KISA ÜRÜN BİLGİSİ - ARUDOR GÖZ DAMLASI
1. beşeri̇ tibbi̇ ürünün adi
2. kali̇tati̇f ve kanti̇tati̇f bi̇leşi̇m
Etkin madde:
Her ml'si, 20 mg dorzolamide eşdeğer 22.26 mg dorzolamid hidroklorür, 5 mg timolola eşdeğer 6.83 mg timolol maleat içerir.
Yardımcı maddeler:
Benzalkonyum klorür 0.075 mg/mL
Yardımcı maddeler için 6.1’e bakınız.
3. farmasöti̇k form
Göz damlası.
Berrak, renksiz, hafif viskoz çözelti.
4. kli̇ni̇k özelli̇kler
4.1. terapötik endikasyonlar
4.2. pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji /uygulama sıklığı ve süresi:
Etkilenmiş göz(ler)e günde iki kez bir damla ARUDOR.
Başka bir topikal oftalmik ajan kullanılıyorsa, ARUDOR ve diğer ajan, aralarında en az 10 dakikalık bir süre olacak şekilde uygulanmalıdır.
Başka oftalmik antiglokom ajan(lar)ın yerine ARUDOR başlanacağı zaman, diğer ajan(lar) bir günlük uygun dozdan sonra kesilir ve bunu izleyen gün ARUDOR başlanır.
Uygulama şekli:Hastalar uygulamadan önce ellerini yıkamaları ve damlalığın ucunu göz veya göz çevresine değdirmemeleri konusunda bilgilendirilmelidir.
Göz damlasını kullanmadan önce ellerinizi yıkamanız tavsiye edilir.
1. Şişenin kapağını çevirerek açınız.
2. Şişenin boynundaki beyaz emniyet halkasını çıkarınız.
3. Kapağı şişeye yeniden takarak çeviriniz ve sıkıca kapandığından emin olunuz. Bunu yaptığınızda kapağın iç kısmındaki diş, damlalığın uç kısmını delecek ve damlatma için hazır olacaktır. Daha sonraki uygulamalarınızda bu işlemi tekrar etmenize gerek yoktur.
4. Başınızı arkaya doğru eğiniz ve göz kapağı ile gözünüz arasında ufak bir cep oluşturacak şekilde alt göz kapağınızı aşağı çekiniz.
DAMLALIĞIN UCUNU GÖZ VEYA GÖZ KAPAĞINIZA TEMAS ETTİRMEYİNİZ.
5. Şişenin ucunu gözünüze yaklaştırıp şişeyi yavaşça sıkınız ve gözünüze sadece bir damla damlatınız.
6. Şişeyi kapatınız.
Hastalara ilacı kullanmadan önce ellerini yıkamaları ve damlalığın ucunun göz veya gözün etrafına temas etmesinden kaçınmaları gerektiği hakkında bilgi verilmelidir.
Hastalara aynı zamanda göze uygulanan çözeltiler dikkatli uygulanmadığı takdirde oküler enfeksiyonlara sebep olan sıradan bakterilerle kontamine olabileceği ve sonuçta gözlerde ciddi hasar ve buna bağlı olarak görme kaybı yaşanabileceği hakkında bilgi verilmelidir.
Kontakt Lens Kullananlarda;
Damlanın göze damlatılmasından önce lensler çıkartılmalı ve damla kullanıldıktan sonra en az 15 dakika yeniden takılmamalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
ARUDOR ile ileri derecede böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 30 ml/dk) olan hastalarda çalışma yapılmamıştır. Dorzolamid esas olarak böbrekler yoluyla atıldığından, ARUDOR bu hastalar için önerilmemektedir.
Karaciğer yetmezliği:
ARUDOR ile karaciğer yetmezliği olan hastalarda çalışma yapılmamıştır ve bu nedenle bu hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik hastalarda etkinlik ile ilgili yapılmış çalışma yoktur.
2 yaş altı pediyatrik hastalarda güvenlilik incelenmemiştir (> 2 ile < 6 yaş arası pediyatrik hastaların güvenliliği ile ilgili bilgi için bkz. bölüm 5.1.)
Geriyatrik popülasyon:
ARUDOR ile geriyatrik hastalarda yapılmış çalışma yoktur.
