KISA ÜRÜN BİLGİSİ - DAYRISE 30 MG FİLM KAPLI TABLET
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
DAYRISE 30 mg film kaplı tablet
2. KALIT ATİF ve KANTİTATİF BİLEŞİM
Risedronat sodyum..................30 mg
Laktoz monohidrat........................147.60 mg
Yardımcı maddeler için bölüm 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Film kaplı tablet.
Beyaz ila beyaza yakın, yuvarlak, bir tarafında “L” ve diğer tarafında “30” yazan bikonveks film kaplı tabletler.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
Paget hastalığının tedavisinde endikedir.
4.2. pozoloji ve uygulama şeklipaget hastalığı tedavisinde doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde, yetişkinlerde önerilen dayrise dozu, iki ay boyunca günde bir defa 30 mg film tablettir. tekrar tedavi gerektiğinde (son tedaviden en az 2 ay sonra), aynı doz ve süreçlerde yeni tedavi uygulanabilir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
Risedronat sodyumun absorpsiyonu yiyeceklerden ve polivalan katyonlardan etkilenmektedir (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri), bu nedenle yeterli emilimin sağlanması için hastalar DAYRISE 30 mg’ı;
Kahvaltıdan önce: İlk yemekten, diğer tıbbi ürünlerden veya içeceklerden (su dışında) 30 dakika önce almalıdır.Kahvaltıdan önce alınamadığı durumlarda, DAYRISE aşağıdaki kullanma talimatlarına uyularak her gün aynı saatte öğünler arasında veya akşam aç kamına alınmalıdır:
Öğünler arasında: DAYRISE herhangi bir öğününden, sıvı tüketiminden (su hariç) veya tıbbi ürün kullanımından en az 2 saat önce veya 2 saat sonra alınmalıdır. Akşam: DAYRISE günün son öğününden, sıvı tüketiminden (su hariç) veya tıbbi ürün kullanımından en az 2 saat sonra alınmalıdır. DAYRISE yatmadan en az 30 dakika önce alınmalıdır.Nadiren de olsa doz ahım unutulduğunda, DAYRISE yukarıda verilen kullanma talimatlarına uyularak kahvaltıdan önce, öğünler arasında veya akşam alınabilir.
DAYRISE yalnızca su ile alınmalıdır. Özellikle Paget hastalığında kemik döngüsü anlamlı
1/9
şekilde arttığından, diyet ile alımı yetersiz olduğu durumlarda hekimler tarafından kalsiyum ve vitamin D takviyesi düşünülmelidir.
Tablet bütün olarak yutulmalıdır; emilmemeli veya çiğnenmemelidir.
Tabletin mideye ulaşmasına yardımcı olmak için, DAYRISE 30 mg tablet dik pozisyonda ve bir bardak (> 120 mİ) su ile alınmalıdır. Hastalar tableti aldıktan sonra 30 dakika yatmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Diyet ile alımı uygun değilse, destekleyici kalsiyum ve vitamin D düşünülmelidir.
Hafif ya da orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Risedronat sodyumun şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi 30 ml/dak.’dan düşük) kullanımı kontrendikedir (Bkz. Bölüm 4.3. Kontrendikasyonlar ve Bölüm 5.2. Farmakokinetik özellikler). Karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Çocuklarda ve adolesanlarda DAYRISE’ın güvenliliği ve etkinliği bilinmemektedir.
Genç hastalarla karşılaştırıldığında yaşh hastalarda (>60 yaş) biyoyararlanım, dağılım ve eliminasyon benzer olduğundan doz ayarlamasına gerek yoktur. Bu durum, postmenopozal popülasyonda, 75 yaş ve üstündeki çok yaşlı hastalarda da gösterilmiştir.
4.3. kontrendikasyonlar
30 dakika boyunca dik durumda kalamayacak hastalar Akalazya veya darlık gibi özofagus boşalmasını geciktiren özofagus anormallikleri Risedronat sodyum veya formülasyondaki yardımcı maddelerden birine karşı aşırı duyarlılık Hipokalsemi (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri) Gebelik ve laktasyon Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <30 ml/dak.)
4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Oral bifosfonat kullanımı ile özofagus kanseri riskinin artabileceğini bildiren bazı çalışmalar bulunmakla birlikte bu ilişki net olarak kanıtlanmamıştır. Bu nedenle, Barrett özofagusu veya gastroözofageal reflü gibi zemininde artmış özofagus kanser riski olan hastalarda bu ilaçların kullanımından kaçınılmalıdır.
