrasında ölçülen idrar akış hızı, SPH'deki yararlı etkinin önerilen doz uygulama aralığında kalıcı olduğunu göstermiştir. Semptomlarda iyileşme terazosin hidroklorür ile tedaviye başlandıktan sonraki iki hafta gibi erken bir sürede saptanır. Akış hızında iyileşmeler biraz daha sonra görülebilir. Eğer Hytrin uygulamasına birkaç gün ya da daha uzun süreyle ara verilirse, tedaviye başlangıç doz uygulama rejimi kullanılarak başlanmalıdır.

Hipertansiyon

İstenilen kan basıncı yanıtını elde etmek için doz yavaş yavaş artırılabilir. Genel olarak önerilen doz günde 1 kez verilen I ile 5 mg arasındadır, bununla birlikte bazı hastalar günde 20 mg gibi yüksek dozlardan yarar görebilirler. 20 mg'ın üzerindeki dozların kan basıncında daha fazla bir etki yapmadığı görülmüş ve 40 mg'ın üzerindeki dozlar araştırılmamıştır. Doz aralığı süresince kontrolün sürdürüldüğünden emin olmak için, kan basıncı doz aralığının sonunda izlenmelidir. Maksimum ve minimum yanıtların benzer olduğunu görmek ve aşırı hipotansif yanıt sonucunda oluşabilecek baş dönmesi ve palpitasyonlar gibi semptomları değerlendirmek İçin kan basıncının doz alındıktan 2–3 saat sonra ölçülmesi de yararlı olabilir. Yanıt 24. saatte önemli oranda azalmışsa, doz artırımı ya da günde iki kez uygulama gündeme getirilebilir. Eğer Hytrin uygulamasına birkaç gün ya da daha uzun süreyle ara verilirse, tedaviye başlangıç doz uygulama rejimi kullanılarak başlanmalıdır. Klinik çalışmalarda dozlar, başlangıç dozu dışında, sabahlan verilmiştir.

Postüral Hipotansiyon

SPH nedeniyle ortaya çıkan üriner obstrüksiyonun semptomatik tedavisi için terazosin alan hastalarda postüral hipotansiyon oluşumu rapor edilmiştir. Bu durumlarda, postüral hipotansif olayların tekrarlama sıklığı 65 yaş ve üstü hastalarda (%5.6) 65 yaş altı hastalardakinden (%2.6) daha fazladır.

Uygulama sekli; Oral yolla günde 1 kez yeterli miktarda sıvı ile alınmalıdır.

Özel Popülasyonlara İlişkin Ek Bilgiler

Farmakokinetik çalışmalar, böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanım sırasında tavsiye edilen doz rejiminde değişiklik yapılmasına gerek olmadığını göstermiştir.

Pediyatrik popülasyon

Çocuklarda güvenilirlik ve etkinliğine dair her hangi bir veri yoktur.

Geriyatrik Popülasyon

Farmakokinetik çalışmalar, yaşlı hastalarda kullanım sırasında tavsiye edilen doz rejiminde değişiklik yapılmasına gerek olmadığını göstermiştir. Ancak postüral hipotansiyon gelişimi daha fazla olduğundan dikkatli olunmalıdır.

4.3. kontrendikasyonlar

Hytrin tablet, terazosin hidroklorür ya da analoglarına aşırı duyarlı olduğu bilinen hastalarda kontrendikedir.

4.4. Özel Kullanım Uyanları ve Önlemleri

Senkop ve "İlk-doz” Etkisi: Hytrin tablet, alfa-adrenerjik blokaj yapan diğer ajanlar gibi, tedavinin ilk dozu veya ilk birkaç dozundan sonra, kan basıncında belirgin bir düşüşe, özellikle postüral hipotansiyon ve senkopa neden olabilir. Tedavi birkaç dozdan daha fazla kesilirse ve sonra tekrar başlanırsa, benzer bir etki beklenebilir. Alfa adrenerjik blokaj yapan diğer ajanlarla da dozun hızlı artırılmasıyla veya diğer antihipertansİf ilaçların eklenmesiyle senkop bildirilmiştir. Bazen senkop episodundan önce kalp atım hızının dakikada 120–160 vuru olduğu bir supraventriküler taşikardİ atağı görülebilirse de, senkopun aşırı bir postüral hipotansif etkiye bağlı olduğu düşünülmektedir.