4.3. kontrendikasyonlar
ARUDOR,
Bronşiyal astımı veya bronşiyal astım öyküsü olan ya da şiddetli kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan hastalarda, Sinüs bradikardisi, ikinci veya üçüncü derece atriyoventriküler bloğu, belirgin kalp yetmezliği, kardiyojenik şoku olan hastalarda, Ciddi renal yetmezlik (kreatin klirensi < 30 mL/dak) veya hiperkoloremik asidoz Bu ürünün herhangi bir bileşenine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.Yukarıda sözü geçen kontrendikasyonlar kombinasyona özgü olmayıp, ürünün bileşenlerine aittir.
4.4. özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Kardiyo-respiratuvar reaksiyonlar
Diğer topikal olarak uygulanan oftalmik ajanlarla olduğu gibi, bu ilaç da sistemik olarak absorbe olabilir. İlacın timolol bileşeni bir beta-blokördür. Bu nedenle beta-blokörlerin sistemik uygulanması sonrasında görülen Prinzmetal anjinanın kötüleşmesi, ciddi periferal ve merkezi dolaşım hastalıklarının kötüleşmesi ve hipotansiyon dahil istenmeyen reaksiyonlar, topikal uygulama sonrasında da ortaya çıkabilir.
Timolol maleat bileşeni nedeniyle, ARUDOR ile tedaviye başlamadan önce kalp yetmezliği uygun bir şekilde kontrol altına alınmış olmalıdır. Şiddetli kalp hastalığı öyküsü olan hastalarda, kalp yetmezliği bulguları açısından dikkatli olunmalı ve nabız kontrol edilmelidir.
Timolol maleat uygulaması sonrasında, astımlı hastalarda bronkospazma bağlı ölüm ve nadiren kalp yetmezliğiyle ilişkili ölüm dahil olmak üzere respiratuvar ve kardiyak reaksiyonlar bildirilmiştir.
İmmünoloji ve aşırı duyarlılık
Diğer topikal olarak uygulanan oftalmik ajanlarla olduğu gibi, bu ilaç da sistemik olarak absorbe olabilir. İlacın dorzolamid bileşeni bir sülfonamiddir. Bu nedenle sülfonamidlerin sistemik uygulanması sonrasında görülen istenmeyen etkiler (Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz gibi) topikal uygulanma ile ortaya çıkabilir. Ciddi reaksiyonlar ya da aşırı duyarlılık bulguları ortaya çıkarsa, bu preparatın kullanılmasına son verilmelidir.
Dorzolamid hidroklorür göz damlası ile benzer lokal oküler istenmeyen etkiler ARUDOR ile de gözlemlenmiştir. Bu tür reaksiyonlar meydana gelirse ARUDOR uygulamasının sonlandırılması düşünülebilir.
Atopi öyküsü olan ya da çeşitli alerjenlere karşı ileri derecede anafilaktik reaksiyon öyküsü olan hastalar beta-blokör alırlarken, bu alerjenlerle gerek rastlantı eseri, gerekse tanı ya da tedavi amaçlı nedenlerle tekrarlayan karşılaşmalarda daha da reaktif hale gelebilirler. Bu hastalar, anafilaktik reaksiyonların tedavisinde kullanılan alışılmış adrenalin dozlarına yanıt vermeyebilir.
Eş zamanlı tedavi
Aşağıda belirtilen eşzamanlı tedaviler önerilmemektedir;
– Dorzolamid ve oral karbonik anhidraz inhibitörleri
– Topikal beta adrenerjik blokör ajanlar
Tedavinin kesilmesi
Sistemik beta-blokörlerle olduğu gibi, koroner kalp yetmezliği olan hastalarda oftalmik timolol tedavisinin kesilmesine gerek duyulursa, tedavi kademeli olarak kesilmelidir.
Beta-blokörlerin diğer etkileri
Beta-blokörler ile tedavi, hipoglisemisi veya diabetes mellitusu olan hastalarda hipogliseminin başlıca belirtilerini maskeleyebilir.
Beta-blokörler ile tedavi, hipertiroidizmin başlıca belirtilerini maskeleyebilir. Beta-blokör tedavisinin birdenbire kesilmesi belirtilerin daha da kötüleşmesine yol açabilir.