Bifosfonatlar ile tedavi edilen hastalarda atipik bölgelerde (subtrokanterik ve femur şaft) kırıklar görülebilir. Bu kırıklar genellikle travma olmaksızın ya da minimal travma ile gelişmektedir. Bifosfonat kullanan ve uyluk ya da kasık ağrısı ile başvuran hastalar atipik kırık şüphesi ile değerlendirilmelidir. Bu hastalarda bireysel risk/yarar analizine göre bifosfonat tedavisinin kesilmesi gündeme gelebilir.
Yiyecekler, içecekler (su dışında) ve polivalan katyon (kalsiyum, magnezyum, demir ve alüminyum gibi) içeren tıbbi ürünler bifosfonatların emilimini etkiler, bu nedenle DAYRISE ile aynı zamanda alınmamalıdır (Bkz. Bölüm 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). İstenen etkinliğe ulaşmak için, doz önerilerine sıkıca uyulması gereklidir (Bkz. Bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli).
Çok yaşlı kişilerde (>80 yaş) risedronat sodyum dahil bifosfonatların etkinliğini destekleyen kanıtlar sınırlıdır (Bkz. Bölüm 5.1. Farmakodinamik özellikler).
Bifosfonatlar ile özofajit, gastrit, özofageal ülserasyonlar ve gastroduodenal ülserasyonlar arasında bağlantı bulunmuştur. Bu nedenle, aşağıdaki durumlarda dikkatli olunmalıdır:
Striktür veya akalazya gibi özofagus geçişinde veya boşalmasında gecikme öyküsü olan hastalarda Tabletin alınmasından sonra en az 30 dakika dik pozisyonda duramayan hastalarda Risedronat aktif veya yakın zamanda özofagus veya üst gastrointestinal problemleri olan hastalara verilirse.îlacı reçete edenler doz talimatlarına dikkat etmenin önemini hastalara vurgulamah ve olası özofagus reaksiyonu semptomları veya belirtileri konusunda uyarmalıdır. Hastalara, disfaji, yutma sırasında ağrı, retrostemal ağrı veya yeni/kötülesen mide yanması gibi özofagus tahrişi semptomları gelişirse, gecikmeden doktora başvurmaları talimatı verilmelidir.
DAYRISE tedavisine başlanmadan önce hipokalsemi tedavi edilmelidir. DAYRISE 30 mg tedavisine başlanırken kemik ve mineral metabolizmasının diğer bozuklukları (paratiroid disfonksiyonu, hipovitaminoz D gibi) tedavi edilmelidir.
Primer olarak intravenöz yoldan uygulanmış bifosfonatlar dahil kanser tedavisi alan hastalarda, genel olarak diş çekimi ve/veya lokal enfeksiyonla (osteomiyelit dahil) birlikte çene osteonekrozu bildirilmiştir. Bu hastaların birçoğu ayrıca kemoterapi ve kortikosteroidler alan hastalardır. Çene osteonekrozu, oral bifosfonatlar alan osteoporozlu hastalarda da bildirilmiştir.
Eşlik eden risk faktörleri (kanser, kemoterapi, radyoterapi, kortikosteroidler ve kötü ağız hijyeni gibi) bulunan hastalarda bifosfonatlarla tedaviden önce diş muayenesi ile uygun önleyici diş bakımı ve tedavisi düşünülmelidir.
Tedavi sırasında, hastalar mümkünse invazif diş girişimlerinden kaçınmalıdır. Bifosfonat tedavisi sırasında çene kemiği osteonekrozu geliştiren hastalar için diş cerrahisi durumu kötüleştirebilir. Diş girişimi gerekli olan hastalar için bifosfonat tedavisinin kesilmesinin çene kemiği osteronekroz riskinin azalacağını gösteren veri bulunmamaktadır. Her hasta için tedavi eden hekimin hastanın yarar/risk değerlendirmesine göre vereceği klinik karara uyulmalıdır.
Laktoz uyarısı:
DAYRISE laktoz içermektedir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorbsiyon problemi olan hastaların DAYRISE’ı kullanmamaları gerekir.
4.5. diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Risedronat sodyum ile resmi etkileşim çalışmaları yapılmamıştır. Bununla birlikte klinik çalışmalarda diğer tıbbi ürünlerle arasında klinik olarak önemli etkileşim saptanmamıştır.
Polivalan katyonlar içeren tıbbi ürünler (kalsiyum, magnezyum, demir ve alüminyum gibi) ile eş zamanlı kullanımı risedronat sodyumun emilimini etkileyecektir (Bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
Risedronat sodyum sistemik olarak metabolize olmaz, sitokrom P450 enzimlerini indüklemez ve düşük oranda proteinlere bağlanır.