Senkop veya aşırı hipotansiyon olasılığını azaltmak için tedavi her zaman, yatarken verilen 1 mg'hk terazosin hidroklorür dozu ile başlatılmalıdır. 2 mg, 5 mg, 10 mg'lık tabletler başlangıç tedavisi olarak endike değildir. Doz bundan sonra Kullanım Şekli ve Dozu bölümündeki önerilere göre yavaş yavaş artırılmalı ve ilave antihipertansİf ajanlar dikkatle eklenmelidir. Hasta, tedavinin başlangıcı sırasında oluşabilecek senkop sonucunda yaralanmaya neden olabilecek durumlardan sakınması konusunda uyarılmalıdır.

Hipertansif hastalarda yürütülen çok dozlu araştırmalarda hastaların yaklaşık %1’inde senkop bildirilmiştir; bu durum hiçbir olguda şiddetli ya da uzun süreli olmamıştır ve mutlaka başlangıç dozlarıyla ilişkili değildir. SPH’Iİ hastaların yer aldığı çalışmalarda ise senkop sıklığı %0.7 bulunmuştur.

Eğer senkop oluşursa, hasta yatar pozisyona getirilmeli ve gerekli destekleyici tedavi uygulamaları yapılmalıdır. Hytrin’in ortostatik etkisinin, kronik kullanımda bile doz uygulamasından kısa bir süre sonrasında daha fazla olduğunu gösteren bulgular vardır.

Geçmişinde miktürisyon senkopu olan hastalara alfa-bloker verilmemelidir.

Prostat kanseri: Prostat kanseri ve SPH aynı semptomları verebilir. Bu 2 hastalık sıklıkla aynı anda mevcut olabilir. Dolayısıyla, SPH olduğu düşünülen hastalar Hytrin tedavisine başlamadan önce, prostat karsinomu açısından kontrol edilmelidir.

Ortostatik Hipotansiyon: Senkop Hytrin’in en şiddetli ortostatik etkisi olmakla birlikte, baş dönmesi, sersemlik ve çarpıntı gibi kan basıncının düşmesine bağh diğer belirtiler daha yaygındır. Bu tür olayların potansiyel sorunlar oluşturduğu mesleklerde çalışan hastaların tedavisinde özellikle dikkatli olunmalıdır.

Hastalara Yönelik Bilgiler: Hastalar özellikle tedavinin başlangıcında senkop ve ortostatik belirtiler olasılığına karşı uyarılmalı; ilk dozdan sonra, doz artırılmasından sonra ve bırakılmış bîr tedaviye yeniden başlanılmasından sonra, 12 saat süreyle araba kullanmaktan ve tehlike olasılığı İçeren işlerden kaçınmalıdırlar. Bu hastalar, Hytrin tablet tedavisinin başlangıcı sırasında eğer senkop oluşursa yaralanma ile sonuçlanabilecek durumlardan sakınmaları konusunda uyarılmalıdırlar. Kan basıncının düşmesine bağlı belirtiler ortaya çıktığında, her ne kadar bu semptomlar her zaman ortostatİk değilse de, hastalara oturmaları ya da sırtüstü yatmaları ve oturur veya yatar durumdan doğrulurken dikkatli olmaları öğütlenmelidir. Baş dönmesi, sersemlik veya çarpıntılar rahatsızlık verici ise, bu durumlar doz ayarlaması yapılabilmesi için hekime bildirilmelidir.

Hastalara Hytrin ile uyuşukluk ya da somnolans ortaya çıkabileceği de söylenmelidir; bunlar araba veya ağır makine kullanmak zorunda olan kişilerin dikkatli olmasını gerektiren durumlardır.

Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

Katarakt Ameliyatı: Alfa – 1 blokerleriyle tedavi görmüş veya görmekte olan bazı hastalara uygulanan katarakt ameliyatı sırasında, görülen Floppy trîs Sendromu (IFIS) gözlenmiştir. Bu değişken küçük gözbebeği sendromu, irisin fakoemülsifikasyon kesiklerine doğru potansiyel prolapsı, standart midriyatİk ilaçlarla operasyon öncesi dilatasyona rağmen ilerleyen operasyon içi miyosiz ve operasyonda kullanılan İrigasyon ajanlarına cevaben dalgalanan gevşek iris kombinasyonu ile karakterize olur. Hastanın göz doktoru, uygulayacakları cerrahi teknikte iris kancalarının, İris genişletici halkalar veya viskoelastik maddelerden yararlanmak gibi bazı muhtemel değişikliklere hazırlıklı olmalıdır. Katarakt operasyonundan önce alfa-1 blokerlerin durdurulması ile ilgili bir yarar görülmemektedir.