Beta-blokörler ile tedavi, miyastenia gravisin belirtilerini kötüleştirebilir.
Karbonik anhidraz inhibitörlerinin diğer etkileri
Oral karbonik anhidraz inhibitörleriyle tedavi, özellikle daha önceden böbrek taşları gelişme eğilimi olan hastalarda asit-baz bozukluklarına bağlı olarak ürolitiyazis ile ilişkili bulunmuştur. ARUDOR ile hiç asit-baz bozukluğu gözlenmemiş olmasına karşın, ürolitiyazis nadiren bildirilmiştir. ARUDOR sistemik olarak emilen topikal bir karbonik anhidraz inhibitörü içerdiğinden, daha önce böbrek taşı öyküsü olan hastalar ARUDOR kullanırken ürolitiyazis geçirme riskinde artış yaşanabilir.
Diğer
Akut açı kapanması glokomu olan hastaların tedavisi, oküler hipotansif ajanlara ek olarak başka terapötik girişimler de gerektirir. ARUDOR ile akut açı kapanması glokomu olan hastalarda çalışma yapılmamıştır.
Daha önceden kronik kornea defektleri olan ve/veya dorzolamid kullanımı sırasında bir intraoküler cerrahi operasyon geçirmiş hastalarda kornea ödemi ve geri dönüşsüz kornea dekompansasyonu bildirilmiştir. Bu tip hastalarda topikal dorzolamid dikkatli kullanılmalıdır.
Aköz supresan tedavi uygulamasıyla birlikte filtrasyon prosedürü sonrasında oküler hipotoni ile birlikte koroid ayrılması bildirilmiştir.
Diğer antiglokom ilaçlarının kullanımında olduğu gibi, bazı hastalarda uzun süreli tedaviden sonra oftalmik timolol maleata yanıtta azalma bildirilmiştir. Ancak 164 hastanın en az üç yıl takip edildiği klinik çalışmalarda başlangıçtaki stabilizasyondan sonra ortalama intraoküler basınçta anlamlı fark bulunmamıştır.
Biyolojik test ile etkileşimler
ARUDOR, klinik olarak anlamlı elektrolit bozukluklarıyla ilişkili bulunmamıştır.
Yardımcı maddeler:
Benzalkonyum klorür: Gözde irritasyona sebebiyet verebilir. Yumuşak kontakt lenslerle temasından kaçınınız. Uygulamadan önce kontakt lensi çıkartınız ve lensi takmak için en azından 15 dakika bekleyiniz. Yumuşak kontakt lenslerin renklerinin bozulmasına neden olduğu bilinmektedir.
4.5. Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
ARUDOR ile spesifik ilaç etkileşim çalışmaları yapılmamıştır.
Klinik çalışmalarda ARUDOR, hiçbir etkileşim olmaksızın sistemik olarak kullanılan aşağıdaki ilaçlarla birlikte kullanılmıştır: ADE-inhibitörleri, kalsiyum kanal blokörleri, diüretikler, aspirin de dahil olmak üzere non-steroid anti-inflamatuvar ilaçlar ve hormonlar (örn., östrojen, insülin, tiroksin).
Bununla birlikte, timolol maleat göz damlasının oral kalsiyum kanal blokörleri, katekolamin depolarını boşaltan ilaçlar ya da beta-adrenerjik bloke edici ajanlar, antiaritmikler (amiodaron dahil), digital glikozitleri, parasempatomimetikler, narkotikler ve monoamin oksizdaz (MAO) inhibitörleri ile birlikte kullanılması halinde aditif etki ve hipotansiyon ve/veya belirgin bradikardinin oluşma potansiyeli bulunmaktadır.
CYP2D6 inhibitörleri (ör: kinidin, SSRIs) ve timolol ile kombine tedavi sırasında, sistemik beta-blokör etkide artış (örn., kalp hızında yavaşlama, depresyon) bildirilmiştir.
ARUDOR tek başına pupilla büyüklüğüne çok az etki eder ya da hiç etmez. Bazen timolol maleat göz damlası ve epinefrin (adrenalin) birlikte kullanımında midriyazis rapor edilmiştir.
Beta-blokörler antidiyabetik ajanların hipoglisemik etkisini artırabilir.