Özel popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyonlara ilişkin herhangi bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. gebelik ve laktasyongebelik kategorisi: c
Hamile kadınlarda DAYRISE’ın yeterli ve iyi kontrollü çalışması yoktur. Çocuk doğurma potansiyeli olan kadınların DAYRISE alırken hamile kalmamaları tavsiye edilir. Eğer DAYRISE’ın anne ve fetüse potansiyel yararı potansiyel riskinden fazlaysa DAYRISE hamilelik sırasında kullanılmalıdır.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Risedronat’m gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
DAYRISE gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Risedronatın insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, risedronatın sütle atıldığını göstermektedir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da DAYRISE tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve DAYRISE tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir.
4.7. araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkisi görülmemiştir.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Risedronat sodyum Faz III klinik çalışmalarda 15.000 üzerinde hastada çalışılmıştır. Klinik çalışmalarda gözlenen istenmeyen etkilerin çoğu hafif ve orta şiddette olup, genellikle tedavinin kesilmesini gerektirmemiştir.
Osteoporozu olan ve 36 ay risedronat sodyum 5 mg/gün (n=5020) veya plasebo (n=5048) ile tedavi edilen postmenopozal kadınlarda yapılan Faz III klinik çalışmalarda bildirilen ve risedronat sodyum ile ilişkili olması mümkün ya da muhtemel olduğu düşünülen advers olaylar aşağıda listelenmiştir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Yaygın: Baş ağrısı
Yaygın olmayan: iritis*
Yaygın: Konstipasyon, dispepsi, bulantı, karın ağrısı, diyare
Yaygın olmayan: Gastrit, özofajit, disfaji, duodenit, özofageal ülser
Seyrek: Glossit, özofageal yapışıklık
Yaygın: Kas iskelet ağrısı
Seyrek: anormal karaciğer fonksiyon testleri
Faz III osteoporoz çalışmalarına ait insidans değildir; sıklık için önceki klinik çalışmalardaki advers olay/laboratuvar/yeniden maruz bırakma bulguları esas alınmıştır.
Paget Hastalığı tedavisi için risedronat ile etidronat (her grupta 61 hasta) kullanımının karşılaştırıldığı faz III klinik çalışmalarda araştırmacılar tarafından, risedronat sodyum ile ilişkili olması mümkün ya da muhtemel olduğu düşünülen ilave advers olaylar aşağıda listelenmiştir:
(risedronat grubundaki insidans, etidronat grubundan daha fazladır): Artralji (%9,8 vs %8,2); ambliyopi, apne, bronşit, kolit, komeal lezyon, bacak krampları, baş dönmesi, göz kuruluğu, grip sendromu, hipokalsemi, miyasteni, neoplazm, noktüri, periferal ödem, kemik ağrısı, göğüs ağrısı, döküntü, sinüzit, tinnitus ve kilo kaybı (tümü %1,6 vs %0,0).
Bazı hastalarda serum kalsiyum ve fosfat düzeylerinde erken, geçici, asemptomatik ve hafif azalma görülmüştür.
Pazarlama sonrası kullanımda aşağıdaki advers etkiler çok seyrek olarak bildirilmiştir (sıklık bilinmemektedir):
İritis, üveit
Çene osteonekrozu
Anjiyoödem, yaygın döküntü, ürtiker ve büllöz deri reaksiyonları dahil aşırı duyarlılık ve deri reaksiyonları ve Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz ve lökositoklastik vaskülit izole raporları dahil olmak üzere bazıları şiddetlidir.
Saç dökülmesi
Anafilaktik reaksiyon
Ciddi karaciğer bozuklukları: Rapor edilmiş vakaların çoğunda, hastalar aynı zamanda karaciğer bozukluğuna neden olduğu bilinen diğer ürünler ile tedavi edilmiştir.
Pazarlama sonrası deneyimde aşağıdaki reaksiyonlar bildirilmiştir (görülme sıklığı nadir): Atipik subtrokanterik ve femur diafiz kırıkları (bifosfonat sınıfı advers etkisi).
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (; e-posta:; tel: O 800 314 00 08, faks: 0 312 218 35 99).
4.9. doz aşımı ve tedavisi
Risedronat sodyum doz aşımı tedavisine ilişkin spesifik bilgi bulunmamaktadır.
Doz aşımında serum kalsiyum düzeylerinin düşmesi beklenebilir. Bu hastaların bazılarında aynı zamanda hipokalsemi belirti ve semptomları ortaya çıkabilir.