Laboratuar Testleri: Kontrollü klinik araştırmalarda hematokrit, hemoglobin, beyaz kan hücreleri, total protein ve albümin değerlerinde küçük ama istatistiksel olarak anlamlı düşüşler gözlenmiştir. Bu laboratuvar bulguları, hemodilüsyon olasılığını düşündürmüştür. Hytrin ile 24 aya varan tedavide, prostat spesifik antijen (PSA) düzeylerinde önemli bir değişiklik olmamıştır.

Pediyatrik kullanım: Çocuklardaki güvenilirlik ve etkinliği belirlenmemiştir.

Geriyatrik kullanım: Klinik çalışmalarda, SPH hastalarında postüral hipotansiyonun görülme sıklığı hipertansiyonlu hastalardakinden fazladır. Bu durumlarda, postüral hipotansif olayların tekrarlama sıklığı 65 yas ve üstü hastalarda (%5.6) 65 yas altı hastalardakinden (%2.6) daha fazladır.

Eğer, ilaç alımı birkaç günden uzun süreli olarak bırakılırsa, tedavi ilk doz rejimi ile yeniden başlatılmalıdır.

Fosfodiesteraz-5 (PDE-5) inhibitörü ve terazosin kullanımını takip eden hipotansiyon rapor edilmiştir. Tadalafİl ile es zamanlı uygulanan tedavi tavsiye edilmemektedir ve terazosin ile sildenafil veya vardenafil beraber kullanıldığında dikkatli olunması önerilir, (bkz. Bölüm 4.5) Fosfodiesteraz-5-inhibitörleri (sildenafil, tadalafil, vardenafil) ile terazosinin bir arada kullanılması bazı hastalarda semptomatik hipotansiyona yol açabilir. Postüral hipotansiyon gelişmesi riskini minimize etmek için fosfodiesteraz-5-inhibitörlerinin kullanılmasına başlanmadan önce hasta alfa-blokör terapisinde stabil olmalıdır

4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Selim Prostat Hiperplazisi (SPH): SPH’li hastalarda, non-steroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ), teofilİn, antianjinal ajanlar, oral hİpoglisemik ajanlar, anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri ya da diüretikler ile eş zamanlı tedavi edilen hastalardaki advers olay profili, tedavi edilen genel popülasyondaki profil ile karşılaştırılmış ve ADE inhibitörleri ile diüretikler dışında, klinikte önem taşıyan hiçbir etkileşim gözlenmemiştir. Bu küçük hasta alt grubunda, baş dönmesi veya baş dönmesi İle ilgili diğer yan etkileri bildirenlerin yüzdesİ; çift kör plasebo kontrollü çalışmalarda Hytrin kullanan toplam hasta popülasyonunda­kinden daha yüksek görünmektedir.

PDE-5 İnhibitörleri; Terazosin, fosfodiesteraz-5 (PDE-5) inhibitörleriyle birlikte kullanıldığında hipotansiyon rapor edilmiştir. Terazosin ile sildenafil veya vardenafilin es zamanlı kullanımı, sadece hastanın terazosin ile stabilize edildiği durumlarda başlatılmalıdır. Buna ek olarak, vardenafil terazosin tedavisini takip eden 6 saat içinde ve sildenafil 4 saat içinde alınmamalıdır.

Fosfodiesteraz-5-inhibitörleri (sildenafil, tadalafil, vardenafil) ile terazosinin bir arada kullanılması bazı hastalarda semptomatik hipotansiyona yol açabilir (bkz. Bölüm 4.4).

Hipertansiyon: Hipertansiyon lu hastalarda, terazosin hidroklorür diüretiklere ve çeşitli beta-adrenerjik blokerlere ilave edilmiş, ve beklenmeyen hiçbir etkileşim gözlenmemiştir.

Terazosin hidroklorür aynı zamanda, eş zamanlı çeşitli tedaviler almakta olan hastalarda da kullanılmıştır; bunlar formal etkileşim çalışmaları olmamakla birlikte, hiçbir etkileşim gözlenmemiştir. Terazosin hidroklorür aşağıdaki ilaçlar ya da ilaç sınıflarını almakta olan hastalarda eş zamanlı olarak kullanılmıştır: Analjezik/anti­inflamatuarlar (örn. asetaminofen, aspirin, kodein, ibuprofen, indometasîn); antibiyotikler (örn. eritromisin, trimetoprim ve sulfametoksazol); antikolinerjik/sem­patomimetikler (örn. fenilefrin hidroklorür, fenilpropanolamin hidroklorür, psödoefedrin hidroklorür); antigut ajanlar (örn. allopurinol); antihistaminikler (örn. klorfeniramİn); kardiyovasküler ajanlar (örn. atenolol, hidroklorotiyazid, metiklotiyazid, propranolol); kortikosteroidler; gastrointestinal ajanlar (örn. antasitler); hipoglisemikler; sedatifler ve trankilizanlar (örn. diazepam).