Oral beta-adrenerjik bloke edici ajanlar klonidinin bırakılmasını takiben görülen rebaund hipertansiyonu artırabilir.
4.6. gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
ARUDOR için, gebeliklerde maruz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Gebelik dönemi
ARUDOR gebelik dönemi boyunca kullanılmamalıdır.
Dorzolamid
Gebelik döneminde dorzolamide maruz kalımla ilgili yeterli klinik veri yoktur. Tavşanlarda dorzolamid anne için toksik dozlarda teratojenik etkilere yol açmıştır (bkz. bölüm 5.3.).
Timolol
Sistemik beta-blokörlerle yapılan iyi kontrollü epidemiyolojik çalışmalar teratojenik etkilere ilişkin hiçbir bulgu göstermemiştir ancak fetuslarda veya yenidoğanlarda bradikardi gibi bazı farmakolojik etkiler gözlenmiştir. ARUDOR doğuma kadar uygulanırsa, yenidoğan yaşamın ilk birkaç gününde dikkatle takip edilmelidir.
Laktasyon dönemi
Dorzolamidin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Dorzolamid verilen emziren sıçanlarda yavrunun kilo alımında azalma gözlenmiştir. Timolol anne sütüne geçer. ARUDOR tedavisi gerekliyse, emzirme önerilmemektedir.
Üreme Yeteneği/Fertilite
Hem timolol maleat hem de dorzolamid hidroklorür ile sıçanlarda yapılan üreme ve fertilite çalışmalarında insanda önerilen maksimum oftalmik dozun yaklaşık 100 katı sistemik maruz kalım erkek ve dişi fertilitesi üzerine hiçbir istenmeyen etki göstermemiştir.
4.7. Araç ve makine kullanım üzerindeki etkiler
Araç veya makine kullanma becerisine etkileri inceleyen hiçbir çalışma yapılmamıştır.
Bulanık görme gibi olası yan etkiler bazı hastaların araç veya makine kullanma becerisini etkileyebilir.
4.8. i̇stenmeyen etkiler
Klinik çalışmalarda ARUDOR’e spesifik hiçbir istenmeyen olay gözlenmemiştir; istenmeyen olaylar daha önce, dorzolamid hidroklorür ve/veya timolol ile bildirilenlerle sınırlı olmuştur.
Klinik çalışmalarda 1035 hasta ARUDOR ile tedavi edilmiştir. Tüm hastaların yaklaşık %2.4’ü lokal oküler istenmeyen reaksiyonlar nedeniyle tedavisini bırakmıştır; tüm hastaların yaklaşık %1.2’si tedaviyi alerji veya aşırı duyarlılığı (göz kapağı enflamasyonu ve konjunktivit) gösteren lokal istenmeyen reaksiyonlar nedeniyle bırakmıştır.
Potansiyel klinik etkisi bulunan advers olaylar aşağıda sistem organ sınıfına göre listelenmiştir. Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır: Çok yaygın (> 1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000) bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) olarak sınıflandırılır.
Sinir sistemi bozuklukları:
Dorzolamid hidroklorür göz damlası, çözelti:
Yaygın: Başağrısı*
Seyrek: Baş dönmesi*, parestezi*
Timolol maleat göz damlası, çözelti:
Yaygın: Başağrısı*
Yaygın olmayan: Baş dönmesi*, depresyon*
Seyrek: Uykusuzluk*, kabus görme*, hafıza kaybı, parestezi*, miyastenia gravis belirtilerinde artış, libidoda düşüş*, serebrovasküler hastalık*
Göz bozuklukları:
ARUDOR:
Çok yaygın: Yanma ve batma hissi
Yaygın: Konjunktivada kızarıklık, bulanık görme, kornea erozyonu, gözde kaşıntı, göz yaşarması
Dorzolamid hidroklorür göz damlası, çözelti:
Yaygın: Göz kapağı iltihaplanması*, göz kapağı iritasyonu*
Yaygın olmayan: İridosiklit*
Seyrek: Kızarıklık dahil kaşıntı*, ağrı*, göz kapağının kabuk kaplaması*, geçici miyopluk (tedavi kesilince bu yan etki görülmüyor), korneada ödem*, oküler hipotoni*, koroidal ayrılma (filtrasyon cerrahisinin ardından)
Timolol maleat göz damlası, çözelti:
Yaygın: Blefarit dahil oküler iltahaplanmanın belirtileri, keratit*, kornea duyarlılığında azalma ve göz kuruluğu*
Yaygın olmayan: Işığın kırılma değişiklikleri dahil görme bozuklukları (bazı vakalarda miyotik tedavilerin kesilmesinden kaynaklanan)
Seyrek: Pitozis, diplopi, koroidal ayrılma (filtrasyon cerrahisinin ardından)
Kulak ve iç kulak bozuklukları:
Timolol maleat göz damlası, çözelti:
Seyrek: Kulak çınlaması
Kardiyak bozukluklar:
Timolol maleat göz damlası, çözelti:
Yaygın olmayan: Bradikardi*, senkop*
Seyrek: Hipotansiyon*, göğüs ağrısı*, çarpıntı*, ödem*, aritmi*, konjestif kalp yetmezliği*, kalp bloğu*, kalp krizi*, serebral iskemi, topallama, Raynaud fenomeni*, ayak ve ellerin soğuması*
Solunum, gö ğüs bozuklukları ve mediastinal bozukluklar:
ARUDOR:
Yaygın: Sinüzit
Seyrek: Nefes darlığı, solunum yetersizliği, rinit
Dorzolamid hidroklorür göz damlası, çözelti:
Seyrek: Burun kanaması*
Timolol maleat göz damlası, çözelti:
Yaygın olmayan: Dispne*
Seyrek: Bronkospazm (özellikle bronkospastik hastalığa sahip olan hastalarda), öksürük*
Gastrointestinal bozukluklar:
ARUDOR:
Çok yaygın: Tat almada bozukluk
Dorzolamid hidroklorür göz damlası, çözelti:
Yaygın: Bulantı*
Seyrek: Boğazda kaşıntı, ağız kuruluğu*
Timolol maleat göz damlası, çözelti:
Yaygın olmayan: Bulantı*, dispepsi*
Seyrek: Diyare, ağız kuruluğu*
Deri ve deri altı doku bozuklukları:
ARUDOR:
Seyrek: Kontakt dermatit, Stevens-Johnson sendromu*, toksik epidermal nekroliz*
Dorzolamid hidroklorür göz damlası, çözelti:
Seyrek: Kızarıklık*
Timolol maleat göz damlası, çözelti:
Seyrek: Alopesi*, psoriyaziform kızarıklık veya psoriyazisin şiddetlenmesi
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik bozuklukları:
Timolol maleat göz damlası, çözelti:
Seyrek: Sistemik lupuz eritematozus
Böbrek ve idrar bozuklukları:
ARUDOR
Yaygın olmayan: Ürolitiyaz
Üreme sistemi ve meme bozuklukları:
Timolol maleat göz damlası, çözelti:
Seyrek: Peyronie hastalığı*
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ili şkin bozukluklar:
ARUDOR
Seyrek: Anjiyoödem dahil sistemik alerjik reaksiyonların belirtileri, ürtiker, pruritus, kızarıklık, anafilaksi, nadiren bronkospazm
Dorzolamid hidroklorür göz damlası, çözelti:
Yaygın: Asteni/yorgunluk*
Timolol maleat göz damlası, çözelti:
Yaygın olmayan: Asteni/yorgunluk
Bu istenmeyen etkiler ARUDOR’un pazarlama sonrası deneyimlerinde de görülmüştür.
Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması:
Ruhsatlandırma sonrası şüpheli advers reaksiyonların raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir.
e-posta: tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99 )
4.9. doz aşımı ve tedavisi
İnsanlarda ARUDOR’un yanlışlıkla ya da bilerek aşırı dozda ağızdan alındığı durumlara ait veriler mevcut değildir.
Semptomlar:
Timolol maleat göz damlasının dikkatsizlik sonucunda aşırı dozda kullanılmasının, baş dönmesi, başağrısı, nefes darlığı, bradikardi, bronkospazm ve kardiyak arest gibi sistemik beta adrenerjik bloke edici ajanlarla görülen etkilere benzer sistemik etkilerle sonuçlandığına dair bildirimler bulunmaktadır. Dorzolamidin aşırı dozda alınması sonucunda en sık beklenecek semptom ve bulgular, elektrolit dengesizliği, asidoz ve olası merkezi sinir sistemi etkileridir.
İnsanlarda dorzolamid hidroklorürün kasıtlı veya kasıtsız alınmasına bağlı doz aşımı hakkında sınırlı bilgiler vardır. Oral kullanımda uyku hali bildirilmiştir. Topikal uygulamada aşağıdaki olaylar bildirilmiştir: bulantı, baş dönmesi, başağrısı, yorgunluk, anormal rüyalar ve disfaji.
Tedavi:
Tedavi semptomatik ve destekleyici olmalıdır. Serum elektrolit düzeyleri (özellikle potasyum) ve kan pH düzeyleri izlenmelidir. Çalışmalar, timololün kolayca diyaliz edilmediğini göstermektedir.
5. farmakoloji̇k özelli̇kler
5.1. farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Oftalmik karbonik anhidrazı inhibe eden bir ilaç ile oftalmik beta- blokör bir ilacın kombinasyonudur.
ATC kodu: S01ED51
Etki mekanizması:
ARUDOR iki bileşenden oluşmaktadır: dorzolamid hidroklorür ve timolol maleat. Her iki bileşen de aköz hümör salgılanmasını azaltarak yükselmiş intraoküler basıncı azaltır, ancak bu etkilerini farklı etki mekanizmalarıyla gösterir.
Dorzolamid hidroklorür, insan karbonik anhidrazı II’nin güçlü bir inhibitörüdür. Gözün siliyer proseslerindeki karbonik anhidrazın inhibisyonu, olasılıkla sodyum ve sıvı transportunda bir azalma ile sonuçlanacak bikarbonat iyonu oluşmasını yavaşlatarak aköz hümör salgılanmasını azaltır.
Timolol maleat nonselektif bir beta-adrenerjik reseptör bloke edici ajandır. Timolol maleatın intraoküler basıncı düşüren kesin etki mekanizması şu anda tam olarak aydınlatılamamıştır ancak bir floresan çalışması ve tonografi çalışmaları baskın etkinin azalmış aköz oluşumuyla ilgili olabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte, bazı çalışmalarda dışa akış kolaylığında hafif bir artış da gözlenmiştir. Bu iki ajanın kombine etkileri, her bir bileşenin tek basına, ayrı ayrı uygulandığı durumlarla karsılaştırıldığında intraoküler basınçta ek bir azalmayla sonuçlanmaktadır. Topikal uygulama sonrasında, ARUDOR, glokomla ilişkili olsun ya da olmasın, yükselmiş intraoküler basıncı düşürür. Yükselmiş intraoküler basınç, optik sinir hasarı ve glokoma bağlı görme alanı kaybının patogenezinde majör bir risk faktörüdür. ARUDOR, gece körlüğü, akomodatif spazm ve pupilla konstriksiyonu gibi, miyotiklerin sık rastlanan yan etkileri olmaksızın intraoküler basıncı düşürür.
Farmakodinamisi
Klinik etkiler:
Günde iki kez (sabah-akşam) uygulanan ARUDOR’un intraoküler basıncı düşürücü etkisini, birlikte tedavinin uygun bulunduğu glokomlu ya da oküler hipertansiyonlu hastalarda tek başlarına ya da eş zamanlı uygulanan %0.5 timolol ve %2.0 dorzolamid ile karşılaştırmak amacıyla 15 aya kadar süren çalışmalar yürütülmüştür. Burada hem tedavi edilmemiş, hem de timolol monoterapisi ile tam olarak kontrol altına alınamamış hastalar çalışmaya dahil edilmişlerdir. Hastaların büyük bir kısmı çalışmaya katılmadan önce topikal beta-blokör monoterapisi ile tedavi edilmişlerdir. Günde iki kez uygulanan ARUDOR’un (koruyucu içeren formülasyon) intraoküler basıncı düşürücü etkisi, günde üç kez uygulanan %2’lik dorzolamid ya da günde iki kez uygulanan %0.5’lik timolol monoterapileriyle elde edilen etkilerden daha fazla bulunmuştur. Günde iki kez verilen ARUDOR’un (koruyucu içeren formülasyon) intraoküler basıncı düşürücü etkisi, günde iki kez uygulanan dorzolamid ve günde iki kez uygulanan timololün eş zamanlı tedavisiyle görülen etkiye eşdeğerdir. Günde iki kez uygulanan ARUDOR’un (koruyucu içeren formülasyon) intraoküler basıncı gün boyunca düşürücü etkisi gösterilmiş ve bu etki uzun süreli uygulama boyunca devam etmiştir.
Pediyatrik kullanım:
% 2'lik Dorzolamid hidroklorür göz damlasının 6 yaş altı çocuklardaki güvenliliği 3 aylık kontrollü bir çalışma ile yürütülmüştür. Bu çalışmada, dorzolamid veya timolol ile monoterapide intraoküler basıncı yeterince kontrol edilemeyen 6 yaş altı ve > 2 yaşlarında 30 hasta ARUDOR’u açık etiketli fazda almıştır. Bu hastalarda etkinlik incelenmemiştir. Bu küçük hasta grubunda; günde 2 defa uygulanan ARUDOR genellikle iyi tolere edilmiş, 19 hasta tedavi sürecini tamamlamış ve 11 hasta operasyon, ilaç tedavisinin değişmesi veya başka nedenlerden dolayı tedaviye devam edememiştir.
5.2. farmakokinetik özellikler
Dorzolamid hidroklorür
Emilim:
Oral karbonik anhidraz inhibitörlerinin tersine, dorzolamid hidroklorürün topikal yoldan uygulanması, ilacın etkilerini son derece düşük dozlarda doğrudan göz içinde göstermesine ve dolayısıyla sistemik maruz kalmanın daha az olmasına olanak tanımaktadır. Klinik çalışmalarda, bu durum, oral karbonik anhidraz inhibitörlerine özgü elektrolit değişiklikleri veya asit-baz bozuklukları olmaksızın intraoküler basınçta bir azalmaya yol açmıştır.
Dağılım:
Topikal olarak uygulandığında, dorzolamid sistemik dolaşıma ulaşmaktadır. Topikal uygulamanın ardından sistemik karbonik anhidraz (KA) inhibisyonu potansiyelini belirlemek amacıyla, eritrosit ve plazmadaki ilaç ve metabolit konsantrasyonları ve eritrositlerdeki karbonik anhidraz inhibisyonu ölçülmüştür. Dorzolamid kronik doz uygulaması sırasında KA-II'ye selektif bağlanmanın bir sonucu olarak eritrositlerde birikirken, plazmada son derece düşük serbest ilaç konsantrasyonları sağlanmaktadır.
Biyotransformasyon:
Ana ilaç tek bir N-desetil metaboliti oluşturmaktadır; bu, KA II' yi ana ilaçtan daha az etkili olarak inhibe etmekle birlikte, daha az aktif olan izoenzimi (KA-I) de inhibe etmektedir. Metabolit de eritrositlerde birikmekte ve temel olarak KA-I' e bağlanmaktadır. Dorzolamidin plazma proteinlerine bağlanması orta düzeydedir (yaklaşık %33).
Eliminasyon:
Dorzolamid başlıca idrar yoluyla değişmeden atılır; metaboliti de idrar yoluyla atılır. Doz uygulaması bittikten sonra, dorzolamid eritrositlerden doğrusal olmayan şekilde temizlenir ve bu da başlangıçta ilaç konsantrasyonunda hızlı bir düşüşe yol açar, bunu yaklaşık 4 aylık bir yarılanma ömrü ile daha yavaş bir eliminasyon fazı izler.
Dorzolamid uzun süreli topikal oküler uygulamadan sonraki maksimum sistemik maruz kalımı yansıtan şekilde oral yolla uygulandığında, kararlı duruma 13 haftada ulaşılmıştır. Bu amaçla plazma ve alyuvarlardaki (RBC) etkin madde ve metabolit konsantrasyonu ile RBC'deki karbonik anhidraz düzeyleri ölçülmüştür. Kararlı durumda plazmada neredeyse hiç serbest etkin madde veya metabolit bulunmamıştır. RBC’lerde KA (karbonik anhidraz) inhibisyonu, böbrek fonksiyonu veya solunum üzerinde farmakolojik etki oluşturmak için yeterli olduğu düşünülenden daha azdır. Benzer farmakokinetik sonuçlar dorzolamid hidroklorürün kronik, topikal uygulanmasından sonra da gözlenmiştir. Ancak böbrek fonksiyon bozukuluğu olan (hesaplanan kreatin klerensi 30–60 mL/dak) bazı yaşlı hastaların, RBC’lerinde metabolit konsantrasyonları daha yüksektir, fakat karbonik anhidraz inhibisyonunda anlamlı farklılık olmadığı gibi klinik yönden anlamlı sistemik yan etkilerin hiçbiri bu bulguyla doğrudan ilişkili değildir.
Timolol maleat:
Emilim:
Plazma ilaç konsantrasyonu çalışmalarında, % 0.5’lik timolol maleat göz damlasının günde iki kez uygulanması sonrasında timolole sistemik olarak maruz kalma oranları belirlenmiştir. Sabah dozunu izleyen ortalama doruk plazma konsantrasyonu 0.46 ng/mL ve öğleden sonraki dozu izleyen ortalama doruk plazma konsantrasyonu da 0.35 ng/mL olarak belirlenmiştir.
Dağılım:
Timolol plazma proteinlerine çok az oranda bağlanmakta olup, plasenta ve süte geçer. Plazma yarı -ömrü 4 saat olarak bildirilmiştir. Sistemik dolaşıma karışan miktarları ile ilgili herhangi bir veri bulunmamaktadır.
Biyotransformasyon:
Timolol büyük oranda karaciğerde metabolize edilir.
Eliminasyon:
Metabolitleri bazı değişmemiş timolol ile birlikte idrarla atılır. Timolol hemodiyaliz ile uzaklaştırılamaz.
5.3. klinik öncesi güvenlilik verileri
Her bileşenin oküler ve sistemik emniyet profilleri tamamıyla ortaya konmuştur.
Dorzolamid
Tavşanlarda dorzolamid anneye toksik dozda verildiğinde metabolik asidozun eşlik ettiği, vertebral bölümde malformasyonlar görülmüştür.
Timolol
Hayvan çalışmalarında teratojenik etki göstermemiştir.
Ayrıca dorzolamid hidroklorür ve timolol maleat göz damlasıyla topikal olarak tedavi edilen ya da dorzolamid hidroklorür ve timolol maleatın eş zamanlı uygulandığı hayvanlarda göze ait hiç bir istenmeyen yan etki görülmemiştir. Her bir bileşenle yapılan in vitro ve in vivo çalışmalar mutajenik potansiyeli göstermemiştir. Bu nedenle, ARUDOR’un terapötik dozlarıyla, insan güvenliği açısından anlamlı risk beklenmemektedir.
6. farmasöti̇k özelli̇kler
6.1. yardımcı maddelerin listesi
Mannitol
Sodyum sitrat dihidrat
Hidroksietil selüloz
Benzalkonyum klorür
Sodyum hidroksit çözeltisi
Enjeksiyonluk su
6.2. geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizliği yoktur.
6.3. raf ömrü
24 ay.
6.4. saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C’nin altında, ışıktan koruyarak ve ambalajında saklayınız.
ARUDOR ambalajı açıldıktan sonra dört hafta içinde kullanılmalıdır.
6.5. ambalajın niteliği ve içeriği
Göz damlası çözeltisi içeren, steril PP beyaz renkli kapaklı, 5 ml’lik kendinden damlalıklı steril LDPE şeffaf renkli şişelerde, hasta kullanma talimatı ile birlikte kutuda sunulmaktadır.
6.6. beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. ruhsat sahi̇bi̇
Bausch & Lomb Sağlık ve Optik Ürünleri Ticaret A.Ş
Metrocity İş Merkezi
Büyükdere Cad. Kırgülü Sok.No:4 K:3
Esentepe Şişli/İstanbul
Tel: 0 212 371 82 00
Faks: 0 212 283 03 30
8. ruhsat numarasi
2015/847
9. i̇lk ruhsat tari̇hi̇/ruhsat yeni̇leme tari̇hi̇
İlk ruhsat tarihi: 05.11.2015
Ruhsat yenileme tarihi: –