Risedronatı bağlamak ve risedronat sodyumun emilimini azaltmak için magnezyum, kalsiyum veya alüminyum içeren antiasitler veya süt verilmelidir. Önemli miktardaki doz aşımı olgularında emilmemiş risedronat sodyumun uzaklaştırılması için mide lavajı yapılması düşünülebilir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Bifosfonatlar
ATC kodu: M05 BA07
Risedronat sodyum kemikte hidroksiapatite bağlanan bir piridinil bifosfonattır ve osteoklastın neden olduğu kemik rezorbsiyonunu baskılamaktadır. Kemik döngüsü azalırken osteoblast aktivitesi ve kemik mineralizasyonu korunmaktadır.
Paget Hastalığı Tedavisi
Paget hastalığında risedronat sodyumun etkinliğinin değerlendirildiği çalışmada, iki ay boyunca 30 mg/gün risedronat sodyum tedavisi sonrasında;
– Altı ay boyunca editronat 400 mg/gün alan kontrol grubunun %11’i ile karşılaştırıldığında, hastaların %77’sinde serum alkalin fosfat değerlerinin normale döndüğü, üriner hidroksipirolin/kreatinin ve üriner deoksipiridinolin/kreatinin değerlerinde anlamlı azalmaların olduğu,
Başlangıç ve 6 ay sonrasındaki radyografilerin, apenducularis hem de aksiyal iskeletteki osteolitik lezyonların büyüklüklerinde azalma olduğunu gösterdiği; yeni kırıkların gözlenmediği belirtilmiştir.
Gözlenen yanıtlar, Paget hastalarında önceki tedavilerinden veya hastalığın şiddetinden bağımsız olarak gelişmiştir.
Yalnızca iki aylık risedronat sodyum tedavisine başladıktan sonra 18 ay boyunca takip edilen hastaların %53’ü, biyokimyasal remisyonda kalmıştır.
Bir çalışmada, postmenopozal osteoporozu olan kadınlarda risedronat sodyumun kahvaltı öncesi dozu ve günün diğer saatlerinde alınan dozu karşılaştırılmış ve kahvaltı öncesinde alınan doz ile lombar vertebranın kemik mineral yoğunluğunda anlamlı artış olduğu belirtilmiştir.
Pediyatrik popülasyon: Yaşları 4 ile 16 arasında değişen ve cam kemik hastalığı olan pediyatrik hastalarda risedronat sodyumun etkinliği ve güvenilirliği, devam eden bir çalışmada araştırılmaktadır. Bir yıllık randomize, çift kör, plasebo kontrollü fazı tamamladıktan sonra, plasebo grubuna kıyasla risedronat grubunda yer alan hastaların lombar vertebradaki kemik mineral yoğunluğunun istatistiksel olarak anlamlı oranda arttığı gösterilmiştir. Bununla birlikte plasebo grubuyla karşılaştırıldığında, risedronat grubunda en az bir yeni morfometrik (x-ray ile tanımlanmış) vertebral kırık sayısında artış bulunmuştur. Genel olarak, sonuçlar cam kemik hastalığı olan pediyatrik hastalarda risedronat sodyum kullanımını desteklememektedir.
5.2. farmakokinetik özellikler
Emilim :
Oral uygulamayı takiben risedronatın emilimi nispeten hızlıdır (tmaks~l saat) ve incelenen doz aralığı içinde dozdan bağımsızdır (2.5–30 mg). Tabletin ortalama oral biyoyararlanımı %0.63’dür ve yiyecekle birlikte uygulandığında biyoyararlanımı azalmaktadır. Biyoyararlanım kadınlarda ve erkeklerde benzerdir.
Dağılım :
İnsanlarda ortalama kararlı durum dağılım hacmi 6.3 1/kg’dır. Plazma proteinine bağlanma oranı yaklaşık %24’tür.
Biyotransformasyon:
Risedronat sodyumun sistemik metabolizmasına ilişkin kanıtlar yoktur.
Eliminasyon:
Absorbe edilen dozun yaklaşık yarısı 24 saat içinde idrarda atılmış ve bir intravenöz dozun %85’i 28 gün sonra idrarda elde edilmiştir. Ortalama renal klerens 105 ml/dak. ve ortalama toplam klerens 122 ml/dak. olup aradaki fark muhtemelen kemiğe adsorpsiyona bağlı klerensle ilgilidir. Renal klerens konsantrasyona bağımlı değildir ve renal klerens ile kreatinin klerensi arasında lineer bir ilişki vardır. Oral uygulamadan sonra konsantrasyon-zaman profili üç eliminasyon fazı göstermekte olup terminal yarılanma ömrü 480 saattir.