Belirgin hipotansiyon olasılığından kaçınmak için terazosin diğer antihipertansif ajanlarla (örn. kalsiyum antagonistleri) birlikte kullanılırken özen gösterilmelidir. Bir diüretik veya diğer bir antihipertansif ajanı ilave ederken dozun azaltılması ve yeniden titre edilmesi gerekli olabilir.

Tiazid diüretikler ve diğer anti-hipertansîf ajanlarla kullanımı

Tiazid diüretik veya diğer anti-hipertansif ajanların hastanın doz rejimine eklendiği durumlarda Hytrin dozu azaltılmalı ve gerekirse yeniden ayarlanmalıdır. Hytrin tiazid ve diğer antİ-hipertansif ajanlarla birlikte alındığında hipotansiyon gelişebileceğinden dikkatli olunmalıdır.

Sildenafil ve Vardenafil: Terazosin ile Sildenafil veya Vardenafil’in bir arada tedavisine sadece eğer hasta Terazosin tedavisinde istikrarlıysa başlanır. Buna ek olarak Vardenafil, Terazosin alındıktan sonraki 6 saat içinde uygulanmamalıdır ve Sildenafil’e, Terazosin tedavisinden sonraki 4 saat içinde başlanmamalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Özel popülasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemistir.

4.6 gebelik ve laktasyongebelik kategorisi c.

Çocuk Doğurma Potansiyeli Bulunan Kadınlar/Doğum Kontrolü (Kontrasepsiyon)

İnsanlara yönelik potansiyel riski bilinmemektedir. Gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Hasta, hamile kaldığında veya hamilelik kararı alındığında doktorunu bilgilendirmesi gerektiği konusunda uyarılmalıdır.

Gebelik dönemi

Gebe kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar yoktur ve Hytrin'in gebelikteki güvenilirliği belirlenmemiştir. Potansiyel yararların anne ve fötusa karşı oluşabilecek risklerden üstün çıktığı durumlar dışında, gebelikte Hytrin önerilmemektedir.

Laktasyon dönemi
Üreme Yeteneği

Hytrin üreme yeteneğini etkilememiştir.

4.7 araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Hastalar özellikle tedavinin başlangıcında senkop ve ortostatik belirtiler olasılığına karşı uyarılmalı; ilk dozdan sonra, doz artırılmasından sonra ve bırakılmış bir tedaviye yeniden başlanılmasından sonra, 12 saat süreyle araba kullanmaktan ve tehlike olasılığı içeren işlerden kaçınmalıdırlar.

Hytrin ile uyuşukluk ya da somnolans ortaya çıkabileceğinden, araba veya ağır makine kullanmak zorunda olan kişiler dikkatli olmalıdır.

4.8. i̇stenmeyen etkiler

Çok yaygın (^1/10); yaygın (> 1/100, <1/10); yaygın olmayan (>1/1000, <1/100), seyrek (>1/10000, <1/1000) ve çok seyrek (<l/10000)), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Hipertansiyon hastalarında görülen advers olaylar

Aşağıda sunulan prevalans oranları, 1 ila 40 mg arasında dozlarda, monoterapi olarak ya da diğer antihipertansif ajanlarla kombinasyon seklinde, günde bir defa terazosin hidroklorür uygulanmış 14 plasebo-kontrollü çalışmadan derlenmiş advers olaylara dayanır. Tablo 1, terazosin hidroklorür grubu için prevalans oranı en az %5 olan, terazosin hidroklorür prevalans oranı en az %2 olan ve prevalans oranı plasebo grubunun prevalans oranından daha yüksek olan, ya da reaksiyonla özellikle ilgilenildigi çalışmalardaki hipertansiyon hastaları için raporlanmıs advers olayları özetler.

Sadece asteni, bulanık görme, bas dönmesi, nazai konjesyon, bulantı, periferik ödem, palpitasyonlar ve somnolans, terazosin hidroklorür alan hastalarda plasebo alan hastalara göre anlamlı derecede (p<0.05) daha yaygın olan semptomlardır. Plasebo-kontrollü monoterapi çalışmalarında, kombinasyon terapisi çalışmalarında bulunanlara benzer advers olay oranları gözlenmiştir (Tablo 1 ’e bakınız.)

Taldıı 1

slMı-m. oııyın Sınıfı

Sıklık

Advers (Haykır

Enfeksiyon ve cnl'eslasyoıılar

Y aygın

Sinüzit

Psikiyatrik bozukluklar

Y aygın

Sinirlilik

Yaygın olmayan

Depresyon

Libido azalması

Sinir sistemi bozuklukları

Çok yaygın

Bas ağrısı

Bas dönmesi

Yaygın

Sen kop

Pareslezi

Somnolans

Görme bozuklukları

Yaygın

Bulanık görme

Karıl i yak bozukluklar

Yaygın

Palpitasyonlar

Tayikardi

Vaskülcr bozukluklar

Yaygın

Onoslatik hipotansiyon

Respiraluar. torasik ve mediastinal bozukluklar

Yaygın

Dispne

Naz al konjesyon

Gasli om testi nal bozukluklar

Yaygın

Bulantı

Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu bozuklukları

Yaygın

Sırt ağrısı

Ekstremi te lerde ağrı

Üreme sistemi ve meme bozuklııklan

Yaygın

Erektil disfotıksıyon

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesi soıunları

Çok yaygın

Asteni

Y aygın

Reıiferık ödem

Yaygın olmayan

Ödem

Diğer

Yaygın olmayan

Kilo artıyı

İlave advers olaylar da raporlanmıs olmakla birlikte, bunlar genellikle terazosin hidroklorür kullanılmadığı durumlarda görülebilecek semptomlardan ayırt edilebilir nitelikte değildir.

Aşağıdaki ilave advers olaylar, kontrollü ya da açık, kısa veya uzun süreli klinik çalışmalarda terazosin hidroklorür uygulanan 1987 hastanın en az % Tinde görülmüş ya da pazarlama sonrası raporlanmıstır (Tablo 2)

Tablo 2

Sistem Orcîîn Sınıfı

Sıklık

Advers (»lavlar

Enfeksiyon ve en festasy onlar

Yaygın

Bronşit

Soğuk algınlığı

Nazo farenjit

Farenjit

Nezle

İdrar yolu enfeksiyonu

Kan ve lenf sistemi bozuklu klan

Yaygın olmayan

Trombositopeni

Bağışıklık sistemi bozuklukları

Bilinmiyor

Analilaktik reaksiyon

Metabolizma ve beslenme bozuklukları

Yaygtıı

Gut hastalığı

Psikiyatrik bozukluklar

Yaygın

Anksiyete

Uyku bozukluğu

Görme bozuklukları

Yaygın

Bilinmiyor

Konjonktivit Görme kaybı

İris sorunları

Kulak ve labirent bozuklukları

Yaygın

Kulak çınlaması

Kardiyak bozukluklar

Yaygın

Yaygın olmayan

Aritmi

Atriyal fibrilasyon

Vasktıler bozukluklar

Yaygın

V azodilatasyon

Respiratuar. tora sık ve mediastinal bozukluklar

Yaygın

Öksürük

Epistaksj

Gastrointestinal bozukluklar

Yaygın

Karın ağrısı Konstipasyon Diyare

Ağız Kuruluğu

Dispepsi Flatulans

Kusma

Deri ve deri altı doku bozuklukları

Yaygın

Hiperhidroz Kaşıntı Döktmtti

Kas-iskelel sistemi ve bağ dokusu bozuklukları

Yaygın

Aru-alji Artrit

Anropati

Miyalji Boyun ağrısı Kas-iskelel ağrısı

Renal ve liriner bozukluklar

Yaygın

Yaygın olmayan

Sık idrara çıkma

Üriner inkonlinans

tireme sistemi ve meme bozuklukları

Bilinmiyor

Priyapiznı

Genel bozukluklar ve uyguluma bölgesi sorun] an

Yaygın

Göğüs ağrısı Ytız ödemi

Yüksek ateş

Selim Prostat Hiperplazisi (SP1I) hastalarında görülen advers olaylar

Tablo 3'teki her bir advers olay, aşağıdaki kriterlerden bir ya da daha fazlasının bulunmasına göre seçilmiştin

1) Daha önce terazosin hidroklorür ile hipertansiyonda yapılmış çalışmalarda advers olay insidansının %5 veya klinik olarak anlamlı olması; 2) Terazosin hidroklorür ile yapılmış selim prostat hiperplazisi (SPH) çalışmalarında %5’ten daha fazla görülme sıklığı; 3) Bas dönmesi, hipotansiyon, postüral hipotansiyon, senkop ve vertigoyu içeren ve bas dönmesi ile ilintili yan etki kompleksinin bir bileşeni olması; veya 4) Cinsel fonksiyonla ile alakalı olması

Talik» 3

Sistem, Organ Sınıf

Sıklık

Advers (Haykır

Psikiyatrik bozukluklar

Yaygm olmayan

Libido azalması

Sinir sistemi bozuklukları

Yaygın

Baş ağrısı

Baş dönmesi

Somnolans

Yaygm olmayan

Senkop

Görme bozuklukları

Y aygm

Bulanık görme/ambliyopi

Kulak ve labirent bozuklukları

Yaygm

Vertıgo

Kardiyak bozukluklar

Yaygm olmayan

Palpitasyonlar

Ta şikardı

Vasktiler bozukluklar

Yaygm

Ortoslatik hipotansiyon

Yaygm olmayan

Hipotansiyon

Respiraluar. torasik ve mediaslinal bozukluklar

Yaygın

Dispııe

Nazal konjesyon/nezk?

Ga s t rom test inal bozukluklar

Y aygm

Bulantı

Üreme sistemi ve meme bozukluktan

Yaygın

Erekti! dis fonksiyon

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesi sorun tan

Yavgııı

Aslen i

Yaygın olmayan

Periferik ödem

Diğer

Yaygın olmayan

Kilo artışı

Satış sonrası deneyimler

Trombositopenİ ve priapizm bildirilmiştir. Atriyal fibrilasyon rapor edilmiş, ancak bir sebep-etki bağıntısı kurulmamıştır. Nadiren anaflaksi bildirilmiştir. Anjioödem bildirilmiştir.

Katarakt operasyonu sırasında, alfa-1 bloker tedavisine eslik eden operasyon içi Floppy İris Sendromu (IFIS) adıyla bilinen küçük gözbebeği sendromunun değişik bir formu bildirilmiştir.

4.9. doz aşımı ve tedavisi

Hytrin’in tablet doz aşımı hipotansiyona yol açarsa, kardiyovasküler sistemin desteklenmesi birincil önem taşır. Hastayı sırtüstü yatar durumda tutarak kan basıncının restorasyonu ve kalp atım hızının normalleştirilmesi sağlanabilir. Bu önlem yetersiz kalırsa, şok, öncelikle hacim genişleticilerle tedavi edilmelidir. Gerekirse, bunun arkasından vazopressörler kullanılmalı ve böbrek fonksiyonu izlenerek ihtiyaca göre desteklenmelidir. Laboratuar verileri terazosin hidroklorürün proteinlere ileri derecede bağlandığım göstermektedir, bu nedenle diyaliz yararlı olmayabilir.

5. Farmakolojik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Alfa-blokörler (Genito-Üriner)

ATC Kodu: G04CA03

Terazosin hidroklorür selektif alfa –1 adrenoseptör blokeri olup, kinazolin türevidir.

Çalışmalar alfa-1-adrenoseptör blokajının, selim prostat hiperplazisinde (SPH) olduğu gibi, kronik mesane çıkış obstrüksiyonu olan hastalarda ürodinamiğin İyileşmesinde yararlı olduğu izlenimini vermektedir.

SPH belirtilerine esas olarak, büyümüş bir prostatın varlığı ve alfa-l-adrenerjik reseptörler tarafından regüle edilen mesane çıkışı ve prostat düz kas tonüsünde artış neden olmaktadır. Terazosin insan prostat dokusunda fenilefrin indüksiyonlu kontraksiyonları antagonize eder.

Klinik araştırmalarda, SPH'li hastalarda terazosin hidroklorürün ürodinamiği ve semptomatolojiyi iyileştirdiği görülmüştür.

Terazosin hidroklorür total periferik vasküler direnci düşürerek, kan basıncında azalmaya neden olur. Terazosînin vazodilatör hipotansif etkisinin esas olarak, alfa-l-adrenoseptörlerin blokajı yoluyla oluştuğu görünmektedir.

Terazosin oral uygulamayı takiben kan basıncını 15 dakika içinde tedrici olarak düşürür.

Terazosin diyastolİk ve sistolik kan basıncını hem yatar hem dik durumda düşürür. Bu etkisini en çok diyastolik kan basıncı üzerinde gösterir. Bu değişikliklere genelde refleks taşikardi eşlik etmez. Doruk plazma konsantrasyon­larıyla (doz verildikten sonraki İlk birkaç saatte) İlişkili daha büyük kan basıncı etkileri, terazosinin 24. saatteki etkilerinden daha büyük Ölçüde pozisyona bağh (dik durumda daha büyük) görünmektedir. Dİk durumda iken ayrıca, doz verildikten sonraki ilk birkaç saat İçinde kalp atım hızı da dakikada 6 ile 10 atım daha fazladır.

Terazosin tedavisi esnasında hastalarda kilo alma eğilimi vardır. Plasebo kontrollü monoterapi araştırmalarında terazosin alan erkek ve kadın hastalar sırasıyla 0,77 ve 1 kg alırken, plasebo grubundakiler sırasıyla ortalama 0,09 ve 0,54 kg vermiştir ve her iki farklılık da, İstatistiksel olarak anlamlıdır.

Kontrollü klinik çalışmalar sırasında, terazosin hidroklorür kullanan hastaların lipid profillerinde iyileşme görülmüştür. Terazosin monoterapisi almakta olan hastalarda total kolesterol ile düşük yoğunluklu ve çok düşük yoğunluklu lİpoprotein fraksiyonlarında plaseboya kıyasla küçük fakat istatistiksel olarak anlamlı bir azalma oluşur. Bu hastalarda yüksek yoğunluklu lİpoproteinler ve HDL/LDL kolesterol oranı başlangıç dönemine göre artış, trigliseridlerde İse başlangıç dönemine göre azalma gösterir; ancak bu değişiklikler plaseboya göre anlamlı değildir.

Uzun dönem (6 ay veya daha uzun süreli) terazosin hidroklorür uygulaması, glukoz, ürik asid, kreatİnin, BUN, karaciğer fonksiyon testleri ve elektrolitleri içeren laboratuvar Ölçümlerinde klinik açıdan önemli bir değişiklik göstermemiştir. Terazosin uygulamasını izleyen klinik laboratuvar verilerinin incelenmesi hematokrit, hemoglobin, akyuvar, total protein ve albümindeki azalmalara bağlı hemodilüsyon olasılığını düşündürmüştür. Alfa blokajı ile hematokrit ve total proteinde düşmeler gözlenmiş ve hemodilüsyona bağlanmıştır.

5.2. farmakokinetik özelliklere milim: çözeltiyle göreceli olarak, terazosin hidroklorür insanlarda hemen tümüyle emilir. yiyeceklerin kapsül formunda uygulanan terazosinin hidroklorürün biyoyararlanımı üzerine etkisi ya hiç yoktur ya da çok azdır. terazosin hidroklorürün karaciğerdeki ilk geçiş metabolizmasına minimum derecede girdiği ve dolaşımdaki dozun hemen tamamının ana i̇laç şeklinde olduğu gösterilmiştir.

Dağılım: Plazma düzeyleri doz alındıktan yaklaşık bir saat sonra doruğa çıkar ve yaklaşık 12 saatlik bir yanlanma ömrü ile azalmaya başlar. İlaç plazma proteinlerine ileri derecede bağlanır ve bağlanma klinik olarak gözlenen konsantrasyon aralığı içerisinde sabittir.

Atılım: Oral uygulanan bir dozun yaklaşık %10’u idrar ve %20'si feçes yoluyla ana ilaç şeklinde atılır. Kalanı metabolitler şeklinde elimine edilir. Bütünüyle, verilen dozun yaklaşık % 4O'ı İdrar ve yaklaşık %60'ı feçesle atılmaktadır.

Terazosinin farmakokinetiği, böbrek fonksiyonundan bağımsız görünmektedir. Bu durum, böbrek fonksiyonu bozuk olan hastalar için doz rejimi ayarlanması gereksinimini ortadan kaldırır.

5.3. Klinik Öncesi Güvenilirlik Verileri

Terazosin hİdroklorür in vivo ve in vitro ortamlarda incelenme sonucunda (Ames testi, in vivo sitogenetik İncelemeler, farelerdeki dominant letal test, in vivo Çin ham steri kromozom aberrasyon testi ve V79 ileri mutasyon incelemesi), mutajenik potansiyel taşımamaktaydı.

Terazosin hİdroklorür, sıçanlara iki yıl boyunca yemleri yoluyla 8, 40 ve 250 mg/kg/gün dozlarında uygulandığında, 250 mg/kg dozuna maruz kalan erkek sıçanlarda selim adrenal medüller tümörlerde istatistiksel olarak anlamlı artış ile ilişkili bulundu. Bu doz, 20 mg/55 kg hasta düzeyindeki önerilen maksimum insan dozunun 695 katıdır. Dişi sıçanlar etkilenmemişti. Terazosin hİdroklorür, farelere İki yıl süreyle yemleri içinde 32 mg/kg/gün düzeyindeki maksimum tolere edilen dozda uygulandığında onkojenik değildi.

Bir dizi testte mutajenisitenin bulunmayışı, fare karsinojenisite tayin testinde herhangi bir hücre tipinde tümorİjenisitenin yokluğu, her İki türde de total tümör insidansında artış görülmeyişi ve dişi sıçanlarda proliferatif adrenal lezyonların yokluğu, erkek sıçan türüne özgü bir olayı düşündürmektedir. Geniş bir yelpazede yer alan çok sayıda başka farmasötik ve kimyasal bileşikler de, İnsanlarda karsinojenisite yönünde destekleyici veri oluşturmaksızın, erkek sıçanlarda selim adrenal medüller tümörler ile ilişkili bulunmuştur.

Terazosin hidroklorürün fertilite üzerindeki etkisi, erkek ve dişi sıçanlara oral yoldan 8, 30 ve 120 mg/kg/gün dozlarında uygulandığı standart bir fertilite/reprodüktif performans çalışmasında değerlendiril­miştir. 30 mg/kg verilen 20 erkek sıçanın dördü ve 120 mg/kg verilen 19 erkek sıçanın beşi bir yavru babası olmayı başaramadı. Testislerin ağırlık ve morfolojisi tedaviden etkilenmedi. 30 ve 120 mg/kg/gün dozlarındaki vajinal sürüntülerin, ne var ki, kontrol çiftleşmelerindeki sürüntülerden daha az sayıda sperm içerdiği görünüyordu ve sperm sayısı ile daha sonraki gebelik arasında İyi bir bağıntının bulunduğu bildirilmekteydi.

Bir ya da iki yıl süreyle oral terazosin hİdroklorür uygulaması, 8 mg/kg/gün (önerilen maksimum insan dozunun 20 katından daha büyük) dozuna değil ama 40 ve 250 mg/kg/gün dozuna maruz bırakılan sıçanlarda, testis atrofısî İnsidansında İstatistiksel olarak anlamlı bir artış ortaya çıkardı. Teslislerde atrofi aynı zamanda, üç ay süreyle 300 mg/kg/gün (önerilen maksimum insan dozunun 800 katından daha büyük) dozların verildiği köpeklerde de gözlendi ama bir yıl süreyle 20 mg/kg/gün dozu verilenlerde gözlenmedi. Bu lezyon aynı zamanda, başka bir selektif-alfa-1 bloker ajan olan prazosin ile de görülmüştür.

6. farmasöti̇k özelli̇kleri̇

6.1. yardımcı maddelerin listesi

2 mg tablet ______________

Laktoz monohİdrat, EP _______

Magnezyum Stearat, EP ______

Mısır Nişastası, EP ___________

Talk, BP ____________

Sarı Boya, FD&C no. 6 (El 10)

5 mg tablet________­_____________________

Laktoz Monohİdrat, EP ________________

Magnezyum Stearat, EP___________­_______

Mısır nişastası, EP __________ ________

Talk, BP___________­____________________

Mavi Boya, FD&C no. 2 (E 13 2)

6.2. geçimsizlikler

Herhangi bir geçimsizlik bilgisi mevcut değildir.

6.3. raf ömrü

Raf ömrü 36 aydır.

6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler

25 °C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

6.5. ambalajın niteliği ve içeriği

Hytrin BP Tedaviye Başlama Paketi, 25 mikron kalınlığında sert alüminyum folyo, 300 mikron yumuşatılmamış PVC ve opaklaştıncı madde olarak titanyum dioksid içeren 60 g/m2 PVDC film ile blister ambalajlanır.

6.6 beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

Özel bir gereklilik yoktur.

Yasal kategori: Bir hekim yada hastane tarafından kesin tanı konduktan sonra, bir hekimin sürekli gözetimi altında kullanılmak üzere yalnızca reçete ile satılır.

7. ruhsat sahi̇bi̇

Adı : Abbott Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd.Ştİ.

Adresi:

Saray Mah., Dr Adnan Büyükdenİz Cad.,

No.2 Kelif Plaza, Kat 12 –10,

34768 Ümraniye – İstanbul

Tel : 0216 636 06 00

Faks =0216 425 09 69

8. ruhsat numarasi

104/89

9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇

27.10.1998/27­.10.2003