Doğrusalhk/Doğrusal Olmayan Durum:
Oral yoldan alımı takiben absorpsiyon nispeten hızlıdır (tmaks ~1 saat) ve 2.5 mg’dan 75 mg’a kadar tek ve çoklu doz uygulamasını takiben dozdan bağımsızdır.
Pediyatrik popülasyon :
Yaşı 18 den küçük olan hastalarda risedronatın farmakokinetik özellikleri araştırılmamıştır.
Geriyatrik popülasyon :
Dozajın ayarlanmasına gerek yoktur.
Cinsiyet:
Oral uygulanımı takiben risedronat sodyumun biyoyararlanımı ve farmakokinetiği kadın ve erkeklerde aynıdır.
Irk:
Irka göre farmakokinetik farklılıklar olup olmadığı araştırılmamıştır.
Böbrek yetmezliği:
Risedronat böbrekler yoluyla, büyük oranda değişmeden atılır. Böbrek fonksiyonları normal olan kişilere kıyasla, kreatinin klerensi yaklaşık 30 mL/dk. olan hastalarda; risedronatın renal klerensinin yaklaşık % 70 oranında azaldığı saptanmıştır. Yeterli klinik deneyim mevcut olmadığı için ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi yaklaşık <30 mL/dk.) mevcut olan hastalarda kullanılması tavsiye edilmemektedir. Kreatinin klerensi >30 mL/dk. olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda risedronatın etkililiği ve güvenliliğini değerlendirmek için araştırma yapılmamıştır. Sıçan, köpek ve insan karaciğer preparatlarında araştırıldığında risedronatın metabolize olmadığı saptanmıştır. Sıçanlarda intravenöz yolla verilen dozun çok küçük bir kısmı (< % 0.1) safra içine atılmıştır. Bu nedenle, karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz ayarlamasına ihtiyaç duyulması muhtemel görünmemektedir.
Asetil salisilik asit/NSAÎÎ kullanıcıları:
Düzenli asetil salisilik asit veya NSAİÎ kullanıcılarında (haftada 3 veya daha fazla) üst gastrointestinal istenmeyen olayların insidansı risedronat sodyum ile tedavi edilen hastalarda kontrol hastaları ile benzerdir.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Sıçan ve köpeklerde yapılan toksikolojik çalışmalarda, esas olarak sıçanlardaki histolojik değişiklikler ile başlıca enzim artışları olmak üzere, risedronat sodyum dozuna bağlı karaciğer toksisitesi görülmüştür. Bu gözlemlerin klinikle ilişkisi bilinmemektedir. İnsanlardaki terapötik dozun fazlası olarak düşünülen miktarlarda, sıçanlarda ve köpeklerde testiküler toksisite ortaya çıkmıştır. Kemirgenlerde sıklıkla doz ile ilişkili üst solunum yolu irritasyonu bildirilmiştir. Diğer bifosfonatlarla da benzer etkiler görülmüştür. Klinik anlamı açık olmamakla birlikte kemirgenlerde uzun süreli çalışmalarda alt solunum yolu üzerinde de etkiler görülmüştür. Klinik kullanıma yakın dozlardaki üreme toksisitesi çalışmalarında tedavi edilen sıçanların lotuslarının stemum ve/veya kafatasında kemikleşme değişiklikleri görülmüş; hipokalsemi ve mortalite gebeliği sonlandırmıştır. Tavşanlardaki veri az sayıda tavşana ait olmasına rağmen, sıçanlarda 3.2 mg/kg/gün, tavşanlarda 10 mg/kg/gün dozlarda teratojenite kanıtı elde edilememiştir. Anneye ait toksisite daha yüksek dozların denenmesine engel olmuştur. Genotoksisite ve karsinojenite çalışmaları insanlar için özel bir risk ortaya çıkarmamıştır.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Laktoz Monohidrat
Mikrokristalin Selüloz (PH 101)
Krospovidon (Tip A)
Hidroksi propil selüloz
Mikrokristalin Selüloz (PH 102)
Magnezyum stearat
Hipromelloz
Makrogol 400
Titanyum dioksit
Hidroksi propil selüloz
6.2. geçimsizlikler
Geçerli değildir.
6.3. raf ömrü
24 ay.
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
PVC/PE/PVDC-Alu blister ambalajlarda 28 tablet bulunur.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği” ve “ambalaj ve ambalaj atıklarının kontrolü yönetmelikleri”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Aurobindo İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.
Eğitim Mah. Poyraz Sok. Sadıkoğlu Plaza 5 , No:27
Kadıköy/İstanbul
Tel : 0216 348 10 76
Faks : 0216 348 17 68
8. ruhsat numarasi
2014/548
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsatlandırma tarihi: 15.07.2014
Ruhsat yenileme tarihi: